synodontis eupterus(feather fin)

Bu türle ilgili internetten biraz bilgi topladım, ph 5.6-7.5 ve saklanmak için mango kökü ve mağaralar istediklerini yazıyordu. Bende kayalar zaten vardı, bunları çıkarıp mango kökü (kaynar suyla iyice yıkadıktan sonra) koydum. Su hafif sarardı, görüntü güzeldi ancak 2 gündür balıklar hiç de hallerinden memnun gözükmüyorlar. İlk gün belki garipsediler uyum sağlamaya çalışıyorlar diye düşündüm (taşları çıkarınca çok stres olmuşlardı), iştahları azaldı. İkinci günse patlarcasına yem yiyen yavrular yeme bile gelmeyince kökü çıkardım, eski taşları koydum ve suyun 1/3ünü değiştirdim. Bugün daha iyi gibiler ama yine de normal değiller Habitatlarına uygun hale getirmeye çalışmıştım akvaryumu, bu durumun sebebi ne olabilir sizce? Çok teşekkürler...

Merhaba

Ayni sorun bende de oldu,bende malawi besliyorum ve mango kokunu akvaryuma koydum fakat bir kac gun sonra su sararmaya basladi.Sanirim bu sararma baliklarin dogasini bozuyor,sonra koku cikardim kaynattim herturlu dezenfekte yontemlerini denedim ama basaramadim,en sonunda koku cikararak cozumu buldum basariya ulasmak icin bezen kendi yontemlerimizde ise yariyor

Kayipsiz baliklari dilegiyle

Selam

Mango kökünün amaçlarından biride zaten suyu sarartmasıdır, çünkü bir çok balık zaten bu tip berrak ama kahverengi sularda yaşar, doğal ortamları bu şekildedir.

Gülay hanım aklıma gelen en muhtemel şey taşlarınızın suyun ph ını yükseltmiş olduğu ve balıklarınızında bun alıştığıdır. Taşları çıkarıp mango kökleriyle suyu yumuşatınca balıklarda ph şoku diyebileceğimiz bir durum oluşmuş olabilir. Kesin bundandır diymiyorum çünkü bu aniden olmadığı için balıklar alışabilirdi. Stress faktörüne katılıyorum bir kaç gün daha gözlemlemekte fayda var.

Saygılar.

Hasan Bey, malawilere mango kökü suyu sararttığı için değil de ph'ı düşürdüğü için koyulmuyor, iyi ki çıkarmışsınız. Benim sorunum internette yazan bilgilere göre kendi doğal ortamlarında bu kök olan syno'ların neden böyle tepki verdiği...

Fatih Bey, ben de birkaç gün daha bekleyecektim aslında ama hepsi yemekten kesilip sırt yüzgeçlerini de kapatınca korktum Anlayamadığım şu:örneğin bir molinin tankına hiç tuz yokken tuz kattığımızda ne kadar sevindiğini hareketlerinden anlayabiliyoruz veya İstanbul'un parayla aldığımız bazı içme suları sert hatta biraz acı, biz buna alışıyoruz ama doğadayken bir pınara rastladığımızda suyunun ne kadar mükemmel olduğunu anlayabiliyoruz yani doğal ve bize uygun olana hemen alışabiliyoruz. Bizim yapımıza uygun olmayana ise ya zor alışıyor ya da zehirlenip hastalanabiliyoruz. O zaman ters yüzenlerin doğasında yumuşak sular varsa, bu hayvanlar şimdiye dek sert suda yaşadığı için bundan böyle yumuşak suyu tolere edemeyecekler mi? Bu bana çok tuhaf geliyor...