Havaların Isınmasına Bağlı Sorunlar

Herkese iyi haftalar diliyorum. Konuyu özellikle buraya açtım ki, yeni başlayan üyelerimiz daha sağlıklı bir şekilde faydalansınlar diye. Tamamını okumanızda fayda var. Öncelikle;

Haziran ayının gelmesi ile ısıtıcılar akvaryumlardan çıkartılıyor. Bilgisi olmayan arkadaşlar için en üste bu bilgiyi eklemeyi tercih ettim. Zaten artan sıcaklıkta bir de ısıtıcı derdi ile uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz, kaldı ki diatom sorunu bitmeyenler bilirler, ısıtıcıyı o akvaryumdan çıkartıp temizlemek kadar zor gelen başka bir şey daha yoktur. [:)]

Yaz ayının gelmesi ile artan sıcaklık bir çok problemi de beraberinde getiriyor,
1-Bölgesine uygun olmayan sıcaklığa maruz kalan canlılarda toplu ölümler meydana gelebiliyor.
2-Litreye bağlı olarak balık sayısı fazla olan akvaryumlarda önce su değerinde bozulma, sonra balık kayıpları yaşanabiliyor.
3-Özellikle kapalı kutu ve serin ortamda saklanmayan yemler kış aylarına göre daha çabuk bozuluyor. Bu da tabii ki balıklarda sıkıntılar meydana getirebiliyor.
4-Yine ısıya bağlı olarak akvaryumda kötü kokular meydana gelebiliyor. Bu sorunu çözmek için bilinçsizce ilaç kullanımı da balıkları olumsuz etkileyebiliyor. Her katkı maddesi eklemeden önce iyice araştırmalı, özellikle bu tür katkıların vatozlar, karidesler üzerinde olumsuz etkisi olduğunu unutmamalıyız.
5-Akvaryum direkt gün ışığı alan bir yerde ise, bu yosun sorununa, yosun sorunu da koku sorununa dönüşüyor. Ayrıca yeşil su problemi gibi uğraştırıcı sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bu sebepten, direkt gün ışığı alan akvaryumun mümkünse yerini değiştirmekte fayda var.


Artan sıcaklıklar ile akvaryumda toplu kayıplar yaşanabiliyor. Kışın mutlu mesut baktığımız, hiç bir sağlık sorunu olmayan balıklarımızı tek tek ya da toplu şekilde kaybediyoruz. Bunun önüne geçmek için akvaryumunuzda mutlaka derece bulundurmalısınız. Hatta ben garanti olsun diye 2 farklı marka derece kullanıyorum. Suyu sık sık kontrol ediyorum. Sıcaklığı düşürmek için akvaryuma soğuk su, buz takviyesi yapıldığını sık sık okuyorum. Bu durumu genele vurduğumuzda aslında çokta fayda etmeyeceğini deneyerek tecrübe etmişsinizdir. Özellikle 100 litreden büyük hacimlerde soğuk su ve buz gibi takviyeler çok kısa süreli ve düşük derecelerde etkili olmaktadır. Ayrıca ani su değişimleri yaşayan balıklarınız strese girebilir, bu durum beyaz benek gibi hastalıkları tetikleyebilir.

[K]Nasıl soğuturuz peki? [/K]
Akvaryum için soğutucular bütçemizi biraz geçebilir. O sebeple daha maliyetsiz alternatiflere yönelmek şart. Bunu nasıl yapıyoruz? En basitinden akvaryum su yüzeyini havalandırarak yapıyoruz. Klasik bilgisayar fanlarını kullanabilirsiniz. Elektrikten pek anlamam ama zor bir kurulumu yok. Ama benim gibi de yaparak, masaüstü için tasarlanmış mini fanlardan alabilirsiniz. Genelde uçları USB girişli olur, şarj aleti uçlarını kullanarak rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bu hiç olamazsa 3-4 derece fark ettirebilir. Tabii bunu uygun bir yere yerleştirmeniz gerekiyor. Daha profesyonel bir iş olsun, elimden her iş gelir diyorsanız da DIY kısmında akvaryum kapaklarına monte edilen fanları incelemenizde fayda var.

Buhar camı konusu var bir de. Benim gibi atlama özelliği sahibi balıklara sahipseniz, yaz ve kış ayı fark etmeksizin buhar camı kullanmak zorundasınızdır. Bu yüzden buharlaşan suyu ekleyerek azot döngüsünü devam ettirme gibi bir şansımız yok. Burada yapmamız gereken, kış aylarına nazaran daha sık su değişimidir. Mesela haftada tek seferde %40 su değiştireceğimiz yerde, haftada 2 sefer %30 %30 yani toplamda %60 su değiştirmemiz fayda sağlayabilir. Bu miktarı siz daha iyi bilirsiniz, her akvaryumun hacmi farklı, su değişme oranları farklı.

Midye, salyangoz konusu var tabi. Bu canlılar normalde daha ılıman, özellikle midyeler dere yataklarında soğuk su içerisinde bulunurlar. Öldükleri zaman ise ortama epey kötü bir koku yayarlar. Bu durumda midyeler ve salyangozları sık sık kontrol etmeliyiz. Ölü olduğunu düşündüğümüz canlıları hemen çıkartmalı ve bir miktar su değişimi yapmalıyız. Bu duruma erken müdahale etmezsek, suyunuz bulanabilir, ciddi bir koku artışı olabilir. Tavsiyem, bu canlıları kesinlikle eliniz ile tutmayınız. Hem elinize iğrenç bir koku, hem de mikrop kapma ihtimaliniz olacaktır. Kepçe ile alıp hemen çöpe atıyoruz ve kullandığımız kepçeyi sıcak su hatta mümkünse tuzlu suda biraz bekletiyoruz.


Bir de elimizde olmayan sebepler var. Yaz geldi kazı çalışmaları arttı. Elektrik kesintileri meydana gelebilmekte. Herkese tavsiyem, pilli bir hava motoru elinizin altında olsun. Bu gibi durumlarda pilli hava motorunu devreye sokarak balıklar için gerekli oksijeni sağlarız. Kişisel tavsiyem, hava motorunu yaz aylarında çalıştırmanız. Akşamları ses sorunu yüzünden sıkıntı yaratabilir. Bu sebeple bendeki hava motorunu sabah işe giderken açıyorum, akşam uyuyacağım zaman kapatıyorum.

Tüm bu yazdıklarım ile birlikte, bir kez daha şunu belirtmeliyim ki; beslediğiniz canlıların sayısı, akvaryumunuz ile doğru orantılı olmalı. Eğer 100 litrelik bir tankta 20 tane yunus beslerseniz o yaşam alanında her türlü problem ortaya çıkacaktır. Az ama öz olsun, sağlıklı olsun bizim olsun.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, sizlerin ve üstatların da katkıları ile yazıya yeni bilgiler ekleyebilirim/düzeltme yapabilirim. Aklıma geldikçe de konuyu güncel tutmaya çalışacağım.

Selamlar Murathan kardeşim ellerine emeklerine sağlık gayet güzel ve yararlı bir paylaşım olmuş [:iyi:] Bu saydığın şıklardaki sebeplerden İstanbul sıcağında sende etkilendinmi hiç ? Balık türü ve akvaryum şartlarından dolayı ? Olası akvaryum sıcaklığının mevsim şartlarından dolayı artmasından en çok etkilenebilecek balık türünün hangisi olduğunu düşünüyorsun ?

Aslında soğutma sistemleri için girişimci bir arkadaşımız dıy bir çalışma yapabilir.Yani illaki bir şeyler çıkacaktır ortaya deneme yanılma ile.Bir kafa motoru bir kaç metre bakır boru büyük boy buz kabı ile belki bir çözüm geliştirilebilir.

Akvaryum içerisinde bir dalgalanma sürkilasyon yaratan tüm ekipmanlar zaten bir soğutma görevi azda olsa yapıyordur.
Her türlü böyle çalışmalar yapılır ama şekil ve ebat olarak akvaryumların boyut ve şekillerine uydurulabilirliği ve işlevselliği en önemli faktör olacaktır diye düşünüyorum.

Erhan ağabey sen haklısın çok ince ayarlar lazım.Böyle bir çalışma bulamadım ama benzer deneyseller var youtube da daha çok ortam kliması yapmaya çalışmışlar .Eğer yapılırsa dediğimiz uygulama bakır borular salınım yapabilir dışı uygun bir materyal ile kaplanmalı ve otomatik açma kapama yapıcak bir termostat şart yani yukarıda yazdıklarıma aldanıp kimse bilinçsiz bir şekilde hareket etmemeli.

[URL]https://www.youtube.com/watch?v=0kAiDXPRaw0[/URL]

[URL]https://www.youtube.com/watch?v=_h8SeC_iUJc[/URL][EDIT]CeCHeN53,2017-07-03 22:28:14[/EDIT]

Yok hayır Hamza kardeşim dediklerin gayet mantıklı ısıtmada kullanılan kombiden bu şekilde bakır boruların esler verilerek mesafesi uzatılarak üretim havuzlarında tabana doğru indirilerek ve çıkarılarak zikzak şeklinde ısıtmada kullanıldığını gördüm. Ama gerçekten bakır boruların ne gibi bir etkisi olduğunu sormadım oan için unuttum sadece daha sonrasında düşümdüğümde üretim haneler ve üretim havuzlarındaki balık yoğunluğundan yükünden dolayı sık sık dinlenmiş suyla su değişimleri olduğundan olası bakır borulardaki oksitlenme veya salınım tolore ediliyor heralde diye kendi kafamca yorumladım bende [:?]

Ağabey şimdi ilk video daki kişinin kullandığı materyal varya plastik boru belki onunla bir kılıf gibi kaplanabilir ve arka camda gezdirelebilir.Ancak işte otomatik termostat şart yani beni aşan bir durum elimde yatkın değildir zaten :)Fikir bendeki sadece :)