hamile olmayan lepistesler
Toplam yarım tonluk 3 akvaryumda sadece canlıdoğuran bakıyor ve yetiştiriyorum. Akvaryumlara harcadığım parayı görenler deli olduğumu düşünüyorlar; çünkü artık insanların çoğu canlılara canlı olmalarından dolayı değil, kaça satın alınabildiğine göre değer biçiyorlar.
Akvaryum sezonu tekrar açılıyor. Çoğu akvaryum hobisi sahibi, eninde sonunda birgün mutlaka tekrar canlıdoğuran bakmaya başlar. Çünkü çoğu hobiye canlıdoğuranlarla başlamıştır ve bu hayvanlar örneğin astronotlar gibi büyük kişilik sahibi filan olmasalarda, bakması keyiflidir.
Açıkçası, son günlerde ciddi ciddi sadece lepistes yetiştirmeyi düşünüyorum. Zaman içinde özellikle Platilerde gözalıcı melezler elde etmeyi başarmıştım; ancak Lepisteslerde sıkıntım vardı. Yavrular, 1.5-2 aylık gelişmelerini kusursuz tamamlıyor, ancak özellikle dişiler deri enfeksiyonları yüzünden ölüyorlardı. Başlarda bunun nedeninin dış parazit olduğunu düşündüm, sonra da fena halde yanıldığımı anladım. Doğrusunu isterseniz, düşündüğünüzden çok daha az balık parazitler yüzünden ölüyor. Hatta, beyaz benek gibi çok korkulan parazitler bile, zayıf türler arasında bile öldürücü değiller. Balık ölümlerinin en büyük nedeni insan müdahalesi ve ilaçlar!
Elimde 60 litrelik bir akvaryum var ve neredeyse santimetrekareye 10 balık düşüyor! Bunu yavru akvaryumu olarak kullansamda, aralarında çok sayıda 1, hatta 1.5 aylık yavrular var. Şimdiye kadar bu akvaryumda hiç hastalık sorunuyla karşılaşmadım. Bahsettiğim akvaryumun en büyük lüksü Eheim 2222 dış filtre. İçindeki Orijinal malzeme yerine, üst sepeti bolca süngerle doldurdum. Su değişimi yaptığımda çıkan suyun rengine bazen inanamıyorum. Kovanın dibini görmek neredeyse imkansız.
Buna rağmen, balıklar son derece sağlıklılar.
Sorun şu ki, kendi akvaryumunuzda doğuran balıklar son derece sağlam olmasına rağmen, akvaryumcudan aldığınız balıkların yarısını yaşatabilirseniz şanslısınız; özellikle de canlıdoğuranlarda. Lepisteslerde ise üçte biri makul bir yüzde olarak kabul edebilirsiniz.
Bir süredir, lepistes çiftini 100-400 dolar arası rakamlara satan ABD’li bir hobici ile maillaşıyorum. Kendisinden balık almak istediğimi, ancak uçak yolculuğu fikrinin hoşuma gitmediğini söyledim. Gönderdiği balıkların ne kadar özenle hazırlandığını anlattıktan sonra bana hak verdiğini söyledi.
Bahsettiğim balıklar, 12 litre su içinde 2 tane geliyorlar.
Şimdi birde uzakdoğudan gelen lepistesleri düşünün.
12 litreye 20 balık koyuyorlarsa iyi şartlarda ithal edildiklerini söyleyebiliriz! Hayvanları uyuşturmak için suya akıl almaz kimyasallar koyuluyor. Kutuyu açtığınızda zaten balıkların yarısı ölmüş oluyor. Akvaryumcunun akvaryuma koyduğu balıkların ise yarısı mutlaka bir hafta içinde ölüyor. Kalanı da sağlıksız olarak oldukça kısalan hayatlarına bir şekilde devam ediyorlar.
O kalan balıklarda zaten hormonla büyüyen balıklar. Hormon kullanımının temelde iki nedeni var ve özellikle Lepistes gibi, erkeklerinin çok gösterişli olduğu türlerde daha da yaygın: Birincisi, hormon yavruların çabuk gelişip daha renkli olmalarını sağlıyor. Ama belki de hormon kullanımının asıl yaygınlaşma nedeni ikincisi: Fazla hormon kullanıldığında, yavruların çoğu erkek oluyor!
Kendi yavrularıma bakınca, dişi sayısının erkek sayısından çok daha fazla olduğunu görüyorum. Neredeyse üç dişiye karşılık 1 erkek. Doğrusu, bu şimdilik istediğimde bir durum; çünkü dişileri ayrı bir akvaryumda büyütüp damızlık olarak hazırlıyorum. Ama ticari olarak baktığınızda, erkek balıklar daha karlı. Üstelik, az bulunan türlerde üreticilerin çoğu dişi balıkları satmıyorlar! Bugün özellikle Almanya’dan, Çekoslovakya’dan ithal edilen bazı nadide Chiclid türlerinde dişi balık bulmanız olanaksızdır. Gelen fiyat listelerinde “only males” yazar.
Uzun girişten sonra, lepistes üretimine geçeyim: bazı egzotik lepistes türlerinden yavru almayı başardım ve yavrular son derece sağlıklı şekilde büyüyorlar. Bu yavrulardan da yavru almayı başardığımda, lepistes satışına başlamayı düşünüyorum. Şu an Türkiye’de kısıtlı da olsa 50-100 dolara “yarı egzotik” türler bulmanız mümkün. Hedefim aynı türleri 10-20 dolar arası rakamlara satmak. Türkiye’de lepistes fiyatlarının yükselmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu hayvanlara ideal koşulları sağlayarak üretmek mümkün değil. Böyle olunca da hem hayvanların yaşam kalitesi düşüyor ve dayanıksız oluyorlar, hem de aradığımız türleri bulamıyoruz.
Uzun araştırmalar ve denemeler sonucunda, lepisteslerin aslında Türkiye şartları için çok uygun olduğuna karar verdim. Nedenlerini şöyle açıklayabilirim:
-Bir çift lepistes için ideal akvaryum büyüklüğü 40-50 litre. Özellikle erkekler ve yavrular büyük akvaryumları sevmiyorlar. Çiftleşme ve yemlenme ihtiyaçları gözönüne alındığında, büyük akvaryumlar balığın çok fazla yüzmesine, dolayısıyla yorulmasına neden oluyor.
-Lepistesler için ideal sıcaklık 18-20 derece. 24 derece ise üreme için ideal sıcaklık; ancak lepistes erkekleri öylesine israrcı ki -sağlıklı olanlar!- bunun çok da önemi yok.
-25 dereceye kadar olan sıcaklıkları çok iyi tolere ediyorlar. 25 dereceden sonra ise balık kendini rahatsız hissediyor ve hastalıklara açık hale geliyor. Daha iri olmalarına rağmen, dişiler erkeklerden daha hassaslar; özellikle de doğum sonrasında.
Bu üç maddeyi birleştirirsek, lepisteslerin bakımı ucuz balıklar olduğunu görüyoruz. Örneğin 100 litrelik bir akvaryumda 7-8 çift rahatlıkla barınabilir. Böyle bir akvaryumun ısıtma ve filtrasyondan dolayı elektrik tüketimi çok az olacaktır. 5 Wattlık bir dış filtre (mesela Eheim Ecco 2232,2234 ya da Eheim Pro 2222 veya 2224; hala bulabilirseniz Eheim 2211 Classic) ve 100 wattlık bir ısıtıcı fazlasıyla yeterli olacaktır.
Çoğu kişinin aksine, canlı yemi kesinlikle tavsiye etmeyeceğim! Herhangi bir akvaryumcudan alacağınız su piresi içinde sayısız mikrop ya da bakteri olabilir. Canlı yem olarak sadece artemia kullanıyorum; ama mecbur değilsiniz. Yüksek protein oranlı kuru yemler dışında haşlanmış ıspanak balıklarınızın her türlü amino asit ve mineral ihtiyacını karşılayacaktır. Sanılanın aksine, canlıdoğuranlar için proteinin fazlası iyi değildir. Akvaryumunuzun bir miktar yosunlanmasına izin vermelisiniz. Kesinlikle Tubifex ile balıkları beslemeye kalkışmayın! Hatta, kurutulmuş ve sterilize edilmiş Tubifexden dahi uzak durun. Su piresinin üremeyi tetiklediği doğrudur. Ben arasıra Tetra’nın paketlenmiş ve sterilize edilmiş su piresini (Fresh Delica) kullanıyorum. Su değişiminin ve suyun bu sırada bir miktar serinlemesinin özellikle Velifera’ların çiftleşme istediğini tetiklediği doğrudur ama Lepistesler üzerinde bir etkisi yoktur.
Egzotik lepistes üretmek isteyen arkadaşlara da bir uyarı: bu balıkların çoğuna kısırlaşsınlar diye yüksek oranda acriflavine veriliyor. Acriflavine, hem suda parazit oluşmasını önlüyor hem de buna karşılık balıkların bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bazı forumlarda sıkça rastladığımız “balıklarım neden doğurmuyor” sorusunun cevabı da bu detayda gizli. Balık alacaksanız, kesinlikle bilinçli diğer amatörleri tercih etmenizde fayda var. Zira amatörlerin çoğu düzenli olarak ilaç kullanmıyor, balıkları çok daha iyi su koşullarında, çok daha kaliteli yemlerle büyüyor. Üstelik ellerindeki balıklar genelde 2.kuşaktan bile eski oldukları için, ülkemizin su şartlarına uyum sağlamış oluyorlar. Prensip olarak, suyu yeşile ya da maviye kaçan bir akvaryumdan balık alıp kendi akvaryumuma koymuyorum; bunu sizde kural olarak benimserseniz balık kaybı yaşamaz ve bol bol yavru alırsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir