Akvaryum Hobisinde Ki Nazar Sorunu

[QUOTE=Lost.pyskhe]
ama biri nazara inanıyorsa bu onun hobide birşey bilmediği ters giden eksikleri sorgulamadığı , batılıların mükemmel olduğu inanmadıkları için , ve en önemlisi sanki küçümser gibi konuyu açan kişi ve inananları gibi yargılar için direkt örnekler vermek zorundaydım..
[/QUOTE]

Yazdığım mesajlarda ne sizin ne diğer yazanların ne de diğer insanların bilgi birikimini ve tecrübesini küçümseyen bahsi geçen, sizin tabirinizle bu olayların karşısında zavallılar diye itham edecek veya batılılar bizden daha üstün anlamına getirmek istediğim tek bir kelimem yok. Ancak madem böyle anlaşıldım öyleyse biraz açıklayayım.Yazdıklarımda batılıların bu konuda bizden daha mükemmel olduğunu savunmuyorum. Öyle bir savunma içinde değilim, aksine ülke içinde sahip olduğumuz tür çeşitliliği, hobiye olan ilgimiz adına batı ve Asya ülkelerinden aşağı kalır yanımız yok neredeyse. Olay benim açımdan çok basit. İlk mesajımda da belirttiğim gibi başta Avrupa ve A.B.D olmak üzere dünya çevresinden pek çok hobi grubunu takip ediyorum ve kıyaslama yaptığımda bu tarz durumları muhabbetleri bizim ülkedeki hobicilerde görüyorum sadece. O yüzden alaycı bir dille onların inanışında böyle durumlar yok sanırım, nazar gibi şeylerden dolayı kayıp yaşamıyorlar, ne mutlu onlara dedim. Öncelikli olarak tecrübesi az olan hobiciler olmak üzere camiasında tecrübeli olarak bilinen sözü geçen ve bazısı arkadaşım da olan bazı hobiciler bile bu tarz kayıpları nazara bağlayabiliyor bu da bana komik ve saçma geliyor. Durduk yere hobiye dair bir şey bilmediklerini veya tecrübesiz olduklarını iddia ettiğim yok, tecrübesiz olarak atıfta bulunduklarımın da paylaşımlarından zaten ne kadar tecrübeli oldukları anlaşılabiliyor. Diyelim ki bir fotoğraf veya video paylaştınız, paylaşmanızdan saatler sonra o çok sevdiğiniz balığınız öldü. Sebebini hemen nazara mı bağlarsınız yoksa önce hatayı kendinizde mi ararsınız? Benim lafını ettiğim hobiciler sizce ilk aşamada bu iki seçenekten öncelikle hangisini yapmayı tercih ediyor bunu söylediklerimden anlayabileceğinizi düşünüyorum. Hadi diyelim yine de bir takım örneklerle,danışmalarla, patolojik sebep aramalarla hatayı sunduğunuz şartlarda arayıp bir sorun bulamadıysanız ve nihayetinde nazar değdiğine inanıyorsanız işte sorununuza bir cevap,içinizi bir nebze rahatlatacak bir neden ve kem gözlülükle suçlanacak haset insanlar. Sizin yaklaşımınızdan benim çıkarabileceğim sonuç bu olur yanlış anlamadıysam. Aynı şartlardaki bir durumsa benim için sadece bir talihsiz bir tesadüf olur. İmkanlarım dahilinde sorunların nedenini balıklara sunduğum şartlarda bulabiliyorsam ne mutlu, bulamıyorsam da ölen balığı laboratuvar testine gönderecek durumda ve istekte olmam ne yazık ki. Sonuç olarak benim insanların dini veya batıl inançlarıyla bir derdim yok, lafını ettiğim insanların hobiye ve bu yaklaşımlarının trajikomik şekilde yanlış olduğunu düşünüyorum. Trajikomik gibi kelimeler küçümseme anlamı taşıyorsa sizin için, öyle bir niyetimin olmadığını bilmenizi isterim.

Kur’an ‘da nazara inanmak bir tarafa, nazar inancını reddeden ayetler oldukça net ve açıktır. 42Şura/30-“Başınıza gelen her türlü musibet(bela, kötülük, olumsuzluk), sizin kendi ellerinizin işlediklerinden kaynaklanmaktadır. Allah, çoğunu da affetmektedir.”

İkinci ayet, 4Nisa/78-79 ‘da buna kanıttır. 4/79-“Sana gelen her iyilik, bil ki Allah ‘tan ‘dır. Sana gelen her kötülük de, kendindendir…” Bu ayetlere göre, insanı derinden etkileyen her türlü olay, BÜYÜ, UĞURSUZLUK, ŞANSSIZLIK, KADER, BURÇ, MUSKA VEYA NAZAR kaynaklı değildir. Kendi yaptıklarımızdan dolayıdır.

Allah ‘ın bilgisi ve kontrolü dışında hiçbir şey gerçekleşmez-6En’am/59 Bu gerçeği göz ardı edip, olayı bu kavrama bağladığımızda ya da bu kavramın gücüne inandığımızda, Allah devredışı kalmış olmuyor mu? Allah ‘ı edilgen, etkisiz ve yetersiz görmüyor muyuz? Allah ‘tan başkasına insanüstü veya doğaüstü güç yakıştırmak, Allah ‘a ortak arayışı olmaz mı?

Rivayetleri ayetin önüne geçirdiğimizde anlam ayet bütünlüğünden kopup rivayet üzerinden yürüyor ve aslolan mesaj rivayete kurban gidiyor. Buyurun nazara delil gösterilen ayete bakalım;

Kalem suresi 51: Şüphesiz inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar.

‘Neredeyse seni gözleriyle devirecekler’ cümlesi nasıl böyle bir doğaüstü inanca evrilebiliyor? Kaldı ki bu o dönem arapları tarafından kullanılan bir deyimdir zaten. Eliyle yapmaya imkan bulamadığı kinini gözleriyle kusmaya çalışan kimseye böyle denir.

Bir de şöyle bir durum var; müslüman olmayan birine neden bu nazar isabet etmez de hep gelir mümini bulur?

Bence nazar insanın malını, canını veya sevdiği şeyleri sakınıp kıskanmasına taktığı paranormal bir kulptur. Kuranı kerimde nazardan bahseden ya da nazara atıf yapan tek bir ayet yoktur!

[QUOTE=Arifhb]

Bir de şöyle bir durum var; müslüman olmayan birine neden bu nazar isabet etmez de hep gelir mümini bulur?

[/QUOTE]

Yabancı gruplarla kıyaslama yaptığımda demek istediğim şey tam olarak buydu. Teşekkürler.

İnanç; adı üzerinde, kanıtı olmayan ,hislerimizle öyle olduğunu düşündüğümüz şeylerdir.Cevabını bulamadığımız durumlarda imdat simidimizdir.Ölen bir yakınımızın yok olmadığını ,iyi bir yere gittiğini düşünmek gibi,dua edince kanserli hastamızın iyileşeceğini düşünmek gibi. Kanıtı olan olaylara ise bilimde yasa denir.Yer çekimi yasası gibi.Nazara da isteyen inanabilir,diğer bir çok şeye insanların inandığı gibi.Herkes saygı duymalıdır.Buna inanç özgürlüğü denir bildiğiniz gibi.Ama bu doğrudur diye ispatlamaya çalışmak yanlış olur.O zaman inanç olmaz zaten,gerçek olur .Kimse bunu tartışmaz o zaman,aynı yer çekimi gibi.

Bu konular meraktan diyelim 20 senedir ilgimi çeken çok farklı değişik kaynaklardan bilgi edinmiş gözümle görmesem asla inanmam diyeceğim şeyleri tecrübe etmiş kendimin bile zar zor hatırladığı şeyleri bir başkasından duyma tecrübeleri yaşasamda asla ve asla bu yolda yorum yapabilecek zerre birikimim olmadığını düşünüyorum. Yineliyim içinde yaşadığımız evrenin bilinen kısmını bile idrak edemeyecek kadar algılarımız yetersiz zayıf ve milyonlarca yıldır hiç sönmemiş bir alevdeki anlık kıvılcım kadar az bir zamana sahibiz. İnanmayana nazar değmez vs gibi iddiada bulunabilmesi birinin söz konusu olamaz tamamen inanç ve algı meselesi şu anki algısal gözlemlerimiz bilimsel olarak test dahi edemez
iistatistiklerse güvenilmez eskiden insanlara cebinizdeki minik bir aletin anlık görüntülü konuşma yaptıracağı söylense algıları ve o anki birikimi buna iinanmazdı belki ilerde şu an hayal gibi gelen enerjileri keşfedip kim bilir kanalize edebiliriz.. olay çok uzar gider felsefi boyutu bilimsel boyutu inanç boyutu derken.. o yüzden elinden geleni yapıp görünür ölçülebilir neden bulamayıp inanmayı seçenlere elinizde 2000 sene sonrasının bilgi birikimi yoksa müdahale etmeyin. Güzel bir konuydu teşekkürler.