Marmara Denizine Özgü Akvaryum Yapma Çalışması


TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 06:07
Arkadaşlar herkese öncelikle selamlar. Akvaryumlar ile çok çok az bilgi birikimim olmakla birikte bir deniz akvaryumu edinmeyi düşünüyorum. Ben edinmeyi düşündüğüm akvaryumumda yerli deniz ürünlerini beslemeyi  tercih etmeyi düşünüyorum. Oturduğum konum gereği Marmara Denizi balıkları ilk tercih sebebi olacak sanırım. Tam olarak cinslere karar vermemekle birlikte hani balık gurubu diye adlandırdığımız iskorpit vb. balık gruplarını tercih etmeyi düşünüyorum açıkçası. Tabi bu konuda tam araştırmalarımı tamamlamamakla birlikte değişkenlikte gösterebilir. Akvaryum ölçüsü olarak ise kullanmayı düşündüğüm olan 200x60x55 cm ye müsaade ediyor . Yaptığım hesaplamalarda bu ölçüde bir akvaryuma denk gelen cam kalınlığı 9 mm olmakla birlikte ben 10 mm kullanmayı düşünüyorum. Buraya kadar yazdıklarım işin genel mahiyeti, ben bu hobiye ilk başlayan biri olarak öncelikle forumu mümkün oldukça gezdim ve çok güzel DIY çalışmalarına rastladım. Fakat her ne kadar birçok şeyi anlamaya çalışsamda yeni başlayan biri olarak aklımda envai çeşit sorular mevcut. Ve yapım gereği ve bu tip uygulamalarda el emeğime güvendiğim için biraz mükemmeliyetçiyim ve yapacaksam en iyisini ama eğer ki yapılabiliyorsa her şeyi ile kendim yapmak isterim. Bu sebepten eğer mahsuru yok ise birçok soru ile yardımınızı rica edeceğim. Bunları sıralayacak başlıcaları şunlar olmakla birlikte diyologlar doğrultusunda pek çoklarıda eklenecektir ;


Geçelim sorulara;


**********************************************************************************************************************




A-    YAŞAM ŞARTLARI VE UYGULANABİLİRLİK ARAŞTIRILMASI VE KARAR VERİLMESİ

1-    Bu tip bir uygulamayı ( Marmara Deniz İçerikli ) yapmış olanlar mevcutmu  ve  hangi balık türleri üzerine ilgi gösterdiler?
2-    Marmara Denizi su yapısı hakkında bilgisi olan varmı veya akvaryumumun su özelliği hangi özellikleri taşımalı ( tuzluluk, ısı vb. oranları ) ve ne olmalı?
3-    Bence akvaryuma başlamanın ilk kriteri su ve ortam özelliklerini bilmek zira, ilk önce yaşam mutluluğunu oluşturacak ortamın vazgeçilmezi olan su ve olması gereken değerler  en önemli unsurki bu unsuru bilmek ile sonraki çalışmaların bunun bilinmesi ile oluşturulacaktır. Bu sebeple su özelliğini en ekonomik nasıl karşılayabilirim?
a-    Akvaryumdaki tertibatı uygun şekilde ayarlayarak doğal yollardan ( denizden su alarak ) karşılamak mümkünmü ?
b-    a. maddesi eğer sağlıklı olacağı düşünülüyorsa bu ebattaki akvaryumdaki genel şartlar ne olmalıdır?
c-    a. maddesi eğer sağlıklı olmayacağı düşünülüyorsa bu suyu elde etme tekniği nasıl olmalıdır? Oranlarını en sağlıklı nasıl ve hangi ölçek ile elde edebilirim.


Ulaşılan Cevaplar;

[QUOTE=ibrahimfevzi]Öncelikle marmara canlıları besleyecek olman kuracağın deniz akvaryumundaki genel kabul görmüş kaideleri değiştirmiyor, yani kuracağın deniz akvaryumu ister tropik türler besle ister yerli türler aynı şekilde kurulmalı.[/QUOTE]

Su Değerleri Hakkında;

[QUOTE=davoud]

Deniz akvaryumlarında ideal su değerleri:

Tuzluluk(salinity)1024-1026

Isı 25-26

PH 8.1-8.3

Amoniyak-Nitrit-Fosfat  0

Nitrat 0.2 ppm

Ca 400-450 ppm

Kh  8-11

Mg  1250-1350

Strontiom  5-15 ppm

Düzenli olarak test yapmak gerekir[/QUOTE]


[QUOTE=ibrahimfevzi]

Suyu denizden almanı tavsiye etmem, Roo su veya turkuaz su kullanabilirsin, Litreye 33 gr. tuz yeterli olur.[/QUOTE]


Taban Malzemeleri Hakkında;

[QUOTE=davoud]

Deniz akvaryumda kullanılan taban malzemeleri

Aragonit kum: Calcium içerikli ve çok yararlı kum çeşitidir suya ca verir ve ph yı dengede tutmakta yardımcı olur, fabrikasiyon bir kumdur.
[/QUOTE]

[QUOTE=ibrahimfevzi]Kum olarak Aragonit en doğru seçim olur, çok kalın bir taban oluşturmana gerek yok  2-3 cm. yeterli. [/QUOTE]

B-    TEMİZLİK VE BAKIM TERTİBATININ ARAŞTIRILMASI VE KARAR VERİLMESİ

Buraya kadar olanlar gerekli suyu oluşturmaya yönelik olanlardı. Sonrası ise en önemli olan yaşam koşullarını sağlayacak suyun uzun süre koşulları sağlayacak temizlik ve bakım ünitelerinde sahip olmasından geçiyor ki en iyi su kalitesi hangi ünitelerin birlikte kullanılması ile mümkün olur soru ve ayrıntılarına cevap aramaktan geçiyor.

1-    Forumda yaptığım araştırma ve değerlendirmelere göre en etkili yöntem anladığım kadarı ile Sump. Bir nevi bizlerinde terkos suyunu belli kimyasal içerikli ünitelerden geçirerek içime en yararlı suyu elde etmekle aynı şey. Acaba ben temizliği sağlamanın en etkili yöntem olarak bildiğim bu sump sistemi doğrumu? Zira bende bu sistemi kullanmayı düşünüyorum. Fakat bundan daha etkili bir sistem veya yöntem varmı bunu öğrenmek istiyorum.
2-    Bu sistemin belli bir ölçeklendirmesi varmı? Şöyleki; Benim yapmayı düşündüğüm ölçeklere uygun olanının ölçeklendirmesi ne olmalı? Ve uygun olduğu düşünülen sumptan daha kaliteli su oranını yakalamak maksatlı iki sump oluşturularak kullanılabilirmi?
a-    Ben bu sumpta; suyu iç filtre ile sumpa aktarmayı ve yerçekimi kanunu ile akvaryuma ulaşmasını öngörüyorum.
b-    Bu sumpta kullanılması gereken ara temizleyici, yani filtreleyici kimyasal ve elemanlar neler ve ne oranda  veya miktarda olmalıdır?
c-    Bu elemanların belli bir sıralaması varmı?
d-    Suya istenmeyen etkisi olmaması için dikkat edilmesi gereken bir husus varmı ve bakım süresi nekadardır? En uzun bakım aralığına nasıl ulaşılır?
3-    Bununla birlikte iç filtrede kullanmaya gerek varmı veya daha iyi su kalitesi elde etmek veya uzun süreli temizlik şartlarını muhafaza etmek için kullanmak uygun olabilirmi?
4-    Bunlarla birlikte protein skimmer kullanmak gerekirmi ve protein skimmer de bir nevi filtremi yoksa bunların dışında bir işlevi varmı?
5-    Bunlar benim su kalitesini sağlamakta ulaştığım terimler bunlardan başka yapılabilecek uygulamalar varmı veya dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Ve bu su kalitesi diye adlandırıdığımız ölçüleri en kolay hangi şekilde kontrol altında tutabilir veya devamlı kontrol halinde tutabiliriz veya ara ara yapmak yeterli olurmu? Bu su kalitesini sağlamaya etken ek ilave şekilleri ne olabilir ( Tuzluluk, Vb. )

Ulaşılan Cevaplar;


C-    IŞIKLANDIRMA  ŞARTLARININ ARAŞTIRILMASI VE KARAR VERİLMESİ

1-    Yaşam ortamı sağlayan en önemli hususlardan bir taneside  ışıklandırma. Benim düşündüğüm Marmara Denizi balıklarını daha önce beslemiş olan arkadaşların ışıklandırma sistemleri yönündeki önerileri nelerdir?

Ulaşılan Cevaplar;


D-    BESİN ŞARTLARININ ARAŞTIRILMASI VE KARAR VERİLMESİ

1- Yaşam ortamının sağlanması sonrası yaşamayı sağlayan en önemli husus tabiki beslenme benim düşündüğüm Marmara Denizi balıklarını daha önce beslemiş olan arkadaşların besleme yönündeki önerileri nelerdir?  Zira ben doğal şartlardaki tercih ettiği besinlerimi tercih etmeliyim?
2-    Beslenmenin yanında ek olarak vitamin vb. önerileri olurmu? Olursa bunlar nelerdir?

Ulaşılan Cevaplar;

[QUOTE=ibrahimfevzi]
     Yem konusunda etçil türlerde kuru yeme alıştırılabilir ancak ben uğraşamam dolabımdada  midye, balık, karides sürekli bulunur diyorsan o zaman gerekte yok zaten.
 
[/QUOTE]


E-    AKVARYUMUN ( Tank ) MALZEME ARAŞTIRMASI VE KARAR VERİLMESİ

Şimdi bu zamana kadar yaptığımız araştırmalarını yaptığımız bu yaşam alanını çevreleyecek ve bir manada koruyucusu olacak akvaryumu ( tankı ) yapmaya geldi. Bunla ilgili sorularımada yardımcı olursanız sevinirim.
1-    Beslemeyi düşündüğüm balık gurubuna öngördüğüm tank ölçüleri uygunmudur?
2-    Öngördüğüm ölçülere hesaplama sonucu denk gelen cam kalınlığı 9 mm dir. Ben 10 mm kullanmayı öngörüyorum. Bu kullanmayı düşündüğüm kalınlık güvenlimidir?
3-    Güvenli ise, buna ek olarak herhangi destek vb. şeylere gerek olurmu sizce?
4-    İstanbul / Avcılar ikametliyim en uygun cam malzemesini nerden temin edebilirim? Fiyat bilginiz varmı?
5-    Rodaj illaki gereklimi? Gerekli ise bu rodajı ben uygun zımpara seçimi ile yapsam olurmu?
6-    Bu tankı taşıyacak masada kaçlık profil kullanmam uygun düşer?
7-    Bu tankta kaç tane balık besleyebilirim?

Ulaşılan Cevaplar;

[QUOTE=ALEXrunaway]
     Cam kalınlığı hesaplamada azami güvenlik faktör 3,8 değerindedir. Akvaryum.com hesaplama sayfasında bu 2,5 değerine göre otomatik hesaba alınmıştır ki bu büyük risktir.
 
 
Yukarıdaki linkte MS Excel formatında hazırlanmış cam kalınlık hesaplama sistemini yükledim. Download edip değerlendirmenizi yapabilirsiniz.

    12 mm ile yapılacak akvaryumda kayıt ve kuşaklarında yerli yerince ve sağlam kullanılması neticesinde bir problem olmayacağı kanaatindeyim.

[/QUOTE]


F-    YAŞAM ORTAMI İÇİN EK ÜNİTE VE MALZEME ARAŞTIRMASI VE KARAR VERİLMESİ

1- 
   Bu ana kadar yaşam ortamını oluşturmadaki araştırma konular benim tespit edebildiğim olması gereken hususlar ancak acemiliğimin ve bilmemenin etkisi ile gözden kaçırdığım ek ünite veya kullanmakta fayda olabilecek donanımlar veya hususlar olabilir. Bunlar hakkında yardımcı olursanız sevinirim.

Ulaşılan Cevaplar;


**********************************************************************************************************************




     Bunlar; cevaplarını aradığım sorular ve diyaloglar sonucu bir çoklarıda eklenecektir diye düşünüyorum. Eklediğim soruları ve aldığım cevaplardan çıkarttığım sonuçlarıda cevap olarak editleyerek sonradan yapmayı düşünebileceklere kaynak olabilecek mahiyette kalmasını sağlayacağım. Umarım sorularım gereksiz görülmez ve gerekli  yardımı alabilirim. Cevap vermeyi lütfeden arkadaşlarımdan ricam ilgili maddeyi

F / 4. Madde
 

gibi belirtirlerse sevinir ve edit takibimi çok daha rahat yapabilirim. Hepinize destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Hepimize iyi forumlar.  Saygılar…




KULLANMAYI DÜŞÜNDÜĞÜM MALZEMELER LİSTESİ BURADA LİSTELENECEKTİR !!!




TesbihForum2009-07-29 16:02:55

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ALEXrunawayÇevrim Dışı

Kayıt: 14/08/2007
İl: Bursa
Mesaj: 52
ALEXrunawayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 08:43
[QUOTE=TesbihForum]  Akvaryum ölçüsü olarak ise kullanmayı düşündüğüm olan 200x60x55 cm ye müsaade ediyor . Yaptığım hesaplamalarda bu ölçüde bir akvaryuma denk gelen cam kalınlığı 9 mm olmakla birlikte ben 10 mm kullanmayı düşünüyorum.
[/QUOTE]
 
Bu hesaplamanızda büyük risk ve hata olduğu kanısındayım. Zira o büyüklük ve hacimdeki bir akvaryumun en az 12 mm, ideali ise 15 mm gibi bir kalınlıkta olması gerekmektedir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ibrahimfevziÇevrim Dışı

Kayıt: 25/05/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 193
ibrahimfevziÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 11:22

A dan Z ye herşeyi sormuşsunuz maşallah:)

Ben sorularına madde madde değilde, aklıma gelenleri ve tecrübe ettiklerimi yazayım.

Öncelikle marmara canlıları besleyecek olman kuracağın deniz akvaryumundaki genel kabul görmüş kaideleri değiştirmiyor, yani kuracağın deniz akvaryumu ister tropik türler besle ister yerli türler aynı şekilde kurulmalı.

Suyu denizden almanı tavsiye etmem, Roo su veya turkuaz su kullanabilirsin, Litreye 33 gr. tuz yeterli olur, ölçtüğünde tuzluluk 1025 - 1028 seviyelerinde olacak.

Kum olarak Aragonit en doğru seçim olur, çok kalın bir taban oluşturmana gerek yok  2-3 cm. yeterli.

Kaya olarak tabiki canlı kaya  7 Litreye 1 kg. hesabı uygundur.

Yerli türlerde sıcaklık önemli özellikle yaz aylarında sıcaklığı 25 derecelerde sabit tutmak gerekecek, soğutucu şart görünüyor.

Filtrasyonda Sump mutlaka gerekli, malzeme olarak bence sadece elyaf yeterli olur ancak iyi bir  PS şart. ( Schuran - Tunze - Ati vb..). taşırmayı çiftli yaparsan daha iyi olur.

İyi bir akıntı gerekecek en az 2-3 noktaya kuvvetli akıntı motorları eklemelisin.
 
Yemleme konusunda marmara canlıları kuru yeme kolay alışıyor, arasıra midye, karides vb. takviyeler yapılabilir.
 
Şimdilik aklıma gelenler bukadar.
 
Kolay gelsin...  

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 13:24
[QUOTE=ALEXrunaway][QUOTE=TesbihForum]  Akvaryum ölçüsü olarak ise kullanmayı düşündüğüm olan 200x60x55 cm ye müsaade ediyor . Yaptığım hesaplamalarda bu ölçüde bir akvaryuma denk gelen cam kalınlığı 9 mm olmakla birlikte ben 10 mm kullanmayı düşünüyorum.
[/QUOTE]
 
Bu hesaplamanızda büyük risk ve hata olduğu kanısındayım. Zira o büyüklük ve hacimdeki bir akvaryumun en az 12 mm, ideali ise 15 mm gibi bir kalınlıkta olması gerekmektedir.
[/QUOTE]


Ekrem Bey öncelikle ilgini için teşekkürler. Hesaplamayı http://www.akvaryum.com/hesap.asp hesaplama aracı ile yaptım bu hesaplama aracı yanlışmı hesaplıyor acaba? Akvaryumlarda güvenli hesaplama kriterinin bir başka yöntemi varmı ve siz bu önerdiğiniz hesabı neye göre hesapladınız acaba? Varsa ve bilgilendirirseniz sevinirim.





Hesaplama Aracına Ulaşmak İçin Bu Linki; http://www.akvaryum.com/hesap.asp  Kullanabilirsiniz

Yönetimdeki arkadaşlara hitaben !!! Bu hesaplama aracı hakkında yönetimdeki arkadaşlar bilgilendirirse sevinirim, zira hiç kimse böyle bir tankta risk almak istemez. Bu hesaplama aracında bir risk veya yanlış hesaplama sözkonusu ile ne gibi bir hesaplama yapmalıyız. İlginiz için şimdiden teşekkürler. Saygılar.
TesbihForum2009-07-28 14:29:11

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ALEXrunawayÇevrim Dışı

Kayıt: 14/08/2007
İl: Bursa
Mesaj: 52
ALEXrunawayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 13:32
Cam kalınlığı hesaplamada azami güvenlik faktör 3,8 değerindedir. Akvaryum.com hesaplama sayfasında bu 2,5 değerine göre otomatik hesaba alınmıştır ki bu büyük risktir.
 
 
Yukarıdaki linkte MS Excel formatında hazırlanmış cam kalınlık hesaplama sistemini yükledim. Download edip değerlendirmenizi yapabilirsiniz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 14:07
[QUOTE=ibrahimfevzi]

A dan Z ye herşeyi sormuşsunuz maşallah:)

[/QUOTE]

İbrahim Bey ilginiz için öncelikle teşekkür ederim;

Yazımdada belirttiğim üzre biraz mükemmeliyetçilik ve bunun yanındada benden sonra benim gibi daha sıfırdan ve Marmara Denizine özgü bir çalışmaya girişecek arkadaşlar içinde yol gösterici olur maksadı ile en azından benim kafama takılan soruları sormaya çalıştım. Ve muhtemelende oluşan diyaloglardan da bir çoğu çıkacaktır.

[QUOTE=ibrahimfevzi]

Ben sorularına madde madde değilde, aklıma gelenleri ve tecrübe ettiklerimi yazayım.

[/QUOTE]

Şahsi kanım konuyu madde madde işleme konunun takibi ve katılımcı arkadaşlarımızın bilgisi olduğu madde hakkında konuya katkıları daha derli toplu olup, bir nevide genel cevap havasından uzak tutacaktır ve sonradan  ihtiyaç duyanlarında kolaylıkla takip edeceği ve diyalogların daha kolay gelişebileceğini düşünüyorum. Saygılar.

[QUOTE=ibrahimfevzi]

Yerli türlerde sıcaklık önemli özellikle yaz aylarında sıcaklığı 25 derecelerde sabit tutmak gerekecek, soğutucu şart görünüyor.

[/QUOTE]

25 dereceden kasıt illaki 25 derece olacak yönündemi yoksa bunun belli bir tolerans diyagramı varmı acaba?


[QUOTE=ibrahimfevzi]

Filtrasyonda Sump mutlaka gerekli, malzeme olarak bence sadece elyaf yeterli olur ancak iyi bir  PS şart. ( Schuran - Tunze - Ati vb..). taşırmayı çiftli yaparsan daha iyi olur.

[/QUOTE]


Anladığım kadarı ile PS kimsayal temizlik yapılması sağlanmaya çalışılmakta, ve tatlı sulardaki sumplardaki gibi sump alanında farklı gözenekler veya çift döngülü tarzda bir yapı oluşturarak bunu sağlayabilmek mümkün olmazmı?

Aslında bu PS temizlik mantığının tam olarak algılanabilmesi ve için SP tam olarak hangi işlemle neyi nasıl yapıyor mantığı ile bakmak yarar sağlar belkide. Yani PS suyu ne yapıyorda kaliteli suyu elde ediyor ? Bilgilendiren olursa sevinirim.

[QUOTE=ibrahimfevzi]

İyi bir akıntı gerekecek en az 2-3 noktaya kuvvetli akıntı motorları eklemelisin.

[/QUOTE]

Akıntıdan kasıt tam olarak nedir acaba öğrenebilirmiyim? Yani neden ihtiyaç duyulur?


[QUOTE=ibrahimfevzi]

 
Yemleme konusunda marmara canlıları kuru yeme kolay alışıyor, arasıra midye, karides vb. takviyeler yapılabilir.

[/QUOTE]


Beslemeyi düşündüğüm grup balık genel olarak gece ve etcil avcı balıklardır. Ve en basitinden İskorpiti örnek vermek isterim. Amatör balık avı ile meşgul olmam itibari ilede tuttuğum iskorpitlerin midesinden öyle nesneler çıkmaktaki şaşabilirsiniz. Yengeç, büyük olanlarında tam boy midye ve hatırı sayılacak ölçülere sahip balık parçaları gibi. Bu sebepten evimde devamlı balık bulunma olasılı sözkonusu olması itibari ile balık eti ile beslemek uygun olurmu? Böyle bir balığı kuru yem ile doyurmak pek mümkün olurmu aslında şüphelerim var...
TesbihForum2009-07-29 02:55:19

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 14:23
[QUOTE=ALEXrunaway]Cam kalınlığı hesaplamada azami güvenlik faktör 3,8 değerindedir. Akvaryum.com hesaplama sayfasında bu 2,5 değerine göre otomatik hesaba alınmıştır ki bu büyük risktir.
 
 
Yukarıdaki linkte MS Excel formatında hazırlanmış cam kalınlık hesaplama sistemini yükledim. Download edip değerlendirmenizi yapabilirsiniz.
[/QUOTE]


Ekrem Bey ilginiz için tekradan teşekkürler. Bunu öğrendiğim gerçekten çok iyi oldu zira tüm emeklerin boşa gitmesi riskini inanın göze alamzdım.

Verdiğiniz program ile yaptığım hesaplama aşağıda görülmektedir. Şimdi burda çıkan cam kalınlığı 11 mm görülmekte. Umarım doğru yapmışımdır. Ben 12 mm kullanmam durumunda çokmu risk almış olurum? Zira 9-10 mm geçen cam kalınlıklarında fiyatlar inanılmaz şekilde değişmekte diye biliyorum.




Hesaplama Aracına Ulaşmak İçin Bu Linki; http://rapidshare.com/files/260943622/cam_kalinlik_hesapmakinesi.rar.html  Kullanabilirsiniz
TesbihForum2009-07-28 14:27:46

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ibrahimfevziÇevrim Dışı

Kayıt: 25/05/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 193
ibrahimfevziÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 15:13
Erkan bey aslında sorularınızla ilgili cevaplar çeşitli forum sitelerinde mevcut ancak bazen çok derli toplu olmayabiliyor, ben elimden geldiğince konuyla ilgili bildiklerimle beraber çeşitli alıntılar yaparak yardımcı olmaya çalışayım.
 
Sıcak konusunda 25 derece yerli türler için maximum sayılabilecek bir sıcaklık.( özellikle marmara için ) tolerans derseniz 20-25 derece diyebilirim ancak bu sürekli olarak  20-25 derece arasında gidip gelen bir sıcaklık olarak algılanmamalı zira ani ısı değişiklikleri canlılarda sorun yaratmaktadır ( beyaz benek vb. hastalıklar gibi )
 
PS nin ne işe yaradığı konusunda bir link veriyorum, gerekli açıklamalar burada yapılmış.
 
Akıntının gerekliliği konusunda yine bir alıntı veriyorum okumakta fayda var.
 
 
 
Yem konusunda etçil türlerde kuru yeme alıştırılabilir ancak ben uğraşamam dolabımdada  midye, balık, karides sürekli bulunur diyorsan ozaman gerekte yok zaten
 
Kolay gelsin....
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ALEXrunawayÇevrim Dışı

Kayıt: 14/08/2007
İl: Bursa
Mesaj: 52
ALEXrunawayÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 15:37
12 mm ile yapılacak akvaryumda kayıt ve kuşaklarında yerli yerince ve sağlam kullanılması neticesinde bir problem olmayacağı kanaatindeyim. Ben yükseliği 60 cm üzerine hesaplamıştım 12 mm çıkıyordu.
 
9 mm ile 12 mm arasında fiyat farkı hatrı sayılır miktarda olabilir ancak;
12 mm 15 mm arasında o kadar da farklı bir fiyat olacağını sanmıyorum.
 
(9 mm'lik bir cam yok diye biliyorum. 8 mm olarak bulabilirsiniz)
ALEXrunaway2009-07-28 15:47:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 17:23
[QUOTE=ALEXrunaway]12 mm ile yapılacak akvaryumda kayıt ve kuşaklarında yerli yerince ve sağlam kullanılması neticesinde bir problem olmayacağı kanaatindeyim. Ben yükseliği 60 cm üzerine hesaplamıştım 12 mm çıkıyordu.
 
9 mm ile 12 mm arasında fiyat farkı hatrı sayılır miktarda olabilir ancak;
12 mm 15 mm arasında o kadar da farklı bir fiyat olacağını sanmıyorum.
 
(9 mm'lik bir cam yok diye biliyorum. 8 mm olarak bulabilirsiniz)
[/QUOTE]


Ekrem Bey 60 cm girdiğinizi farkettim.

Şimdi farkettimde 11 mm çıkan değeri 12 mm olarak kullandığımızda Güvenlik Faktörü; 4,49 u buluyor. Şimdi üst güvenlik seviyesi olarak kabul eden değer olan 3,8 üstüne yaklaşık 0,7 daha binerek sizce kayıtsız ve kuşaksız emniyetli bir akvaryum elde edilmiş olmazmı?

Zira;





2,5 ile 3,8 arasındaki rakam 1,3 iken, 0,7 de hiç azımsınmayacak oran zira...
TesbihForum2009-07-28 17:42:26

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

TesbihForumÇevrim Dışı

Kayıt: 25/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 12
TesbihForumÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 28 Temmuz 2009 18:54
[QUOTE=ibrahimfevzi]Erkan bey aslında sorularınızla ilgili cevaplar çeşitli forum sitelerinde mevcut ancak bazen çok derli toplu olmayabiliyor, ben elimden geldiğince konuyla ilgili bildiklerimle beraber çeşitli alıntılar yaparak yardımcı olmaya çalışayım.
 
[/QUOTE]

İbrahim Bey haklısınız bir çok sorunun cevapları olmakla birlikte, kişisel uygulama farklılıkları olmak birlikte, herkes tarafından kabul edilmiş denklemlerede ulaşmak söz konusu bu sebepten üzerinde itilaf olmayan konularıda burda başlangıç mesajım olan konuya editleyerek daha işlevsel bir içerik oluşturmayada çalışacağım ve her konuyu nokta nokta ve yeni başlayan birinin aklına gelebilecek sorularla irdelemeye çalışacağım ki bir nevi hem sorularımın cevaplarını toplamış olacağım hemde bir nevi daha işlevsel deniz akvaryumu kurulum indexi oluşturacağım ve herzaman elimin altında olan daha derli toplu bir kaynak  elde etmiş olacağım. Konular hakkında yönlendirmelerde itilafsız konular olursa ben ve diğer bu hobiye yeni başlayanlar için daha yararlı olur diye düşünüyorum. Zira ilk aşamada insanın kafası çok karışabiliyor. Göz%20Kirpma Big%20smile  En azından benim çok karışmıştı yeni yeni toparlamaya başlamış bulunuyorum...Tebessüm

[QUOTE=ibrahimfevzi]
 
PS nin ne işe yaradığı konusunda bir link veriyorum, gerekli açıklamalar burada yapılmış.

 
[/QUOTE]


Makaleyi baştan sona okudum. Ve Sump un bir nevi II. planda tutulduğunu algıladım. Sump kullanmak yerine daha işlevsel ve kaliteli tek bir PS ile temizlik işlemini tek seferde sağlamak mümkünmü. Zira orda okuduğum bir ifadede

"
En iyisi bu tür bir Fitreyi sistemden uzak tutmak ve sisteme uygun bir Protein Skimmer kullanmaktır.

Protein Skimmer sisteme ağır yük getirebilecek organik atıklar daha en başından sistemden uzaklaştırılıp bakterilerin aşırı yük’e maruz kalması önlenir.
"

geçmekte şimdi bu ifadeye göre Sump veya herhangi dış filtreyi kullanmanın anlamı olurmu? çokta gereklimi? PS ı temizlik olgusunu olması gereken kadar veya daha sık yaparak kullanmazsak olurmu yoksa her ikiside ( Sump veya Dış Filtre + PS ) olmalımı soruları aklıma gelmedi değil? Ama forumda belirtildiğine göre biyolojik döngünün sağlıklı ve ve ağır yük binmeden kolayca işlemesi için gereklidir denmiş. genel kanı bu yönde bende temizleyicilerde Sump + Ps kullanma kuralına uyacağım da. Birde tuzlu su veya tatlı su PS ı ayrımı varmı?


[QUOTE=ibrahimfevzi]
 
Akıntının gerekliliği konusunda yine bir alıntı veriyorum okumakta fayda var.
 
 
 
[/QUOTE]


Anladım bu konuyuda ilk mesajıma editliyeceğimde. Yalnız bu bahsedilen oranı ölçme yöntemleri veya en kolayı nasıl olur veya bu akvaryum ( 200x60x55 ) için akıntı oranı kaç olmalıdır? Bunu hesaplama yöntemi nasılsır? Bilginiz varmı?


[QUOTE=ibrahimfevzi]
 
Yem konusunda etçil türlerde kuru yeme alıştırılabilir ancak ben uğraşamam dolabımdada  midye, balık, karides sürekli bulunur diyorsan ozaman gerekte yok zaten
 
Kolay gelsin....
 
[/QUOTE]


Doğal olması sistem için uygun olacaksa onu tercih etmeyi düşünürüm. Maksat bir nevi doğal yaşamı simile etmek değilmi zaten. Göz%20Kirpma

Böylelikle, buda işin şakası olsun balığa gitme bahanesi kendiliğinden oluşmuş olur. Hanıma bu konuda söyleyecek en azından bahanemiz olsun değilmi .. Thumbs%20Up Thumbs%20Up


TesbihForum2009-07-29 02:52:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ibrahimfevziÇevrim Dışı

Kayıt: 25/05/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 193
ibrahimfevziÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Temmuz 2009 11:03

Tatlı su akvaryumlarında kullanılan Protein skimmerlardan zaman zaman bahsediliyor. ( ülkemizde kullanıldığını duymadım ) ancak bildiğim kadarıyla mevcut PS. lar  tatlısu da  yoğunluğun ( özgül ağırlığın ) düşük olması neticesinde  toplama yapamıyor, oluşan köpük hem çok büyük hemde verimsiz oluyor ( oluşan köpüğün küçük olması gerekiyor ). Yurt dışında tatlısu ya uygun PS. lar olduğunu duymuştum ancak  fayda - maliyet analizi yapıldığında kullanmak nekadar mantıklı orasını hesabetmek gerekir zira tatlısu canlılarının  nitrit,nitrat ve amonyağa tuzlusu canlılarıkadar hassas ve duyarlı olmadığını biliyorum.

Akıntı konusuna gelirsek, hesaplama için tank hacminin 3 katı 5 katı gibi ifadeler kullanılmasına karşın  böyle bir oran vermenin çok doğru olmadığı kanaatindeyim  nedeni ise gayet basit  akıntının şeklini ve kuvvetini etkileyebilicek okadar çok parametre mevcutki. Bu konununda tam ve eksiksiz anlaşılabilmesi için bir makale eklemek istiyorum burada akıntı konusu tüm detaylarıyla doğru bir şekilde aktarılmış.
 
 


Akıntı Sistemleri
Yazar: Hakan Toğuç


Akıntı, tüm tuzlusu sistemlerinde özellikle resif akvaryumlarında hayati öneme sahiptir. Hatta kimi duayenler akıntı kavramını önem sırasının en başına koymaktadırlar. Akıntı pompalarıyla akvaryumda oluşturulan su hareketi neden canlılarımız için çok önemlidir? Bunu maddeler halinde yazacak olursak:

  1. Gaz alışverişi : Canlılarımız hayati fonksiyonlarını devam ettirirken içinde bulundukları ortam ile sürekli gaz alışverişi içerisindedir. Bu sebeple suyun oksijen açısından zenginleşmesi ve karbondioksit oranının kontrol altında tutulması çok önemlidir. Karbondioksitin sudaki oranının artması pH oranını düşürebileceği gibi alkalinite değerini de olumsuz yönde etkiler.
  2. Atık ürünlerin uzaklaştırılması : Akvaryumda yem artıkları, dışkı ve mukus salgılarından oluşan çökeltiler uygun akıntılarla ve bu atıkları yiyen canlılarla (detrivor) sistemden uzaklaştırılmadığı takdirde enfeksiyona yol açan bakteriler için uygun çoğalma ortamları oluştururlar.
  3. Fotosentez ve büyüme : Bu konuda yapılan bazı araştırma sonuçlarına göre akıntısız yahut yetersiz akıntılı ortamlarda bulunan mercanların fotosentez yapma ve büyüme oranlarında ciddi düşüşler olduğu kaydedilmiştir.
  4. Beslenme : Beslediğimiz mercanların doğadaki menüleri içinde planktonlar önemli bir yer işgal etmektedir. Bu planktonlar mercanlara akıntılar vasıtasıyla taşınmaktadırlar. Dolayısıyla mercanlar suda serbest yüzen planktonları akıntı vasıtasıyla yakalayabilecek organlara sahiptirler. 
 

Hiçbir mercan akıntı olmadan yaşayamaz. Çoğu mercan hayati tehlike sınırına gelmeden bir hafta ışık olmadan yaşayabilmesine karşın akıntısız ortamda aynı dayanıklılığı gösterememektedirler. Ciddi sistem çöküşlerinin temelinde genellikle hep su sirkulasyonunun yetersizliği bulunmaktadır. Fotosentetik mercanların gaz alışverişi ihtiyacı sadece kendileri için değil aynı zamanda bünyelerinde bulundurdukları simbiyotik yosunlar için de gereklidir. Bu yosunların önemli bir kısmını kaybeden mercan için hayati tehlike başlamış demektir. 

Doğadaki su hareketlerinin kaynağı genel itibariyla rüzgarlardır. Bu hareketler bir çok canlının ihtiyaç duyduğu akıntıları oluştururlar. Bu akıntıları sınıflandıracak olursak; dalga, türbülans ve tek yönlü düz akıntılar diyebiliriz. Düz akıntı genelde 15 metre derinliğin altındaki seviyelerde daha yaygındır. Bu derinliğin üzerindeki seviyelerde dalga ve türbülans hareketi daha ağırlıklıdır. Akvaryumlarda beslediğimiz mercanların çoğunluğu 15 metreden daha az derinliklerde yaşadıkları düşünülse de deniz ve okyanuslardaki dalga ve turbulans hareketleri büyük hacimlerde oluşur ve aynı zamanda mercanların ihtiyaç duyduğu akıntı hızı ihtiyacını karşılayabilirler. Bu sebeple akvaryumlarımızda dalga ve turbulans yaratmak için yüksek hacimli su hareketinden feragat etmemek gerekir. 

 

akinti
Düz ve sabit akıntı herhangi bir düzensiz engele çarptığında, engelin arka kısmında
kaotik akıntıya sebep olur.
Çizim: Hakan Toğuç

 

Akıntı Pompalarının Fiziksel Özellikleri  

Akvaryumlarımızda kullandığımız akıntı pompalarının suyla temas eden kısımlarında kullanılan malzemeler akvaryum canlılarının güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu pompaların içinden geçen suya herhangi bir yabancı madde eklememesi ve aynı zamanda içindeki kullanılan malzemelerin zamanla aşınmaması gereklidir. Özellikle konumuz olan tuzlusuyu dikkate aldığımızda, kullanılan motorlarda ya hiç metal kullanılmamalı ya da titanyum gibi çok dayanıklı materyaller kullanılmalıdır. Paslanmaz çelik materyaller tuzlusuda bir süre sonra mutlaka paslanacaktır, dolayısıyla çelik aksamı olan akıntı motorlarından uzak durulmalıdır. Titanyum bu iş için çok uygun bir malzemedir fakat oldukça pahalıdır ve kırılgandır. Bu sebeplerden ötürü akıntı pompalarının su ile temas eden kısımlarında genellikle metal olmayan plastik ve seramik gibi malzemeler kullanılır. Plastik ve seramik tuzlu su için güvenli malzemelerdir.  

Ülkemizdeki şu an yapılan uygulamalara bakarsak akıntı motorlarının büyük oranda su içinde kullanıldığını görürüz. Bunun yanında mevcut durum itibariyle az da olsa kapalı devre gibi uygulamalar ve Vortech markalı bazı ürünlerde akıntı motorlarının su dışında kullanıldığını görüyoruz. Her iki durumun da avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Su içinde kullanılan pompaların ürettiği ısının hemen hemen tamamı suya aktarılmaktadır ve bu durum suyun kontrolümüz dışında ısınmasına yol açmaktadır. Su içinde kullanılan motorların bir diğer dezavantajı ise elektrik kaçağı riskidir. Bu riski azaltmak için mümkün olduğunca kaliteli pompa kullanmak ve topraklama işleminin mutlaka yapılması lazımdır. Su dışında kullanılan motorların ısısının önemli bir kısmı havaya aktarıldığı için suyu ısıtma etkisi daha azdır. Ancak hava sudan daha kötü bir ısı iletkeni olduğu için pompanın ısısını dengelemek için su dışında çalışan motorların aynı performansı gösterebilmesi için su içinde çalışan motorlara göre daha büyük hacimde yapılması gerekmektedir. 

Akıntı Motorlarının Konumlandırılması 

Akıntı motorlarının akvaryum tankı içine yerleşimleri önemli bir konudur. Yerleşim pozisyonu gerektiğinde müdahele etmemize izin verecek tarzda olması pompanın bakımı açısından kolaylık sağlar. Bu sebeple akıntı pompalarının sık sık yüzeye yakın konumlandırıldığına şahit oluruz. Bu konumlandırma aynı zamanda bir takım artıları da beraberinde getirir. Yüzeye yakın yerleştirilen pompalar su yüzeyinde hareketlendirme oluşturacağı için hem gaz alışverişini hızlandırır hem de buharlaşmayı artırır. Buharlaşmanın artması akvaryum suyundaki ısının havaya transfer edilmesi demektir ve bu yönüyle akvaryumu soğutmaya katkı sağlar. Su yüzeyindeki hareketliliğin diğer artısı da estetik yönüdür. Özellikle metal halide aydınlatma altında bu hareketlilik akvaryum tabanında “shimmering effect” diye isimlendirdiğimiz olayın görüntülenmesine sebep olur ve oldukça hoş bir görsel etki sağlar. Bu olayın florasan aydınlatma altında görüntülenmesi ise çok kısıtlıdır ve pek fark edilmez. 

 


cizim2
Akıntı ekipmanlarından maksimum fayda sağlamanın en iyi yolu dairesel akıntı sistemi uygulamaktır.
Çizim: Hakan Toğuç

 

Akıntı pompalarının akvaryuma tutturulması için çeşitli alternatifler mevcuttur. Bunlardan en yaygın olanı vantuzlarla yapıştırmaktır. Ancak ne kadar kaliteli olursa olsun bu vantuzlar zamanla gevşeyebilmekte ve çıkabilmektelerdir. Hatta bir kere çıktıktan sonra, camın üzerindeki sert bir takım oluşumlar yüzünden tekrar yapıştırmak iyice sorun olmaktadır. Sağlıklı bir şekilde tekrar yapıştırabilmek için belki de ilgili yüzeyi jiletle temizlemek gerekebilir. Ben şahsen vantuzla sabitleme yöntemini sinir bozucu bir uygulama olarak görüyorum ve kimseye tavsiye etmiyorum. Başka bir sabitleme yöntemi bir çok pompa ile beraber gelen askı aparatlarıdır. Bu aparatları kullanarak pompanızı sağlıklı bir şekilde akvaryuma sabitleyebilirsiniz. Ancak bu yöntem kayıtlı tanklarda sıkıntı yaratmaktadır. Her ne kadar bu pompaların kullanım klavuzlarında askı aparatlarının kayıtlara takılarak ta kullanılabileceğini gösteren uygulama resimleri olsa da bana hiç estetik ve güvenilir gelmiyor. Kayıtların amacı dışında sürekli aşağı doğru bir kuvvetle çekilmesi zaman içinde kayıtın sağlamlığını azaltacağını düşünüyorum. Bir diğer alternatif de mıknatısla sabitleme yöntemidir. Bu yöntem hem güvenli olup hem de pompanın yerini en esnek şekilde seçebilmemize olanak tanıyan bir yöntem olduğu için bana göre en iyisidir. Bu mıknatıs aparatları kimi pompalarda bütünleşik olarak ürünle beraber gelir, kimisinde ayrıca satılır kimisinde ise hiç yoktur. Pompa tercihi yaparken göz önünde bulundurulabilecek bir husustur.   

 

cizim3
Uyguladığımız dairesel akıntı sisteminin yönünü makul aralıklarla değiştirirsek en iyi çözüme ulaşmış oluruz.
Çizim: Hakan Toğuç

 

Mercanların Gaz ve Madde Alışverişi 

Akıntı, mercanların sudaki serbest besinleri hangi verimde yakalayabildiklerini, sindirim sonucu oluşan atık ürünlerin ne şekilde uzaklaştırılabildiğini ve üreme, çoğalma aktivitelerinin hangi şekilde olacağını belirleyen önemli bir unsurdur. Bunlardan da en önemlisi sistemdeki akıntının mercanların solunum ve fotosentez işlevleri üzerinde olan etkisidir. Akvaryumlarımızdaki mercanların gaz alışverişini sağlamak için elimizde iki parametre bulunmaktadır. Bunlardan biri mercanın yüzey alanı, diğeri ise mercanın bünyesi ile dış ortam arasındaki yoğunluk farkıdır. Yüzey alanını kontrol eden parametreler sadece bize bağlı olmayıp daha karmaşık ve çok sayıda faktörden etkilenmektedir. Yüzey alanının artması gaz alışverişini olumlu yönde etkileyen bir unsurdur. Yüzey alanına etki eden faktörler arasında aydınlatma, akıntı şekli ve şiddeti, ortamdaki besin ve eser element oranları, mercanın kendine has morfolojisi sayılabilir. Bu sebepten aynı canlıya ait frag’lar faklı akvaryumlarda farklı açılımlar gösterebilirler.       

Yoğunluk farkı ise bizim akıntı vasıtasıyla daha kolay müdahele edebildiğimiz bir parametredir. Mercanlar sudaki çözünmüş gaz ve madde alışverişini difüzyon yolu ile yaparlar. Difüzyon kısaca bir maddenin yoğun oranda olduğu ortamdan daha az yoğun olduğu ortama hareketi olarak tanımlanabilir. Mercanlar vücutlarındaki atık ürünleri dışarı atabilmeleri için dış ortamın bu atık ürünler açısından daha düşük yoğunluğa sahip olması gerekir. Mercanın iç ortamı ile dış ortamı arasındaki yoğunluk farkı ne kadar çok olursa, mercan bu atık ürünleri o kadar kolay atabilir. Yüksek akıntı dış ortamdaki yoğunluğu seyrelterek mercanın atık ürünleri çıkarmasını kolaylaştırmaktadır. Sonuç olarak diyebiliriz ki; bir mercan difüzyon ile gerek çözünmüş madde alırken gerek verirken daha yüksek akıntı hareketinin mercan bünyesinin dışı ve içi arasında  oluşturduğu yoğunluk farkı her zaman için mercanın yararına olacaktır. Bu yoğunluk farkının daha fazla olması difüzyon oranını artıracaktır ve bu da daha yüksek solunum ve fotosentez hızı demektir. Bu bilgilerin ışığında yaygın olarak kullandığımız “geceleri akıntıyı azaltma” uygulamamızı yeniden düşünmemiz gerekmektedir.  

 

Akıntı ve Aydınlatma İlişkisi 

Fotosentetik mercanlar için hayati öneme sahip iki unsur olan ışık ve akıntı arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Sadece ışık şiddetini artırarak mercanların bünyesinde simbiyotik algler tarafından gerçekleştirilen fotosentez reaksiyonlarını artırmak her zaman mümkün olmaz. Bu noktada ışık şiddeti ve akıntı şiddeti arasında yakın bir ilişki vardır. Bunu açıklığa kavuşturmak için biraz “photoinhibition” kavramınından bahsetmek istiyorum. Photoinhibition, fotosentez reaksiyonlarının hızının ışık şiddetinin gereğinden fazla artmasına tepki olarak düşmeye başladığı noktadır. Bu tepkinin sebebi mercanın yüksek ışık şiddetinden kaynaklanan zarar verici etkileri azaltma gayretidir. Şartlar değişmediği takdirde mercanın “photodamage” denilen yanma olayına maruz kalması olasılık dahilindedir. 

Akıntı şiddeti ile “photoinhibition” noktası arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Yapılan laboratuvar araştırmaları bu nokta ile akıntı şiddeti arasında doğru orantı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yani mercan fotosentez hızını sınırlayan photoinhibition noktasını, akıntıyı artırarak yükseltmek mümkündür. Böylece fotosentetik mercanlarımız kullanılan aydınlatmadan daha etkin bir şekilde yararlanabilir ve yanma olayı bertaraf edilebilir. Bu prensibi bir cümleyle özetlemek gerekirse “Bir mercanın aldığı ışık ne kadar artırılırsa  içinde bulunduğu ortamın akıntı şiddeti de orantılı şekilde artırılmalıdır” diyebiliriz. Dolayısıyla daha fazla büyüme elde etmek için akıntı şiddetini değiştirmeden sadece ışık şiddetini artırmak bize beklenen sonucu vermek yerine su sıcaklığını gereksiz yere daha çok artırmak, daha yoğun yosun oluşumu, para ve enerji sarfiyatı gibi yan etkiler getirecektir. 

 

Nasıl Bir Akıntı Sistemi Olmalı 

Resif akvaryumlarında oluşturulması geren akıntı sistemini genel cümlelerle ifade etmek oldukça zor bir iştir. Çünkü sistem gereksinimi akıntı pompalarının gücü, tipi, konumlandırılması, canlı kaya miktarı, dekorasyonu, mercan çeşitliliği ve ışık şiddeti faktörlerine bağımlı olan çok değişkenli bir denklemdir. Mesela akvaryumun merkezine yönlendirilmiş bir motor ile cama yönlendirilmiş aynı tip bir motorun akvaryum içinde oluşturacağı sirkulasyon şiddeti farklıdır. O yüzden su hacmine göre verilen toplam akıntı miktarı çoğu zaman sisteme özel çözüm üretmekten uzaktır. Sisteme özel çözüm yukarıda bahsettiğim değişkenlere bağlı daha karmaşık bir iştir. Bu karmaşıklık içinde ele alabileceğimiz en temel ve basit uygulama, akıntı hızının mümkün olduğunca kesintiye uğratılmadan devam ettirilmesi olmalıdır. Çünkü akıntı hızı mercanların gaz alışverişinde kritik bir öneme sahiptir. 

 

motor
Akıntı motorlarını çarpıştırmaktansa birbirlerini destekler yönde konumlandırmak daha büyük fayda sağlar.
Fotoğraf: Hakan Toğuç

 

Resiflerin bulunduğu doğal ortamlarda mercanların maruz kaldığı akıntı tipi çoğunlukla dalga hareketinin sebep olduğu salınımdan kaynaklanan rastgele ve kaotik akıntı çeşididir. Akvaristler de akvaryumlarında bu rastgele ve kaotik akıntı çeşidini oluşturma eğilimindedirler. Fakat burada göz ardı edilen önemli bir kavram bulunmaktadır. Bu kavramı “kitlesel su hareketi” (mass water movement) olarak adlandırıyoruz. Kitlesel su hareketinde suyun hacimli bir kitle olarak hareketinin hızı ve bu hızın devamlılığı mercanlardaki gaz alışveriş hızını büyük oranda belirleyen parametredir. Doğal resiflerde rastlanan kaotik su hareketleri aynı zamanda kitlesel su hareketiyle beraber meydana gelir ve mercanlar için optimum şartlar sağlanmış olur. Bu şartları akvaryumlarımızda sağlayabilmek ise tahminlerin çok ötesinde ekipman, enerji ve çaba gerektirir. Klasik olarak resif akvaryumlarımızda akıntı pompaları ile oluşturmaya çalıştığımız su hareketi, doğal resiflere oranla çok küçük kalır ve pompadan uzaklaştıkça akıntı hızı azalır. Akışkan dinamiği ilkeleriyle bu olayı açıklamaya çalışırsak; Akıntı pompasında yüksek hızla çıkan tek yönlü akıntı, diğer akıntıların ve viskozite sürtünmesini etkisiyle kısa zamanda momentumunu kaybeder ve ciddi şekilde hız kaybeder. Uygun bir ölçüm aletiyle akıntı hızını ölçmeye kalktığımızda, yer yer akıntının çok yavaşlamış hata sıfırlanmış olduğunu görebiliriz. Bu noktada net akıntı sıfır olsa da bunun sebebinin kaotik akıntıların birbirinin etkisini sınırlandırdığı için olduğu düşünülebilir. Fakat kaotik akıntı oluşturabilmek için suyun kitle hareketini sıfırlamak yahut yavaşlatmak bize faydadan çok zarar getirir. Bu durum aynı zamanda ciddi paralar ödeyerek satın aldığımız akıntı ekipmanlarının ve enerjinin verimsiz kullanılması demektir. Halbuki tek yönlü bir akıntı herhangi bir düzensiz yüzeye çarptığında kendiliğinden kaotik hale gelmektedir. Bu engeli kaya yahut mercan olarak düşünebiliriz. Bu noktadan hareketle daha güçlü tek yönlü akıntı oluşturmak aynı zamanda daha güçlü kaotik akıntı oluşturmak anlamına gelir. Bu durumda bir akvarist kaotik akıntı oluşturmak için daha şiddetli düz akıntı oluşturmaya çalışmalıdır. Çünkü şiddetli düz (unidirectional, laminar) akıntı hem yüksek hızda kitle su hereketini hem de bu akıntının engellere çarpması vasıtasıyla oluşturduğu kaotik (random, turbulent, caotic) akıntıyı sağlamaktadır. Halbuki direk kaotik akıntı oluşturmak amacıyla kurduğumuz akıntı sistemleri çoğu zaman yüksek hızda kitle su hareketini sağlamadığı için verimsiz çözümlere yol açar. 

Akvaryum ebatlarının ve içindeki dekorasyonun uygulayacağımız akıntı rejimine etkisi büyüktür. Her ne koşul olursa olsun bir resif akvaristinin ilk önceliği etkin bir kitle su hareketini ve devamlılığını sağlamak olmalıdır. Mercanlarımızın verimli bir gaz alışverişi yapabilmesi ve sonucunda hızlı büyüyebilmesi ancak bu koşulun sağlanmasına bağlıdır. Küçük akvaryumlarda kitle su hareketini sağlamak çok daha kolay ve ucuzdur. Fakat büyük akvaryumlarda bu iş ciddi bir yatırım ve hesaplama gerektirir. Bunun yanında büyük akvaryumlar farklı bölgelerde farklı akıntı rejimleri oluşturulabilmesine olanak tanıdığı için, akıntı ihtiyacı birbirinden farklı mercan gruplarının yerleşimine imkan sağlar. Buna örnek olarak su yüzeyine yakın bölgelerde daha şiddetli, tabana yakın bölgelerde ise daha zayıf akıntı oluşturmak verilebilir. Işık ihtiyacı daha fazla olan mercanları yüzeye daha yakın yerleştireceğimiz için ve aynı zamanda daha çok ışık alan mercanların daha çok akıntıya ihtiyacı olacağı için, verdiğimiz örnek mercanların farklı ihtiyaçları ile uyumluluk gösterir. 

Etkin bir akıntı sistemi için akvaryum dekorasyonu büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple mümkün olduğunca akıntıyı bloke etmeyecek şekilde tasarım yapmak gerekir. Bunu sağlamak için mümkün olduğunca az miktarda canlı kaya kullanılmasını öneririm. Zaten zaman içinde mercanlar büyüyerek daha geniş hacim kaplayacaklardır. Tıka basa kaya doldurulmuş bir akvaryumda kitle su hareketini sağlamak zordur. Yeterli akıntıyı sağlamak daha fazla ekipman ve enerji gerekir.  

Bir akıntı pompası tarafından hareketlendirilen su kütlesi, hareketine başlarken bir takım engelleyici faktörlerle karşılaşır. Bu faktörlerden en önemlisi durağanlık tepkisi’dir (inertia). Bu tepkiye yol açan etmen, harekete geçen su kütlesinin doğrultusu üzerinde bulunan diğer hareketsiz su kütlesidir. Inertia’nın su hareketini engelleyici etkisi, ilk su hareketi başladığında en yüksek seviyededir. Su hareketliliği devam ettikçe bu etki azalır. Dolayısıyla çok kısa aralıklarla açma-kapama hareketi yaptırdığımız dalga yapıcı ekipmanlar aslında beraberinde ciddi bir verimsizliği ve enerji israfını getirmektedir. Çalışmasına makul bir süre izin verilen bir akıntı motoru gittikçe önünde bulunan hareketsiz su kütlesini hareketlendirecektir ve çalıştığı bölgede durgun su azalacağından inertia etkisi de azalacaktır. Ayrıca hareketlendirdiği suyun toplam kütlesi ve hızı da artacağından momentum değeri de artacaktır. Momentum değeri artmış ve aksi yönde etkiye maruz kalmayan su kütlesi akvaryum içinde kitlesel su hareketini maksimum seviyeye çıkaracaktır. Bu noktadan itibaren sözkonusu akıntı motoru  en yüksek performansını icra etmeye başlayacak ve akvaryumda oluşturabileceği en yüksek kitle su hızını sağlayabilecektir. Fakat ne yazık ki çok kısa zaman aralıklarında açılıp kapatılan akıntı pompaları, bu pompaların hareketlendirdiği su kütlesinin yeterli momentumu kazanmasına izin vermeyecek ve her açılmasında önündeki su bloğundan yüksek miktarda inertia etkisine maruz kalacağından fonksiyonu azalacaktır.   

Bu kriterleri gözönünde bulundurduğumuzda akıntı pompası seçimimizin çok önemli bir konu olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz. Etkin bir kitle su hareketi oluşturmak için, zayıf ve karmaşık, çok yönlü, kaotik akıntı oluşturan pompalar yerine düz ve daha yüksek hacimde akıntı oluşturan güçlü pompalar kullanmalıyız. Dalga yapıcı ekipmanların kullanımına gelirsek; Bu cihazlarda suyun momentum etkisini bir dezavantaj değil de avantaj haline getirmek için açma-kapama aralığını uzatmak gerekir. Bunu yaparken aynı yönde dairesel akıntı yaratan pompaları açarken aksi yönde akıntı yaratan pompaları kapamak gerekir. Hemen sonraki evrede de açık pompalar  kapatılır, kapalı motorlar açılır. Evre aralığının tahminen 5-15 dak. arası olması uygundur. Bu şekilde hem saat yönünde hem de saatin ters yönünde makul sürelerde dairesel akıntı rejimi uygulayarak kitlesel su hareketini mevcut imkanlarımızla en yüksek hızda sağlayabiliriz. Dairesel akıntı mercanlara çarptığında, mercanın arka kısımda kaotik akıntıya sebep olur. Dairesel akıntının yönünü 5-15 dakika da bir değiştirdiğimizde, mercanın her iki yarı tarafıda kaotik akıntıdan faydalanmış olur. Bu şekilde mercanlar hem akıntının çarptığı yüzeyindeki yüksek hızda su hareketinden hem de akıntının çarptığı yüzeyin arka kısmında da kaotik akıntıdan istifade eder. Bu bilgilerin ışığında akıntı pompalarını karşılıklı koyarak birbiriyle çarpıştırmanın kötü bir fikir olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Akıntı pompalarını çarpıştırmak yerine birbirlerini destekleyici şekilde yerleştirmek elimizdeki ekipmanları daha verimli kullanmamızı sağlayacaktır.    

Akışkan dinamiği prensiplerini dikkate alırsak, hareket eden bir su kütlesinin bu hareketini engelleyici bazı unsurlar bulunur. Bu unsurlardan her ortam için ortak olanları yerçekimi, basınç ve sürtünme kuvvetidir. Bir de her akvaryuma özel dekorasyon  ve akıntı sistemi yapısı sayılabilir. Akıntıyı engelleyici dekorasyon ve birbirini söndürücü akıntı pompası yerleşimi bu engelleyici etkiler arasında sayılabilir. Bir akvarist kendi tankında akıntı sistemini kurarken bu reaksiyonel etkileri yok edip, her bir etki eden faktörü kendi avantajına kullanmayı bilmelidir. Bunu yapmanın en iyi yolu resif tankı içinde dairesel bir akıntı rejimi yaratmaktır. Pompaların aynı yönde dairesel akıntıyı destekleyecek şekilde yerleştirilmesi ve kaya dekorasyonunun bunu yapmaya olanak sağlaması en iyi kitlesel su hareketini ve akıntı ekipmanlarından maksimum performans almamızı sağlar. Dairesel akıntı rejimi su kitlesinin momentumunun en iyi şekilde korunmasını sağlar ve reaksiyonel etkileri minimuma indirir. Oluşturacağımız dairesel ve düz akıntının yönünü belli aralıklarla değiştirmek, düz akıntının çarptığı yüzeyin arkasında kalan kaotik akıntıdan mercanın her yönünün faydalanmasını sağlar. Bu da daha yüksek solunum ve fotosentez demektir. Ancak buradaki dairesel hareketin yönünün değişme aralığı çok kısa olmamalıdır. Aksi halde hareket eden su kütlesine yeterli momentumu kazandıramayız ve inertia etkisiyle akıntı verimimiz düşük olur.   

 

acropora
Acropora abrolhosensis; şiddetli kitlesel su hareketine ihtiyaç duyan bu tür, zayıf kaotik akıntıların
uygulandığı tanklarda yeterli polip açılımı sağlayamaz ve gövdesinde yer yer beyazlıklara rastlanır.
Bunun tam aksine resimde görüldüğü gibi sabit ve dairesel güçlü bir akıntının uygulandığı tanklarda sık
ve uzun poliplerini tamamen açarak gövdesini görünmez hale getirir ve kadife gibi bir görüntü verir.
Fotoğraf: Hakan Toğuç

 

Peki olması gereken akıntı miktarı ne olmalıdır. Şimdiye kadar akıntı sistemine etki eden bir çok parametreden bahsettik. Bu parametreler akıntı pompalarının gücü, ağız yapısı, konumu, akvaryumun dekorasyonu, aydınlatma şiddeti, mercanların tipi olarak özetlenebilir. Karma mercan yapısı olan akvaryumlarda farklı akıntı ihtiyacı olan canlılar sebebiyle homojen akıntı sistemi kurmak iyi sonuç vermeyebilir. Mesela SPS sınıfındaki mercanların genel itibariyle akıntı ihtiyacı LPS ve yumuşak mercan gruplarına oranla daha fazladır. Bu tip akvaryumlarda akıntı pompalarını tankın daha üst kısımlarına yerleştirerek tankın alt ve üst kısımlarında farklı akıntı hızlarına sahip olabiliriz. SPS’leri üst kısımlara yerleştirip LPS ve yumuşak mercanları da alt kısımlara yerleştirirsek tüm bu canlıların hem akıntı hem ışık ihtiyaçlarına uygun cevap verebiliriz. 

Yukarda saydığım parametrelerden ötürü bir resif akvaryumunun akıntı ihtiyacı için su hacminin X katı olmalı diye bir oran verilemez. Tamamen aynı hacimde ve aynı akıntı pompaları kullanılarak yeterli ve güçlü bir akıntı oluşturulabileceği gibi yetersiz ve canlıları sağlıksız hale getirecek bir akıntı sistemi de oluşturulabilir. Bol miktarda akıntı motorunu verimsiz kullanarak da yeterli akıntı yaratmak mümkün olabilir ama bu durum en basit tabirle ekipman ve enerji israfıdır. Önemli olan ve övgüye değer olan makul bir harcamayla akvaryum sanatının gereklerini yerine getirebilmektir. Bu sebepten akıntıyı boşa harcamak manasına gelen; pompayı cama ya da kayalara çarptırmaktan, akıntıları birbirine çarpıştırmaktan, pompalara kısa aralıklarla dur-kalk yaptırıp akıntıya momentum kaybettirmekten, kaotik akıntı yaratmak amacıyla düzensiz ve gelişigüzel pompa konumlandırmaktan kaçınılmalıdır.

Ülkemizdeki forumlardan takip ettiğim kadarıyla resif akvaryumlarında oluşturmaya çalıştığımız akıntı sistemi hakkında yanlış anlaşılmalar oldukça yaygındır. Bir çok hobici akıntı sistemini kurarken akvaryum içindeki detritus’un bir yerlerde birikmesini engelleyecek bir tasarım yapmaya çalışıyor. Elbette akıntının detritus’u uzaklaştırmak gibi bir etkisi de vardır ama bu etki ikincil bir etkidir. Sadece bu kriter dikkate alınarak tasarım yapılmamalıdır. Akıntı sistemi kurarken birincil önceliğimiz mercanların gaz alışverişini hızlandırmak olmalıdır. Hızlanan gaz alışverişi daha şiddetli fotosentez ve solunum demektir. Bu da daha sağlıklı ve hızlı büyüyen mercanlar demektir. Burada söylemeye çalıştığım yanlış anlaşılmasın. Bir mercanın sağlıklı olabilmesi için akıntının yanında başka bir çok faktöründe uygun seviyede olması gerekir. Ama benim söylemeye çalıştığım, akıntı bu faktörler arasında en önde gelenlerdendir hatta kimi uzmanlara göre ışıktan daha önemlidir. Bu sebepten akıntı sistemi kurarken asıl amacımız detritus’u uzaklaştırmak değil maksimum gaz alışverişine imkan sağlayan akıntı hızına ulaşmak olmalıdır. Akıntı sistemi kurarken kullanacağımız ekipmanlardan canlılarımızın maksimum fayda sağlaması için akıntı pompalarının birbirini destekleyecek şekilde konumlandırıp dairesel bir akıntı sistemi kurmaya çalışmalıyız. Bunun sonucunda 15-22 cm/sn aralığında bir akıntı hızına ulaşabilirsek akıntı sistemimizin büyük oranda amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Bu aralık bir çok mercan için partikül tutma, fotosentez ve solunum için ideal aralıktır. Akıntı hızımızın bu aralıkta olup olmadığını tam olarak ölçmek kolay değildir ama suyun içinde serbest şekilde yüzen küçük partikülleri gözle takip ederek tahmini bir ölçüm yapabiliriz. Dolayısıyla su hacminin X katı kadar akıntı gibi kriterler kullanmak yerine, amacımız 15-22 cm/sn aralığında homojen akıntı hızı yaratmak olmalıdır. Işıklar söndükten sonra mercanlar fotosentez yapmaz fakat solunum ve partikül tutma  devam eder. O yüzden ışıklar söndükten sonra da optimum akıntı hızı devam ettirilmelidir. Bu yüzden gece olunca akıntıyı azaltma uygulaması doğru değildir. 

Bu yazıyı hazırlamak kendi açımdan çok faydalı oldu. Burada yazdıklarımı kendi tankımda bizzat uyguladım ve çok olumlu sonuçlar aldım. Özellikle SPS’lerin polip açılımları çok ciddi miktarda artış gösterdi. Bu durum beraberinde büyüme hızında artış getirdi. Şahsen akıntının, SPS’lerin büyüme ve performansına etkisinin bu kadar olacağını tahmin etmezdim. O yüzden tüm hobicilere akvaryumlarında dairesel akıntı sistemi uygulamalarını şiddetle tavsiye ederim. İmkanı olan çift yönlü ve değişmeli akıntı rejimi uygularsa daha da iyi performans alır. Tabi bu durum daha çok akıntı pompası demektir. Mesela 10 dakika boyunca saat yönünde bir dairesel akıntı, sonra 10 dakika boyunca da saatin ters yönünde bir dairesel akıntı yaratarak optimum bir akıntı sistemi kurulabilir. Bu yöntem sayesinde canlılar suyun yüksek kitlesel hızından her yönde maksimum istifade edebildiği gibi canlıların bulunduğu tüm noktaların arka kısımlarında türbülans oluşup kaotik akıntının faydasından istifade edilir. Akıntının yönünü 10 dakikada bir değiştireceğimiz için mercanların her iki tarafıda bu türbülanstan yararlanır.  

 
 

Kaynaklar 

  1. Advanced Beginnings by J. Warrick, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow Part I : Where To Begin by Adam Blundell M.S., Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow is More Important for Corals Than Light Part III by Jake Adams, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow is More Important for Corals Than Light Part V by Jake Adams, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow is More Important for Corals Than Light Part I by Jake Adams, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow is More Important for Corals Than Light Part II by Jake Adams, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Water Flow is More Important for Corals Than Light Part IV by Jake Adams, Advanced Aquarist’s Online Magazine
  1. Aquarium Water Pumps Part 1 by Rex Niedermeyer, Reefkeeping Magazine
  1. Aquarium Water Pumps Part 2 by Rex Niedermeyer, Reefkeeping Magazine

      http://reefkeeping.com/issues/2002-05/rn/feature/index.php 

  1. Aquarium Water Pumps Part 3 by Rex Niedermeyer, Reefkeeping Magazine

      http://reefkeeping.com/issues/2002-06/rn/feature/index.php 


 
 
ibrahimfevzi2009-07-29 11:13:00

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

horozbinaÇevrim Dışı

Kayıt: 08/09/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 64
horozbinaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Temmuz 2009 17:18
Merhabalar Erkan Bey,
 
Öncelikle yerel türlere olan ilginiz için sizi tebrik ediyorum ve hayal ettiğiniz gibi bir tank oluşturabilmenizi diliyorum.
 
Tankınızın suyunu denizden almak yerine kendiniz hazırlarsanız gereksiz hastalık ve yosun problemlerinden kurtulmuş olursunuz. Marmara denizi için 1025 tuzluluk yerine 1014 - 1018 arası tuzluluk yeterlidir. Tuzluluk akıntı durumuna ve mevsime göre bu aralıkta seyretmektedir. Sıcaklık durumu 8 derece ile 25 derece arasında mevsime göre fark etmektedir. Ben beslediğim kıyı dip balıklarında sıcakla alakalı bir problem gözlemlemedim. Tankım kış aylarında 20 derecede yazın ise 28 dereceye kadar çıkıyor fakat 9 aydır sıcaklık yüzünden balık kaybetmedim.
 
Tankınız için mutlaka sump yapmanızı öneririm. Sump kullanarak hem sessiz bir sisteminiz olur hemde yukarıda belittiğiniz ölçülerdeki tankınızı kaldırabilecek Sump tipi PS çeşidi çok daha fazladır.
 
Balık türlerine gelince, dip ve yüzey balıklarından seçme şansınız var. Fakat belirtmeliyimki dip ve kayalık balıklarından çok zevk alacaksınız. Tankınıza kesinlikle iskorpit, kalkan yavrusu ve trakonya türlerini koymamanızı öneririm. Bu türler canlı, cansız, kabuklu, kabuksuz ayırmadan herşeyi yiyorlarTebessüm. Horozbinalar, küçük kum kaya balıkları, çırçır türleri, küçük boy lapinler, küçük eşkina grupları, yine küçük ispari grupları, şu anda denizimizde bolca bulunan ufak 1-2 cm'lik kefal yavruları, taş altlarında bulunan mor kaya yengeçleri, keşiş yengeçleri,tekeler, domates anemon ve diğer mavi ve yeşil anemon türleri akvaryumunuza misafir edebileceğiniz türlerdir. yukarıda bahsettiğim mor yengeç haricinde tankınıza yengeç sokmanızı tavsiye etmem. Özellikle Pavurya'dan uzak durun. Ayrıca akaryumunuza midye koymayı düşünüyorsanız kesinlikle Rapana salyangozunu akvaryumunuza sokmayın. Salyangoz olarak sığ sularda taşların özerinde fındık büyüklüğünde olan salyangozlardan koyabilirsiniz bunlar alg yiyicidir.
 
Balıklarınıza ve diğer canlılara midye, karides ve balık yedirebilirsiniz. Yerel türlerde yeme problemi olmuyorTebessüm. İsterseniz kaliteli kuru yemlerde verebilirsiniz.
 
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Dilim döndüğünce tecrübe ettiklerimi paylaşmaktan zevk duyarım.
 
Saygılarımla,
hugeboy2009-07-29 19:31:11

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

allweiserÇevrim Dışı

Kayıt: 19/04/2009
İl: Isparta
Mesaj: 47
allweiserÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 29 Temmuz 2009 18:41
Kaan bey yerli reef uyumlu salyangozları ve yengeçleri bıraz açarmısınız. foto eklesenız dahada açıklayıcı olur .

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir