Ozan'ın Doğuşu


fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2010 15:21
Ertuğrul bey merhaba,
 
Merak ettiğim bir şey var:
 
Bildiğim kadarıyla tankınıza 7/24 CO2 veriyor, akşamları (ışıklar sönükken olarak anlıyorum) O2 takviyesi yapıyorsunuz. Peki suyunuzun Ph değerinin gün içindeki değişimini hiç takip ettiniz mi?  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sayerÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,65899[/C]
Kayıt: 14/01/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 1267
sayerÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2010 15:36
 
Mutlu Bey hiç test etme fırsatım olmadı gerçekten.Benzer bir soruyu Emre bey Tunç Beye sormuş bu konu önemli aslında Tunç beyin cevabını aşağıya kopyalıyorum hem size hemde merak eden arkadaşlar olur belki.
 
 
Orjinalini yazan: emreutku
 
Tunç bey hazır PH ile ilgili konu açılmışken size bir soru sormak istiyorum;
 
Siz PH oyamalarının tehlikeli olduğunu belirtiyorsunuz.
 
Balık olmayan bir bitkili akvaryumda PH oynamalarının önemi ne olabilir?
 
Benim küçük tankımda anormal PH dalgalanması (6.0-7,5 --bu aralık belki de  daha çok) olduğu halde hiç bir sorun yok.
 
 
Önemki olan ışıklar yanıkken PH ın  6,5 civarında olması değilmi?



Akvaryumda canlılar yok ise ciddi bir önemi yoktur. Sadece Ph'ın fazla dalgalanması bitkilerde besin alımını kısa süreli olarak . Bunun nedenide her element'in en iyi emildiği  Ph değerlerinin farklı olmasıdır. Ph değişimi ile birlikte maddelerin kullanımıda değişecektir. Ortamda yeterince besin olan tanklarda etkilenme az olacaktır. Tavsiye edilen Ph değerleri bitkilerin daha stabil , dengeli besin alımı yaptığı değerlerdir ve bitki hücrelerinin  iyi geliştiği hasar görmediği bir  aralıktır. Tabi  bu aralığı daha geniş düşünmek durumundayız 6,4-7,4 gibi olabilir. Bu aralıkta  sorun çıkmadan bitkilere bakılabilir. Herzaman en uygun değerleri yakalacağız gibi bir kural yoktur.

Aralığı geniş  düşünmemizin nedeni, uygun Ph'ı sağlamanın her zaman mümkün olmaması. Ph değerinin  6,8-6,9 olması en uygunu, fakat  Kh değerine göre CO2 dozladığımızdan Ph'ı farklı değerlerde kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Benim tankımda Ph bu nedenle mecburen 6,55-6,6 arasında bulunuyor.  KH çok yüksek olan tanklarda ph değeri 7,4 bile olabilir.


Ph'ın bir başka etkisinide anlatmak isterim.  Tankların doğal dengesini  oluşturan, bitkilerin besin alımından  ve balıkların sağlığına kadar etkisi olan bakteri klonileri. Bakteriler bana göre tanktaki  en önemli  canlılar. Bu canlılarında sevdiği bazı ph değerleri var. Bakteriler genel olarak alkali  suda daha hızlı çalışırlar ve su asidik hale geldikçe çalışma hızları azalır daha düşük ph seviyelerinde ise hasar görmeye başlarlar. Bu nedenlede mümkün olduğundan ph'ı çok düşürmemek önem kazanır. Tank kurulumlarında bu  nedenle ilk haftalarda Ph'ın 6,9 ın altına düşürmemek bakterilerin gelişimi için önemli olacaktır. Hatta üstad Amano ilk 2 hafta tanklara CO2 dozlamamaktadır.

Tanklarda Kh seviyesinin 3 'ün altına düşmemesi önemlidir . Kh'ın 3 ün altına düşmesi ph'ın ciddi şekilde düşüşüne ve dalgalanasına sebep olabilir bu ani yüksek orandaki düşüşler bitkilere bile zarar verebilir. Tankın dengesi altüst olabilir. Eğer kh değerimiz en az 3 olacak ise zaten 6,4-6,6 ph aralığında uygun Co2 seviyesine ulaşılır. Bu değerlerde zararlı olacak kadar düşük değildir.

Son olarak belirmek isterim, ph 8 üzerine ve 5,5 in altına inmesi bitkilerin metabolizması ciddi şekilde bozalabilir (bu durum türden türe  değişiklik göstermektedir) , besin alımı oldukça düşebilir.

Saygılarımla
sayer2010-02-18 15:37:17

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Şubat 2010 16:25
Ertuğrul bey teşekkürler,
 
Tevfik bey'in sorusunu biliyordum ama Tunç bey'in cevabını okumamıştım.
Okuduklarımdan genelleme yaparak şunu diyebilirim:
 
-CO2 aşırı vermedikçe Ph 'da büyük dalgalanmalara sebep vermemiş oluruz. 6,4-7,4 Ph aralığındaki dalgalanmayı normal kabul edebiliriz. Ph'ın aşırı düşmesi-değişimi bakterileri olumsuz etkileyebilir.
 
Ama en çok Üstad Takashi Amano'nun tanklarını 2 hafta CO2 dozlamaması ilgimi çekti.
 
Gerçekten de kurulum aşamasında eğer kök gelişimini, besinlerin sudan değil de (potasyum hariç) substrat içinden kökler vasıtasıyla alınmasını hedefliyorsak, ışığıda zaten az veriyorsak...... evet biyolojik döngü + bitkilerin kök gelişimi tamamlanana kadar tanka CO2 dozlamanının (veya çok miktarda vermenin) hiç bir faydası olmadığı gibi, olumsuz sonuçlar doğurma riski de oldukça fazla.
 
Sanırım bunu ciddi ciddi düşünmek gerek!
 
Selamlar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 00:53
Kurulumun 12. günü

H.cubalar can çekişiyorlar. Biyolojik döngü oturmadan ekmek bir hataydı!


Bitkilerin bir kısmı karardı, çürüdü gitti. Nitrat aldı başını gitti. Su değiştirdiysem de düşüremedim.Milfilyumlar akıntıyı sevmedi. Biraz yakın dikmişim bundan da hiç hoşlanmadı. Nitrat artınca diplerndeki yaprakları iyice kahveleşti. Akıntıyla suda salınıyorlar. Oysa en sağlıklı gelen bitkilerimdi.



Korktuğum bitki P. palustris cubalar taş gibi ayakta. Yeni filizler verdi. Alt yapraklarda kayıplar söz konusu ama daha sonra neler olacak bilmiyorum.



palustrislerin solundaki, yapraklarının altı kırmızı olan, Ludwigia arcuata diye bana satılan ama ne olduğunu hala anlayamadığım kalın saplı kesme bitkilerden ekerken hiç ümidim yoktu. Bir stem'i 3 parçaya ayırmışlar ve yollamışlar diye düşünmüştüm. Ancak bu bitki de (ismini tam çözemedim?) beni şaşırttı!. Azıcık CO2 ve 2x18W grolüxle bile fotosentez yapıyor! Ust kısımlarda taze sürgünler var.



Bu bitkinin ismini de çözemedim! Ama düşmez kalkmaz, fazla ışık ve CO2 de hemen fotosentez yapan, bana sanırım istediğim Hydrocotyle leucocephala yerine gönderilen bir bitki.



Yine istemediğim halde bana gelen ama ismini çözemediğim nazlı bir bitki. Nazlı diyorum çünkü köklerin yarısını kaybettim.


 
Akvaryum da 4-5 mm uzunluğunda kahve rengi-beyaz suda kıvrılarak akıntıyla yüzen kılcal kurtlar var. Ayrıca salyangozları da gördüm. Hatta iki tanesi ölmüş suyun üstünde duruyordu minicikler.

3 Günde 5 ml potasyum takviyesi yapıyorum, nitratı düşürmek için aynı gün 20 lt dinlenmiş su ile değişim yapıyorum. Işıklar 2x18 W günde 7 saat devrede. CO2 vermede sıkıntım var. Bir türlü selonoid valf- ince ayar-regülatör işini düzene oturtamadım! Sonunda gittim kabarcık sayacı ve ista m reaktör aldım. Dış filtre çıkışına vereceğim. Ama bu arada ışıklar yandığında 2-3 saat boyunca 3 sn'de 1 kabarcık vermeye çalışıyorum. Sanırım her şeyi aynı zamanda yapmak sıkıntı oldu. Hem iç dizayn, hem bitki temizliği, dikim, zaten H. cuba dikmek insanı çok yoruyor. Birde kumu daha fazla koymalıydım diye kendi kendime eleştiri yapıyorum. Sanırım soldaki büyük kayayı çıkarıp, H. cuba lar kaybolursa zemine kum takviyesi yapacağım. Ancak biyolojik dengeyi çökertirmiyim?.........
 
Not: Bazı resimler eğik çıkmış, düzelteceğim, kusura bakmayın!
fantastik32010-02-22 08:04:28

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

by_mustafaÇevrim Dışı

Kayıt: 05/07/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 359
by_mustafaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 08:37
[QUOTE=fantastik3]Kurulumun 12. günü

H.cubalar can çekişiyorlar. Biyolojik döngü oturmadan ekmek bir hataydı!


Bitkilerin bir kısmı karardı, çürüdü gitti. Nitrat aldı başını gitti. Su değiştirdiysem de düşüremedim.Milfilyumlar akıntıyı sevmedi. Biraz yakın dikmişim bundan da hiç hoşlanmadı. Nitrat artınca diplerndeki yaprakları iyice kahveleşti. Akıntıyla suda salınıyorlar. Oysa en sağlıklı gelen bitkilerimdi.



Korktuğum bitki P. palustris cubalar taş gibi ayakta. Yeni filizler verdi. Alt yapraklarda kayıplar söz konusu ama daha sonra neler olacak bilmiyorum.



palustrislerin solundaki, yapraklarının altı kırmızı olan, Ludwigia arcuata diye bana satılan ama ne olduğunu hala anlayamadığım kalın saplı kesme bitkilerden ekerken hiç ümidim yoktu. Bir stem'i 3 parçaya ayırmışlar ve yollamışlar diye düşünmüştüm. Ancak bu bitki de (ismini tam çözemedim?) beni şaşırttı!. Azıcık CO2 ve 2x18W grolüxle bile fotosentez yapıyor! Ust kısımlarda taze sürgünler var.



Bu bitkinin ismini de çözemedim! Ama düşmez kalkmaz, fazla ışık ve CO2 de hemen fotosentez yapan, bana sanırım istediğim Hydrocotyle leucocephala yerine gönderilen bir bitki.



Yine istemediğim halde bana gelen ama ismini çözemediğim nazlı bir bitki. Nazlı diyorum çünkü köklerin yarısını kaybettim.


 
Akvaryum da 4-5 mm uzunluğunda kahve rengi-beyaz suda kıvrılarak akıntıyla yüzen kılcal kurtlar var. Ayrıca salyangozları da gördüm. Hatta iki tanesi ölmüş suyun üstünde duruyordu minicikler.

3 Günde 5 ml potasyum takviyesi yapıyorum, nitratı düşürmek için aynı gün 20 lt dinlenmiş su ile değişim yapıyorum. Işıklar 2x18 W günde 7 saat devrede. CO2 vermede sıkıntım var. Bir türlü selonoid valf- ince ayar-regülatör işini düzene oturtamadım! Sonunda gittim kabarcık sayacı ve ista m reaktör aldım. Dış filtre çıkışına vereceğim. Ama bu arada ışıklar yandığında 2-3 saat boyunca 3 sn'de 1 kabarcık vermeye çalışıyorum. Sanırım her şeyi aynı zamanda yapmak sıkıntı oldu. Hem iç dizayn, hem bitki temizliği, dikim, zaten H. cuba dikmek insanı çok yoruyor. Birde kumu daha fazla koymalıydım diye kendi kendime eleştiri yapıyorum. Sanırım soldaki büyük kayayı çıkarıp, H. cuba lar kaybolursa zemine kum takviyesi yapacağım. Ancak biyolojik dengeyi çökertirmiyim?.........
 
Not: Bazı resimler eğik çıkmış, düzelteceğim, kusura bakmayın!
[/QUOTE]
 
Abi sen kopmuşşun :S    Bende gölcüklüyüm. Abi sen bu akvaryum işine fazla kafanı takmışşın :S  Çok özen göstermişşin görüyorum ama sonuç hüsran olmuş :S   Daha öncedende dediğim gibi
taban için :
 
en alta  4.5 kiloluk sera flora depot üzerine sineklik onun üzerinede dolduracaktın kumu. Balıksız akvaryumda nitrat nasıl olmuş anlamış degilim açıkcası.
 
Abi mutlu isen ve emeklerinin boşa gitmesine üzülmüyorsan hiç takma kafana. Bu işi eziyet değil zevk için yap abi. Yani kısacası salla abi olan olur kalan sağlar bizimdir hesabı... Çocugunda olmuş ne güzel. Benimde 20 günlük ikizlerim var dedigim gibi abi takma kafana olan olur kalan kalır. Akvaryumun derdi bitmezz  devamlı cepten cepten cepten cepten yer. Birde geriye bakarsın ne çok para harcamışım ama ortada hiç bişiy yok dersin. 
 
Neyse abi Ozan'ın (bebişin) doğuşunu kutluyorum. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

vuslatÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
[B]6339,1[/B]
Kayıt: 14/11/2006
İl: Sivas
Mesaj: 3591
vuslatÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 10:26
Mutlu Bey;
 
Aslında Her ne kadar tankınızda canlı olmasa bile çürüyen ve eriyen bitkiler nitrat sebebidir. Mevcut çürümüş bitkileri suyu fazla karıştırmadan tanktan uzaklaştırıp tankınıza acilen çınar ve cobamba ekmenizi tavsiye ederim. Çok iyi nitrat emicilerdir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 15:14
Mustafa bey,
Sizin gibi düşünmüyorum, bu bir süreç ve tabiiki yanlışlıklar olacak. İnanın bütün bu aksilikler beni hobiden hiç soğutmadı. Daha da fazla ilgi duyuyorum. Yaptığım masraflar ziyanoldu gibi bir düşüncede değilim. Zaten tank daha kurulum aşamasında.  
 
"İlk zamanlar çoğu emers olarak gelen bitkilerin submers forma adaptasyon dönemi

Ayrıca biyolojik filtrasyon vb, o nedenle ilk 1 ayın ayrı bir önemi var...

Bu dönemde özellikle bitkilerin submerse forma geçişi sırasında ve taban oturması sırasında azot ve fosfor bolca tank suyuna karışıyor..İlk 1 ay içinde hem Takashi Amano hem Oliver Knott tarafından 2-3 günde bir su değiştirilmesi bu nedenle öneriliyor zaten..bu nedenle İlk ayda tanka nitrat ve fosfat gübrelemesi yapılmıyor..

Uygun bir tabanla başlandığında; hi-tech bir tankta ilk zamanlarda bol su değişimi yapıp, gereksiz balık beslemezsek, diğer şartlarıda yerine getirirsek; bol ve istikrarlı CO2, CO2 ve besin dolaşımını sağlayacak yeterli akım, mümkün olduğunca aşırı ışık --miktar ve süre olarak--- kullanmamak...+ Temizlik."

 
Fatih bey,
 
Önerinize katılıyorum. az önce 3 kök H. difformis (çınar) aldım. Sağ taraftaki boşluğu doldurmak için bir bahane oldu.
 
Sevgili arkadaşlar, başlangıç aşamasındaki talihsizlikler benim için bir tecrübeden ibaret. Bitkili akvaryum kurduğum için ne zamanıma ne de parama yazık ettiğimi hiç bir zaman düşünmedim. Benim zevk aldığım bir şeyde ilk olumsuzlukta küsmem , soğumam mümkün değil. Sonuna kadar bitki akvaryumu........
 
Bu arada Ozan'ın kayfi yerinde. Akvaryum'a bakmayı (ne görebiliyorsa artık) seviyor. Beşikten akvaryumcu oluyor.......
 
Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kartal77Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1342
Kartal77Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 15:58
Mutlu bey selamlar
Ozanı Allah bağışlasın,analı babalı büyütsün inşallah :)

Başlangıçta herşeyin mükemmeldi bana göre herşeyi eksiksiz yaptınız.
H.cuba konusunda hiç bir tecrübem olmadı ama görünüşe göre eksik bişey de yok.Aklıma sadece nitrat fazlalığı ,su sertliği,birde sıcaklık geliyor.

Milfilyum da cobambaya benziyor görünüş olarak, başlangıçta bende akıntılı gölgeye koymuştum,sürekli bir o tarafa bir bu tarafa salınıp duruyorlardı ve kopmalar olmuştu.Kesinlikle suyun durağan yerlerini seviyorlar.

Diğer bir fotoğrafta da Ludwigia arcuata demişsiniz ama ben hiç benzetemedim
Bendeki Ludwigialar üstten bakıldığında yıldız şeklinde hafif burgulu yaprak şekli, ve üst taraflar daha turuncu tonlarda, dalların yukarılarına doğru yanlardan iki sürgün verecek şekilde form tutmaktalar.
Bendeki fotoğrafları şu şekilde;




Saygılarımla

Kartal772010-02-22 16:00:02

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 16:16

Arif bey merhaba,

Tebrik ve iyi dilekleriniz için teşekür ederim. Allah razı olsun.

Hemiantus c. "Cuba" en kolay zemin örtücü bitkilerden biri olarak sınıflandırılıyor. Ancak, biyolojik döngü 1 ay gibi bir sürede oturuyor. Bu esnada az ışık, CO2 rejimi, sudaki besinlerin durumu, nitrat ve fosfat pikleri vb. bu hassas bitkiyi yaraladı. Bana göre nitrat fazlalığı bitkilerime zarar verdi. Bir de 2-3 günde bir mutlaka su değişimini ihmal etmemek gerekiyor. Bunları düzene oturttum. Filtreye fosfat tutucu koymuştum, bu gün de nitrat tutucu elyaf-yün koyacağım, umarım etkisi olur.Çınarları da ekince nitrat seviyesinde ciddi bir düşüş yakalayacağımı düşünüyorum.

Milifilyum çok güzel bir bitki, onların da yerlerini "en sote" olacak şekilde değiştireceğim. Bu bitkiyi kesinlikle kaybetmek istemiyorum.
 
Fotoğraflarınızdaki bitkilerin L. arcuata olduğunu ben de anlıyorum. Ama galiba bana bitkilerimi satan arkadaş farklı düşündü! Resimlerini verdiğim bitkilerden isimlerini bildikleriniz var mı acaba?
 
Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sayerÇevrim Dışı

Özel Üye
[C]2,1,65899[/C]
Kayıt: 14/01/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 1267
sayerÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 16:31
 
Alıntı :
 
Sevgili arkadaşlar, başlangıç aşamasındaki talihsizlikler benim için bir tecrübeden ibaret. Bitkili akvaryum kurduğum için ne zamanıma ne de parama yazık ettiğimi hiç bir zaman düşünmedim. Benim zevk aldığım bir şeyde ilk olumsuzlukta küsmem , soğumam mümkün değil. Sonuna kadar bitki akvaryumu........
 
Bu arada Ozan'ın kayfi yerinde. Akvaryum'a bakmayı (ne görebiliyorsa artık) seviyor. Beşikten akvaryumcu oluyor.......
 
 
Mutlu Bey,
 
Konunun anafikri, hobiden zevk almak yazdıklarınıza aynen katılıyorum siz bakmayın başka sözlere şu bir senelik bitki akvaryumları tecrübemin özeti hiçbir zaman iki kere ikinin dört etmediği.
 
O kadar çok gidişatı etkileyen parametre var ki birbirini dolaylı ya da dolaysız etkileyen olaylar,sonu bucağı yok anladığım kadarıyla,yani şunu şöyle yaparsak kesin sonuç  sorun çözülür durumu yok.
Bitki akvaryumlarında her an işler tersine dönebiliyor bir sürü aksilikler terslikler hepimizin başına geliyor. Herşey dört dörtlük gitse ortada uğraşıcak bir durum kalmıycak  olay sıkıcı bir hale gelicek.Belki de bu hobiyi cazip kılan budur .Tebessüm
 
Saygılar...
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 22 Şubat 2010 20:40
 
Mutlu bey merhaba, alıntı
Bu arada Ozan'ın kayfi yerinde. Akvaryum'a bakmayı (ne görebiliyorsa artık) seviyor
 
 
Mutlu bey Ozanın bebeğin keyfi yerindeyse sorun yok, umarım Ozan tankın da keyfi iyi olur...
 
 ****
 
Yukardaki fotoğraftaki kalın saplı bitkyli anlayamadım? akvaryum bitkisimi?
 
******
 
Mutlu bey fazla nitrat yada fosfat piklerinin bitkilere zarar verdiğini düşünüyorsunuz ama bitkiler bunları kabul etmediği sürece zararı olmamalı  (kabul etsede zararı olmamalı!)...Nitrat ve Fosfat piki bitkilere zarardan çok yosunlara faydalı olabilirler bana göre...Nitrat ve Fosfat ölçümü yaptınızmı?
 
****
Kahverengi yosun oluşma zamanı gelmiş...Sizde oldumu?
 
 
 
Saygılar
 
 
 
 
emreutku2010-02-22 21:20:01

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahmetkalafatÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/02/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 387
ahmetkalafatÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Şubat 2010 14:31
[QUOTE=fantastik3]bu bir süreç ve tabiiki yanlışlıklar olacak. İnanın bütün bu aksilikler beni hobiden hiç soğutmadı. Daha da fazla ilgi duyuyorum. Yaptığım masraflar ziyanoldu gibi bir düşüncede değilim. Zaten tank daha kurulum aşamasında.   [/QUOTE]

Mutlu bey bencede sonuna kadar haklısınız. Ufak tefek sorunlar mutlaka olacaktır. Maalesef akvaryum hobisinde 2*2=4 herzaman geçerli olmayabilir. O kadar çok değişken varki. Bence ilerde oğlunuz olan ozanınızı kucağınıza alıp  akvaryumunuz ozanın karşısına keçip keyif çatacak ve günün stresini atacaksınız. Zaten hobiler bu yüzden var değilmiGöz%20Kirpma

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fantastik3Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/02/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 676
fantastik3Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Şubat 2010 16:37

Sevgili arkadaşlar,

Desteğiniz için teşekkür ederim. Hayattaki en etkili öğrenme yöntemi olan yaşayarak öğrenmeyi tecrübe etmek sanıldığı kadar kolay değil!
 
Nitrat testim bitti, fosfat testim fos çıktı! En son 3 gün önce nitratı ölçtüğümde 100' ün üzerinde çıkmıştı. Kahve rengi yosun-diatom olmadı. Sadece ipliksi-staghorn türü bir alg, sanki örümcek ağı misali çürüyen bitkilerin etrafında oluştu. Onları da çıkardıktan sonra, diğer bitkilere bulaşanları gördükçe temizleyerek yok ettim.
CO2 sorunu için Hydor Regülatör aldım. Deneyip öyle karar vereceğim. Çünkü, tankın su basıncını,  gelen CO2 basıncı aşamadığında Selenoid çalışmıyor! Ista'nın tek saatli regülatörlerini Selenoid valf ile kullanmak ne yaptıysam mümkün olmadı. Üstelik ayar yapabilmek tam bir sinir harbi, adamın ömrünü yiyen cinsten. Bu akşam Hydor regülatör ile sistemi yeniden düzenleyeceğim. Hydor regülatör problemlerimi çözerse difizörden reaktöre geçeceğim. Akvaryumun peyzajında da değişiklikler yaptım. Soldaki büyük kayayı çıkarttım. 8-10 kg kum ilavesi yaparak tabandaki besinlerin suya karışmaması için önlem aldım. Su değişim sıklığını 2 günde bir 20 lt (%30) olarak götürüyorum. Suyun yüzeyinde yağımsı bir tabaka oluşuyor, bunun neden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorum. Gördüğüm zaman temizliyorum. Su değişimlerinden sonra 5 ml sıvı potasyum ilavesi dışında tankta kimyasal kullanmıyorum. Çınarları akıntının önüne, Milifilyum'ları en durgun bölgeye naklettim. Milifilyumlar ne yapacak çok merak ediyorum. Acaba akıntıyı mı sevmediler. Filtrenin akıntısını kırmak için içine sarı biyolojik sünger mi, elyaf mı koysam diye düşünüyorum. 66 litre tanka fluval 205 fazla geldi. 105 gayet iyi iş görürmüş. Ancak sirkülasyon mükemel.
 
Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Nisan 2010 22:36
 
Mutlu bey merhaba,
unuttuğumuzu sanmayın, 
Nasıl gidiyor?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir