Lamprologus ocellatus
Lamprologus ocellatus
by
Marc Elieson*
Benim fikrime göre, Lamprologus ocellatus’lar, ufak boyları, kendine has ve çoğu zaman cesur davranışları dolayısıyla cichlid türleri arasında en sevimlilerden biridir. Genellikle çok agresif olmayıp oldukça aktif balıklardır. Tanganyika gölünün küçük boylu kabuk sakinleri olmalarına karşın (maksimum 5 cm.), bölgelerini korumada büyük bir enerjileri vardır.
Doğada, kıyıya yakın
bölgelerde, 15-100 feet derinliklerde dibi
boş salyangoz (Neothauma tanganicensis)
kabuklarıyla dolu, çamurlu ve kumlu yüzeylerde yaşarlar.
Tank ortamı ise, her balığa en az bir kabuk gelecek şekilde dizayn edilmelidir. Eğer Neothauma kabukları yoksa, salyangoz kabukları kullanılabilir. Kabuk seçiminde dikkat etmemiz gereken husus, kabuk spiralinin balık için tuzağa dönüşmeyecek şekilde olmasıdır. Her kabuk sakinine mutlaka bir kabuk düşmelidir çünkü, bu kabukları yırtıcı ve yağmacılara karşı bir sığınak olarak kullandıkları gibi dişiler de bu yerlere yumurtalarını dizer. Tankınızda başka herhangi bir başka balık olmasa da onlar yine kabukların yanında kalacaklardır. Bir başka ifadeyle , kabuklar bu minicik canlılar için konfor ve huzur duygusu vermektedir.
Eğer yeterince kabuk
sağlayamazsanız, balıklarınızdan biri
onu hırpalar ve siz de onu muhtemelen tankın üst köşelerinden birinde
çevresiyle ilişkisini kesmiş olarak bulursunuz. Balıklarınız için en azından
bir tane fazladan kabuğa sahip olmalısınız ki ocellatus bunların arasından
kendine kabuk seçebilsin. Dahası yavruların, anneleri tarafından tahliyesi için
bu gereklidir.
Erkekler için tabanda, 15 cm.
çapında bir alan boşluğu gereklidir, bu
alanı ihtiyatlı bir şekilde korurlar.
Yırtıcı bir cichlid türü değildir, fakat bölgelerine giren yabancılara,
kendilerinden daha büyük olsalar bile, korkmadan saldırırlar. Benim ilk kolonim
yaklaşık iki ay sonra ortamlarına uyum sağladılar ve ben de ortama biraz daha
fazla kabuk eklemeye karar verdim. Sağ taraf erkeğin bölgesinin merkeziydi ve 4
kabukta hak iddia ediyordu, ben de beşincinin gereksiz olduğunu düşünerek
çıkarmak için elimi hareket ettirdim. Bunu yapar yapmaz,
erkek daha kabuğun 15 cm. uzağında
elimin eklem yerinden ısırdı.
Alt tabaka için ince çakıl veya
kum kullanabilirsiniz, fakat büyüleyiciliğini ve ilgisini arttırmak için kum
kullanmalısınız. L. Ocellatus, tüm kabuk sakinleri gibi, kabuğun etrafını kabuğun
ağzı, kumun üst seviyesine gelinceye kadar kazar, fakat diğerlerinden farklı
olarak sonradan kabuğunu gömer. Ağzını açarak hızlıca kum yığınına girişir,
pervaneye benzer hareketlerle, kumu geriye doğru püskürterek kabuğunu kaplar.
Bunu yaparken neden ağzını açık tuttuğunu tam olarak bilemiyorum, fakat kum
yığınına giriştiğinde kumu solungaçlarından dışarı püskürttüğünü düşünüyorum.
Bir kere, ocellatus'ların pervane
gibi akrobasi hareketlerini gördüğünüzde, bu cesur, minik kabuk sakinine aşık
olacağınıza emin olabilirsiniz. Konings, 1998 yılındaki "Tanganykan
Cichlids" videosunda kabuk sakinlerinin iki aşamalı bir güdüsün
bulunduğunu ileri sürmüştür. En önemlisi, korunmalarını temin etmek amacıyla,
bölgelerinin etrafında bir siper yapmak için kumları kabuklarının etrafına
dizerler. Diğer güdüleri, doğal su ve plankton akışını kendi kabuklarının
etrafına doğru yönlendirmek için havzalar oluşturmalarıdır. Bu, en azından
birinci haftalarında kabuk etrafından ayrılmaları tehlikeli olan yavrular için
önemlidir.
Lamprologus ocellatus’lar, dışa
çıkık gözleri ve eğik burnu dolayısıyla, bazı akvaristler tarafından
“kurbağa-kafa cichlid” olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu, tam olarak kurbağa-kafa
manasına gelmemektedir. Daha doğrusu “göz lekeli” dir. Bu isim ona altın renkli
ana hatlarındaki solungaçlarının üzerindeki kolaylıkla ayırt edilebilen lekelerinin
varlığından verilmiştir. Birçok L. Ocellatus türü vardır: gold, white, blue, orange,
and yellow fin. "Pearly Ocellatus" genellikle, çok benzer
görünümünden dolayı bu türden ayırt
edilemez, fakat familyası Lamprologus meleagris’ dir. Gold türü, vücudunun yan
tarafındaki çizgiler ve altın- kahverengi parlaklığıyla kolaylıkla ayırt edilebilen bir türdür.
Erkeklerin cinsiyet ayrımındaki
ilk özelliği dişilerden 1.5 cm. kadar daha büyük olmasıdır. Erkekler maksimum 5
cm. boyunda olurken dişilerde maksimum boy 3.5 cm’dir. Diğer farklılıklar çok
incedir. Renkler, özdeş olmakla beraber, dişiler beyaz renkli sırt ve anal
yüzgeçlere sahipken, erkeklerde sırt ve anal yüzgeç altın renklidir. Erkekler,
dişiler yumurtlamadıkça, dişilere oranla daha bölgeci olurlar. Örneğin dişiler
genellikle bölgelerinden diğer dişilerin geçmesine izin verirler, sadece bazen
kovalarlar.
Öte yandan erkekler, cichlid
olmasalar bile bütün davetsiz misafirleri kovalarlar. Erkekler bir miktar daha
uzamaya meyillidir ve formda bir dişinin karın bölgesi daha toparlanmış,
yuvarlak olur. Dişiler iyi formda tutulursa her altı haftada bir yumurtlarlar.
L. ocellatus, harem oluşturan bir türdür, fakat çift olarak da kolaylıkla bakılabilir. Eğer çift olarak tutulacaksa en azından 40lt. bir tankta tutulmalı ve beslenmelidir. 3’lü bir grup için en azından 80 lt. önerilmektedir.
Dişi sırtı boyunca koyulaştığı zaman yumurtlamaya hazırdır. Dişi, erkeğin doğrultusunda vücudunu kıvırarak ve kuyruğunu hareket ettirerek erkeğe kur yapar (Yukarıdaki resim). Sonra, dişi erkeği kendi kabuğuna yönlendirir, içeri girer ve yumurtaları döker. Dişi çıkınca, erkek spermini dökmek için kabuğun içine yüzer veya içeri girmek için çok büyükse spermi kabuğun ağzına döker. Bir zaman sonra bu yumurtlama ritüeli biter, dişi yumurtaların üstündeki nöbeti alır, kabuğun ağzından içine doğru göğüs yüzgeçleriyle hava üflemekle meşgul olur. Bu yumurtaların taze, oksijenli hava almasını garanti eder. Dişi, erkek de dahil olmak üzere, kabuğa çok yaklaşan her yabancıyı kovalar.
Ben yumurtaları hiç görmedim
fakat okuduğuma göre, 1.5 mm çapında beyaz renkli oluyorlar. 20-50 arası yavru
çıkıyor. Yumurtalar 72 saat sonra açılıyor, yavrular döllenmeden 10 gün sonra
serbest yüzebiliyorlar. Yavrular oldukça ufak, yaklaşık boyları topluiğne başı
kadar. Bir zaman sonra ayırt edilmeye başlıyorlar, bu andan itibaren onları
beslemenin zamanı gelmiştir. Baby brine shrimp, elenmiş,
Daphnia ve Cyclops son derece iyi yavru balık yemleri olmakta. Kendim hiçbir
zaman bu tekniği kullanmasam da bir akvarist bana baby brine shrimpleri kabuğun
içine doğru nazikce vurarak vermemi ve böylece yemleri aldıklarından emin
olmamı tavsiye etti.
Başlangıçta yavrular neredeyse
mikroskobik olan kafalarını çıkarıyorlar. Zamanla kuvvetlenerek, annelerinin
kabuğundan dışarı yüzmeye cesaretleniyorlar ve önceden bildiğiniz gibi, sonunda
kabuğu terk edinceye kadar her geçen gün daha fazla cesaretleniyorlar. Bu
noktada boş bir kabuk ele geçirerek ev yapıyorlar veya, dışarıda kalarak kumda
uzanıyorlar. Yavrular, yetişkinlerle aynı tankta kalabilirler, bununla beraber,
ocellatus gençleri,
sonraki yumurtaları sinsice ve tercih ederek avlanmada ustadırlar.
L.
ocellatus, tank yavrularla dolana
ve her kabuk sahiplenene kadar beslenebilir, bu noktadan sonra, kendi
kolonilerini kurması açısından bazı yavruları başka bir tanka almak gereklidir.
Yavruları hala çok gençken nakletmek daha kolaydır, çünkü kabuktan çıkarmak
kolaydır ve bu zamanda kum üzerinde uzanırlar.
Bu balık profilin tamamlamadan önce başımdan
geçen bir hikayeyi anlatmak istiyorum, ilk ocellatus’ larımı aldığımda tankım
onlar için hazır değildi, ben de akvaryumun üst taraflarına besleme sepetleri
asarak diplerini bir avuç dolusu altın-kahverengi silika kum ile doldurdum.
Biraz sonra gizlice yaklaşarak onları gözlemledim, dişilerden birinin sadece
bir gözü görülecek şekilde kendini gömdüğünü gördüm ve bana bakıyordu. Ne yazık
ki ben makinemi alıp gelene kadar kaçtı. Konings’in raporuna göre ocellatus’lar tehdit
hissettiklerinde, ortamda kabuk olmadığı zaman
kuma dalarak bir süre gömülü kalıyorlarmış.
Kaynak:
http://www.cichlid-forum.com/articles/l_ocellatus.php
*Çeviri:
Gökhan ÖZER
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir