En Fazla Beğendiğiniz Özlü Söz
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2012 17:05
Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık. [Yılmaz Güney]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2012 09:04
Ufaklığımdan beridir anlatılan bir hikayeyi sizlerle paylaşmak isterim.
Birgün dişi bir Kurt yavrularına çevreyi öğretmek için dışarıya çıkarmış,
Bakın cocuklarım demiş biz buralarda avlanırız, bunları yeriz, bu puslu havaları severiz vs. vs.
Derken bir koyun sürüsü görürler tabi yanlarında çoban. Yavru kurt derki ''anne bunlarıda yiyebilirmiz?''
Anne '' aman '' der. '' Sakın oğlum o insan oğludur ve bizim düşmanımızdır.''
Çocuklar bakarlar bakalar gözlerine inanamazlar.
''Ya anne derler sen bize düşmanımız diyosun ama bak onun yanında aynı bize benzeyen bir şey var, eğer düşmanımızsa o bize benzeyen neden onun yanındadır?''
Anne derki kusura bakmayın evlatlarım ben biraz önce yanıldım.
O çoban köpeğidir.
Bizim asıl düşmanımız aslında o dur.
Bizim gibi görünüp bizden olmayandır....
Sevgi ve saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2012 11:33
Konumuzla alakası olmasada geçenlerde okuduğum bir fıkrayı paylaşmak istedim.
Padişahın biri patlıcanı çok severmiş, ne zaman “şu patlıcan musakkaya bir türlü doyamıyorum” dese dalkavuğu da;
“Aman padişahım, siz söyleyince ağzımın suyu akıyor, akşam olsa da yesek.”
Padişah imambayıldıdan söz edecek olsa “şu imambayıldıyı icat edenin mekânı cennet olsun, nefis bir yemek, insan yemeye doyamıyor” dermiş.
Padişah; karnıyarıktan, patlıcan dolmasından, kızartmasından, kebabından, patlıcan salatasından, turşusundan ve reçelinden söz ettikçe, dalkavuk da göklere çıkarırmış.
Gel zaman git zaman padişah patlıcandan nefret etmiş, sofraya değil yemeği, salatası, turşusu, tatlısı patlıcanın “p” harfinin gelmesini bile yasaklamış.
“Şu patlıcan musakkanın neresini beğenirler de yerler, bir türlü anlamıyorum” dediğinde dalkavuk da padişahın sözünü tamamlarmış. “Aman padişahım bu musakkanın yenilmesini yasaklamak lazım.”
Padişah bir başka gün;
“Bu insanlara hayret ediyorum; o kadar güzel salata çeşidi varken akşam yemeğinde tutup patlıcan salatası yiyorlar, anlamak mümkün değil.” Dalkavuk sözünü kesercesine atılarak eklemiş, “insanlarda damak zevki diye bir şey yok, en iyisi patlıcanın yetiştirilmesini yasaklamak. Adını bile duymaktan nefret ediyorum.”
Bu konuşmaları duyan biri dayanamamış ve padişahın olmadığı ortamda dalkavuğa sormuş “yahu sen bir zamanlar patlıcanı met eder ve adeta göklere çıkarırdın, şimdi ise patlıcanı ve yemeklerini kötülüyorsun, nasıl olur da bu kadar değişebilirsin, hayret”
Dalkavuk da hemen yanıtlamış:
“Bana bak arkadaş bana bak ben patlıcanın değil padişahın dalkavuğuyum anladın mı?”
KESTO 2012-02-09 17:30:03
Padişahın biri patlıcanı çok severmiş, ne zaman “şu patlıcan musakkaya bir türlü doyamıyorum” dese dalkavuğu da;
“Aman padişahım, siz söyleyince ağzımın suyu akıyor, akşam olsa da yesek.”
Padişah imambayıldıdan söz edecek olsa “şu imambayıldıyı icat edenin mekânı cennet olsun, nefis bir yemek, insan yemeye doyamıyor” dermiş.
Padişah; karnıyarıktan, patlıcan dolmasından, kızartmasından, kebabından, patlıcan salatasından, turşusundan ve reçelinden söz ettikçe, dalkavuk da göklere çıkarırmış.
Gel zaman git zaman padişah patlıcandan nefret etmiş, sofraya değil yemeği, salatası, turşusu, tatlısı patlıcanın “p” harfinin gelmesini bile yasaklamış.
“Şu patlıcan musakkanın neresini beğenirler de yerler, bir türlü anlamıyorum” dediğinde dalkavuk da padişahın sözünü tamamlarmış. “Aman padişahım bu musakkanın yenilmesini yasaklamak lazım.”
Padişah bir başka gün;
“Bu insanlara hayret ediyorum; o kadar güzel salata çeşidi varken akşam yemeğinde tutup patlıcan salatası yiyorlar, anlamak mümkün değil.” Dalkavuk sözünü kesercesine atılarak eklemiş, “insanlarda damak zevki diye bir şey yok, en iyisi patlıcanın yetiştirilmesini yasaklamak. Adını bile duymaktan nefret ediyorum.”
Bu konuşmaları duyan biri dayanamamış ve padişahın olmadığı ortamda dalkavuğa sormuş “yahu sen bir zamanlar patlıcanı met eder ve adeta göklere çıkarırdın, şimdi ise patlıcanı ve yemeklerini kötülüyorsun, nasıl olur da bu kadar değişebilirsin, hayret”
Dalkavuk da hemen yanıtlamış:
“Bana bak arkadaş bana bak ben patlıcanın değil padişahın dalkavuğuyum anladın mı?”
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2012 15:54
Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2012 15:58
Öyle bir devir ki, hiçbir arkadaşın senden hoşnut değil. Ve öyle bir devir ki, hiçbir dostun sana dürüst ve gerçek dost değil !
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2012 22:38
Ne Kimseye Başımı Eğdim, Nede Bir Başkasına Haksızlık Ettim. Ben Sadece İnsanlara Fazla Güvendim Ve Hep Bu Yüzden Kaybettim...!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir