balıklarıma acıyorum...
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2008 15:51
Valla nilay arkadaşım seni kutluyorum kafam allak bullak oldu balıkları almışız akvaryumlara koymuşuz sonra kendi kendimize bunun etik olup olmadığını sorguluyoruz hemde konuya baya da bir talep de var maşallah.
ZıMBıRTı 2008-05-15 11:17:45
Dürüst olmak gerekirse bende ileride köşeyi dönersem bir japonya seyahatinde balıklarımı uygun bir göle salmayı düşünüyordum da şu an ki durumları pek aklıma gelmiyordu sonuçta farkında olduğum bazı şeyler var.
Bunlar 1 onlar bizim kölemiz, tamam onları çok seviyoruz ama bakalım onlar bizi seviyor mu?
2 Yeterli hacim verilirse mutlu olurmuş ben buna da katılmıyorum ne kadar hacim verirsen ver (ki zaten bu hayvanlara bakıyorsak en iyi şartlarda bakmalıyız yoksa Allah hesabını sorar) yine mutlu olucaklar diye bişey yok. Ne yani bir balığa en fazla ne kadar alan verebilirsiniz? Diyelim ki en fazla 2*0,5*0,5 bir akvaryum bu bir insan için ömür boyu 10 katlı bir apartmanda tıkılı kalmakla aynı şey. birde ne kadar balık varsa bu oranı o kadar adamla karşılaştır. Şimdi düşünün, sizi bırakın apartmanı, ömür boyu bir ilçe yada il e hapsetseler çokda iyi baksalar mutlu olurmusunuz.
3 Ondan sonra gölde düşmanları varmış akvaryumda yem bedavaymış. Eee insan olarak bizimde düşmanımız , araba çarpar, tinerci bıçaklar, başımıza yıldırım düşer... O zaman bizde tıkalım kendimizi bir yere çıkmayalım, yemek olayına gelince hayvan bunlar sen onu doğadan çekip , Allah onun rızkını verir.
Daha binlerce şey yazarım felsefeyse kralını yaparız burada ama bence herkes bunu bilmeli onları çok seviyoruz ve çok iyi bakıyoruz, bizim için bir balıktan çok öteler ama kendilerine göre, hayatlarını insan zevklerine adamış birer oyuncaktan başka bir şey değiller.
saygılar!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2008 16:56
Akvaryum ortamında yetişmiş ve doğal ortamını hiç görmemiş bir balığı doğal ortamına koymak muhtemelen kötü sonuçla bitecektir. Bildiğim kadarıyla dünyada hiçbir canlı uzun süre kapalı bir alanda yaşayamaz. Balıklar ise çok kısa süreli hafızaları sayesinde akvaryumlarda yaşayabilmekte. Hareketleride bir yerden sonra tamamen otomatiğe bağlanmakta. Yani iç güdü ile hareket etmekteler. Tabi ki bu aptal hayvanlardır demek değil. Mesela benim meleklerim ne zaman sarı renkli yem kutusunu elime alsam ön camda yen kutusunu takip ederler ve kapağı açtığım zamanda yüzeye gelip yemi beklerler. Zannetmiyorum ki bilinçli ve özenli bir hobicinin balığı uygun şartlarda bakıldığında ona eziyet olsun. Sonuçta onlar doğdukları andan itibaren zaten bu ortamda yaşamışlar ve başka birşey bilmemişler. Bazen sadece cam dan bir mekanda bazende kayalık kumluk yada bitkili bir ortamda. Bizim yapmamız gerekense onların yaşamaları gereken ortam ne ise onlara en iyi şekilde o ortamı oluşturup elimizden geldiğince özen göstermek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2008 17:28
Gerçekten çok ilginç bir konu(düşünce).Eğer bence akvaryumunuza gerekli özeni gösterdiğinize inanıyor olsaydınız bu tür düşüncelere varmazdınız.(kanımca o balık size daha yakın olamadağı için o şekilde bakmıştır.)
Biliyormusunuz; Bizim akvaryumda baktığımız bazı balıkların yöre halkı tarafından avlanarak yendiklerini?
Saygılarımla....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2008 17:32
Doğayı kirletmekten vazgeçtiğimiz gün bütün canlılara bir iyilik yapmış oluruz bence,Akvaryumdaki balıklara çektirdiğimiz azap hergün bilmeden yok ettiklerimizin yanında çok küçük ne yazıkki,Türkiyede yaşayan tüm leoparları yok ettik en sonuncu 10 yıl kadar önce öldürüldü diye hatırlıyorum,O son kalan hayvan ne hissediyordu acaba nasıl birşeydir tek başına kalmak kendi türünün en son yaratığı olmak?Bunları düşününce korkusuzca üreyebilen balıklarımız eğer iyi bir ortam yaratıyorsak daha şanslı ve mutlu...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2008 18:17
Sanıyorum bu forumun ve paylaşımında ortak amacı budur. Kısacası akvaryum.com olsun yada diğer paylaşım sitelerindeki amaç nasıl daha iyi şartlar sunulabilir. Aksi zatında hiçbirimiz nasıl işkence ederizin peşinde değildir. Öylede olması gerekir. Standard bilgi ve tecrübeler vardır. Bunlardan yararlanmak ve bunu canlılarımıza uygulamak en doğrusudur. Elbette bu konuda en ekonomik ama en doğru çözümü sunabilmekte işin tecrübe noktası.
Bende sizin gibi bu konuyu çok düşündüm ve bir süre ara verdiğim hobiyi bıraktığımın çok daha üzerinde bir özveri ve tecrübeyle yeniden başlattım. Bugün artık içim rahat. Balıklarımın nasıl daha iyisi olabilirini herzaman düşündüğümün yanında en azından hakettiklerini verme gayretindeyim buda rahatlatıyor beni.
umitlee 2008-03-22 10:11:51
Bende sizin gibi bu konuyu çok düşündüm ve bir süre ara verdiğim hobiyi bıraktığımın çok daha üzerinde bir özveri ve tecrübeyle yeniden başlattım. Bugün artık içim rahat. Balıklarımın nasıl daha iyisi olabilirini herzaman düşündüğümün yanında en azından hakettiklerini verme gayretindeyim buda rahatlatıyor beni.
Önceleri olmazsa olmaz olarak bildiğimiz sanki anayasa gibi uyguladığımız şeylerden bahsetmek isterim. Her ay akvaryum suyunu baştan sona değiştirir, kumlarına varana kadar güzelce yıkardım. Elbette sonuç iki su değişiminden buda ortalama 3 ay gibi bir süreçte mevcut balıkların birer ikişer ölmeye başlamasıyla sonuçlanırdı. Gidip yeni türler alırdım. Hemde Japon, Tetrazon, Kılıçkuyruk, Çöpçü, Melek, Rasbora, Lepistes, Plati, Vatoz, Siyah tetra gibi birçok balığı tek seferde 60 cm.lik bir akvaryumda beslemeye çalıştığım günlerde bugün gibi aklımda. Tekbir hava motoru ve onunla çalışan pipo sünger filtre ile. Kumlu sürekli ısıtan bir ısıtıcıyla. Sobalı evde soğuk odada sürekli su eksilen akvaryumda sadece eksilen suyu tamamlayarak. Asla dip çekimi bilmeden.
Bütün bunları anlatıyorum ki biliyorum birçoğumuz zamanında bu hataları yaptık. Ancak bugün birçok yanlış bildiğimiz şeyleri düzeltmenin ve tecrübe edinmenin huzuru ile hobimden dolayı guru duyuyor ve balıklarımın mutlu olduklarını hissediyorum.
Bütün bunları anlatıyorum ki biliyorum birçoğumuz zamanında bu hataları yaptık. Ancak bugün birçok yanlış bildiğimiz şeyleri düzeltmenin ve tecrübe edinmenin huzuru ile hobimden dolayı guru duyuyor ve balıklarımın mutlu olduklarını hissediyorum.
Eksik kaldığımız düşündüğümüz konular için bu forum ve forumlar vardır. Ben inanıyorum en kısa sürede eksiklerinizi gözden geçirip huzura ereceksiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mart 2008 00:09
Kücücük bir hayvan o kadar şeyi düşünemez. Çünkü kedi değil, köpek değil. Akıllı olsalar bir paket yemi akvaryuma boşaltınca yemeye kalkmazlardı. Sonra çatlayıp ölüyorlar. Arkadaşım ben japon besliyorum. O böyle şeyleri sorun etmiyor.
Saygılar
acemi41 2008-03-22 00:30:42
Türkçeye önem veriyoruz.
Lütfen, mesajlarınızda yazım
ve noktalama kurallarına dikkat
edin.
Saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mart 2008 00:37
Arkadaşlaımın hepsine katılıyorum. Balılarımız için yapılabilecek en güzel şey. Yapabilirsek hemen, yok durum müsait değilse balık almadan önce, yemeden içmeden kısarak alabileceğimiz, en büyük tankı almak ve o tankta bakabileceğimiz en güzel balığa bakmak. Sadece bizim sevdiğimiz balığı beslemek hobicilik değildir, elimizde olan akvaryumu hangi balığın seveceği ancak hobicilik olur. Konuyu biraz daha açarsak, mesela elimizde 1mt. lik standart bir akvaryuma, Frontosa merakımız var diye 10 tane balığı hapsedersek olmaz. Ama iyice araştırıp o akvaryumda hangi balığın rahat edeceğini bulursak işte o zaman turnayı gözünden vurmuş oluruz. Yanlışım varsa düzeltin arkadaşlar. Saygılar.................acemi41 2008-03-22 09:17:02
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir