Heiko Bleher Türkiye'de ( Seminer )


bitkici1Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/02/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 956
bitkici1Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2009 13:29
Seminerlerin biz hobicilere verdiği en değerli bilgi biotop oldu. Bana göre bundan sonra Türkiye'de hobi tarihi ikiye ayrılacak Bleher'den önce, Bleher'den sonra. Nedenine gelince sadece biotop ile ilgili verdiği seminer çok ama çok değerliydi. Bu konuda benim anladığım en önemli bilgi, bitkili akvaryum, canlı doğuran akvaryumu, cichled akvaryumu vs...  yoktur, biotop akvaryumu ve yanlış akvaryumlar vardır. Bu yanlış akvaryumlar derken kimse yanlış anlamasın, hatalı değil. Birde biotop akvaryumu yapmaya çalışanların yaptığı hatayı anlattı, bu da çok önemliydi. Amazon biotobu ve buna benzer habitat bölgelerinin biotabu olamayacağından bahsetti ve bunun önemini belirtti. Buda genel olarak balıkların kendilerini doğal ortamlarında hissetmeyecekleri. Diğer konular, özellikle cichled konusu kimsenin beklediği gibi geçmedi. Ancak şimdi düşünüyorumda diğer konular zaten bizim bir şekilde ulaşabileceğimiz bilgileri içeren konulardı. Bence Üstad bizim neye ihtiyacımızın olduğunu çok iyi biliyordu ve bunu verdi. Tabi bunu yaparken de biraz kendi reklamını yaptı, yani kitaplarını kastedmedim,kendisinin ve ailesinin katkıları çok fazla ön plana çıkardı.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MiSoSiKiaNÇevrim Dışı

Yönetici
Kayıt: 12/08/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 4575
MiSoSiKiaNÇevrim Dışı
Yönetici
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2009 17:14
Bende pazar günkü ilk iki bölüme katıldım ve işlerim dolayısıyla erken ayrılmak zorunda kaldım. İlk bölüm yani biyotoplar gerçekten verimli geçti bana göre. Hataların farkına varılmasını sağladı diyebilirim. Ama en çok dikkatimi çeken konu üstadın üstüne basa basa balıkları akvaryumda üretilenler ve doğadan yakalananlar olarak ayırması oldu. Biz hobicilerin gözünde her canlının değeri aynıdır. Hatta doğanın ekolojik dengesinin bozulmaması adına doğadan yakalanan balıkların (F0) akvaryumda beslemektense türünün özelliklerini taşıyan türlerinin güzel örnekleri balıkları beslememiz gerektiğine inanırken böylesine bilgili bir üstadın böyle bir ayrım yapmasını yadırgadım açıkçası. Şahsen ben F0 balık alacağıma aynı türün özelliklerini taşıyan akvaryumda üretilmiş bir balığı almayı tercih ederim. Bunun nedeni ise nasıl ki beslediğimiz balıklar bizim için önemliyse ve değerliyse bu türlerin saflığını ve devamlılığını sağlayabilmemiz için doğada bu balıkları korumamız gerektiğini düşünmemdir.
Şöylede bir örnek verebilirim. Pazar günü ikinci bölümde nesli tükenmiş bir balıktan bahsetti kendileri. Cüce bir mersin balığının peşinde olduğunu ve zamanında araştırmadığı ve bu türü yakalayamayarak besleyemediği için çok pişman olduğunu, zamanında giderek bu balığı elde etmiş ve besleyerek yavrulatabilmiş olsalardı belkide bu balığın neslinin tükenmeyeceğini söylediler. Peki birönceki bölümde akvaryumda üretilenler ve doğadan yakalananlar ayrımı yapan sayın Bleher bu balığı üretmiş ve yavru almış olsa idi bu yavrularıda akvaryumda üretilenler olarak sınıflandıracakmıydı? Açıkçası balıklardan akvaryumda üretilenler olarak bahsetmesi yada sınıflandırması benim için hayal kırıklığı oldu.
Saygılar,

