DIY Klima ile Akvaryumu Soğutmak
Gönderim Zamanı: 21 Şubat 2012 10:06
[QUOTE=diecastmetal]
[QUOTE=ringo]
Sizin duvarla veya bakır levhayla temasınızın bir önemi yok hava da ısı açısından bir yalıtım maddesi değildir. Öyle olsaydı kışın soba yaktığınızda ısınamazdınız veya yazın buzdolabının kapağını açtığında serinlemezdiniz.
[/QUOTE]
Isı miktarı Q ile tanımlandığında, malzemenin kalınlığı L ve birimzaman t , ısı geçişinin olduğu yüzey alanı A ve ısı geçişine sebep olan sıcaklık farkı ΔT ile ifade edilirse, sürekli rejim şartları altında ve ısı transferi sadece sıcaklık gradyenine bağlı olduğunda; [/QUOTE]
Bu noktada müdahale etmem gerektiğini düşünüyorum İlyas bey. Tamamen yanlış düşünüyorsunuz. Daha doğrusu ısı transferi ile ısıl iletkenliği birbirine karıştırıyorsunuz. Sandığınızın aksine hava doğadaki ısıl iletkenliği en düşük maddelerden biridir. Yani çok iyi bir yalıtım malzemesidir.
Bu olayı şöyle izah edeyim.
Isı iletkenlik ya da termal iletkenlik, fizik'te malzemenin ısı iletim kabiliyetini anlatan bir özelliktir. "k" harfi ile ifade edilir.
Isı miktarı Q ile tanımlandığında, malzemenin kalınlığı L ve birim
Formülde ısı iletim katsayısı paydada bulunmaktadır. Dolayısı ile ısı iletim katsayısı ne kadar düşükse sıcaklık farkı yani yalıtım o kadar iyi olacaktır.
Şimdide bazı maddelerin ısı iletim katsayılarını vereyim.
Görüldüğü üzere havanın ısı iletim katsayısı cam yününden bile düşüktür.
Kullandığımız termoslar havanın ne kadar iyi ısı yalıtımı yaptığına güzel bir örnektir. Termoslar çift cidarlıdır ve ikisinin asında da hava bulunur. Ve bildiğiniz üzere içerisine konan sıvıyı aynı sıcaklıkta uzun süre muhafaza ederler.
Diyeceksiniz ki madem o kadar iyi yalıtım yapıyor neden binalarımıza strafordan mantolama yaptırıyoruz. Buna da söyle cevap verilebilir. Binalarda havayı yalıktan olarak kullanabilmek için termos örneğinde olduğu gibi bina dışına ikinci bir duvar örmemiz gerekir ki havayı araya hapsedebilelim. Bu da tamamen maliyete kumanda eder. Yani tamamen duygusal sebepler.
Biraz uzun oldu kusuruma bakmayın.
Saygılar.
Sağlıklı balıklar.
Bilal bey,
Isı iletimi ile ısı transferini galiba siz karıştırmışsınız. Bu konunun uzmanı olmasamda izah etmeye çalışayım.
Havanın doğadaki ısıl iletkenliği en düşük maddelerden biri olması süpriz değil. Isıl iletkenliğini verdiğiniz maddelerin çoğu katı, biri sıvı ve biri ise gaz (hava). Katı adı üstünde gözenekler birbirine yakın titreşim falan derken ısı hızla iletiliyor. Sıvı da gözenekler daha geniş, söz konusu gaz olunca gözenekler arası çok daha geniş. Hatta ısındıkça daha da genişliyor. Demekki gaz ısındıkça ısıl iletkenliği daha da düşüyordur herhalde (çünkü madde genişliyor )belki 0,01 oluyordur, belki gazına göre de değişiyordur.
Fakat, gazın veya havanın gözenekler arası ısıl iletkenliği çok düşük olsa da, farklı bir şekilde ısı transferinde bulunabiliyor. Buna da konveksiyon deniyor. Bu nasıl oluyor, hava veya bir gaz ısınınca genişliyor dolayısıyla bulunduğu ortamda yoğunluğu azaldığı için yükseliyor, bu yükselen havanın yerine ise yeniden soğuk bir hava geliyor ve bu havada ısınıyor o da yükseliyor ve bu süreç devam ettikçe sizde havayı ve ısıyı transfer etmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla siz ısıyı gözenekler arası iletmeseniz de konveksiyon yoluyla bir yerden başka bir yere transfer etmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla serbest dolaşan bir hava için çok iyi bir yalıtım malzemesidir cümleniz yanlış oluyor.
Termos örneğiniz iyi olmuş neden kapalı iki kap arasına hava alınıyor. (havalı olduğunu düşünelim, veya ısı cam örneği) Çünkü bu şekilde konveksiyonu, yani havanın ısı transferi yapmasını engellemiş oluyorsunuz. Isınan hava bir yere gidemiyor, gidecek havanın yerine gelecek bir hava deliği de bulunmuyor. Hal böyle olunca da yalıtım gerçekleşiyor. Tek başına hava yalıtım yapsa idi, işlemci fanı üzerine hava üflemekle ısı transferini hızlandıramaz tam tersine herhalde yalıtımı, yani bakır levhalar üzerindeki ısıyı muhafaza etmiş olurduk.
Bir bölümünden alıntı yaptığınız mesajımın tamamına bakarsanız, bir üye arkadaşımızın duvar soğursa, veya kocaman bir bakır levha soğursa ne olur nasıl olsa biz o yüzeye temas etmiyoruz, serinlemeyiz çünkü hava ısı iletimi yapmaz babından yazısı üzerine cevaben yazılmıştı, ve o hususa münhasıran hava bir yalıtım maddesi değildir demiştim.
Kısacası havanın tanecikler aras ısı iletimi düşüktür ama ısıyı o şekilde iletmeye ihtiyaç duymadan kendi yerini başka havaya devrederek ısı transferini gerçekleştirir. Onun için soba yaktığımız odada ısınabiliyoruz. Onun için işlemci üzerindeki bakır kanatçıklara hava üflüyoruz ve ısı transferini hızlandırabiliyoruz. Çok bilimsel olmamış olabilir.
İtirazlar da memnuniyetle okunur.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Şubat 2012 13:29
Katılarda ısı madde içindeki titreşimle iletilirken sıvılarda ve gazlarda buna akışkan özellikleri eklenir. Çok düşük basınçtaki gazlarda ise akışkanlar mekaniği dışındaki kinetik hesaplamalar kullanaılır. Katı ile akışkanlar ve akışkan özelliği çok az olan düşük basınçlı gazlar arasında yaklaşım olarak büyük farklar vardır. Her birinin kendisine göre matematiksel yaklaşımları var. Isıl iletkenlik ve ısı iletimi konularında her birini birbirinden bağımsız ele almak gerekir. Bu sebeple tek bir formülü her birine uygulamak olanaksızdır.
İlyas Bey'in dediklerine katılıyorum, havayı ufak gözeneklere hapsetmezsek yalıtım sağlaması zordur. Zaten bu sebeple strafor, cam yünü vb. malzemelerde hava hapseden ufak yapılar vardır. Straforda köpük içindeki gözenekler, cam yününde cam liflerinin arasında hapsolan hava... Bu sayede hem havadan hem de izolasyon malzemesinde kullanılan yapısal malzemeden daha verimli yalıtım malzemeleri elde edilir.
İlyas Bey'in dediklerine katılıyorum, havayı ufak gözeneklere hapsetmezsek yalıtım sağlaması zordur. Zaten bu sebeple strafor, cam yünü vb. malzemelerde hava hapseden ufak yapılar vardır. Straforda köpük içindeki gözenekler, cam yününde cam liflerinin arasında hapsolan hava... Bu sayede hem havadan hem de izolasyon malzemesinde kullanılan yapısal malzemeden daha verimli yalıtım malzemeleri elde edilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Şubat 2012 02:13
[QUOTE=onuruygun]
[QUOTE=diecastmetal]
[QUOTE=Caesar]Bakir borudan akvaryum suyunu gecirmek mi? Bakir tüm canlilar icin cok zehirli bir metaldir, kandaki hemoglobini cökeltip tahrip eder oksijen alamadigi icin vicut bogulur. Yemek pisirir bakir tencereler kullanilirmis eskiden ama kalaylayarak, kalayda bir aciklik olsa tüm evi zehirlermis. Evlerde icme suyu borulari bakirdan yapilmaz o yüzden, sakin böyle birsey denemeyin.
[/QUOTE]
Saf bakır olsun, pek çok alaşımı olsun öyle bir salınım yapar ki. Bahsi geçen demir olsa neyse derim de akvaryum gibi yarı kapalı sistemde birikecek bakır mg/litre derişimlerinin altında bile canlılara etki edebilmektedir. Yani konuyu tartışırken her zaman çok az miktarda bakırdan zararlı olarak bahsettiğimizi hatırlatayım.
Şebeke suyunu taşımakta sıklıkla bakır boru kullanılır, sebebi ilgili koşullara çok dayanıklı olmasıdır. Ayrıca dünyanın pek çok yerinde bakır boru kullanılıyorsa şebeke suyuna milivolt düzeyinde elektriksel gerilim uygulanır ki bakır iyonlaşarak suya geçmesin. Bu hem boruların ömrünü uzatır hem de bizim.
Akvaryumda ise iş tam tersidir. Eğer suda hiç bir atık olmasa yine suya bakır geçişi önemli oranda olacaktır. Akvaryum suyunda gerek nitrat vb. iyonlar olsun gerekse organik asitler olsun bakırla tepkimeye girerek sudaki bakır miktarını arttırabilecektir. Sonuçta bakır akvaryum suyuna değmesini isteyeceğiniz en son şeydir.
[/QUOTE]
Aliminyum salınım yapar mı acaba, bu yaz aliminyum araba radyatörü kullanmak niyetindeyim. Suya direk hava veren fanlı sistemlerde buharlaşma çok olduğundan sumplı sistemlerde sıkıntı olmakta ayrıca tozlu bir bölgede olduğumuzdan her zaman pencere açamıyoruz buda evde neme sebep olmakta, radyatörü balkonda sürekli gölge olan bir kısma koymayı düşünüyorum, radyatörün fanı ve radyatöre su basacak kafa motorunun elekriğinide elektronik termostatla kontrol etmeyi planlıyorum.
Saf bakır için doğrudur ancak alaşımlı borular Amerikada evlerde boru devresi olarak kullanılmaktadır.
Bu makalenin ilk cümlesi :
Copper is a popular material for water supply line. (Bakır, su besleme hatları için popüler bir malzemedir.) şeklinde.
Gemi inşaa endüstrisinde de krozyon dayanımı gücü yüksek olduğu için tüm su devrelerinde (tatlı su denz suyu, atık su) CUNİFE tabir edilen bakır alaşımlı borular kullanılır. (16 sene gemilerde görev yaptığım için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum.)
Dolayısı ile bakır alaşım boruların bir salınım yapacağını düşünmüyorum.
Saygılar
Sağlıklı balıklar.
[/QUOTE]Saf bakır olsun, pek çok alaşımı olsun öyle bir salınım yapar ki. Bahsi geçen demir olsa neyse derim de akvaryum gibi yarı kapalı sistemde birikecek bakır mg/litre derişimlerinin altında bile canlılara etki edebilmektedir. Yani konuyu tartışırken her zaman çok az miktarda bakırdan zararlı olarak bahsettiğimizi hatırlatayım.
Şebeke suyunu taşımakta sıklıkla bakır boru kullanılır, sebebi ilgili koşullara çok dayanıklı olmasıdır. Ayrıca dünyanın pek çok yerinde bakır boru kullanılıyorsa şebeke suyuna milivolt düzeyinde elektriksel gerilim uygulanır ki bakır iyonlaşarak suya geçmesin. Bu hem boruların ömrünü uzatır hem de bizim.
Akvaryumda ise iş tam tersidir. Eğer suda hiç bir atık olmasa yine suya bakır geçişi önemli oranda olacaktır. Akvaryum suyunda gerek nitrat vb. iyonlar olsun gerekse organik asitler olsun bakırla tepkimeye girerek sudaki bakır miktarını arttırabilecektir. Sonuçta bakır akvaryum suyuna değmesini isteyeceğiniz en son şeydir.
[/QUOTE]
Aliminyum salınım yapar mı acaba, bu yaz aliminyum araba radyatörü kullanmak niyetindeyim. Suya direk hava veren fanlı sistemlerde buharlaşma çok olduğundan sumplı sistemlerde sıkıntı olmakta ayrıca tozlu bir bölgede olduğumuzdan her zaman pencere açamıyoruz buda evde neme sebep olmakta, radyatörü balkonda sürekli gölge olan bir kısma koymayı düşünüyorum, radyatörün fanı ve radyatöre su basacak kafa motorunun elekriğinide elektronik termostatla kontrol etmeyi planlıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Şubat 2012 09:03
[QUOTE=badboy87]
Aliminyum salınım yapar mı acaba, bu yaz aliminyum araba radyatörü kullanmak niyetindeyim. Suya direk hava veren fanlı sistemlerde buharlaşma çok olduğundan sumplı sistemlerde sıkıntı olmakta ayrıca tozlu bir bölgede olduğumuzdan her zaman pencere açamıyoruz buda evde neme sebep olmakta, radyatörü balkonda sürekli gölge olan bir kısma koymayı düşünüyorum, radyatörün fanı ve radyatöre su basacak kafa motorunun elekriğinide elektronik termostatla kontrol etmeyi planlıyorum.
[/QUOTE]
Salınım yapar ama aluminyum bakır kadar zehirli değildir. Yine de ben mümkün olduğunca akvaryuma metal temas ettirmekten kaçınan biriyimdir. Ne olur ne olmaz diyerek mümkün olduğunca metal miktarını düşük tutmakta yarar var.
Yapacağınız işlem ile akvaryum suyunun sıcaklığını ancak hava sıcaklığında tutarsınız. Mesela hava sıcaklığı 28 derece ise akvaryumunuz bu sıcaklığa gelir. Akvaryumda çok fazla ısınmaya sebep olan ekipman var ise az da olsa iş görebilir. Yani akvaryum sıcaklığı hava 28 derece iken 30 derece oluyorsa siz bu yöntemle sıcaklığı 29 gibi bir değere çekebilirsiniz. 28'in ise alltına inmeyecektir.
Eğer akvaryumunuzda çok fazla ısı oluşturan ekipman yoksa o zaman su sıcaklığı buharlaşmadan dolayı genelde ortam sıcaklığından 1-2 derece daha düşük olacaktır. Bu durumda da yapacağınız bu tip bir sistem akvaryum sıcaklığını ortam sıcaklığına doğru yükseltecektir. Buna da örnek olarak 28 derece hava sıcaklığında 26 derece olan bir akvaryumun bu sistemle 27 dereceye çıkması gibi bir örnek verilebilir.
Yani yapacağınız sistem oda sıcaklığına yakın sıcaklıktaki bir sistemi oda sıcaklığına doğru çeker.
Aliminyum salınım yapar mı acaba, bu yaz aliminyum araba radyatörü kullanmak niyetindeyim. Suya direk hava veren fanlı sistemlerde buharlaşma çok olduğundan sumplı sistemlerde sıkıntı olmakta ayrıca tozlu bir bölgede olduğumuzdan her zaman pencere açamıyoruz buda evde neme sebep olmakta, radyatörü balkonda sürekli gölge olan bir kısma koymayı düşünüyorum, radyatörün fanı ve radyatöre su basacak kafa motorunun elekriğinide elektronik termostatla kontrol etmeyi planlıyorum.
[/QUOTE]
Salınım yapar ama aluminyum bakır kadar zehirli değildir. Yine de ben mümkün olduğunca akvaryuma metal temas ettirmekten kaçınan biriyimdir. Ne olur ne olmaz diyerek mümkün olduğunca metal miktarını düşük tutmakta yarar var.
Yapacağınız işlem ile akvaryum suyunun sıcaklığını ancak hava sıcaklığında tutarsınız. Mesela hava sıcaklığı 28 derece ise akvaryumunuz bu sıcaklığa gelir. Akvaryumda çok fazla ısınmaya sebep olan ekipman var ise az da olsa iş görebilir. Yani akvaryum sıcaklığı hava 28 derece iken 30 derece oluyorsa siz bu yöntemle sıcaklığı 29 gibi bir değere çekebilirsiniz. 28'in ise alltına inmeyecektir.
Eğer akvaryumunuzda çok fazla ısı oluşturan ekipman yoksa o zaman su sıcaklığı buharlaşmadan dolayı genelde ortam sıcaklığından 1-2 derece daha düşük olacaktır. Bu durumda da yapacağınız bu tip bir sistem akvaryum sıcaklığını ortam sıcaklığına doğru yükseltecektir. Buna da örnek olarak 28 derece hava sıcaklığında 26 derece olan bir akvaryumun bu sistemle 27 dereceye çıkması gibi bir örnek verilebilir.
Yani yapacağınız sistem oda sıcaklığına yakın sıcaklıktaki bir sistemi oda sıcaklığına doğru çeker.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Şubat 2012 16:50
Onur bey teşekkür ederim, oda sıcaklığı genelde 25 derece civarında oluyor ama akvaryumun 30 dereceyi geçtiği zamanlar oluyor, bitkili discus tankımda sıcaklık 27-28 derece civarında tutuyorum sürekli, sadece odayı en az neme maruz bırakarak 28 derece civarında tutmayı hedeflemiştim aslında.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Mart 2012 13:39
İsmail Bey; peltier sistemlerini bir inceleyin isterseniz, işinizi görecek yegane şeydir sanırım. Hem kontrollü soğutmada da iyi iş görür. 60-70 W gücünde bir peltier sistemi ile çok iyi bir soğutma yapılabilir. Peltierların altında metal kullanılabilir ve bulabilirseniz su ile tems kısmında da grafit plaka kullanabilirsiniz, hem çok iyi ısı iletir hem de salınım derdi yoktur. Grafiti piyasada nasıl bulursunuz bilmiyorum ama ben 4-5 yıl önce bir tanıdık vasıtasıyla grafit plaka bulabilmiştim. (Yani bulunmaz değil)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir