Ankara'da İçme Suyu
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2014 10:53
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası,Ankara'nın içme suyuna atık suyu karıştırıldığını açıkladı. Açıklamada, "Ankaralılara diğer kentlerde yaşayan insanların atık suları içme sularına karıştırılmaya başlanmış durumda" dedi.
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, ‘Ankara’nın çeşme suyu kirli’ iddialarına ilişkin, “Bu yıl Temmuz ve Ağustos aylarında şebeke suyundan 478 su numunesi alınmış olup uygunsuzluk tespit edilmemiştir." açıklamasını yaptı.
Akvarist Görkem 2014-09-11 18:27:23
Ankara Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, ishal hastalığına karşı vatandaşları uyarmak ve Ankara'daki içme suyu hakkında basın toplantısı düzenledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Bora Bozoğlu, Ankara’nın Kızılırmak’tan su almayı planladığını ifade ederek "Şu anda Kızılırmak’a onlarca kentin atık suları arıtılmadan veriliyor. Ankaralılara şu anda diğer kentlerde yaşayan insanların atık suları, içme sularına karıştırılmaya başlanmış durumda. Mogan’da ölen balıkların nedeni de bu. Yani Mogan Gölü'nü tüketen su musluktan akar hale gelmiştir. Bizim edindiğimiz bilgilere göre Ankara, 1 milyon metreküplük su tüketiyor. Bunun da 380 metreküpü Kızılırmak’tan geliyor" diye konuştu.
'Sülfat oranı 5 misli arttı'
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Erkin Etike de odaların içme suyu ile ilgili araştırması olup olmamasıyla ilgili, "Şebeke suyunun rengi, tadı, kokusuyla ilgili şikayet ulaşmaktadır. Bu şikayetler arasında ishal de vardır. Bunun üzerine yaptığımız araştırmalar neticesinde bir süredir Kızılırmak suyunun Ankara’ya verildiğine dair bulgulara ulaşmış bulunuyoruz. Kızılırmak suyu aşırı sülfatlı bir sudur. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin kendi yayınladığı verilere göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla şebeke suyundaki sülfat oranı 5 misli artmış bulunmaktadır" dedi.
'Kirli su ve besinden uzak durulmalı'
Ankara Tabip Odası Başkanı Çetin Atasoy Ankara’da ishal vakalarının arttığını belirterek, “Bunun hangi etken tarafından bakteri mi, viral mi, parazit mi olduğuna dair elimizde kesin veriler yok. Kaynağının ne olduğu konusunda da kesin bir veri yok. Sudan kaynaklandığını iddia etmiyoruz. Biz vatandaşlarımıza bu konuda dikkatli olunmasını gıda hijyenine önem vermesini, kirli olduğunu düşündüğü su ve besinden uzak durmasını öneriyoruz. Sebep şebeke suyu ise, suların kaynatılması bir çözüm olabilir. Besinlerin, çiğ sebze ve meyve 1 çay kaşığı çamaşır suyunu, 9 çay kaşığı suyla seyreltilerek, yarım saat bekletilip, daha sonra güvenilen su ile durulanması çözüm olabilir. Tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra sabunla yıkanması önemli bir önlemdir" ifadelerini kullandı.
Alıntı: http://www.gazetevatan.com/-ankara-da-icme-suyuna-atik-karisiyor--676126-yasam/
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, ‘Ankara’nın çeşme suyu kirli’ iddialarına ilişkin, “Bu yıl Temmuz ve Ağustos aylarında şebeke suyundan 478 su numunesi alınmış olup uygunsuzluk tespit edilmemiştir." açıklamasını yaptı.
İçme- kullanma sularının kalitesi ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’ hükümleri Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından düzenli olarak takip edildiği ifade edilen açıklamada, “İçme kullanma suyu şebekesini temsil edecek şekilde belirlenen izleme noktalarından Halk Sağlığı Müdürlüklerince numuneler alınarak, analizleri Halk Sağlığı Laboratuvarlarında yapılmaktadır” denildi.
Ankara’nın içme ve kullanma suyunun bin 91 numune alma noktasından takip edildiği belirtilen açıklamada,“ Ülkemiz genelinde olduğu gibi Ankara’da da yaz aylarının kurak geçmesi nedeniyle su kaynaklarında düşüş yaşanmıştır. Bu nedenle, önlemler artırılmış, takipler sıklaştırılmıştır. Bu yıl Temmuz ve Ağustos aylarında şebeke suyundan 478 su numunesi alınmış olup uygunsuzluk tespit edilmemiştir. İlgili birimlere yapılan çalışmalarda, görülen mide- bağırsak rahatsızlıklarından şehir şebekesi suyunun sorunlu tutulamayacağı değerlendirilmiş, bina içi su sistemlerinin de kontrol edilmesi üzerinde durulmuştur. Yapılan izleme sonuçlarına göre mikrobiyolojik uygunsuzlukların münferit olduğu, hastaların ikamet ettiği bölgelerde uygunsuzluk saptanmadığı ve halk sağlığını tehdit edece ya da salgına yol açabilecek durumun da olmadığı gözlenmiştir.”
Alıntı: http://www.iha.com.tr/haber-ankaranin-icme-suyu-kirli-iddialarina-iliskin-aciklama-389371/
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2014 11:18
Ankaralı olmadığım halde bir çok yerde şebeke suyu içen insanlarda şiddetli karın ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetler gördüm. Büyük çoğunluğu suyun kızılırmaktan geldiğini söylüyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Eylül 2014 18:27
Arkadaşlar,
Youtube'dan bir video.
Amacım siyaset değil.
İzle, gör, yorumsuz.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=BEPDxXH_Nfc[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Eylül 2014 12:24
Valla konu biraz siyasete dogru gider. Ama tek bişey diycem Çoban kaliteli çobanmış ki 2001 den 2014 kadar bu devletin başında. Kusura bakmayın ama bizlerde iyi koyunuz anlıyan anladı. Lütfen bundan sonra bari oy kullanırken 1 defa olsun dikkatli düşünün. Bu gün bizler bu kirli suya muhtaçsak eger geliçek nesilin vay haline. Gerçi su kaynaklarıda tükendiya neyse bişey demiyorum. HATAM KUSURUM VARSA AF OLA...!
Karadenizli 2014-09-15 12:25:06
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Eylül 2014 13:10
Bir belediyecinin kalkıp "su temiz işte bu da kanıtı" diyerek hazır paket su içme şovu durumu değiştirmez. Suların bozulduğu bir gerçek.
Nefer 2014-09-15 13:11:01
Eve damacana taşımaktan geceleri bel ağrısı çeker oldum. Bu durumun düzelmesi adına yapabileceğimiz bir şey olmadığı da ortada. Sadece yapılması gereken tüm Ankara' lıların içme sularının halinden haberdar edilmesidir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Eylül 2014 11:37
[QUOTE=aykome] Peki bu su akvaryumda kullanmak için nasıl?
Kötü ise ne kullanabiliriz?Önerisi olan varmı?
[/QUOTE]
Çeşitli türde sterilizatörler. Tabi şunu söylemek lazım, birçok çeşit sterilizatör kullandım. 700 liralık avrupaya bile gelmemiş olan twinstar denilen aletten tutun, uv filtreye kadar. Hepsi beraberinde yeni dertleri de getirmekte. İnce eleyip sık dokuyan ve ender türler besleyen arkadaşlar suyun bozulduğunu çok rahat farkederler. Raporlardan ziyade bu adamların deneyimlerine baktığınızda görürsünüz ki verimleri, başarıları düşmüş.
Öncelikle bu sterilizatörleri kullanmak için suyun nesinin değiştiğini bilmemiz gerekiyor. Ben biilmediğim için ve şu aralar akvaryumlarımı boşalttığım için sadece önemsiz bir karides akvaryumumda verimin düştüğünü gördüm o kadar.. ( feci mavi yeşil alg artışı oldu. Bana sorarsanız suda nitrat- amonyak değerleri çok yükseldi)
Söz gelimi ağır metaller arttıysa bunları bağlayacak su düzenleyicileri kullanabiliriz. Bakteri kolonileri arttıysa uv filtreyle öldürebiliriz. Veya suyu sıfırlamak için osmos cihazı kullanıp hem kimyasal hem biolojik arıtma yapabiliriz. Amonyak arttıysa filtremize amonyak giderici ekleyebiliriz.
Herşeyin bir çözümü var, ama her çözüm beraberinde yeni sorunları da getirecektir. Su düzenleyicisi ek maliyet demek, uv filtre sadece zararlı değil yararlı balterileri de öldürücek demek, osmos çıkışı su direk kullanılmaz, katkı gerektirir bu da ek maliyet ve test araçları, katkı maddeleri demek.
Herşey çok güzel oldu diyelim çok tecrübelisiniz. Mis gibi düz çeşme suyuna su düzenleyicisi kullanırken birden kimyager setine ihtiyaç duymaya başladık. Olurda en ufak bir hatada bütün düzenimiz bozulur...
Tüm bu yazdıklarımı silin!!!
Şimdi düşünün, çeşmenizden akan temiz dediğiniz suda birgün balık bile yaşamayacak ve siz o suyu kullanacaksınız. Lanet olasıca siyasetçilerden önce akvaristler, doğa severler olarak bizlerin doğal kaynaklara sahip çıkması gerekiyor. Bırakın onlar siyasetlerini yapsınlar. Onların işleri o. Birbirleriyle kavga edip bir kısım zümrenin dikkatini çekerler. Herşin özünde oy kaygısı vardır. Hepsi bunu yapıyor.
Takashi amano neden ünlüymüş diye araştırırken şunu farkettim. Adam akvaryuma ilk kez co2 verme işlemini ve fotosentez döngüsünü yaratıp nasanın şuan marsda yaptığı işlemi yapmaya çalışmış. O yüzden bu adam ünlü. O yüzden bu adam öncü.
Bizler akvaristler, doğa severler olarak suyumuza sahip çıkmalıyız. Günlük hayatımızıda çevremize duyarlı olmayı öğretmeliyiz. bu hobinin özü malzeme alıp tüketmek değil. Doğayı taklit edip deneyimleyip öğrenmek ve "farkında olmaktır" bu farkındalık bize çevremizi uyarmakla ilgili büyük bir sorumluluk getirir.
Tüm forumdaşlarıma saygılarımlaberkesim 2014-09-17 11:40:46
Kötü ise ne kullanabiliriz?Önerisi olan varmı?
[/QUOTE]
Çeşitli türde sterilizatörler. Tabi şunu söylemek lazım, birçok çeşit sterilizatör kullandım. 700 liralık avrupaya bile gelmemiş olan twinstar denilen aletten tutun, uv filtreye kadar. Hepsi beraberinde yeni dertleri de getirmekte. İnce eleyip sık dokuyan ve ender türler besleyen arkadaşlar suyun bozulduğunu çok rahat farkederler. Raporlardan ziyade bu adamların deneyimlerine baktığınızda görürsünüz ki verimleri, başarıları düşmüş.
Öncelikle bu sterilizatörleri kullanmak için suyun nesinin değiştiğini bilmemiz gerekiyor. Ben biilmediğim için ve şu aralar akvaryumlarımı boşalttığım için sadece önemsiz bir karides akvaryumumda verimin düştüğünü gördüm o kadar.. ( feci mavi yeşil alg artışı oldu. Bana sorarsanız suda nitrat- amonyak değerleri çok yükseldi)
Söz gelimi ağır metaller arttıysa bunları bağlayacak su düzenleyicileri kullanabiliriz. Bakteri kolonileri arttıysa uv filtreyle öldürebiliriz. Veya suyu sıfırlamak için osmos cihazı kullanıp hem kimyasal hem biolojik arıtma yapabiliriz. Amonyak arttıysa filtremize amonyak giderici ekleyebiliriz.
Herşeyin bir çözümü var, ama her çözüm beraberinde yeni sorunları da getirecektir. Su düzenleyicisi ek maliyet demek, uv filtre sadece zararlı değil yararlı balterileri de öldürücek demek, osmos çıkışı su direk kullanılmaz, katkı gerektirir bu da ek maliyet ve test araçları, katkı maddeleri demek.
Herşey çok güzel oldu diyelim çok tecrübelisiniz. Mis gibi düz çeşme suyuna su düzenleyicisi kullanırken birden kimyager setine ihtiyaç duymaya başladık. Olurda en ufak bir hatada bütün düzenimiz bozulur...
Tüm bu yazdıklarımı silin!!!
Şimdi düşünün, çeşmenizden akan temiz dediğiniz suda birgün balık bile yaşamayacak ve siz o suyu kullanacaksınız. Lanet olasıca siyasetçilerden önce akvaristler, doğa severler olarak bizlerin doğal kaynaklara sahip çıkması gerekiyor. Bırakın onlar siyasetlerini yapsınlar. Onların işleri o. Birbirleriyle kavga edip bir kısım zümrenin dikkatini çekerler. Herşin özünde oy kaygısı vardır. Hepsi bunu yapıyor.
Takashi amano neden ünlüymüş diye araştırırken şunu farkettim. Adam akvaryuma ilk kez co2 verme işlemini ve fotosentez döngüsünü yaratıp nasanın şuan marsda yaptığı işlemi yapmaya çalışmış. O yüzden bu adam ünlü. O yüzden bu adam öncü.
Bizler akvaristler, doğa severler olarak suyumuza sahip çıkmalıyız. Günlük hayatımızıda çevremize duyarlı olmayı öğretmeliyiz. bu hobinin özü malzeme alıp tüketmek değil. Doğayı taklit edip deneyimleyip öğrenmek ve "farkında olmaktır" bu farkındalık bize çevremizi uyarmakla ilgili büyük bir sorumluluk getirir.
Tüm forumdaşlarıma saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2014 11:17
Akvaristliğin sevdiğim yönü araştırmacı kişilik gerektirmesi her aşamada.
Ancak siz oy verdiğiniz adamı araştırmazsanız, cebinize koyduğu 3-5 kuruşa evinize rüşvet gibi yolladığı erzağa kanıp oy verirseniz; akabinde içirdiği suyla zehirlenirsiniz. Yaptığı üst geçit üzerinize çöker. Her şey olur.
Oy isterken kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diyen adamları seçmenin sonucu maalesef böyle. Hobi sitesinde siyaset yapmak elbette istemem ama gördüğünüz gibi siyasi seçimlerimiz hobimizi bile etkilemeye başladı.
Demek ki Türkiye'de siyaset bu kadar kirlenmiş.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Eylül 2014 18:35
Discovery channel da izlemiştim Vegas'ta mıydı L.A. da mıydı neydi adamlar kanalizasyon suyunu arıtarak, firmaların sattığı içme suyundan daha temiz bir suya dönüştürüyorlardı. Hatta adam içiyordu herkesin önünde. Bizim 3 yanımız tuzlu su ile ve yurdun içi akarsularla dolu iken bile, başkentimizde sözde "arıtılmış" şebeke suyunu içen insanımız hastanelik, akvaryuma konulduğunda balıklar pert oluyor. Şaka gibi..
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