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

f-a-t-i-hÇevrim Dışı

Kayıt: 16/10/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 429
f-a-t-i-hÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Nisan 2009 14:25
Arkadaşlar seminerle ilgili fotoğraflar yokmu? Yoksa benmi göremedim?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

coryÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/08/2006
İl: Burdur
Mesaj: 2044
coryÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Nisan 2009 17:39

Gerçekten üstadın ülkemizde böyle bir organizasyonda bulunması Türk Hobiciler ve akvaryum gelişmeleri açısından çok önemli.Umarım bu tür etkinlikler daha da artacaktır.Fırsat bulup bende üstadın tecrübelerinden faydalanmak isterdim.Yazılanlardan anladığım kadarıyla türlerin coğrafi bölgelerinden,doğal yaşam alanlarından bilgiler sunması beni oldukça etkiledi.Eminim ki hobinin temelini oluşturan doğal yaşam alanını taklit etme anlayışına etkinliğin bu yönü oldukça fayda sağlamıştır.

Bu tür etkinliklerin çoğalarak devam etmesi dileğiyle.
 
Sağlıklı Balıklar.
shark2009-04-22 17:52:32

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kadirhanÇevrim Dışı

Kayıt: 28/11/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 485
kadirhanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Nisan 2009 19:00
Şu 22 sayfayı okuduktan sonra "ah ben de orada olmalıydım" diye kafamı duvarlara vuruyorum. Ama ne çare ?!

Bir daha ne zaman böyle bir duayen göreceğiz ? Bir tarih verseniz de mutlu olsak biz gelemeyenler :/

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ARİFÇevrim Dışı

Kayıt: 15/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 122
ARİFÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 11:22

Ben cumartesi arkadaşım ile katıldım, doktora tezi transgenik balıklar olduğu için üstad ile tanışmamayı yeğledi ve salondaki tek bayan olmasıda oldukça rahatsız etti ve ilk arada amiyane tabirle sıvıştık. İlk bölüm olan biotop akvaryumlar oldukça bilgilendirici oldu, anlattığı herşey doğru veya müsbet bağlamında değil tabiki,  şöyleki;

İnsan ve bazı primat türleri dışında mantık yürütebilen canlı bulunmuyor, bir belgeselde yumurtalarını koruyan bir kazı deney konusu yapmışlardı, yuvadan düşen yumurtaları gagası ile topluyor toplamasına ancak bilardo topu koysalar onuda yumurtası sanıp topluyor hatta cismin yuvarlak olmasınada gerek yok sadece yüzeyinin pürüzsüz olması yeterli geliyor. İlk kişisel bilgisayarın zamanında q-basic programı kullanırdık, basit canlıların beyni aynı bu programdaki gibi çalışıyor fazladan bir fonksiyon  (teşbihteki program ile paralel komut satırı) eklemek fazla enerji sarfiyatı olduğundan kaz doğada hayatta kalma bağlamında rekabet edebilmek için sadece yuvadan düşen pürüzsüz cisimleri toplama konusunda başarılı, kare şeklinde bir plastiği bile ayırt edemiyor. Şimdi gelelim konumuz olan balıklara; balıklarında kazlardan pek bir farkı yok yalnızca geçirdiği evrime paralel olarak yaşam fonksiyonlarını sürdürme, hayatta kalma ve evriminden yola çıkarak en ideal olarak adlettiği şartlar müsait ise üreme üzerine kurulu basit bir döngüsü var, üstadın balık gibi düşünün sloganını bu yüzden çok komik buldum ve neden F0 olmalı diye de sorguluyorum? Biz insanlar bile son birkaç asırda yüksek binalar ve teknolojinin sağladığı araç gereçler ile tanıştık metropollerde bizim doğal ortamımız yani biotopumuz değil ama bir şekilde adapte olup yaşıyoruz, şimdi tutupta üstadın standartlarında biotop yapmak oldukça çelişkili çünkü biz kendimiz için bile habitat oluşturamıyor ve doğayı büyük bir hızla kirletiyoruz. Doğadan "bir kesit" evimiz olsun diye doğayı dahada tahrip etmek ise başlı başına bir çelişki zaten, küresel ısınma sayesinde doğadaki tüm canlıların habitatları yakın zamanda az veya çok bir revizyona uğrayacak bu noktada çıkardığım sonuç şu; üstadın F0 balıkları sevmesi yalnızca bir tercih, ben akvaryuma genleri ile oynanmadan adapte olmuş bir balığı tercih ederim buda benim tercihim, ama antat kalacağız nokta hangi balığı besliyor iseniz ona uygun su değerleri ve dekor yapmak gerekliliğidir. Organizasonu değerlendirdiğimde ise çeviriyi yapan arkadaş tüm iyi niyetiyle tamamen amatör olarak kendisine görev adletmiş ve elinden geldiğincede işini yapmış bu yüzden en azından keşke yazılı metinleri daha önceden çevirseydi ve akıcı bir biçimde sunum olsaydı daha iyi olurdu deme hakkına sahip değilim / değiliz, bunu diyebilmek için bende görev alabilirim, ben çevireyim vb. söylemleri üstadın gelişinden uzun süre önce yapılan duyuruda yapmak gerekiyordu bu bağlamda kendisine sadece teşekkür etme hakkına sahibiz. Üstadın kendi reklamını yapması ise oldukça doğal, bir şekilde kendi enstrümanlarından gelir elde etmeliki keşiflerine devam edebilsin bu yüzden makul ve masumane buluyorum ancak bu organizason bile o kadar polemik konusu olduki, cumartesi daha ilk dakikasında ilk konuşmayı yapan beyfendi (organizasonu yapan firmanın sahibi sanırım) Türkiyede maalesef bu tarz organizasyonlara katılım vs. ile ilgili toplumsal bir aşağılamada bulundu işte bu eleştirebileceğiz bir husus, oysaki sınırlı sayıda davetiye yolu ile gelen kişiler %80 - %85 arası doluluğa ulaştı ilk oturumda bu bile oldukça tatminkar diye düşünüyorum. Sonuç olarak son birkaç sayfadaki polemikler vs. ile gerek derneklerde gerekse bu tarz organizasyonlar aktif olmama konusunda bir kez daha önceki düşüncelerimle hemfikirim, nihayetinde siyaset yapmıyoruz tüm amaç, neden, sonuç akvaryumlar, bu bizim ortak paydamız olmalı en azından bu konuda balık gibi düşünelim.
ARİF2009-04-23 14:22:05

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 11:27
Arif Bey bahsettiğiniz durum türden türe oldukça değişiklik gösterebiliyor.Mesela devekuşlarında da 4-5 dişi aynı yuvaya yumurtluyor,erkek hangisini seçerse o dişi yumurtalara bakıyor ama hepsine değil.Dişi kendi yumurtalarını diğerlerinkinden ayırt edebiliyor.Eğer altına birkaç tane daha yumurta sığabiliyorsa diğer dişilerin yumurtalarının da bir kısmını bırakır.
 
Biliyorum esas konu bu değil ama böyle kestirip atmak aşırı genelleme oluyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 11:38
[QUOTE=unotim123]Arif Bey bahsettiğiniz durum türden türe oldukça değişiklik gösterebiliyor.Mesela devekuşlarında da 4-5 dişi aynı yuvaya yumurtluyor,erkek hangisini seçerse o dişi yumurtalara bakıyor ama hepsine değil.Dişi kendi yumurtalarını diğerlerinkinden ayırt edebiliyor.Eğer altına birkaç tane daha yumurta sığabiliyorsa diğer dişilerin yumurtalarının da bir kısmını bırakır.
 
Biliyorum esas konu bu değil ama böyle kestirip atmak aşırı genelleme oluyor.
[/QUOTE]
İlaveten, Bir Amerikan Cichlidi için diyebilirimki her batımda anaçlığı daha da kuvvetleniyor. İlk batımda yumurtalar mantar oluyorken, ilerleyen batımlarda bırakın tek mantarı, karma akvaryumlarda yavrusunu altına alıp gezdirebiliyor. Eğer iş sadece kodlanmış genetikten ötürü olsa idi, ilk batımda da ilerleyen batımlardaki gibi sonuç alınırdı. Üstelik kedigillerdeki gibi anaçlığı kendisine öğreten herhangi bir birey olmadan bunu öğreniyor ve yapabiliyor olmasını nasıl izah edeceksiniz?
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bitkici1Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/02/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 956
bitkici1Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 11:46

Ben cumartesi istanbul üniversitesinde Yard.doç olan arkadaşım Aygül ile katıldım, doktora tezi transgenik balıklar olduğu için üstad ile tanışmamayı yeğledi ve salondaki tek bayan olmasıda oldukça rahatsız etti ve ilk arada amiyane tabirle sıvıştık. İlk bölüm olan biotop akvaryumlar oldukça bilgilendirici oldu, anlattığı herşey doğru veya müsbet bağlamında değil tabiki,  şöyleki;

Arif Bey yukarıdaki yazıyı neden yazdınız anlamış değilim. Arkadaşınız tek bayan olduğu için rahatsız olmuş olabilir, ama sizi burda bu şekilde anlatınca sanki birileri rahatsız etmiş, sizde onlar yüzünden gitmişsiniz gibi bir anlam çıkıyor. Böyle bir durum yoksa yukarda yazıyı size yazdıran sebebi merak ettim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

chnalpayÇevrim Dışı

Kayıt: 12/09/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 593
chnalpayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 13:03
Seminerde çekildiğimiz fotoğraflar vardı bir arkadaş çekmişti eğer mümkünse bu konu başlığında fotoğrafları paylaşabilir mi?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

cyrelmanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 26/01/2009
İl: Ankara
Mesaj: 1415
cyrelmanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 13:24
[QUOTE=chnalpay]Seminerde çekildiğimiz fotoğraflar vardı bir arkadaş çekmişti eğer mümkünse bu konu başlığında fotoğrafları paylaşabilir mi? [/QUOTE]
 
Benim çektiğim birkaç resim.
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ARİFÇevrim Dışı

Kayıt: 15/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 122
ARİFÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 15:59
Herhangi bir rahatsızlık veren olmadı lütfen bu şekilde yorumlamayın yalnızca bayanların hobiye iştiraki yok denecek kadar az böyle oluncada yeni gelenler biraz isteksiz olabiliyor.
 
American Cichlidlerin her batımda anaçlığını kuvvetlendirmesi mantık yürüterek yaptıkları anlamına gelmez araştırma yapmanın ekonomik değeri olsa bunun üzerinde de çalışılıp onu bu davranışa iten parametreler irdelenip bilimsel bir açıklama yapılabilirdi ben müsbet ilme duygusallığa veya soyut değerlere nazaran daha çok inanırım. Zeka seviyesi konusunda bir tahminden ziyade beyindeki sinir hücrelerindeki sinaps sayısını sayarak bir sınıflandırma yapmak belki daha doğru olabilir ama her halükarda insan veya primatlar gibi düşünmek, mantık yürütmek vb. balıklarda söz konusu bile olamaz ben buna inanıyorum.
 
 
Saygılarımla;
 
 
 
[QUOTE=bitkici1]
 
İlaveten, Bir Amerikan Cichlidi için diyebilirimki her batımda anaçlığı daha da kuvvetleniyor. İlk batımda yumurtalar mantar oluyorken, ilerleyen batımlarda bırakın tek mantarı, karma akvaryumlarda yavrusunu altına alıp gezdirebiliyor. Eğer iş sadece kodlanmış genetikten ötürü olsa idi, ilk batımda da ilerleyen batımlardaki gibi sonuç alınırdı. Üstelik kedigillerdeki gibi anaçlığı kendisine öğreten herhangi bir birey olmadan bunu öğreniyor ve yapabiliyor olmasını nasıl izah edeceksiniz?
Saygılarımla.
 
 
Arif Bey yukarıdaki yazıyı neden yazdınız anlamış değilim. Arkadaşınız tek bayan olduğu için rahatsız olmuş olabilir, ama sizi burda bu şekilde anlatınca sanki birileri rahatsız etmiş, sizde onlar yüzünden gitmişsiniz gibi bir anlam çıkıyor. Böyle bir durum yoksa yukarda yazıyı size yazdıran sebebi merak ettim.
[/QUOTE]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 16:13
[QUOTE=ARİF]
Herhangi bir rahatsızlık veren olmadı lütfen bu şekilde yorumlamayın yalnızca bayanların hobiye iştiraki yok denecek kadar az böyle oluncada yeni gelenler biraz isteksiz olabiliyor.
 
American Cichlidlerin her batımda anaçlığını kuvvetlendirmesi mantık yürüterek yaptıkları anlamına gelmez araştırma yapmanın ekonomik değeri olsa bunun üzerinde de çalışılıp onu bu davranışa iten parametreler irdelenip bilimsel bir açıklama yapılabilirdi ben müsbet ilme duygusallığa veya soyut değerlere nazaran daha çok inanırım. Zeka seviyesi konusunda bir tahminden ziyade beyindeki sinir hücrelerindeki sinaps sayısını sayarak bir sınıflandırma yapmak belki daha doğru olabilir ama her halükarda insan veya primatlar gibi düşünmek, mantık yürütmek vb. balıklarda söz konusu bile olamaz ben buna inanıyorum.
 
 
Saygılarımla;
 
 
 
[QUOTE=bitkici1]
 
İlaveten, Bir Amerikan Cichlidi için diyebilirimki her batımda anaçlığı daha da kuvvetleniyor. İlk batımda yumurtalar mantar oluyorken, ilerleyen batımlarda bırakın tek mantarı, karma akvaryumlarda yavrusunu altına alıp gezdirebiliyor. Eğer iş sadece kodlanmış genetikten ötürü olsa idi, ilk batımda da ilerleyen batımlardaki gibi sonuç alınırdı. Üstelik kedigillerdeki gibi anaçlığı kendisine öğreten herhangi bir birey olmadan bunu öğreniyor ve yapabiliyor olmasını nasıl izah edeceksiniz?
Saygılarımla.
 
 
Arif Bey yukarıdaki yazıyı neden yazdınız anlamış değilim. Arkadaşınız tek bayan olduğu için rahatsız olmuş olabilir, ama sizi burda bu şekilde anlatınca sanki birileri rahatsız etmiş, sizde onlar yüzünden gitmişsiniz gibi bir anlam çıkıyor. Böyle bir durum yoksa yukarda yazıyı size yazdıran sebebi merak ettim.
[/QUOTE] [/QUOTE]
 
Emin olun, bende duygusal herhangibirşey karıştırmıyorum. Beyindeki sinir hücrelerinin sayısından ziyade kullanabildiği sinir hücreleri ile ilgileniyorum. Diğer yandan kaz deneyide maddi açıdan getirisi olan birşey değil. Velhasıl konunun yeri bu başlık değil. Arzu ederde bir başlık açarsanız konuyu her yönü ile tartışırız. Ancak, sadece bir hayvan üstünde yapılan bir deney tüm canlıları değil sadece o hayvanı kapsar. Kesin hüküm buyurmanız için tüm canlılar üstünde türlü parametreler referans alınarak deney yapmanız yada bu deney sonuçlarını bize sunmanız gerekir. Aksi halde söylediğiniz gibi  somut delillerle değil soyut varsayımlarla -evrimde belirtiğiniz gibi- karşımıza çıkmış olursunuz. En kötüsü ise inandığınız şeyi hakikaten öyle imiş gibi bu forumu takip eden sayısız kulanıcıya sunmuş olursunuz.
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Nisan 2009 16:19
Tüm bu tartışmalar, seminerler vb. olurken ana amacı gözden kaçırmamak lazım. Bu işi en azından biz hobiciler zevk almak, boş zamanlarımızı değerlendirmek ve hoş sohbetler etmek için yapıyoruz. Tartışarak bu amaca hizmet etmek güzel ancak tartışarak gerileceksek bu işi yapmanın anlamı yok, çünkü çıkış noktamıza ve asıl amacımıza aykırı. Akvaryum hobisi önemsiz işlerin en önemlisidir. Bu kadar önemsemeyin.
 
Saygılar,

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir