Eminönü anılarınız
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arkadaşlar malesef Eminönü balık alınacak yer değil çok ticariler ve amaç sadece satış tesadüf cumartesi günü gezdim ne satarsak kar diyorlar ama sattıkları balıklara baktığımda büyük bir kısmı gittikleri yerde can verecekler, malzemeler konusunda hamfikirim ama daha kaliteli servisler verilmeli.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hüseyin Beye katılmamak elde değil.Bende birçok kere Eminönü esnafından alışveriş yaptım ve artık bende öyle bir yer bilmiyorum.Bizi bilinçlendiren tecrübeli arkadaslarada teeşkkürü borç bilirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gördüğüm ve anladığım kadarıyla bu işin gayesi her bölgede aşırı derecede değişime uğramış..Öncelik olarak Canlı sevgisini vatandaşa aşılaması gereken özünü,sözünü yitirmemiş esnaflarımızı mumla arar olduk.Hakkı,hukku bilen edebiyle ve alnının teriyle para kazanmak yerine kolay yoldan hile ve düzenbazlıkla her türlü ticareti yapan insanların ne kendine nede bize bir hayrı var..
İstanbul,izmir,ankara,antalya inanın neresi olursa olsun hep aynı sorunlarla karşılaşmaktayız..Konuyu açan arkadaşın affına sığınaraktan bir yazı eklemek istiyorum..
15.asıda yaşayan Fatih Sultan Mehmed, 1453 de İstanbul'u aldıktan sonra zaman zaman ,kılık kıyafet değiştirip devlet memurlarını ve çarşı- pazar esnafını denetler, kendi tebasının durumlarını öğrenirmiş.Yine böyle bir denetimde esnafın halikeyfini ve ticari ahlaki durumunu öğrenmek için çarşıya inmiş. Çarşı pazar dolaşırken, bir bakkal dükkanına girmiş, selam verip hayırlı işler diledikten sonra der ki:
-Bana 5 okka yağ, 5 okka bal ,5 okka peynir veriniz!
Dükkan sahibi, istenilen yağı tarttıktan sonra:
-Ağam diğer isteklerinizi de karşı komşudan alsanız.
Hem onun malı daha iyi hem de sabahtan beri siftah yapmadı der.Sultan yağın bedelini ödedikten sonra, karşı dükkana varır, beş okka bal ve beş okka peynir ister.Dükkan sahibi balı tarttıktan sonra:
-Allaha şükürler olsun, der. Bugün siftahımı yaptım.Peyniri de şu karşıdaki komşudan alınınız.O daha siftah etmedi.
Fatih Sultan Mehmed, peyniri de gösterilen üçüncü dükkandan aldıktan sonra der ki:
Bu millette ,bu ahlak anlayışı olduğu müddetçe,O, değil İstanbul'u dünyaları fetheder...Milletimin bu güzel ahlakını bozacaklara lanet ola!...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Mesela , akvaryumu alıp kurmalı, su min 2 gün , ideali 1 hafta akvaryumda yararlı bakteriler oluşana kadar dinlenmeli ya. Akvaryumu alır almaz balıklarıda satarlar. Çoğu akvaryumunu ilk alna bu kuralı bilmez ve eve gider gitmez eminönünden aldığı akvaryumu biran önce kurarki poşetteki balıklar ölmesin. Sonra hepsi ya beyaz benek yada mantardan ölürler.
Bana 60 lt lik tetra akvaryum setini ( internette 300 civarı satılıyor) 160 liraya sattılar . çok güzel . Ama dükkandan ( ısıtıcı fitre , yem ve su hazırlama losyonları paket içinde olmasına rağmen ) sadece canlı doğuran balık ve akvaryum süsleri ile 360 liraya mal oldu . sanırım 100 liralık malzemeyi bana 200 liraya vermiş oldular.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Merhabalar.Buradaki arkadaşlar hep alımla ilgili başlarından geçeni paylaşmışlar.Benimki ise satışla ilgili.Bundan bi kaç yıl önce Akvaryumum çok büyük olduğu ve yerim işim ve zamanımda müsait olmadığı için ozamana kadar gözüm gibi baktığım ve büyüttüğüm chiclidae lerimi satmak zorunda kaldım.Elden çıkarmanın en kolay yoluda eminönü diye düşündüm.Evim eminönüne uzak olduğu için balıklara bi zarar gelmesin diye güzelce usulüne uygun poşetledikten sonra pederin motoruyla sahil trafiğinede takılmadan 20 dk içinde eminönüne ulaştık.Birkaç dükkan dolaştım.Taktikleri hep aynı.Girdiğim bir dükkanda adam bu balıkların ciğerleri patlamış çok fazla yaşamazlar dedi.Balıklar çok sağlıklıydı halbuki ve kesinlikle öyle bir durum yok çok eminim.Yaklaşık 15 tane herbiri erişkin ahli,prenses,sarı imparator,papağan ı 20 milyona alırım zaten çok yaşamazlar dedi.Geri götüremeyeceğim için mecbur kaldım ve sattım.İki gün sonra merak ederek gittiğimde balıklarım hala oradaydı ve akvaryumun en canlı balıkları olarak orada duruyorlardı.Bir hafta sonra gittiğimdede hepsi satılmış sanırım.Ozamanlar bu site varmıydı bilmiyorum.Varsa bile bukadar bilinmiyordu.Enazından ben bilmiyordum.İşin parasal yönünde değilim ama gözüm gibi baktığım balıklarımı böyle bi yere teslim ettiğim için vicdan azabı duyuyorum.Keşke ozaman bu site olsaydıda burada herbirinin akvaryumlarına hergün aynı aşk ve heyecanla baktığını bildiğim akvaryum.com üyelerinden birine verebilseydim.Enazından şimdi vicdanım rahat olurdu.Eminönü esnafındaki zihniyet aynı en güzel balık ölü balık!Satılan balık nekadar çabuk ölürse okadar çok balık satmak demek onlar için.Çünkü akvaryuma heves ettinmi birkere kolay kolay bırakamıyorsun.Helede heyecanla aldığın balıkların iki gün içinde ölüp hevesinde kursağında kalmışsa.Bende uzun zamandır eminönünden alışveriş yapmayanlardanım..Allah hepinizi eminönü esnafından korusun..amin
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yani siz siz olun bir şey alacaksanız bu sadece malzeme olsun ve internet üzerinden araştırın fiyatını ve özelliklerini sonra oradan almaya gidin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
15.asıda yaşayan Fatih Sultan Mehmed, 1453 de İstanbul'u aldıktan sonra zaman zaman ,kılık kıyafet değiştirip devlet memurlarını ve çarşı- pazar esnafını denetler, kendi tebasının durumlarını öğrenirmiş.Yine böyle bir denetimde esnafın halikeyfini ve ticari ahlaki durumunu öğrenmek için çarşıya inmiş. Çarşı pazar dolaşırken, bir bakkal dükkanına girmiş, selam verip hayırlı işler diledikten sonra der ki:
-Bana 5 okka yağ, 5 okka bal ,5 okka peynir veriniz!
Dükkan sahibi, istenilen yağı tarttıktan sonra:
-Ağam diğer isteklerinizi de karşı komşudan alsanız.
Hem onun malı daha iyi hem de sabahtan beri siftah yapmadı der.Sultan yağın bedelini ödedikten sonra, karşı dükkana varır, beş okka bal ve beş okka peynir ister.Dükkan sahibi balı tarttıktan sonra:
-Allaha şükürler olsun, der. Bugün siftahımı yaptım.Peyniri de şu karşıdaki komşudan alınınız.O daha siftah etmedi.
Fatih Sultan Mehmed, peyniri de gösterilen üçüncü dükkandan aldıktan sonra der ki:
Bu millette ,bu ahlak anlayışı olduğu müddetçe,O, değil İstanbul'u dünyaları fetheder...Milletimin bu güzel ahlakını bozacaklara lanet ola!...
[/QUOTE] Üniversitede Ordadoğu dersime gelen Osman Metin Öztürk anlatmıştı. Sizi canı gönülden kutluyorum. Tekrar aynı duyguları yaşattınız. Sağolun
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir