Balığım Hamile mi? Doğuma Ne Kadar Var?


BadWolfÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/06/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 6350
BadWolfÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 16:58
Yeni doğmuş yavrular ile anneyi hiç ayırmadım.Çünkü bu doğal olana aykırıdır.Güçlü olan yaşar,yeterince iyi olamayansa ölür.Yine de,düzenli ve dengeli bir beslenme ile bu iç güdüler büyük ölçüde köreltilebilir.İç güdüyü yok etmenin imkanı yoktur ancak bir miktar engellemek mümkündür.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Eray GurdoganÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/06/2010
İl: Ankara
Mesaj: 1293
Eray GurdoganÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 19:12
Arkadaşlar yıllar içinde bu Lepistesler üzerinde öğrendiğim en önemli şey nedir biliyor musunuz?

Bu balığı ne kadar geniş bir ortamda yaşatırsanız, yavrularının o kadar yüksek oranda hayatta kalmasını sağlarsınız. 

Bu forumda bunca yıldır gördüğümü söyleyeyim. 
Kimi çıkar ve der ki ben 3 litrelik bir fanusta lepistes besliyorum, biri de der ki ben 500 litrelik bir tankta lepistes besliyorum. 
Bir diğeri çıkar ve derki ben Bol bitkili bir tankta besliyorum diğeri de der ki ben hiç bir bitki kullanmıyorum.
Bazısı der ki ben rafya ile yavruları sağlama alıyorum bazısı da der ki ben su üstü bitkisi, pistia veya su mercimeği ile garantiye alıyorum.

Şimdi ülkemizde de yurt dışında da gerek ticari olsun gerek ise show guppy üreitimi olsun (yarışmalar için) insanlar üretimlerini , üretim seti dediğimiz cama cam akvaryumlarda yaparlar. 
Bu tarz kişiler için her bir yavrunun önemi vardır o yüzden yavruları tek tek kurtarmak onlar için bir misyondur. Yavru kaybı kabul edilebilir bir şey değildir anlayacağınız. 

Şimdi şöyle bir örnek vereyim. Örneğin Lepisteslerde Ribbon fin veya Swallow fin veya albinoluk gibi özellikler aslında birer genetik bozukluktan ibaret olup normalde bu canlıların doğada hayatta kalamayacağını bilsek de akvaryumlarda değişik görsellerde kabul görmüş bir balıktır. 
Örneğin albino balıklar aşırı ışığa karşı duyarlıdırlar ve çok aydınlık yerleri tercih etmezler ve görüşleri de kısıtlıdır. Bu nedenle albino olarak doğan balığın soyun devamlılığında hiç bir değeri yoktur. Bu nedenle erişkin dişi veya erkekler bu yavruları yerler. Öte yandan kambur doğan ya da yapışık ikiz olarak doğan balıklar da vardır ki bunların da doğada yaşama şansı hiç yoktur, çünkü adam gibi yüzemezler ve de hayatta kalamazlar, zaten hayatta kalmamaları da gerekir, çünkü eğer çiftleşme şansları bir şekilde olur ise doğacak yavrular genetik olarak arazlara sahip olacaktır ve bu şekilde yavru dünyaya getirmeyi değil balıklar başka hiç bir canlı türü de istemez. Her zaman en güçlü bireyler genlerini bir sonraki jjenerasyona geçirebilir. Doğal seleksiyon denilen şey de budur zaten. 
Gelelim lepisteslerin ve diğer balıkların yavrularını yemeleri mevzusuna. Dünyada bazı balık türleri hariç (bazı chiclid türleri, betta, melek, discus) ve tamamen ot obur olan balıklar hariç, diğer bütün balıklarda kendi yavrularını yeme eğilimi vardır. Barbuslarda, Characinlerde, canlı doğuranlarda bu böyledir. 

Ufacık bir ortama siz gidip de yavruların kaçamayacağı dar alana bir dişiyi doğursun diye bırakırsanız yavru mavru kalmaz.

İçinde sadece hamile damızlık bir dişi lepistesin olduğu bir tankta
1 litrelik bir cam kavanozda yavruların %100'ünün 
5 litrelik cama cam bir tankta %100'ünün
10 litrelik cama cam bir tankta %90'ının
20 litrelik cama cam bir tankta %80'inin
50 litrelik cama cam bir tankta %50 sinin
75 litrelik cama cam bir tankta %30'unun
100 litrelik bir cama cam kapta  %20'sinin
200 litrelik bir cama cam tankta % 1 ila 5 'i arasında 
300 litre ve üzerindeki cama cam tankta %1 anneye yem olma olasılığı vardır.
Bu olasılık hiç bir zaman % 0 olmaz çünkü yem olmak olmamaktan daha yüksek bir orana sahiptir.

Şimdi yukarıda sıraladığım tanklara zemine koyu rekli kum, bitki, kaya, ağaç kökü gibi aksesuarlar da eklediniz mi yavruların hayatta kalma oranını arttırırsınız. 

Bunlar gözlemler ile sabittir. 

Benim 210 litrelik lav kayaları ve dere kumuyladekore edilmiş, blca saklanma alanı olan bir tankımda Vahşi kan Snakeskin lepisteslerimin üremesini gözlemlediğimde yüzlerce irili ufaklı bireyin arasında doğan yavru ile hayatta kalan yavru oranı gittikçe azalmakta. Yani birey sayısı arttıkça yavruların yem olma oranı artıyor. Erişkin balık sayısı yükseldikçe yavrular için tehdit artıyor. 
Bu 100x70x40cm ölçülerindeki tanktaki ilk üretim denemem tam 1 sene önce başladı. 1 erkek ve 3 dişiden ibaret bir deney gurubum vardı ki erkek ilk batın yavrular doğduktan sonra yaşlı olduğundan öldü. Dişiler ise hala hayatta. Dişileri damızlık altı boyda koymuş idim. 
Bu arada bu tanktaki diğer bir deney konum ise soğuğa dayanıklı lepistes üretimi yapılabilir mi idi. O konuya da daha sonra değineceğim.
Yavrular direkt olarak bu tankta lav kayaları ile boylamasına oluşturulmuş mağaralar dışında hiç bir korunak olmayan ortamda dünyaya geldiler. Doğumuna daha bir iki gün olan dişi doğum yapan dişinin peşinden ayrılmayıp doğan yavruları yemeye çalışıyordu, bir kaçını da yedi. Bir çok yavru ise kendini lav kayaları arkasına atıp hayatlarını kurtarmayı başardı. Şu ana kadar ki geçen bir senelik dönem içinde ilk dişilerimden 11 batın yavru elde ettim, onların da 3'üncü aylarını doldurup erişkin hale gelen (3 aylık) yavrularından da yavru aldım. Ve geçen gün ise o yavruların da yavrularını aldım yani 3 farklı jenerasyondan yavrular aldım. 
Şu an sayılarını tam bilmemkle birlikte bu tankta damızlık, damızlık altı, genç ve yeni nesil yavrular olmak üzere 200 civarında balık var. Yavrular arasından kambur olanlar da çıktı fakat bu kambur balıklar bile erişkinlere yem olmadılar bir şekilde hayatta kaldılar. Ama hiç bir arazı olmayan bazı yavruların erişkinlere yem olduğunu, yakalandığını gözlemledim. 

Öte yandan soğuğa dayanıklılık konusuna gelecek olursak bu çalışmayı 4 senedir gerçekleştiriyorum, yukarıda bahsettiğim grubun dışında İstanbulda yaşadığım 2008 2012 yılları arasında 4 yıl boyunca Yellow snake skin king cobra türü üzerinde çalışmalr yaptım. ne yazık ki tüm çalışma notlarım , ajandam İstanbuldan Ankara taşınma esnasında kayıplara karıştı :(

Anakaraya gelince de deneyime yeni grup ile sıfırdan başladım. Yukarıda bahsettiğim ilk grup 210 litrelik tanta yaşayan balıklar da bu deneyimin sonuçlarıdır.

Çalışmanın yapıldığı ev : Isıtma yok
Akvaryumda ısıtıcı yok
Yazın ölçülen en yüksek su sıcaklığı 29 derece
Kışın ölçülen en düşük su sıcaklığı 8 derece.

Su sıcaklığı 15 derece iken 2 dişinin ikisinden de yavrular aldım yavrulardan anaçlara yem olanlar ve soğuktan ötürü ölenlerin toplam doğan yavru sayısına oranı 1/6 , yani 60 yavrudan 10 adedi öyle ya da böyle kayıp verildi. 
Daha sonra 16, 17 , 18 , 20 , 22, 24 , 26, 29 derece sıcaklıklarda da yavrular aldım. onlardaki doğum oranını not etmedim. Fakat şu ilginç saptamayı söyleyebilirim 15 - 20 derece sıcaklıkları arasında doğan yavruların %90'ı dişi oldu, %10 gibi bir kısmı da erkek oldular. 
Su sıcaklığının düşük olmasından ötürü balıklarda normal ısıtıcılı bir ortamda gözlemlenen yavru büyüme hızının aynısı gözlemlenmedi. Yemleme her iki gruba da aynı şekilde ve miktarda uygulandı. Soğuk suda doğup büyüyen balıklar, erişkinliğe erdiklerinde normal su koşullarında doğup büyüyen bireylere nazaran 3mm ie 5mm arası kısa kaldılar. Balıkların, yem yemelerinde, canlılıklarında her hangi bir sıkıntı yok. Bu deneyin uygulandığı dönemde hiç beyaz benek hastalığına rastlanmadı. Bir defa canlı tubifex yemlemesi sonrası iç parazit şüphesiyle balıklara SİTRAX adlı ilaç uygulandı , ölen balık olmadı. Fakat aynı tankta beslediğim P. Clarkii türü Kırmızı bataklık kerevitleri yavrularımın %85'ini kaybettim. Balıklarda bir eksilme gözlemlemedim. 
2'şer ay aralıklarla ribbon fin çıkan erkekler ile bazı hafif kamburlukları olan balıkları da forumdan genç hobicilere hediye ettim.

Sonuç : Doğal ortamdan yakalanmış ve sadece bir defa dışarıdan kan sokulmuş bir lepistes türünde 8 santigrat derecede bile hayatta kaldıklarını gözlemledim. En düşük 15 derecede doğuma şahit oldum. Düzgün bir yemleme ile balıkların soğuk kış aylarını atlatmalarını gözlemledim. 
Not: Bahsettiğim ortam, boş bir evin salonu. Ev hiç bir şekilde ısıtılmıoyr sadece 450 litrelik başka bir akvaryumda takılı olan bir ısıtıcı vardı ve de o da koca salonu ısıtmaya yetmiyordu. 

Su sıcaklığı çok birden bire düşmedikçe veya çok birden bire artmadıkça balıklarda her hangi bir hastalık gözlemlemedim. Aynı dönemde yetiştirdiğim normal sıcaklıkta (26 derece) de yaşayan balıklarımın bir elektrik kesintisi sonucu ısıtıcılarının yaklaşık 3 saat çalışmaması sonrasında su sıcaklığının 18 dereceye düşmesi sonucu balıklarımda beyaz benek gerçekleşti. Aynı dönemde ısıtıcı kullanmadığım deney grubunda hiç bir beyaz benek vakası gözlemlenmedi.

Sizlerle bu deneyimi ve sonuçlarını paylaşmak istedim. İsteyen, balıkları yerinde görmek isteyenlere Ankarada oturan veya Ankaraya yolu düşecek kişilere kapım her zaman açık. 

NOT: Kişilere Satışım yoktur. Takas düşünülebilir.

Sevgiler saygılar

Eray

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

toprakistÇevrim Dışı

Kayıt: 13/10/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 9
toprakistÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 22:56
Yeni başlayan biri olarak bugün şu sahnelere şahit oldum ve çok şaşırdım. Akvaryumun ortasında dolaşıyordu bu plati yavruları ve hiç bir balık onları yemedi. 4 yavru saklanmadan tam bir saat ortalarda dolaştılar ve ben oturup izledim. Sonra sallana sallana akvaryumun diğer tarafındaki sazların arasına gittiler. Akvaryumda lepistes, moli, tül zebra, neon, rasbora, kılıç kuyruk ve plati var.

Ayrıca ben bu yavrulara balıklara verdiğim pul yemi ufalayıp versem yeterli olur mu? Teşekkürler.



toprakist2013-11-01 23:04:42

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Death NoteÇevrimiçi

Kayıt: 26/12/2009
İl: Aydin
Mesaj: 284
Death NoteÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2013 00:14
İmkanların el veriyorsa artemia ile de besleyebilirsin sera vipan baby gibi yemlerde verebilirsin dediğin gibi büyüklere kullandığın yemi toz gibi yapıpta verebilirsin.

Yukarıda ki konuyu da dün gördüm iki üyenin de yazdıklarını okudum kimse kızmasın ama iki tarafta hatalı bence bi taraf yemez bi taraf da yer yavrularını diyor benim görüşüm balıklarda hiç bir zaman genelleme yapılmaması her balığın ayrı karakteri olduğu bilinmesi benim gözlemlediğim kadarıyla hiç bir tek yavrusunu yemeyen canlıdoğuranlarımda oldu bir tanesini bile bırakmayan da oldu sadece yer veya sadece yemez denmemeli bence her balığın ayrı karakteri olduğuna inanırım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BadWolfÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/06/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 6350
BadWolfÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2013 12:50
Benim 2 günlük yavrularım rastgele akvaryumda dolanıyor Ancak sayılarında hiç eksilme yaşamadım.Hiçbiri saklanmaya zahmet etmiyor bile.Hatta dün gittim 1 erkek 2 dişi kılıç kuyruk ve 2 erkek 2 dişi lepistes ve 10 adet te neon aldım. Hiç sorun yaşamadım...Biraz da balıkların karakteriile alakalı erdemin de dediği gibi.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

CastieLÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/09/2013
İl: Izmir
Mesaj: 595
CastieLÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2013 13:54
Aynen katılmaktayım,balıkların karakteri ve alışmasıyla alakalı birşey.. Yani kendi gözlemlerime görede alışıyor zamanla bu huylarından vazgeçiyorlar,fakat alışan koloniye yeni birey eklenir ve bu balık yavru yerse diğerleride hücuma geçebiliyor.. Bknz:80 yavrudan 5 yavru bırakılmasının sebebi olarak gördüğüm mavi lepistesim,diğerleri yemez iken o gelince hepsi yemeye başladı.. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

M.Emin UzunoğluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/03/2013
İl: Samsun
Mesaj: 847
M.Emin UzunoğluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2013 18:57
Beni bilgi tecrübe ilgilendirmez insanlarla muhatap olurken evet yazdiklarim küstahcaydi. Ve kasitliydi kabul ediyorum. Ama bakalim saldiran ben miyim? Ayrica evet insanlardan nefret ederim ama bazilari olayi daha derine cekip daha büyük nefret kazanabiliyor. Bunun da ayri bir yetenek oldugunu düsünüyorum  Ayrica bir cok kisi ceyrek asir veya onlarca yil beslemis bir baligi. Ama dogru yoldan gitmedigin sürece, objektif olup yeni seylere acik olmadigin sürece yeni seyler ögrenemezsin. Ama okuduklarinla baskalarinin tecrübeleri vasitasiyla onlarin nazariyla bakarak yeni bir seyler ögrenebilirsin. Kimse de kimseyi bilgisi ile yargilamamali. Hele bilim deyip zerre miktar alakasi olmayan kimseler. Belki bir bilgi vardir ortada ama saygi duymayan kisiye aitse saygi görmez. Tabiat kurali malum Yazdiklarimi yalnizca bir sahsa hitaben degil genel olarak yaziyorum belirtmek istedim.

Ayrica ben sadece yemez demedim o konuda size katiliyorum Erdem Kacar. Ben kesin konusmamaktan yanayim. "Kesinlikle böyledir söyledir ben bu kadar sene arstirdim bu sekilde davranir" dememekten yanayim. Cünkü davranislar bireyseldir. Ama türlerde de bir davranis cercevesi genel olarak vardir diyorum.

Her neyse bütün forumdan bu yazdiklarim icin özür diliyorum. Ancak gerekli gördüm yoksa yazmayacagimi daha öncesinde belirtmistim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Eray GurdoganÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/06/2010
İl: Ankara
Mesaj: 1293
Eray GurdoganÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2013 17:14
Mehmet bey,

Hayatımda ilk defa birinin nefretini kazanıyorum :) Benden nefret etmeyi başardığınız için de sizi kutluyorum :) Acaba bu benden mi kaynaklanıyor, yoksa hiçbir şey bilmeden küstahça ve bilmişçe konuşan senden mi kaynaklanıyor? Okuyanlar bunu çözüyorlardır zaten. 
Ben içi dışı bir adamım, politik davranamam. Gördüğüm bir yanlış varsa da kendi üslubumla karşılığını veririm. Bu üslup gerektiğinde sert gerektiğinde yumuşaktır. 
Bu forumda bazı gençler var ki gerçekten hobiye ve karşısındakilere saygılılar ama bazıları da var ki küstah ve saygısızlar. İşte siz kendi küstahlığınızı kabul etmişsiniz zaten, benim üstüne bir şey söylememe gerek yok.Daha bir yıldır balık besleyen biri nasıl olur da bu kadar bilgiç davranabilir. Buna cahil cesareti diyorum. 

Bu arada bilgiye ve tecrübeye önem vermem de ne demek? İşte burada iyice saçmalıyorsunuz. 
Sen bilgisizce ileri geri konuşacaksın ve sana kimse dersini vermeyecek mi? Yok öyle bir dünya. 
Sen saygısızlığına hep göz yumulmuş bir ortamda büyümüşsün anlaşılan. Ben Saygısızlığa göz yumamam. Yummam da. 

Sen bunca dil dökene kadar, benim ilk yazdığım yazıya , evet haklısınız Eray bey deyip de tartışmayı bu duruma getirmeyebilirdin fakat küstahça yazmaya devam ettin. Ben de sen dersini alana kadar bu tartışmaya devam edeceğim.

Balıklar konusunda hele ki Lepistesler konusunda ben kesin konuşurum. Lepistesler üzerinde en çok durduğum balıktır. Koca dünya bu balık yavrularını yer diyecek, bir  kendini bilmez çıkacak ben lepisteslere yavrularını yememeyi öğrettim diyecek!!!  Köpek mi ki bu canlı onu yap bunu yapma diyebileceksiniz. 

Bilimsellikten de uzak olduğumu söylemişsin :) Evet bir bilim adamı değilim ama bu hobiye bir bilim adamı ciddiyetiyle yaklaşıyorum, senin gibi bilgisizce değil. Bu arada senin bilimle olan alakanı da çok merak ettim. 
 
Bir de tekrar yazmayı gerekli görmüşsün. Bak sen. Sen önce şu gereklilikleri yerine getir. Karşındaki insanın yaşına ve sonra da tecrübesine saygı göster. Sağda solda okuduğun her şeye de inanma :)

Neyse ben sen küstahlaştıkça daha saldırganlaşıyorum bu konu da boşuna kirleniyor.

NASİHAT: Önce kendini geliştir, bilgi seviyeni yükselt sonra başkalarını eleştir. 

Bir işi bilen yapar , az bilen yorum yapar, hiç bilmeyen de eleştirir. İşte sen bu hiç bilmeyen kısıma giriyorsun. Bari bu forumu iyice oku da sonra benimle bilgi yarışına gir. Bir senedir akvaryumla ve balıkla uğraşınca profesör olunamayacağını öğren.
Bilmediğin konularda da başkalarına akıl vermekten ve de önerilerde bulunmaktan kaçın. Bu sana bir abi nasihati.

NOT: Bir gün yolun Ankara'ya düşerse bu çok nefret ettiğin bana bir uğra da çayımızı kahvemizi yudumlarken balıklar üzerine sohbet edelim. 


NOT: Ben kimseden kendi adıma özür dilemiyorum, çünkü özür dilenecek bir şey yaptığımı da düşünmüyorum. 

Sevgiler saygılar 

Eray
  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

M.TunaÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 24/08/2012
İl: Ankara
Mesaj: 3395
M.TunaÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 03 Kasım 2013 21:10
Merhabalar,

Bu şekilde tartışmayı kişiselleştirerek sadece kendi forum üyeliğinize zarar getirmiş olursunuz.

Lütfen  herkes seviyenin düştüğü yerde hata var butonu ile mesajını yönetime bildirsin ve beklesin.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cem BudakÇevrim Dışı

Kayıt: 21/10/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 75
Cem BudakÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2013 01:29
Değerli Dostlar,

Beyaz Molly'im zaman zaman forumdan takip ettiğim tüm doğum belirtilerini gösteriyor. Ancak, sonra bir bakıyorum neşe içinde yüzmeye devam ediyor. Doğumunun yakın olup olmadığını bir türlü çözemedim. Sizlere danışmak istedim. Yardımcı olursanız çok memnun olurum.

Uploaded with ImageShack.com

Uploaded with ImageShack.com

Uploaded with ImageShack.com

Uploaded with ImageShack.com

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BadWolfÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/06/2013
İl: Istanbul
Mesaj: 6350
BadWolfÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 04 Kasım 2013 17:11
Balığınız ya hamile değil yada hamileliğinin ilk safhasında..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

belmondoÇevrim Dışı

Kayıt: 22/12/2010
İl: Denizli
Mesaj: 75
belmondoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2013 19:00
  1. alttaki balıklar hamile mi ?
  2. eğer hamileyse kaç güne doğurur tamininizce ?
  3. yavruluğa alayım mı ?
  4.  akvaryumum 120 lt   yaklaşık 20 balık var dış flitre  ve diğer gerekli araçlar mevcut sadece yapay bitkiler var biraz canlı doğurana alışınca canlı bitkiye geçeceğim şimdiden çok teşekkürler
resim 1

resim 2
resim 3
resim 4
resim 5
resim 6
resim 7
resim 8

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

belmondoÇevrim Dışı

Kayıt: 22/12/2010
İl: Denizli
Mesaj: 75
belmondoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2013 20:40
[QUOTE=belmondo]
  1. alttaki balıklar hamile mi ?
  2. eğer hamileyse kaç güne doğurur tamininizce ?
  3. yavruluğa alayım mı ?
  4.  akvaryumum 120 lt   yaklaşık 20 balık var dış flitre  ve diğer gerekli araçlar mevcut sadece yapay bitkiler var biraz canlı doğurana alışınca canlı bitkiye geçeceğim şimdiden çok teşekkürler
resim 1

resim 2
resim 3
resim 4
resim 5
resim 6
resim 7
resim 8
[/QUOTE]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

burakmukoÇevrim Dışı

Kayıt: 14/09/2013
İl: Izmir
Mesaj: 209
burakmukoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2013 20:43
Lepistesler hamile özellikle son 2 resimdekiler diğer canlı doğuranlar dan anlamıyorum.BeZGiN2013-11-06 09:06:41

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir