Test sonuçları 4. sf de,sorun ne olabilir?
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2012 11:09
[QUOTE=beneraksar][QUOTE=tgrttgrt] Sizin probleminiz daha önce de belirtildiği gibi nitrat'tan kaynaklanmıyor.
[/QUOTE]
Dediğiniz çok doğru, ben zaten su dinlednririken bu
yazdıklarınızın hepsini yapıyorum.Su dinlendirirken aquatan mutlaka
eklerim, nitrivec eklerim. Bahsettiğiniz ölçüde nitriveği akvaryumun ilk
kurulumunda eklediğim gibi, 2 gun önceki su değişimde de nitrivec
eklemesi yaptım. Bunları zaten yapıyorum, su değişmlerine de devam
ediyorum. Benim kafama takılan bir soruda şu amonyak nitrite, nitrit de
nitrata dönüşüyor değilmi en zehirliden en az zehirliğe doğruda sıralama
böyle. Yanlışsam düzeltin lütfen. Buna göre nitrat varsa bahsettiğimiz
amonyak ve nitrit parçalanarak en son nitrata dönüşmüş demektir. Bu
durumda hala nitrit sıkıntısı nasıl oluyor, beni bu konuda
bilgilendirirseniz sevinirim. Ayrıca bir gözlemimi daha paylaşayım. Suda
bulanıklık yok, gayet berrak ayrıca kokuda yok. Bunuda dip not olarak
ekliyorum.İlgi gösterip, düşüncelerini bilgilerini benimle paylaşan
herkese tekrardan çok teşekkür ediyorum.[/QUOTE]
Bener Bey; nitratın bulunması filrelemenin tam olarak gerçekleştiği anlamına gelmeyebilir. Eğer filtre tam verimle çalışmıyorsa hala suda amonyak ve nitrit bulunabilir. Amonyak ve nitritin ölümcül olmayıp yine de balığın sağlığını bozabileceği oranlar çok düşük oranlardır ve koku ya da renkten bunların farkına varmak güçtür.
Yine de sorunun amonyak veya nitritten olduğundan emin olmanın ilk mesajımda bahsettiğim gibi iki yolu vardır. Birincisi en güvenilir olanı, test kitleri kullanmaktır. İkincisi ise tankınız yeni kurulduğundan bir süre ilk mesajımda belirttiğim sıklık ve oranlarda su değişimleri ile devam edip 1 hafta kadar sonra durumun devam edip etmediğine bakmaktır.
Yeni kurulan tankların çoğunda hele nitrat da böyle düşük seyrediyorsa genellikle ilk şüphelenilmesi gereken amonyak/ nitrit olduğundan bunları söylüyorum. Diğer ihtimaller de var ama balıkların birinde değil hepsinde belirti görüldüğünden diğer tüm ihtimallerler oldukça düşük sayılabilir.
Bu arada akvaryumcular genellikle ilk kurulumda insanlara metilen mavisi vb. dezenfektanların kullanılmasını önerirler.(ki çok büyük hatadır) Siz benzer bir öenri sonucu bu tip bir ilaç/dezenfektan kullandınız mı?
EK: Turan Bey ile aynı anlarda mesaj yazmışız. Ağır metal zehirlenmesi suya doğrudan bakır sülfat dökülmesi gibi aşırı durumlar haricinde aniden belirti göstermez, belirti görülmesi genellikle aylar alır.
onuruygun 2012-05-10 11:13:22
Nitrit yada amonyaktan kaynaklanıyor.
500 litre için 40 litre su değişimi çok az, nitrit ve amonyak
sorununu çözebilmeniz için bunu su değişimini sürekli hergün yapmanız
gerekiyor. su değişimini yaparkende 2 çıkışlı bir hava motorunun ucuna
hava taşı bağlayarak damacananın içine sokun su bir gün boyunca
havalansın içindeki kloru böylece daha hızlı atar. Dinlendirdiğiniz
suya akvaryuma koymadan en az 2 saat önce kılavuzunda yazdığı ölçüde
SERA AQUATAN ekleyin.
Ayrıca nitrit ve amonyağın daha hızlı sudan atılması için SERA
NITRIVEC bakteri kültürünü ilk kullanımda 500 litre için uygun görülen
dozda, sonra ki bir kaç günde su değişimleri ile beraber 40 litrelik doz
kadar uygulayın. Bu nitrit ve amonyakla ilgili sorununuzu %90
çözecektir. Sera Nitrivec eklediğinizde su daki nitrat miktarı yavaş
yavaş artmaya başlar nitratın artış göstermesi işlerin yavaş yavaş
yoluna girdiğinin bir göstergesidir, yaptığınız su değişimleri ile de
nitrat yoğunluğunu azaltmış olursunuz.
Eğer değiştirdiğiniz suda bakır, çinko, manganez, demir, alüminyum
gibi ağır metaller yoğun olarak bulunuyorsa Suya eklemiş olduğunuz SERA
AQUATAN bunların bir kısmını etkisiz hale getirecektir.
Bener Bey; nitratın bulunması filrelemenin tam olarak gerçekleştiği anlamına gelmeyebilir. Eğer filtre tam verimle çalışmıyorsa hala suda amonyak ve nitrit bulunabilir. Amonyak ve nitritin ölümcül olmayıp yine de balığın sağlığını bozabileceği oranlar çok düşük oranlardır ve koku ya da renkten bunların farkına varmak güçtür.
Yine de sorunun amonyak veya nitritten olduğundan emin olmanın ilk mesajımda bahsettiğim gibi iki yolu vardır. Birincisi en güvenilir olanı, test kitleri kullanmaktır. İkincisi ise tankınız yeni kurulduğundan bir süre ilk mesajımda belirttiğim sıklık ve oranlarda su değişimleri ile devam edip 1 hafta kadar sonra durumun devam edip etmediğine bakmaktır.
Yeni kurulan tankların çoğunda hele nitrat da böyle düşük seyrediyorsa genellikle ilk şüphelenilmesi gereken amonyak/ nitrit olduğundan bunları söylüyorum. Diğer ihtimaller de var ama balıkların birinde değil hepsinde belirti görüldüğünden diğer tüm ihtimallerler oldukça düşük sayılabilir.
Bu arada akvaryumcular genellikle ilk kurulumda insanlara metilen mavisi vb. dezenfektanların kullanılmasını önerirler.(ki çok büyük hatadır) Siz benzer bir öenri sonucu bu tip bir ilaç/dezenfektan kullandınız mı?
EK: Turan Bey ile aynı anlarda mesaj yazmışız. Ağır metal zehirlenmesi suya doğrudan bakır sülfat dökülmesi gibi aşırı durumlar haricinde aniden belirti göstermez, belirti görülmesi genellikle aylar alır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2012 11:23
Metilem mavisinin dökülmeyeceğini bilenlerdenim, akvaryumculara itibar etmiyorum, bir ikisi hariç. Ben ilangi besledim, yunus besledim bu gibi bir durumu hiç yaşamadım, dillkkatliyim bu konuda ama, malesef şuan bu sıkıntı var ve daha önceden yaşamadığım için şaşırmış durumdayım, su değişimne devam edicem, en kısa zamanda da nitrit ve amonyak testi yapıcam, sonuçlara göre yeni bir yol izleriz artık.
[QUOTE=tgrttgrt] Amonyak/Amonyum (NH3/NH4) ve Nitrit (NO2) değerlerini ölçme imkanınız varsa yada elinizde bu testler yoksa bile alma imkanınız varsa, bu değerleri de ölçüp paylaşabilirseniz, filtre sisteminizde bir aksama meydana gelip gelmediğini daha net anlayabiliriz. Eğer NH3/NH4 ve NO2'de bir problem yoksa dediğiniz gibi NO3 (nitrat) 25 mg/l civarında ise bu sefer sorunun kaynağını kullandığınız sudaki ağır metal yoğunluğunda aramamız gerekir. Ama en azından bu aşamada sorunun alüminyum zehirlenmesi olmadığını söyleyebilirim PH6 ila PH8 arasında alüminyum zehirlenmesinin meydana gelme olasılığı çok düşükmüş.
EĞER amonyak/amonyum ve nitrit değerlerini ölçebilirseniz onlarda bir problem yoksa farklı yerlerde sorunun kaynağını aramakta fayda var ilk mesajda da belirttiğiniz gibi tank yeni bir kurulum sorun büyük bir olasılıkla azot döngüsünün daha henüz oturmamasından kaynaklanıyor gibi. Ek tedbir olarak bu aşamada yemleme azaltılıp özellikle hayvansal protein ağırlıklı yemler yerine bitkisel ve protein oranı düşük yemler tercih edilebilir ayrıca 1-2 hava taşı daha eklenerek sudaki oksijen miktarı arttırılabilir, Suya tuz atmaya devam edilebilir. Işıklandırma tamamen kapatılabilir. (Hem balıkların stresi azalır hem de şelatlanmış ağır metallerin suya karışması az olur, yanlış bilmiyorsam şelatlanmış metaller suda çözünmesinde ışığın da etkisi var mış, ağır metale bağlı sorun var mı yokmu şu anda bilmiyoruz tabi ama ek önlem)
[/QUOTE]
2 damacana su dinlendirdiğim için ekstradan 2 hava taşını oraya koyuyorum. Akşamları dinlendirdiğim suyu değişimde akvaryuma eklerken 2 saat kadar o 2 hava taşını da ekleyip toplam 4 hava taşıyla havalandırma yapıyorum. Sonrasında yine su dinlendireceğim için 2 hava taşına düşürmek zorunda kalıyorum. Aquatan kullanıyorum, su dinlendirirken, dediğiniz gibi ağır metalleri bağlaması açısından. Ayrıca mbuna beslediğim için bitkisel yem veriyorum vede miktar olarak az veriyorum, çünkü yemede cok ilgi yok. Işığı akşamları açıyorum ama bugun onuda açmayacağım. Dediğim gibi nitrit-amonyak-amonyum test kitlerinden alacağım. Nitrat test kiti var onu ölçüyorum ama diğerlerini de ölçmek lazım, sonuçlarıda buraya yazacağımki durumu görelim, ve ona göre çözüm üretelim.
Son haberlerle yine burdayım. Evden gelen haberler kötü malesef. 4-5 balığım son nefeslerini vermişler. Benim unuttuğum ama eşimin hatırlattığı bir durumu burdan bildirmek istiyorum. Ben akvaryuma balıkları gecen hafta sonu ekledim ilk mesajımda da belirtmiştim. Damızlık balıktı bunlar. Onları eklemeden önce dinlenen tanka 3 adet yunus yavrusu atmıştım. Onlar 1 hafta boyunca sapasağlam yaşadıklarından bende gönül rahatlığıyla yeni koloniler eklemiştirm. Şimdi eşimin hatırlattığı benim unuttuğum durum şu. Yunus yavruları hala yaşamakta vede diğer balıkların verdiği tepkiyi vermemekteler. Gayet güzel ve hareketli bir şekilde yüzüyorlar onlara nazar değmesin bari. Bu durumu nasıl açıklayabiliriz. Buda kafama takılan başka bir husus. Yorumlarınızı bekliyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 08:50
Sanırım, jalolar ölürken, yunuslara bir şey olmaması, türlerin azot bileşiklerine karşı dayanıklılıkları ile alakalı, tam bilmiyorum ama buradan benim çıkardığım sonuç, yunuslar azot bileşiklerine karşı daha dayanıklı iken, jalolar daha az dayanıklı olabilir ve jaloları tam oturmamış akvaryuma eklemek doğru olmuyor. Bu iki tür arasında azot bileşiklerine dayanıklılık açısından bir bilgim yok ama yunuslar yaşarken, jaloların ölmesi bana bunu çağrıştırdı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 09:26
[QUOTE=tgrttgrt]Sanırım, jalolar ölürken, yunuslara bir şey olmaması, türlerin azot bileşiklerine karşı dayanıklılıkları ile alakalı, tam bilmiyorum ama buradan benim çıkardığım sonuç, yunuslar azot bileşiklerine karşı daha dayanıklı iken, jalolar daha az dayanıklı olabilir ve jaloları tam oturmamış akvaryuma eklemek doğru olmuyor. Bu iki tür arasında azot bileşiklerine dayanıklılık açısından bir bilgim yok ama yunuslar yaşarken, jaloların ölmesi bana bunu çağrıştırdı
[/QUOTE]
Turan bey, olabilir. İşte bende bu duruma şaşırdığım için paylaştım. Akvaryumda, polit,jalo,scr var her türdende gidenler oldu. Sabah baktığımda 2 jalo dişisi ile yunuslar gayet aktif görünüyordu. Tabi bu arada ben 3 gündür su değişimini ihmal etmiyorum. Diğer yandan yunus yavrularımın olduğu tanktada ölümler olmaya başladı. Aklıma şu geliyor artık, sizlerde yazmıştınız. Sudaki ağır metallerden kaynaklanan bir problemmi yaşıyorum acaba. Aquatan kullanıyorum ama yeterli olmuyormu. İlk iş bu hafta sonu nitrit,amonyak ve amonyum testleri yapıcam oradan çıkacak sonuca göre sanırım sudaki ağır metallerin bir ilgisi olup olmadığını anlayacağız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 09:52
Evet testleri aldığınızda büyük bir ihtimalle sorunun kaynağı belli olur. Testleri en ucuz canpet'te gördüm test olarak API, JBL yada SERA marka önerebilirim. Aklıma şuda geldi, Su değiştirdiğiniz süreç içerisinde balıklarda düzelme olmaya başlaması, ağır metallerler ilgili sorun olma olasılığını düşürüyor, çünkü suya ağır metalleri en çok kullandığınız şebeke suyu ile eklersiniz, eğer şebeke suyunuzda ağır metaller olsaydı su eklediğinizde balıkların durumunda düzelme yerine kötüleşme devam ederdi. Büyük bir ihtimalle ağır metal sorunu çıkmayacak, zaten Onur bey bu alanda forumdaki en bilgili kişilerden biri ağır metal zehirlenmelerinin birden bire ortaya çıkmayacağını belirtmiş. Ankara'da sanırım su işlerine ASKİ bakıyor Şu adreste kullandığınız şebeke suyuna ilişkin analiz sonuçları vardır size fikir verebilir. Ancak evinizde musluğunuzdan akan suyun değerleri daha farklı olacaktır (tesisat kalitesi, musluk başlarında oksitlenme, vb... nedenlerden ötürü)
tgrttgrt 2012-05-11 09:57:55
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 11:24
[QUOTE=tgrttgrt] Evet testleri aldığınızda büyük bir ihtimalle sorunun kaynağı belli olur. Testleri en ucuz canpet'te gördüm test olarak API, JBL yada SERA marka önerebilirim. Aklıma şuda geldi, Su değiştirdiğiniz süreç içerisinde balıklarda düzelme olmaya başlaması, ağır metallerler ilgili sorun olma olasılığını düşürüyor, çünkü suya ağır metalleri en çok kullandığınız şebeke suyu ile eklersiniz, eğer şebeke suyunuzda ağır metaller olsaydı su eklediğinizde balıkların durumunda düzelme yerine kötüleşme devam ederdi. Büyük bir ihtimalle ağır metal sorunu çıkmayacak, zaten Onur bey bu alanda forumdaki en bilgili kişilerden biri ağır metal zehirlenmelerinin birden bire ortaya çıkmayacağını belirtmiş. Ankara'da sanırım su işlerine ASKİ bakıyor
Şu adreste kullandığınız şebeke suyuna ilişkin analiz sonuçları vardır size fikir verebilir. Ancak evinizde musluğunuzdan akan suyun değerleri daha farklı olacaktır (tesisat kalitesi, musluk başlarında oksitlenme, vb... nedenlerden ötürü)
[/QUOTE]
Bahsettiğim gibi 2 jalo dişisi yunuslara eklendi hareketlilik konusudna ancak, diğer balıklardada tamn tersi kötüleşmeler var. Balıklar göre durum değişiyor tabi. Ama tesbitiniz doğru olabilir. En doğru teşhisi şu tetslerden sonra yapacağız gibi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 13:53
Bener;
Kanımca akvaryumunda Nitrat arttırıcı kireçli kayalar mevcut....Ayrıca Akvaryumun ilk kuruluşunda mutlaka dinlenmiş içme suyu kullanılmalıdır veya musluktan akan klorlu su kaynatılıp soğutulduktan sonra kullanılmalıdır....Aksi halde klor fazlalığından balıklarınızın öldüğüne şahit olursunuz....Fazla yemde kullanmayınız.....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 16:07
[QUOTE=Atilla Deniz]Bener;
beneraksar 2012-05-11 16:11:33
Kanımca akvaryumunda Nitrat arttırıcı kireçli kayalar mevcut....Ayrıca Akvaryumun ilk kuruluşunda mutlaka dinlenmiş içme suyu kullanılmalıdır veya musluktan akan klorlu su kaynatılıp soğutulduktan sonra kullanılmalıdır....Aksi halde klor fazlalığından balıklarınızın öldüğüne şahit olursunuz....Fazla yemde kullanmayınız.....
[/QUOTE]
Atilla Bey,
Akvaryumu ilk kurduğumda içme suyu değilde musluk suyu koydum, 500 litre içme suyu ayarlamak kolay olmasa gerek. Ancak 15 gün boyunca filtre edilip, havalandırılarak ve de aquatan, nitrivec ilave edilerek dinlendirildi. Sonrasında 3 tane yunus atıp 1 haftaya yakın bekledikten sonra balık takviyesi yaptım. Sonrası malum. Musluk suyu ilave ederken 1-2 gun hava vererek ve aquatan ekleyerek dinlendiriyorum. Kaynatıp soğutmayı hiç denemedim, düşünmedimde. Su ilavesinde belki deneyebilirim. Yem zaten az kullandığım gi,bi bu ara çok daha az veriyorum. Kayalar gelince ben buraya 1-2 resim ekleyeyim siz kayalara bi bakın. Bu kayaları ilangi, yunus gibi türlerde de kullandım bir sorun olmadı gerçi. İlginize teşekkür ederim.
Resim yükleyemedim akşam tekrar deneyeceğim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 20:38
[QUOTE=tgrttgrt][QUOTE=ringo] "Ek bir bilgi olarak düşük ph'lı bitkili sularda amonyak zehirlenmesi daha az hörülür çünkü NH3 daha hızlı NH4'e daha hızlı dönüşürek bitkiler tarafından alımı hızlanır."
[/QUOTE]
Turan bey, yazdığınız cümle temel olarak doğru olsada;
bildiğim kadarıyla düşük ph lı bir suda amonyak zehirlenmesi riskinin az olması bikinin bunu kullanma hızından hızından ziyade, düşük ph ta amonyum/amonyak oranının amonyak aleyhine olmasından kaynaklanıyor.
Kısacası sudaki amonyum amonyak oranı suyun ph ve sıcaklığına göre değişiyor. Sıcaklık ve ph artarsa bir miktar amonyum, amonyağa dönüşüveriyor. Amonyak ise amonyuma göre balıklar için çok daha zehirleyici bir etki taşıyor. ( not: 1 derecelik ph artışında yaklaşık 10 kat fazla amonyak ortaya çıkabiliyor )
Konuya uyarlarsak. Asıl risk amonyum/amonyak birikmiş düşük ph lı bir suya müdahale ederken ph ı artırıcı bir etkide bulunursak meydana çıkıyor.
Örneğin, tecrübesiz bir hobist ilk kurulumda düşük ph lı bir damacana suyu kullanmış ve bu suda amonyum/amonyak'ı biyolojik döngü olmadığından artmıştır. İşte bu suya müdahale ederken çok dikkat etmek gerekir. Diyelim ki sert karakterdeki (kh açısından) çeşme suyuyla az bir miktar su değişimi yapılırsa akvaryum suyunda ph yükselir ve daha fazla amonyum amonyağa dönüşür ve su daha zehirli bir hal alır. Tabi su değişimi bir nebze en azından bir miktar temiz su eklemiş oluyorsunuz, ya suya kh artırıcı buffer falan eklenirse.
Tabii tüm bunların yanında amonyak aslında zayıf bir bazdır. Yani suda asidite oluşturan özel bir şey veya ortam yoksa suyunuzun ph'ı, suda amonyak varken 7 nin pek fazla altına da düşmez. Değişim yapılacak musluk sularının ph ları da çoğunlukla bu ph civarlarındadır.
Saygılar.
Dikkat ederseniz yazmış olduğum mesajın son cümlesinde şu ifade geçmektedir. Asidik sularda NH3, NH4'e daha hızlı dönüşür. Farklı bir şeyden söz etmedik. sadece bu bilgiye ek olarak bitkiler amonyum ve amonyak sunulduğunda besin olarak amonyumu tercih edecektir çünkü azotu amonyak olarak aldığında hücre içerisinde çeşitli enzimler vasıtasıyla amonyağın H+ iyonuna bağlanarak NH4'e dönüşmesi gerekir bitkide bu yüzden daha fazla enerji harcadığından amonyumu öncelikle tercih eder. amonyum yoksa amonyak azot kaynağı olarak kullanılır.
Asidik ortamlarda NH3 NH4'e daha hızlı dönüştüğü gibi bitkilerde amonyumu öncelikli azot kaynağı olarak tercih eder. Aynı şekilde bitkiye nitrat ve amonyum sunulduğunda azot kaynağı olarak gene amonyumu tercih edeceğinden bitkilerin sudan ilk çekeceği madde amonyum olacaktır. Asidik sulardada amonyak amonyuma dönüşeceğinden amonyumda bitkiler tarafından öncelikli azot kaynağı tercih edileceğinden asidik sularda NH3 ve NH4 yaşanma olasılığı daha düşüktür.
Diana Walstad'ın kitabından özetlenerek alınmıştır.
[/QUOTE]
Turan bey,
Yazdıklarımız arasında ciddi bir fark var.
Siz amonyak zehirlenmesini çünkü diyerek amonyaktan amonyuma geçiş hızına indirgemişsiniz. Ben ise
zehirlenmenin amonyaktan amonyuma geçiş miktarına bağlı olduğunu söylüyorum.
Amonyak/amonyum suda çok yoğunluklu olarak amonyum olarak bulunmaktadır.
Bu yoğunluk miktarı da ph ve sıcaklık bağımlıdır. Düşük ph ve düşük sıcaklıkta örneğin 20 derece 6,5 ph ta amonyak amonyum oranı tablosundan yaptığım hesaba göre bu oran 1/768 iken, 30 derece 8 ph ta 25/100 gibi bir orana tekabül etmekte.
Yani ilk durumda total amonyağın yediyüzde biri zehirleyici etki taşıyorken, ikinci durumda total amonyağın yüzde 25 i zehirleyici etki taşımış oluyor.
Not: test kitleri total amonyağı ölçtüğünden ölçülen miktarın tosisitesini sıcaklık ve ph bağıntısız değerlendirmek hatalı olur.
"Walstad fazla yazacağına hızlı yazmış herhalde."
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2012 21:47
İlyas Bey söylediklerimiz arasında bir fark yok
tgrttgrt 2012-05-12 06:25:30
İkimizde düşük ph'lı sularda amonyak daha az amonyum daha fazla, yüksek ph'lı sularda ise amonyak daha fazla (düşük ph'a göre) olduğundan zehirlenme olasılığı daha fazladır diyoruz.
Sonra üstüne bitkilerin amonyum ve amonyak alımına dair ek bilgi veriyorum.
Şunu daha açık ifade edeyim Bitkiler azot kaynağı olarak amonyum ve amonyak sunulduğunda amonyumu tercih ediyorlar ve düşük asitli sularda amonyum daha çok olduğundan bitkiler daha fazla amonyum alma şansına ve daha hızlı büyüme şansına sahipler, bu hızlı büyümede sudan daha fazla amonyum almalarına neden oluyor. Amonyumda akvaryuma gökten zembille gelmediğinden amonyak amonyuma dönüştüğünden bitkiler daha fazla amonyağı dolaylı yoldan sudan çekmiş olurlar.
Neyse dediğimi bir örnekle açıklamaya çalışayım.
Örnek :
PH: 8,5 Toplam nh3/nh4:1 ppm (burada amonyak oranı daha fazla bitkilerin büyüme hızı (türede bağlıdır) bitkilerin büyüme hızı yavaş olur daha az amonyum alırlar sudan)
PH:6,5 Toplam nh3/nh4:1 ppm (burada amonyak oranı ph 8,5' göre daha azdır. bitkilerin büyüme hızı daha fazla olur sudan daha fazla amonyum alırlar zaten düşük ph'dan ötürü daha fazla amonyak amonyuma dönüştüğünden amonyak miktarı da düşer)
SONUÇ: PH derecesi sadece amonyak amonyum oranını etkilemez, bitkilerin büyüme hızınıda etkiler. bitkiler hızlı büyürkende yavaş büyümelerine oranla daha fazla amonyum tüketirler.
Bilmiyorum hız, miktar gibi kelimelere takılmamak lazım, denilmek istenene bakılması lazım kelimelere takılacak olursak bende şunu söyleyeyim atıyorum düşük ph ortamda birim zamanda 5 birim amonyak amonyuma dönüşür, yüksek ph ortamda birim zamanda 1 birim amanyok amonyuma dönüşür bu durumda da bakın düşük ph'lı ortamda amonyak amonyuma daha hızlı dönüşmüş olur değil mi ha Kasap Hasan, ha Hasan Kasap değil mi? Walstad'ın birebir çevirisi değil dikkat ederseniz özet çeviri
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2012 14:39
Turan bey,
Çeviri ile ilgili diğer konu başlığınızı takip ediyorum. Hem size bir takılayım dedim hem çeviri yaptığınızı bildiğimdem basılacak olan kitap içinde yanlış anlaşılmaya müsait bir cümle veya bilginin yer almaması düşüncesiyle esasen cümlenizden alıntı yaptım. Diğer taraftan bu yaştan sonra kimya dersi alacak olan siz değilmiydiniz!! Şaka bir yana, araştırmacı biri olduğunuzdan daha dikkatli yazmanız temennisiyle alıntı yaptım.
Tartışmaya dönersek, üstteki yazınızda da verdiğiniz örnekte şöyle bir durumu atlıyorsunuz.
Ortada amonyak varsa; Düşük ph ta da, yüksek ph ta da suda bol miktarda amonyum vardır. Yüksek ph ta amonyum oransal olarak nispeten daha az olsada, bitkilerin kullanımıyla azalan amonyum, amonyak/amonyum dengesi gereği "kısa sürede ve hızlıca" arta kalan amonyak tarafından yerine konur. Yani amonyum kullanılınca amonyak sabit oranı tutturmak için hemen amonyuma dönüşür.
Kısacası yüksek ph ta da suda total amonyak varsa bitkilerin emrine amade her zaman amonyum vardır. Bitki amonyum istiyorsa total amonyak bitene kadar, besin olarak her zaman amonyum kullanabilir.
Kısacası düşük ph ta amonyumun fazla olması sebebiyle bitkinin hızlı büyemesi önermesi ile düşük ph ta bitkilerin hızlı büyümesi önermesi arasında fark vardır.
Birinde sonuç amonyuma bağlı iken diğerinde ph a bağlıdır.
Düşük ph ta bitki hızlı büyüdüğü için bol amonyum tüketilir dolayısıyla zehirlenme az olur cümlesi yerine göre doğru olurken, düşük ph ta amonyum bol olduğu için bitkiler hızlı büyüdüğünden amonyak zehirlenmesi az görülür cümlesi sonuç olarak doğru olsa da teknik olarak hatalı bir ifadedir.
Saygılar.
Amonyumun amonyağa veya amonyağın amonyuma geçiş sürelerini bilmiyorum. Yukarıda tırnak içerisinde yazdığım "kısa sürede ve hızlıca" ifadeleri birçok makalede rastladığım bir deyim olduğundan bende o şekilde yazdım. Kısa süreden kasıt birkaç dakika mıdır veya saat midir hiçbir fikrim yok. Bu süre biraz uzunsa ve akvaryumda yoğun bitkili ise bitkilerin amonyumu kullanım miktarı ve alım hızı değişim miktarından fazla olursa yukarıda yazdığımın aksine amonyak kullanılmak zorunda kalınabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2012 14:55
İlyas bey ben de problem var herhalde düşündüğümü tam olarak ifade edemiyorum herhalde bu da benim Türkçe özürlü olmamdan kaynaklanıyor sanırım. Vallaha söylediklerimiz arasında bence bir fark yok daha doğrusu benim söylemek istediğim ile sizin söylediğiniz. (yada bu farkı görememem benim bilgi eksikliğimden de kaynaklanıyor olabilir)
tgrttgrt 2012-05-12 14:57:27
Bu arada ben kimya dersi almayacaktım, kimya çalıştığımı gören eşim, çalıştığı okuldaki kimya derslerinden özel ders aldırayım diye kafa buluyordu benle:):)
Tekrar ifade etmeye çalışayım madde madde
1) düşük ph'ta sudaki amonyum oranı fazladır. yüksek ph'ta düşük ph'a göre amonyum oranı düşüktür.
2) düşük ph ta bir çok bitki türü (hepsi değil) daha hızlı gelişir.
3) düşük ph'ta bitkinin hızlı gelişimini sadece amonyum oranının fazla olmasına bağlayamayız.
4) düşük ph'ta bitki daha hızlı geliştiğinden daha yüksek ph'a göre daha fazla amonyum tüketir.
5) bitki besin olarak amonyak yerine öncelikle amonyumu tercih eder. (amonyak hücre zarından daha kolay geçmesine rağmen bitkinin bunu besin olarak kullanabilmesi için ek işlem yapması daha fazla enerji tüketmesi gerekir)
6) Bitkili ve düşük ph'lı akvaryumlarda amonyak zehirlenmesi daha az görülür bunu 2 sebeple açıklayabiliriz
a) amonyak/amonyum oranı yüksek ph'a göre amonyum lehine daha fazladır.
b) bir çok bitki daha hızlı büyüdüğünden sudan amonyumu çeker ve dolaylı olarakda sudan daha fazla ve hızlı şekilde amonyak çekilmiş olur.
Birde benim en son yazdığım mesaja bakarsanız, düşük ph'ta bitkinin hızlı büyümesini amonyumun artmasına bağlamadığımı ifade etmeye çalışmıştım.
Bu arada ben kimya dersi almayacaktım, kimya çalıştığımı gören eşim, çalıştığı okuldaki kimya derslerinden özel ders aldırayım diye kafa buluyordu benle:):)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2012 17:28
[QUOTE=tgrttgrt]
6) Bitkili ve düşük ph'lı akvaryumlarda amonyak zehirlenmesi daha az görülür bunu 2 sebeple açıklayabiliriz
a) amonyak/amonyum oranı yüksek ph'a göre amonyum lehine daha fazladır.
b) bir çok bitki daha hızlı büyüdüğünden sudan amonyumu çeker ve dolaylı olarakda sudan daha fazla ve hızlı şekilde amonyak çekilmiş olur.
[/QUOTE]
Buna bir ek de ben getirmek isterim.
Bitki ortamda amonyak/amonyum varken nitrit ve nitratı ikincil olarak kullanır. Yani önce amonyum/amonyak kullanmaya çalışır. Bunun esas sebebi nitrit ve nitratın alındıktan sonra hücre içinde yeniden amonyağa çevrilmesidir. Bu işlem de çok ciddi enerji harcanmasına sebep olur. Bu sebeple bitki öncelikli olarak ortamdan amonyak/amonyum almaya gayret eder.
Düşük pH'ta bitki gelişiminin genelde daha iyi olmasının sebepleri çoktur. Bunun sebeplerinden biri eser elementlerin düşük pH'ta daha çok kullanılabilir olmasıdır. Bir başka sebep de düşük pH'ta çözünen CO2'nin yine CO2 olarak kalabilmesidir. pH 5.5'ten sonra CO2 ağırlıklı olarak karbonik asit olarak çözünür. pH 7'den itibaren, özellikle 8 seviyelerinde CO2 artık bikarbonata dönüşmeye başlar ve bunu glikoz üretiminde kullanabilmek için fazladan enerji harcamak gerekir. Kimi bitkiler bunu yapamayıp yüksek pH'ta fotosentez yapamayacak hale gelir. Kimi bitkiler ise bikarbonat kullanımını kolaylaştıracak metabolizmaya sahiptirler ve bikarbonatı çok verimli kullanabilirler. (cryptocoryne ailesi gibi)
Düşük pH'ın yüksek pH'a göre avantajları aslında çoktur. Fakat bu kimi bitkiler için ciddi fark sağlayacakken kimi türler için pek önemli olmaz.
Buna bir ek de ben getirmek isterim.
Bitki ortamda amonyak/amonyum varken nitrit ve nitratı ikincil olarak kullanır. Yani önce amonyum/amonyak kullanmaya çalışır. Bunun esas sebebi nitrit ve nitratın alındıktan sonra hücre içinde yeniden amonyağa çevrilmesidir. Bu işlem de çok ciddi enerji harcanmasına sebep olur. Bu sebeple bitki öncelikli olarak ortamdan amonyak/amonyum almaya gayret eder.
Düşük pH'ta bitki gelişiminin genelde daha iyi olmasının sebepleri çoktur. Bunun sebeplerinden biri eser elementlerin düşük pH'ta daha çok kullanılabilir olmasıdır. Bir başka sebep de düşük pH'ta çözünen CO2'nin yine CO2 olarak kalabilmesidir. pH 5.5'ten sonra CO2 ağırlıklı olarak karbonik asit olarak çözünür. pH 7'den itibaren, özellikle 8 seviyelerinde CO2 artık bikarbonata dönüşmeye başlar ve bunu glikoz üretiminde kullanabilmek için fazladan enerji harcamak gerekir. Kimi bitkiler bunu yapamayıp yüksek pH'ta fotosentez yapamayacak hale gelir. Kimi bitkiler ise bikarbonat kullanımını kolaylaştıracak metabolizmaya sahiptirler ve bikarbonatı çok verimli kullanabilirler. (cryptocoryne ailesi gibi)
Düşük pH'ın yüksek pH'a göre avantajları aslında çoktur. Fakat bu kimi bitkiler için ciddi fark sağlayacakken kimi türler için pek önemli olmaz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2012 19:02
Arkadaşlar merhaba, konumuza geri dönelim:)
Nitrit,nitrat, amonyak -AMONYUM, PH ölçümlerini yaptım. Aşağıda listeliyorum. Öncelikle bu konuyu açtığımda Ph:7, Nitrat:25 mg civarındaydı. Konuyu açtıktan sonraki 3 gün boyunca su değişimi yaptım. Bu arada filtreye seramik ekledim. Su mercimeği ekledim. Su mercimeğini ilk eklediğim gün nitrat 25 mg idi. Bugün yani 12.05.2012 tarihi itibariyle ölçümler aşağıdadır:
Ph:7
Nitrat: 10 mg
Nitrti: 0 mg
Amonyak NH4: 0 mg (seranın NH4-NH3 testindeki ölçümdür, sadece amonyak ölçüyor anladığım kadarıyla, amonyağın durumuna göre amonyağın durumundan nasıl söz edebiliriz, paylaşırsanız sevinirim.)
Bugün itibariyle balık sayımda azalma var. Ölümler oldu.7-8 civarı balık var ve yunus yavruları sapa sağlam. Bu sonuçlara göre sorun görünmüyor sanırım. Benim aklıma sudaki ağır metaller geliyor artık. Aquatan kullanıyorum ama acaba yeterli ölçüdemi atmadım şimdi onu düşünüyorum.
Yukarıda belirttiğim değerler ile son durumu analiz ettiğimizde, akvaryumdaki sorun ne olabilir ve nasıl bir çözüm uygulamalıyım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir