Filtre Yok Co2 Yok Gübre Yok
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2019 00:16
Bayadır bu adamın videolarını takip ediyorum. 7-8 Çeşit ebatlarda tanklar kuruyor ve sadece çiçek toprağı ve üstüne dere kumu kullanıyor. Hepsi başarılı bir kurulum ile sonuçlanıyor. Yaptığı tek şey su değişimi ve budama.
Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz.
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=ZvmGJuquuLE[/VID]
[VID]https://youtu.be/sWpYpM_7DVo[/VID]
Bu videoda neler yaptığını açıklamakta. Açıkcası bir tane nano akvaryum kurup denemek istiyorum.
[VID]https://youtu.be/NbOrGRhfdL0[/VID]
Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz.
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=ZvmGJuquuLE[/VID]
[VID]https://youtu.be/sWpYpM_7DVo[/VID]
Bu videoda neler yaptığını açıklamakta. Açıkcası bir tane nano akvaryum kurup denemek istiyorum.
[VID]https://youtu.be/NbOrGRhfdL0[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2019 00:24
Net 12-13 litre su var. Balık da yok. Su değişimi yapınca filtrelemeye gerek yok. Sadece bitkili akvaryumda filtreyi sadece suyun sirkülasyonu için kullanıyoruz.
İki ay bekleyerek havadaki CO2 ile o bitkiler büyürler. Işık da yüksek güçte.
Anlayamadığım 2 nokta var. Birincisi CO2 olmadan ludwigia nasıl kızarmış. İkincisi 13 saat ışıklandırma ile nasıl envai çeşit yosun olmamış.
İki ay bekleyerek havadaki CO2 ile o bitkiler büyürler. Işık da yüksek güçte.
Anlayamadığım 2 nokta var. Birincisi CO2 olmadan ludwigia nasıl kızarmış. İkincisi 13 saat ışıklandırma ile nasıl envai çeşit yosun olmamış.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2019 17:01
Walstad method ya da dirted tank diye tanımlanıyor ve temel amaç kapalı bir göl ekosistemi oluşturmak. Hacim önemli değil, tek ihtiyacınız ışık ve belli aralıklarla küçük miktarda su değişimi.
Bu yöntemi birçok farklı boyut ve şekilde kavanozlarla uyguladım, şu an betta splendens oğlum da birkaç aylık bir walstad tankındatankında (akvaryum) yaşıyor ve halinden memnun. Sadece onun için küçük bir ısıtıcı ekledim.
Koca kitabı haddim olmayarak kısaca özetleyeyim.
Tabanda kesinlikle organik ve elenip yıkanmış siyah toprak tabakası gerekiyor, üstünde de toprak tabakası ile aynı kalınlıkta dişli dere kumu.
Her gruptan bitki gerekiyor, şöyle ki: Kökleriyle tutunup beslenen (mesela Saggitaria subulata), kök ihtiyacı şart olmayıp dal bitkisi olarak kullanılan (mesela Bacopa monnieri) ve su üstünde yetişen bitkiler (hepsi olabilir ama nitrat tüketiminde en başarılı olanlardan mesela Pistia ya da Limnobium tercih edilebilir). Sayı olarak sınır yok ama bana sorarsanız, ne kadar çok-o kadar iyi :)
Toprağı eleyip birkaç kez yıkayarak börtü böcek ve çer çöpten arındırıyoruz, hafifçe kuruması için bir süre bekletip kavanoz, fanus ya da akvaryumun zeminine, hafifçe bastırarak yayıyoruz. Dere kumunu da aynı şekilde, toprak tabakasının üstüne yerleştiriyoruz ve kök bitkilerimizi, kum tabakasının yarısına kadar daldırarak dikiyoruz. İsteğe bağlı olarak dal bitkilerimizi de aynı şekilde dikebiliriz ama kalıcı olmalarını istemiyorsak dikmeyip suyun içine serbest olarak bırakabiliriz. Ben her iki şekilde de kullandım.
Ardından, en az iki-dört gün dinlenmiş suyumuzu ekliyoruz. Bu aşamada, dal bitkilerini dikmeyi tercih etmediysek, suyun içine bırakıp su üstü bitkilerimizi yerleştiriyoruz ve tankımız hazır!
Ben, içine en azından bir minare salyangozu (Melanoides tuberculata) atmanızı da öneririm, korkmayın istila etmiyorlar, her tankımda bu salyangozlardan bulundurdum ve sayıları, en büyük hacimdeki bile en fazla iki yavru yaptı.
Eğer imkanımız varsa güneş ışığı alan bir yere yerleştireceğiz ama tüm gün güneş alması yerine mesela sabah ya da akşam güneşi alması yeterli ve benim deneyimlerime göre daha verimli oluyor.
Gün ışığı imkanımız yoksa, cool white özellikte bir floresan ampul ile tam tepeden, günde 4-6 saat ışık vermek yeterli oluyor.
Buharlaşarak eksilen su, su seviyesini bir cm. kadar düşürdükçe üstten (dip kısmına hiç dokunmuyoruz) yaklaşık %10 su değişimi yapacağız.
Işık almadığı saatlerde üstünü kapalı tutabiliriz ama ben tercih etmedim, su döngüsü açısından iyi olsa da su üstü bitkileri, üstü açık kalınca daha sağlıklı oluyor.
Biraz 'göz kararı yemek tarifi verir gibi' anlattım ama birkaç denemeden sonra gerçekten göz kararı gibi rahat hareket edebiliyorsunuz.
Sistemimiz bir haftada oturuyor ama iyice emin olmak istersek üç hafta bu şekilde geçtikten sonra, eğer suya serbest bıraktığımız dal bitkileri varsa onları artık çıkarabiliriz ve tankımıza balık atabiliriz, sadece bitki tankı olarak da devam edilebilir, tercih sizin...
Kolay gelsin.
Bu yöntemi birçok farklı boyut ve şekilde kavanozlarla uyguladım, şu an betta splendens oğlum da birkaç aylık bir walstad tankındatankında (akvaryum) yaşıyor ve halinden memnun. Sadece onun için küçük bir ısıtıcı ekledim.
Koca kitabı haddim olmayarak kısaca özetleyeyim.
Tabanda kesinlikle organik ve elenip yıkanmış siyah toprak tabakası gerekiyor, üstünde de toprak tabakası ile aynı kalınlıkta dişli dere kumu.
Her gruptan bitki gerekiyor, şöyle ki: Kökleriyle tutunup beslenen (mesela Saggitaria subulata), kök ihtiyacı şart olmayıp dal bitkisi olarak kullanılan (mesela Bacopa monnieri) ve su üstünde yetişen bitkiler (hepsi olabilir ama nitrat tüketiminde en başarılı olanlardan mesela Pistia ya da Limnobium tercih edilebilir). Sayı olarak sınır yok ama bana sorarsanız, ne kadar çok-o kadar iyi :)
Toprağı eleyip birkaç kez yıkayarak börtü böcek ve çer çöpten arındırıyoruz, hafifçe kuruması için bir süre bekletip kavanoz, fanus ya da akvaryumun zeminine, hafifçe bastırarak yayıyoruz. Dere kumunu da aynı şekilde, toprak tabakasının üstüne yerleştiriyoruz ve kök bitkilerimizi, kum tabakasının yarısına kadar daldırarak dikiyoruz. İsteğe bağlı olarak dal bitkilerimizi de aynı şekilde dikebiliriz ama kalıcı olmalarını istemiyorsak dikmeyip suyun içine serbest olarak bırakabiliriz. Ben her iki şekilde de kullandım.
Ardından, en az iki-dört gün dinlenmiş suyumuzu ekliyoruz. Bu aşamada, dal bitkilerini dikmeyi tercih etmediysek, suyun içine bırakıp su üstü bitkilerimizi yerleştiriyoruz ve tankımız hazır!
Ben, içine en azından bir minare salyangozu (Melanoides tuberculata) atmanızı da öneririm, korkmayın istila etmiyorlar, her tankımda bu salyangozlardan bulundurdum ve sayıları, en büyük hacimdeki bile en fazla iki yavru yaptı.
Eğer imkanımız varsa güneş ışığı alan bir yere yerleştireceğiz ama tüm gün güneş alması yerine mesela sabah ya da akşam güneşi alması yeterli ve benim deneyimlerime göre daha verimli oluyor.
Gün ışığı imkanımız yoksa, cool white özellikte bir floresan ampul ile tam tepeden, günde 4-6 saat ışık vermek yeterli oluyor.
Buharlaşarak eksilen su, su seviyesini bir cm. kadar düşürdükçe üstten (dip kısmına hiç dokunmuyoruz) yaklaşık %10 su değişimi yapacağız.
Işık almadığı saatlerde üstünü kapalı tutabiliriz ama ben tercih etmedim, su döngüsü açısından iyi olsa da su üstü bitkileri, üstü açık kalınca daha sağlıklı oluyor.
Biraz 'göz kararı yemek tarifi verir gibi' anlattım ama birkaç denemeden sonra gerçekten göz kararı gibi rahat hareket edebiliyorsunuz.
Sistemimiz bir haftada oturuyor ama iyice emin olmak istersek üç hafta bu şekilde geçtikten sonra, eğer suya serbest bıraktığımız dal bitkileri varsa onları artık çıkarabiliriz ve tankımıza balık atabiliriz, sadece bitki tankı olarak da devam edilebilir, tercih sizin...
Kolay gelsin.
Beğenenler: [T]214205,Aqua Discovery[/T][T]228700,Barsans[/T]
Teşekkür Edenler: [T]174560,Lightning[/T][T]176810,Kromatit[/T]
+1: [T]174560,Lightning[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Şubat 2019 17:49
Teşekkürler açıklama için vaktim olursa ufak bir nano akvaryumda deneme yapacağım. Konusunu açarım yaptığım zaman inşallah.
Beğenenler: [T]213398,ternapi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
