Solucan üretimi
Gönderim Zamanı: 22 Ağustos 2008 22:41
Her ne kadar forumda bununla ilgili bilgi olsa da kendi kullandığım yöntemi de eklemek istedim.(başka bir konuda yazacaktım, arada kaynayıp kayolmasın diye buraya yazayım dedim)
Bilindiği üzere solucanlar sık sık akvaryum hobisinde kullanılmaktadır. Özellikle iri balıklar, amfibiler ve benzeri canlıları besleyenler kimi zaman kuru yem kabul etmeyen canlılarda mecburen solucan yöntemine başvurabilmektedir.
Ben de kendi yöntemimi yazayım dedim. Benim kullandığım yöntem bir nebze forumumuzdaki aynı konulu bir makaleye benziyor. Tabii ufak farkların olması da normaldir ama temel mantık aynıdır.
Gerekli malzemeler:
- Su geçirmeyen ve toprağın konacağı üstü açık bir kap. (en az 30 cm kadar yüksekliğinin olması iyi olur)
- Kabın üstünü kapatmak için rutubetten etkilenmeyen, ışık geçirmeyen delikli bir kapak.(Delikli bir plastik de olabilir kabın kendi kapağı da olabilir. Önemli olan havalandırmaya yetecek kadar delik ve ışık geçirmemesi.)
- Kapta en az 5 cm derinliği sağlayacak kadar toprak.
- Organik bahçe toprağı (torf diye de satılabilmektedir)
- Cam temizleyiciler vb. bir üründen arta kalan ve çok iyi durulanmış fısfıs.
Hazırlık
Mümkün olduğunca yollardan ve tarlalardan uzak, yani temiz olan, mümkün olduğunca az kimyasal içeren, üzerinde ot bitmekte olan bir yer bulunur ve burada toprak 15-20 cm kadar kazılır. Bunun ardından ortaya çıkan katmandan yeterince toprak alınır. Kazmamızın sebebi toprağın yağmurla yıkanması ve al katmanlarda mineralleerin biraz daha fazla oluşudur Aslında genelleme yapacak olursak ne kadar kazarsak o kadar iyidir.
Bu toprak üzerindeki kimi olası diğer canlılara karşı tedbiren kurutulur. Kurutma işlemini toprağı bir kumaş veya naylonun üzerine mümkün olduğunca ince bir katman halinde sererek yapabilirsiniz. Bu şekilde topak havalanmış da olur.
Toprak yeterince kuruduğu zaman kullanmadan önce en iyi yöntem eleyerek, topakları ezerek toprağı mümkün olduğunca inceltmektir. Toprak ne kadar homojen olursa verim o kadar yüksek oluyor.
Kabın hazırlanışı:
Bu işlemler bitince hazırlanan toprağı her kilo başına bir avuç dolusu organik bahçe toprağı katarak zenginleştiriyoruz.
Kaba ilk olarak 1 cm kadar dinlenmiş su ekliyoruz.(iyi dinlenmiş olduğundan emin olunmalı. İçme suyu kullanılabilir)
Az önce bahsettiğim toprak karışımından kapta en az 5 cm yükseklikte olana kadar ekliyoruz. Yalnız ekleme yaparken toprağı karıştırmayın, dipteki suyu çok yukarılara çıkarmayacağız. Toprak suyu kendiliğinden emse çok daha iyi olur.
Bu işlem bitip toprağın üst kısmını düz bir cisimle düzeltip eğriliği aldıktan sonra 4-5 cm kadar organik bahçe toprağını kaba boca ediyoruz.
Bunun üzerine tercihen ince bir yaprak katmanı da konabilir.
Bu işlemler bittikten sonra kapağı kapatıyoruz. Yalnız kapaktaki deliğin havalandırmaya dikkat etmeliyiz. Ben 50x50 yüzeyi olan bir kapta her biri 1 liralık bozukluk kadar7-8 kadar delik kullanıyordum.
Bu işlemler bitince yüzeyi fısfıs ile iyice ıslatıyoruz. Yalnız eğer yaprak vb. bir katman kullanıldıysa en iyisi bu katmanı kaldırıp ıslatma işlemini ondan sonra yapmaktır.
Dinlenme süreci:
Tüm bu işlemlerden sonra sıra geliyor dinlenme sürecine. Bu sistem 2-3 hafta boyunca içine solucan konmadan dinlendirilmelidir. Her 2-3 günde bir fısfıs ile iyice ıslatıyoruz.
Solucanların eklenmesi ve yetiştirilmesi:
Dinlenme süreci bitince yine toprağı aldığımız gibi temiz bir yerden solucanları toplamak en iyi yöntemdir.
Solucanlar toplandıktan sonra nemli ortamda taşınmalıdır. Ne kadar çok toplanırsa o kadar iyidir. 3-4 solucan ile bu işe başlamayıp en az 50-60 adet solucan toplanmalıdır. Toplanan solucanların iri boy olmalarına dikkat ederseniz işiniz daha kolay olur.
Sistemin sıcaklığının 15-25 derece aralığında olmasına, bu değerlerin mümkün olduğunca dışına çıkmayacağı bir yerde bulunmasına özen gösteriniz. Kap ağır olacağı için sonradan taşıma şansınız olmayacaktır.
Solucanlar eklenmeden önce yüzey kuru ise yine ıslatılmalıdır.
Solucanları kaba bırakmanız yeterlidir, yollarını kendileri bulurlar.
Solucanlar eklendikten sonra yine dinlenme süreci ile aynı sıklıkta fısfıs ile nemlendirme yapılmalıdır. Nemlendirme işinde suyu aşırıya kaçmadıkça bol kullanmanız sorun yaratmaz.
Yetiştirme işlemi solucanları ekledikten sonra başlamıştır. Benim sistemimde gördüğünüz gibi iki katman kullanılmaktadır. Alt katmana hiç dokunmayınız, eğer solucan toplayacaksanız sadece üstteki organik toprağı karıştırarak toplama işlemi yapınız.
İlk 2 ay boyunca sistemden toplama yapmayınız. Her hafta 50x50 alan için 1 su bardağı içinde yapacağınız un-su bulamacını humuslu toprağı permağınızla kaldırıp 1. katmana dökünüz. (tek bir yere değil de rastgele 2-3 yere dökmek daha iyidir.)
2 ay içinde bolca yavru solucanınız olacaktır.
Her ne kadar elimizden geldiğince temiz davransak da solucanları haşlamadan balıklara vermeyiniz.
Solucanların da can sahibi olduğunu düşünerek sadece hayvanlarınızın kuru yem kabul etmemesi ve benzeri durumlarda bu yöntemi kullanmanızı öneririm.
Saygılarımla;
Onur UYGUN
Bilindiği üzere solucanlar sık sık akvaryum hobisinde kullanılmaktadır. Özellikle iri balıklar, amfibiler ve benzeri canlıları besleyenler kimi zaman kuru yem kabul etmeyen canlılarda mecburen solucan yöntemine başvurabilmektedir.
Ben de kendi yöntemimi yazayım dedim. Benim kullandığım yöntem bir nebze forumumuzdaki aynı konulu bir makaleye benziyor. Tabii ufak farkların olması da normaldir ama temel mantık aynıdır.
Gerekli malzemeler:
- Su geçirmeyen ve toprağın konacağı üstü açık bir kap. (en az 30 cm kadar yüksekliğinin olması iyi olur)
- Kabın üstünü kapatmak için rutubetten etkilenmeyen, ışık geçirmeyen delikli bir kapak.(Delikli bir plastik de olabilir kabın kendi kapağı da olabilir. Önemli olan havalandırmaya yetecek kadar delik ve ışık geçirmemesi.)
- Kapta en az 5 cm derinliği sağlayacak kadar toprak.
- Organik bahçe toprağı (torf diye de satılabilmektedir)
- Cam temizleyiciler vb. bir üründen arta kalan ve çok iyi durulanmış fısfıs.
Hazırlık
Mümkün olduğunca yollardan ve tarlalardan uzak, yani temiz olan, mümkün olduğunca az kimyasal içeren, üzerinde ot bitmekte olan bir yer bulunur ve burada toprak 15-20 cm kadar kazılır. Bunun ardından ortaya çıkan katmandan yeterince toprak alınır. Kazmamızın sebebi toprağın yağmurla yıkanması ve al katmanlarda mineralleerin biraz daha fazla oluşudur Aslında genelleme yapacak olursak ne kadar kazarsak o kadar iyidir.
Bu toprak üzerindeki kimi olası diğer canlılara karşı tedbiren kurutulur. Kurutma işlemini toprağı bir kumaş veya naylonun üzerine mümkün olduğunca ince bir katman halinde sererek yapabilirsiniz. Bu şekilde topak havalanmış da olur.
Toprak yeterince kuruduğu zaman kullanmadan önce en iyi yöntem eleyerek, topakları ezerek toprağı mümkün olduğunca inceltmektir. Toprak ne kadar homojen olursa verim o kadar yüksek oluyor.
Kabın hazırlanışı:
Bu işlemler bitince hazırlanan toprağı her kilo başına bir avuç dolusu organik bahçe toprağı katarak zenginleştiriyoruz.
Kaba ilk olarak 1 cm kadar dinlenmiş su ekliyoruz.(iyi dinlenmiş olduğundan emin olunmalı. İçme suyu kullanılabilir)
Az önce bahsettiğim toprak karışımından kapta en az 5 cm yükseklikte olana kadar ekliyoruz. Yalnız ekleme yaparken toprağı karıştırmayın, dipteki suyu çok yukarılara çıkarmayacağız. Toprak suyu kendiliğinden emse çok daha iyi olur.
Bu işlem bitip toprağın üst kısmını düz bir cisimle düzeltip eğriliği aldıktan sonra 4-5 cm kadar organik bahçe toprağını kaba boca ediyoruz.
Bunun üzerine tercihen ince bir yaprak katmanı da konabilir.
Bu işlemler bittikten sonra kapağı kapatıyoruz. Yalnız kapaktaki deliğin havalandırmaya dikkat etmeliyiz. Ben 50x50 yüzeyi olan bir kapta her biri 1 liralık bozukluk kadar7-8 kadar delik kullanıyordum.
Bu işlemler bitince yüzeyi fısfıs ile iyice ıslatıyoruz. Yalnız eğer yaprak vb. bir katman kullanıldıysa en iyisi bu katmanı kaldırıp ıslatma işlemini ondan sonra yapmaktır.
Dinlenme süreci:
Tüm bu işlemlerden sonra sıra geliyor dinlenme sürecine. Bu sistem 2-3 hafta boyunca içine solucan konmadan dinlendirilmelidir. Her 2-3 günde bir fısfıs ile iyice ıslatıyoruz.
Solucanların eklenmesi ve yetiştirilmesi:
Dinlenme süreci bitince yine toprağı aldığımız gibi temiz bir yerden solucanları toplamak en iyi yöntemdir.
Solucanlar toplandıktan sonra nemli ortamda taşınmalıdır. Ne kadar çok toplanırsa o kadar iyidir. 3-4 solucan ile bu işe başlamayıp en az 50-60 adet solucan toplanmalıdır. Toplanan solucanların iri boy olmalarına dikkat ederseniz işiniz daha kolay olur.
Sistemin sıcaklığının 15-25 derece aralığında olmasına, bu değerlerin mümkün olduğunca dışına çıkmayacağı bir yerde bulunmasına özen gösteriniz. Kap ağır olacağı için sonradan taşıma şansınız olmayacaktır.
Solucanlar eklenmeden önce yüzey kuru ise yine ıslatılmalıdır.
Solucanları kaba bırakmanız yeterlidir, yollarını kendileri bulurlar.
Solucanlar eklendikten sonra yine dinlenme süreci ile aynı sıklıkta fısfıs ile nemlendirme yapılmalıdır. Nemlendirme işinde suyu aşırıya kaçmadıkça bol kullanmanız sorun yaratmaz.
Yetiştirme işlemi solucanları ekledikten sonra başlamıştır. Benim sistemimde gördüğünüz gibi iki katman kullanılmaktadır. Alt katmana hiç dokunmayınız, eğer solucan toplayacaksanız sadece üstteki organik toprağı karıştırarak toplama işlemi yapınız.
İlk 2 ay boyunca sistemden toplama yapmayınız. Her hafta 50x50 alan için 1 su bardağı içinde yapacağınız un-su bulamacını humuslu toprağı permağınızla kaldırıp 1. katmana dökünüz. (tek bir yere değil de rastgele 2-3 yere dökmek daha iyidir.)
2 ay içinde bolca yavru solucanınız olacaktır.
Her ne kadar elimizden geldiğince temiz davransak da solucanları haşlamadan balıklara vermeyiniz.
Solucanların da can sahibi olduğunu düşünerek sadece hayvanlarınızın kuru yem kabul etmemesi ve benzeri durumlarda bu yöntemi kullanmanızı öneririm.
Saygılarımla;
Onur UYGUN
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Ağustos 2008 20:18
Bilğileriniz için teşekkür ederim.Ama haşlama olayının anlayamadım.Dediğiniz haşlama sıcak suyun içinde kaynatılmak mı?Eğer böyle ise ölmüyorlar mı solucanlar bu konular biraz bilği verirseniz memnun olurum.
Saygılarımlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2008 03:50
Hüseyin Bey pek tabii ki ölüyorlar. Zaten canlı verilmeleri ile ölü olarak evrilmeleri arasında besin değeri açısından pek bir fark yok. Yalnız kimi balıklar ölü iken ilgi göstermeyebilir, o zaman mecburen canlı verilecekler.Fakat böyle bir durum nadir olur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2008 01:50
onur bey merhaba bende genellikle frontozalarımda ve damızlık yunuslarımda haftada 2 defa solucan kullanıyorum.kullanım şeklimde solucanlrı topladıktan sonra temizleyip toplu olarak metilen mavisinde yaklaşık 5 ile 10 sn tutup yiyebilecekleri boyutta hazırlayıp canlı olarak veriyorum.daha önce haşlayarak verdim fakat pek rahbet görmedi.canlı olarak verilince çok daha iyi rahbet gördü ve şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadım çok da besleyici oluyor.arkadaşlara tavsiye ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2010 14:12
İlginize cok tesekkurler yararlı bir konu :) Eklemek istedim birsey daha var Solucanlar Patatese ve Kullanılmış Çay deminide eklmeniz yararlı olur. Besleyıcıdıır :)))
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2010 14:43
Solucanlar topraktan çıktığı için haşlanmadan verilmesi durumunda iki detaya takılıyorum. Birincisi vermeden önce toprağın kirin yıkanması gereksinimi, ikincisi de bu hayvanların içerisinde bulunan kendi dışkıları... Bir şekilde temizleme derdi yok mu? Nasıl yapılmalı?
Hakan Yılmaz bunun için metilen mavisi demiş. Ancak ne kadar yeterli ve uygun diye merak ediyorum.
Ayrıca balıkların bir kısmının ağız yapısı kesmeye değil çiğnemeye ve bütün yutmaya yöneliktir. Yavru bir lepistesin upuzun bir tubifexi yutamaması ve boğulması durumu gibi büyük balıklarda da solucanı yutamayıp boğulma riski yok mu? Bölerek vermek nasıl bir düşüncedir? Yapan var mı?
kgurkan 2010-06-09 16:02:05
Hakan Yılmaz bunun için metilen mavisi demiş. Ancak ne kadar yeterli ve uygun diye merak ediyorum.
Ayrıca balıkların bir kısmının ağız yapısı kesmeye değil çiğnemeye ve bütün yutmaya yöneliktir. Yavru bir lepistesin upuzun bir tubifexi yutamaması ve boğulması durumu gibi büyük balıklarda da solucanı yutamayıp boğulma riski yok mu? Bölerek vermek nasıl bir düşüncedir? Yapan var mı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2010 15:44
Her ne kadar elimizden geldiğince temiz davransak da solucanları haşlamadan balıklara vermeyiniz.
Annem solucanlari hasladigimi gorurse o hasladigim kabi basima gecirir.Zaten nasil hasliyacagizki solucanlari canli canli kaynar suya atmak pek iyi bir fikir gibi gelmedi bana.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2010 15:57
Haşlama falan yapacaksanız solucanla falan uğraşmayın. Tavuk veya dana ciğerini haşlayıp verin. Ben strese girmiş yem kabul etmeyen birçok balığa çiğ olarak ciğer yedirdim. Solucanla uğraşmaktan iyidir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2010 16:04
Solucanları bir kaba koyup üzerine kaynar su dökmek de haşlamanın bir yöntemidir. Ayrıca sadece bu işler için 5-10 liraya bir kap almak hobinin gereğidir. O kapta da başka iş yapılmaz.
Canlı yem olarak su piresi, artemia, tubifex ve kimi karides türleri varken solucan uğraştırır. Tubifex zaten bir risk içermektedir ama uzun süre sudan geçirilir ve ilaç kullanılırsa zorun olmayabilir.
Canlı yem olarak su piresi, artemia, tubifex ve kimi karides türleri varken solucan uğraştırır. Tubifex zaten bir risk içermektedir ama uzun süre sudan geçirilir ve ilaç kullanılırsa zorun olmayabilir.
Beğenenler: [T]158741,Davut Alpagu[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2010 21:24
Benim birkaç sorum var.Bizim bahçemizde bol miktarda solucan var.Bahçede hiç kimyasal kullanılmıyor.Üstünde domates,salatalık,biber v.s bitkiler ekili.Ben bu bahçeden topluyorum solucanları.5cm lik parçalara bölüyorum.Kesilmiş parçanın üstüne biraz baskı uygulayınca içindeki toprak çıkıyor daha sonra balıklarıma veriyorum.Böyle yapmamda risk varmı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Kasım 2011 22:00
Solucanlar
toprağı yerler, sindirime uğratırlar ve uygun hale getirirler.
Bağırsaklarından geçirerek sindirdikleri toprakta, yedikleri topraktan
daha fazla mineral madde bulunmaktadır. Her bir solucan
her 24 saatte ağırlıkları kadar toprak sindirirler. Toprağın 2 metre
altına kadar, oyuklar meydana getirerek, oluşan deliklerden hem toprağın
havalanmasında hem de toprağın geçirgenliğine yardım ederler.
Solucanlar oluşan sert toprak tabakasını da parçalarlar. Solucanların
ölen vücutları toprak için azot kaynağıdırlar. (dekar başına 112 kg dan
daha fazla)
Belki işinize yarar.
Belki işinize yarar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ağustos 2012 12:14
Gerçekten çok güzel bir paylaşım teşekkürler :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ağustos 2012 12:17
Solucanlarin icindeki topragi ve pislikleri cikarmanin en kolay yolu icinde cok az su olan bir kaba koymak.Boylece solucan yutmus oldugu tum topragi kusacaktir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir