Bitkiliye İlk Adım.
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2014 10:19
Merhaba. Yıllardır bitkili akvaryumlarla uğraşırım. Zamanında ben de birçok şey denememe rağmen başarısız süreçler yaşadım. Sonunda ise başarının doğayı elden geldiğince taklit etmede olduğunu farkettim. O günden sonradır aslında bitkili akvaryumun kurulumunun çok da zor olmadığını görüyorum. İşin asıl zor tarafı dizaynı devamlı olarak istediğiniz şekilde tutabilmek. Çünkü uyguladığım sistemde bitkiler öyle coşuyorlar ki budamaktan bıkmaya başlıyorum bir süre sonra. Çözemediğim tek olay ise özellikle bodur, daha çok örtü tarzındaki bitkilerin arasında biriken pisliklerin önüne geçmek. Bakın onları uzaklaştırmak demiyorum, önüne geçmek diyorum. Uzaklaştırmak için yöntemler mevcut ama kendiliğinden oralardan çıkıp filtreye yönelsinler konusu halen çözemediğim bir olay. Neyse gelelim benim uygulamama. Biliyorum şimdi bazı arkadaşlar itiraz edecek, sağlıklı değil diyecekler ama tekrar söylüyorum; ben bu sistemi uygulayarak budama yapmaktan bıkar duruma geliyorum ve yıllardır bitki akvaryumlarımı bu şekilde kurarım.
Bitkili akvaryumda başarılı olmanın olmazsa olmazı zengin bir taban ve yeterli ışıklandırma. Bunlar zaten bilinen gerçekler. Peki bunu nasıl sağlayacağız. Aydınlatma olayı için örnek verecek olursak 150-200 litrelik akvaryumlar için ben 4 adet floresan kullanıyorum. Herbiri diğerinden farklı 4 adet floresan. 1 adet grolüx ya da Osram Flora, 1 adet dayligt, 1 adet cool light, 1 adet warm light gibi. Taban olayı ise tamamen doğayı taklit şeklinde. İşte en büyük itirazların bu noktada geldiğine şahit oldum defalarca. Ben akvaryumlarımda bahçe toprağı kullanıyorum. Akvaryumu kurarken bahçe toprağını balçık gibi olmaması için torf ile karıştırıyorum önce. Hani şu çiçekler için satılan torf ile. Sonra bu karışımı akvaryum tabanını 3-4 cm kaplayacak kadar tabana seriyorum. Sıkıştırıldığı zaman 3-4 cm olacak kadar yalnız. Tabana serilen bu karışımı bir bardakla, dibi düz bir şişe ile ya da sıkıştırma için uygun olacak herhangi dibi düz bir şeyle sıkıştırarak malzemeyi iyice oturtuyorum tabana. Sonra bu malzemenin üzerine bakteri kolonileşmesi için işe yarayacak iyice yıkanıp temizlenmiş bir malzeme seriyorum. Bu lav taşı gibi gözenekli taşımsı bir malzeme. onları da hafifçe bastırarak alttaki toprağın içine yarı yarıya gömerek zemini tekrar düzgünleştiriyorum. Sonra üzerine 2-3 cm olacak şekilde sadece torf sererek onu da sıkıştırıyorum. Bunun üzerine de dere kumu gibi ince yapılı bir kumu 3-4 cm olacak şekilde sererek onu da sıkıştırıp düzleştiriyorum ve taban kurulumu bitiyor. En üste serilen kumun ince olması alttaki katmanların üste çıkmasını engelliyor. Mercan kırığı gibi kalın olmayacak, deniz kumu kadar da ince olmayacak bir kum bunun için yeterli oluyor. Mercan kırığı kadar kalın kumda alttaki katmanlar yüzeye çıkabiliyor, deniz kumu kadar ince ola ise bitkileri boğuyor. Bu nedenle dere kumu inceliğinde bir kum en uygunu. Taban kurulumumuz bittiğine göre akvaryumumuzu doldurabiliriz. Tabanı kaldırmadan akvaryumu doldurup sistemin oturmasını bekledikten sonra yavaş yavaş bitki dikimine geçiyorum. İlk zamanlar bitkiler adapte olup kökler gelişene kadar sanki olmayacakmış görüntüsü ortaya mutlaka çıkacaktır. Bitkiler eski yapraklarını dökmeye sanki tamamen yok olacakmış düşüncesine sebep olabilirler ancak bu doğal bir süreçtir. Sonrasında bitkilerin kökleri gelişmeye başlayıp tabandaki zengin malzeme ile buluştuğunda bu sefer budama yapmak sıkıntı olmaya başlayacaktır.
Kısacası bitki akvaryumu kurmak zor bir konu değil, önemli olan sonrasında bakımı. Ben bu yöntemle ister arsız bitkiler olsun, ister nazlı bitkiler tümünde başarı elde edebiliyorum. Olay tamamen doğayı taklitte saklı. Doğadaki gölleri ve akarsuları düşünürseniz, bunların tabanında toprak da var dere kumu gibi materyaller de. Ben akvaryumlarımda bitkiler doğada ne bulabiliyorsa onun olmasını sağlamaya çalışıyorum ve başarı elde ediyorum. Bu sistemdeki diğer sıkıntılardan biri de bu taban malzemesinin daha sonra kullanılabilir olmayışı. Akvaryumu bozup yeniden kurmaya çalıştığınızda en fazla dere kumu ve lav taşını kurtarabiliyorsunuz. Geri kalan malzemeyi tamamenatmak zorundasınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2014 13:28
Gürkan bey tavsiyeniz için teşekkür ederim tekrar bu işe kalkışırsam aklımda olacak.
(olmez) nickli arkadaşım öncelikle tecrübelerinizi vakit ayırıp benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.Yanlız okurken aklıma şu takıldı. Aldığımız akvaryum kumlarını defalarca yıkamamıza rağmen akvaryumu koyup suyu dolduğumuzda suyu azda olsa kirletiyor.Bahçe toprağında bu durum daha fazla olacaktır.(özellikle küçük akvaryumlarda daha fena.) bu sorunu filtre halledebiliyor mu? ayrıca saksı torfuda aynı sorunu oluşturacaktır.
(olmez) nickli arkadaşım öncelikle tecrübelerinizi vakit ayırıp benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.Yanlız okurken aklıma şu takıldı. Aldığımız akvaryum kumlarını defalarca yıkamamıza rağmen akvaryumu koyup suyu dolduğumuzda suyu azda olsa kirletiyor.Bahçe toprağında bu durum daha fazla olacaktır.(özellikle küçük akvaryumlarda daha fena.) bu sorunu filtre halledebiliyor mu? ayrıca saksı torfuda aynı sorunu oluşturacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2014 15:20
Mustafa Bey doğrudur. Ne kadar yıkarsanız yıkayın ilk kurulumda her malzeme mutlak suretle bir bulanıklık yapacaktır. Bu bulanıklığa sebep olan partiküller zaman içinde ya çökecek, ya da filtre tarafından çekilecektir. Bu doğal bir durum. Ancak bahçe toprağı ve torf ile kurulumdan sonra kafanızda nasıl bir bulanıklık hayal ettiğinizi tahmin edebiliyorum. Ama merak etmeyin, öyle kafanızda canlandırdığınız gibi bir sorun söz konusu değil. Zaten daha önce yazarken bahsetmiştim malzemeyi sıkıştırdığımızı. Sıkıştırma işlemi tereddüt ettiğiniz sorunu engellemek için. Doğayı düşünün, yüzyıllar boyunca suyun ve malzemenin baskısı ile zeminin nasıl sıkıştığını. Yeni kurulan bir göletin ilk kurulduğu yıllarda nasıl bulanık olduğunu, zamanla nasıl daha berrak olduğunu. Bu nedenle taban malzememizi kat kat sıkıştırarak kuruyoruz. Yalnız aman diyeyim sıkıştıracağım diye abartıp akvaryum tabanını kırmayın. Ben tabanı kurduktan sonra suyu doldurmadan bitkileri dikmeyi tercih ediyorum ama su dolu iken de dikim yapıyorum zaman zaman. Bitkileri dikerken kök kısımlarına biraz elyaf ya da pamuk sararak dikiyorum ki tabandan hemen akıntı ile sökülmesinler. Taban kurulumunu yaptıktan sonra ister bitki dikimini yaparak doldurun, ister yapmadan. Ama akvaryumu doldururken tabanı bozmadan doldurmaya dikkat edin. Benim kullandığım yöntem tabanın üzerine ince bir strafor ya da kumaş serip onun üzerine de bir tabak koyarak suyu yavaş yavaş tabak içine dökmek. Tabak dolar ve strafor ya da kumaş üzerine dökülmeye oradan da tabanı bozmadan tüm akvaryuma yayılmaya başlar. Dikim yaparak dolum işlemi yapıyorsanız yalnız bu kumaş ya da straforu yayabilecek kadar boşluk bırakmalısınız bir bölgede. Kumaş ya da strafor tabağınızın dışına 10 ar cm kadar çıkacak şekilde olsa yeter. Tabaktan taşarak düşecek suyunilk şiddetini karşılayıp yayarak akvaryuma dağıtacak kadar olması yeterli. Akvaryumu doldurduktan sonra belli bir bulanıklık göreceksiniz ama bu herhangi bir malzemeyi defalarca yıkayıp koyduğunuz zaman oluşacak bulanıklıktan kesinlikle daha fazla olmayacak. Sonrasında akvaryumun bulanıklığının geçmesini ( 1-2 günde oturur), dengenin oturmasını, suyun olgunlaşmasını beklemek gibi standart işlemlerle devam edebilirsiniz.
olmez 2014-04-08 15:23:34
Bakın örneğin aşağıda resmini göreceğiniz akvaryumum henüz 2 haftalık bir akvaryum. 150 litre, 4 floresan ile aydınlatılıyor, taban kurulumu tarif ettiğim şekilde yapılmış, Tetratec EX700 filtre ile filtrasyonu yapılan bir akvaryum. Kurulum yeni olduğundan bitkiler henüz adaptasyon aşamasındalar ve seyrek duruyorlar. Ama sizinle bu mesaj altından 3 hafta sonra akvaryumun son durumunu tekrar fotoğraflayıp paylaşırım. Bitkilerdeki gelişmeyi hep beraber görürüz. Fotoğrafı cep telefonu ile çektiğim için kalitesi çok iyi değil kusura bakmayın. Ayrıca ne yaparsam yapayım camdaki parlamanın önüne geçemediğim için bulanıkmış gibi görünüyor ama akvaryum suyunun asıl durumunu anlayabilmeniz için sol alt köşeye doğru bakmanız yeterli. Orası parlamanın en az olduğu bölge olduğundan bulanıkmış hissi veren parlama olmadan oradan bir fikir edinebilirsiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Nisan 2014 19:01
Gerçekten güzel ve doğal gözüküyor. Akvaryumu büyütmeyi düşünüyorum yeni akvaryum edindiğimde şuanki akvaryumum boşa çıkacak bu sistemi boşa çıkan akvaryumda deniyeceğim eğer becerebilirsem yeni akvaryumada uygulayıp canlı doğurana devam edicem yok olmazsada ilk beslediğim tür olan japon balığıyla hobiye devam etmeyi planlıyorum.Tecrübelerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.Yeni fotograflarıda bekliyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir