Sürtünme Tedavisinde Son Nokta-Tuz oranı


DimebaGÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2006
İl: Adana
Mesaj: 356
DimebaGÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ocak 2007 21:08
Bir kaç şeyi belirtmek lazım.
Bir kere malawi cichlid'ları gibi bol tüketen dolayısıyla bol dışkı üreten balıkların beslendiği akvaryumlardaki kum seviyesi (temizlik açısından) mümkün olduğunca düşük olmalıdır.Ayrıca iç parazit tanısı konduğunda uygulanacak olan tedavi yöntemleri gerekli arama yapılırsa forumda vardır.Bunun dışında iç parazitten bahsedip akvaryumdaki malzemeleri yıkamak ve akvaryum suyunu komple değiştirmek bana garip geldi.İç parazitle , yüksek kum seviyesinden dolayı oluşan nitrat artışını iyi ayırt etmek gerekir.Nitrat artışından doğan sürtünmeler su değişimleriyle giderilir , eğer sürtünme sık su değişimleriyle de giderilememişse zaten parazit tanısı konulacaktır.Onun tedavisi de karantina akvaryumunda uygulanır.Ben zehirlenmeler dışında akvaryumun dengesinin bozulmaması gerektiğini okudum hep.Daha tecrübeli arkadaşlar daha aydınlatıcı bilgiler verirler (benim de yanlışım varsa düzeltirler) umarım.Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Ocak 2007 22:52

[QUOTE=niyo]Arkadaşım eline sağlık başarılarının devamını diliyorum[/QUOTE]

tesekkürler 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Ocak 2007 22:56
[QUOTE=batur]

Herkesin teorisi kendine dogru ama teoriden teze gecicteki dogrulugu onemlidir.

[/QUOTE]

Bu yöntemle akvaryumumdaki balıklarım teoriden tezede devamınada hatta daha ilerisinede gectiler cok sükür saglıklılar ve SÜRTÜNMEDEN ESER YOK...

isteyen istedigi yöntemi kullanır.Saygılar


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Ocak 2007 22:59

[QUOTE=obsession]niye uzatıyosunuz beyler ? adam yapmıs ve balıklarını kurtarmıs dııl mı ? balıkları haala yaşıyorsa ve gozlemlerı dogrultusunda kotu bı sonucla karsılasmamıssa dogal olarak tutmus bır yontem olarak kabul edılmezmı ? bence bırakın bu tartısmayı herkesın helal olsun valla tebrıkler demesı lazım sonucta aklını kullanmıs ve boyle bır seye kalkısmıs...LÜTFEN BEYLER...[/QUOTE]

size cok tesekkür ederim..özellikle yazdıgınız aklını kullanmıs lafınız icin..ayrıntılarıyla acıkladıgım halde hala insanlar gelistirdigim bu yönteme yanlıs diyorlar..bende siz kendi yönteminizi uygulayın diyorum hala anlamıyorlar.

buraya tekrar yazmak istiyorum ben bu yöntemi uyguladım ve sürtünme %100 yok oldu.isteyen istedigi yöntemi uygulasın ..saygılar


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 29 Ocak 2007 23:09

[QUOTE=DimebaG]Bir kaç şeyi belirtmek lazım.
Bir kere malawi cichlid'ları gibi bol tüketen dolayısıyla bol dışkı üreten balıkların beslendiği akvaryumlardaki kum seviyesi (temizlik açısından) mümkün olduğunca düşük olmalıdır.Ayrıca iç parazit tanısı konduğunda uygulanacak olan tedavi yöntemleri gerekli arama yapılırsa forumda vardır.Bunun dışında iç parazitten bahsedip akvaryumdaki malzemeleri yıkamak ve akvaryum suyunu komple değiştirmek bana garip geldi.İç parazitle , yüksek kum seviyesinden dolayı oluşan nitrat artışını iyi ayırt etmek gerekir.Nitrat artışından doğan sürtünmeler su değişimleriyle giderilir , eğer sürtünme sık su değişimleriyle de giderilememişse zaten parazit tanısı konulacaktır.Onun tedavisi de karantina akvaryumunda uygulanır.Ben zehirlenmeler dışında akvaryumun dengesinin bozulmaması gerektiğini okudum hep.Daha tecrübeli arkadaşlar daha aydınlatıcı bilgiler verirler (benim de yanlışım varsa düzeltirler) umarım.Saygılar.
[/QUOTE]

yazılanları dikkatli okusaydınız garip gelmezdi ilac tedavisinden önce yapılması gereken tüm müdahaleler yapıldı.Ayrıca burdaki önemli nokta akvaryumda ki deforme olmus bakteri ve parazit cekebilecek eski malzemelerin atılmasıydı.Kum ise öyle dip cekimi yapılarak temizlenicek gibi degildi.Kum seviyeniz ne kadar az olursa olsun benim eski akvaryum dekorumda oldugu gibi kayaların arasına giren balıklar oraya dıskılarını bırakıyor bunları dip cekimi ile alamıyorsunuz dekoruda bozamayınca bu dıskılar zamanla suyun dengesini bozuyor.Öncesinde dip cekimleri sarımsak contra 2 günde 1 su degisimleri ile tedavi etmeye calıstım.Lakin bütün balıklar asırı derecede sürtünmeye baslayınca ve renkleri solunca karınları ice cekilince yapacak baska hicbir seyim kalmadı.Uzman akvaristlere sorun onlarda size bosaltmanız gerek derler.Ben bir kac balıkdaki sürtünmeden bahsetmiyorum tüm akvaryumdaki sürtünme karnı iceri cekilmis derisi una bulanmıs gibi gözüken balıklardan söz ediyorum..Bu sekilde olunca tek care toptan temizlikti bende onu yaptım..saygılar

MuratK2007-2-1 20:56:22

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tonna galeaÇevrim Dışı

Kayıt: 24/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 45
Tonna galeaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 30 Ocak 2007 04:23
Tıp doktorları asla hastalarını muayene edip gerekli tetkikleri yaptıktan sonra ilaç verirken; hastalığınız bu, şu ilacı kullanın hastalığınız %100 geçecektir demezler.Bunu daha çok; insanlara canlı alabalık yutturup kanseri kesin tedavi ettiğini iddaa eden insanlar söylemektedirler.

Belki alabalık yutturan insanın yapmış olduğu uygulama; gerçekten de başarılıdır, ileride kabul görecek, bilimselliği kanıtlanacak ve tıp doktorları tarafından da uygulanmaya başlanacaktır.Ama bu tedaviyi uygulayan doktor yine de o hastalığı %100 tedavi edebileceğini iddaa etmeyecektir.

Bir de kendisinde sadece karın ağrısı olduğunu söyleyen bir hastasına bir ilaç verip iyileştiği zaman da ben karın ağrısı sorununu kesin olarak tedavi ettim, kesin işe yarıyor diyip aynı şikayetle gelen bütün hastalarına aynı ilacı vermeyecektir.Bu iddaayla herkese %100 işe yaıryor siz de yapın demeyecektir.Çünkü bunun sebebi barsak kanseri de olabilir,hasta kabız olmuş da olabilir.Kabız olmuş bir hastaya kemoterapi ne kadar işe yarayacaktır...

Son olarak; doktor karın ağrısı semptomunu iyileştirmiştir ve aslında hangi hastalığı iyileştirdiği ya da iyileştirip iyileştiremediği belli değildir.

Kıyaslama abartılı olabileceği gibi bilimsellik söz konusuysa alınacak dersler olabileceğini düşünüyorum...

Saygılarımla...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 31 Ocak 2007 01:22

[QUOTE=Tonna galea]Tıp doktorları asla hastalarını muayene edip gerekli tetkikleri yaptıktan sonra ilaç verirken; hastalığınız bu, şu ilacı kullanın hastalığınız %100 geçecektir demezler.Bunu daha çok; insanlara canlı alabalık yutturup kanseri kesin tedavi ettiğini iddaa eden insanlar söylemektedirler.

Belki alabalık yutturan insanın yapmış olduğu uygulama; gerçekten de başarılıdır, ileride kabul görecek, bilimselliği kanıtlanacak ve tıp doktorları tarafından da uygulanmaya başlanacaktır.Ama bu tedaviyi uygulayan doktor yine de o hastalığı %100 tedavi edebileceğini iddaa etmeyecektir.

Bir de kendisinde sadece karın ağrısı olduğunu söyleyen bir hastasına bir ilaç verip iyileştiği zaman da ben karın ağrısı sorununu kesin olarak tedavi ettim, kesin işe yarıyor diyip aynı şikayetle gelen bütün hastalarına aynı ilacı vermeyecektir.Bu iddaayla herkese %100 işe yaıryor siz de yapın demeyecektir.Çünkü bunun sebebi barsak kanseri de olabilir,hasta kabız olmuş da olabilir.Kabız olmuş bir hastaya kemoterapi ne kadar işe yarayacaktır...

Son olarak; doktor karın ağrısı semptomunu iyileştirmiştir ve aslında hangi hastalığı iyileştirdiği ya da iyileştirip iyileştiremediği belli değildir.

Kıyaslama abartılı olabileceği gibi bilimsellik söz konusuysa alınacak dersler olabileceğini düşünüyorum...

Saygılarımla...
[/QUOTE]

Burda kimse kimseye bunları uygulayın %100 basarı saglarsınız demiyor.Ben uyguladım %100 basarılı oldum isteyen istedigi sekilde sürtünme ile mücadele edebilir deniyor.Lakin bu yöntemle tedavide kesin sonuc aldım herzaman arkasındayım ve hatta kalıbımı basarım deniyor.iFADELERİ DOGRU ANLAMALIYIZ.

Teshis kadife hastalıgı ve ic parazit olarak koyuldugu icin bu konuda tedavi cabaları uygulanıyor .Bu dogrultuda insandaki karın agrısı ile bu benzetmeler son derece yanlıs ve yazılanların iyi okunmadıgını gösteriyor.Karın agrısının milyonlarca sebebi olabilecegi gibi balıkların rahatsızlıgı ve belirtileri kesin olarak  kadife hastalıgı ve ic parazit olarak gözükürken nasıl karın agrısı ile bu baglantı kurulabiliyor ve ilac tedavileri karsılastırılabiliyor ki buda ayrı bir mizah konusu..

Dolayısı ile isteyen hastasının karnına canlı alabalık atar isteyen doktora gider.Hastalıgın ne oldugunu bilmeyen alabalık atabilir iyilesirse ve kanıtlanırsa basarılıda sayılabilir lakin hastalıgın ic parazit yada kadife hastalıgı oldugu kesinse uygulanacak yöntem tedavi bellidir. 

Ayrıca yapılan uygulamaların tamamı daha önce benzer uygulama yapan insanların deneyimleri dikkate alınarak bilimsel olarak bu konuda yazılan makalelerden yararlanılarak tuz banyosu oranından kaya tuzu oranına kadar tüm konularda kaynak belirterek uzman akvaristler ile yapılan mesajlasmalar onların deneyimleri ilacin etki alanı dikkate alınarak ve en önemlisi bir nevi labaratuvar ortamı yaratılıp kontrollu deneylerle gözlemleyerek gelistirilmis bir tekniktir.

Hatta site yöneticisi uzman akvarist arkadaslardan biri bana  ic parazit tedavisi sonrası isi sansa bırakmamak icin bactrim forte ile dıs parazit tedavisi yaptıgını yazdı ben aynı dıs parazit ihtimaline karsı tuz banyosunu yaptım olumlu sonuc aldım.Ve buraya öyle yazdım.Eger olumlu sonuc alamasan kontrollu deneylerle bactrim forte u kullanıp onu yazıcaktım.Burada yapılan hersey kontrollu deneylerle yapıldı kafadan hicbirsey yapılmadı önemli olan GECMİSE BAGLI KALMAYIP KENDİNİ GELİSTİRMEKTİR.

Bu dogrultuda basarılı sonuc alınmıs kayıpsız hastalık atlatılmıs sadece sinekler yani parazitler öldürülmeyip sinekleri yani parazitleri üreten bataklıklarda kurutulmustur.Bu yöntem kesin cözümdür agır parazit durumu mevzu bahis oldugu icin baska care kalmadıgı icin böyle radikal sayılan bana göre MECBURI uygulamalar yapılmıs lakin olumlu sonuc alınmıs balıklar 5 gün icinde sürtünmeden kurtulmus 1 hafta icinde eski istahlarına kavusmuslardır.

Lütfen yazılanları yapılan tedaviyi ve neden bu tedaviye gerek duyuldugunu daha dikkatli okuyalım.

Ben bu yöntemi kontrollu deneylerle vakit zaman harcayarak kücük riskler alarak kobay kullanarak gelistirdim ve basarılı oldum isteyen uygular isteyen uygulamaz.

 

 

 

MuratK2007-2-1 20:59:24

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tonna galeaÇevrim Dışı

Kayıt: 24/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 45
Tonna galeaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 02:38

Aslında cevap verilebilecek,hatta alıntı yapılacak o kadar çok yazınız varki bu başlıkta ama fazla yer tutmaması ve daha fazla herkesi meşgul etmemek için mümkün olduğunca kısa anlatmaya çalışacağım..


1) Birincisi ifadeleri gayet doğru anlıyorum.Hem kırmızıyla hem de bağırarak belirtmenize hiç gerek yok.Biri beğenmediğiniz bir eleştiride bulunduğu zaman anlamamış oluyor,ama size bravo tebrikler diyen biri çok iyi anlamış oluyor.Bu normalse hiçbirşey dememek lazım.Ayrıca, ‘’ size cok tesekkür ederim..özellikle yazdıgınız aklını kullanmıs lafınız icin..’’ sözünüz sanırım amacınızı gayet açık ortaya koymaktadır.İsterseniz ben de size çok zekisiniz,daha önce hiç kimsenin yapmadığı, hiç denenmemiş, bulunması çok zor ve her şeyden önemlisi çok bilimsel bir yöntem uygulamışsınız gibi laflar söyleyebilirim.

2) Öncelikle kesin olarak neyi tedavi ettiğinizi bilmiyorsunuz.Ben size bunu anlatmaya çalışıyorum.Siz kalkmış benim yazdığımı anlayamadan benim okuduğumu anlamadığımı iddaa ediyorsunuz.Eğer anlamış olsaydınız mizahın kara diye tabir edilen son noktasına doğru yol aldığınızı fark ederdiniz.Yine de daha açık ve anlayabileceğinizi umduğum bir dille ben size kısaca açıklamaya çalışayım;sizin balıklarınızda tespit etmiş olduğunuz sürtünme bir semptomdur ve karın ağrısı da bir semptomdur.Ve siz hastalık etkenini izole edip identifikasyonunu yapmadan kesin iç parazit teşhisi koyamazsınız.Kaldı ki bilimsellikten kontrollü deneyden bahsediyorsunuz.Dolayısı ile sizin durumunuzla örnek birebir örtüşmektedir.Çünkü siz balıklarınızdaki sürtünmeyi tedavi etmişsiniz.Bunun aksini söyleyen de olamaz sanırım çünkü artık sürtünme olayının ortadan kalktığını söylüyorsunuz.Yani sorun sürtünme,sonuç sürtünme yok.Nasıl ki karın ağrısının belirtmiş olduğunuz gibi birçok sebebi olabilirse sürtünmenin de birçok sebebi olabilir.

3) Diyelim ki iddaa ettiğiniz gibi hastatalık etkeni patojen bir iç parazit.Bu durumda bile sizin uygulamış olduğunuz yöntemin iç parazit tedavisinde bilimsel olarak uygulanan yöntemlerle hiç alakası yok.Tecrübeler sonucu birçok kişi tarafından işe yaradığı kabul edilen sarımsak dışında kullandığınız diğer maddeler ve uygulamalar dış parazitle mücadele için kullanılmaktadır.Ve de sürtünmeye sebep olan benim hatırladığım bir iç parazit bulunmamaktadır.

4) Cihan Batur Kulaç; bu işe uzman bir akvarist son noktayı koyar dediğinde buna tepki göstermiş ve ‘’ O zaman cagırın gelsinler hatta bu alanda ihtisas yapan profesor getirin ne degisicek onlar bu bilimsel bilgilere dayalı kontrollu deneylerle gelistirdigim basarısı kanıtlanmıs yöntemime yanlıs diyecekte siz haklı olucaksınız ben de haksız mı olucam’’ demişsiniz.Şimdi ise bana referans olarak uzman akvaristlerle yaptığınız mesajlaşmaları ve onların deneyimlerini gösteriyorsunuz.Ayrıca yönteminize ilk karşı çıkanlardan biri de avatarında uzman akvarist yazan bir üye.

5) Sizin bilimsel kaynaklardan alarak kullandığınız; akvaryum balıklarına uygulanan tuz banyosu yöntemidir yani konsatrasyonu,süresi vs..Bilimsel bir kaynaktan birkaç yöntem kullanmak sizin uygulamanızı bilimsel yapmaz.Bilmeniz gerekir ki ilk önce hastalığın bilimsel olarak teşhis edilmesi daha sonra birkaç hasta balık üzerinde pilot uygulama yapılması, başarıya ulaşılırsa da aynı hastalığa yakalanmış birçok denek üzerinde tekrar tekrar uygulanarak büyük ölçüde başarıya ulaşması gerekir.Yani anlaşılacağı üzere bilimsellik o kadar da ucuz değildir.Kaldı ki bu konuda profesörlük mertebesine ulaşmış insanları dillendirebilelim.

6) Ayrıca ben yazdığım yazıda sizin uygulamış olduğunuz ilaçlara, suyu tamamen değiştirmenize veya sürekli tekrarladığınız bataklık kurutma çabalarınıza hiç değinmedim, herhangi bir eleşteride de bulunmadım.Vermiş olduğunuz cevap yazımı anlamadığınızı gösteriyor.Siz uyguladığınız yöntemde Sera oordinopur kullanarak velvet hastalığına (dış parazit), tuz kullanarak da diğer dış parazitlere, sarımsak kullanarak iç parazite, suyu komple değiştirerek de olası nitrat sorununa müdehalede bulunmuşsunuz.Size tavsiye edilen Bactrim Forte’yi de kullanmış olsaydınız bakterilere karşı da ilaç uygulamış olacaktınız.Size önerim iç paraziti tedavi ettiğinizi söylemektense, ben bütün ihtimalleri düşünüp bütün ilaçları kullandım hangisi tutarsa demenizdir.Ne kadar kısa yazmaya çalışsam da bir hayli uzun oldu.Okuyan insanların gözlerini yorduğum ve yer teşkil ettiğim için kusura bakmayın.Akvarist olarak bu hobiyle uğraşan biri olarak yeni uygulamalar yapabilir, ilaç kullanabilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.Bunların hiç birine asla itirazım yok.Ama bunun bilimsel olduğunu hatta tezden öteye bile gittiğini kesin kanıtlandığını iddaa etmeyin.Bilimi bu kadar da düşürmemeliyiz.

Saygılarımla…


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 11:32

bu konu çok uzamış yaaa niye bu kadar bu konunun üstüne gidiliyo ? siz boyle bi fikir üretseydiniz ve karşı çıkan olsaydı fikirlerinize rahatsız olmazmıydınız ? hayal dünyasnda yaşamyoruz ki burda masal anlatılsın,çocuk yapmış ve sürtünme geçmiş...ben sonuna kadar katılıyorum akvaryumu komple temizlemek lazım...

örn  : günde 3 kere diş fırçaladığımızı düşünelim ve her bir fırçalama 10 saniye sürsün...

örn : günde 3 kere diş fırçaladığımızı düşünelim ve her bir fırçalama 1 dakika sürsün..

hangi temizlik dişleri daha saglıklı yapar.. ?? 1. örnekte sağlıklı yapar çünkü fırçalıyoruz ama 2. örnekde süre daha uzun - görüntü daha guzel olur....

TAM TEMİZLİK OLMAYAN HİÇ BİR ŞEY TEMİZ DEĞİLDİR.....


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 20:27

Sayın Kuyumcu

Ne yapmaya calıstıgınızı anlamıyorum.Buraya kadife hastalıgını ve yaptıgı sürtünmeyi nasıl ortadan kaldırdıgını yazdım rencide edici kelimelerle kendinizi haklı göstermeye calısıyorsunuz.Sonuna saygılar yazmakla saygı olunmuyor oncelikle bunu ogrenmelisiniz.

[QUOTE=Tonna galea]
1) Birincisi ifadeleri gayet doğru anlıyorum.Hem kırmızıyla hem de bağırarak belirtmenize hiç gerek yok.Biri beğenmediğiniz bir eleştiride bulunduğu zaman anlamamış oluyor,ama size bravo tebrikler diyen biri çok iyi anlamış oluyor.Bu normalse hiçbirşey dememek lazım.Ayrıca, ‘’ size cok tesekkür ederim..özellikle yazdıgınız aklını kullanmıs lafınız icin..’’ sözünüz sanırım amacınızı gayet açık ortaya koymaktadır.İsterseniz ben de size çok zekisiniz,daha önce hiç kimsenin yapmadığı, hiç denenmemiş, bulunması çok zor ve her şeyden önemlisi çok bilimsel bir yöntem uygulamışsınız gibi laflar söyleyebilirim.

 [/QUOTE]

1-Ne zaman bagırmısım ve bunu yazarak nasıl yapmısım burda onu anlamıs degilim.Kırmızıyı dikkat cekmek icin yazdım.Ayrıca ben sizin babanızımı öldürdüm bu düsmanlık neden tebrik ettigim insanlar yeni basit bir yöntem gelistirdigim icin beni destekleyen insanlar sizin gibi ayrıntılarda hata arayanlar degil.Yapıcı elestiri yapsaydınız bu kadar tepki göstermezdim.Siz rencide edici kelimeler kullanıyorsunuz.

[QUOTE=Tonna galea]

2) Öncelikle kesin olarak neyi tedavi ettiğinizi bilmiyorsunuz.Ben size bunu anlatmaya çalışıyorum.Siz kalkmış benim yazdığımı anlayamadan benim okuduğumu anlamadığımı iddaa ediyorsunuz.Eğer anlamış olsaydınız mizahın kara diye tabir edilen son noktasına doğru yol aldığınızı fark ederdiniz.Yine de daha açık ve anlayabileceğinizi umduğum bir dille ben size kısaca açıklamaya çalışayım;sizin balıklarınızda tespit etmiş olduğunuz sürtünme bir semptomdur ve karın ağrısı da bir semptomdur.Ve siz hastalık etkenini izole edip identifikasyonunu yapmadan kesin iç parazit teşhisi koyamazsınız.Kaldı ki bilimsellikten kontrollü deneyden bahsediyorsunuz.Dolayısı ile sizin durumunuzla örnek birebir örtüşmektedir.Çünkü siz balıklarınızdaki sürtünmeyi tedavi etmişsiniz.Bunun aksini söyleyen de olamaz sanırım çünkü artık sürtünme olayının ortadan kalktığını söylüyorsunuz.Yani sorun sürtünme,sonuç sürtünme yok.Nasıl ki karın ağrısının belirtmiş olduğunuz gibi birçok sebebi olabilirse sürtünmenin de birçok sebebi olabilir.

[/QUOTE]

2-Hayır efendim ben neyi tedavi ettigimi cok iyi biliyorum.Siz dikkatli okusaydınız anlardınız bende oraya ve gene buraya kara mizah yazmadım.Sera oordinopur ilacı kullandıgımı söyledim ilacın nerelerde kullandıgını yazdım.Benim balıklarımın bazılarının karınları cekildi derileri una bulanmıs gibi olanlar vardı sürtünüyorlardı.Dolayısıyla kadife hastalıgının yanında su degerleride bozulmustu nitrat oranı fazlaydı.Yaptıgım tedavi dogru bir tedavi sizin dediginiz gibi sadece ic parazit mücadelesi yapmadım ne yaptıgımı biliyorum ekstradan yaptıklarımıda zaten kontrollu deneylerle yaptım.

[QUOTE=Tonna galea]

3) Diyelim ki iddaa ettiğiniz gibi hastatalık etkeni patojen bir iç parazit.Bu durumda bile sizin uygulamış olduğunuz yöntemin iç parazit tedavisinde bilimsel olarak uygulanan yöntemlerle hiç alakası yok.Tecrübeler sonucu birçok kişi tarafından işe yaradığı kabul edilen sarımsak dışında kullandığınız diğer maddeler ve uygulamalar dış parazitle mücadele için kullanılmaktadır.Ve de sürtünmeye sebep olan benim hatırladığım bir iç parazit bulunmamaktadır.

[/QUOTE]

3-Ben ic parazit iddasında bulunmadım hastalık kadife hastalıgı ilacısera oordinopur diye en basında yazdımzaten  cevabı yukarıdaki maddede verdim.bende sadece ic parazit hastalıgı yoktu bir kac hastalıkla ve kötü ortam kosullarıyla aynı anda mücadele ettim.Konu baslıgına dikkat ederseniz sürtünme tedavisi yazıyor.Karın cekilmesi beyaz dıskı benim bildigim ic parazit anlamına geliyor.Bazı balıklarda bu olay varken genelde yukarıda yazdıgım gibi una bulanmıs görüntü sürtünme vardı onlar kadife hastalıgına tutulmustu.

[QUOTE=Tonna galea]

4) Cihan Batur Kulaç; bu işe uzman bir akvarist son noktayı koyar dediğinde buna tepki göstermiş ve ‘’ O zaman cagırın gelsinler hatta bu alanda ihtisas yapan profesor getirin ne degisicek onlar bu bilimsel bilgilere dayalı kontrollu deneylerle gelistirdigim basarısı kanıtlanmıs yöntemime yanlıs diyecekte siz haklı olucaksınız ben de haksız mı olucam’’ demişsiniz.Şimdi ise bana referans olarak uzman akvaristlerle yaptığınız mesajlaşmaları ve onların deneyimlerini gösteriyorsunuz.Ayrıca yönteminize ilk karşı çıkanlardan biri de avatarında uzman akvarist yazan bir üye.

[/QUOTE]

4-Cihan Baturun tek yaptıgı bu tedavi sırasında ana tank temizlenmez demesiydi defalarca temizleme nedenini yazdıgım halde bunda ısrar etti.Su degerleri cok bozuldugu icin tank temizlendi.Evet ilgili uzman akvarist üye bana sadece ilactan tasarruf oldugunu akvaryumu alt ust etmektense ana tankta tedavi olacagını söyledi KARSI CIKMADI ..

[QUOTE=tolgao2000]

Maalesef yanlış uygulama yapmışsınız, sizin tek yaptığınız ilaç masrafından kısmış olamak o kadar, bu şeklilde sistem ialtüst edeceğinize ana tankta tedavi yapsanız daha iyi olacakmış neredeyse...

[/QUOTE]

Lakin kendisi akvaryumumun ne durumda oldugunu bilmiyordu.Akvaryum öyle günlük dip cekimleri ve su degistirmeler ile düzelecek gibi degildi.Sizin dediginiz gibi bir olay yok.Kendisi su degerlerinin cok bozuk oldugunu bilseydi iyiki degistirmissiniz diye yazıcaktı ve sizde ondan destek alamayacaktınız.

Dikkatinizi cekmek istedigim asıl konu ise uzman akvarist arkadasımızın yaptıgı elestirinin ne kadar yapıcı oldugu..

[QUOTE=Tonna galea]

5) Sizin bilimsel kaynaklardan alarak kullandığınız; akvaryum balıklarına uygulanan tuz banyosu yöntemidir yani konsatrasyonu,süresi vs..Bilimsel bir kaynaktan birkaç yöntem kullanmak sizin uygulamanızı bilimsel yapmaz.Bilmeniz gerekir ki ilk önce hastalığın bilimsel olarak teşhis edilmesi daha sonra birkaç hasta balık üzerinde pilot uygulama yapılması, başarıya ulaşılırsa da aynı hastalığa yakalanmış birçok denek üzerinde tekrar tekrar uygulanarak büyük ölçüde başarıya ulaşması gerekir.Yani anlaşılacağı üzere bilimsellik o kadar da ucuz değildir.Kaldı ki bu konuda profesörlük mertebesine ulaşmış insanları dillendirebilelim.[/QUOTE]

5-Bakınız ben meslek icabı hergün deney yapıyorum burdada kontrollu deneyler yaptım kobay kullandım gözlemledim mikroskopta inceledim sürekli not alarak kayıt yaparak gözlemleyerek calıstım ve bu sonuclara vardım.Ben bilimsel yöntem kesfettim bir mucitim demedim kendi capımda deneyler yaptım.Bu isi yapmak icin sizin deyiminizle profesor olmaya gerek yok bir cok mucit profesor degil unutmayın.Lakin profesorlerin daha önemli isleri olmalı bu basit bir deney ve neden bu kadar sizin gözünüzde büyümüz onuda anlamıs degilim.Balık una bulanmıs görünüyorsa sürtünüyorsa kadife hastalıgıdır bunun icin defalarca denek kullanmaya gerek yok.Bilimsel bir yöntem kesfettim demedim bilimsel makalelerden yararlandım dedim.

[QUOTE=Tonna galea]

6) Ayrıca ben yazdığım yazıda sizin uygulamış olduğunuz ilaçlara, suyu tamamen değiştirmenize veya sürekli tekrarladığınız bataklık kurutma çabalarınıza hiç değinmedim, herhangi bir eleşteride de bulunmadım.Vermiş olduğunuz cevap yazımı anlamadığınızı gösteriyor.Siz uyguladığınız yöntemde Sera oordinopur kullanarak velvet hastalığına (dış parazit), tuz kullanarak da diğer dış parazitlere, sarımsak kullanarak iç parazite, suyu komple değiştirerek de olası nitrat sorununa müdehalede bulunmuşsunuz.Size tavsiye edilen Bactrim Forte’yi de kullanmış olsaydınız bakterilere karşı da ilaç uygulamış olacaktınız.Size önerim iç paraziti tedavi ettiğinizi söylemektense, ben bütün ihtimalleri düşünüp bütün ilaçları kullandım hangisi tutarsa demenizdir.Ne kadar kısa yazmaya çalışsam da bir hayli uzun oldu.Okuyan insanların gözlerini yorduğum ve yer teşkil ettiğim için kusura bakmayın.Akvarist olarak bu hobiyle uğraşan biri olarak yeni uygulamalar yapabilir, ilaç kullanabilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.Bunların hiç birine asla itirazım yok.Ama bunun bilimsel olduğunu hatta tezden öteye bile gittiğini kesin kanıtlandığını iddaa etmeyin.Bilimi bu kadar da düşürmemeliyiz.

[/QUOTE]

6-Yazdıklarınızı cok dikkatli okudum

[QUOTE=Tonna galea]

Bunu daha çok; insanlara canlı alabalık yutturup kanseri kesin tedavi ettiğini iddaa eden insanlar söylemektedirler.
Belki alabalık yutturan insanın yapmış olduğu uygulama; gerçekten de başarılıdır.

[/QUOTE]

öncelikle yaptıgınız benzetmelere dikkat etmelisiniz.Bunun cevabını bu yazımın en basında verdim ve burdan tekrar hatırlatıyorum.Ayrıca Ben bilimi ne zaman kücük düsürmüsüm.Kendi capımda kücük deneyler yaptım ve bu sonuca vardım.Sadece ic parazit var demedim hastalık kadife hastalıgıydı ilacı sera oordinopurdu

(VE DAHA BUNU NE KADAR BURALARA YAZMAM GEREKECEK 0NUDA BİLMİYORUM SİZİN GİBİLER DİKKATLİ OKUSALAR DEFALARCA YAZMAK ZORUNDA KALMAZDIM)

 Bunun yanıda ic parazit olan beyaz dıskılı balıklarda vardı su degerleride cok bozuktu toptan bu uygulamaları yaptım unutmayın ki balıklardaki sürtünme kadife hastalıgından olabilecegi gibi nitrat fazlalıgındanda olabilirdi.Bende toptan bu yöntemle

SÜRTÜNMEDEN TAMAMEN KURTULDUM

Balıklarımdaki rahatsızlıgı ve ilacını en basında yazdım ve gelistirdigim bu yöntemi insanlarla paylastım.

iSTEYEN KULLANIR İSTEYEN KULLANMAZ

Bu sırada yaptıgım diger uygulamalarda kontrollu deneylerle yapıldı.

Ben bilimsel yöntem kesfettim demedim.Mucitim bilim adamıyım demedim.

BU KONUYU NEDEN HAYAT MEMLEKET MESELESI YAPTINIZ ONU ANLAMIS DEGİLİM.

BALIKLARIMDA SÜRTÜNME OLDU SEBEBİ KADİFE HASTALIGIYDI LAKİN SU DEGERLERİ BOZUKTU VE DAHA BİR COK NEDEN OLABİLİRDİ BENDE TOPTAN HEPSİNE MÜDEHALE ETTİM.

BU YÖNTEMİ GELİSTİRDİM.DOGRULUGUDA KANITLANDI

SIFIR KAYIP SIFIR SÜRTÜNME

İSTEYEN KULLANIR İSTEYENDE SİZİN GİBİ YIKICI ELESTİRİR.

Sera  Oodinopur
Oodinium Velvet,kadife hastalığı;tek hücreli bitkisel kökenli balık parazitlerin neden olduğu bir hastalıktır.
Belirtileri:
Balık, nesnelere sürtünür, ama hastalık tam olarak ilerleyen safhalarda kendini gösterir.Balık ürerinde sarı-beyaz küçük benekler varken ilerleyen safhalarda una bulanmış gibi bir görüntü sergiler.Deri üzerinde kadifemsi bir tabaka vardır ve uzunlamasına bakıldığında net bir şekilde görülür.İleryen durumlarda deri parçaları dökülür ve gözler dumanlı bir tabaka ile kaplanır.Oldukça bulaşıcı olan bu hastalık hayvansaldan ziyade bitkisel yapısı ile farklı aktif bir madde ile mücadele gerektirir.

MuratK2007-2-1 21:10:11

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

icedearthÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/12/2006
İl: Bursa
Mesaj: 1081
icedearthÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Şubat 2007 22:16

Ben tedavide herhangi bir yanlış uygulama görmüyorum. Murat Beyin yaptığı şey zaten ilaç prospektüslerinde olan uygulamalar. Benimde başımda böyle bir dert var. Sanırım hastalık Oodinium hastalığı. Ve dün gidip balığıma ilaç aldım biyo-ichthyo diye. Balığımda bu gün daha hareketli ve sanki üstündeki tozlu tabaka dökülüyor gibi. (hatta hastalık ve ilaçlar bölümünde bununla ilgili konu açtım. Beslediğim balıkta beta)

Yanlız Murat Bey bir şey soracağım yada bu oodinium hastalığını daha önce yasamıs arkadaşlarda cevap verebilir. Bu hastalık ne kadar sürede balığı öldürüyor. Benim balığımda yaklaşık 1 aydır var. Birde bu tozlu görüntü sadece üstüne ışık tuttuğunuzda belli oluyor normalde gündüz gözü ile de baksanız göremiyorsunuz bu tabakayı.

Saygılar

icedearth2007-2-1 22:23:37

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]13070,2[/B]
Kayıt: 30/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2406
fkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Şubat 2007 12:54

 

Merhaba seçkin bey,

Balığınızın oodinium hastalığı ile alakalı olarak daha önce özelden görüşmüş ve belirtiler doğrultusunda bu teşhisi koymustuk.

Ben şahsen bu hastalıkla kendim karşılaşmadım ama geçen bir kitaptan okuduğum ilaç kullanımsız tedavi yöntemini aktarıyım belki faydası olur. İlaç kullanmak tabi ki sizin vereceğiniz karar.

Kitapta oodinium hastalığını olusturan bakterilerin ışıkta ürediğini ve ışığa yöneldiği yazıyordu ve akvaryumun siyah bir karton ile akvaryumun kaplanmasını ve camda ufak bir miktar yerin ışık alacak şekilde açık bırakılmasını bu açık kalan yere içten ufak bir cam konulmasını öneriyordu.

Yani bakteriler ışığa yönelecek ve koyduğunuz cama yapışacaklar camı aldığınız anda bakterilerden kurtulacaksınız. Bir deneyin isterseniz ve sonucu bizimle paylaşın merak ettim doğrusu, etkisi ne kadar olacak. 

Sağlıklı balıklar,

 

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tonna galeaÇevrim Dışı

Kayıt: 24/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 45
Tonna galeaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2007 00:49

Bu şahıs kendini haklı çıkarmak için önceki yazılarını düzenlemiştir.Israrla iç paraziti tedavi ettiğini iddaa ederken 01 Şubat tarihinde önceki yazılarına düzenleme yaparak içlerine kadife hastalığını da teşhis ettiğini eklemiştir.Herhalde anlaşılamayacağını düşünerek böyle bir yola başvurup beni haksız çıkarmaya çalışmıştır.Rencide olmaktan,saygıdan bahsetmiş ve bu davranışı yapmıştır.Bu konu hakkında daha fazla yorum yapma gereği duymuyor ve bilgilerinize sunuyorum.

Esas konuyla ilgili son olarak;Faruk Bey herhalde yanlış yazdınız veya yanlış aklınızda kalmış olacak, oodinium hastalığı bakteriyel bir hastalık olmayıp bir ektoparazitin sebep olduğu bir hastalıktır. 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

fkarakaserÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]13070,2[/B]
Kayıt: 30/09/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2406
fkarakaserÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2007 09:18

[QUOTE=Tonna galea]

Esas konuyla ilgili son olarak;Faruk Bey herhalde yanlış yazdınız veya yanlış aklınızda kalmış olacak, oodinium hastalığı bakteriyel bir hastalık olmayıp bir ektoparazitin sebep olduğu bir hastalıktır. [/QUOTE]

Yıldırım bey,

Haklısınız parazit olacaktı, yalnız ikisinin ayırımından öte asıl amacım tedaviyi anlatmaktı, sizin uyarınızdan sonra araştırdım tabiki parazitsel bir hastalık,zaten mantık olarakta balığın üzerinde ki bir olusum olduğu için parazit olması gerekirdi diye düşünüyorum..

Yalnız aşağıdaki bir açıklama da aklımı karıştırmadı değil siz ayırımını iyi biliyorsanız aydınlatırmısınız?..

Parazit Bakteriler: Besinlerini cansız ortamdan değil de üzerinde yaşadıkları canlılardan temin ederler. Çünkü sindirim enzimleri yoktur. Bunların bazıları konak canlıya fazla zarar vermeden yaşayabilirler. Sadece onun besinlerine ortak olurlar. Kalın bağırsağımızdaki Escherichia coli bunun en iyi örneğidir. Bazı parazit bakteriler ise konak canlının ölümüne bile sebep olabilen hastalıklara yol açarlar. Bunlara Patojen Bakteriler denir. Patojenler ya toksin çıkararak ya da konak canlının enzim ve besinlerini kullanarak zarar verirler. toksinler ya dışarı atılır (Ekzotoksin), ya da Bakterinin içinde kalır (Endotoksin). İçinde kalan toksinler bakteriler ölünce zararlı hale geçerler. Ekzotoksinler kadar zararlı değillerdir. Canlıların patojen bakterilere ve toksinlerine karşı oluşturdukları savunmaya "Bağışıklık" denir. Parazit bakterilerinin üremeleri oldukça hızlıdır 

 

fkarakaser2007-2-6 9:25:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir