İşte Amerikan Rüyası

Sergen sana efasciatus var diyordum ya, buna oldukça benziyor. Türkiye'de efasciatus kanı taşıyan çok sayıda balık var ama sanırım ve maalesef safkan efasciatus yok. Varsa da iyi saklıyorlar.


[QUOTE=aqua_boy]

[/QUOTE]
Fotoğraflar güzel olmuş ama içlerinden özellikle bu çok hoşuma gitti. İkisinin de erkek olduğunu, en azından bana gelirken o şekilde geldiğini söyleyebilirim. Bir de bende çok daha baskın balıklarla bir arada olduklarından kısmen sinik kalıyorlardı. Başbaşa kalınca baskınlık gündeme gelmiş olması çok muhtemeldir. Green'in cinsiyetini yanlışbiliyor olup eşleşmelerini çok isterdim. Sen ve başka bazı kişiler çaprazlamaya karşı olsanız da yavru almak güzel olurdu.
Dahaönce de dediğim gibi, balıklar senin için bekliyormuş. Çok da güzelyerlerini bulmuşlar.

[QUOTE=Köksal Gürkan]Sergen sana efasciatus var diyordum ya, buna oldukça benziyor. Türkiye'de efasciatus kanı taşıyan çok sayıda balık var ama sanırım ve maalesef safkan efasciatus yok. Varsa da iyi saklıyorlar.
[/QUOTE]

Köksal abi efasciatusun birçok varyetesi mevcut doğada bir çok yerde var, güzel ve kaliteli varyeteleri Türkiye'de pek bulunmuyor. Tabi bizdekilerde çok güzel bence. Safkanlıkla alakalı bir durum olduğunu düşünmüyorum. Heroslar gerçekten karışık bir grup ne söylesek doğru olmayabilir.
Amazônia2011-09-15 02:00:44

Varyete farkları olabilir. Ancak isimlendirmeden kaynaklı sorunlar da var. Aynı balığa farklı kişiler/siteler farklı isimler verebiliyor. Hem de latince ismini farklı yazabiliyor. Bence asıl karışıklık da buradan çıkıyor.
Heros deyince severus, severum, notatus, efasciatus, sp. rotkeil diye giden bir sınıflandırma var. Ayrıca bunlar dışında gold, red, white gibi renk çeşitlemeleri de oluşmuş.
Örneğin ben "efasciatus" dediğimde genel olarak green yapısında ama çeşitli renklere sahip olan, ağırlıklı olarak gövdesinde sarı, mavi, yeşil, kırmızı gibi çeşitli renkler barındıran türden bahsediyorum. Bunlar rotkeilde de var denebilir ama rotkeilin gövdesi kahverengiye yakın ve özellikle kafası kırmızı oluyor. Özelden paylaştığımız linkte ise adamlar hepsine "heros efasciatus" deyip çıkmış.

Bu noktada sana katılıyorum Köksal abi, kesinlikle isim konusunda büyük bir sıkıntı var. Bende efasciatus dediğimde senin gibi düşünüyorum. 

Karmada rainbow çift ve sajika çiftyine yumurta hazırlığına giriştiler. En geç yarına yine yumurtalar gelecek gibi duruyor. Bu işin kötü yanı çiftlerin diğer balıklara vurması, ağız ağıza kavga edip ufak tefek da olsa yaralanmalara sebep olmaları ve kalanları strese sokmaları oluyor. Sayı ve tür azaltmak üzere bir girişimde bulundum. Başka türlü tek çözüm çiftleri ayırmak olabilir ama ayıracak yer sorunundan dolayı bunu da yapamıyorum.

Aaramızdaki kişilerde karma akvaryumda aynı anda en fazla kaç çift yumurta dizdi? Yakın zamandan hatırladığım Cenk'in carpinteler var. Bende rainbow ve sajikalar var. Ben karmada aynı anda sadece 2 çiftin yavrularını gördüm. Bakalım kimden ne cevaplar gelecek...

[QUOTE=aqua_boy]Tankta dünden beri çok hararetli anlar yaşanmakta . Dün tanka dither amaçlı, birazda görsellik olsun diye 6 adet black tetra eklememden sonra çok pasif olan Rotkeil gitti yerine tam anlamıyla bir canavar geldi. Green Severuma nefes aldırmıyor.. İşin garibi Green Severum tankın arka kısmını kazmış, ara sıra Rotkeilde oraya girip titreme hareketlerinde bulunuyor. Kazdığı yerin üzerinde bekliyor vs. Ama Green dışarıya çıktığı an ağız ağıza kenetlenmeler, yüzgeçlere ve gövdeye darbeler ile Rotkeil, Greeni çıktığı yere anında geri gönderiyor. Yem yerken bile yemi unutup kavgaya tutuşuyorlar. Açıkçası eş tutabilirler mi olsasılığı geldi aklıma ama ikisininde cinsiyeti erkek. Rottan çok eminim ama Greenden pek emin olamıyorum açıkçası. Birkaç kare;

Green Severum;



İkisi birlikte;








[/QUOTE]

Sizin green tam olarak green değil gibime geldi benim açıkçası. Elimde hali hazırda 3 adet green dişi var ama sizinki fazlasıyla red bir green :)

Tamamen atıyorum ama ebebeynlerden biri rot olabilir diye tahminde bulunacağım. Cinsiyetine gelince green bencede erkekte olabilir, dişide. Fotolardan emin olamadım. Zaten eş tutmadan önce bir birlerine girmeleri severumların olmazsa olmaz ritüellerindendir, eş tutarlarsa şaşmam ;)


[QUOTE=rastlantısal] [QUOTE=Demasonilover]İşte burda yorum yaparım ben 

Şu litrede bu kadar kum olmalı, bu ölçüde kum kalınlığı şöyle olmalı denilen tüm kurulumları ve fikirleri hatalı buluyorum. Her tankın, her akvaristin, her canlı yükünün kendine has değerleri vardır ve verilecek herhangi afaki bir değer bir kurulumda başarıyı getirecekken, bir diğerinde çok fena çuvallatabilir.


Benim tankım(bir tanesi )yaklaşık 800 Litre civarında : 180-60-65 artı 80-35-35 sump.

Yaklaşık 70-80 litre kum kullanıyorum, çok etkili bir ön filitrasyon ve dahada etkili olacak şekilde su değişimleri yapıyorum. Biyolojik ve kimyasal arıtıma gerekli özenli belkide hastalık sayılabilecek düzeyde titizlik gösteririm.

Dip çekimini en son yaptığımın üzerinden 4 kurulum ve hobiyle dolu 2 sene geçti. Bu saatten sonra ne okuyacağım bir yazı, nede diğer ''daha tecrüebeli'' bir akvaristin tespitleri bu konu hakkındaki düşüncelerimi değiştirebilir. Tatlı su akvaryumlarında ne su değişimleri, ne dip çekimi, nede diğer bir arıtım sisteminin tüm tanklarda aynı sonucu doğurması beklenebilir/beklenmelidir. Yeterli tecrübeye sahip, suyun dilinden anlayan hobici en zıt koşullarda bile sağlıklı balık beslerken, tecrübesi kısıtlı akvarist her ne kadar okuduklarından şaşmamayada çalışsada çoğu zaman teori ve pratik arasındaki farklılıklar nedeniyle çuvallayacaktır.


Kumun çok etkili bir filitrasyon aracı olduğunada katılmıyorum. Kumdan önce sayacak en az 3 5 filitrasyon etmeni sıralarım, kumlu tank ile kumsuz tank birdir demiyorum fakat kumlu olur, kumsuz olmaz, şu kumda bu kadar filitrasyon, bu kumda bu filitrasyonda doğru sayabileceğim realiteler arasında değil benim şahsen.

Söylediklerimin kimseyi gücendirmemesi diliğiyle.
[/QUOTE]
Bahri hocam,
Kum birincil filtrasyon sistemidir. Diğer hepsi ikincildir benim gözümde. O yüzden kum kıymetlidir. Filitreler bozulur ama kum bozulmaz. Kumsuz akvaryumlarda elektrik kesintisinde doğan sonuçları kerelerce gördük forumda. Hataya toleresi 0'dır. Ayrıca kumla ilgili tüm testleri yaptım. Aynı şartlarda kumlu ve kumsuz arasında baya farklar var. Hatta kumun ne kadar kıymetli olduğunu neden cama cam gibi konularda onlarca sayfa irdeledik.
Ayrıca Bahri hocam, en ölümsüz en stabil koşullar üzerine anlatıyoruzki kimse üzülmesin diye.
Ha kuma ilaveten filtrende mi var, elbette olacak. Bir kumun oturması nerede ise seneyi buluyor.
Kumum iyi ama balıklarım öldü öyle demediniz? Ölür çünkü biz anlatırken olması gereken hacimde olması gereken balık için anlatıyoruz. Tıka basa akvaryumlar hiç muhatabımız değil.
Üretimhanemden evimdeki akvaryuma her koşulu nerede ise her suyun balığı ile deneme imkanım oldu hocam. Ve bildiğiniz üzere ben iyi bir gözlemciyim. Hepsinin ortak noktası ise kumsuz akvaryum ilk hatada ölüm olan akvaryumdur.

Cenk abi, tankın en azından bir köşesinde ve yine en azından 8cm kalınlığında kum olması iyi sonuç veriyor. Bu kum ne kadar ince olursa o kadar güzel sonuç veriyor. Ha iri taneli çakılda da oksijensiz yanma ile nitrat parçalayan bakterilerin oluşumunu gördüm. Ama ince kumda daha iyi sonuç veriyor. En kötü kuruluma başlandığında bir köşeye ince kum yığıp üstüne istenilen kumu örtmek olabilir.
[/QUOTE]

Hocam kum birincil filitrasyon aracıdır tespiti dışında söylediklerinde hem fikiriz. Kumun oluşturacağı oksijensiz ortamı oluşturabileceğimiz (heleki sump kullanılıyorsa) bir çok alan mevcuttur. Bunlara ilk olarak substrat ardından akvaristin kendi seçimine ve canlı stoğuna bağlı olarak lav, mercan, midye kırıkları, zeolit, seramik halkalar, hatta bio ball gibi bir çok medya ile devam edebiliriz. Bahsettiğin oksijensiz ortam bu medyaların tümünde kumda olduğundan çok daha yüksek oranlarda oluşacaktır.

Kaliteli bir litrelik bir substratın içerisinde bahsettiğin oksijensiz ortamı yaratıp nitrifikasyon bakterilerinin etkili bir şekilde nitrat parçalayabileceği yaklaşık 450 metre karelik bir yüzey alanı vardırki bunu onlarca litrelik kum ile sağlayamayız.

Kaldıki kumda oluşan oksijensiz ortam öyle çokta güvenilecek birşey değildir çünkü konu amerikanlar olunca sık sık kumu kazar altını üstüne getirirler, akvarist bitki diker, söker ortam bozulur, dekor değişikliği olur ortam yine bozulur...

Oksijensiz ortamda nitrat parçalama işini en doğru, en güvenilir şekilde yapacak olan filitrasyon medyası kum değil, substrattır, hatta marketteki en kötü seramik, bio ball bile kumdan daha iyi iş çıkarır.

Kumun hiç mi artısı yok, tabiki var; öncelikle kum muhteşem bir tamponlayıcıdır. Kalın kum yatağı olan tanklarda akvaristin gerekli su değerlerine, gerekli özeni göstermesi durumunda, kum sistemin çok daha stabil devamlılığını sağlayacaktır ama aynı kum, kötü değerlerde saatli bombayada dönebilir. Hızla üreyen fakat çok ağır işleyen denitrifikasyon işlemi kumu teslim alırsa, bu sefer kum içinde envai çeşit kurtu, solucanı daha aklımıza gelebilecek ne kadar olumsuzluk varsa hepsini misafirde edebilir...


[QUOTE=Köksal Gürkan]Karmada rainbow çift ve sajika çiftyine yumurta hazırlığına giriştiler. En geç yarına yine yumurtalar gelecek gibi duruyor. Bu işin kötü yanı çiftlerin diğer balıklara vurması, ağız ağıza kavga edip ufak tefek da olsa yaralanmalara sebep olmaları ve kalanları strese sokmaları oluyor. Sayı ve tür azaltmak üzere bir girişimde bulundum. Başka türlü tek çözüm çiftleri ayırmak olabilir ama ayıracak yer sorunundan dolayı bunu da yapamıyorum.

Aaramızdaki kişilerde karma akvaryumda aynı anda en fazla kaç çift yumurta dizdi? Yakın zamandan hatırladığım Cenk'in carpinteler var. Bende rainbow ve sajikalar var. Ben karmada aynı anda sadece 2 çiftin yavrularını gördüm. Bakalım kimden ne cevaplar gelecek...
[/QUOTE]

Abi sezonun kapanmasına 6 hafta kaldı, net bağlayıp, yeni bilgisayarak alıp karşına geçip paylaşımlara başlamam malasef iyi ihtimal 8 hafta demek olacak ama tankımdaki 4 çiftin her dördüde eklendikten en fazla 1 ay sonra çatır çatır düzenli yumurta diziyorlar.

Bunda birinci etken, akvaryumcumun yolladığı kaliteli ve bana gelmeden önce karmada yumurta döküp, bu yumurtaları korumasını becerebilen balıkları yollaması oldu diye düşünüyorum. İkinci etmen tankımın ebatlarının geniş sayılabilecek olması ve kullandığım dekor elemanlarının oldukça iri olmaları. Üçüncüsü ise Fethiye'deki emekli amcaların, teyzelerin balık tutmaya olan ilgilerinin bir ürünü olan canlı teke ve mamuna çok basit bir şekilde 1 2 liraya ulaşabilmem sanırım :)

Sadece JD çiftim her hafta döktükleri yumurtaları başarıyla açıp 300-500 balığı yüzdürebiliyorlar ama diğer brasilensis, severum ve melek çiftimde mutlaka düzenli olarak yumurta diziyorlar. Tankta Ph 8-8.5 arası Gh ve Kh ise 14 civarındaydı son ölçümlerde buna rağmen melek ve JD çiftim her türlü yüzdürüyorlar yavrularını...

Bahri hocam, sadece oksijensiz yanma ile denitrifikasyon yapan bakteriler değil, diğer tüm yararlı bakteriler içinde çok uygun bir ortamdır kum.
Subsratın teoride denildiği gibi ama pratikde bunu yaptığına kanaat getirmiyorum. Subsratça bol tanklarda az canlı adetine rağmen 100ppm'in üzerinde nitratlar gördük.

Cenk balıkların çok güzelmiş öncelikle bunu söylemeliyim.Ben severumun tüm fotoğraflarını dikkatle incelidim,erkek olma ihtimalinin çok çok fazla olduğunu belirtmek isterim.Şu ana kadar son aylarda benim kadar fazla sayıda severum besleyen olmamıştır bu yüzden benim yetiştirdiğim sattığım ve halen büyütmekte olduğum tüm erkek severumlarla aynı hat ve çizgilere sahip.Rotkeilde çok hoşuma gitti biraz daha büyüseler 15-16 cm civarı çok kaliteli bireyler seni bekliyor.Bu arada siyah tetrayı bende eklemeeyi düşünüyorum tanka.Nasıl gözlemlerin tetralara bir zarar varmı?

Severum demişken benim karma tanktan bir video izleteyim sizlere. Goldlar yumurtaları yedikten sonra büyük erkek gold öldü ama.Akvaryum baya hareketli.

Emre, videoyu izleyemiyorum. Büyük erkek gold dediğin benden aldığınmı?

Evet Ağbey:) bulemrebul2011-09-15 10:42:05

Hadi ya... Sebep ne oldu? Şimdi linkten okudum. Allah Allah enteresan. Geçmiş olsun.  Erdinç Varlı2011-09-15 10:33:15

Bir anlam veremedim önce yumurtaları dizdiler... 2gün sonra hafif mantarlaşma vardı 8 -10 kadar. Sabah kalktım yumurtaların durumu iyi gibiydi yemleme yaptım akşam eve geldiğimde ymurtalar yoktu taş tertemizdi ama çiftin durumunda bir gariplik yoktu. Biraz takip ettim bir daha yumurta dizerlermi diye erkek biraz durgun gibiydi bir iki gün pek hareke etmedi yeme falan zoraki getirirler gibi seçerek geliyordu. Bende yumurtaları yemiştir kardı toktur diye pek endişe etmedim. öldüğü günün sabahı yemleme yaptım ilk yemi o kaptı baya canlı gözüküyordu akşam geldim boylu boyunca yatıyor. Baktım zebralar eş ti darp falan olmuş olabilir mi diye ama sapasağlamdı. Bilemiyorum artık niye öldü

Akvaryumdaki misafir zebralar yavaş yavaş gidiyor,sadece 3 tane kaldı ama yakalamak çok zor dün akşam akvaryumdaki gürültü patırtıdan sonra balıkları keyfi gayet yerinde.