Ozan'ın Doğuşu
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Orjinalini yazan: emreutku |
Tunç bey hazır PH ile ilgili konu açılmışken size bir soru sormak istiyorum;
Siz PH oyamalarının tehlikeli olduğunu belirtiyorsunuz.
Balık olmayan bir bitkili akvaryumda PH oynamalarının önemi ne olabilir?
Benim küçük tankımda anormal PH dalgalanması (6.0-7,5 --bu aralık belki de daha çok) olduğu halde hiç bir sorun yok.
Önemki olan ışıklar yanıkken PH ın 6,5 civarında olması değilmi? |
Akvaryumda canlılar yok ise ciddi bir önemi yoktur. Sadece Ph'ın fazla dalgalanması bitkilerde besin alımını kısa süreli olarak . Bunun nedenide her element'in en iyi emildiği Ph değerlerinin farklı olmasıdır. Ph değişimi ile birlikte maddelerin kullanımıda değişecektir. Ortamda yeterince besin olan tanklarda etkilenme az olacaktır. Tavsiye edilen Ph değerleri bitkilerin daha stabil , dengeli besin alımı yaptığı değerlerdir ve bitki hücrelerinin iyi geliştiği hasar görmediği bir aralıktır. Tabi bu aralığı daha geniş düşünmek durumundayız 6,4-7,4 gibi olabilir. Bu aralıkta sorun çıkmadan bitkilere bakılabilir. Herzaman en uygun değerleri yakalacağız gibi bir kural yoktur.
Aralığı geniş düşünmemizin nedeni, uygun Ph'ı sağlamanın her zaman mümkün olmaması. Ph değerinin 6,8-6,9 olması en uygunu, fakat Kh değerine göre CO2 dozladığımızdan Ph'ı farklı değerlerde kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Benim tankımda Ph bu nedenle mecburen 6,55-6,6 arasında bulunuyor. KH çok yüksek olan tanklarda ph değeri 7,4 bile olabilir.
Ph'ın bir başka etkisinide anlatmak isterim. Tankların doğal dengesini oluşturan, bitkilerin besin alımından ve balıkların sağlığına kadar etkisi olan bakteri klonileri. Bakteriler bana göre tanktaki en önemli canlılar. Bu canlılarında sevdiği bazı ph değerleri var. Bakteriler genel olarak alkali suda daha hızlı çalışırlar ve su asidik hale geldikçe çalışma hızları azalır daha düşük ph seviyelerinde ise hasar görmeye başlarlar. Bu nedenlede mümkün olduğundan ph'ı çok düşürmemek önem kazanır. Tank kurulumlarında bu nedenle ilk haftalarda Ph'ın 6,9 ın altına düşürmemek bakterilerin gelişimi için önemli olacaktır. Hatta üstad Amano ilk 2 hafta tanklara CO2 dozlamamaktadır.
Tanklarda Kh seviyesinin 3 'ün altına düşmemesi önemlidir . Kh'ın 3 ün altına düşmesi ph'ın ciddi şekilde düşüşüne ve dalgalanasına sebep olabilir bu ani yüksek orandaki düşüşler bitkilere bile zarar verebilir. Tankın dengesi altüst olabilir. Eğer kh değerimiz en az 3 olacak ise zaten 6,4-6,6 ph aralığında uygun Co2 seviyesine ulaşılır. Bu değerlerde zararlı olacak kadar düşük değildir.
Son olarak belirmek isterim, ph 8 üzerine ve 5,5 in altına inmesi bitkilerin metabolizması ciddi şekilde bozalabilir (bu durum türden türe değişiklik göstermektedir) , besin alımı oldukça düşebilir.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
H.cubalar can çekişiyorlar. Biyolojik döngü oturmadan ekmek bir hataydı!
Bitkilerin bir kısmı karardı, çürüdü gitti. Nitrat aldı başını gitti. Su değiştirdiysem de düşüremedim.Milfilyumlar akıntıyı sevmedi. Biraz yakın dikmişim bundan da hiç hoşlanmadı. Nitrat artınca diplerndeki yaprakları iyice kahveleşti. Akıntıyla suda salınıyorlar. Oysa en sağlıklı gelen bitkilerimdi.
Korktuğum bitki P. palustris cubalar taş gibi ayakta. Yeni filizler verdi. Alt yapraklarda kayıplar söz konusu ama daha sonra neler olacak bilmiyorum.
palustrislerin solundaki, yapraklarının altı kırmızı olan, Ludwigia arcuata diye bana satılan ama ne olduğunu hala anlayamadığım kalın saplı kesme bitkilerden ekerken hiç ümidim yoktu. Bir stem'i 3 parçaya ayırmışlar ve yollamışlar diye düşünmüştüm. Ancak bu bitki de (ismini tam çözemedim?) beni şaşırttı!. Azıcık CO2 ve 2x18W grolüxle bile fotosentez yapıyor! Ust kısımlarda taze sürgünler var.
Bu bitkinin ismini de çözemedim! Ama düşmez kalkmaz, fazla ışık ve CO2 de hemen fotosentez yapan, bana sanırım istediğim Hydrocotyle leucocephala yerine gönderilen bir bitki.
Yine istemediğim halde bana gelen ama ismini çözemediğim nazlı bir bitki. Nazlı diyorum çünkü köklerin yarısını kaybettim.
Akvaryum da 4-5 mm uzunluğunda kahve rengi-beyaz suda kıvrılarak akıntıyla yüzen kılcal kurtlar var. Ayrıca salyangozları da gördüm. Hatta iki tanesi ölmüş suyun üstünde duruyordu minicikler.
3 Günde 5 ml potasyum takviyesi yapıyorum, nitratı düşürmek için aynı gün 20 lt dinlenmiş su ile değişim yapıyorum. Işıklar 2x18 W günde 7 saat devrede. CO2 vermede sıkıntım var. Bir türlü selonoid valf- ince ayar-regülatör işini düzene oturtamadım! Sonunda gittim kabarcık sayacı ve ista m reaktör aldım. Dış filtre çıkışına vereceğim. Ama bu arada ışıklar yandığında 2-3 saat boyunca 3 sn'de 1 kabarcık vermeye çalışıyorum. Sanırım her şeyi aynı zamanda yapmak sıkıntı oldu. Hem iç dizayn, hem bitki temizliği, dikim, zaten H. cuba dikmek insanı çok yoruyor. Birde kumu daha fazla koymalıydım diye kendi kendime eleştiri yapıyorum. Sanırım soldaki büyük kayayı çıkarıp, H. cuba lar kaybolursa zemine kum takviyesi yapacağım. Ancak biyolojik dengeyi çökertirmiyim?.........
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
H.cubalar can çekişiyorlar. Biyolojik döngü oturmadan ekmek bir hataydı!
Bitkilerin bir kısmı karardı, çürüdü gitti. Nitrat aldı başını gitti. Su değiştirdiysem de düşüremedim.Milfilyumlar akıntıyı sevmedi. Biraz yakın dikmişim bundan da hiç hoşlanmadı. Nitrat artınca diplerndeki yaprakları iyice kahveleşti. Akıntıyla suda salınıyorlar. Oysa en sağlıklı gelen bitkilerimdi.
Korktuğum bitki P. palustris cubalar taş gibi ayakta. Yeni filizler verdi. Alt yapraklarda kayıplar söz konusu ama daha sonra neler olacak bilmiyorum.
palustrislerin solundaki, yapraklarının altı kırmızı olan, Ludwigia arcuata diye bana satılan ama ne olduğunu hala anlayamadığım kalın saplı kesme bitkilerden ekerken hiç ümidim yoktu. Bir stem'i 3 parçaya ayırmışlar ve yollamışlar diye düşünmüştüm. Ancak bu bitki de (ismini tam çözemedim?) beni şaşırttı!. Azıcık CO2 ve 2x18W grolüxle bile fotosentez yapıyor! Ust kısımlarda taze sürgünler var.
Bu bitkinin ismini de çözemedim! Ama düşmez kalkmaz, fazla ışık ve CO2 de hemen fotosentez yapan, bana sanırım istediğim Hydrocotyle leucocephala yerine gönderilen bir bitki.
Yine istemediğim halde bana gelen ama ismini çözemediğim nazlı bir bitki. Nazlı diyorum çünkü köklerin yarısını kaybettim.
Akvaryum da 4-5 mm uzunluğunda kahve rengi-beyaz suda kıvrılarak akıntıyla yüzen kılcal kurtlar var. Ayrıca salyangozları da gördüm. Hatta iki tanesi ölmüş suyun üstünde duruyordu minicikler.
3 Günde 5 ml potasyum takviyesi yapıyorum, nitratı düşürmek için aynı gün 20 lt dinlenmiş su ile değişim yapıyorum. Işıklar 2x18 W günde 7 saat devrede. CO2 vermede sıkıntım var. Bir türlü selonoid valf- ince ayar-regülatör işini düzene oturtamadım! Sonunda gittim kabarcık sayacı ve ista m reaktör aldım. Dış filtre çıkışına vereceğim. Ama bu arada ışıklar yandığında 2-3 saat boyunca 3 sn'de 1 kabarcık vermeye çalışıyorum. Sanırım her şeyi aynı zamanda yapmak sıkıntı oldu. Hem iç dizayn, hem bitki temizliği, dikim, zaten H. cuba dikmek insanı çok yoruyor. Birde kumu daha fazla koymalıydım diye kendi kendime eleştiri yapıyorum. Sanırım soldaki büyük kayayı çıkarıp, H. cuba lar kaybolursa zemine kum takviyesi yapacağım. Ancak biyolojik dengeyi çökertirmiyim?.........
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ayrıca biyolojik filtrasyon vb, o nedenle ilk 1 ayın ayrı bir önemi var...
Bu dönemde özellikle bitkilerin submerse forma geçişi sırasında ve taban oturması sırasında azot ve fosfor bolca tank suyuna karışıyor..İlk 1 ay içinde hem Takashi Amano hem Oliver Knott tarafından 2-3 günde bir su değiştirilmesi bu nedenle öneriliyor zaten..bu nedenle İlk ayda tanka nitrat ve fosfat gübrelemesi yapılmıyor..
Uygun bir tabanla başlandığında; hi-tech bir tankta ilk zamanlarda bol su değişimi yapıp, gereksiz balık beslemezsek, diğer şartlarıda yerine getirirsek; bol ve istikrarlı CO2, CO2 ve besin dolaşımını sağlayacak yeterli akım, mümkün olduğunca aşırı ışık --miktar ve süre olarak--- kullanmamak...+ Temizlik."
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ozanı Allah bağışlasın,analı babalı büyütsün inşallah :)
Başlangıçta herşeyin mükemmeldi bana göre herşeyi eksiksiz yaptınız.
H.cuba konusunda hiç bir tecrübem olmadı ama görünüşe göre eksik bişey de yok.Aklıma sadece nitrat fazlalığı ,su sertliği,birde sıcaklık geliyor.
Milfilyum da cobambaya benziyor görünüş olarak, başlangıçta bende akıntılı gölgeye koymuştum,sürekli bir o tarafa bir bu tarafa salınıp duruyorlardı ve kopmalar olmuştu.Kesinlikle suyun durağan yerlerini seviyorlar.
Diğer bir fotoğrafta da Ludwigia arcuata demişsiniz ama ben hiç benzetemedim
Bendeki Ludwigialar üstten bakıldığında yıldız şeklinde hafif burgulu yaprak şekli, ve üst taraflar daha turuncu tonlarda, dalların yukarılarına doğru yanlardan iki sürgün verecek şekilde form tutmaktalar.
Bendeki fotoğrafları şu şekilde;
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Arif bey merhaba,
Tebrik ve iyi dilekleriniz için teşekür ederim. Allah razı olsun.
Hemiantus c. "Cuba" en kolay zemin örtücü bitkilerden biri olarak sınıflandırılıyor. Ancak, biyolojik döngü 1 ay gibi bir sürede oturuyor. Bu esnada az ışık, CO2 rejimi, sudaki besinlerin durumu, nitrat ve fosfat pikleri vb. bu hassas bitkiyi yaraladı. Bana göre nitrat fazlalığı bitkilerime zarar verdi. Bir de 2-3 günde bir mutlaka su değişimini ihmal etmemek gerekiyor. Bunları düzene oturttum. Filtreye fosfat tutucu koymuştum, bu gün de nitrat tutucu elyaf-yün koyacağım, umarım etkisi olur.Çınarları da ekince nitrat seviyesinde ciddi bir düşüş yakalayacağımı düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Mutlu bey bencede sonuna kadar haklısınız. Ufak tefek sorunlar mutlaka olacaktır. Maalesef akvaryum hobisinde 2*2=4 herzaman geçerli olmayabilir. O kadar çok değişken varki. Bence ilerde oğlunuz olan ozanınızı kucağınıza alıp akvaryumunuz ozanın karşısına keçip keyif çatacak ve günün stresini atacaksınız. Zaten hobiler bu yüzden var değilmi
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sevgili arkadaşlar,
Desteğiniz için teşekkür ederim. Hayattaki en etkili öğrenme yöntemi olan yaşayarak öğrenmeyi tecrübe etmek sanıldığı kadar kolay değil!Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir