Karides akvaryumlarında mineral katkıları
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2012 15:03
[QUOTE=nasdaq]
Çok güzel bir konu ve karideslerle bu derece ilgili kişileri görmekte son derece keyif verici. Müsadenizle bende bazı bilgiler ekliyeyim.
Bentonit aliminosilikat içeren killerin genel adıdır ve montmorrillonit te bu killerin içerisindeki esas mineralce zengin ve oran olarak en az olan kısmıdır. Fransadakinin montmorrillonite olarak anılmasının sebebide en saf burada çıkmasıdır.Yurdumuzda dahil dünyanın genelinde çıkartılan bentonit sodyum bentonittir. Aslen petrol kuyularında drenajı arttırmak için kullanılır.Su absorblama özelliğinden dolayı.Diğer kullanım alanları sabun üretimi,diş macunu yapımı,inşaat sektöründe dolgu malzemesi,portland çimentoda bağlayıcı,kedi kumu vs. Bu sebeptendirki doğal formda bentonit kullanımı karideslerinize zarar verecektir.Adnan beyin verdiği resimlerdeki 3.ncü ürün iyonik formda kalsiyumdur,montmorrillonite içermez. Diğer ürünlerde işlenmiştir.Yani özellikle ana maddeler uzaklaştırılır (sodyum) ve ek mineraller eklenir(iodine,kalsiyum vb.) İşte bu sebepten dolayı az gramaja yüksek fiyatları vardır! Karides akvaryumlarında özellikle abd nin kuzeyinde yaşayan hobiciler ro kullanır.Çünkü suları çok serttir. Bu katkıların ro suyunu düzenlemede kullanılmadığınıda özellikle belirtmek isterim! Gerekli olan mineralleri az miktarda vermek için kullanılır. Üreticiler özellikle CRS ve CBS üretenler suyu düzenlemek için kumlarını kullanırlar ki bu kumda malesef bizim ülkemizde yok. Ne trade mark olarak nede doğal olarak çünkü sadece japonyada çıkan bir topraktır ve patentli bir şekilde işlenir. Son olarak, kristal karideslerinin beyaz bandları için bu katkıları kullanmak isteyenler! İlk dikkat etmeniz gereken yemleridir.Bu katkıların beyaz rengi arttırmadaki etkisi yemden sonra gelir. Bu minerali kullanmak isteyen 3-4 kişiye hediye olarak gönderebilirim.Elimde var.Öm atmanız yeterli.Herkese sağlıklı karidesler diliyorum...[/QUOTE]Verdiğiniz bilgileriden ve iyi dileklerinizden ötürü çok teşekkür ederim. Şu anda bende araştırma aşamasındayım. Ev yapımı bir yem yapmayı planlıyorum. Biraz kara düzen olacak ama içesine Cyclop-Eeze, Spirulina, Astaxanthin, karides, somon, çeşitli sebzeler ..... vs gibi bir çok şey ilave etmek istiyorum. Eğer yemlerine beyaz bantları ile ilgili ekleyebileceğimiz bir şey varsa onu da ekleyeyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2012 15:09
[QUOTE=ADNADNAN]
Verdiğiniz bilgileriden ve iyi dileklerinizden ötürü çok teşekkür ederim. Şu anda bende araştırma aşamasındayım. Ev yapımı bir yem yapmayı planlıyorum. Biraz kara düzen olacak ama içesine Cyclop-Eeze, Spirulina, Astaxanthin, karides, somon, çeşitli sebzeler ..... vs gibi bir çok şey ilave etmek istiyorum. Eğer yemlerine beyaz bantları ile ilgili ekleyebileceğimiz bir şey varsa onu da ekleyeyim.
[/QUOTE]
Adnan bey,madem bir yem yapma planınız var bu mineralden size yollarım.Yeminize yüzde 5 oranında eklemeniz yeterli olacaktır. Yeme eklemeden 10 litreye 1 gram şeklindede verebilirsiniz. Yemde kullanmanız için özellikle ıspanağı tavsiye ederim.Cyclop eeze gibi pahalı ürünleri kullanmanıza gerek yok,astaxhantinde ekleyecekmişsiniz hiç gerek yok. Ayrıca ölü micro organizmada yollayabilirim.Hem kabuk değişimlerine iyi gelecektir hemde üremelerine muhteşem bir takviye olacaktır. Öm ile adresinizi göndermeniz kafi önümüzdeki hafta yollarım. Kolay gelsin...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2012 15:59
Levent Bey merhaba, size sonuna kadar katılıyorum yem konusunda. Ama öncelik su değerlerinde olmalı bana göre. Bunu oturtmak da çok zor değil. Yem konusuna gelince, bende kendim yem yapıyorum ve içerisinde bezelye, ıspanak, saf spirulina , astaxhantinde, kurutulmuş su piresi, decapsulated artemia ve az biraz da bitkisel pul yem oluyor. Bu yemi çok iştahla yiyorlar ve yerkenki toplanıp kendi aralarında mücadele etmelerini seyretmeye doyamıyorum. Bahsettiğiniz ölü micro organizma ve mineralden de kullanmak isterim. Bu el yapımı yemin dışında JBL ve tetra yemlerinden kullanıyorum. Özel mesajdan size ulaşacağım. Teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Nisan 2012 22:36
Hobici dostlar,benden mineral ve mikro organizma isteyenlere kargolarını bugün yolladım.Mng kargo ile. İyi günlerde kullanın,sağlıklı karidesler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2012 16:35
Çok güzel bir konu açılmış. Geç de olsa fark ettiğime sevindim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Nisan 2012 19:21
Karideslerime yulaf taneciklerini kırıntılayıp yemle beraber azar azar vermeyi düşünüyorum. Ayrıca söğüt dalının tazeyken soyulmuş kabuğuda çok az miktarlarda kullanıldığında faydalıymış. Ben bir deneyeyim sizlerede tavsiye ederim.
Teşekkür Edenler: [T]240995,Xrbetta[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Mayıs 2012 22:05
Konuyu geç fark etmişim ama hiç görmemekten iyidir . :)
Bu konuya dair bende son zamanlarda çokca araştırma yapıyorum, bu konuda Levent beyin de dediği gibi yem öncelikli elbette ama su değerleri de beyaz bantlar üzerinde etkili diye düşünüyorum . Kristallerde ben % 100 RO kullanıyorum . Bunun yanı sıra beyaz bantların rengini açmak ve kontrastı arttırabilmek adına gerekli minareller üzerine çalışıyorum. Şu ana kadar yakalayabildiğim en bariz sonuç MgSO4 ün bu konuda etkili olduğu. Ancak MgSO4 de gH arttırdığı için açıkcası beni arada bırakıyor . Burada bahsi geçen mineral katkılarının içeriği hakkında bir laboratuvar analizi yapılabilse aslında mükemel olabilir. Çünkü bu katkılara baktığımızda malesef ülkemizde bulunmuyor ve ebay aracılığıyla almamız gerekiyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Mayıs 2012 23:46
Pazı, ısırganotu, karahindibağ ve çiçek polenleri mineral açısından verebileceğiniz çok zengin gıdalardır.
%100 ro suyu çok yanlış. GH+ mineralleri ve torf ile PH ayarlaması çok önemli.
%100 ro suyu çok yanlış. GH+ mineralleri ve torf ile PH ayarlaması çok önemli.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Mayıs 2012 23:57
Birçok Uzak doğulu beyazlık etkisi için parlak ışık kullansa da, Almanlar ıslahın daha önemli olduğuna inanıyorlar.
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2012 00:55
[QUOTE=timur eker]Birçok Uzak doğulu beyazlık etkisi için parlak ışık kullansa da, Almanlar ıslahın daha önemli olduğuna inanıyorlar.
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
[/QUOTE]
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
[/QUOTE]
Bu şekilde yapmaya başladım ben zaten. Çeşme suyum 7,2. RO dan çıkınca 6 oluyor. Bir gün bekletiyorum 6,6 ya çıkıyor. GH 1-2 arası. İçerisine magnezyum sulfat ve kalsiyum klorür ekliyorum. GH 4 e çıkartıyorum. Bir kaç gün içinde de su değişimini yapıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2012 01:12
Crs ve Cbs lerin beyaz renklerinin temeli önem sırası ile şöyle yazılabilir;
1-Genleri kaliteli bireyler
2-Yem (özellikle mineral ve bunları birleştirecekleri içerikler)
3-Su değerleri (içeriği ve tabiki ph ı)
4-Isı
5-Işık
6-Stres
Her bir sıranın içeriği sayfalar sürer! Ama benim karides beslemeye başlayan herkese ilk tavsiyem; kesinlikle sürdürülebilir değerleri yakalamalarıdır. Bu çeşme suyu ile oluyorsa bu kullanılmalı! Ayarlayamayacağınız yada devamlı sağlayamayacağınız hiçbir değer için uğraşılmamalı. Karides beslemenin en büyük şartı; düzen ve stabil değerlerdir.
Son olarak Ümit bey'e bir not: magnezyumu bırakın resifciler kullansın :)) kalsiyum güzel bir mineraldir ;)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2012 01:32
[QUOTE=ADNADNAN]
[QUOTE=timur eker]Birçok Uzak doğulu beyazlık etkisi için parlak ışık kullansa da, Almanlar ıslahın daha önemli olduğuna inanıyorlar.
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
[/QUOTE]
Bende osmos dan geçen su ilk anda PH düşüşü gösterse de zaman içinde tekrar çeşme suyu PH değerine çıkma eğilimi gösteriyor. Siz bunu gözlemlemiyorsanız ve sonuçtan memnunsanız bu şekilde devam edebilirisniz elbette. Magnezyum ve kalsiyum açısından bulabileceğim en zengin gıda ısırganotu olduğundan, bunu menüden eksik etmiyorum.
[QUOTE=ADNADNAN]GH minarellerini manuel eklesek daha kontrollü olmaz mı? Torftan kastınız hindistancevizi torfu mu?[/QUOTE]
Evet. Saf suyu GH+ ile GH 7-8 gibi bir değer, ya da 250 mikrosiemens gibi bir iletkenlik değerine getirmek ve filtre torfu ile PH 6.4-6.8 gibi bir değere çekmek en iyisi. Püf noktası, bunu canlıların olmadığı bir ortamda, bir depoda hazırlayıp, ondan sonra su değişimi ile akvaryuma katmak.
[/QUOTE]
Bu şekilde yapmaya başladım ben zaten. Çeşme suyum 7,2. RO dan çıkınca 6 oluyor. Bir gün bekletiyorum 6,6 ya çıkıyor. GH 1-2 arası. İçerisine magnezyum sulfat ve kalsiyum klorür ekliyorum. GH 4 e çıkartıyorum. Bir kaç gün içinde de su değişimini yapıyorum.
[/QUOTE]Bende osmos dan geçen su ilk anda PH düşüşü gösterse de zaman içinde tekrar çeşme suyu PH değerine çıkma eğilimi gösteriyor. Siz bunu gözlemlemiyorsanız ve sonuçtan memnunsanız bu şekilde devam edebilirisniz elbette. Magnezyum ve kalsiyum açısından bulabileceğim en zengin gıda ısırganotu olduğundan, bunu menüden eksik etmiyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir