Oksijenli Su Serum Sistemi ( Fotoğraflı )
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:43
Emre bey. Bir soruda ben sormuştum ama arada kaynadı. Bu gelen oksijenli suyu krem şanti şırıngasından yapılan vortex tarzı bir sisteme bağlasak gelen akvaryum suyu daha iyi karışmasını sağlamış oksijenin çönüzlüğünü arttırmış olurmuyuz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:45
[QUOTE=aqua_boy]Emre tankım 8 ay sürdü ve 8 aydır aynı canlılar vardı bazen fazlalaştı ama genelde 20-30 arası canlı vardı . 8 aydırda hava motoru kullanmadım ...[/QUOTE]
Cenk eğer balıklarla işbirliği içinde tartıştıysan bişe diyemem. Ama sadece bu verilerle gerekli olup olmadığı çok tartışılır. Bir de şöyel bir durum var. Her bitki istenilen oranda fotosentez yapıp O2 üretemiyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:45
Yalnız H2O2 kullanımı yanlış anlaşıldı sanırım.H2O2 ışıkla beraber kendini oluşturan oksijen ve suya ayrışır.Zaten bu sebepten ötürü oksijenli su deniyor.Ayrılan oksijen suda çözünmüş olarak ayrılır ya da çok yoğun verilmişse gaz olarak ortamı terk eder.Siz vorteks de kullansanız damlatsanız da oksijenin çözünmesine herhangi bir katkıda bulunamazsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:47
Emre ben en çok platyphylla ve umbrosumlardan verim aldım ... Sende de bol miktarda umbrosum var . Balıklarda bi oksijen sorunu olsa kesinlikle farkedilirdi ...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:47
Teşekkür ederim Onur bey.
mustafagecgel 2009-07-24 15:50:29
Sadece meraktı. Ama sonuçları merakla bekliyorum bende.
Sizede teşekkürler Emre bey.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:47
[QUOTE=mustafagecgel]Emre bey. Bir soruda ben sormuştum ama arada kaynadı. Bu gelen oksijenli suyu krem şanti şırıngasından yapılan vortex tarzı bir sisteme bağlasak gelen akvaryum suyu daha iyi karışmasını sağlamış oksijenin çönüzlüğünü arttırmış olurmuyuz? [/QUOTE]
Tahminime göre yine aynı miktarda O2 verilmiş olur. Tabi o şekilde akvaryum bölgelerindeki yoğunluk azalıp artabilir. Sizin söylediğiniz daha mantıklı.
Benim damlattığım yerin altında da vortex var ve vorteksin dalgalandırmasıyla birlikte akvaryumun her köşesine yayılmakta.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:50
Ben de böyle bir sistemi açıkçası pek gerekli birşey gibi döremiyorum. Ayrıca doz nasıl belirlendi, H202 suda ne sürede tamamen parçalanıyor bunların kesin olarak belirlendi mi merak ediyorum. Zira bu parçalanma süresi göz ardı edilirse balıklar da bitkiler de oksijenin çok daha seyrilttik olduğu alemlere göç edebilir.
Bitkilerin fotosentez yaptığı parankima dokularının hüvreleri arasında geniş boşluklar vardır. Oksijen bildiğim kadarıyla ilk önce bu boşlukları dolduruyor hacim kalmadığında kabarcık olarak dışarı atılıyor. Bu nedenle ışıklar kapalıyken de bitkilerin önceden yapmış oladukları fotosentezin nimetlerinden faydalanabiliyoruz. Aksi halde ricciaların, parvulaların arasına saçılan yumurtalar oksijen yetmezliğinden doğmadan ölürdü sanırım (en azından bir çoğu)
Bir de balıklar su yüzüne çıkmak zorunda değil, hızlı nefes almak zorudna değil bu yüzden ihmal edemeyiz oksijeni demişsiniz. Balıklar mutlu hobici mutlu daha niye peroksitlerle uğraşıyoruz. Bir hesaplama hatası, serum vanasını çeviren bir ufaklık, serum şişesini sıkan bir dost balıkların oksijen ihtiyacını kökten çözebiliri çünkü
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:51
[QUOTE=aqua_boy]
Emre ben en çok platyphylla ve umbrosumlardan verim aldım ... Sende de bol miktarda umbrosum var . Balıklarda bi oksijen sorunu olsa kesinlikle farkedilirdi ...
[/QUOTE]Umbrosumlar şu anki gibi kalmayacak zaten. Sşstem sadece benim akvaryumum için değil Cenk. Öyle olsaydı burada paylaşmazdım bile. Kendimde kalırdı. Herkesin akvaryumund aumbrosum yok ya da platyphylla yok...
Birde şu durum var H2O2 akvaryumlarda antiyosun özelliği getiriyor.
Sistemi hazırlamamdaki bir diğer amaçta yosun problemiydi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 15:59
[QUOTE=btatar]Ben de böyle bir sistemi açıkçası pek gerekli birşey gibi döremiyorum. Ayrıca doz nasıl belirlendi, H202 suda ne sürede tamamen parçalanıyor bunların kesin olarak belirlendi mi merak ediyorum. Zira bu parçalanma süresi göz ardı edilirse balıklar da bitkiler de oksijenin çok daha seyrilttik olduğu alemlere göç edebilir.
Bitkilerin fotosentez yaptığı parankima dokularının hüvreleri arasında geniş boşluklar vardır. Oksijen bildiğim kadarıyla ilk önce bu boşlukları dolduruyor hacim kalmadığında kabarcık olarak dışarı atılıyor. Bu nedenle ışıklar kapalıyken de bitkilerin önceden yapmış oladukları fotosentezin nimetlerinden faydalanabiliyoruz. Aksi halde ricciaların, parvulaların arasına saçılan yumurtalar oksijen yetmezliğinden doğmadan ölürdü sanırım (en azından bir çoğu)
Bir de balıklar su yüzüne çıkmak zorunda değil, hızlı nefes almak zorudna değil bu yüzden ihmal edemeyiz oksijeni demişsiniz. Balıklar mutlu hobici mutlu daha niye peroksitlerle uğraşıyoruz. Bir hesaplama hatası, serum vanasını çeviren bir ufaklık, serum şişesini sıkan bir dost balıkların oksijen ihtiyacını kökten çözebiliri çünkü
[/QUOTE]
Birkan bey, dozu belirlemede forumumuzun üyelerinde Tevfik bey ( emreutku ) yardımcı oldu. Kendisi H2O2yi manual olarak kullanmakta.
H2O2 ışıkla birlikte bileşiklerine ayrılır. Verilen H2O2 akvaryumun her köşesine CO2 gibi rahatlıkla ulaşabilmekte. (Dalgalanma ve silkülasyonla birlikte)
Üsttede belirttiğim gibi bitkilerin yaptığı fotosentezden doğan oksijen balıklar için ne kadar yeterli... Bu tartışılır bir konu ama en yakın zamanda genel bir test yapıp araştıracağım.
Serum poşetine ya da vanasına dokunabilecek biri yok. Zaten dokunabilecek bir yerde değiller. Güvenliği en ön planda tutmak lazım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 16:35
Yani gece H2O2 kullanamayacaksınız. O zaman sistemin bence elle tutulur hiçbir yanı yok. Gündüz zaten bitkiler yeterli. Önemli olan gece oksijen sağlayabilmek. Ben de sistemi onun için düşündüğünüzü zannetmiştim.
Ayrıca H2O2 nin antiyosun etkisi yoktur, öldürücü etkisi vardır. Yosuna da bitkiye de balığa da. H2O2 yosunla mücadelede lokal püskürtmelerle kullanılıyor. Yosuna direk etki ederek ölmesine sebep açıyor fakat akvaryumunuza dağılıp filtreye gidene kadar muhtemelen ayrışmış olacağı için biyolojik döngnüze zarar vermiyor. Sizin sisteminizde ise dozlama yosunlara doğru yapılmıyor, canlılar H2O2 formu ile muhattap olmadan ayrıştırmayı esas alan bir sistem, ve oksijenli su yosunlarınıza etki edene kadar muhtemelen ayrışmış olacak. Su ve oksijenin de yosunlarca yadırganan bir yanı olacağını sanmıyorum :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 17:17
Sistem çalışır ya da çalışmaz,verimli ya da verimsiz.Bunların hepsi eleştirilebilir ama sonuçta ortaya konan bir emek var.Bence ilk olarak bu emek bir takdiri hakediyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 18:44
[QUOTE=btatar]Yani gece H2O2 kullanamayacaksınız. O zaman sistemin bence elle tutulur hiçbir yanı yok. Gündüz zaten bitkiler yeterli. Önemli olan gece oksijen sağlayabilmek. Ben de sistemi onun için düşündüğünüzü zannetmiştim.
Ayrıca H2O2 nin antiyosun etkisi yoktur, öldürücü etkisi vardır. Yosuna da bitkiye de balığa da. H2O2 yosunla mücadelede lokal püskürtmelerle kullanılıyor. Yosuna direk etki ederek ölmesine sebep açıyor fakat akvaryumunuza dağılıp filtreye gidene kadar muhtemelen ayrışmış olacağı için biyolojik döngnüze zarar vermiyor. Sizin sisteminizde ise dozlama yosunlara doğru yapılmıyor, canlılar H2O2 formu ile muhattap olmadan ayrıştırmayı esas alan bir sistem, ve oksijenli su yosunlarınıza etki edene kadar muhtemelen ayrışmış olacak. Su ve oksijenin de yosunlarca yadırganan bir yanı olacağını sanmıyorum :)
[/QUOTE]
Birkan bey, gece C2O2 kullanmayacağım diye birşey söylemedim. Ancak şöyle bir durum var ışıkta çözündüğü gibi gece çözünmez. Ama bir miktarda olsa çözünür. Tamamen çözünmediği söz konusu değil.
Yosun konusunda, antiyosun ibaresini ben kullandım. Bilimsel olarak antiyosun özelliklidir diyemem. Yosunların oluşumunu önlediğinden ve yokedebilme özelliği olduğundan kendimce öyle bir ibare kullandım.
Sistem sanırım sizin hoşunuza gitmedi. Birşey diyemem ama bazı şeyleri deneyim, acı tatlı tecrübelerle öğrenmemiz hayata geçirmemiz gerekiyor. Yenilikler pat diye ortaya çıkmıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 22:14
[QUOTE=Fişherman]
[/QUOTE]
Seni annene sölicem
Eline emeğine sağlık Emrecik. Teknik açıdan temiz iş.
Serum sistemi yerçekiminin etkisiyle çalıştığından poşet
akvaryumdan yukarıda olması gerekiyor. Bende sistemi akvaryumun yanında
olan dolaba astım. (İnşallah dolaba çaktığım çiviyi evden kimse görmez)
Seni annene sölicem
Eline emeğine sağlık Emrecik. Teknik açıdan temiz iş.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2009 22:52
[QUOTE=JyNx] [QUOTE=Fişherman]
[/QUOTE]
Seni annene sölicem
Eline emeğine sağlık Emrecik. Teknik açıdan temiz iş.
[/QUOTE]
Serum sistemi yerçekiminin etkisiyle çalıştığından poşet akvaryumdan yukarıda olması gerekiyor. Bende sistemi akvaryumun yanında olan dolaba astım. (İnşallah dolaba çaktığım çiviyi evden kimse görmez)
Seni annene sölicem
Eline emeğine sağlık Emrecik. Teknik açıdan temiz iş.
[/QUOTE]
Söylede bakalım daha Emre bulabilecen mi
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir