DIY UV Sterilizatör yapımı ===RESIMLER EKLENDİ===
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2009 14:59
Kulanılmıs halini merakla bekliyorum
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
Emre Özkurt 2009-08-26 15:02:02
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2009 15:38
[QUOTE=Emre Özkurt]
Kulanılmıs halini merakla bekliyorum
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
[/QUOTE] arkadaşın fotoğraf makinesinin ayarı bozuktur bizim kameradaki gibi çok sinir eder bu dürum ama bizde ayarlamaya üşeniyoruz :)
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
[/QUOTE] arkadaşın fotoğraf makinesinin ayarı bozuktur bizim kameradaki gibi çok sinir eder bu dürum ama bizde ayarlamaya üşeniyoruz :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2009 15:45
[QUOTE=kibrit]Bu lamba tam olarak ne işe yarar? Mikropları öldürmek için mi kullanılır? [/QUOTE]
BU lamba su içerisindeki yüzen mikrorganizmaları yok eder, bu sayede yosun oluşmaz hastalık riski düşer vs vs...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2009 19:09
[QUOTE=gökhanye]Elinize sağlık emek verilmiş bir çalışma ama affınıza
sığınarak soracağım eğer UV lamba bozulursa yada ömrünü doldurursa
yanıp yanmadığını nasıl kotrol edeceksiniz?[/QUOTE]
UV lamba yanınca dışarıdan hafif opak şekilde aydınlık oluyor, kullanırken çalışır vaziyette ve kapalı iken resimlerini koyarım, o zaman sanırım daha iyi anlaşılır...
[QUOTE=kibrit]Bu lamba tam olarak ne işe yarar? Mikropları öldürmek için mi kullanılır? [/QUOTE]
UV 254 nm dalga boyunda görünür ışıktır (hafif mavimsi bir görünümü vardır) Cilde ve gözlere direkt uygulanması kansere kadar giden hastalıklara neden olmaktadır o yüzden mütlaka kapaı alanlarda çalıştırılmalıdır... Hayvanlara ve insanlara direkt teması olmamalıdır...
Ultraviyole ışınımı canlılardaki DNA yapısını bozarak canlı gelişimini durdurur/öldürür (DNA yapısında bozulma yapmasından dolayı kansere neden olabilmektedir ki güneşdede benzer şekildeki ışınımlar kansere neden olmaktadır)
UV ışık akvaryumda bakteri, mantar ve algleri yok edebilen, suya herhangi bir kalıntı bırakmayan, kapalı alanda kullanıldığında hiçbir zararı olmayan (elektirik sarfiyatı nedeniyle bütçeye zarar ;)) yararlı bir ışıkdır...
[QUOTE=Emre Özkurt] Kulanılmıs halini merakla bekliyorum
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
[/QUOTE]
Foto makinamın çalıştırırken ayarını yapmadığım için o şekilde görülmekte, yoksa en fazla 20 günlük mazisi var resimlerin...
marihuan 2009-08-26 19:31:00
UV lamba yanınca dışarıdan hafif opak şekilde aydınlık oluyor, kullanırken çalışır vaziyette ve kapalı iken resimlerini koyarım, o zaman sanırım daha iyi anlaşılır...
[QUOTE=kibrit]Bu lamba tam olarak ne işe yarar? Mikropları öldürmek için mi kullanılır? [/QUOTE]
UV 254 nm dalga boyunda görünür ışıktır (hafif mavimsi bir görünümü vardır) Cilde ve gözlere direkt uygulanması kansere kadar giden hastalıklara neden olmaktadır o yüzden mütlaka kapaı alanlarda çalıştırılmalıdır... Hayvanlara ve insanlara direkt teması olmamalıdır...
Ultraviyole ışınımı canlılardaki DNA yapısını bozarak canlı gelişimini durdurur/öldürür (DNA yapısında bozulma yapmasından dolayı kansere neden olabilmektedir ki güneşdede benzer şekildeki ışınımlar kansere neden olmaktadır)
UV ışık akvaryumda bakteri, mantar ve algleri yok edebilen, suya herhangi bir kalıntı bırakmayan, kapalı alanda kullanıldığında hiçbir zararı olmayan (elektirik sarfiyatı nedeniyle bütçeye zarar ;)) yararlı bir ışıkdır...
[QUOTE=Emre Özkurt] Kulanılmıs halini merakla bekliyorum
Fakat bisi soracam bu foraflarin hep sağ alt trafinda tarih yazar bu resimler ocak 2007den kalma
[/QUOTE]
Foto makinamın çalıştırırken ayarını yapmadığım için o şekilde görülmekte, yoksa en fazla 20 günlük mazisi var resimlerin...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Ağustos 2009 02:08
Bence güzel bir çalışma olmuş.Lambanın uçları dışarıda ,suyun içinde değil çarpma ihtimali yok.Tabi lambanın uçlarına dokunulmazsa.Lamba 12 volt değil 220 volt benim bildiğim.Gayet iyi koruma yapmışsınız.Kullandığınız camlar gibi uv filtre camları kullanılmakta laboratuar test cihazlarında.Onun gibi bir şey yapmışsınız.Ayrıca kullanım süresi 1500 saattir.Elinize sağlık. BALIK 2009-08-27 02:10:21
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Ağustos 2009 20:48
Özür dileyerek.. Uv ışının etkilerini biraz fazla abartmış olduğunuzu belirtmek isterim. 100 - 355 nm rotar frekansında ( dalga boyu ) çalışan bir uv lambaya 6 - 8 saat süre ile DİREKT maruz kalmanız durumunda bile herhangi bir sorun yaşamayacaksınızdır.
Bakteriyoloji laboratuarında kullanmakta olduğumuz uv lambalarımız ( 18 adet ve 250nm likler ) 24 saat açık ve ortam üzerinde SADECE bakteri öldürücü etkiye sahiptirler.
Yukarıda bazı arkadaşlarımızın yazmış olduğu KANSER ; Deri YANMASI, Tahriş gibi artifactları 4-10bin nm dalga boyunda maruz kaldığınızda yaşarsınız. ki bu güneşin stratosfer üzerinden geçip dünya kabuğuna 90 derecelik açı ile düşen dalga boyunun bin katı kadar bir rakamdır.
Göze tutulması gibi bir durum zaten zararlı olamamaktadır çünkü DOĞRUSAL bir ışık sentezi yoktur. retina katmanınızdan geçen uv renk ayrımı yapan reseptörleriniz üzerinde GEÇİÇİ paralize sebep olur ki sebebi uv nin sadece tek bir renk katmanına aşırı bir dalga boyu ile sahip olmasıdır.
Uv ışıklar radyoloji ve fototerapi merkezlerinde Lösemi ve diğer kanser hastalarına uygulanan bir sistemdir fakat bu ışıkların dalga boyları özel cihaz ve teknikler yardımı ile aşırı bir derecede arttırılıarak deri üzerinde geçerek hedef doku yada organlar üzerinde hücre parçalanaması sağlamak için kullanılmaktadır.
yazılan bazı yorumların lazer ler ile karıştırıldığını düşünüyorum :) ki lazerlerin ~40 nm dalga boyundakileri dahi retina için ölümcül zararlıdır.
Son derece güzel bir çalışma olmuş tebrik etmek isterim. Fakat UV lambanız su yüzeyine direkt temasta bir müddet zarfından sonra çatlayacaktır bilginize sunmak isterim.
Bakteriyoloji laboratuarında kullanmakta olduğumuz uv lambalarımız ( 18 adet ve 250nm likler ) 24 saat açık ve ortam üzerinde SADECE bakteri öldürücü etkiye sahiptirler.
Yukarıda bazı arkadaşlarımızın yazmış olduğu KANSER ; Deri YANMASI, Tahriş gibi artifactları 4-10bin nm dalga boyunda maruz kaldığınızda yaşarsınız. ki bu güneşin stratosfer üzerinden geçip dünya kabuğuna 90 derecelik açı ile düşen dalga boyunun bin katı kadar bir rakamdır.
Göze tutulması gibi bir durum zaten zararlı olamamaktadır çünkü DOĞRUSAL bir ışık sentezi yoktur. retina katmanınızdan geçen uv renk ayrımı yapan reseptörleriniz üzerinde GEÇİÇİ paralize sebep olur ki sebebi uv nin sadece tek bir renk katmanına aşırı bir dalga boyu ile sahip olmasıdır.
Uv ışıklar radyoloji ve fototerapi merkezlerinde Lösemi ve diğer kanser hastalarına uygulanan bir sistemdir fakat bu ışıkların dalga boyları özel cihaz ve teknikler yardımı ile aşırı bir derecede arttırılıarak deri üzerinde geçerek hedef doku yada organlar üzerinde hücre parçalanaması sağlamak için kullanılmaktadır.
yazılan bazı yorumların lazer ler ile karıştırıldığını düşünüyorum :) ki lazerlerin ~40 nm dalga boyundakileri dahi retina için ölümcül zararlıdır.
Son derece güzel bir çalışma olmuş tebrik etmek isterim. Fakat UV lambanız su yüzeyine direkt temasta bir müddet zarfından sonra çatlayacaktır bilginize sunmak isterim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Ağustos 2009 21:11
Peki bu uv lamba quartz tüpün içinden geçirlirse çatlama riski ne olur?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Ağustos 2009 11:37
Teşekkur ederim umarım faydalı olur yapacak arkadaşlara...
[QUOTE=BALIK]Bence güzel bir çalışma olmuş.Lambanın uçları dışarıda ,suyun içinde değil çarpma ihtimali yok.Tabi lambanın uçlarına dokunulmazsa.Lamba 12 volt değil 220 volt benim bildiğim.Gayet iyi koruma yapmışsınız.Kullandığınız camlar gibi uv filtre camları kullanılmakta laboratuar test cihazlarında.Onun gibi bir şey yapmışsınız.Ayrıca kullanım süresi 1500 saattir.Elinize sağlık. [/QUOTE]
Yanlız lambanın """işlevsel kullanım ömrü""" 1500 saat değil 8000 saattir, bu da yaklaşık olarak tüm gün açık kalsa 333 gün ederki neredeyse bir yıl demek...
Sanırım 1500 olan daha uyduruk markaların lambaları olabilir, ürünün kataloğundan bakarak yazıyorum...
[QUOTE=kibrit]Biyolojik filtreleme yapan bakterilere zarar vermiyor mu peki?
Ayrıca fiyatı ne kadardır?
[/QUOTE]
Elbet içinden geçen bakterilein büyük çoğunluğunu (suyun kirliki durumu, akış hızı vs etmenlere bağlı olarak) öldürmekte... fakat bunu normalde dış filtrelerin akvaryuma su bastığı tarafa takmalası gerekmekte, biyolojik dönüşüm tank içinde ve dış filitrelerde olduğu için ve suda yüzer halde bizim için yararlı bakteri ve canlılardan çok zararlı halde olanlar (kistler, algler, bakteriler vs) gezdiği için esas olarak hedef onlar olmakta...
Zaten bakteri denilen şey uygun ortamı bulduğunda çok çabuk üreyen canlılardır... bir kısmının ömesi bir sıkınt yaratmaz...
[QUOTE=Man0waR]Özür dileyerek.. Uv ışının etkilerini biraz fazla abartmış olduğunuzu belirtmek isterim. 100 - 355 nm rotar frekansında ( dalga boyu ) çalışan bir uv lambaya 6 - 8 saat süre ile DİREKT maruz kalmanız durumunda bile herhangi bir sorun yaşamayacaksınızdır.
Bakteriyoloji laboratuarında kullanmakta olduğumuz uv lambalarımız ( 18 adet ve 250nm likler ) 24 saat açık ve ortam üzerinde SADECE bakteri öldürücü etkiye sahiptirler.
Yukarıda bazı arkadaşlarımızın yazmış olduğu KANSER ; Deri YANMASI, Tahriş gibi artifactları 4-10bin nm dalga boyunda maruz kaldığınızda yaşarsınız. ki bu güneşin stratosfer üzerinden geçip dünya kabuğuna 90 derecelik açı ile düşen dalga boyunun bin katı kadar bir rakamdır.
Göze tutulması gibi bir durum zaten zararlı olamamaktadır çünkü DOĞRUSAL bir ışık sentezi yoktur. retina katmanınızdan geçen uv renk ayrımı yapan reseptörleriniz üzerinde GEÇİÇİ paralize sebep olur ki sebebi uv nin sadece tek bir renk katmanına aşırı bir dalga boyu ile sahip olmasıdır.
Uv ışıklar radyoloji ve fototerapi merkezlerinde Lösemi ve diğer kanser hastalarına uygulanan bir sistemdir fakat bu ışıkların dalga boyları özel cihaz ve teknikler yardımı ile aşırı bir derecede arttırılıarak deri üzerinde geçerek hedef doku yada organlar üzerinde hücre parçalanaması sağlamak için kullanılmaktadır.
yazılan bazı yorumların lazer ler ile karıştırıldığını düşünüyorum :) ki lazerlerin ~40 nm dalga boyundakileri dahi retina için ölümcül zararlıdır.
Son derece güzel bir çalışma olmuş tebrik etmek isterim. Fakat UV lambanız su yüzeyine direkt temasta bir müddet zarfından sonra çatlayacaktır bilginize sunmak isterim.
[/QUOTE]
Arkadaşım öncelikle eleştirin içn teşekkurler ama snaırım senin konu hakkında biraz bilgi eksiğin var diye düşünüyorum, çünkü bu tip lambaların yazydığı ışınım ultraviyole radyasyondur ve DNA yapısına hasar verir, bizler terminatör gibi metalden olmadığımız ve cildimizin üst katmanıda dahil tamamen hücrelerden oluştuğumuz ve bu hücrelerinde DNA ları olduğu için hazar görmemiz gayet doğal... Vucut doğal ortama ayak udururken UV ışınım ve radyasyondan korunmak için cildi oluşturan hücrelerde DNA yı korumak için melanin denen pigment ile UV ışınlarına bariyer oluşturmakta ve bu şekilde hasarın bir kısmını savuşturmakta ve yine hicre adaptasyon ile hasar görse dahi kendi DNA sını onarabilmekte, onarım başarısız olursada kendi kendini öldürüp kanser olmanın önüne geçmektedir...
Sizin lazer dediğiniz ışık çeşidi hakkındada bilgim var elbet, lazer çok farklı, belli bir yöne yönlendirilmiş ışık hüzmesidir (zaten LASER in açılımıda onu söylemektedir)
Tıp da kullnılan ışık uygulamalarında örneğin radyoterapi de kullnılan ışınım radyasyon ışınımıdır ve uygun koşullarda maddenin (örneğin insanın içinden geçerek filme yansıtılması) içinden kolayca geçer, UV ışınım ibu değildir, buradaki ışınım non-iyonizan radyasyon çeşididir... Kanserojendir ama dozu çok dşük olduğu için bir kaç seferle bir şey olmaz...
[Zaten iyonizan radyasyonu saymıyorum ki bu atom bombası gibi bir durumda ortaya çıkan ve kanserojen etkisi çok büyük olan bir radyasyondur]
Fototerapide ise yine farklı bir dalga boyundaki ışık kullnılarak karaciğerde işlem görememesi nedeniyle vucutta artması ve cilt damarlarına gelen maddelerin ışık yoluyla zararsız olan izomerlerine çavrilmesi olayıdır ki burada kullnılan ışık DNA yapısına zarar vermeyen bir ışıktır ki yeni doğanlarda, dermatolojide sıkca kullnılmaktadır... (Evinizdeki florasan gibi düşünebilirsiniz)
UV ışınımla radyolojide kullnılan ışınımlar farklıdır... foto terapide kullanılan ışınım ise UV ışınımdır ama DNA yapısını bozmaz... Neden sadece UV-C denilen ışık veren lambalar dezenfeksiyonda kullnılır, çünkü bunlar canlının DNA yapısına zarar verir, KANSEROJENDİR...
Elbetteki bir seferde hemen kanser olması beklenemez, yukarıda açıkladığım gibi vucudun ve hücrelerin bir çok kendini savunma mekanizması vardır çünkü... Yoksa şimdiye kadar hepimiz kanserden ölürdük...
Sterilizasyon amaçlı laboratuvarlarda ameliyathanelerde tavana doğru bakan şeffaf florasanlar vardır ve onlar açıkken kimse odaya girmez, çünkü deri ve ciltte anserojen etki vardır, tek bir seferde olmaz, kümülatif etki denilen birikim etkisiyle kanser gelişir... Onunn için dikkat li olmalısınız...
Sizede UV ışığa direkt olarak bakmanızı yanına gitmenizi önermem...
Wood lambası denilem morötesi ışık ise (diskolardada kullnılan beyazları parlak gösteren lamba) o zaman onun zararı yoktur... ama onun mikroop üldürücü etkiside yoktur...
Uzaydan gelen ışığın içnde de yine DNA yapısını bozabilecek ışınımlar oldğu için oda kanserohjendir, ama bu kanserojenliğin oranı değişiktir sadece... Neden Ozon tabakası delinior diye endişeleniyoruz? neden itici gazları doğaya salmamak için didiniyoruz, hepsinin amacı bir; OZON tabakasının zararlı (DNA hasarı yaratan ışınımları geri uzaa yansıtma özelliği) ışıınlardan koruyucu etkisinin kaybolmaması için ozon u korumalıyız... İtici gaz denilen ozon tabakasından delik açan gazlardan içeren buzdolabı, deodorant vs kullanmamalıyız...
Atladığım birşey kalmadı umarım ama son olarakda UV-C lambaların üzerinde üreticiler deri ve cilde zararlı uyarısı yazarlar, mutlaka uyulmalıdır...
Lamba fazla ve ani ısınmadığı için çatlayacağını düşünmüyorum ama zamanla göreceğiz tabiki...
[QUOTE=hazerfan]Peki bu uv lamba quartz tüpün içinden geçirlirse çatlama riski ne olur?[/QUOTE]
orginal UV sterizatörlerde o şekilde kuvars cam tüp içine konmuşlardır, bir sıkıntı olmasın, diğişimi kolay olsun vs vs nedenlerle... Elinizde varsa kullanabilirsiniz, çokda şık olur...
[QUOTE=BALIK]Bence güzel bir çalışma olmuş.Lambanın uçları dışarıda ,suyun içinde değil çarpma ihtimali yok.Tabi lambanın uçlarına dokunulmazsa.Lamba 12 volt değil 220 volt benim bildiğim.Gayet iyi koruma yapmışsınız.Kullandığınız camlar gibi uv filtre camları kullanılmakta laboratuar test cihazlarında.Onun gibi bir şey yapmışsınız.Ayrıca kullanım süresi 1500 saattir.Elinize sağlık. [/QUOTE]
Yanlız lambanın """işlevsel kullanım ömrü""" 1500 saat değil 8000 saattir, bu da yaklaşık olarak tüm gün açık kalsa 333 gün ederki neredeyse bir yıl demek...
Sanırım 1500 olan daha uyduruk markaların lambaları olabilir, ürünün kataloğundan bakarak yazıyorum...
[QUOTE=kibrit]Biyolojik filtreleme yapan bakterilere zarar vermiyor mu peki?
Ayrıca fiyatı ne kadardır?
[/QUOTE]
Elbet içinden geçen bakterilein büyük çoğunluğunu (suyun kirliki durumu, akış hızı vs etmenlere bağlı olarak) öldürmekte... fakat bunu normalde dış filtrelerin akvaryuma su bastığı tarafa takmalası gerekmekte, biyolojik dönüşüm tank içinde ve dış filitrelerde olduğu için ve suda yüzer halde bizim için yararlı bakteri ve canlılardan çok zararlı halde olanlar (kistler, algler, bakteriler vs) gezdiği için esas olarak hedef onlar olmakta...
Zaten bakteri denilen şey uygun ortamı bulduğunda çok çabuk üreyen canlılardır... bir kısmının ömesi bir sıkınt yaratmaz...
[QUOTE=Man0waR]Özür dileyerek.. Uv ışının etkilerini biraz fazla abartmış olduğunuzu belirtmek isterim. 100 - 355 nm rotar frekansında ( dalga boyu ) çalışan bir uv lambaya 6 - 8 saat süre ile DİREKT maruz kalmanız durumunda bile herhangi bir sorun yaşamayacaksınızdır.
Bakteriyoloji laboratuarında kullanmakta olduğumuz uv lambalarımız ( 18 adet ve 250nm likler ) 24 saat açık ve ortam üzerinde SADECE bakteri öldürücü etkiye sahiptirler.
Yukarıda bazı arkadaşlarımızın yazmış olduğu KANSER ; Deri YANMASI, Tahriş gibi artifactları 4-10bin nm dalga boyunda maruz kaldığınızda yaşarsınız. ki bu güneşin stratosfer üzerinden geçip dünya kabuğuna 90 derecelik açı ile düşen dalga boyunun bin katı kadar bir rakamdır.
Göze tutulması gibi bir durum zaten zararlı olamamaktadır çünkü DOĞRUSAL bir ışık sentezi yoktur. retina katmanınızdan geçen uv renk ayrımı yapan reseptörleriniz üzerinde GEÇİÇİ paralize sebep olur ki sebebi uv nin sadece tek bir renk katmanına aşırı bir dalga boyu ile sahip olmasıdır.
Uv ışıklar radyoloji ve fototerapi merkezlerinde Lösemi ve diğer kanser hastalarına uygulanan bir sistemdir fakat bu ışıkların dalga boyları özel cihaz ve teknikler yardımı ile aşırı bir derecede arttırılıarak deri üzerinde geçerek hedef doku yada organlar üzerinde hücre parçalanaması sağlamak için kullanılmaktadır.
yazılan bazı yorumların lazer ler ile karıştırıldığını düşünüyorum :) ki lazerlerin ~40 nm dalga boyundakileri dahi retina için ölümcül zararlıdır.
Son derece güzel bir çalışma olmuş tebrik etmek isterim. Fakat UV lambanız su yüzeyine direkt temasta bir müddet zarfından sonra çatlayacaktır bilginize sunmak isterim.
[/QUOTE]
Arkadaşım öncelikle eleştirin içn teşekkurler ama snaırım senin konu hakkında biraz bilgi eksiğin var diye düşünüyorum, çünkü bu tip lambaların yazydığı ışınım ultraviyole radyasyondur ve DNA yapısına hasar verir, bizler terminatör gibi metalden olmadığımız ve cildimizin üst katmanıda dahil tamamen hücrelerden oluştuğumuz ve bu hücrelerinde DNA ları olduğu için hazar görmemiz gayet doğal... Vucut doğal ortama ayak udururken UV ışınım ve radyasyondan korunmak için cildi oluşturan hücrelerde DNA yı korumak için melanin denen pigment ile UV ışınlarına bariyer oluşturmakta ve bu şekilde hasarın bir kısmını savuşturmakta ve yine hicre adaptasyon ile hasar görse dahi kendi DNA sını onarabilmekte, onarım başarısız olursada kendi kendini öldürüp kanser olmanın önüne geçmektedir...
Sizin lazer dediğiniz ışık çeşidi hakkındada bilgim var elbet, lazer çok farklı, belli bir yöne yönlendirilmiş ışık hüzmesidir (zaten LASER in açılımıda onu söylemektedir)
Tıp da kullnılan ışık uygulamalarında örneğin radyoterapi de kullnılan ışınım radyasyon ışınımıdır ve uygun koşullarda maddenin (örneğin insanın içinden geçerek filme yansıtılması) içinden kolayca geçer, UV ışınım ibu değildir, buradaki ışınım non-iyonizan radyasyon çeşididir... Kanserojendir ama dozu çok dşük olduğu için bir kaç seferle bir şey olmaz...
[Zaten iyonizan radyasyonu saymıyorum ki bu atom bombası gibi bir durumda ortaya çıkan ve kanserojen etkisi çok büyük olan bir radyasyondur]
Fototerapide ise yine farklı bir dalga boyundaki ışık kullnılarak karaciğerde işlem görememesi nedeniyle vucutta artması ve cilt damarlarına gelen maddelerin ışık yoluyla zararsız olan izomerlerine çavrilmesi olayıdır ki burada kullnılan ışık DNA yapısına zarar vermeyen bir ışıktır ki yeni doğanlarda, dermatolojide sıkca kullnılmaktadır... (Evinizdeki florasan gibi düşünebilirsiniz)
UV ışınımla radyolojide kullnılan ışınımlar farklıdır... foto terapide kullanılan ışınım ise UV ışınımdır ama DNA yapısını bozmaz... Neden sadece UV-C denilen ışık veren lambalar dezenfeksiyonda kullnılır, çünkü bunlar canlının DNA yapısına zarar verir, KANSEROJENDİR...
Elbetteki bir seferde hemen kanser olması beklenemez, yukarıda açıkladığım gibi vucudun ve hücrelerin bir çok kendini savunma mekanizması vardır çünkü... Yoksa şimdiye kadar hepimiz kanserden ölürdük...
Sterilizasyon amaçlı laboratuvarlarda ameliyathanelerde tavana doğru bakan şeffaf florasanlar vardır ve onlar açıkken kimse odaya girmez, çünkü deri ve ciltte anserojen etki vardır, tek bir seferde olmaz, kümülatif etki denilen birikim etkisiyle kanser gelişir... Onunn için dikkat li olmalısınız...
Sizede UV ışığa direkt olarak bakmanızı yanına gitmenizi önermem...
Wood lambası denilem morötesi ışık ise (diskolardada kullnılan beyazları parlak gösteren lamba) o zaman onun zararı yoktur... ama onun mikroop üldürücü etkiside yoktur...
Uzaydan gelen ışığın içnde de yine DNA yapısını bozabilecek ışınımlar oldğu için oda kanserohjendir, ama bu kanserojenliğin oranı değişiktir sadece... Neden Ozon tabakası delinior diye endişeleniyoruz? neden itici gazları doğaya salmamak için didiniyoruz, hepsinin amacı bir; OZON tabakasının zararlı (DNA hasarı yaratan ışınımları geri uzaa yansıtma özelliği) ışıınlardan koruyucu etkisinin kaybolmaması için ozon u korumalıyız... İtici gaz denilen ozon tabakasından delik açan gazlardan içeren buzdolabı, deodorant vs kullanmamalıyız...
Atladığım birşey kalmadı umarım ama son olarakda UV-C lambaların üzerinde üreticiler deri ve cilde zararlı uyarısı yazarlar, mutlaka uyulmalıdır...
Lamba fazla ve ani ısınmadığı için çatlayacağını düşünmüyorum ama zamanla göreceğiz tabiki...
[QUOTE=hazerfan]Peki bu uv lamba quartz tüpün içinden geçirlirse çatlama riski ne olur?[/QUOTE]
orginal UV sterizatörlerde o şekilde kuvars cam tüp içine konmuşlardır, bir sıkıntı olmasın, diğişimi kolay olsun vs vs nedenlerle... Elinizde varsa kullanabilirsiniz, çokda şık olur...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ağustos 2009 22:30
Tebrikler Mehmet bey, gayet başarılı bir çalışma olmuş. Uzun ömürlü olması dileğimle. Kuvars tüp içine konsaydı orjinaline daha yakın olurdu. Isıtıcı camı kuvars mıdır acaba ? Lambayı muhafaza etmek için uygun olur gibi duruyor ama kuvars olup olmadığını bilmek gerek birde lamba içine sığabilmeli.
XXX€ 2009-08-29 22:31:31
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ağustos 2009 10:12
Herkes eleştirmiş bir kaç kişi Eline Sağlık demiş. Helal Olsun uğraşıp yapmışsınız çalışsada çalışmasada Tebrikler sizi yürekten kutluyorum.
Saygılar...
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ağustos 2009 11:23
Mehmet elinize sağlık,emeklerinizden ötürü kutlarım.Yalnız silikon pimaş türevi plastikleri tam olarak yapıştırmıyor,bir süre sonra su sızdırma tehlikesi ile karşılaşabilirisiniz.Silikon yerine pimaş yapıştırmak için özel olarak üretilmiş tangit türevi yapıştırıcılar kullanmalısınız,iyi günler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ağustos 2009 19:37
[QUOTE=XXX€]Tebrikler Mehmet bey, gayet başarılı bir çalışma olmuş. Uzun ömürlü olması dileğimle. Kuvars tüp içine konsaydı orjinaline daha yakın olurdu. Isıtıcı camı kuvars mıdır acaba ? Lambayı muhafaza etmek için uygun olur gibi duruyor ama kuvars olup olmadığını bilmek gerek birde lamba içine sığabilmeli.
ısıtıcı camları için bende bir şey diyemeyeceğim ama muhtemel ısıtııcı fırın vs satışı yapan yerlerde ellerinde vardır, hatta çıkma güzel olanlarıda uygun fiyata bulunabilir... ben o kadar ileri gitmedim gayet güzel ve sağlıklı çalışmakta...
[QUOTE=rott]Mehmet elinize sağlık,emeklerinizden ötürü kutlarım.Yalnız silikon pimaş türevi plastikleri tam olarak yapıştırmıyor,bir süre sonra su sızdırma tehlikesi ile karşılaşabilirisiniz.Silikon yerine pimaş yapıştırmak için özel olarak üretilmiş tangit türevi yapıştırıcılar kullanmalısınız,iyi günler.[/QUOTE]
Silikonun bu şekilde sorun çıkardığını ilk sizden duyyorum ama dikkatli olmak lazım çünkü filitre devresine bağlandığı için eğer bir sorun çıkarsa bütün su boşalır,çok kötü olur... Bu konuda destekleyici birkaç malzeme daha bulmaya çalşayım sadece şüphelerigidermek için...
Tangit veya derby denilen yapıştırıcılar solvet bazlı oldukları için burada kullanımları uygun değil...
Saygılar,
[/QUOTE]ısıtıcı camları için bende bir şey diyemeyeceğim ama muhtemel ısıtııcı fırın vs satışı yapan yerlerde ellerinde vardır, hatta çıkma güzel olanlarıda uygun fiyata bulunabilir... ben o kadar ileri gitmedim gayet güzel ve sağlıklı çalışmakta...
[QUOTE=rott]Mehmet elinize sağlık,emeklerinizden ötürü kutlarım.Yalnız silikon pimaş türevi plastikleri tam olarak yapıştırmıyor,bir süre sonra su sızdırma tehlikesi ile karşılaşabilirisiniz.Silikon yerine pimaş yapıştırmak için özel olarak üretilmiş tangit türevi yapıştırıcılar kullanmalısınız,iyi günler.[/QUOTE]
Silikonun bu şekilde sorun çıkardığını ilk sizden duyyorum ama dikkatli olmak lazım çünkü filitre devresine bağlandığı için eğer bir sorun çıkarsa bütün su boşalır,çok kötü olur... Bu konuda destekleyici birkaç malzeme daha bulmaya çalşayım sadece şüphelerigidermek için...
Tangit veya derby denilen yapıştırıcılar solvet bazlı oldukları için burada kullanımları uygun değil...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir