Biolife Komedisi Hakkında
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 17:11
Su israfını düşünen arkadaşlara bir tavsiye; evinizde çiçek varsa onları akvaryumdan çektiğiniz sularla sulayarak hem su hem de gübre ihtiyaçlarını karşılamış olursunuz.[:)]
Beğenenler: [T]81103,Kınayu[/T][T]225055,Cengizhan06[/T][T]230260,Denizs[/T][T]137418,Saussure[/T]
Teşekkür Edenler: [T]133927,mehmet28[/T][T]137418,Saussure[/T]
+1: [T]81103,Kınayu[/T][T]225055,Cengizhan06[/T][T]230260,Denizs[/T][T]225999,Cancan59[/T][T]232374,Lasanie[/T][T]137418,Saussure[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 17:48
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=F00nqNAFisg[/VID]
Daha önceden de bu tarz bir konuya, bu videoyu örnek olarak eklemiştim sanırım. Yine örnek olarak ekleyeyim dedim. Görüldüğü üzere 25 yıldır su değişimi yapılmayan akvaryumlar varmış. Hatta belki daha uzun süredir su değişimi yapılmayan akvaryumlar da vardır bu hobide. Sonuçta 100 yılı geçkin tarihi olan bir hobiden bahsediyoruz. Ancak su döngüsü denilen bir gerçek de vardır doğada. Yani denizler ve okyanuslar gibi büyük su kütlelerinden buharlaşan su, daha sonra karaya yağmur veya kar olarak döner ve oradan da çeşitli su kaynaklarını besler. Kimi yerlerde kar ve buzul olarak depolanır. Kimi yerlerde yer üstü su kaynaklarına akar, kimi yerlerde yer altı su kaynaklarını besler. Hatta çoğunlukla nehir/ırmak/dere vs şeklinde akarak tekrardan denizlere/okyanuslara geri döner. Kısacası su döngüsü ve sürekli tazelenen su kaynakları doğada mevcuttur. Haliyle akvaryumlardaki su değişimini çok yanlış veya ucube bir uygulama gibi görmek de absürt kaçar.
Burada dikkat edilmesi gereken, su değişimi uygulaması değildir bence. Burada asıl nokta akvaryumlardır. Hobiciler, dünyadaki tüm akvaryumları kendi elindeki akvaryumlardan ibaret gibi düşünebiliyor çoğunlukla. Oysa ki çeşit çeşit akvaryumlar, farklı teknikler, değişik filtrasyon yöntemleri vardır. Sonuçta 100 yıllık bir hobiden bahsediyoruz. Haliyle bu hobinin ilk zamanlardaki uygulamalar veya akvaryumlardan ibaret kalacağını kimse iddia edemez. E bu durumda su değişimi şarttır, yoksa hiçbir canlı besleyemezsin demek ile su değiştirmek abestir, kaynakları harcıyorsunuz demek arasında hiçbir fark yoktur bana göre. İki söylem de eşit derecede hatalı. Çünkü genellemeler üzerinden kesin yargılara ulaşıyoruz ama her genellemenin istisnası olabileceğini dikkate bile almıyoruz. Tıpta meşhur bir söylem vardır; hastalık yoktur, hasta vardır diye. Burada söylenilmek istenen, hastalıkların değil de hastaların yani insanların tedavi edilmesi gerektiğidir. Çünkü hastalıkların ve tedavilerinin, farklı hastalarda farklı sonuçlara yol açabileceğidir. Yani genelleme yaparken istisnaları ölüme terk etmeyin, insan faktörünü hep göz önünde bulundurun şeklinde bir tıp söylemidir.
Bu söylemin benzeri akvaryumlar için de uygulanabilir. Yani su değişimi gibi uygulamalar, walstad gibi teknikler, biolife gibi filtreler yoktur; akvaryumlar vardır şeklinde düşünüp her akvaryumu kendi özelinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. İstisna akvaryumları, bitkilerin katkılarını, tabanın özelliklerini vs vs dikkate alarak yorum yapmak en mantıklısı bence. Aslında her akvaryumun farklı olduğunu, her gün açılan konularda farkına bile varmadan görüyordur hobiciler. Nasıl mı[:?] Mesela yeni başlayan bir hobici konu açıyor "Balıklarım ölüyor sebebi nedir?" diye, ancak bu kadar bilgi veriyor. Peki ardından gelen ilk yorum ne oluyor; tabi ki de "akvaryumunuz hakkında daha fazla bilgi verir misiniz" oluyor. Litresi, filtresi, canlıları, yaşı vs şeklinde. Hatta konu açma şeklinin bu tarz olması gerektiğini, sitenin kendisi bile söylüyor. Bunun sebebi her akvaryumun farklı olduğu, dolayısıyla farklı ihtiyaçları da olabileceğini görmek değil de nedir[:?] O yüzden bu hobinin temelleri üzerinde gelişen çeşitli teknikleri, çeşitli uygulamaları yabana atmamak lazım. Tıpkı bir ağacın gövdesinden çıkan dallar gibi akvaryumların da çeşit çeşit olduğu ve belli başlı temeller üzerinden çok farklı akvaryumlara ulaşılabileceğini unutmamak lazım. Hatta bu hobinin temeli sayılan azot döngüsü, sadece bitkilerden oluşan bir akvaryum için ne derece önem taşır[:?] Amonyak, bitkiler için nitrattan daha kolay alınan bir besin iken; sadece bitkilerden oluşan bir akvaryumun sahibine, azot döngüsü olmazsa bitkilerin ölür demek ne kadar mantıklıdır[:?] Tabi bunlar ekstrem örnekler ama anlatmak istediğim şey; farklı ve çeşitli akvaryumların, uygulamaların, filtrelerin olması çok güzel bir şey değil mi? Bu sayede çok daha fazla insana hitap eden bir hobi olmuş olmuyor mu[:?] Ben mesela birkaç yıldır bitkili akvaryumlara merak sardığım için, önceki zamanlara göre daha farklı bir keyif alıyorum bu hobiden. Belki ileride karides akvaryumlarına veya büyük etçil balıklara veya sadece balık üretmeye veya biyotop denilen akvaryumlara veya tuzlu su akvaryumlarına merak sarabilirim. Kim bilir ve kime ne? Ama sonuçta seçenek olması kadar güzel bir şey yok[:iyi:]
Ha bu arada, kendim de bitkili akvaryumlarımdan bazılarına düzenli su değişimi yapıyorum. Bunlardan birkaçına (özellikle içinde üreme faaliyeti olanlara) haftalık su değişimi yapıyorken, diğerlerine ise daha uzun sürede su değişimi yapıyorum. Geri kalanlara da sadece su eklemesi yapıyorum. Ama bu akvaryumlarda da, ya omurgasızlar yada çok az balık oluyor zaten. Yani balık popülasyonu fazla olan akvaryumlara, kısa aralıklarla su değişimi yapmayı daha doğal buluyorum. Çünkü bu canlıların doğal ortamlarında, su döngüsü ile su değişimi yaşıyor olma ihtimalleri çok yüksek. Haliyle benzer ortamları sağlayınca, balıkların daha doğal davranışlar sergilediğini düşünüyorum. Tabi balıklar, evrimsel açıdan daha üst basamakta olduğu için; kendilerini omurgasızlara göre daha fazla ifade de edebiliyorlar. Bu sayede su değişiminin etkilerini balıklarda daha net gözlemleyebiliyorum omurgasızlara göre. Bu da su değişimi için tetikleyici bir etken oluyor bana. Mesela bundan bir iki yıl önce nevrotik davranışları olduğu için bakmaktan kaçındığım beta balıklarını, şimdi ise çok eğlenceli buluyorum. Çünkü mevcut beta balığımın diğer betalardan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Yani balıkların bile bireyden bireye değişen yapıları olduğunu düşünüyorum. Tıpkı akvaryumların da birbirinden farklı yapıları olması gibi. Neyse konu çok dağıldı. Kısacası sağlıklı akvaryumlar tek tip olmak zorunda değildir diye düşünüyor, herkese çeşitli ve keyifli hobiler diliyorum [:)]
Edit: Bu yazı, tatlı su akvaryumları özelinde yazılmıştır. Çünkü hobinin bu alanındaki deneyim ve bilgime güvenebilirim. Ancak takip ederek ve okuyarak tuzlu su akvaryumları hakkında öğrendiğim şeylerden birisi de şudur; yeterli deneyimi ve donanımı olan hobicilerin, oturmuş tuzlu su akvaryumlarında çok az sıklıkta su değişimi yapıyor olması. Sanırım bunun sebebi de; neredeyse her parametrenin çeşitli testlerle ölçülerek ve ekleme çıkarmalarla takip edilerek, belli aralıklarda tutuluyor olması. Bu sıkı takip durumu, özellikle içinde mercan olan ve reef denilen akvaryumlarda geçerli diyebilirim[:iyi:] Haliyle neredeyse her parametresi, çeşitli donanımlarla ve malzemelerle belirli aralıklarda tutulabilen böylesine titiz akvaryumlarda; suyu sık değiştirerek neye ne kadar katkıda bulunulabilir ki diye düşünmeden edemiyorum[:?][EDIT]replacka,2021-11-01 18:06:40[/EDIT]
Daha önceden de bu tarz bir konuya, bu videoyu örnek olarak eklemiştim sanırım. Yine örnek olarak ekleyeyim dedim. Görüldüğü üzere 25 yıldır su değişimi yapılmayan akvaryumlar varmış. Hatta belki daha uzun süredir su değişimi yapılmayan akvaryumlar da vardır bu hobide. Sonuçta 100 yılı geçkin tarihi olan bir hobiden bahsediyoruz. Ancak su döngüsü denilen bir gerçek de vardır doğada. Yani denizler ve okyanuslar gibi büyük su kütlelerinden buharlaşan su, daha sonra karaya yağmur veya kar olarak döner ve oradan da çeşitli su kaynaklarını besler. Kimi yerlerde kar ve buzul olarak depolanır. Kimi yerlerde yer üstü su kaynaklarına akar, kimi yerlerde yer altı su kaynaklarını besler. Hatta çoğunlukla nehir/ırmak/dere vs şeklinde akarak tekrardan denizlere/okyanuslara geri döner. Kısacası su döngüsü ve sürekli tazelenen su kaynakları doğada mevcuttur. Haliyle akvaryumlardaki su değişimini çok yanlış veya ucube bir uygulama gibi görmek de absürt kaçar.
Burada dikkat edilmesi gereken, su değişimi uygulaması değildir bence. Burada asıl nokta akvaryumlardır. Hobiciler, dünyadaki tüm akvaryumları kendi elindeki akvaryumlardan ibaret gibi düşünebiliyor çoğunlukla. Oysa ki çeşit çeşit akvaryumlar, farklı teknikler, değişik filtrasyon yöntemleri vardır. Sonuçta 100 yıllık bir hobiden bahsediyoruz. Haliyle bu hobinin ilk zamanlardaki uygulamalar veya akvaryumlardan ibaret kalacağını kimse iddia edemez. E bu durumda su değişimi şarttır, yoksa hiçbir canlı besleyemezsin demek ile su değiştirmek abestir, kaynakları harcıyorsunuz demek arasında hiçbir fark yoktur bana göre. İki söylem de eşit derecede hatalı. Çünkü genellemeler üzerinden kesin yargılara ulaşıyoruz ama her genellemenin istisnası olabileceğini dikkate bile almıyoruz. Tıpta meşhur bir söylem vardır; hastalık yoktur, hasta vardır diye. Burada söylenilmek istenen, hastalıkların değil de hastaların yani insanların tedavi edilmesi gerektiğidir. Çünkü hastalıkların ve tedavilerinin, farklı hastalarda farklı sonuçlara yol açabileceğidir. Yani genelleme yaparken istisnaları ölüme terk etmeyin, insan faktörünü hep göz önünde bulundurun şeklinde bir tıp söylemidir.
Bu söylemin benzeri akvaryumlar için de uygulanabilir. Yani su değişimi gibi uygulamalar, walstad gibi teknikler, biolife gibi filtreler yoktur; akvaryumlar vardır şeklinde düşünüp her akvaryumu kendi özelinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. İstisna akvaryumları, bitkilerin katkılarını, tabanın özelliklerini vs vs dikkate alarak yorum yapmak en mantıklısı bence. Aslında her akvaryumun farklı olduğunu, her gün açılan konularda farkına bile varmadan görüyordur hobiciler. Nasıl mı[:?] Mesela yeni başlayan bir hobici konu açıyor "Balıklarım ölüyor sebebi nedir?" diye, ancak bu kadar bilgi veriyor. Peki ardından gelen ilk yorum ne oluyor; tabi ki de "akvaryumunuz hakkında daha fazla bilgi verir misiniz" oluyor. Litresi, filtresi, canlıları, yaşı vs şeklinde. Hatta konu açma şeklinin bu tarz olması gerektiğini, sitenin kendisi bile söylüyor. Bunun sebebi her akvaryumun farklı olduğu, dolayısıyla farklı ihtiyaçları da olabileceğini görmek değil de nedir[:?] O yüzden bu hobinin temelleri üzerinde gelişen çeşitli teknikleri, çeşitli uygulamaları yabana atmamak lazım. Tıpkı bir ağacın gövdesinden çıkan dallar gibi akvaryumların da çeşit çeşit olduğu ve belli başlı temeller üzerinden çok farklı akvaryumlara ulaşılabileceğini unutmamak lazım. Hatta bu hobinin temeli sayılan azot döngüsü, sadece bitkilerden oluşan bir akvaryum için ne derece önem taşır[:?] Amonyak, bitkiler için nitrattan daha kolay alınan bir besin iken; sadece bitkilerden oluşan bir akvaryumun sahibine, azot döngüsü olmazsa bitkilerin ölür demek ne kadar mantıklıdır[:?] Tabi bunlar ekstrem örnekler ama anlatmak istediğim şey; farklı ve çeşitli akvaryumların, uygulamaların, filtrelerin olması çok güzel bir şey değil mi? Bu sayede çok daha fazla insana hitap eden bir hobi olmuş olmuyor mu[:?] Ben mesela birkaç yıldır bitkili akvaryumlara merak sardığım için, önceki zamanlara göre daha farklı bir keyif alıyorum bu hobiden. Belki ileride karides akvaryumlarına veya büyük etçil balıklara veya sadece balık üretmeye veya biyotop denilen akvaryumlara veya tuzlu su akvaryumlarına merak sarabilirim. Kim bilir ve kime ne? Ama sonuçta seçenek olması kadar güzel bir şey yok[:iyi:]
Ha bu arada, kendim de bitkili akvaryumlarımdan bazılarına düzenli su değişimi yapıyorum. Bunlardan birkaçına (özellikle içinde üreme faaliyeti olanlara) haftalık su değişimi yapıyorken, diğerlerine ise daha uzun sürede su değişimi yapıyorum. Geri kalanlara da sadece su eklemesi yapıyorum. Ama bu akvaryumlarda da, ya omurgasızlar yada çok az balık oluyor zaten. Yani balık popülasyonu fazla olan akvaryumlara, kısa aralıklarla su değişimi yapmayı daha doğal buluyorum. Çünkü bu canlıların doğal ortamlarında, su döngüsü ile su değişimi yaşıyor olma ihtimalleri çok yüksek. Haliyle benzer ortamları sağlayınca, balıkların daha doğal davranışlar sergilediğini düşünüyorum. Tabi balıklar, evrimsel açıdan daha üst basamakta olduğu için; kendilerini omurgasızlara göre daha fazla ifade de edebiliyorlar. Bu sayede su değişiminin etkilerini balıklarda daha net gözlemleyebiliyorum omurgasızlara göre. Bu da su değişimi için tetikleyici bir etken oluyor bana. Mesela bundan bir iki yıl önce nevrotik davranışları olduğu için bakmaktan kaçındığım beta balıklarını, şimdi ise çok eğlenceli buluyorum. Çünkü mevcut beta balığımın diğer betalardan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Yani balıkların bile bireyden bireye değişen yapıları olduğunu düşünüyorum. Tıpkı akvaryumların da birbirinden farklı yapıları olması gibi. Neyse konu çok dağıldı. Kısacası sağlıklı akvaryumlar tek tip olmak zorunda değildir diye düşünüyor, herkese çeşitli ve keyifli hobiler diliyorum [:)]
Edit: Bu yazı, tatlı su akvaryumları özelinde yazılmıştır. Çünkü hobinin bu alanındaki deneyim ve bilgime güvenebilirim. Ancak takip ederek ve okuyarak tuzlu su akvaryumları hakkında öğrendiğim şeylerden birisi de şudur; yeterli deneyimi ve donanımı olan hobicilerin, oturmuş tuzlu su akvaryumlarında çok az sıklıkta su değişimi yapıyor olması. Sanırım bunun sebebi de; neredeyse her parametrenin çeşitli testlerle ölçülerek ve ekleme çıkarmalarla takip edilerek, belli aralıklarda tutuluyor olması. Bu sıkı takip durumu, özellikle içinde mercan olan ve reef denilen akvaryumlarda geçerli diyebilirim[:iyi:] Haliyle neredeyse her parametresi, çeşitli donanımlarla ve malzemelerle belirli aralıklarda tutulabilen böylesine titiz akvaryumlarda; suyu sık değiştirerek neye ne kadar katkıda bulunulabilir ki diye düşünmeden edemiyorum[:?][EDIT]replacka,2021-11-01 18:06:40[/EDIT]
Beğenenler: [T]231134,allytourgood[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]225999,Cancan59[/T][T]230260,Denizs[/T][T]204774,Cem Altay[/T][T]202876,AmazonDream[/T][T]218194,Alehar[/T][T]231122,Arda_26[/T][T]41203,dragut_34[/T][T]232362,nightsoldie[/T]
Teşekkür Edenler: [T]218194,Alehar[/T][T]231122,Arda_26[/T]
+1: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]225999,Cancan59[/T][T]230260,Denizs[/T][T]218194,Alehar[/T][T]41203,dragut_34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 18:10
Klavyenize sağlık Alper bey. Aynen dediğiniz gibi; her akvaryumun kendine has biyotik-abiyotik etkileşimi var. Değişkenleri farklı.. Bu sebeple istemleri de farklı olacaktır rutinleri de. Su değişim oranı ve gerekip gerekmediği hep tartışılacak. En iyi yolu test etmek ve ona göre davranmak.
Biolife’ ın iddiasındaki ‘su değişime son’ gibi söylemlerin doğruluğunu ispat etmek, akvaryumdan su içmek olmamalı diye düşünenlerdenim. Firma tarafından net veriler sunulmadıkça veya kullanıcılar test değerlerini paylaşmadıkça bu iddia hep havada kalacaktır.
Biolife’ ın iddiasındaki ‘su değişime son’ gibi söylemlerin doğruluğunu ispat etmek, akvaryumdan su içmek olmamalı diye düşünenlerdenim. Firma tarafından net veriler sunulmadıkça veya kullanıcılar test değerlerini paylaşmadıkça bu iddia hep havada kalacaktır.
Beğenenler: [T]223668,kdrackgz[/T][T]231134,allytourgood[/T]
Teşekkür Edenler: [T]223933,replacka[/T]
+1: [T]223933,replacka[/T][T]223668,kdrackgz[/T][T]214092,Nursun[/T][T]137418,Saussure[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 18:28
Flora kullandım 80 litrede memnundum ama su değişimi yapıyordum 2-3 hafta bi ,akvaryumu büyüttüm dış filtre aldım onun içinede süngerini koyup büyük akvaryumda bakteriyi oturttum şimdilik sıkıntı yok
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 19:35
Kesinlikle katiliyorum Arif Bey size. Flora ile yada kullananlarla alıp veremedigim yok. Sadece su degisimine son kanisina ve buna akvaryumunun populasyonuna aldırış etmeden inananları pek anlayamadim. [:)]
Beğenenler: [T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2021 21:54
Biolife flora ürününün videosuna baktım. Videonun başında amonyak ve su bulanıklığını yok eder yazıyor. Eğer olay bu iki unsur ile bitiyorsa kullanacağınız çoğu olgunlaşmış filtre amonyağı anında nitrite çeviriyor zaten, bulanıklığı da çözüyor. Nitratı ne ile çözüyor? Eğer yazılanları harfiyen uygularsak, su değiştirmez isek bu ürünle sıfıra yakın amonyak-nitrit-nitrat elde edebiliyor muyuz? Eğer bu sonucu elde edemezsek ne olacak? Ürünü alıp harfiyen yazanları uygulamayı düşünüyorum. Merak ettim bu son teknoloji ürünü.
Ürünü kullandığını söyleyen üyeler test kiti ile ölçüm yaptılarsa ve paylaşırlarsa konuya büyük katkısı olacak.
Ürünü kullandığını söyleyen üyeler test kiti ile ölçüm yaptılarsa ve paylaşırlarsa konuya büyük katkısı olacak.
+1: [T]41203,dragut_34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2021 00:01
Aslında bu konu oldukça geniş bir yelpazede tartışılabilir. Hatta Dünden beri buraya yazma konusunda muallaktaydım. Gelgelelim konu su değişimi ise; Tamamen kendi görüşlerimi yazacağım. Şimdi öncelikle filtre konusunda şimdilik bir yorum yapmayacağım. Arkadaşlar benim büyütme tanklarım 150x50x45h 337 brüt 320 net su aldığını var sayarsak bu tanklarım da bazen 100 bazen 700-800 civarında yavru oluyor. Şimdi ben kalkıp hangi filtreyi kullanırsam kullanayım böyle bir tankta su değişimi olmadan balıklarda hızlı bir şekilde hastalıklar ve ölümler başlar. Günde 2 kez artemia,2 yada üç kez kuru yem takviyesi yapıyorum.. bu tanklardan 30 adet var.. normal şartlarda her tankta pipo filtre ve en önemlisi de balık sayısına göre günlük, 2 yada 3 günlük su değişimi yapılıyor. %80 e kadar su çektiğim oluyor. Mesela kötü bir üretim sonrasında yavru sayısı az ise beki 1 ay su değişim ihtiyacı olmuyor ve yavrular çok hızlı gelişiyor. Zaten böyle bir üretimde yavruları boylandırmaya almadan 100 litrelik üretim tanklarında kalıyor. Bahsi geçen filtre sistemi Benim için uygun değil. Ancak evinde 1 akvaryum ve birkaç balığı olan biri için uygun olabilir. Sİstem mantık olarak hmf siteminin yüzen hali olarak kullanıma başladı.. Daha sonra üretici tarafından oldukça gelişti ve Pamukkale üniversitesinde 1 yıl boyunca teste tabi tutulmuş. Demek istediğim her alanda her malzemenin kullanım alanı ve ihtiyaca göre düşünülüp konuşlandırılması. Hepimiz hobiciyiz elimizden yüzlerce filtre geçmiştir. Bazen hiç kıymet vermediğimiz birşey bizim işimize yarayabilir. Bazen de özene bezene aldığımız pahalı bir şeyden memnun kalmayabiliriz.. Saygılar..
Beğenenler: [T]218194,Alehar[/T][T]178865,ziyasenkaya[/T]
+1: [T]218194,Alehar[/T][T]178865,ziyasenkaya[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2021 00:17
Bence burada büyük bir yanlış anlaşılma söz konusu. Adamların sitesine baktım, özel bir vakum sisteminden dolayı dip çekimi gerektirmediğini iddia ediyorlar.
Defalarca gözüme çarpan bir hata, bir çok kişi dip çekimi ile su değişimini aynı şey sanıyor. Dip çekiminin asıl amacının tabandaki tortuları almak olduğunu bilmiyorlar.
Doğrudur dip çekimi yaparken akvaryumdan su çıkıyor, ama bunu akvaryumdan su çıkarmadan yapmanın da yolları var. Mesela ben dip çekimi yapmıyorum, ama su değişimi yapıyorum.
Bence bu yanlış anlaşılmadan dolayı birileri su değişimi gerekmediğini iddia ediyor.
Defalarca gözüme çarpan bir hata, bir çok kişi dip çekimi ile su değişimini aynı şey sanıyor. Dip çekiminin asıl amacının tabandaki tortuları almak olduğunu bilmiyorlar.
Doğrudur dip çekimi yaparken akvaryumdan su çıkıyor, ama bunu akvaryumdan su çıkarmadan yapmanın da yolları var. Mesela ben dip çekimi yapmıyorum, ama su değişimi yapıyorum.
Bence bu yanlış anlaşılmadan dolayı birileri su değişimi gerekmediğini iddia ediyor.
Beğenenler: [T]41203,dragut_34[/T]
+1: [T]137418,Saussure[/T][T]41203,dragut_34[/T][T]218194,Alehar[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2021 20:21
[QUOTE=kdrackgz]Bence burada büyük bir yanlış anlaşılma söz konusu. Adamların sitesine baktım, özel bir vakum sisteminden dolayı dip çekimi gerektirmediğini iddia ediyorlar.
Defalarca gözüme çarpan bir hata, bir çok kişi dip çekimi ile su değişimini aynı şey sanıyor. Dip çekiminin asıl amacının tabandaki tortuları almak olduğunu bilmiyorlar.
Doğrudur dip çekimi yaparken akvaryumdan su çıkıyor, ama bunu akvaryumdan su çıkarmadan yapmanın da yolları var. Mesela ben dip çekimi yapmıyorum, ama su değişimi yapıyorum.
Bence bu yanlış anlaşılmadan dolayı birileri su değişimi gerekmediğini iddia ediyor.[/QUOTE]
Kendi YouTube kanallarından şöyle bir video var
[VID]https://youtu.be/qdC4tgcOVtQ[/VID]
Başlıkta Biolife filtrede neden su değişmiyor? ifadesi var. Videonun sonuna kadar sabrettim, sonda da "aylarca su değişimine gerek kalmadan" ifadesi var. Ürünün neden farklı olduğunu da anlatmış, filtre haznesi motordan uzak olduğu için su akışı daha yavaş, o yüzden süngere daha yavaş su geldiği için daha iyi bakteri tutunuyormuş.
Denemeden bir şey demek istemiyorum ancak nitratı nasıl yok ettiğini anlatmıyor, akvaryumun berraklığı ve amonyak konusuna yoğunlaşıyor. Bu ikisi olmazsa su değişimine gerek yok gibi bir kanı ortaya çıkıyor videoya göre.
Videoyu izleyemeyenler için şöyle diyeyim, kirli suyu oturmuş Biolife filtreden geçirip ne kadar berrak olduğunu gösteriyorlar. Aylarca su değişimi yapmaya gerek olmadığını söylüyorlar.
Bu arada Kadir bey, haklısınız. Ben de dip çekmiyorum, dışkılar parçalanıyor zaten. Dışkı çok nadir görürüm. Ancak firma sitesinde öyle derken videolarında su değişimi diyor. Sadece attığım videoda değil, başka videoda da su değişimi ifadesini gördüm.
[EDIT]Saussure,2021-10-30 20:25:07[/EDIT]
Defalarca gözüme çarpan bir hata, bir çok kişi dip çekimi ile su değişimini aynı şey sanıyor. Dip çekiminin asıl amacının tabandaki tortuları almak olduğunu bilmiyorlar.
Doğrudur dip çekimi yaparken akvaryumdan su çıkıyor, ama bunu akvaryumdan su çıkarmadan yapmanın da yolları var. Mesela ben dip çekimi yapmıyorum, ama su değişimi yapıyorum.
Bence bu yanlış anlaşılmadan dolayı birileri su değişimi gerekmediğini iddia ediyor.[/QUOTE]
Kendi YouTube kanallarından şöyle bir video var
[VID]https://youtu.be/qdC4tgcOVtQ[/VID]
Başlıkta Biolife filtrede neden su değişmiyor? ifadesi var. Videonun sonuna kadar sabrettim, sonda da "aylarca su değişimine gerek kalmadan" ifadesi var. Ürünün neden farklı olduğunu da anlatmış, filtre haznesi motordan uzak olduğu için su akışı daha yavaş, o yüzden süngere daha yavaş su geldiği için daha iyi bakteri tutunuyormuş.
Denemeden bir şey demek istemiyorum ancak nitratı nasıl yok ettiğini anlatmıyor, akvaryumun berraklığı ve amonyak konusuna yoğunlaşıyor. Bu ikisi olmazsa su değişimine gerek yok gibi bir kanı ortaya çıkıyor videoya göre.
Videoyu izleyemeyenler için şöyle diyeyim, kirli suyu oturmuş Biolife filtreden geçirip ne kadar berrak olduğunu gösteriyorlar. Aylarca su değişimi yapmaya gerek olmadığını söylüyorlar.
Bu arada Kadir bey, haklısınız. Ben de dip çekmiyorum, dışkılar parçalanıyor zaten. Dışkı çok nadir görürüm. Ancak firma sitesinde öyle derken videolarında su değişimi diyor. Sadece attığım videoda değil, başka videoda da su değişimi ifadesini gördüm.
[EDIT]Saussure,2021-10-30 20:25:07[/EDIT]
Beğenenler: [T]41203,dragut_34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2021 21:16
[QUOTE=benerium]Su israfını düşünen arkadaşlara bir tavsiye; evinizde çiçek varsa onları akvaryumdan çektiğiniz sularla sulayarak hem su hem de gübre ihtiyaçlarını karşılamış olursunuz.[:)][/QUOTE]
Bitkiler sahiden akvaryum suyuna bayılıyor, gübre dolu zengin bir su daha ne istesinler.
Bitkiler sahiden akvaryum suyuna bayılıyor, gübre dolu zengin bir su daha ne istesinler.
Beğenenler: [T]208849,benerium[/T][T]41203,dragut_34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 17:39
[QUOTE=Rafayel][VID]https://youtu.be/kI0FffBvOw0[/VID]
Hiçbir şey demeden videoyu ekleyip çıkıyorum.
( Denemeyin )[/QUOTE]
3bin TL ye bende içerim :)
Hiçbir şey demeden videoyu ekleyip çıkıyorum.
( Denemeyin )[/QUOTE]
3bin TL ye bende içerim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 18:01
[QUOTE=Rafayel][VID]https://youtu.be/kI0FffBvOw0[/VID]
Hiçbir şey demeden videoyu ekleyip çıkıyorum.
( Denemeyin )[/QUOTE]
Vov vov vouv[:O] Böyle bir durum olduğunun farkında bile değildim ben açıkçası. Bir de 5 yıl önce gerçekleşmiş. Baya mağarada falan yaşamışım herhalde[x(]
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Biolife’ ın iddiasındaki ‘su değişime son’ gibi söylemlerin doğruluğunu ispat etmek, akvaryumdan su içmek olmamalı diye düşünenlerdenim. [/QUOTE]
Üstelik Arif Bey'in bu yazıyı, mecazi anlamda yazdığını düşünmüştüm ama gerçekten de insanlar yudum yudum akvaryum suyu içmiş. Neyse şaka bir yana yukarıda yazdığım bir ton yazı, istisnalar olabileceği, her akvaryumu farklı değerlendirmek gerektiği falan filan, hiçbiri bu videodaki durumu açıklayamaz ki[:x]
Ayrıca hobinin hiçbir aşamasında akvaryum suyunu içilebilir olarak nitelendiren de yoktur diye düşünüyorum. Hatta yapılmaması gerektiği de barizdir. Yoksa bunca yıllık medeniyetin ürettiği su arıtma tesislerini hiçe saymış oluruz. Herkes en yakındaki su kaynağından su içse, bu yapılan ile aynı mantık oluyor neticede ve böyle durumlarda su kaynaklı salgın hastalıkların baş göstermesi an meselesi olur zaten.
Hadi su değişimi, dip temizliği gibi işlemler sırasında, bir şekilde ağıza akvaryum suyu kaçar anlarım ama bile isteye, böyle bardak bardak içmek tamamen bizim ülkemize özgü sanırım ve bu durumun başlangıcı da Çernobil nükleer santralinin çekirdeğinin eridiği zamanlara kadar uzanıyor herhalde. Hatırlarsanız o zaman da siyasetçiler televizyona çıkıp radyasyondan etkilenen karadeniz bölgesinin çaylarını içiyordu bardak bardak. Bu gelenek o zamandan başladı sanırım ve böyle de devam etmiş günümüze kadar. Hayır, üründe sıkıntı olmadığı veya kaliteli olduğunu kanıtlamak için illa akvaryumdan vücuda bir şeyler sokmak mı gerekiyor. Mazallah bu işin sonu başka yerlere de gider neticede. [:geek:]
Edit: Ürün hakkında detaylı bir bilgim yok ama bu videonun, reklamın iyisi kötüsü yoktur mantığı taşıdığını düşünüyorum...[EDIT]replacka,2021-10-31 20:59:00[/EDIT]
Hiçbir şey demeden videoyu ekleyip çıkıyorum.
( Denemeyin )[/QUOTE]
Vov vov vouv[:O] Böyle bir durum olduğunun farkında bile değildim ben açıkçası. Bir de 5 yıl önce gerçekleşmiş. Baya mağarada falan yaşamışım herhalde[x(]
[QUOTE=ArifhbsAquatics]Biolife’ ın iddiasındaki ‘su değişime son’ gibi söylemlerin doğruluğunu ispat etmek, akvaryumdan su içmek olmamalı diye düşünenlerdenim. [/QUOTE]
Üstelik Arif Bey'in bu yazıyı, mecazi anlamda yazdığını düşünmüştüm ama gerçekten de insanlar yudum yudum akvaryum suyu içmiş. Neyse şaka bir yana yukarıda yazdığım bir ton yazı, istisnalar olabileceği, her akvaryumu farklı değerlendirmek gerektiği falan filan, hiçbiri bu videodaki durumu açıklayamaz ki[:x]
Ayrıca hobinin hiçbir aşamasında akvaryum suyunu içilebilir olarak nitelendiren de yoktur diye düşünüyorum. Hatta yapılmaması gerektiği de barizdir. Yoksa bunca yıllık medeniyetin ürettiği su arıtma tesislerini hiçe saymış oluruz. Herkes en yakındaki su kaynağından su içse, bu yapılan ile aynı mantık oluyor neticede ve böyle durumlarda su kaynaklı salgın hastalıkların baş göstermesi an meselesi olur zaten.
Hadi su değişimi, dip temizliği gibi işlemler sırasında, bir şekilde ağıza akvaryum suyu kaçar anlarım ama bile isteye, böyle bardak bardak içmek tamamen bizim ülkemize özgü sanırım ve bu durumun başlangıcı da Çernobil nükleer santralinin çekirdeğinin eridiği zamanlara kadar uzanıyor herhalde. Hatırlarsanız o zaman da siyasetçiler televizyona çıkıp radyasyondan etkilenen karadeniz bölgesinin çaylarını içiyordu bardak bardak. Bu gelenek o zamandan başladı sanırım ve böyle de devam etmiş günümüze kadar. Hayır, üründe sıkıntı olmadığı veya kaliteli olduğunu kanıtlamak için illa akvaryumdan vücuda bir şeyler sokmak mı gerekiyor. Mazallah bu işin sonu başka yerlere de gider neticede. [:geek:]
Edit: Ürün hakkında detaylı bir bilgim yok ama bu videonun, reklamın iyisi kötüsü yoktur mantığı taşıdığını düşünüyorum...[EDIT]replacka,2021-10-31 20:59:00[/EDIT]
Beğenenler: [T]199205,Rafayel[/T][T]137418,Saussure[/T][T]205902,ArifhbsAquatics[/T]
+1: [T]137418,Saussure[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 18:02
Sevgili dostlar ,lafı uzatmaya gerek yok,Nitratı ortadan kaldıran denitrifikayon bakterilerinin öyle iyi havalanan sünger tarzı ortamlarda yaşamasına imkan yoktur.Bunlar anaerobik yani oksijen kullanmayan,oksijen sevmeyen bakterilerdir.Anaerobik ortamlarda yani oksijene maruz kalmayan yerlerde yaşarlar.Bu ya oksijenin ulaşmadığı derin toprak tabakası ya da derin kum tabakasıdır.Ya da bazı firmaların ürettiği gibi çıkmaz yollar içeren substrat ürünleridir.Oksijensiz ortam şu şekilde oluşmaktadır: Kum tabakası
ya da substratın yüzeysel kısımlarına aerobik bakteriler yani oksijen kullanarak amonyaktan nitrit ve nitritten nitrat üreten bakteriler yerleşiyor.Bunlar sudaki oksijeni kullanarak dip kısımlara ulaşan su akımında oksijen kalmamasını sağlıyorlar.İşte bu su akımı olan ancak içinde oksijen bulunmayan alanlarda anaerobik bakteriler yerleşir ve bunlar nitratı parçalayarak azot gazı olarak ortamdan uzaklaşmasını sağlar.
Eğer çok az balık,bol bitki ve kalın bir alt tabaka var ise su değiştirmeden uzun süre idare edilebilir.Çünkü az miktarda oluşacak nitratı tüketecek bitkiler ve anaerobik bakteri yerleşebilecek kalın kum tabakası var demektir.
Ancak hiç birimiz bu şekilde 200 litrede 3-5 balık beslemediğimiz için zamanla akvaryumda nitrat birikecektir.Nitrat, amonyak ya da nitrit kadar zehirli değildir.
Balıklar içinde uzun süre yaşayabilir ama yavrular yanık kalacaktır,tam erişkin boylarına erişemezler.Gözleri büyük gövdeleri küçük erişkinlere dönüşürler.Erişkinler de sık hastalanır ve ölümler çok olur,yavaş yavaş zehirler.Bu olay uzun zamanda meydana geldiği için yok farzedilemez.Sonuçta balık yaşamı için sağlıksız bir ortamdır.
Yani normal kabul ettiğimiz balık popülasyonlu bir akvaryumda periyodik su değişimi gerektiği açıktır.Yoksa nitrat yavaş yavaş yükselecektir.
Saygılar.
ya da substratın yüzeysel kısımlarına aerobik bakteriler yani oksijen kullanarak amonyaktan nitrit ve nitritten nitrat üreten bakteriler yerleşiyor.Bunlar sudaki oksijeni kullanarak dip kısımlara ulaşan su akımında oksijen kalmamasını sağlıyorlar.İşte bu su akımı olan ancak içinde oksijen bulunmayan alanlarda anaerobik bakteriler yerleşir ve bunlar nitratı parçalayarak azot gazı olarak ortamdan uzaklaşmasını sağlar.
Eğer çok az balık,bol bitki ve kalın bir alt tabaka var ise su değiştirmeden uzun süre idare edilebilir.Çünkü az miktarda oluşacak nitratı tüketecek bitkiler ve anaerobik bakteri yerleşebilecek kalın kum tabakası var demektir.
Ancak hiç birimiz bu şekilde 200 litrede 3-5 balık beslemediğimiz için zamanla akvaryumda nitrat birikecektir.Nitrat, amonyak ya da nitrit kadar zehirli değildir.
Balıklar içinde uzun süre yaşayabilir ama yavrular yanık kalacaktır,tam erişkin boylarına erişemezler.Gözleri büyük gövdeleri küçük erişkinlere dönüşürler.Erişkinler de sık hastalanır ve ölümler çok olur,yavaş yavaş zehirler.Bu olay uzun zamanda meydana geldiği için yok farzedilemez.Sonuçta balık yaşamı için sağlıksız bir ortamdır.
Yani normal kabul ettiğimiz balık popülasyonlu bir akvaryumda periyodik su değişimi gerektiği açıktır.Yoksa nitrat yavaş yavaş yükselecektir.
Saygılar.
Beğenenler: [T]223933,replacka[/T][T]214092,Nursun[/T][T]137418,Saussure[/T][T]81103,Kınayu[/T]
Teşekkür Edenler: [T]133927,mehmet28[/T]
+1: [T]223933,replacka[/T][T]214092,Nursun[/T][T]137418,Saussure[/T][T]231134,allytourgood[/T][T]81103,Kınayu[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir