Flowerhorn Yemine Zerdeçal Katılabilir Mi ?
Gönderim Zamanı: 21 Kasım 2016 12:54
Merhaba arkadaşlar
Flowerhorn besleyen birçok arkadaşımız kendi yem karışımını hazırlıyor, bu yemlerde sarı renk için zerdeçal kullanmanın bir zararı olur mu ?
Bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirim sistemini düzenleyen, karaciğere yardımcı olan ve antioksidan özelliği olan bir baharat, aynı zamanda yüksek oranda doğal sarı renk pigmenti içeriyor. Fakat aşırı kullanımı da zararlı olabiliyor. Acaba daha önce aklına gelip kullanan oldu mu ya da zararlı olabilir mi?
Denemekten zarar gelir mi ?[:?]
Flowerhorn besleyen birçok arkadaşımız kendi yem karışımını hazırlıyor, bu yemlerde sarı renk için zerdeçal kullanmanın bir zararı olur mu ?
Bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirim sistemini düzenleyen, karaciğere yardımcı olan ve antioksidan özelliği olan bir baharat, aynı zamanda yüksek oranda doğal sarı renk pigmenti içeriyor. Fakat aşırı kullanımı da zararlı olabiliyor. Acaba daha önce aklına gelip kullanan oldu mu ya da zararlı olabilir mi?
Denemekten zarar gelir mi ?[:?]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Kasım 2016 08:33
Merhaba arkadaşlar
Konuya inanılmaz bir ilgi var [:D] Çok merak ettiğinizi biliyorum o yüzden anlatim. Konuyu açtığım günden beri deniyorum 1 hafta oldu ve izlenimlerim şunlar;
Balıkta bariz bir hareketlenme var, önceden biraz uyuşuk bir hali vardı, beni görünce hareketleniyordu ama sonra duruluyordu ama şu an kendi kendine yüzüyor taklalar atıyor beni görünce daha çok hareketleniyor.
Yeme ilgisi arttı, sanırım tadını çok beğendi yemin büyüklüğüyle de ilgisi olabilir ama elimde yemi görünce kapmak için suyun dışına sıçrıyor.
Sarı renkte artış, evet bariz bir artış var tüm vücutta bir sararma var yüz ve kafa bölgesinde sim gibi sarı parlak bölgeler oluştu şu an hafif belli oluyor, sanırım kullandıkça artacaktır.
Kırmızı renkte azalma, az da olsa kırmızıların rengi açıldı haliyle sarı renk artınca bazı yerlerin rengi turuncuya dönüyor.
Şimdilik izlenimlerim bunlar.
Gelelim nasıl yaptığıma
Elimdeki küçük boyutlu artık balığın yemediği yemleri toz haline getirdim, içine çok az zerdeçal koydum ve tekrar suyla hamur haline getirip daha sonra mikrodalgada suyunu buharlaştırdım, tablet boyutunda kesip balığa veriyorum.
Yemler şunlar, Sera red parrot, Kw zone chili süper red, kw zone chili humpy head, tropical fh young, 1 adet sera spriluna tab, yarım çay kaşığı zerdeçal. zerdeçal toplam yemin %10 u kadar belki biraz daha az olacak şekilde ayarladım.
Konuya inanılmaz bir ilgi var [:D] Çok merak ettiğinizi biliyorum o yüzden anlatim. Konuyu açtığım günden beri deniyorum 1 hafta oldu ve izlenimlerim şunlar;
Balıkta bariz bir hareketlenme var, önceden biraz uyuşuk bir hali vardı, beni görünce hareketleniyordu ama sonra duruluyordu ama şu an kendi kendine yüzüyor taklalar atıyor beni görünce daha çok hareketleniyor.
Yeme ilgisi arttı, sanırım tadını çok beğendi yemin büyüklüğüyle de ilgisi olabilir ama elimde yemi görünce kapmak için suyun dışına sıçrıyor.
Sarı renkte artış, evet bariz bir artış var tüm vücutta bir sararma var yüz ve kafa bölgesinde sim gibi sarı parlak bölgeler oluştu şu an hafif belli oluyor, sanırım kullandıkça artacaktır.
Kırmızı renkte azalma, az da olsa kırmızıların rengi açıldı haliyle sarı renk artınca bazı yerlerin rengi turuncuya dönüyor.
Şimdilik izlenimlerim bunlar.
Gelelim nasıl yaptığıma
Elimdeki küçük boyutlu artık balığın yemediği yemleri toz haline getirdim, içine çok az zerdeçal koydum ve tekrar suyla hamur haline getirip daha sonra mikrodalgada suyunu buharlaştırdım, tablet boyutunda kesip balığa veriyorum.
Yemler şunlar, Sera red parrot, Kw zone chili süper red, kw zone chili humpy head, tropical fh young, 1 adet sera spriluna tab, yarım çay kaşığı zerdeçal. zerdeçal toplam yemin %10 u kadar belki biraz daha az olacak şekilde ayarladım.
Teşekkür Edenler: [T]167010,Dogan34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2016 11:57
DENEME SONRASI GÖZLEM : Balıkta kırmızı diye bişey kalmadı şimdi rengini düzeltmeye çalışıyorum. En azından kırmızı renkli balıklarda kullanmayın. Herhangi bir sağlık problemi görülmüyor ama renk kaybı oldu.
Teşekkür Edenler: [T]218009,SonOfWolf[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 14:48
Balığınız golden base FH değilse, balıkta sarı renk için zerdeçal kullanmanın bir anlamını çözemedim. Bu mantıkla Red dragonlarda da domates ya da kırmızı biber kullanmalıyız sanırım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 16:52
[QUOTE=Koray Balcı]Balığınız golden base FH değilse, balıkta sarı renk için zerdeçal kullanmanın bir anlamını çözemedim. Bu mantıkla Red dragonlarda da domates ya da kırmızı biber kullanmalıyız sanırım.[/QUOTE]
Balığın kuyruk kısmında ve kafanın ortasındaki boş kısımda mevcut olan sarı rengin gelişmesi için kullanmıştım, evet Golden Base değilse en azından sürekli kullanmamak lazım ama arada bir verilebilir.
Red dragon yemlerinde kırmızı biber kullanımı yaygındır, kapsantin ve kapsorbin adı verilen kırmızı renk pigmentleri içerir, kırmızı biber bazlı hazır yemler de mevcuttur sadece Fh değil tüm kırmızı renkli balıkları beslerken kullanılabilir. Direkt çiğ olarak ta otçul balıklara verilebilir.
Domates kullanımı da mümkündür, domatesin içeriğinde bulunan likopin renk verici olarak etkili olmasına rağmen yağda çözünen bir madde olduğu için likopini açığa çıkarmak birtakım işlemler gerektirir o yüzden çok tercih edilmediğini düşünüyorum.
Balığın kuyruk kısmında ve kafanın ortasındaki boş kısımda mevcut olan sarı rengin gelişmesi için kullanmıştım, evet Golden Base değilse en azından sürekli kullanmamak lazım ama arada bir verilebilir.
Red dragon yemlerinde kırmızı biber kullanımı yaygındır, kapsantin ve kapsorbin adı verilen kırmızı renk pigmentleri içerir, kırmızı biber bazlı hazır yemler de mevcuttur sadece Fh değil tüm kırmızı renkli balıkları beslerken kullanılabilir. Direkt çiğ olarak ta otçul balıklara verilebilir.
Domates kullanımı da mümkündür, domatesin içeriğinde bulunan likopin renk verici olarak etkili olmasına rağmen yağda çözünen bir madde olduğu için likopini açığa çıkarmak birtakım işlemler gerektirir o yüzden çok tercih edilmediğini düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 17:36
İlhan bey, bahsi geçen pigmentleri gerek mesleğim gerekse akvaristlik geçmişimde sizin de beslemiş olduğunuz birçok balığın çeşitli varyetelerini zaten beslemiş ve bunları beslerken de beslenme rejimlerini düzenlemek adına araştırmalar yapmış olmam dolayısıyla bilmekteyim. Verdiğim örnekte anlatmak istediğime gelince, astaksantin vb içerikli karetenoidlerin renk verici pigmentler olduğu aşikardır. Bu gibi pigmentlerden bazıları FH vb balıklarda renklenmeyi artırmak adına kullanabilir ve halen kullanılmaktadır. Yalnız dikkatinizi çekerse antioksidan bir madde olan astaksantin gibi ajanları kullanırken dikkatli olmak gerekmektedir. Vücutta DNA hasarını engelleyici ve birçok yolağa etki edici antioksidanları kafamıza göre istenen miktarda her bileşikle karıştırarak kullanamayız. Buna bahsettiğiniz domatese rengini veren bir diğer karotenoid [B]Likopen[/B] pigmenti her ne kadar zararsız gibi görünse de sodyum metabolizması üzerine etkileri mevcuttur. Kapsantin halen gıda boyası olarak da kullanılmaktadır. Bütün bunlara istinaden, kafamıza göre bütün astaksantin, likopen, kapsantin ve aklımıza gelebilecek diğer renk verici karotenoidleri birleştirip kullandığımızda düz mantıkla kafamızdaki etkiyi elde edemeyebiliriz. Bunun sebebi ise karotenoid metabolizmasının karışıklığı ve aslen bitkisel kaynaklı olup hayvanlara sadece gıdalar yoluyla geçmeleridir. (bkz: flamingoların pembe renkleri) Örnek vermek gerekirse, FH yemlerinde sıkça kullanılan astaksantin protein kompleksleri oluşturduğu vakit istenildiği ve göründüğü renkten mavi renge dönüşecektir. Bu istenmeyen bir etki olacaktır. Bütün bunları anlatma sebebim ise özetle şudur, elimize geçen ve x rengi verdiğini bildiğimiz her madde her canlılının metabolizmasına girdiğinde beklenen sonucu vermeyebilir. Dolayısıyla farklı maddeleri denediğimizde bir gün geri dönüşü olmayan renk değişikliklerine de sebebiyet vermemiz ihtimal dahilindedir. Özetle söylemek istediğim budur. Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 18:04
[QUOTE=Koray Balcı]İlhan bey, bahsi geçen pigmentleri gerek mesleğim gerekse akvaristlik geçmişimde sizin de beslemiş olduğunuz birçok balığın çeşitli varyetelerini zaten beslemiş ve bunları beslerken de beslenme rejimlerini düzenlemek adına araştırmalar yapmış olmam dolayısıyla bilmekteyim. Verdiğim örnekte anlatmak istediğime gelince, astaksantin vb içerikli karetenoidlerin renk verici pigmentler olduğu aşikardır. Bu gibi pigmentlerden bazıları FH vb balıklarda renklenmeyi artırmak adına kullanabilir ve halen kullanılmaktadır. Yalnız dikkatinizi çekerse antioksidan bir madde olan astaksantin gibi ajanları kullanırken dikkatli olmak gerekmektedir. Vücutta DNA hasarını engelleyici ve birçok yolağa etki edici antioksidanları kafamıza göre istenen miktarda her bileşikle karıştırarak kullanamayız. Buna bahsettiğiniz domatese rengini veren bir diğer karotenoid [B]Likopen[/B] pigmenti her ne kadar zararsız gibi görünse de sodyum metabolizması üzerine etkileri mevcuttur. Kapsantin halen gıda boyası olarak da kullanılmaktadır. Bütün bunlara istinaden, kafamıza göre bütün astaksantin, likopen, kapsantin ve aklımıza gelebilecek diğer renk verici karotenoidleri birleştirip kullandığımızda düz mantıkla kafamızdaki etkiyi elde edemeyebiliriz. Bunun sebebi ise karotenoid metabolizmasının karışıklığı ve aslen bitkisel kaynaklı olup hayvanlara sadece gıdalar yoluyla geçmeleridir. (bkz: flamingoların pembe renkleri) Örnek vermek gerekirse, FH yemlerinde sıkça kullanılan astaksantin protein kompleksleri oluşturduğu vakit istenildiği ve göründüğü renkten mavi renge dönüşecektir. Bu istenmeyen bir etki olacaktır. Bütün bunları anlatma sebebim ise özetle şudur, elimize geçen ve x rengi verdiğini bildiğimiz her madde her canlılının metabolizmasına girdiğinde beklenen sonucu vermeyebilir. Dolayısıyla farklı maddeleri denediğimizde bir gün geri dönüşü olmayan renk değişikliklerine de sebebiyet vermemiz ihtimal dahilindedir. Özetle söylemek istediğim budur. Saygılarımla.[/QUOTE]
Teşekkürler Koray bey yazdıklarınız benim için bilgilendirici ve pekiştirici oldu. Ben hangi maddeyi hangi oranda vermem gerektiğini deneme yanılma yoluyla bulmaya çalıştım, zerdeçal ı yeme çok az miktarda karıştırıp balığın hareketlerini ve rengini gözlemledim, zararlı olmayacağını düşündüm nitekim balığın genel sağlığında bir bozulma olmadı. Zaten istediğim etkiyi göremeyince de bıraktım ve burdan da gözlemlerimi paylaştım.
İlk mesajınızda bu bilgileri paylaşmadığınız için, dalga geçen bir üslupla yazmış olmanıza rağmen ben bu konuda bildiklerimi anlatmaya çalıştım, sizin de yazmanıza vesile oldu iyi olmuş.
Peki bu durumda bu karotenoid içeren besinleri yeme karıştırmamalı mıyız? Karıştıracaksan ne oranda karıştırmalıyız ?
Teşekkürler Koray bey yazdıklarınız benim için bilgilendirici ve pekiştirici oldu. Ben hangi maddeyi hangi oranda vermem gerektiğini deneme yanılma yoluyla bulmaya çalıştım, zerdeçal ı yeme çok az miktarda karıştırıp balığın hareketlerini ve rengini gözlemledim, zararlı olmayacağını düşündüm nitekim balığın genel sağlığında bir bozulma olmadı. Zaten istediğim etkiyi göremeyince de bıraktım ve burdan da gözlemlerimi paylaştım.
İlk mesajınızda bu bilgileri paylaşmadığınız için, dalga geçen bir üslupla yazmış olmanıza rağmen ben bu konuda bildiklerimi anlatmaya çalıştım, sizin de yazmanıza vesile oldu iyi olmuş.
Peki bu durumda bu karotenoid içeren besinleri yeme karıştırmamalı mıyız? Karıştıracaksan ne oranda karıştırmalıyız ?
Teşekkür Edenler: [T]96896,Koray Balcı[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 19:36
[QUOTE=ilhannnn01]
Teşekkürler Koray bey yazdıklarınız benim için bilgilendirici ve pekiştirici oldu. Ben hangi maddeyi hangi oranda vermem gerektiğini deneme yanılma yoluyla bulmaya çalıştım, zerdeçal ı yeme çok az miktarda karıştırıp balığın hareketlerini ve rengini gözlemledim, zararlı olmayacağını düşündüm nitekim balığın genel sağlığında bir bozulma olmadı. Zaten istediğim etkiyi göremeyince de bıraktım ve burdan da gözlemlerimi paylaştım.
İlk mesajınızda bu bilgileri paylaşmadığınız için, dalga geçen bir üslupla yazmış olmanıza rağmen ben bu konuda bildiklerimi anlatmaya çalıştım, sizin de yazmanıza vesile oldu iyi olmuş.
Peki bu durumda bu karotenoid içeren besinleri yeme karıştırmamalı mıyız? Karıştıracaksan ne oranda karıştırmalıyız ? [/QUOTE]
Üslubum için kusura bakmayın İlhan Bey. Sürç'ü Lisan ettiysem affola. Diğer meseleye dönecek olursak da, bilnen ve yemlere karıştırılan maddelerin aslında hepsinin gözlemsel tecrübelerle sabit olduktan sonra daha sık kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Uzakdoğu'daki arkadaşlarımız sağolsunlar bırakın karotenoidleri önlerine gelen her balığı birbiri ile çaprazlayarak hibritler oluşturmalarından mütevellit, bahsi geçen katkılar kimi zaman kafa (kok) için kimi zaman renk kimi zaman da aşırı gelişim isteği ile kullanılmakta. Bunun ne bir tarifi, ne de bir dozajı yok malesef. Sizin gibi deneyerek, belki de yurtdışı forumlarda denemişleri okuyarak elde edebileceğimiz tecrübeler hepsi. Araştırarak bilimsel niteliğe sahip birçok bilgiye erişebilsek de deneysiz bilim hiçlikten ibarettir ne yazık ki. Benim o yazıda söylemek istediğim şey, ekleyelim, çıkaralım bir şeyleri yemlerimize ama bu ekleme ve çıkarmaların kimi zaman geri dönüşü olmayacak sonuçlara yol açabileceğini unutmadan ve bunu göze alabiliyorsak yapalım. Misal siz tecrübenizde yazmışsınız, "balıkta kırmızı renkten eser kalmadı, balığı eski haline getirmeye çalışıyorum." Eminim siz de bunu denerken diğer birçok kişi gibi sarı renk artarken kırmızının yok olacağını düşünmemiştiniz ama bunu deneyerek öğrendiniz. Fikri olarak bu sonuca varmak imkansız olmasa da görmeden vardığımız sonucun da bir manası yok. Veya bir başka örnek, kimi zaman FH'larda görülen "Fader Transformation (Fader Dönüşümü)". Bazen akvaryumdaki bir şeyleri değiştirince bazen de kendiliğinden oluşan ve balığın tüm çiçeklerinin silinip fader formlu bir FH ile sonuçlanan bir süreç. Belki burada bir katkı yok ama geri dönüşü de yok. Artık o aşamadan sonra fader bir balıkla başbaşa kalmak durumundasınız. Yapacak bir şey de yok. Lafı uzattım yine [:$] sözün özü, keşke ben de bütün katkıların hangi balığı ne miktarda ne kadar etkilyeceğini bilebilecek bilgi düzeyinde olsam diyorum ama malesef değilim. Şahsım adına bir şey deneyeceksem ve bu körlemesine olacaksa çok sevdiğim bir canlı için 100 kere düşünürüm en kötü ihtimali dahi. Bu sebepledir ki aklıma gelenlerin %90'ından vazgeçiyorum hocam [:)))]. en kısa yol bildiğin yoldur demişler... okikoya, grandsumoya devam ederken arada ufak çılgınlıklar yapmak lazım haklsınız ama abartmadan ve iyice araştırarak. [:)))]
Saygılar benden.
Teşekkürler Koray bey yazdıklarınız benim için bilgilendirici ve pekiştirici oldu. Ben hangi maddeyi hangi oranda vermem gerektiğini deneme yanılma yoluyla bulmaya çalıştım, zerdeçal ı yeme çok az miktarda karıştırıp balığın hareketlerini ve rengini gözlemledim, zararlı olmayacağını düşündüm nitekim balığın genel sağlığında bir bozulma olmadı. Zaten istediğim etkiyi göremeyince de bıraktım ve burdan da gözlemlerimi paylaştım.
İlk mesajınızda bu bilgileri paylaşmadığınız için, dalga geçen bir üslupla yazmış olmanıza rağmen ben bu konuda bildiklerimi anlatmaya çalıştım, sizin de yazmanıza vesile oldu iyi olmuş.
Peki bu durumda bu karotenoid içeren besinleri yeme karıştırmamalı mıyız? Karıştıracaksan ne oranda karıştırmalıyız ? [/QUOTE]
Üslubum için kusura bakmayın İlhan Bey. Sürç'ü Lisan ettiysem affola. Diğer meseleye dönecek olursak da, bilnen ve yemlere karıştırılan maddelerin aslında hepsinin gözlemsel tecrübelerle sabit olduktan sonra daha sık kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Uzakdoğu'daki arkadaşlarımız sağolsunlar bırakın karotenoidleri önlerine gelen her balığı birbiri ile çaprazlayarak hibritler oluşturmalarından mütevellit, bahsi geçen katkılar kimi zaman kafa (kok) için kimi zaman renk kimi zaman da aşırı gelişim isteği ile kullanılmakta. Bunun ne bir tarifi, ne de bir dozajı yok malesef. Sizin gibi deneyerek, belki de yurtdışı forumlarda denemişleri okuyarak elde edebileceğimiz tecrübeler hepsi. Araştırarak bilimsel niteliğe sahip birçok bilgiye erişebilsek de deneysiz bilim hiçlikten ibarettir ne yazık ki. Benim o yazıda söylemek istediğim şey, ekleyelim, çıkaralım bir şeyleri yemlerimize ama bu ekleme ve çıkarmaların kimi zaman geri dönüşü olmayacak sonuçlara yol açabileceğini unutmadan ve bunu göze alabiliyorsak yapalım. Misal siz tecrübenizde yazmışsınız, "balıkta kırmızı renkten eser kalmadı, balığı eski haline getirmeye çalışıyorum." Eminim siz de bunu denerken diğer birçok kişi gibi sarı renk artarken kırmızının yok olacağını düşünmemiştiniz ama bunu deneyerek öğrendiniz. Fikri olarak bu sonuca varmak imkansız olmasa da görmeden vardığımız sonucun da bir manası yok. Veya bir başka örnek, kimi zaman FH'larda görülen "Fader Transformation (Fader Dönüşümü)". Bazen akvaryumdaki bir şeyleri değiştirince bazen de kendiliğinden oluşan ve balığın tüm çiçeklerinin silinip fader formlu bir FH ile sonuçlanan bir süreç. Belki burada bir katkı yok ama geri dönüşü de yok. Artık o aşamadan sonra fader bir balıkla başbaşa kalmak durumundasınız. Yapacak bir şey de yok. Lafı uzattım yine [:$] sözün özü, keşke ben de bütün katkıların hangi balığı ne miktarda ne kadar etkilyeceğini bilebilecek bilgi düzeyinde olsam diyorum ama malesef değilim. Şahsım adına bir şey deneyeceksem ve bu körlemesine olacaksa çok sevdiğim bir canlı için 100 kere düşünürüm en kötü ihtimali dahi. Bu sebepledir ki aklıma gelenlerin %90'ından vazgeçiyorum hocam [:)))]. en kısa yol bildiğin yoldur demişler... okikoya, grandsumoya devam ederken arada ufak çılgınlıklar yapmak lazım haklsınız ama abartmadan ve iyice araştırarak. [:)))]
Saygılar benden.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2017 21:37
[QUOTE=Koray Balcı]
Üslubum için kusura bakmayın İlhan Bey. Sürç'ü Lisan ettiysem affola. Diğer meseleye dönecek olursak da, bilnen ve yemlere karıştırılan maddelerin aslında hepsinin gözlemsel tecrübelerle sabit olduktan sonra daha sık kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Uzakdoğu'daki arkadaşlarımız sağolsunlar bırakın karotenoidleri önlerine gelen her balığı birbiri ile çaprazlayarak hibritler oluşturmalarından mütevellit, bahsi geçen katkılar kimi zaman kafa (kok) için kimi zaman renk kimi zaman da aşırı gelişim isteği ile kullanılmakta. Bunun ne bir tarifi, ne de bir dozajı yok malesef. Sizin gibi deneyerek, belki de yurtdışı forumlarda denemişleri okuyarak elde edebileceğimiz tecrübeler hepsi. Araştırarak bilimsel niteliğe sahip birçok bilgiye erişebilsek de deneysiz bilim hiçlikten ibarettir ne yazık ki. Benim o yazıda söylemek istediğim şey, ekleyelim, çıkaralım bir şeyleri yemlerimize ama bu ekleme ve çıkarmaların kimi zaman geri dönüşü olmayacak sonuçlara yol açabileceğini unutmadan ve bunu göze alabiliyorsak yapalım. Misal siz tecrübenizde yazmışsınız, "balıkta kırmızı renkten eser kalmadı, balığı eski haline getirmeye çalışıyorum." Eminim siz de bunu denerken diğer birçok kişi gibi sarı renk artarken kırmızının yok olacağını düşünmemiştiniz ama bunu deneyerek öğrendiniz. Fikri olarak bu sonuca varmak imkansız olmasa da görmeden vardığımız sonucun da bir manası yok. Veya bir başka örnek, kimi zaman FH'larda görülen "Fader Transformation (Fader Dönüşümü)". Bazen akvaryumdaki bir şeyleri değiştirince bazen de kendiliğinden oluşan ve balığın tüm çiçeklerinin silinip fader formlu bir FH ile sonuçlanan bir süreç. Belki burada bir katkı yok ama geri dönüşü de yok. Artık o aşamadan sonra fader bir balıkla başbaşa kalmak durumundasınız. Yapacak bir şey de yok. Lafı uzattım yine [:$] sözün özü, keşke ben de bütün katkıların hangi balığı ne miktarda ne kadar etkilyeceğini bilebilecek bilgi düzeyinde olsam diyorum ama malesef değilim. Şahsım adına bir şey deneyeceksem ve bu körlemesine olacaksa çok sevdiğim bir canlı için 100 kere düşünürüm en kötü ihtimali dahi. Bu sebepledir ki aklıma gelenlerin %90'ından vazgeçiyorum hocam [:)))]. en kısa yol bildiğin yoldur demişler... okikoya, grandsumoya devam ederken arada ufak çılgınlıklar yapmak lazım haklsınız ama abartmadan ve iyice araştırarak. [:)))]
Saygılar benden.[/QUOTE]
[:)]
Zerdeçal konusunu yabancı bir forumda görmüştüm, oradaki arkadaş yemlerine karıştırdığını yazmış ama miktar belirtmemişti. Bu arada kalıcı renk kaybı olmadı balığın rengi sonradan düzeldi onu da belirteyim [:)]
Kendim birşeyler yapmayı uğraşmayı seviyorum, internette birçok yerde yem konusunda tarifler var ama fh beni bu konuda pes ettirmişti, okiko ya da grand sumo dışında help ürünleri de dahil ne kullanırsam kullanayım yaramıyordu.
Hangi yemin hangi maddenin yarayacağı balıktan balığa da farklılık gösteriyor, dediğiniz gibi hibrit balıklar oldukları için aynı batında doğan yavrular arasında bile çok büyük farklılıklar olabiliyor ve yem konusunda da sabit bir reçete olmuyor.
Üslubum için kusura bakmayın İlhan Bey. Sürç'ü Lisan ettiysem affola. Diğer meseleye dönecek olursak da, bilnen ve yemlere karıştırılan maddelerin aslında hepsinin gözlemsel tecrübelerle sabit olduktan sonra daha sık kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Uzakdoğu'daki arkadaşlarımız sağolsunlar bırakın karotenoidleri önlerine gelen her balığı birbiri ile çaprazlayarak hibritler oluşturmalarından mütevellit, bahsi geçen katkılar kimi zaman kafa (kok) için kimi zaman renk kimi zaman da aşırı gelişim isteği ile kullanılmakta. Bunun ne bir tarifi, ne de bir dozajı yok malesef. Sizin gibi deneyerek, belki de yurtdışı forumlarda denemişleri okuyarak elde edebileceğimiz tecrübeler hepsi. Araştırarak bilimsel niteliğe sahip birçok bilgiye erişebilsek de deneysiz bilim hiçlikten ibarettir ne yazık ki. Benim o yazıda söylemek istediğim şey, ekleyelim, çıkaralım bir şeyleri yemlerimize ama bu ekleme ve çıkarmaların kimi zaman geri dönüşü olmayacak sonuçlara yol açabileceğini unutmadan ve bunu göze alabiliyorsak yapalım. Misal siz tecrübenizde yazmışsınız, "balıkta kırmızı renkten eser kalmadı, balığı eski haline getirmeye çalışıyorum." Eminim siz de bunu denerken diğer birçok kişi gibi sarı renk artarken kırmızının yok olacağını düşünmemiştiniz ama bunu deneyerek öğrendiniz. Fikri olarak bu sonuca varmak imkansız olmasa da görmeden vardığımız sonucun da bir manası yok. Veya bir başka örnek, kimi zaman FH'larda görülen "Fader Transformation (Fader Dönüşümü)". Bazen akvaryumdaki bir şeyleri değiştirince bazen de kendiliğinden oluşan ve balığın tüm çiçeklerinin silinip fader formlu bir FH ile sonuçlanan bir süreç. Belki burada bir katkı yok ama geri dönüşü de yok. Artık o aşamadan sonra fader bir balıkla başbaşa kalmak durumundasınız. Yapacak bir şey de yok. Lafı uzattım yine [:$] sözün özü, keşke ben de bütün katkıların hangi balığı ne miktarda ne kadar etkilyeceğini bilebilecek bilgi düzeyinde olsam diyorum ama malesef değilim. Şahsım adına bir şey deneyeceksem ve bu körlemesine olacaksa çok sevdiğim bir canlı için 100 kere düşünürüm en kötü ihtimali dahi. Bu sebepledir ki aklıma gelenlerin %90'ından vazgeçiyorum hocam [:)))]. en kısa yol bildiğin yoldur demişler... okikoya, grandsumoya devam ederken arada ufak çılgınlıklar yapmak lazım haklsınız ama abartmadan ve iyice araştırarak. [:)))]
Saygılar benden.[/QUOTE]
[:)]
Zerdeçal konusunu yabancı bir forumda görmüştüm, oradaki arkadaş yemlerine karıştırdığını yazmış ama miktar belirtmemişti. Bu arada kalıcı renk kaybı olmadı balığın rengi sonradan düzeldi onu da belirteyim [:)]
Kendim birşeyler yapmayı uğraşmayı seviyorum, internette birçok yerde yem konusunda tarifler var ama fh beni bu konuda pes ettirmişti, okiko ya da grand sumo dışında help ürünleri de dahil ne kullanırsam kullanayım yaramıyordu.
Hangi yemin hangi maddenin yarayacağı balıktan balığa da farklılık gösteriyor, dediğiniz gibi hibrit balıklar oldukları için aynı batında doğan yavrular arasında bile çok büyük farklılıklar olabiliyor ve yem konusunda da sabit bir reçete olmuyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Aralık 2017 11:15
Zerdeçalı sarı prenses veya redcek gibi balıklarda deneyen varmı acaba. Örneğin zerdeçalı Bir miktar suda karıştırıp süzdükten sonra yeme emdirerek versek nasıl bir sonuç olur. Bu tür balıkların sarı renklerinde bir parlaklık veya canlılık olur mu
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Aralık 2017 11:25
[QUOTE=kenani]Zerdeçalı sarı prenses veya redcek gibi balıklarda deneyen varmı acaba. Örneğin zerdeçalı Bir miktar suda karıştırıp süzdükten sonra yeme emdirerek versek nasıl bir sonuç olur. Bu tür balıkların sarı renklerinde bir parlaklık veya canlılık olur mu[/QUOTE]
Ya da bir Midas da denesek? Astronot'un Sarı Tonunu da arttırır mı mesela? Bende merak ettim şimdi[:D]
Ya da bir Midas da denesek? Astronot'un Sarı Tonunu da arttırır mı mesela? Bende merak ettim şimdi[:D]
+1: [T]71549,kenani[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Aralık 2017 13:43
[QUOTE=Ches]
Ya da bir Midas da denesek? Astronot'un Sarı Tonunu da arttırır mı mesela? Bende merak ettim şimdi[:D][/QUOTE]
Midasta olabilir, astronotun renk değişimi çok uzun bir süreç, var olan sarı rengini belirginleştireceğini düşünüyorum ama onun dışında çok etkili olacağını sanmıyorum. Ben aylardır tiger oscar ıma elimde kalan fh yemlerini veriyorum, başlangıçta hiç sarı ya da turuncusu yoktu şu an çok az turuncu noktalar çıktı, belki de yemin etkisi olmadı bilemiyorum.
Beğenenler: [T]192491,Ches[/T]
Teşekkür Edenler: [T]192491,Ches[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir