Beyaz bir oluşum?
Gönderim Zamanı: 11 Kasım 2013 02:22
Merhabalar,
LastSoldi3r 2013-12-02 00:04:11
Akvaryum hobisine başladığımdan beri amacım olan bitkili akvaryuma artık geçiş yapma zamanı geldiğini düşünüyorum. Yaklaşık 2 yıl kadar önce akvaryumu ileride bitkiliye geçerim düşüncesiyle 90*45*45 ölçülerinde yaptırmıştım ve hobiye görece daha basit olan malawi akvaryumuyla başladım. 6 aylık askerlik maceram dolayısıyla hobiye ara vermek durumunda kaldım, şimdi ise hayalim olan bitki akvaryumuyla dönüş yapmak istiyorum. Ancak bitki akvaryumu bildiğiniz gibi çok farklı bir dünya; her ne kadar forumdaki başlangıç konularına göz gezdirmiş olsam da aklıma takılan bazı konular var. Sizlerin yardımıyla iyi ve en az hatayla bir başlangıç yapmak istiyorum.
Başlangıç için low-tech diye tabir edilen daha az masraf gerektiren ve co2 tüpsüz seçmek durumundayım. İleride akvaryumda tetra ve rasbora gibi bir kaç çeşit sürü balığı ve karides beslemeyi düşünüyorum.
Şu an elimde bulunan ekipmanlar:
1. 90*45*45 akvaryum
1. 90*45*45 akvaryum
2. Tetra-tec ex 600 dış filtre
3. Bir adet yüksek debili bir adet düşük debili iç filtre
4. 18w daylight floresan
200w bir ısıtıcı ve 20kg kadar siyah hagen kum alacağım.
Sorularıma gelecek olursak:
Sorularıma gelecek olursak:
(maddeler hâlinde yazarsam daha açık olacaktır diye düşünüyorum)
1. Zemini çimen gibi saracak ve başlangıç için fazla ışık gerektirmeyecek java moss hariç hangi bitki? Ve zemin hariç önereceğiniz bitkiler?
2. 20kg kum yeterli olur mu? Ve hagen kumun orijinal olup olmadığını nasıl anlarım. Bu linkteki orijinal midir?
3. Dış filtreyi aldığımdan beri malzemelerinde değişiklik yapmadım. (sünger, seramik, biobal, elyaf ve karbon) Yüksek debili iç filtreyle desteklediğimde çok iyi temizleme sağladı. Şimdi içinden hangi malzemeleri çıkarmam gerek ve ne ekleyebilirim? Elyafları değiştireceğim ilk iş.
4. Mayalı co2 yapmayı düşünüyorum. Başlangıç için fazla mı olur? Yapabilir miyim?
5. Işıklandırma için kaç adet floresan gerekli ve günde kaç saat aydınlatma yapmalı?
6. İstanbul Anadolu yakasında Pendik civarında bitki satın alabileceğim güvenilir ve makul fiyatlarda akvaryum var mı? Pendik'te bitki çeşidi çok az ve çok pahalı. Ufak parça moss için 12 lira isteniyor, piyasanın üzerinde araştırdığım kadarıyla.
7. İç filtre ve hava motoru kullanmadan balıklara oksijen sağlayabilir miyim? Fotosentez döngüsü sonunda oksijen ortaya çıkacaktır tabi ki ama başlangıçta yapılacak az bitkili bir akvaryumda bu oksijen yeterli olur mu?
Ve son olarak mesaj yoluyla yardımcı olabilecek, sorularıma cevap verebilecek tecrübeli bir abi ya da kardeş arıyorum. 
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Kasım 2013 12:15
Pendik değil ama Maltepe'de, sana bir minibüs uzaklıkta Maltepe pet var. Oraya gidersen Ankaradan Eray abinin selamı var de Mehmet abi ile konuş. Eğer başı kalabalık değil ise senin bütün sorularına yardımcı olur hem de ne alman gerektiğini de söyler.
Sevgiler saygılar
Eray
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2013 02:30
Hafta sonu Maltepe'ye gidip söylediğin akvaryumcuya uğrayacağım Eray abi. Şu an akvaryumu hazırlama aşamasındayım. Camlarda oluşan kireç lekelerini temizledim, yarın içine su doldurup o şekilde bekleteceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2013 12:03
Merhaba,
[/QUOTE]
yukselay 2013-11-12 12:04:35
1. Zemini çimen gibi saracak ve başlangıç için fazla ışık gerektirmeyecek java moss hariç hangi bitki? Ve zemin hariç önereceğiniz bitkiler?
Zeminde diğerlerine nazaran kolay yetiştirebileceğiniz glosso önerebilirim.
2. 20kg kum yeterli olur mu? Ve hagen kumun orijinal olup olmadığını nasıl anlarım. Bu linkteki orijinal midir?
Zeminde 20 kg kumun yetmeyeceğini, 90*45 zemin boyutunuza göre 5 cm lik bir yükseklik oluşturmak için 30kg civarı gerektiğini tahmin ediyorum.
4. Mayalı co2 yapmayı düşünüyorum. Başlangıç için fazla mı olur? Yapabilir miyim?
Mayalı co2 yapmak çokta zor değil. Gübre kullanacaksanız co2 vermenizi tavsiye ederim.
5. Işıklandırma için kaç adet floresan gerekli ve günde kaç saat aydınlatma yapmalı?
Tercih edeceğiniz bitkilere göre 39w lık T5 floresanlardan 2 yada 3 adet yeterli gelebilir.
6. İstanbul Anadolu yakasında Pendik civarında bitki satın alabileceğim güvenilir ve makul fiyatlarda akvaryum var mı? Pendik'te bitki çeşidi çok az ve çok pahalı. Ufak parça moss için 12 lira isteniyor, piyasanın üzerinde araştırdığım kadarıyla.
Bitkileri internetten yada forumda satış yapan hobicilerden almanızı tavsiye ederim.
Keyifli hobiler..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Aralık 2013 23:18
Tavsiyelerinize uyup bazı malzemeleri forumdan temin ettim ve 2 haftadır kurulu bir şekilde çalışıyor akvaryum. Şu an fazla bitki yok içerisinde, zamanla daha da yeşillenecek. Ancak bazı sorunlar ortaya çıktı.
Acele edip bitkileri eklemeden 6 adet gün ışığı tetra ve bir karides almıştım. 2 tetra ve karidesim öldü. Oysa karides 1 hafta içinde sağlıklı bir izlenim vermişti. Neyse, fotoğraflara geçelim.
Bitkileri ilk eklediğim zamanki hali:
Akvaryumu kurduktan 1 hafta sonra evde tadilat olacağı için 150 litre suyu kaplara boşaltıp 1 gün sonra geri doldurmak zorunda kaldım. Bu durumda etkilemiş olabilir balıkları tabi ama daha öncesinde 1 tetra zaten ölmüştü. Bu vesileyle kökü de sağ tarafa aldım:
Bitkiler canlandıktan ve dün mayalı co2 yi ekledikten sonra akvaryumun son hâli: 
Özellikle zeytinler çok iyi büyüme gösteriyor ve üstteki yaprakları kızardı:
Şimdi sorularıma gelecek olursak, fotoğraflarda gördüğünüz kökü akvaryumcudan mopani kökü diye aldım umarım doğrudur. 2 gün kadar suda beklettim, üzerine sıcak su döküp yıkadım. Daha sonra akvaryuma ekledim başta biraz suyu kirletti ama söylendiği kadar sararma kahverengi yapma durumu ile karşılaşmadım. Ancak 2-3 günde bir kökün tamamını beyaz bir oluşum kaplıyor. 2-3 defa temizledim ama hâlâ devam ediyor. Bu fotoğrafta göründüğü gibi biraz sümüğümsü bir yapısı var:
Ne olduğu konusunda bir fikri olan var mı? Nasıl başa çıkabilirim?
Diğer sorun, özellikle dün mayalı sistemi bağladıktan sonra bazı balıklar su yüzeyine çıkmaya başladı. Ara ara iç filtreyle o2 vermek zorunda kalıyorum. Bitkilerin miktarı mı az geldi acaba? Bildiğim kadarıyla co2 li sistemde oksijen takviyesi yaparsam verdiğim co2 boşa gitmiş olacak.
Son olarak tetraları yemleme konusunda bir sorun var. Suya yemi döktüğümde dibe batarken önlerinden geçerse görünce yiyorlar, aksi takdirde dipteki yemlere dokunmayıp aç kalıyorlar.
Acele edip bitkileri eklemeden 6 adet gün ışığı tetra ve bir karides almıştım. 2 tetra ve karidesim öldü. Oysa karides 1 hafta içinde sağlıklı bir izlenim vermişti. Neyse, fotoğraflara geçelim.
Bitkileri ilk eklediğim zamanki hali:
Akvaryumu kurduktan 1 hafta sonra evde tadilat olacağı için 150 litre suyu kaplara boşaltıp 1 gün sonra geri doldurmak zorunda kaldım. Bu durumda etkilemiş olabilir balıkları tabi ama daha öncesinde 1 tetra zaten ölmüştü. Bu vesileyle kökü de sağ tarafa aldım:
Bitkiler canlandıktan ve dün mayalı co2 yi ekledikten sonra akvaryumun son hâli:
Özellikle zeytinler çok iyi büyüme gösteriyor ve üstteki yaprakları kızardı:
Şimdi sorularıma gelecek olursak, fotoğraflarda gördüğünüz kökü akvaryumcudan mopani kökü diye aldım umarım doğrudur. 2 gün kadar suda beklettim, üzerine sıcak su döküp yıkadım. Daha sonra akvaryuma ekledim başta biraz suyu kirletti ama söylendiği kadar sararma kahverengi yapma durumu ile karşılaşmadım. Ancak 2-3 günde bir kökün tamamını beyaz bir oluşum kaplıyor. 2-3 defa temizledim ama hâlâ devam ediyor. Bu fotoğrafta göründüğü gibi biraz sümüğümsü bir yapısı var:
Ne olduğu konusunda bir fikri olan var mı? Nasıl başa çıkabilirim?
Diğer sorun, özellikle dün mayalı sistemi bağladıktan sonra bazı balıklar su yüzeyine çıkmaya başladı. Ara ara iç filtreyle o2 vermek zorunda kalıyorum. Bitkilerin miktarı mı az geldi acaba? Bildiğim kadarıyla co2 li sistemde oksijen takviyesi yaparsam verdiğim co2 boşa gitmiş olacak.
Son olarak tetraları yemleme konusunda bir sorun var. Suya yemi döktüğümde dibe batarken önlerinden geçerse görünce yiyorlar, aksi takdirde dipteki yemlere dokunmayıp aç kalıyorlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2013 18:23
CO2 veriren aynı zamanda O2 de verebilirsin. Bunun hiç bir sakıncası yok. Her iki gaz da suda çözünebilen gazlardır ve de birinin varlığı diğerini etkilemez. Suda CO2 oranı yükselir ise suyun PH'ı da düşer ve de balıklar da oksijensizlikten değil aşırı CO2 den zehirlenebilirler. Bu arada Bitkilerin de zaten çok az olduğundan çok fazla CO2 vermen durumunda bitkiler bunun hepsini ememeyeceğinden balıklarına etki etmeye başlayacaktır.
Sana bir de şunu tavisye edeceğim, gece kesinlikle CO2 verme vereceksen de hava motorun da çalışır durumda olsun. Bitkiler fotosentezin gece ayağında O2'ni emip CO2 salarlar, bu durumda, balıkların kendi solumaları, bitkilerin saldığı ve de senin dışarıdan takviye diye verdiğin CO2 birleştiğinde akvaryumdaki balıklarda CO2 zehirlenmesinden ölümler olacaktır. Geceleri CO2 verme bu yüzden.
Sevgiler saygılar
Eray
Sana bir de şunu tavisye edeceğim, gece kesinlikle CO2 verme vereceksen de hava motorun da çalışır durumda olsun. Bitkiler fotosentezin gece ayağında O2'ni emip CO2 salarlar, bu durumda, balıkların kendi solumaları, bitkilerin saldığı ve de senin dışarıdan takviye diye verdiğin CO2 birleştiğinde akvaryumdaki balıklarda CO2 zehirlenmesinden ölümler olacaktır. Geceleri CO2 verme bu yüzden.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Aralık 2013 19:54
Yeni kurulmuş tanka canlı eklememenizi tavsiye ederim.. Tank oturana kadar beklenmelidir.. Aksi halde kayıplar kaçınılmaz..Sizin sorununuz şuan oturmamış tanka canlı ekleme gibi görünüyor..Normal bir akvaryum olsa 2 hafta iyi bir süre. Ama bitkili akvaryumda durum değişiyor..
Yemlemede , az ve seri yemlemeyi terih edin.. Bir postada atarsanız düşen yem tabanda haddinden fazla nitrat yapar.. Bu da yosun sorununu getirir...
Ayrıa co2 nin yanında devamlı havalandırma yaparsanız bu havalandırma işleminde oluşan su yüzeyindeki dalgalanmalar ve sudaki hareketler co2yi uçuracaktır.. Karbondioksit sudan , oksijene nazaran daha çabuk uçar , bu yüzden ortalama bir hava motorunun verdiği dalga ve sirkülasyon , mayalı co2yi etkisiz hale getirmeye yeter.. Bu konuda Eray Beye katılmıyorum. Burdaki sorun da mayalı co2 nin dengesiz basıncı...Tam randımanda saniyede 4 kabarcığa çıkıyor..
Bir de başlıkta beyaz oluşum diyor.. O da tanka yeni koyulan kök , taş , dal gibi nesnelerin silikatinden oluşn bir çeşit mantarlaşma.. zamanla geçer.. vatos ve elma salyangozu çok sever onları..
Yemlemede , az ve seri yemlemeyi terih edin.. Bir postada atarsanız düşen yem tabanda haddinden fazla nitrat yapar.. Bu da yosun sorununu getirir...
Ayrıa co2 nin yanında devamlı havalandırma yaparsanız bu havalandırma işleminde oluşan su yüzeyindeki dalgalanmalar ve sudaki hareketler co2yi uçuracaktır.. Karbondioksit sudan , oksijene nazaran daha çabuk uçar , bu yüzden ortalama bir hava motorunun verdiği dalga ve sirkülasyon , mayalı co2yi etkisiz hale getirmeye yeter.. Bu konuda Eray Beye katılmıyorum. Burdaki sorun da mayalı co2 nin dengesiz basıncı...Tam randımanda saniyede 4 kabarcığa çıkıyor..
Bir de başlıkta beyaz oluşum diyor.. O da tanka yeni koyulan kök , taş , dal gibi nesnelerin silikatinden oluşn bir çeşit mantarlaşma.. zamanla geçer.. vatos ve elma salyangozu çok sever onları..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2013 01:02
Evet canlı eklemek konusunda acele ettim, bütün aşamalarda sabırlı davranmıştım ama bir anlık bir düşünceyle akvaryumcudan içeriye girip tetralara göz atmaya başlayınca dönüşü olmadı.
Yemleme konusunda hassas davranmaya çalışıyorum ama gün ışığı tetralar az da atsam çok da atsam yemi görmekte sıkıntı çekiyor ve yem yere düştü mü, aç dahi olsalar, o yem büyük ihtimalle orada kalıyor.
CO2 meselesine gelince Eray abiyle ufak bir fikir ayrılığına düşmüşsünüz. Ama şunu belirteyim; şu an kullandığım sistem pet şişeden mayalı CO2 olduğu için açıp kapatma gibi bir lüksüm yok. Eray abinin dediği gibi, geceleri bitkilerinde oksijen kullanmasıyla sudaki oksijen miktarının oldukça düştüğü konusunda hemfikirsiniz sanırım.Bu yüzden gece tüm ışıklar kapandığında küçük iç filtre yoluyla suya oksijen sağlamam en doğru yol olacaktır diye düşünüyorum.
CO2 ile O2 nin aynı anda kullanıldığında sizin dediğiniz gibi sudaki hareketliliğin CO2 için iyi olmadığını okumuştum forumdaki diğer konularda. Zaten her halükarda gündüzleri ve floresanlar açık olduğu zamanlarda O2 takviyesi yapmıyorum.
Başlığı beyaz oluşum olarak değiştirdim çünkü şu an en büyük sorunum o gibi duruyordu. Bugün kökü bir kez daha çıkarıp iyice yıkadıktan sonra akvaryuma geri koydum. Kökün neredeyse tamamı 1cm lik bu kaygan maddeyle kaplanmıştı. Dokununca kökten ayrılıyor ve suda yüzüp akvaryumda belli yerlere yapışıyor. Eğer dediğiniz gibi zamanla geçecekse kendi hâline bırakacağım. Çünkü her hafta kökü çıkarıp hem dekora ve bitkilere hem de suyun döngüsüne zarar vermiş oluyorum. Ya da bununla baş etmek için kullanabileceğim bir canlı türü var mı?
Son olarak bugün camı silerken 1-2mm boyunca şeffaf renkte bir salyangoz gördüm. Salyangozlar konusunda genelde iyi yorumlar var ama zamanla aşırı çoğalma problemi olabiliyormuş. Bir süre müdahale etmeyi düşünmüyorum. Akvaryumun döngüsüne katkı sağlayacak canlı ekleyebilir miyim? Yoksa hâlâ erken mi?
LastSoldi3r 2013-12-04 01:03:37
Yemleme konusunda hassas davranmaya çalışıyorum ama gün ışığı tetralar az da atsam çok da atsam yemi görmekte sıkıntı çekiyor ve yem yere düştü mü, aç dahi olsalar, o yem büyük ihtimalle orada kalıyor.
CO2 meselesine gelince Eray abiyle ufak bir fikir ayrılığına düşmüşsünüz. Ama şunu belirteyim; şu an kullandığım sistem pet şişeden mayalı CO2 olduğu için açıp kapatma gibi bir lüksüm yok. Eray abinin dediği gibi, geceleri bitkilerinde oksijen kullanmasıyla sudaki oksijen miktarının oldukça düştüğü konusunda hemfikirsiniz sanırım.Bu yüzden gece tüm ışıklar kapandığında küçük iç filtre yoluyla suya oksijen sağlamam en doğru yol olacaktır diye düşünüyorum.
CO2 ile O2 nin aynı anda kullanıldığında sizin dediğiniz gibi sudaki hareketliliğin CO2 için iyi olmadığını okumuştum forumdaki diğer konularda. Zaten her halükarda gündüzleri ve floresanlar açık olduğu zamanlarda O2 takviyesi yapmıyorum.
Başlığı beyaz oluşum olarak değiştirdim çünkü şu an en büyük sorunum o gibi duruyordu. Bugün kökü bir kez daha çıkarıp iyice yıkadıktan sonra akvaryuma geri koydum. Kökün neredeyse tamamı 1cm lik bu kaygan maddeyle kaplanmıştı. Dokununca kökten ayrılıyor ve suda yüzüp akvaryumda belli yerlere yapışıyor. Eğer dediğiniz gibi zamanla geçecekse kendi hâline bırakacağım. Çünkü her hafta kökü çıkarıp hem dekora ve bitkilere hem de suyun döngüsüne zarar vermiş oluyorum. Ya da bununla baş etmek için kullanabileceğim bir canlı türü var mı?
Son olarak bugün camı silerken 1-2mm boyunca şeffaf renkte bir salyangoz gördüm. Salyangozlar konusunda genelde iyi yorumlar var ama zamanla aşırı çoğalma problemi olabiliyormuş. Bir süre müdahale etmeyi düşünmüyorum. Akvaryumun döngüsüne katkı sağlayacak canlı ekleyebilir miyim? Yoksa hâlâ erken mi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2013 01:48
İlk yorumda belirttim.. cüce vatoz ve elma salyangozu o mantar oluşumlarını severek tüketir...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2013 02:17
Muhammet bey,
Tankı havalandırmanın CO2'yi tanktan kaçırmayacağını iddia etedim ancak CO2'yi hepten tanktan uzaklaştırmayacağı da kesin. Ben her iki gazın da etkin olarak suda çözünebileceğini ve tanka kalabileceğini düşünüyorum. Tabiatta, akarsularda yaşayan bitkiler CO2'yi nereden elde ediyor acaba? Sürekli akan ve yüzey hareketi çok olan taze sudan ibaret olan derelerde bitkiler nasıl yaşayabiliyor? O kadar dalgalanmadan, yüzey hareketinden ortamda hiç CO2 kalmaması gerekmez mi?
Sevgiler saygılar
Eray
Tankı havalandırmanın CO2'yi tanktan kaçırmayacağını iddia etedim ancak CO2'yi hepten tanktan uzaklaştırmayacağı da kesin. Ben her iki gazın da etkin olarak suda çözünebileceğini ve tanka kalabileceğini düşünüyorum. Tabiatta, akarsularda yaşayan bitkiler CO2'yi nereden elde ediyor acaba? Sürekli akan ve yüzey hareketi çok olan taze sudan ibaret olan derelerde bitkiler nasıl yaşayabiliyor? O kadar dalgalanmadan, yüzey hareketinden ortamda hiç CO2 kalmaması gerekmez mi?
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Aralık 2013 03:46
[QUOTE=Eray Gurdogan]Muhammet bey,
Tankı havalandırmanın CO2'yi tanktan kaçırmayacağını iddia etedim ancak CO2'yi hepten tanktan uzaklaştırmayacağı da kesin. Ben her iki gazın da etkin olarak suda çözünebileceğini ve tanka kalabileceğini düşünüyorum. Tabiatta, akarsularda yaşayan bitkiler CO2'yi nereden elde ediyor acaba? Sürekli akan ve yüzey hareketi çok olan taze sudan ibaret olan derelerde bitkiler nasıl yaşayabiliyor? O kadar dalgalanmadan, yüzey hareketinden ortamda hiç CO2 kalmaması gerekmez mi?
Sevgiler saygılar
Eray
[/QUOTE]
Dünya yüzünde toprakta 1500 milyar ton kadar karbon bulunur. Toprak karbonu oldukça kararlıdır ve değişime girmez.Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda, toprakta ayrışmaya başlayan vücut yapıları, metan bakterileri tarafından ayrıştırılarak CO2 ‘ ye dönüştürülür ve atmosfere serbest olarak bırakılır.
Doğadaki akarsularda karbondioksit oluşumu :
Takdir edersiniz ki tanrı , her nehire bir co2 tüpü ve hava hortumu bağlamıyor.. Doğada karbondioksiti bitkiler nasıl sağların cavabı :
GÜNEŞ: Güneş ışınlarının yaymış olduğu elektromanyetik spektrumlar (Güneş enerjisi) , kendi besinlerini üretme yeteneğindeki bitki, algler ve planktonlar gibi canlıların besin molekülü üretmelerini sağlar.(Fotosentez) Fotosentezde kullanılan ışığın farklı renkleri, okyanuslarda ve dünya üzerinde bu olayı farklı oranlarda sağlamaktadırlar. Çünkü okyanuslar kırmızı hariç tüm renkleri filtre eder. (alıntı)
Daha önce güneş altında toprak tbanlı akvaryumda bitki ekim denemeleriniz oldu mu bilmiyorum ama , ordaki fotosentez muazzamdır..Ben buna şahit olduktan sonra sizin gibi co2 yi nerden alıp bunu yapıyorlar diye düşündüğüm çok olmuştu..
OKYANUSLAR: Okyanuslar karbondioksiti, karbonat bileşimleri halinde (Karbonatlar poliatomik iyonlardır. –CO3) ve gaz olarak atmosferdekinden 50 kat daha fazla depo edebilirler. Karbondioksit okyanus yüzeylerinin yakın bölümlerinde eriyebilir. Okyanuslar soğuk oldukları zaman daha fazla karbondioksiti absorbe ederler.(alıntı)
Bu arada konuyla uzaktan alakalı ek bir bilgi : Okyanus yüzeylerinde yaşayan tek hücreli organizmalar karbondioksiti kullanıp fotosentez yaparlar. Böylelikle besin molekülü (Enerji) ve oksijen üretirler. Bu tek hücreli organizmalara “Fitaplankton” veya ” Plankton” denir. Bu organizmalar gezegenimizde solunum için gerekli olan oksijenin çok önemli bir kısmını üretmektedirler. Yani oksijen de tabiatta en çok sudan gelir..
Yeryüzündeki yaşlı büyük ağaçlar da karbon bağlarlar.. Öldüklerinde bunu kusarlar..(en çok güney amerikada )
Karbon doğada hem mineral biçiminde (kömür elmas gaz halinde ya da suda çözünmüş durumda karbondioksit olarak) hem de organik biçimde (canlı varlıklarca oluşturulan moleküllerde) bulunur.
Madenden kaynaktan çıkan bir dere mevzubahisse doğuşu zaten karbondioksitle başlar..Misal içtiğimiz maden sularında karbondioksit oranı oldukça yeterlidir..Bu co2 , kaynaklardan beslenen göller için de yeterlidir.. (ki çoğu göl bir kaynaktan beslenir)
Şöyle de bir döngü var...Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda suda ayrışmaya başlayan vücut yapıları metan bakterileri tarafından ayrıştırılarak CO2' ye dönüştürülür ve atmosfere serbest olarak bırakılır.CO2 ışık ve su varlığında tekrar bitkiler tarafından fotosentez reaksiyonlarında kullanılır..Döngü devam eder..
Yani demem o ki bahsettiğiniz doğada bir süreklilik , bir döngü var.. Bir yandan gelen co2 diğer yandan uçup karadaki bitkilere yarıyor...Taktir edersiniz ki doğa , bizim akvaryumumuzdan çok farklı ve komplike bir ortam.. Biz yapay bir ortamdan bahsediyoruz.. Ve ne kadar gerçekçi olursak olalım doğayı taklit etmek mümkün değildir....
Elbette bu konunun daha içerikli ve bilimsel açıklaması vardır ama ben o kadar hakim değilim.. Araştırdıklarım ve zamanında merak ettiğim noktalar bunlar..
Tankı havalandırmanın CO2'yi tanktan kaçırmayacağını iddia etedim ancak CO2'yi hepten tanktan uzaklaştırmayacağı da kesin. Ben her iki gazın da etkin olarak suda çözünebileceğini ve tanka kalabileceğini düşünüyorum. Tabiatta, akarsularda yaşayan bitkiler CO2'yi nereden elde ediyor acaba? Sürekli akan ve yüzey hareketi çok olan taze sudan ibaret olan derelerde bitkiler nasıl yaşayabiliyor? O kadar dalgalanmadan, yüzey hareketinden ortamda hiç CO2 kalmaması gerekmez mi?
Sevgiler saygılar
Eray
[/QUOTE]
Dünya yüzünde toprakta 1500 milyar ton kadar karbon bulunur. Toprak karbonu oldukça kararlıdır ve değişime girmez.Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda, toprakta ayrışmaya başlayan vücut yapıları, metan bakterileri tarafından ayrıştırılarak CO2 ‘ ye dönüştürülür ve atmosfere serbest olarak bırakılır.
Doğadaki akarsularda karbondioksit oluşumu :
Takdir edersiniz ki tanrı , her nehire bir co2 tüpü ve hava hortumu bağlamıyor.. Doğada karbondioksiti bitkiler nasıl sağların cavabı :
GÜNEŞ: Güneş ışınlarının yaymış olduğu elektromanyetik spektrumlar (Güneş enerjisi) , kendi besinlerini üretme yeteneğindeki bitki, algler ve planktonlar gibi canlıların besin molekülü üretmelerini sağlar.(Fotosentez) Fotosentezde kullanılan ışığın farklı renkleri, okyanuslarda ve dünya üzerinde bu olayı farklı oranlarda sağlamaktadırlar. Çünkü okyanuslar kırmızı hariç tüm renkleri filtre eder. (alıntı)
Daha önce güneş altında toprak tbanlı akvaryumda bitki ekim denemeleriniz oldu mu bilmiyorum ama , ordaki fotosentez muazzamdır..Ben buna şahit olduktan sonra sizin gibi co2 yi nerden alıp bunu yapıyorlar diye düşündüğüm çok olmuştu..
OKYANUSLAR: Okyanuslar karbondioksiti, karbonat bileşimleri halinde (Karbonatlar poliatomik iyonlardır. –CO3) ve gaz olarak atmosferdekinden 50 kat daha fazla depo edebilirler. Karbondioksit okyanus yüzeylerinin yakın bölümlerinde eriyebilir. Okyanuslar soğuk oldukları zaman daha fazla karbondioksiti absorbe ederler.(alıntı)
Bu arada konuyla uzaktan alakalı ek bir bilgi : Okyanus yüzeylerinde yaşayan tek hücreli organizmalar karbondioksiti kullanıp fotosentez yaparlar. Böylelikle besin molekülü (Enerji) ve oksijen üretirler. Bu tek hücreli organizmalara “Fitaplankton” veya ” Plankton” denir. Bu organizmalar gezegenimizde solunum için gerekli olan oksijenin çok önemli bir kısmını üretmektedirler. Yani oksijen de tabiatta en çok sudan gelir..
Yeryüzündeki yaşlı büyük ağaçlar da karbon bağlarlar.. Öldüklerinde bunu kusarlar..(en çok güney amerikada )
Karbon doğada hem mineral biçiminde (kömür elmas gaz halinde ya da suda çözünmüş durumda karbondioksit olarak) hem de organik biçimde (canlı varlıklarca oluşturulan moleküllerde) bulunur.
Madenden kaynaktan çıkan bir dere mevzubahisse doğuşu zaten karbondioksitle başlar..Misal içtiğimiz maden sularında karbondioksit oranı oldukça yeterlidir..Bu co2 , kaynaklardan beslenen göller için de yeterlidir.. (ki çoğu göl bir kaynaktan beslenir)
Şöyle de bir döngü var...Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda suda ayrışmaya başlayan vücut yapıları metan bakterileri tarafından ayrıştırılarak CO2' ye dönüştürülür ve atmosfere serbest olarak bırakılır.CO2 ışık ve su varlığında tekrar bitkiler tarafından fotosentez reaksiyonlarında kullanılır..Döngü devam eder..
Yani demem o ki bahsettiğiniz doğada bir süreklilik , bir döngü var.. Bir yandan gelen co2 diğer yandan uçup karadaki bitkilere yarıyor...Taktir edersiniz ki doğa , bizim akvaryumumuzdan çok farklı ve komplike bir ortam.. Biz yapay bir ortamdan bahsediyoruz.. Ve ne kadar gerçekçi olursak olalım doğayı taklit etmek mümkün değildir....
Elbette bu konunun daha içerikli ve bilimsel açıklaması vardır ama ben o kadar hakim değilim.. Araştırdıklarım ve zamanında merak ettiğim noktalar bunlar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Aralık 2013 15:27
Akvaryuma 3 adet gün ışığı tetra ve 3 plati ekledim. Platiler kökte oluşan yosunlari ve çürümüş yaprakları temizliyor, o bakımdan çok faydalı oldu. Ama dün akşam önceki tetra grubundan birinde problem ortaya çıktı. Balığın karın bölgesi aşırı bir şekilde şişmişti ve bir süre sonra sürekli camdan dışarı çıkmak ister gibi yüzmeye başladı. Daha sonra diğer tetralar ona vurmaya başlayınca balığı ayırdım ama bu sabah öldü. Aşırı yemlemeden olabilir mi?
Bir de izmarit ve şırınga yöntemi memnun etmeyince diy vortex difüzör yaptım ama oldu mu bilmiyorum. Eve gidince videosunu yükeyeceğim. Mayalı şişeden gelen hortuma check valf bağladım. Krema pompasını iç filtreye monte ettim ve şişeden gelen hortumu pompanın üzerine bağladım.
Bir de izmarit ve şırınga yöntemi memnun etmeyince diy vortex difüzör yaptım ama oldu mu bilmiyorum. Eve gidince videosunu yükeyeceğim. Mayalı şişeden gelen hortuma check valf bağladım. Krema pompasını iç filtreye monte ettim ve şişeden gelen hortumu pompanın üzerine bağladım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
