Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması


mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Haziran 2011 23:35

İlk tankta sol arkada baya büyükçe bir iç filtre olmasına rağmen oksijen sıkıntısı var.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KarabeYÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]15066,2[/B]
Kayıt: 30/03/2010
İl: Antalya
Mesaj: 2770
KarabeYÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 00:04
[QUOTE=mekrög]Celal videoları şimdi izleyebildim, 2. tank rüya tank, sanırım balıklar en az 5 yaşında. baya büyükler hemde en az 40 cm vardır diye tahmin ediyorum. O alfa erkek bitirdi beni, dişiye kabarması, o diğer erkeğe kafa tutması hakkaten alman panzeri gibi.[/QUOTE]

Abi fotoğraf ve videoları eklemicenizmi? Valla fatsoula'yı acayip merak ettim. Sanki dizi filmdeki kahraman ya.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 00:12
Fatsoula'nın bir kaç fotoğrafı. 2. fotoğrafta havada asılı kalıp S şeklini alıp Maculatus'u yerine çivilediği an mevcut.
 
 
Resimler www.mchportal.com adresinden alınmıştır.
mekrög2011-06-11 00:13:31

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KarabeYÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]15066,2[/B]
Kayıt: 30/03/2010
İl: Antalya
Mesaj: 2770
KarabeYÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 07:52
Maşşallah maşşallah. ALLAH bizim ufaklıklarıda böyle etsin inşallah. Daha ne diyim. Abi sorsanıza yakın zamanda Türkiye'ye gelecekmiymiş? Hatıra fotoğrafı çektiririz. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 12:52
Ben hala resim ve video ekleyemiyorum. Bunu yönetime bildiren var mı acaba? Ne gibi bir problem söz konusu?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

acemibalık92Çevrim Dışı

Kayıt: 10/02/2011
Mesaj: 218
acemibalık92Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 17:08

Şimdi bu festae'den sadece sizlerde mi var yoksa Türkiye'de çok mu kısıtlı?Ayrıca beslenmeyecek gibi değil bi balık, nerden bulabiliriz?


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 17:34
Bilinen Türkiyede 4 kişide var. Belki bilmediğimiz ve halihazırda çift çıkartabilmiş birilerinde de vardır ama şu an için Gürkan abi, ben, Aydın ve Burakta var.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

acemibalık92Çevrim Dışı

Kayıt: 10/02/2011
Mesaj: 218
acemibalık92Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 17:44

Bİz ne zaman kavuşuruz bu canavarlara?:))


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KarabeYÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]15066,2[/B]
Kayıt: 30/03/2010
İl: Antalya
Mesaj: 2770
KarabeYÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 17:48
[QUOTE=acemibalık92]

Bİz ne zaman kavuşuruz bu canavarlara?:))

[/QUOTE]

En az 1 sene sonra

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 18:58

24 kasım 2008 yılında Marina Parha ve George J. Reclos tarafından yazılmıştır. www.mchportal.com adresinde yayınlanmıştır.

 

İkinci bölüm Çiftleştirme

 

Çiftleştirme eğer uygun bir çiftiniz varsa göreceli kolaydır. Festae bütün cichlidler gibi klasik şekilde yumurtlar. Ex-Cichlasoma Festae bir yüzey üzerine yumurta döker, bu yüzden korunaklı ve müsait olan büyük ihtimal köklerin altında bir yer arayacaktır. Tankın dekoru yapılırken balığın ölçüleride gözönüne alınarak bir kaç tane yumurtlama alanı oluşturmak en doğrusudur. Çifte yumurtlayacakları alanı seçme şansı tanımak en doğru yöntemdir. Eğer çift uygun bir yumurtlama alanı bulamazsa aşağıda ki üç yöntemden birisini uygulayacaktır;

·         Tank arkadaşlarını belli bir bölgeden uzak durmaları için onları ikna etmeye çalışacaklardır. Tankın ölçüleri ve balıkların agrasifliğine göre bu yol tank içinde ölümlere sebebiyet verebilir.

·         Yumurtlamadan vazgeçme, erteleme. Eğer tank arkadaşları daha büyük ve daha agrasif ve eşit şekilde iddialıysa.

·         Tank içinde ki dekoru baştan yaparak uygun bir yumurtlama alanı oluşturacaklardır. Ne yazık ki balıklar camın kırılgan olduğunu bilmiyorlar ve eğer bu yöntemi tercih ederlerse büyük malzemelerin düşüp camı kırmasını engellemek adına bu yönteme mahal vermemek gereklidir.

Bizim çiftlerimiz bir çok yere, bir çok farklı tank arkadaşı ile paylaştıkları tanklarda, yumurtladılar. Bu tanklardaki tank arkadaşları orta derece agrasif Loricariids Vatoz, bir çok Madagascar cichlidi Paretroplus Nourissati dahil (yüksek agrasifliği ile çok iyi bilinen bir tür) ve çok daha büyük Datniodes Pulcher orta halli avcı karakterli olarak bilinir. Bir çiftimiz, agrasif Loricariidsler  (L25, L24 ve L160) ile birlikte aynı tankta olan bir kaç defa denemelerine rağmen yumurtlamadılar. Bunun sebebi olarak tankın aşırı kalabalık olması ve 20 cm boyundaki Festae’nin 35 cm boyunda ki L25 vatozu asıl yumurtlama alanından çıkartamaması olarak öne çıktı. Tekrardan agrasiflik ile iddialılık konusuna dönersek hiç bir tankımızda, Festae’nin yumurtladığı veya yumurtlamaya çalıştığı, ölüm olmadı. Festae bir şekilde tank arkadaşlarını geçici olarak başka bir yere taşınmaları konusunda ikna etmeyi başardı. Başaramadıkları zamanda yumurtlamadılar. Bu anlattıklarımızın tersine agrasifliği ile bilinen Hemichromis Bimaculatus’la aynı anda Festae’ninde yumurtladığı tanklarda kedibalıklarında kayıplar yaşadık.

Not edilmesinin önemli olduğunu düşündüğümüz bir olay ise Manchester’daki çiftimizin aslında Datnoid Pulcher’in yuvası olan ark şeklinde ki kütüğün altında yumurtlamış olmasıdır. Gözlemlediğimiz Festae ne zaman ki yumurtlama hazırlığına girişti, Datnoid Pulcherlar tankın diğer ucuna doğru taşınmaya başlıyorlardı. Aynı zamanda Festae çiftinin yumurtalarını koyduğu bu kökün olduğu yer yavruların serbest yüzüşe geçene kadar büyük L128 erkek vatozun bölgesiydi. Vatozda bir süre sonra Festae çifte bölgeyi terk etti. Bir kere yavrular iyice büyüyüp tanktan ayrıldıklarında Festae ile hem vatoz hem de Datnoid Pulcher’lar yer değiştirdi. Bu durum düşüncelerimizi destekliyor. Festae’ler tank arkadaşlarına bir sebep veriyorlardı. Eğer daha büyük ve daha olgun olduklarında ise eğer diğerleri bu sebebe olumlu karşılık vermezlerse sadırıyorlardı. Şüphe duyduğumuz bir diğer şey ise bireyden bireye bu davranışın değişiklik gösterebileceğiydi.

 

Bizim Festae’lerimiz 15 cm boyunda ilk yumurtalarını dökmeye başlamışlardı, yani bir yaşını doldurduktan sonra. Çiftler hem kök üstüne hem de kaya üstüne yumurta dökmüşlerdi. Taşlar sert ve girintili bir yüzeye sahiptiler, böylelikle hem yumurtaların yapıştırılması kolay oluyordu hem de çift koyu renk üstünde yumurtalarını daha net görüyordu. Sadece bir kere gözlemlediğimiz ise çift yumurtalar larva olduklarında kumu temizleyip bütün larvaları oraya, serbest yüzüşe geçene kadar taşımışlardı. Diğer durumlarda ise çiftler genellikle mağara girişlerine yakın tahta ve taşların üstünde yumurtluyor, daha sonra larvaları mağaranın içine taşıyorlardı. Manchester daki çift yumurtlamak için ark şeklinde ki kökü kullanıyordu. Yumurtalar larva olduklarında çift, larvaları daha önce sahibini yumurtlamadan önce uzaklaştırdıkları Vatoz mağarasına taşıyorlardı. Tabi önce içinin boş olduğundan emin olduktan sonra.  Aynı davranışı Atina’da Fatsoula ve erkeği Napolyonda da gözlemledik. Fatsoula ve Napolyon 30 cm’lik erkek hypostomus luteus’umuzu taşınma konusunda son derece başarılı bir şekilde ikna etmişlerdi. Larvalar serbest yüzüşe geçitklerinde, hypostomus luteus mağarasına dönmesine izin alabilmişti. Atina’da anne (Fatsoula) mağaranın içinde yavrular ile birlikteyken baba (Napolyon) mağaranın dışında nöbet tutuyordu. Manchesterda ise hem anne hem de baba mağaranın ağzında nöbet tutarken yavrular mağaranın içindeydi. Aslında mağara yavrular için bulunmaz kaftanken, anne ve babanın içeri girmesi için çok ufaktı.

Yumurtalar klasik cichlid yöntemi ile diziliyordu. Çiftlerimizin her biri 100 ile 150 yumurta bırkaıyordu. Çiftler yumurtalama esnasında teker teker bölgeden geçiyorlardı; önce dişi yumurtaları bırakıyordu, daha sonra erkek bırakılan yumurtaları döllüyordu. Yumurtalar Festae’lerin ulaşacakları boyutlar göz önüne alındığında gerçekten çok ufaktılar ve su ısısına bağlı 3-4  gün içinde çatlıyordu. Anne herzaman yumurtaları havalandırırken, babada yumurtlama sahasına kimsenin gelmediğinden emin oluyordu. Yumurtalar larva olduklarında anne tarafından en yakın mağaraya veya kumda açılan oyuğa taşınıyorlardı. Larvalar 5-8 gün içinde su ısısına bağlı olarak serbest yüzüşe geçiyorlar. (larvaların serbest yüzüşe geçmesi 25 ile 26 derecede tam 8 günü buldu)

Larvalar serbest yüzüşe geçer geçmez oldukları yerde veya serbest yüzüşe geçtikleri en yakın yerde yemek yemeleri bekleniyordu. Anlaşılan yumurtlama alanı bir kaç kritere göre seçiliyordu;

·         Yakında bulunan yemek kriterlerden bir tanesiydi.

Baba yakın korumada potansiyel avcıları uzak tutarken yavruların ufak yemek artıklarını ve algları yediğini görebiliyordunuz. Karşılaştığımız bir durumda, yemeğin kıt olduğu bir zaman çift büyük pelet yemleri iyice çiğneyerek yavrulara yemeleri için püskürttüyordu. Yavrular 2 haftalık olduklarında anne tarafından tankın farklı bölgelerine kumda yem didiklemek için götürüldüğünü gördük. Tankın boyutları, tank arkadaşlarının agrasifliği ve yumurtlama alanına yakın olan yem kaynaklarının durumuna göre annenin yavruları gezdirmesi daha erken veya daha geç gözlemlenebilir. Su döngüsü çok önemli, gözlemlerimiz saatte 2 kere ve 4 kere tankın suyunun  döndürülmesinin çiftin yumurtlamasını tetiklediğidir.

Bir keresinde çiftlerden bir tanesini 1300 litrelik çok daha büyük cichlidlerin olduğu tanka ekledik. Larvalar serbest yüzüşe geçer geçmez çiftin yavruları gezdirmeye başladığını gördük. Her defasında farklı yerlere. Tanktaki küçük balık olmalarına rağmen bu çift yavrularının büyük çoğunluğunu 2 aylığa kadar büyüttüler. Daha sonra 2 aylık yavruları terkedip tekrardan yavrulamak için hazırlıklara başladılar. Yavruların korunması sürecinde erkek Festae herzaman yavrulardan ve dişiden çok daha yukarıda duruyor, daha net bir görüş açısına sahip oluyor ve yaklaşacak olan diğer balıkları erkenden görme imkanına sahip oluyordu. Erkek için fazla yakın olarak tabir edilenden daha yakına gelen kim olursa olsun anında kovalanıyordu. Anne ise herzaman direk yavruların üstünde yüzüyordu. Zaman zaman erkek anneye yaklaşıp yavrular ile herşeyin iyi olup olmadığını kontrol ediyordu .  Yeri gelmişken bu erkek ex-Cichlasoma Festae’nin adı iyi sebeplerden dolayı Atilla’ydı. Şimdiye kadar elimize geçen en iddialı ve en çabuk sinirlenen balıktı. Atilla kesinlikle ex-Cichlasoma Festae protokolünü sonuna kadar uygulardı. (önce uyar, eğer provokasyona devam ediyorsa saldır)Buna rağmen tank arkadaşlarını çok fazla zorluyordu. Kendisiyle yüzleşmeye kalkmaları ve hatta tankın mutlak hakimi olmasını sorgulamaları bile gereksizdi.

Genellikle larvaları çift ile bırakırız, anne babanın yavruları iyice büyütmesi için. Ama bu makalenin en başından beri bahsettiğimiz gibi ex-cichlasoma Festae kendisine zararlı. Bu sebeptendir ki her batımdan sadece bir kaç tane güçlü ve iyi besili yavru Festae’yi ayırmak en mantıklısı. Makaleden çıkartılacak diğer bir gerçek ise ex-Cichlasoma Festae yavruları 8 cm olana  dek tank içinde yakalanması çok zor olmasıdır. Kafaya takan birisi yakalamak için bütün tankın dekorunu çıkarmak zorunda kalacaktır. Çok yeni bir olay başımıza geldi. Bu olayda “akvarist şansı” (daha genel olarak bilinen Murphy Kanunu) elimizde bir çift ve yavruları ile ilgili yaver gitti. Yaz tatiline çıkmadan bir hafta önce Manchester’daki çiftimiz yavrulamaya karar verdi. Yavruları tankta bırakmak tercih meselesi bile değildi. Asıl problem yavruların yemek bulamamaktan dolayı biz gelene dek hayatta kalamayacaklarından ziyade (biz yokken balıklar haftada 2 sefer yemlenecekti ki erişkin çift için herşey normalken yavrular için bu durum dezavantajdı)tankın dizaynı hala yavru büyütme dizaynıydı. Tankta Festae’ler dışında bir çift Datnoid Pulcher çiftide vardı ki tam avcı olan bu tür yavrulara saldırmadan rahat etmeyecekti. Anne baba Festae yavrularını çok sert bir şekilde koruyacaktı ama buda kayıplara sebeb olacaktı. Bu tarz durumlarla daha önce de karşılaşmış ve başetmiştik ancak bu durum, bizim yokluğumuzda yapılamayacak bir çok gözlem ve müdahale gerektiren bir durumdu.  Böyle olunca da bizde yavruları ayırıp kendimiz büyütmeye karar verdik.

Yumurtaların larva olmasını ve anne tarafından kedibalığı mağarasına taşınmasına kadar bekledik. Daha sonra mağarayı bozduk ve içinde ne varsa çok dikkatli bir şekilde alıp yavru tankına ekledik. Yavru tankının su parametreleri şu şekildeydi; KH 3, GH 5 ısı da 25 ila 26 dereceydi. 6 gün sonra larvalar hala serbest yüzüşe geçmemiştiki bu önümüzde ki uzun yolculuğu düşündükçe biraz tedirgin ediciydi. Larvaları sifonlayıp, 2 litrelik Coca-Cola şişesine koyduk. Coca-Cola plastik şişelerini daha önce de larvaları ve küçük yavruları taşımak için kullanmıştık. Bu şişeler gerçekten kırılmazlar ve ağız kısmı kapağıyla kapatıldıktan sonra koli bantı ile iyice sarılırsa sızdırmada yapmazlar. Şişeye bu işlem yapılmadan önce iyice temizlendikten sonra yarısına kadar içme suyu ekledik, ardından 2ppm kadar akvaryum tuzunu ekledik. Larvaların şişenin dibinde toplandığı için oksijen tableti eklemenin çok riskli olacağı kanısına vardık. Kış mevsimlerinde şişenin dışına ısı paketleri yapıştırırız ama bu sefer yaz olmasından dolayı gerek yoktu. Bunun yerine şişeyi iyice koli bantı ile bantlayıp bavulumuza elbiselerimizin arasına sağlamca yerleştirdik. Toplamda 10 saatlik bunun 4 saati uçak yolculuğu ile larvalar sağ sağlim Atina’ya ulaşmışlardı. Şişeyi açtığımızda larvaların yarısı sebest yüzüşte, yarısıda serbest yüzüşe geçmek üzerelerdi.

Yavruları 40 litrelik, hava filtresi ve Eheim classic 2213 dış filtreli boylandırma tankına ekledik. Atina’daki su değerleri Manchester’dakilerden biraz farklıydı (KH9, GH 12, PH 8) ve ısıda tankın derecesinden okuduğumuza göre 30 dereceydi. Yavrular bundan hiç mi hiç etkilenmediler. İlk 20 gün boyunca yavrulara karıştırdığımız; açık yeşil %100 spiriluna tozu (Salt Creek Inc. ABD), Cyclops larvası  (Argent Laboratories, ABD), 1 mikron Paragon balık yemi  (Salt Creek Inc. ABD), Microfeast Larva diyeti  (Burns Phil Food Inc. ABD) ve kurutulmuş artemia (Salt Creek Inc. ABD) verdik. Bu karışıma iyice toz haline getirilmiş Ocean Nitrution formula 1 ve 2 , OSI karides yemi ve Tetra Discus gran yemleride ekledik. Yemleri Wiegandt GMBH firmasının ürettiği Multivit vitamin solüsyonu ile de iyice karıştırdık. Yavrular günde 4 kez yemleniyordu. 30. Günden sonra artık kuru yemlere başladık. Kuru yem karışımı Ocean Nitrution formula 1 ve 2, OSI karides yemi ve Blue line temel besin 58 seviyeden oluşuyordu.  Kuru yemlemeyi günde 3 sefere indirdik. 2. Ayın sonunda yavruları günde 2 sefer Blue Line temel besin 58 seviye ve Dr. Bassler Tropic orta boy pelet yemlerle beslemeye başladık. Yeteri kadar büyümüş ve Blue line temel besin 122 seviyeyide, yiyebilecek kadar olan yavrulara da günlük olarak diyete ekledik. 4. Ayın sonunda bütün yavrular günde 2 defa sadece Blue line temel besin 122 ile beslenmeye başlamışlardı. Balıklarda ki büyüme oranı tatmin ediciyken, türiçi agrasiflikten dolayı kayıplarda minimumda kalmıştı. Bu karışım ile besleme formülünün bir çok çeşitli cichlid yavrusu için çok uygun olduğunu keşfettik. Bu süre zarfında 3 günde bir taze dinlendirilmemiş musluk suyu ile %50 su değişimi uyguladık.

Yavrular büyüdükçe bölgelerin edinilmesi için tanklarına daha fazla kök eklemeye başladık. Balıklar türiçi agrasifliğin zirvesindeydiler. Eğer dikkatli ve özenli bakım gerçekleştirilmez ise çok büyük oranda kayıplar yaşanması içten bile değildir.Balıklar 6 haftalıkken ilk defa salyangoz yumurtaları ile beslendiklerini gözlemledik.

Gençler siyah bantlarını ve mavimsi yeşil noktalarını biraz erken göstermeye başladılar ama 5. Aydan önce gözalıcı kırmızı renkleri beklememek gerekmekte. Anneleri ile kalsaydılar içinde bulunacakları sürü psikolojisini tam anlamı ile yaşamaları adına onları biraz kalabalık tuttuk. Kural olarak 40-50 adet balığı 3 aylık olana dek 40 litrelik bir tankta büyüttük. 6 aylık olana dekte 65 litrelik başka bir tanka geçiş yaptılar. Daha sonra da her 10 balık için 100 litrelik bir tank ayarladık. Gözlemlerimiz sonucun da eğer bir çift oluşmaya başladıysa hemen onu ayrı bir tanka ayırdık yada iyi bakabileceğine inandığımız ve ex-Cichlasoma Festae peşinde olan iyi hobicilere hediye ettik. Kaydedilmesi gereken bir konu ise eğer bir tankta bir çift oluşuyorsa o tanktan ya çiftin çıkması yada diğerlerinin çıkması türdeşlerin kayıplarını minimuma indirecektir.

Ex-Cichlasoma Festae gerçek anlamda mükemmel bir balık. Hiç bir balık Festae’nin büyüleyici görüntü, zeka ve iddia kombinasyonuna sahip değil. Uzun yıllardır baktığımız ve bakmaya devam edeceğimiz nadir türlerden bir tanesidir ex-cichlasoma Festae. Standart olarak uyguladığımız prosedür her 5 yaşına gelen çiftimizin yerine daha genç çiftler yetiştirmektir. Şimdiye kadar inanılmaz karakterlerde gençler belirlemiş durumdayız.

Notlar:

·         Ex-Cichlasoma Festae ‘yi bir çok farklı tank arkadaşı ile baktık. Bu tankların hiçbirinde Festae sorun çıkartan olmadı. Olan olayların çoğunda da Festae ölümlerin direk sorumlusu olmadı. Sadece bir seferinde dişi P.Andapa eşi ve bir diğer P.andapa çifti ile bulunduğu tanka F0 vahşi Festae çifti eklendiğinde stres yapıp saklandı. F0 Festae’ler tanktan çıktığında oda diğer P.Andapalar gibi dışarı çıkıp eski davranışlarını sergilemeye devam etti.

·         Atina’daki musluk suyu KLOR barındırmıyor. Uzun zamandır yaptığımız su değişimlerinden elde ettiğimiz tecrübe ve testler ile anladığımız çok küçük oranda balık sağlığına zarar vermeyecek kadar klor ekleniyor. Suyu eklentiler ile bozmayı sevmediğimiz için su değişimlerinden önce suyu test edip o şekilde değiştiriyorduk. Bu teknik çok riskli olabilir o yüzden bu tekniği kullanmak bireysel hobicilerin sorumluluğundadır.

 

YUKARIDA YAYINLANAN MAKALE ÇEVİRİSİ TAMAMIYLA www.akvaryum.com/forum SİTESİNE AİTTİR. ÇEVİRMENİNİN İZNİ OLMADAN YAYINLANAMAZ. YAYINLANDIĞINDA ALINTI YAPILAN SİTENİN ADRESİ REFERE EDİLMELİDİR.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UzumakiNarutoÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/01/2007
İl: Hatay
Mesaj: 1905
UzumakiNarutoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 19:15
Görkem abi eline sağlık harika bir çeviri, bu makalede okuduklarımdan sonra kesinlikle ilerde beslemeye karar verdim bu türü. Sanırım tamamını çevirdin makalenin daha sonra ana sayfadaki makaleler bölümüne de eklerim.  Amazônia2011-06-11 19:16:16

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mekrögÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2513
mekrögÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 19:35
Çevirinin tamamı yapıldı. Balık profilini daha önce Köksal abi yapmıştı. acelesi yok Sergen ne zaman müsaitsen ekleyebilirsin. Benimiçinde çok keyifli bir çalışma oldu. Çeviriyi yaparken makaleyi yazan çift o kadar güzel bir dil kullanmışki roman havasında bende çevirirken kendimi kaptırdım. her anlattıklarını balıkların tank içi iletişimlerini sankı 3. gözden izledim.
 
Videolar ve fotoğraflarım var ama sistem bozuk heralde yükleyemiyorum.
 
Bu arada Dovii (hala dovii diyoruz Cenk abi ile, zira MFK forumlarda Managuensis teşhisi kondu ama ne ağız yapısı ne de şimdilik sergiledikleri renk ve desenlerden managuensise hiç mi hiç benzemiyorlar) bir tanesini Festae ve Salvinilerin olduğu tanka ekledim. Festaelerin davranışları o kadar ilginçtiki, sanki Dovii uzaylıymış gibi onun etrafını sardılar ve sürekli dürtüyorlardı acaba canlı mı gibilerinden. Suya ve ortama alıştıktan sonra Festaelerden bir tanesi geldi ve Dovii'nin kuyruğunu ısırdı, ama yaramaz  bir çocuk edasıyla zile basıp kaçar gibi, dovii düştü peşine...
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UzumakiNarutoÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/01/2007
İl: Hatay
Mesaj: 1905
UzumakiNarutoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 20:52

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cenk BildirÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 2341
Cenk BildirÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2011 21:06
Ellerine, beynine, gözlerine sağlık Görkem.
''Atilla'' alfa erkeğin hikayesi de çok iyiymiş...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir