1125L Bitki Akvaryumum
Gönderim Zamanı: 30 Mart 2010 09:33
Sistemi gözlerimle görebilmiş biri olarak Berkay Bey'i tekrar tebrik ediyorum. Herşeyden önce ortada ciddi bir yaratıcılık var. Harcanan emeği, parayı saymıyorum bile. Henüz yeni halini forumda paylaşmamış Berkay Bey ama bence ham hali bile görülmeye değer. İlgi alaka ve kahveler için tekrar teşekkürler.
flagellum 2010-03-30 13:51:17
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mart 2010 20:43
[QUOTE=flagellum]
Sistemi gözlerimle görebilmiş biri olarak Berkay Bey'i tekrar tebrik ediyorum. Herşeyden önce ortada ciddi bir yaratıcılık var. Harcanan emeği, parayı saymıyorum bile. Henüz yeni halini forumda paylaşmamış Berkay Bey ama bence ham hali bile görülmeye değer. İlgi alaka ve kahveler için tekrar teşekkürler.
[/QUOTE]
Teşekkür ederim Çağrı Bey. Umarım yeni halinin de altından kalkabilirim, zaman gösterecek :)
[/QUOTE]
Teşekkür ederim Çağrı Bey. Umarım yeni halinin de altından kalkabilirim, zaman gösterecek :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2010 00:50
Berkay Bey selamlar,
Tekrardan bir iki sorum olacaktı:
1) Silikon conta sızıntı yaptığı için, kauçuk conta kullandığınızı belirtmişsiniz. Acaba bu boyutlarda kauçuk contayı nereden temin ettiniz? Bir de tüpte satılan sıvı contalar var. Acaba onlar da kullanılabilir mi?
2) (Bu sorum aynı zamanda Tunç Bey'e de) Pleksileri döküpaj testere ile düzgün şekilde kesmenin püf noktası var mı? Gerçi sanırım siz büyük parçaları aldığınız yerde gönyeli testere ile kestirdiğiniz.
Yeni resimleri sabırsızlıkla bekliyorum.
Çok teşekkürler,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2010 01:40
[QUOTE=onur yüksel]Berkay Bey selamlar,
[/QUOTE]
Onur bey Öncelikle elektronik tetikli ve watt'ı yüksek bir dekupaj gerekiyor. Uyduruk dekupajlar pleksiyi düzgün kesmiyor. Daha sonra bosch firmasının pleksi ,acrilik kesme ucundan temin etmelisiniz gerçekten iyi kesim yapıyor.
Kısa mesafeli kesimleri elde rahatlıkla yapmak mümkün. Daha uzun kesimler için dekupaj tezgahı kullanıyorum. tezgaha linkten bakabilirsiniz.
http://www.bosch-do-it.gen.tr/boptocs2-tr/Amat%C3%B6r+kullanici/Aletler/TR/tr/hw/Sabit+cihazlar/95291/PLS+300/23904/index.htm
Tekrardan bir iki sorum olacaktı:
1) Silikon conta sızıntı yaptığı için, kauçuk conta kullandığınızı belirtmişsiniz. Acaba bu boyutlarda kauçuk contayı nereden temin ettiniz? Bir de tüpte satılan sıvı contalar var. Acaba onlar da kullanılabilir mi?
2) (Bu sorum aynı zamanda Tunç Bey'e de) Pleksileri döküpaj testere ile düzgün şekilde kesmenin püf noktası var mı? Gerçi sanırım siz büyük parçaları aldığınız yerde gönyeli testere ile kestirdiğiniz.
Yeni resimleri sabırsızlıkla bekliyorum.
Çok teşekkürler,
Onur bey Öncelikle elektronik tetikli ve watt'ı yüksek bir dekupaj gerekiyor. Uyduruk dekupajlar pleksiyi düzgün kesmiyor. Daha sonra bosch firmasının pleksi ,acrilik kesme ucundan temin etmelisiniz gerçekten iyi kesim yapıyor.
Kısa mesafeli kesimleri elde rahatlıkla yapmak mümkün. Daha uzun kesimler için dekupaj tezgahı kullanıyorum. tezgaha linkten bakabilirsiniz.
http://www.bosch-do-it.gen.tr/boptocs2-tr/Amat%C3%B6r+kullanici/Aletler/TR/tr/hw/Sabit+cihazlar/95291/PLS+300/23904/index.htm
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2010 02:09
Tunç Bey, çok teşekkürler. Tezgah, oldukça kullanışlı gözüküyor.
Evde Bosch marka deküpajım var. Gidince bir wattına bakayım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2010 02:14
[QUOTE=onur yüksel]Berkay Bey selamlar,
[/QUOTE]
Onur Bey,
İkinci sorunuza Tunç cevap vermiş. Ben ilkini yanıtlayayım. Karaköy' e filtre için hortumları almaya gittiğimde, plexi'leri kestirdiğim dükkana uğradım, durumu anlattım. Şansıma, conta satan bir yer biliyorlardı. Oraya yönlendirdiler beni. Oradan farklı kalınlık ve tipte (Saf kauçuk ve süngerli kauçuk) aldım. Metre ile satıyorlar, şerit halinde. Metresi 50 kuruş-1.5 TL arası değişen bir kaç tip aldım denemek için.
Cyanoacrylate (Japon yapıştırıcısı) ile yapıştırabileceğimi söylediler. Denedim gerçekten yapışıyormuş, işe yaradı :)
Böylece istediğim ebatlarda contayı kendim yapmış oldum bir anlamda.
Sıvı contaları bilmiyorum, hiç kullanmadım.
Yeni fotoğrafları yakında eklemeyi düşünüyorum, ben teşekkür ederim.
Saygılar.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Herkese tekrar merhabalar,
Bir süredir bahsetmekte olduğum yeni tasarımın kaba hatları bitti nihayet. Önceki konularda olduğu gibi yine adım adım paylaşmayı deneyeceğim.
İlk olarak kafamda nasıl bir görünüm istediğime karar verdim. Nature akvaryumlar kadar karışık görünmeyen, Iwagumi'ler kadar da sade olmayacak bir tasarım istediğimi farkettim. Bu doğrultuda başarılı bulduğum akvaryumların fotoğraflarını uzun uzun inceledim. Uluslararası yarışmalarda derece almış akvaryumlara baktım, hangi akvaryumda hangi kısımlar hoşuma gittiyse ufak ufak notlar aldım.
Aslında amacım beğendiğim bir akvaryumu taklit ederek başlamak olacaktı. "Taklit" kelimesini insan kolay kabullenemiyor ama kendi adıma, bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım çıkarmanın zor olacağını düşündüm. O yüzden bu yolu tercih ettim; eğer taklit başarılı olursa, başırılı akvaryumlardaki detayları yakalayabildiğimi kendime kanıtlamış olacaktım.
Akvaryumumda görmek istediğim, kabaca 2 öbekten oluşan ve bu iki öbek arasında arkaya uzanan bir yol olan bir tasarımdı. Kafamdakine benzer bir akvaryum aradım ama tam olarak hayal ettiğim şeyi bulamadım. Daha sonra beğendiğim iki tasarımı birleştirmeye karar verdim.
Bunlardan ilki, Chow Wai Sun'a ait "Flies the Dragon" adlı çalışma:
Diğeri ise, Yeo Siak Wee'ye ait Mystique River isimli çalışma:
Bunları kendi akvaryumuma uyarlarken ilkini sağ kısım için ikincisini sol kısım için düşündüm:
Fakat bir problem vardı, iki ayrı tasarımın iki ayrı odak noktası olması bunların bir edilemesini zor bir hale getirecekti. Ve 2 akvaryumdan da kullanmak istediğim kısımlar ön planda olduğu için derinlik hissini azaltacaktı.. Bu yüzden ikinci akvaryumdaki yol formunu kullanıp, yolun solunda kalacak öbeği daha geri planda tutmaya karar verdim ve kendi akvaryumuma geri döndüm:
Temizlikten sonraki toz bulutu, her şey bir toz bulutuyla başladı :
Ortalık durulunca ilk taşı attım (Basit bir Iwagumi oldu):
İlk olarak sağ tarafta duracak kütüğü nasıl koyacağıma karar vermek gerekti, biraz fazla büyük olduğundan kırabildiğim kısımlarını kırdım, hem ufalmış oldu hemde formu daha çok hoşuma gitti..
Kütüğü yerleştirdim ve diplerine bir kaç gelişi güzel taş attım. Büyük kütüğün yeri orası olacaktı. Diğer kütüğü de koydum yerine , böylece 2 öbek nasıl konumlandırılacak belli oldu:
Taşları taş satan büyükçe bir yerden aldım. Etraftaki koca koca kayalarla kıyaslandığında ufacık duran bu taşlar akvaryum içerisinde benim hayal ettiğimden çok daha büyük durdurlar. Tabi tutmadım onları akvaryumda çıkardım hemen.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, kullanılan kökler; mangrove kökleri ve bir adet Red Moorwood kökü. Taşları tamamı ağaç fosili taşlar.
Ağaç fosili taşlar su dışında farklı su içinde farklı görünüyorlardı, renkleri ışık altında farklı duruyordu. Renk ayrımını daha net bir şekilde yapabilmek için, kullanmayacağım büyük taşları ayırıp gerisini akvaryumun orta yerine dizdim. Daha sonra oradan alıp alıp kullanmaya başladım:
Her denemeyi fotoğraflama imkanım olmadı. Ama ilk olarak hoşuma giden ve sağ tarafın kaba hatlarını oluşturan hali:
Kütük tek parça kütük değil. 6 parçanın bir araya getirilmesiyle şekillendi. Akvaryum içerisinde bağlanabilecek kısımlarını bağladım:
Daha sonra su dışına alıp orada devam ettim. Birbirlerine yapştırmadan önce iyice kurumalarını bekledim (Akvaryum düzenlenmesi, ne yapacağıma karar verdikten sonra yaklaşık 10 gün sürdü, kütüğün kuruması için yeterince vakit vardı). Kütükleri yapıştırmak için Sıcak plastik dolgu tabancası kullandım. Çok sağlam yapıştırmıyor, kuvvetli çekilirse çıkabiliyor. O yüzden yapıştırdıktan sonra fazla sarsmadım:
Eklenecek parçalardan biri:
Bağlantı noktası:
Kütüğün son hali:
Sol taraf için denemelere başladım, ortadaki yığın az önce belirttiğim yığın, orada kalmayacak:
Orta kısım, Ağırlıklı olarak kısa bitkilerden oluşacak açık bir alan olacak. Bir kaç taş serpişririp denedim:
Daha sonra yaptığım yol nasıl görünecek diye merak ettiğimden, kendi akvarymumdan cıkan windelov'ları gelişi güzel bağlamadan yerştirdim:
Yol görüntüsü aklıma yattıktan sonra. Ufak ufak kütüklere saracağım bitkileri düzenlemeye başladım. Akvaryumdan çıkan moss'ları yıkadım:
Bu mosslar haricinde elimde bir de Low-Tech akvaryumumda mosslarım var. Bu akvaryumu depo olarak kullanıyorum. Atmaya kıyamadığım bitkiler orada duruyor. 125x30xH45, sadece filtre ve aydınlatma var. CO2, Gübreleme, su değişimi vs uygulanmıyor, ısıtıcısı bile yok :
Tasarıma geri dönersek:
Ufak tefek değişikler yapılacak olsa da, sağ ve sol kısıma ve yola kabaca karar verdikten sonra kütükleri ufaktan bitkilendirmeye başladım:
Bitkiler misina kullanılarak sarıldı. Misina kullanamadığım noktalarda japon yapıştırıcısı kullandım. Japon yapıştırıcısı ile tutturduğum moss'lardan örnek:
Sağ taraf bitkilendirildikten sonra pek içime sinmeyen sol taraf ile uğraşmaya başladım. Halen pek içime sinmiş değil ufak ufak oynuyorum:
Sol taraftaki kütük bitkilendirildi ve taşlar baştan düzenlenmek üzere çıkartıldı:
Sol tarafın ve orta kısmın taşları baştan düzenlendi:
Bazı taşların üzerlerine mosslar yerleştirildi:
Böylece eklenecek bir iki minik taş parçası hariç "hardscaping" aşaması bitmiş ve akvaryum bitki dikimi için hazır hale gelmiş oldu.
Son hal ile alt alta görülebilsin diye, tekrar ekliyorum. Tasarıma başlamadan önceki sentez çalışması:
Her detayı tek tek yazmadım ama kabaca uygulamaya çalıştıklarım:
Sol öbek genel olarak sağ öbekten ufak ve alçak tutuldu ve önünde boşluk bırakıldı, böylece daha uzaktaymış izlenimi verilmeye çalışıldı. Yol altın oran göz önünde bulundurularak konumlandırıldı. Taş ve kütükler kendi içlerinde birbirlerini bloklayacak şekilde yerleştirildi böylece kademelendirme yapılmaya çalışıldı. Genel olarak büyük taşlar önlere yakın ufak taşlar gerilerde kullanıldı. Kumun tamamı arkaya doğru yükselerek gitmekte, ön ve arka kısım arasında 10-15cmlik fark var. Yol yapılırken taşlar yine büyükten küçüğe doğru dizilde ve yol kenarları arkaya doğru yolu daraltacak şekilde dizilip perfektif yaratılmaya çalışıldı. Bakalım bitkilendirme de bittikten sonra istediğim görüntüyü elde edebilecekmiyim.
Bu aşamaya kadar kütükler ve taşlar üzerinde bitki olarak Microsorum Pteropus 'Windelov', Microsorum Pteropus 'Narrow', Vesicularia Montagnei (Cristmas Moss), Taxiphyllum sp. (Flame Moss) kullanıldı. Bunlar dışında bitkilendirmeye başladım fakat tamamlanmadı. Kolay bulunan türler olsa da, kullanmak istediğim bazı türleri henüz bulamadım. Bitkilendirme bittikten sonra fotoğraflarla devam edeceğim.
Tasarım aşamasında beni en çok zorlayan, taş,kütük vesaire yerleştirirken akvaryum yüksek olduğundan ön camdan göremiyor olmam oldu. O yüzden her bir taş için yerleştir, uzaklaş karşıdan bak, tekrar yerleştir tekrar bak, epeyce bir vaktimi aldı.
Son olarak, kütüklerin ağırlıklı olarak kullanıldığı, yardımcı eleman olarak taşların kullanıldığı ve Nature akvaryumlar kadar karışık olmayan bu tasarımların bir adı olduğunu öğrendim: Ryuboku.
Japonca olan "Ryuboku" kelimesinin ingilizce karşılığı "Driftwood" yani yüzen/karaya vuran tahta anlamı taşıyor. Ryuboku kelimesi hobide oldukça yeni. Norbert Sabat(polonyalı aquascaper) bunu ilk kullananlardan biri bildiğim kadarıyla. Ryuboku'lar hakkında ulaşabildiğim bilgiler bu kadar, eğer konu hakkında bilgisi olanlar eklemeler yaparsa sevinirim. Iwagumi'ler gibi hayatımıza girecek yeni bir tarz olduğunu düşünüyorum.
Şimdilik bu kadar. Tasarım için yorumda bulunursanız sevinirim, her türlü görüşe açığım. Özellikle tam olarak içime sinmemiş olan sol kısım için fikirlerinizi bekliyorum. Henüz bitkilendirme tamamlanmadığından değişiklik yapmak mümkün.
Sayıglar.
Bammbamm 2010-04-02 21:25:20
Tekrardan bir iki sorum olacaktı:
1) Silikon conta sızıntı yaptığı için, kauçuk conta kullandığınızı belirtmişsiniz. Acaba bu boyutlarda kauçuk contayı nereden temin ettiniz? Bir de tüpte satılan sıvı contalar var. Acaba onlar da kullanılabilir mi?
2) (Bu sorum aynı zamanda Tunç Bey'e de) Pleksileri döküpaj testere ile düzgün şekilde kesmenin püf noktası var mı? Gerçi sanırım siz büyük parçaları aldığınız yerde gönyeli testere ile kestirdiğiniz.
Yeni resimleri sabırsızlıkla bekliyorum.
Çok teşekkürler,
Onur Bey,
İkinci sorunuza Tunç cevap vermiş. Ben ilkini yanıtlayayım. Karaköy' e filtre için hortumları almaya gittiğimde, plexi'leri kestirdiğim dükkana uğradım, durumu anlattım. Şansıma, conta satan bir yer biliyorlardı. Oraya yönlendirdiler beni. Oradan farklı kalınlık ve tipte (Saf kauçuk ve süngerli kauçuk) aldım. Metre ile satıyorlar, şerit halinde. Metresi 50 kuruş-1.5 TL arası değişen bir kaç tip aldım denemek için.
Cyanoacrylate (Japon yapıştırıcısı) ile yapıştırabileceğimi söylediler. Denedim gerçekten yapışıyormuş, işe yaradı :)
Böylece istediğim ebatlarda contayı kendim yapmış oldum bir anlamda.
Sıvı contaları bilmiyorum, hiç kullanmadım.
Yeni fotoğrafları yakında eklemeyi düşünüyorum, ben teşekkür ederim.
Saygılar.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Herkese tekrar merhabalar,
Bir süredir bahsetmekte olduğum yeni tasarımın kaba hatları bitti nihayet. Önceki konularda olduğu gibi yine adım adım paylaşmayı deneyeceğim.
İlk olarak kafamda nasıl bir görünüm istediğime karar verdim. Nature akvaryumlar kadar karışık görünmeyen, Iwagumi'ler kadar da sade olmayacak bir tasarım istediğimi farkettim. Bu doğrultuda başarılı bulduğum akvaryumların fotoğraflarını uzun uzun inceledim. Uluslararası yarışmalarda derece almış akvaryumlara baktım, hangi akvaryumda hangi kısımlar hoşuma gittiyse ufak ufak notlar aldım.
Aslında amacım beğendiğim bir akvaryumu taklit ederek başlamak olacaktı. "Taklit" kelimesini insan kolay kabullenemiyor ama kendi adıma, bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım çıkarmanın zor olacağını düşündüm. O yüzden bu yolu tercih ettim; eğer taklit başarılı olursa, başırılı akvaryumlardaki detayları yakalayabildiğimi kendime kanıtlamış olacaktım.
Akvaryumumda görmek istediğim, kabaca 2 öbekten oluşan ve bu iki öbek arasında arkaya uzanan bir yol olan bir tasarımdı. Kafamdakine benzer bir akvaryum aradım ama tam olarak hayal ettiğim şeyi bulamadım. Daha sonra beğendiğim iki tasarımı birleştirmeye karar verdim.
Bunlardan ilki, Chow Wai Sun'a ait "Flies the Dragon" adlı çalışma:
Diğeri ise, Yeo Siak Wee'ye ait Mystique River isimli çalışma:
Bunları kendi akvaryumuma uyarlarken ilkini sağ kısım için ikincisini sol kısım için düşündüm:
Fakat bir problem vardı, iki ayrı tasarımın iki ayrı odak noktası olması bunların bir edilemesini zor bir hale getirecekti. Ve 2 akvaryumdan da kullanmak istediğim kısımlar ön planda olduğu için derinlik hissini azaltacaktı.. Bu yüzden ikinci akvaryumdaki yol formunu kullanıp, yolun solunda kalacak öbeği daha geri planda tutmaya karar verdim ve kendi akvaryumuma geri döndüm:
Temizlikten sonraki toz bulutu, her şey bir toz bulutuyla başladı :
Ortalık durulunca ilk taşı attım (Basit bir Iwagumi oldu):
İlk olarak sağ tarafta duracak kütüğü nasıl koyacağıma karar vermek gerekti, biraz fazla büyük olduğundan kırabildiğim kısımlarını kırdım, hem ufalmış oldu hemde formu daha çok hoşuma gitti..
Kütüğü yerleştirdim ve diplerine bir kaç gelişi güzel taş attım. Büyük kütüğün yeri orası olacaktı. Diğer kütüğü de koydum yerine , böylece 2 öbek nasıl konumlandırılacak belli oldu:
Taşları taş satan büyükçe bir yerden aldım. Etraftaki koca koca kayalarla kıyaslandığında ufacık duran bu taşlar akvaryum içerisinde benim hayal ettiğimden çok daha büyük durdurlar. Tabi tutmadım onları akvaryumda çıkardım hemen.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, kullanılan kökler; mangrove kökleri ve bir adet Red Moorwood kökü. Taşları tamamı ağaç fosili taşlar.
Ağaç fosili taşlar su dışında farklı su içinde farklı görünüyorlardı, renkleri ışık altında farklı duruyordu. Renk ayrımını daha net bir şekilde yapabilmek için, kullanmayacağım büyük taşları ayırıp gerisini akvaryumun orta yerine dizdim. Daha sonra oradan alıp alıp kullanmaya başladım:
Her denemeyi fotoğraflama imkanım olmadı. Ama ilk olarak hoşuma giden ve sağ tarafın kaba hatlarını oluşturan hali:
Kütük tek parça kütük değil. 6 parçanın bir araya getirilmesiyle şekillendi. Akvaryum içerisinde bağlanabilecek kısımlarını bağladım:
Daha sonra su dışına alıp orada devam ettim. Birbirlerine yapştırmadan önce iyice kurumalarını bekledim (Akvaryum düzenlenmesi, ne yapacağıma karar verdikten sonra yaklaşık 10 gün sürdü, kütüğün kuruması için yeterince vakit vardı). Kütükleri yapıştırmak için Sıcak plastik dolgu tabancası kullandım. Çok sağlam yapıştırmıyor, kuvvetli çekilirse çıkabiliyor. O yüzden yapıştırdıktan sonra fazla sarsmadım:
Eklenecek parçalardan biri:
Bağlantı noktası:
Kütüğün son hali:
Sol taraf için denemelere başladım, ortadaki yığın az önce belirttiğim yığın, orada kalmayacak:
Orta kısım, Ağırlıklı olarak kısa bitkilerden oluşacak açık bir alan olacak. Bir kaç taş serpişririp denedim:
Daha sonra yaptığım yol nasıl görünecek diye merak ettiğimden, kendi akvarymumdan cıkan windelov'ları gelişi güzel bağlamadan yerştirdim:
Yol görüntüsü aklıma yattıktan sonra. Ufak ufak kütüklere saracağım bitkileri düzenlemeye başladım. Akvaryumdan çıkan moss'ları yıkadım:
Bu mosslar haricinde elimde bir de Low-Tech akvaryumumda mosslarım var. Bu akvaryumu depo olarak kullanıyorum. Atmaya kıyamadığım bitkiler orada duruyor. 125x30xH45, sadece filtre ve aydınlatma var. CO2, Gübreleme, su değişimi vs uygulanmıyor, ısıtıcısı bile yok :
Tasarıma geri dönersek:
Ufak tefek değişikler yapılacak olsa da, sağ ve sol kısıma ve yola kabaca karar verdikten sonra kütükleri ufaktan bitkilendirmeye başladım:
Bitkiler misina kullanılarak sarıldı. Misina kullanamadığım noktalarda japon yapıştırıcısı kullandım. Japon yapıştırıcısı ile tutturduğum moss'lardan örnek:
Sağ taraf bitkilendirildikten sonra pek içime sinmeyen sol taraf ile uğraşmaya başladım. Halen pek içime sinmiş değil ufak ufak oynuyorum:
Sol taraftaki kütük bitkilendirildi ve taşlar baştan düzenlenmek üzere çıkartıldı:
Sol tarafın ve orta kısmın taşları baştan düzenlendi:
Bazı taşların üzerlerine mosslar yerleştirildi:
Böylece eklenecek bir iki minik taş parçası hariç "hardscaping" aşaması bitmiş ve akvaryum bitki dikimi için hazır hale gelmiş oldu.
Son hal ile alt alta görülebilsin diye, tekrar ekliyorum. Tasarıma başlamadan önceki sentez çalışması:
Her detayı tek tek yazmadım ama kabaca uygulamaya çalıştıklarım:
Sol öbek genel olarak sağ öbekten ufak ve alçak tutuldu ve önünde boşluk bırakıldı, böylece daha uzaktaymış izlenimi verilmeye çalışıldı. Yol altın oran göz önünde bulundurularak konumlandırıldı. Taş ve kütükler kendi içlerinde birbirlerini bloklayacak şekilde yerleştirildi böylece kademelendirme yapılmaya çalışıldı. Genel olarak büyük taşlar önlere yakın ufak taşlar gerilerde kullanıldı. Kumun tamamı arkaya doğru yükselerek gitmekte, ön ve arka kısım arasında 10-15cmlik fark var. Yol yapılırken taşlar yine büyükten küçüğe doğru dizilde ve yol kenarları arkaya doğru yolu daraltacak şekilde dizilip perfektif yaratılmaya çalışıldı. Bakalım bitkilendirme de bittikten sonra istediğim görüntüyü elde edebilecekmiyim.
Bu aşamaya kadar kütükler ve taşlar üzerinde bitki olarak Microsorum Pteropus 'Windelov', Microsorum Pteropus 'Narrow', Vesicularia Montagnei (Cristmas Moss), Taxiphyllum sp. (Flame Moss) kullanıldı. Bunlar dışında bitkilendirmeye başladım fakat tamamlanmadı. Kolay bulunan türler olsa da, kullanmak istediğim bazı türleri henüz bulamadım. Bitkilendirme bittikten sonra fotoğraflarla devam edeceğim.
Tasarım aşamasında beni en çok zorlayan, taş,kütük vesaire yerleştirirken akvaryum yüksek olduğundan ön camdan göremiyor olmam oldu. O yüzden her bir taş için yerleştir, uzaklaş karşıdan bak, tekrar yerleştir tekrar bak, epeyce bir vaktimi aldı.
Son olarak, kütüklerin ağırlıklı olarak kullanıldığı, yardımcı eleman olarak taşların kullanıldığı ve Nature akvaryumlar kadar karışık olmayan bu tasarımların bir adı olduğunu öğrendim: Ryuboku.
Japonca olan "Ryuboku" kelimesinin ingilizce karşılığı "Driftwood" yani yüzen/karaya vuran tahta anlamı taşıyor. Ryuboku kelimesi hobide oldukça yeni. Norbert Sabat(polonyalı aquascaper) bunu ilk kullananlardan biri bildiğim kadarıyla. Ryuboku'lar hakkında ulaşabildiğim bilgiler bu kadar, eğer konu hakkında bilgisi olanlar eklemeler yaparsa sevinirim. Iwagumi'ler gibi hayatımıza girecek yeni bir tarz olduğunu düşünüyorum.
Şimdilik bu kadar. Tasarım için yorumda bulunursanız sevinirim, her türlü görüşe açığım. Özellikle tam olarak içime sinmemiş olan sol kısım için fikirlerinizi bekliyorum. Henüz bitkilendirme tamamlanmadığından değişiklik yapmak mümkün.
Sayıglar.
Beğenenler: [T]177271,Dieoxide[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2010 23:30
Tasarım çok güzel şekillenmeye başladı. İşin amelelik kısmı biraz zordu ama şimdi keyfi çıkmaya başladı sanırım. Böyle giderse dünya yarışmasında iyi birşeyler yakalar tank artık.
Sol tarafta bana bahsettiğin gibi değişiklikler yapmak iyi olabilir sağ taraf çok güzel olmuş. Bitkilerde tamamen ekilince tam şekli çıkacak.
Sol tarafta bana bahsettiğin gibi değişiklikler yapmak iyi olabilir sağ taraf çok güzel olmuş. Bitkilerde tamamen ekilince tam şekli çıkacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2010 23:59
Berkay bey harika bir anlatım olmuş.Herşeyi planlamışsınız bu bakımdan örnek bir çalışma olmuş ,elinize sağlık.
Benim şahsi görüşüm büyük akvaryumlarda tek odaklı tasarımlar yönünde.Sol tarafta ikinci bir odak kullanacaksanız parçalı görünümlü kökler yerine,bütün bir kütük kullanmak nasıl olur?
Hepsinden öte yedek tankınızı ayrı bir başlıkta tanıtmalısınız bence mükemmel Ayrıca tek taş kullanarak iwagumi stilinde bir çığır açtığınızı düşünüyorum.
Sormak istediğim birşey var.Bu sıcak silikon suda çözünmüyor mu?Ayrıca moss japon yapıştırıcıyla nasıl yapıştırıyorsunuz,su dışında kütük kuruyken mi?
Selamlar
Benim şahsi görüşüm büyük akvaryumlarda tek odaklı tasarımlar yönünde.Sol tarafta ikinci bir odak kullanacaksanız parçalı görünümlü kökler yerine,bütün bir kütük kullanmak nasıl olur?
Hepsinden öte yedek tankınızı ayrı bir başlıkta tanıtmalısınız bence mükemmel Ayrıca tek taş kullanarak iwagumi stilinde bir çığır açtığınızı düşünüyorum.
Sormak istediğim birşey var.Bu sıcak silikon suda çözünmüyor mu?Ayrıca moss japon yapıştırıcıyla nasıl yapıştırıyorsunuz,su dışında kütük kuruyken mi?
Selamlar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Nisan 2010 02:33
Tunç, yorum yaptığın için teşekkür ederim :)
Amelelik kısmının cefasını beraber çektiğimizden o konuda sanırım en iyi sen anlıyorsun beni, dediğin gibi keyifli kısım ufak ufak başlıyor. Biliyorsun, ulaslararası yarışmalarda "iyi bir şeyler yakalamak" hem hayalim , hem de hedefim. Bakalım neler yapabileceğiz. Muhtemelen bu seneki yarışmalara yetişemeyecek.
Sol tarafta son kararı bitkileri dikerken vereceğim sanırım.
[QUOTE=Kartal77]Berkay bey harika bir anlatım olmuş.Herşeyi planlamışsınız bu bakımdan örnek bir çalışma olmuş ,elinize sağlık.
Benim şahsi görüşüm büyük akvaryumlarda tek odaklı tasarımlar yönünde.Sol tarafta ikinci bir odak kullanacaksanız parçalı görünümlü kökler yerine,bütün bir kütük kullanmak nasıl olur?
Hepsinden öte yedek tankınızı ayrı bir başlıkta tanıtmalısınız bence mükemmel Ayrıca tek taş kullanarak iwagumi stilinde bir çığır açtığınızı düşünüyorum.
Sormak istediğim birşey var.Bu sıcak silikon suda çözünmüyor mu?Ayrıca moss japon yapıştırıcıyla nasıl yapıştırıyorsunuz,su dışında kütük kuruyken mi?
Selamlar
[/QUOTE]
Yılmaz Bey,
Öncelikle teşekkür ederim. Tek odak noktası olması konusunda sizinle hem fikirim. Bence büyük ve ya küçük tüm akvaryumların tek odak noktası olması şart. Şu an akvaryumda sağ taraf odak noktası gibi önde ve ilgi çekici görünse de amacım "yol"u odak noktası yapmaktı aslında. Bitkilendirdikten sonra umarım ilk başıkta gözler yol tarafına kayacaktır. Halen iyi bir çizim programı yüklemediğimden Paintte yaptığım ilkel çizimi göstereyim. Arka taraflar bitkilendirildiğinde ilginin yol tarafına kayacağını ve akvaryumda bir bütünlük oluşacağını umuyorum:
Sol tarafta parçalı görünümde kök kullanmamayı da denedim. Fakat bu seferda sağdan uzanan dal çok yalnız kaldı gibi geldi bana. Soldan uzanacak dal bitkiler görüntüyü doldurduktan sonra sağ tarafın tamamlayıcısı olur diye düşünmüştüm. Akvaryum bitkilendikten sonra fotoğrafları paylaşırım burada, tekrar üzerine konuşuruz.
Yedek tanka gelince onu da tanıtabilirim tabi neden olmasın, bir tane de nanom var 40x25xH20 ölçülerinde. Bu ana tankın işleri kolaylasın onları da yavaş yavaş tanıtırım. Hoşunuza gitmesine sevindim Bu arada "tek taş Iwagumi" kulağa oldukça değerli geliyor, isim babası oldunuz
Sıcak silikon suda çözünmüyor, yalnız dediğim gibi çok dayanıklı değil, kalıp gibi kütükten ayrılabiliyor. Kütük kuruyken yapıştırıp bitkileri biraz itinalı davranarak sardım. Ayrılmaya yüz tutmuş sıcak silikon gördüysem, misinalar ile görünmeyecek şekilde destekledim elimden geldiğince.
Moss ve fernlerin japon yapıştırıcısı ile tutturulabildiklerini yeni öğrendim ben de. Bu yeni tasarım için araştırma yaparken bu konuları da araştırdım biraz. Hatta şu başlıkta anlatmaya başlamıştım:
http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=184740&PN=1
Yapıştırmadan önce, kütüğü (ve ya taşı) akvaryum dışına alıp eski bir havlu ile kuruladım(kupkuru olması gerekmiyor). Yapıştıracağım bitkinin de yapışma noktasını hafifçe kuruladım. Fernleri yapıştırırken, bitkiyi yerine koyup yapıştıracağım köklerin kütük ile temas etmesi için parmağımla hafifçe bastırdım ve araya yapştırıcıyı damlattım. Hemen kuruyup tutunuyor. (Dikkat etmek lazım, yoksa kütük,fern, parmak hepsi bir yapışıyor). Mossları yapıştırken de yapıştıracağım moss öbeğini havlunun arasına koyup hafifçe kuruladım. Daha sonra mossu elimde yuvarlayıp kalem gibi yapıp, ikiye katladım. Böylece yoğunca liflerden oluşmuş bir öbek oldu. Sonra 1 damla yapıştırıcı damladıp tutturmak istediğim yere bastırdım. Bu şekilde yavaş yavaş yüzeyleri kapladım. Bütün yapıştırma işlemi bittikten sonra, musluk altında biraz su tuttum üstlerine. Sonra elimle ufak ufak yoklayayıp, çok hafifçe çekerek yapışmayan dallar varsa onları ayıkladım. Elimle burduğum her öbek aynı boyda olmadığı için de, son olarak makasla çim biçer gibi üstten fazlalıkları aldım.
Yapıştırıcı dokunduğu kısımları yakacaktır şüphesiz ama üstte yapıştırıcı dokunmamış kısımlar olduğu için sorunsuz yetişeceğini umuyorum.
Bir hatırlatma, yapıştırıcı suyun altında bembeyaz bir hal alıyor. O yüzden bol kullanmamak lazım. İstenmeyen yerlere akarsa kötü bir görüntü oluşturur. Bir de, ben bildiğimiz sıvı japon yapıştırıcısı kullandım. Yabancı forumlarda "jel" olanını kullandıklarını gördüm. Bakalım benim deneme nasıl sonuç verecek. Daha çok deniz alvaryumlarında mercanları yapıştırırken kullanılan bir yöntemmiş, bizim deniz akvaryumu forumlarında bir sormak lazım
Son olarak, bu örnekte:
Fissidens (henüz tanışamadık bu bitkilerle ya da getiren varsa ben bilmiyorum), ya büyük bir öbek halinde sarılmış ve bitki tutunduktan sonra üst katmak sökülmüş, ve doğal yolla tutunanlar kalmış, ya da yapıştırma uygulanmış. Misina ile sararak bu görüntüyü elde etmek pek mümkün değil.
Saygılar.
Bammbamm 2010-04-03 05:52:59
Amelelik kısmının cefasını beraber çektiğimizden o konuda sanırım en iyi sen anlıyorsun beni, dediğin gibi keyifli kısım ufak ufak başlıyor. Biliyorsun, ulaslararası yarışmalarda "iyi bir şeyler yakalamak" hem hayalim , hem de hedefim. Bakalım neler yapabileceğiz. Muhtemelen bu seneki yarışmalara yetişemeyecek.
Sol tarafta son kararı bitkileri dikerken vereceğim sanırım.
[QUOTE=Kartal77]Berkay bey harika bir anlatım olmuş.Herşeyi planlamışsınız bu bakımdan örnek bir çalışma olmuş ,elinize sağlık.
Benim şahsi görüşüm büyük akvaryumlarda tek odaklı tasarımlar yönünde.Sol tarafta ikinci bir odak kullanacaksanız parçalı görünümlü kökler yerine,bütün bir kütük kullanmak nasıl olur?
Hepsinden öte yedek tankınızı ayrı bir başlıkta tanıtmalısınız bence mükemmel Ayrıca tek taş kullanarak iwagumi stilinde bir çığır açtığınızı düşünüyorum.
Sormak istediğim birşey var.Bu sıcak silikon suda çözünmüyor mu?Ayrıca moss japon yapıştırıcıyla nasıl yapıştırıyorsunuz,su dışında kütük kuruyken mi?
Selamlar
[/QUOTE]
Yılmaz Bey,
Öncelikle teşekkür ederim. Tek odak noktası olması konusunda sizinle hem fikirim. Bence büyük ve ya küçük tüm akvaryumların tek odak noktası olması şart. Şu an akvaryumda sağ taraf odak noktası gibi önde ve ilgi çekici görünse de amacım "yol"u odak noktası yapmaktı aslında. Bitkilendirdikten sonra umarım ilk başıkta gözler yol tarafına kayacaktır. Halen iyi bir çizim programı yüklemediğimden Paintte yaptığım ilkel çizimi göstereyim. Arka taraflar bitkilendirildiğinde ilginin yol tarafına kayacağını ve akvaryumda bir bütünlük oluşacağını umuyorum:
Sol tarafta parçalı görünümde kök kullanmamayı da denedim. Fakat bu seferda sağdan uzanan dal çok yalnız kaldı gibi geldi bana. Soldan uzanacak dal bitkiler görüntüyü doldurduktan sonra sağ tarafın tamamlayıcısı olur diye düşünmüştüm. Akvaryum bitkilendikten sonra fotoğrafları paylaşırım burada, tekrar üzerine konuşuruz.
Yedek tanka gelince onu da tanıtabilirim tabi neden olmasın, bir tane de nanom var 40x25xH20 ölçülerinde. Bu ana tankın işleri kolaylasın onları da yavaş yavaş tanıtırım. Hoşunuza gitmesine sevindim Bu arada "tek taş Iwagumi" kulağa oldukça değerli geliyor, isim babası oldunuz
Sıcak silikon suda çözünmüyor, yalnız dediğim gibi çok dayanıklı değil, kalıp gibi kütükten ayrılabiliyor. Kütük kuruyken yapıştırıp bitkileri biraz itinalı davranarak sardım. Ayrılmaya yüz tutmuş sıcak silikon gördüysem, misinalar ile görünmeyecek şekilde destekledim elimden geldiğince.
Moss ve fernlerin japon yapıştırıcısı ile tutturulabildiklerini yeni öğrendim ben de. Bu yeni tasarım için araştırma yaparken bu konuları da araştırdım biraz. Hatta şu başlıkta anlatmaya başlamıştım:
http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=184740&PN=1
Yapıştırmadan önce, kütüğü (ve ya taşı) akvaryum dışına alıp eski bir havlu ile kuruladım(kupkuru olması gerekmiyor). Yapıştıracağım bitkinin de yapışma noktasını hafifçe kuruladım. Fernleri yapıştırırken, bitkiyi yerine koyup yapıştıracağım köklerin kütük ile temas etmesi için parmağımla hafifçe bastırdım ve araya yapştırıcıyı damlattım. Hemen kuruyup tutunuyor. (Dikkat etmek lazım, yoksa kütük,fern, parmak hepsi bir yapışıyor). Mossları yapıştırken de yapıştıracağım moss öbeğini havlunun arasına koyup hafifçe kuruladım. Daha sonra mossu elimde yuvarlayıp kalem gibi yapıp, ikiye katladım. Böylece yoğunca liflerden oluşmuş bir öbek oldu. Sonra 1 damla yapıştırıcı damladıp tutturmak istediğim yere bastırdım. Bu şekilde yavaş yavaş yüzeyleri kapladım. Bütün yapıştırma işlemi bittikten sonra, musluk altında biraz su tuttum üstlerine. Sonra elimle ufak ufak yoklayayıp, çok hafifçe çekerek yapışmayan dallar varsa onları ayıkladım. Elimle burduğum her öbek aynı boyda olmadığı için de, son olarak makasla çim biçer gibi üstten fazlalıkları aldım.
Yapıştırıcı dokunduğu kısımları yakacaktır şüphesiz ama üstte yapıştırıcı dokunmamış kısımlar olduğu için sorunsuz yetişeceğini umuyorum.
Bir hatırlatma, yapıştırıcı suyun altında bembeyaz bir hal alıyor. O yüzden bol kullanmamak lazım. İstenmeyen yerlere akarsa kötü bir görüntü oluşturur. Bir de, ben bildiğimiz sıvı japon yapıştırıcısı kullandım. Yabancı forumlarda "jel" olanını kullandıklarını gördüm. Bakalım benim deneme nasıl sonuç verecek. Daha çok deniz alvaryumlarında mercanları yapıştırırken kullanılan bir yöntemmiş, bizim deniz akvaryumu forumlarında bir sormak lazım
Son olarak, bu örnekte:
Fissidens (henüz tanışamadık bu bitkilerle ya da getiren varsa ben bilmiyorum), ya büyük bir öbek halinde sarılmış ve bitki tutunduktan sonra üst katmak sökülmüş, ve doğal yolla tutunanlar kalmış, ya da yapıştırma uygulanmış. Misina ile sararak bu görüntüyü elde etmek pek mümkün değil.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Nisan 2010 11:44
"Aslında amacım beğendiğim bir akvaryumu taklit ederek başlamak olacaktı. "Taklit" kelimesini insan kolay kabullenemiyor ama kendi adıma, bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım çıkarmanın zor olacağını düşündüm. O yüzden bu yolu tercih ettim; eğer taklit başarılı olursa, başarılı akvaryumlardaki detayları yakalayabildiğimi kendime kanıtlamış olacaktım."
Berkay bey merhabalar,
Kendi adımıza, buna taklit değilde örnek almak diye yaklaşmak sanırım kendimizi daha iyi hissettirecektir.
Lakin, taklit de desek örnek de desek, ilham alacağımız yerin doğa olması gerektiğini sanırım hepimiz kabul ederiz. Zira ADA yarışmalarında başarılı olan tanklar incelendiğinde hemen hemen hepsinin doğadan feyz aldığını görmekteyiz. Doğadan bir kesiti yakalamaya çalışmak bu işe gönül vermiş herkese başarıyı yakalamak adına daha fazla yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Üstad Amano' ya bir röportajda başarının yolunun nereden geçtiği sorulduğunda verdiği cevapta bu yöndedir.
Bunları sizi eleştirmek için değil, hepimizin yapması gereken olduğu için yazıyorum. Yanlış anlamanızı istemem. Ancak teknik anlamda fazlası ile donanıma sahipsiniz ve tank ölçülerinizde hayal gücünüzü sınırlamayacak derecede. Bu anlamda daha farklı şeyler denenebilir demek istiyorum.
Örneğin böyle naturel bir tasarıma yaklaşmayı çok isterdim.
Buda sanırım sizin tankınızın bitmiş haline yakın bir örnek.
Çalışmalarınızı tebrik ederim. Emeğinizin karşılığını almanızı dilerim.
Sağlıcakla kalın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Nisan 2010 12:08
Berkay Merhaba,
Forumda bitki akvaryumu kurulum patlaması var,artık hangisini takip ettiğimi şaşırıyorum,son mesajını da yeni gördüm.
Tankı gelip gördüğüm için fotoğraflar bana şimdi çok yavan geliyor tabi, Ama şunu söyleyebilirim herşey olması gerektiği gibi yürüyor planlı , programlı acele etmeden, bu konunun bitki akvaryumu kurucak arkadaşlara yapılması gerekenler açısından çok iyi bir örnek olucağını düşünüyorum.
Peysaja gelince,tabi ki bir şekilde daha önceki kurulumlardan örnek almak gerekiyor sonuçta biz Takashi Amano değiliz (onun da başlangıçta bazı şeyleri örnek aldığını düşünüyorum ayrıca).O başlı başına bir yetenek,dünyada kaç tane var ki...
Senin tankını gördüğüm de ilk gözüme çarpan tabi ki sağ taraftaki haybetli kök oldu,bence o kök odak noktası ama diyorumki keşke sol tarafta olsaydı.(çünkü söylenen bir objeye bakıldığında ilk olarak sol gözün algılama yaptığı).Ama şu anda sağ bölüme artık hiç dokunma çünkü harika görünüyor.Paintte yaptığın düzenlemeyi o gün görmemeştim bence derinlik hissini vermişsin aynı tarzda devam etmeni öneriyorum.Tabi tankın daha çok uzun yolu var bitkilendirme aşamasını bitirdikten sonra bambaşka bir görüntünün ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Ne diyim emeğine, ellerine sağlık.Tebrik ediyorum,darısı başımıza diyemiycem bu ebatlarda ki bir tankı benim salonumda düşünemiyorum, resmen boşanma sebebi sayılabilir.
Görüşmek üzere.....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Nisan 2010 16:03
[QUOTE=kdeniz]"Aslında amacım beğendiğim bir akvaryumu taklit ederek başlamak olacaktı. "Taklit" kelimesini insan kolay kabullenemiyor ama kendi adıma, bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım çıkarmanın zor olacağını düşündüm. O yüzden bu yolu tercih ettim; eğer taklit başarılı olursa, başarılı akvaryumlardaki detayları yakalayabildiğimi kendime kanıtlamış olacaktım."
Rahman Bey merhaba,
Öncelikle yanlış anlama söz konusu değil. Aynı şeyleri, aynı yönde farklı yollardan düşünüyoruz diyebilirim.
Haklısınız, "örnek almak", "ilham almak" hafifletir ve iyi hissettirir ama taklit etmeye çalıştığımızın farkında olmak gerekir bence. Doğa söz konusu olduğunda özellikle, akvayumlarımızda yaptığımız şey taklit etmenin ta kendisi. Örneğin Amazon kökenli bir balık beslediğimizde, balığı ve dolaylı olarak kendimizi mutlu etmek için Amazon'un su değerlerini birebir taklit etmeye çalışmıyor muyuz? Peyzaj/Tasarım konusu da bence aynen böyle, doğayı başarılı bir şekilde taklit edebildiğimiz sürece başarılı oluyor tanklarımız. ADA örneği ile de belirtmiştiniz zaten bunu. Yalnız bu noktada atladığımız bir şey var, peyzaj konusunda doğayı taklit etmek en zor olanı. En azından benim için öyle.
Bitki akvaryumunda tasarım yapmayı resim çizmeye benzetiyorum ben, nihayetinde iki boyutlu fotoğraflar aracılığıyla değerlendiriyoruz akvaryumlarımızı. Akvaryumlar tuallerimiz, bitkiler,taşlar, kütükler de boyalarımız. Resim konusunda eğitim almamış, doğal yeteneği de olmayan bir insan(örneğin ben), bir insana bakıp onun karakalem portresini başarılı bir şekilde çizemez. Çünkü bir usta gibi göremez, ama çizilmiş bir karakalem portreyi taklit edebilir.Bunu denedim. Çizgiler, gölgelendirmeler her şey kağıt üzerindedir artık. Akvaryumda da benzer şekilde, Takashi Amano örneğine bakarsak; adam aynı zamanda bir fotoğrafçı. Ben doğayı onun gördüğü gibi göremem, beğendiğim bir manzarayı/doğa parçasını doğrudan bir yere aktaramam, en azından şu an için yapamam. Fakat onun akvaryumlarından birini taklit edebilirim. Taklit ede ede hangi taşı, hangi kütüğü hangi bitkiyi(yani boyaları) nasıl bir izlenim yaratmak için kullanmış zaman içinde öğrenebilirim. Fotoğrafçı bir arkadaşım olduğunu düşünelim, beğendiğim bir manzayı gösteryim ve benim için çok güzel bir fotoğraf çeksin. Yine bir şey değişmiyor, benim gördüğümü değil kendi gördüğünü fotoğraflamış oluyor. O ne gördüğünü anlatmadan ben yine akvaryuma aktaramam.
O yüzden bu yolu seçtim. Belki taklit ederek onlar gibi görebilirim, o zaman farklı bir şeyler denemeye sıra gelir. "Bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım yapamam" dememin sebebi buydu. Belki de hiç onlar gibi göremem bilmiyorum,yas tutacak halimiz yok taklit etmeye devam ederiz.
Tekrar teşekkür ederim bu konuyu açtığınız için.
Saygılar.
[QUOTE=sayer]
[/QUOTE]
Ertuğrul Abi merhaba,
Paintte yaptığım taslak o gün yoktu, Yılmaz Bey'e cevap yazarken dün yaptım. Dediğim gibi bitkilendirmeden sonra odak noktasının yola doğru kaymasını umuyorum. Eğer o görüntüyü yakalayamazsam sağ tarafta bir düzenleme yaparım.
Berkay bey merhabalar,
Kendi adımıza, buna taklit değilde örnek almak diye yaklaşmak sanırım kendimizi daha iyi hissettirecektir.
Lakin, taklit de desek örnek de desek, ilham alacağımız yerin doğa olması gerektiğini sanırım hepimiz kabul ederiz. Zira ADA yarışmalarında başarılı olan tanklar incelendiğinde hemen hemen hepsinin doğadan feyz aldığını görmekteyiz. Doğadan bir kesiti yakalamaya çalışmak bu işe gönül vermiş herkese başarıyı yakalamak adına daha fazla yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Üstad Amano' ya bir röportajda başarının yolunun nereden geçtiği sorulduğunda verdiği cevapta bu yöndedir.
Bunları sizi eleştirmek için değil, hepimizin yapması gereken olduğu için yazıyorum. Yanlış anlamanızı istemem. Ancak teknik anlamda fazlası ile donanıma sahipsiniz ve tank ölçülerinizde hayal gücünüzü sınırlamayacak derecede. Bu anlamda daha farklı şeyler denenebilir demek istiyorum.
Örneğin böyle naturel bir tasarıma yaklaşmayı çok isterdim.
Buda sanırım sizin tankınızın bitmiş haline yakın bir örnek.
Çalışmalarınızı tebrik ederim. Emeğinizin karşılığını almanızı dilerim.
Sağlıcakla kalın.
[/QUOTE]Rahman Bey merhaba,
Öncelikle yanlış anlama söz konusu değil. Aynı şeyleri, aynı yönde farklı yollardan düşünüyoruz diyebilirim.
Haklısınız, "örnek almak", "ilham almak" hafifletir ve iyi hissettirir ama taklit etmeye çalıştığımızın farkında olmak gerekir bence. Doğa söz konusu olduğunda özellikle, akvayumlarımızda yaptığımız şey taklit etmenin ta kendisi. Örneğin Amazon kökenli bir balık beslediğimizde, balığı ve dolaylı olarak kendimizi mutlu etmek için Amazon'un su değerlerini birebir taklit etmeye çalışmıyor muyuz? Peyzaj/Tasarım konusu da bence aynen böyle, doğayı başarılı bir şekilde taklit edebildiğimiz sürece başarılı oluyor tanklarımız. ADA örneği ile de belirtmiştiniz zaten bunu. Yalnız bu noktada atladığımız bir şey var, peyzaj konusunda doğayı taklit etmek en zor olanı. En azından benim için öyle.
Bitki akvaryumunda tasarım yapmayı resim çizmeye benzetiyorum ben, nihayetinde iki boyutlu fotoğraflar aracılığıyla değerlendiriyoruz akvaryumlarımızı. Akvaryumlar tuallerimiz, bitkiler,taşlar, kütükler de boyalarımız. Resim konusunda eğitim almamış, doğal yeteneği de olmayan bir insan(örneğin ben), bir insana bakıp onun karakalem portresini başarılı bir şekilde çizemez. Çünkü bir usta gibi göremez, ama çizilmiş bir karakalem portreyi taklit edebilir.Bunu denedim. Çizgiler, gölgelendirmeler her şey kağıt üzerindedir artık. Akvaryumda da benzer şekilde, Takashi Amano örneğine bakarsak; adam aynı zamanda bir fotoğrafçı. Ben doğayı onun gördüğü gibi göremem, beğendiğim bir manzarayı/doğa parçasını doğrudan bir yere aktaramam, en azından şu an için yapamam. Fakat onun akvaryumlarından birini taklit edebilirim. Taklit ede ede hangi taşı, hangi kütüğü hangi bitkiyi(yani boyaları) nasıl bir izlenim yaratmak için kullanmış zaman içinde öğrenebilirim. Fotoğrafçı bir arkadaşım olduğunu düşünelim, beğendiğim bir manzayı gösteryim ve benim için çok güzel bir fotoğraf çeksin. Yine bir şey değişmiyor, benim gördüğümü değil kendi gördüğünü fotoğraflamış oluyor. O ne gördüğünü anlatmadan ben yine akvaryuma aktaramam.
O yüzden bu yolu seçtim. Belki taklit ederek onlar gibi görebilirim, o zaman farklı bir şeyler denemeye sıra gelir. "Bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım yapamam" dememin sebebi buydu. Belki de hiç onlar gibi göremem bilmiyorum,yas tutacak halimiz yok taklit etmeye devam ederiz.
Tekrar teşekkür ederim bu konuyu açtığınız için.
Saygılar.
[QUOTE=sayer]
Berkay Merhaba,
Forumda bitki akvaryumu kurulum patlaması var,artık hangisini takip ettiğimi şaşırıyorum,son mesajını da yeni gördüm.
Tankı gelip gördüğüm için fotoğraflar bana şimdi çok yavan geliyor tabi, Ama şunu söyleyebilirim herşey olması gerektiği gibi yürüyor planlı , programlı acele etmeden, bu konunun bitki akvaryumu kurucak arkadaşlara yapılması gerekenler açısından çok iyi bir örnek olucağını düşünüyorum.
Peysaja gelince,tabi ki bir şekilde daha önceki kurulumlardan örnek almak gerekiyor sonuçta biz Takashi Amano değiliz (onun da başlangıçta bazı şeyleri örnek aldığını düşünüyorum ayrıca).O başlı başına bir yetenek,dünyada kaç tane var ki...
Senin tankını gördüğüm de ilk gözüme çarpan tabi ki sağ taraftaki haybetli kök oldu,bence o kök odak noktası ama diyorumki keşke sol tarafta olsaydı.(çünkü söylenen bir objeye bakıldığında ilk olarak sol gözün algılama yaptığı).Ama şu anda sağ bölüme artık hiç dokunma çünkü harika görünüyor.Paintte yaptığın düzenlemeyi o gün görmemeştim bence derinlik hissini vermişsin aynı tarzda devam etmeni öneriyorum.Tabi tankın daha çok uzun yolu var bitkilendirme aşamasını bitirdikten sonra bambaşka bir görüntünün ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Ne diyim emeğine, ellerine sağlık.Tebrik ediyorum,darısı başımıza diyemiycem bu ebatlarda ki bir tankı benim salonumda düşünemiyorum, resmen boşanma sebebi sayılabilir.
Görüşmek üzere.....
Ertuğrul Abi merhaba,
Paintte yaptığım taslak o gün yoktu, Yılmaz Bey'e cevap yazarken dün yaptım. Dediğim gibi bitkilendirmeden sonra odak noktasının yola doğru kaymasını umuyorum. Eğer o görüntüyü yakalayamazsam sağ tarafta bir düzenleme yaparım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2010 10:24
Merhabalar,
"Haklısınız, "örnek almak", "ilham almak" hafifletir ve iyi hissettirir ama taklit etmeye çalıştığımızın farkında olmak gerekir bence."
Elbette farkında olmalıyız, zaten yaptığımız da budur.
"Doğa söz konusu olduğunda özellikle, akvayumlarımızda yaptığımız şey taklit etmenin ta kendisi. Örneğin Amazon kökenli bir balık beslediğimizde, balığı ve dolaylı olarak kendimizi mutlu etmek için Amazon'un su değerlerini birebir taklit etmeye çalışmıyor muyuz?"
Söylemek istediğim de aynısıdır. Doğayı taklit etmeliyiz, yada örnek almalıyız. Amaçta budur.
"Peyzaj/Tasarım konusu da bence aynen böyle, doğayı başarılı bir şekilde taklit edebildiğimiz sürece başarılı oluyor tanklarımız. ADA örneği ile de belirtmiştiniz zaten bunu. Yalnız bu noktada atladığımız bir şey var, peyzaj konusunda doğayı taklit etmek en zor olanı. En azından
benim için öyle."
Bu yalnızca sizin için değil, çeşitli nedenlerden dolayı hepimiz için en zor olanı.
2008 ADA birincisi. Bana göre ADA' da şu ana kadarki en başarılı tank. Bunu örnek olarak vermemdeki sebep, bu tankın sahibinin bir akvaryumcu olması ve bu tankı hazırlamasının 2 seneyi aşmış olmasıdır.
"Bitki akvaryumunda tasarım yapmayı resim çizmeye benzetiyorum ben, nihayetinde iki boyutlu fotoğraflar aracılığıyla değerlendiriyoruz akvaryumlarımızı. Akvaryumlar tuallerimiz, bitkiler,taşlar, kütükler de boyalarımız. Resim konusunda eğitim almamış, doğal yeteneği de olmayan bir insan(örneğin ben), bir insana bakıp onun karakalem portresini başarılı bir şekilde çizemez. Çünkü bir usta gibi göremez, ama çizilmiş bir karakalem portreyi taklit edebilir.Bunu denedim. Çizgiler, gölgelendirmeler her şey kağıt üzerindedir artık."
Güzel tasvir. Çeşitli nedenlerden dolayı hepimiz için zor dememin altını dolduruyor. Verilemeyen değerler, eğitimler, doğanın özünden çıktığımızın ve doğaya nasıl bakmamız ve korumamız gerektiğinin öğretilememesi, doğanın insana vereceği huzurun atlanması vs..............
"Akvaryumda da benzer şekilde, Takashi Amano örneğine bakarsak; adam aynı zamanda bir fotoğrafçı. Ben doğayı onun gördüğü gibi göremem, beğendiğim bir manzarayı/doğa parçasını doğrudan bir yere aktaramam, en azından şu an için yapamam. Fakat onun akvaryumlarından birini taklit edebilirim. Taklit ede ede hangi taşı, hangi kütüğü hangi bitkiyi(yani boyaları) nasıl bir izlenim yaratmak için kullanmış zaman içinde öğrenebilirim. Fotoğrafçı bir arkadaşım olduğunu düşünelim, beğendiğim bir manzayı gösteryim ve benim için çok güzel bir fotoğraf çeksin. Yine bir şey değişmiyor, benim gördüğümü değil kendi gördüğünü fotoğraflamış oluyor. O ne gördüğünü anlatmadan ben yine akvaryuma aktaramam."
Herkesin bir Amano olmasını beklemek tabiiki zaafiyettir. Zira yaşadığı ülkeye ait kültür farkları bizden uzak ara ilerdedir. Muhakkak ki tecrübe ile bir yerlere gelinebilir. Herkesin geleceği nokta da farklı olacaktır. Gelebileceğimiz yere gelmek için oldukça sabırlı olmamız gerçeği ortadadır. Ne zamanki şu ana kadar oluşturamadığımız entellektüel ülke kültürümüz ve ülke felsefemiz bir yerlere gelir, işte o zaman göremediğimiz şeylerin farkına daha çok varmaya başlarız.
"O yüzden bu yolu seçtim. Belki taklit ederek onlar gibi görebilirim, o zaman farklı bir şeyler denemeye sıra gelir. "Bu yollardan geçmeden başarılı bir tasarım yapamam" dememin sebebi buydu. Belki de hiç onlar gibi göremem bilmiyorum,yas tutacak halimiz yok taklit etmeye devam ederiz."
Elbette yas tutmayacağız. Sonuçta bu bir hobi. Lakin Amano ve akabinde yapılan diğer uygulamalar bu hobinin altını üstüne getirdi. Neler yapılabileceğini, yapıldığını göstererek çıtayı oldukça yukarılara çektiler. Durum böyle bir hal alınca ne kadar gerilerde olduğumuzun farkına vardık. Kıskançlık mı desek gıptamı desek, bir şekilde beklentilerimizin de dozu arttı. Sonrasında sizin gibi bu işi layıkı ile yapmaya çalışan arkadaşları görünce de bu beklentilerimizi nezdinizde telafi etme isteği uyanmaya başladı. Başka bir şeyler denenebilir dememin özünde bu yatmaktadır. Birilerinin bu misyonu güzelliklere ulaşmak adına üstlenmesi güzel olacaktır. Yapılacak her güzel şey en azından bu forumdaki arkadaşlara örnek olacaktır. Aynı zamanda bu konuda veya benzer konularda ulaşmaya çalışılan güzellik için harcanacak her değerin emeğin yaşantımızdaki diğer alanlara da fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir