Akvaryum insana huzur veren bir hobi midir ?
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 13:41
2 ay kadar önce bir arkadaşım kanıma girdi ve eve akvaryum kurmaya karar verdim. Yerim dar olduğu için 60 litrelik ufak bir akvaryum kurayım dedim. İçinde beslenebilecek balıkları araştırdığmda molly, neon tetra ve serpea tetranın uygun olduğunu gördüm, büyük bir hevesle gittim malzemeleri aldım ve eve geldim.
Kum yıkaması, akvaryum kurulumu vs. vs. vs. Bunlar hepimizin bildiği sıradan akvaryum kurulum aşamaları. Asıl olay bundan sonra başladı ama.
Suyu dinlenmesi amacı ile akvaryuma koyduktan bir gün sonra, bu kanıma girip de bana akvaryum kurduran arkadaşımın cikletleri yavruladı. Ama akvaryumunda huzur kalmadığını söylerek yavruları bir süre benim akvaryumda misfir edip edemeyeceğimi sordu. Tabii dedim, başım üstünde yerleri var.
Yavruları ve anne-babayı akvaryumuma transfer ettik (birkaç gün için). İşin ilginç yanı ise ertesi gün ortada bir tane bile yavru yoktu. Yavruların ortada olmadığı ortaya çıktıktan sonra baba anneyi kovalamaya ve kuyruğundan tırtıklamaya başladı. Bu iş böyle olmayacak diyip cikletleri yolcu etmek zorunda kaldık.
Büyük bir heves ile gidip serpeaları, neonları ve mollyleri alıp akvaryuma yerleştirdim. Başlangıç için iki kök de bitki diktim, maksat heves gelsin, o arada neyin ne olduğunu öğreneyim. :D
Tabii bu araştırmalar sonucunda kiraz karidesler ile tanıştım. Bu kadar güzel bir mahluk olamaz diye düşündüğümü hatırlıyorum, bir de 5 tane alıp geldiğimi. Aldığım yerdeki eleman balıklar ile herhangi bir sorun yaşamayacağını söylemişti, buna güvenerek heves ile eve geldim. 3 günün sonunda ise sadece 2 tane kirazım kalmıştı (serpealarımı canlı yemle beslerim ben öyle tutkuyla bağlıyım demiş miydim? ). Aslında sağlık olsun diyerek yola devam edebilirdim ama mollylerimin ilk yavrularını yemeleri bardağı taşıran son damla oldu.
Serpeaları yolcu ettikten sonra bir miktar daha karides eklemek istedim, ama önce biraz moss takviyesi yapmak lazımdı. Bir arkadaştan christmas moss ve bir kaç dal zeytin aldım. Verdiği bitkile sağlıklıydı, arkadaşımızın da eli boldu sağolsun. Ama bilinçli ya da bilinçsiz emin olamadığım şekilde bana bir hediye vermişti: Ramshorn salyangoları
Bir hafta içinde camımda yüzlerce ufak salyangoz görür oldum. Militan gibi fırsat buldukları anda dolaşmaya çıkıyorlardı. Ufak bir araştırmanın sonunda (bu defa akıllanmıştım, yoksa gidip makrakanta alacaktım ), katil salyangozun yararı olacağını okudum ve iki tane katil salyangoz alıp akvaryumumda misafir etmeye başladım. Tabii bu arada çeşitli cinslerde (kiraz, mavi inci, kaplan) toplam 10 tane daha karides ekledim.
Salyangoz sorunum çözüldü, arada bir 4-5 tane görüyorum, ama temizlemek ile hiç uğraşmıyorum, maksat renk olsun nasılsa zararları yok (zeytinleri yemek dışında). Tabii bu huzurlu günlerim fazla uzun sürmedi. Mollylerimden bir tanesi iki gün önce 9 tane yavru hediye etti. Her ne kadar mollyler yavrularını yemez, neonlar da zaten o büyüklükte ağız yok deseler de içim rahat etmedi ve gidip bi yavruluk alarak bir süreliğine yavruları orada misafir etmeye başladım. Ya birşey olursa diye gözlerinin içine bakıyorum. şu an.
İlk yavruları kaybettim, bir çiftin arasını bozdum, karideslerim ve ilk yavrularım vahşice yem oldu. Militanlar türedi ve köklerini kurutsun diyerek peşlerine iki adet kiralık katil saldım. Bir hollywood filminden tek eksiğim zombiler ve göktaşı kaldı sanırım.
Şimdi benim sormak istediğim şu: Akvaryum gerçekten huzur veren bir hobi midir?
aiakos06 2012-01-21 13:42:58
Kum yıkaması, akvaryum kurulumu vs. vs. vs. Bunlar hepimizin bildiği sıradan akvaryum kurulum aşamaları. Asıl olay bundan sonra başladı ama.
Suyu dinlenmesi amacı ile akvaryuma koyduktan bir gün sonra, bu kanıma girip de bana akvaryum kurduran arkadaşımın cikletleri yavruladı. Ama akvaryumunda huzur kalmadığını söylerek yavruları bir süre benim akvaryumda misfir edip edemeyeceğimi sordu. Tabii dedim, başım üstünde yerleri var.
Yavruları ve anne-babayı akvaryumuma transfer ettik (birkaç gün için). İşin ilginç yanı ise ertesi gün ortada bir tane bile yavru yoktu. Yavruların ortada olmadığı ortaya çıktıktan sonra baba anneyi kovalamaya ve kuyruğundan tırtıklamaya başladı. Bu iş böyle olmayacak diyip cikletleri yolcu etmek zorunda kaldık.
Büyük bir heves ile gidip serpeaları, neonları ve mollyleri alıp akvaryuma yerleştirdim. Başlangıç için iki kök de bitki diktim, maksat heves gelsin, o arada neyin ne olduğunu öğreneyim. :D
Tabii bu araştırmalar sonucunda kiraz karidesler ile tanıştım. Bu kadar güzel bir mahluk olamaz diye düşündüğümü hatırlıyorum, bir de 5 tane alıp geldiğimi. Aldığım yerdeki eleman balıklar ile herhangi bir sorun yaşamayacağını söylemişti, buna güvenerek heves ile eve geldim. 3 günün sonunda ise sadece 2 tane kirazım kalmıştı (serpealarımı canlı yemle beslerim ben öyle tutkuyla bağlıyım demiş miydim? ). Aslında sağlık olsun diyerek yola devam edebilirdim ama mollylerimin ilk yavrularını yemeleri bardağı taşıran son damla oldu.
Serpeaları yolcu ettikten sonra bir miktar daha karides eklemek istedim, ama önce biraz moss takviyesi yapmak lazımdı. Bir arkadaştan christmas moss ve bir kaç dal zeytin aldım. Verdiği bitkile sağlıklıydı, arkadaşımızın da eli boldu sağolsun. Ama bilinçli ya da bilinçsiz emin olamadığım şekilde bana bir hediye vermişti: Ramshorn salyangoları
Bir hafta içinde camımda yüzlerce ufak salyangoz görür oldum. Militan gibi fırsat buldukları anda dolaşmaya çıkıyorlardı. Ufak bir araştırmanın sonunda (bu defa akıllanmıştım, yoksa gidip makrakanta alacaktım ), katil salyangozun yararı olacağını okudum ve iki tane katil salyangoz alıp akvaryumumda misafir etmeye başladım. Tabii bu arada çeşitli cinslerde (kiraz, mavi inci, kaplan) toplam 10 tane daha karides ekledim.
Salyangoz sorunum çözüldü, arada bir 4-5 tane görüyorum, ama temizlemek ile hiç uğraşmıyorum, maksat renk olsun nasılsa zararları yok (zeytinleri yemek dışında). Tabii bu huzurlu günlerim fazla uzun sürmedi. Mollylerimden bir tanesi iki gün önce 9 tane yavru hediye etti. Her ne kadar mollyler yavrularını yemez, neonlar da zaten o büyüklükte ağız yok deseler de içim rahat etmedi ve gidip bi yavruluk alarak bir süreliğine yavruları orada misafir etmeye başladım. Ya birşey olursa diye gözlerinin içine bakıyorum. şu an.
İlk yavruları kaybettim, bir çiftin arasını bozdum, karideslerim ve ilk yavrularım vahşice yem oldu. Militanlar türedi ve köklerini kurutsun diyerek peşlerine iki adet kiralık katil saldım. Bir hollywood filminden tek eksiğim zombiler ve göktaşı kaldı sanırım.
Şimdi benim sormak istediğim şu: Akvaryum gerçekten huzur veren bir hobi midir?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 14:08
[QUOTE=aiakos06]İlk yavruları kaybettim, bir çiftin arasını bozdum, karideslerim ve ilk yavrularım vahşice yem oldu. Militanlar türedi ve köklerini kurutsun diyerek peşlerine iki adet kiralık katil saldım. Bir hollywood filminden tek eksiğim zombiler ve göktaşı kaldı sanırım.
Şimdi benim sormak istediğim şu: Akvaryum gerçekten huzur veren bir hobi midir?
[/QUOTE]
Şimdi benim sormak istediğim şu: Akvaryum gerçekten huzur veren bir hobi midir?
[/QUOTE]
Hahahahah süper söylemişsiniz. Akvaryum huzurdan çok mutluluk oluyor.Ugrastıgın seylere karsılık olarak sana yavru hediye etmeleri gibi :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 14:16
Gökhan bey, büyük bir tebessümle okudum yazınızı. Çok hoş olmuş. Ama maşallah herşeyi öğrenmişsiniz. Acı ve zor bir tecrübe olmuş ama sonu güzel olmuş. :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 14:40
Bunlar daha başlangıç. Devamı gelcek. Bu akvaryum işi uyuşturucu gibidir. Bir kere bağlandınızmı sonu gelmez. Hayırlı olsun ne diyelim başka. Ama huzur vereceğinden şüphem yok.
Ayrıca benzetmelerinizde çok fena. Acayip güldüm okurken.KarabeY 2012-01-21 14:40:55
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Ocak 2012 23:10
[QUOTE=KarabeY]Bunlar daha başlangıç. Devamı gelcek. Bu akvaryum işi uyuşturucu gibidir. Bir kere bağlandınızmı sonu gelmez. Hayırlı olsun ne diyelim başka. Ama huzur vereceğinden şüphem yok.
.[/QUOTE]
Sanırım olay tamamen mutluluk (endorfin) hormonu ile ilgili.
Kimi tuvalette bile kitap okur. Kimisi hergün spor yapar. Kimiside sabahlara kadar dizi seyreder.
Banada akvaryum ve ahşap gemi modelciliği virüsleri bulaştı mesela.
Her pazar akvaryum su değişimi,dip çekimi, kendin yap projeler.
Hergün günde iki saat kadar gemi modelciği.
Ben evde böyleyim :
Hanım böyle :
Netice itibarı ile yaşasın endorfin diyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Ocak 2012 07:52
Hobilerimiz gibi bizlere huzur, mutluluk, keyfi veren olayları yapmayıncada şu stresli hayatın sıkıntısından, derdinden, kederinden nasıl kurtulabiliriz başka. Tabi herkesin hobisi zevki ayrıdır. Ama ben akvaryumdan çok keyif alıyorum. Ayrıca sizin gemi modelciliği gibi çok güzel bir hobiniz var. Her hobi insana huzur verir. Önemli olan insanın severek yaptığı hobidir.
Saygılar.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir