Uzman Akvaristlik Hakkında Yanlışlıklar!!


((((:GÖKHAN:)))Çevrim Dışı

Kayıt: 23/06/2010
İl: Yurtdisi
Mesaj: 210
((((:GÖKHAN:)))Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2010 20:45

[QUOTE=Rafi60]Peki profesyonellik bir balığın yavrularını diğer balıklara canlı yem olarak yedirmek midir?[/QUOTE]
 Tabiki de bu değildir.Ben olsam bunu yapamazdım.Yavru balıkları yem olarak vermek ve izlemek.Bazı konularda da yazdığım gibi onlara canlarını ben vermedim ki ben alayım?
 Değerli arkadaşlarım yorumlarınız için teşekkürler.Bence artık konu kitlenmeli konu başka yerlere gidiyor...((((:GÖKHAN:)))2010-11-01 20:50:11

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

f.torresÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2010
İl: Izmir
Mesaj: 3000
f.torresÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2010 21:22
[QUOTE=((((:GÖKHAN:)))]
 Tabiki de bu değildir.Ben olsam bunu yapamazdım.Yavru balıkları yem olarak vermek ve izlemek.Bazı konularda da yazdığım gibi onlara canlarını ben vermedim ki ben alayım?
 Değerli arkadaşlarım yorumlarınız için teşekkürler.Bence artık konu kitlenmeli konu başka yerlere gidiyor...[/QUOTE]

Yok tam doğru yere gidiyor bence.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Rafi60Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/12/2008
İl: Tokat
Mesaj: 1525
Rafi60Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2010 22:34


Madem doğal olan bir canlının başka canlıyı yemesi o halde hiçbir balığı kusturmayalım, hiçbir yavruyu ayırmayalım ... Bırakalım doğal hallerine. Hatta bırakalım göllerinde huzur içinde yaşasınlar. Bu işi doğallıkla açıklamaya kalkarsak sonu buraya gider. Doğal olan çok üreyen bir balığın yavrularını alıp daha kıymetli olana yaşama şansı bırakmadan yem yapmak değildir.
Gelelim diğer canlılara; Ben onlarında başka alternatifleri varken canlı canlı yem yapılmalarına karşıyım zira aynı durum onlar içinde geçerli "yaşama hakkı"... En doğalı bu.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

chevalierÇevrim Dışı

Kayıt: 07/06/2010
İl: Içel
Mesaj: 1105
chevalierÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 03:16

Kedi kesme olayı biraz güldürdü beni. Dana kesim hayvanıdır. İslami usullere göre kurban edilip eti yenebilir. Koyun da öyle. Yani kedi olayı biraz konu dışına kaçıyor farklı yerlere gidiyor. 

Onun dışında ben de japonlarıma canlı yem olsun diye lepistes bakmıştım. Sonra içim el vermedi geri iade ettim. Ben yapamadım ama yapanı da kınamam.

AMa şöyle bi konu daha var ki ; birim zamanda daha çok yavru verebilen bir canlıyı kullanmak daha akıllıca. 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

kilbarÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/03/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 176
kilbarÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 04:07
Balığı büyütüp ondan yavru almak için ona başka bir balığın yavrusunu yedirmek, (daha çabuk büyümesi, daha çabuk ve ivedilikle ticari bir emtea değeri alması için) bana hiç etik gelmiyor. Kasapta dana eti varken protein ihtiyacını komşunun çocuğunun baldırından karşılamakla eşdeğer benim sınırlarıma göre. Son tahlilde kimse kimsenin vicdan yargıcı da değildir.
Konuyu açan arkadaşımızın uzman akvaristlik görüşlerine de iştirak ettiğimi belirterek, nitelik her zaman nicelikten önemlidir diyorum. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

f.torresÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 21/02/2010
İl: Izmir
Mesaj: 3000
f.torresÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 04:22
Uzman akvaristlik konusunu hepimiz kendimize göre aldık bana göre yanlış olanda vardı size göre doğru olanda vardı.Bu paylaşımın devam etmesi kimseye yarar sağlamaz.Bu açıdan konunun  kilitlenmesi yararlı olur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

farukogurÇevrim Dışı

Kayıt: 09/10/2010
İl: Adana
Mesaj: 102
farukogurÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 08:41
Sayın Abdullah bey çeliştiğimiz doğrudur. Ben yedirilmemesi taraftarı değilim olmamda benim yazmak istediğim adam üretimhane kurmuş üretim için zebra besleyip yavrularını yedirmek mantık dışı geldi bana sadece.
Saygılar.......

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

alpgeminiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/05/2009
İl: Izmir
Mesaj: 400
alpgeminiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 09:47
[QUOTE=Rafi60]

Madem doğal olan bir canlının başka canlıyı yemesi o halde hiçbir balığı kusturmayalım, hiçbir yavruyu ayırmayalım ... Bırakalım doğal hallerine. Hatta bırakalım göllerinde huzur içinde yaşasınlar. Bu işi doğallıkla açıklamaya kalkarsak sonu buraya gider. Doğal olan çok üreyen bir balığın yavrularını alıp daha kıymetli olana yaşama şansı bırakmadan yem yapmak değildir.
Gelelim diğer canlılara; Ben onlarında başka alternatifleri varken canlı canlı yem yapılmalarına karşıyım zira aynı durum onlar içinde geçerli "yaşama hakkı"... En doğalı bu. [/QUOTE]

Doğal olarak gerçekten olması gereken zaten bu. Ama siz( siz derken genel olarak hitap ediyorum, şahsınıza değil)  ticari bir amaç güdüyorsanız, balığı kusturursunuz, çabuk üresin diye tarçında eklersiniz, meyan kökü de eklersiniz. Hatta kesin viagra deneyenler bile olmuştur. Dil%20Çikarma

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 09:59
Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 12:10
[QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
 
Sizde haklısınız ama unutmamanız gereken bir olay var;
doğada vahşi yaşam hakim,bizim beslediğimiz balıklar ise evcil balıklar,akvaryumlarımızda beslediğimiz balıkları gidip yaşadığı yerlere salarsak,büyük bir çoğunluğu ayak uydurup yaşayamayacaklardır.Doğada bir düzen vardır,bir balık yavrular ve bu yavruların büyük bir kısmı büyüyemeden ölürler,ya yem olurlar,ya açlıktan yada başka bir nedenden ötürü yaşayamazlar ama zebra yavrularını canlı yem olarak kullanan arkadaşlar doğan yavruların hepsinin yaşama hakkını ellerinden alıyorlar,doğada o yavrular yaşasaydı içlerinden ergenliğe ulaşanlar muhakkak olacaklardı ama burda kurtuluş imkanı yok yani bu balıklar doğal ortamı temsil etmiyorlar.
Yemlerdeki balık unu ve balık yağına gelelim;
onlarda mecburen yemlere katılan balıkların diyet ihtiyaçlarını,besin ihtiyaçlarını koruması için zorunlu bir gerekliliktir.Ordan balıkları canlı canlı biz öldürmüyoruz,fabrikalar bunları yapıyorlar.Düşünün hayvanat bahçelerinde etçil hayvanlara verdikleri yemler kasaptan alınan kesilmiş canlılar,hiçbir hayvanat bahçesinde aslan kafesine bir koyunu veya inaği canlı bırakmıyorlar.Bıraksalar dahi hernekadar o hayvanlar vahşi hayvanlar olsalarda bir avlanma tecrübeleri yok,iç güdüsel olarak saldıracaklardır ama çoğu avını büyük ihtimal öldürmeyi beceremiyecektir,çünkü o vahşi hayvanlar kafeslerde vahşi hayatı bilmeden,öğrenmeden doğan hayvanlar.
Saygılar...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Rafi60Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 11/12/2008
İl: Tokat
Mesaj: 1525
Rafi60Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 12:23
[QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
Elbettede doğada da yeniyor ancak yüzde kaçı yeniyor ve  bir tepside diğer balıklara sunuluyor.

[QUOTE=kulbinli][QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
 
Sizde haklısınız ama unutmamanız gereken bir olay var;
doğada vahşi yaşam hakim,bizim beslediğimiz balıklar ise evcil balıklar,akvaryumlarımızda beslediğimiz balıkları gidip yaşadığı yerlere salarsak,büyük bir çoğunluğu ayak uydurup yaşayamayacaklardır.Doğada bir düzen vardır,bir balık yavrular ve bu yavruların büyük bir kısmı büyüyemeden ölürler,ya yem olurlar,ya açlıktan yada başka bir nedenden ötürü yaşayamazlar ama zebra yavrularını canlı yem olarak kullanan arkadaşlar doğan yavruların hepsinin yaşama hakkını ellerinden alıyorlar,doğada o yavrular yaşasaydı içlerinden ergenliğe ulaşanlar muhakkak olacaklardı ama burda kurtuluş imkanı yok yani bu balıklar doğal ortamı temsil etmiyorlar.
Yemlerdeki balık unu ve balık yağına gelelim;
onlarda mecburen yemlere katılan balıkların diyet ihtiyaçlarını,besin ihtiyaçlarını koruması için zorunlu bir gerekliliktir.Ordan balıkları canlı canlı biz öldürmüyoruz,fabrikalar bunları yapıyorlar.Düşünün hayvanat bahçelerinde etçil hayvanlara verdikleri yemler kasaptan alınan kesilmiş canlılar,hiçbir hayvanat bahçesinde aslan kafesine bir koyunu veya inaği canlı bırakmıyorlar.Bıraksalar dahi hernekadar o hayvanlar vahşi hayvanlar olsalarda bir avlanma tecrübeleri yok,iç güdüsel olarak saldıracaklardır ama çoğu avını büyük ihtimal öldürmeyi beceremiyecektir,çünkü o vahşi hayvanlar kafeslerde vahşi hayatı bilmeden,öğrenmeden doğan hayvanlar.
Saygılar...
[/QUOTE]
Buralarda kulanılanlar artık olan yani insanların yemedikleri kısımlardan yapılanlardır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Ümit BirkolÇevrim Dışı

Kurumsal Üye
Kayıt: 12/11/2007
İl: Izmir
Mesaj: 1533
Ümit BirkolÇevrim Dışı
Kurumsal Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 12:45
[QUOTE=Rafi60][QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
Elbettede doğada da yeniyor ancak yüzde kaçı yeniyor ve  bir tepside diğer balıklara sunuluyor.

[QUOTE=kulbinli][QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
 
Sizde haklısınız ama unutmamanız gereken bir olay var;
doğada vahşi yaşam hakim,bizim beslediğimiz balıklar ise evcil balıklar,akvaryumlarımızda beslediğimiz balıkları gidip yaşadığı yerlere salarsak,büyük bir çoğunluğu ayak uydurup yaşayamayacaklardır.Doğada bir düzen vardır,bir balık yavrular ve bu yavruların büyük bir kısmı büyüyemeden ölürler,ya yem olurlar,ya açlıktan yada başka bir nedenden ötürü yaşayamazlar ama zebra yavrularını canlı yem olarak kullanan arkadaşlar doğan yavruların hepsinin yaşama hakkını ellerinden alıyorlar,doğada o yavrular yaşasaydı içlerinden ergenliğe ulaşanlar muhakkak olacaklardı ama burda kurtuluş imkanı yok yani bu balıklar doğal ortamı temsil etmiyorlar.
Yemlerdeki balık unu ve balık yağına gelelim;
onlarda mecburen yemlere katılan balıkların diyet ihtiyaçlarını,besin ihtiyaçlarını koruması için zorunlu bir gerekliliktir.Ordan balıkları canlı canlı biz öldürmüyoruz,fabrikalar bunları yapıyorlar.Düşünün hayvanat bahçelerinde etçil hayvanlara verdikleri yemler kasaptan alınan kesilmiş canlılar,hiçbir hayvanat bahçesinde aslan kafesine bir koyunu veya inaği canlı bırakmıyorlar.Bıraksalar dahi hernekadar o hayvanlar vahşi hayvanlar olsalarda bir avlanma tecrübeleri yok,iç güdüsel olarak saldıracaklardır ama çoğu avını büyük ihtimal öldürmeyi beceremiyecektir,çünkü o vahşi hayvanlar kafeslerde vahşi hayatı bilmeden,öğrenmeden doğan hayvanlar.
Saygılar...
[/QUOTE]
Buralarda kulanılanlar artık olan yani insanların yemedikleri kısımlardan yapılanlardır.[/QUOTE]
Balık unu fabrikalarında kullanılan balıklar insanların yemediği balıklardır ifadesi çok doğru değil. Evet insanların yemediği balıklar da gönderiliyor un fabrikalarına ancak sezon öncesi teknelerle anlaşarak hatta peşinatlar vererek balık avlanması da sağlanıyor. Zaten böyle olmasa bu fabrikaların ne üretim programları olabilir ne de ne kadar rün satacakları konusunda planları olabilir. Fabrikalar böyle gelişi güzel çalışmaz arkadaşlar.
Bunun yanında akvaryumunda ürettiği zebra balığını diğer balıklarına yem yapan arkadaşı tasvip ediyorum gibi algılanmasın lütfen. Ben sadece işin içinde ticaret olunca neler yapılabildiğini hatırlatmak için yazdım bunları.
Hatta bir örnek daha vereyim. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimi yapılan tesislerde hayvanın para etmeyen, satılamayan kısımları rendering tesisine gönderilir. Yani toynakları, bazı kemikleri vs. Rendering tesisinde bu parçalar yüksek sıcaklıkla pişirilir ve öğütülür, un haline getirilir. Daha sonra yem katkısı olarak kullanılmak üzere yem fabrikalarına gönderilir. Allahtan Türkiye'de henüz çok fazla yapılan bir işlem değil bu. Ama AB ve ABD'de yıllardır uygulanan bir sistem. Aynı şey tavukta, domuzda da sözkonusu. Örneğin deli dana hastalığını hatırlayanlar vardır. Türkiye'de hemen hemen hiç görülmemesine rağmen AB'de hastalığın önüne geçemediler. Bunun sebebi hasta hayvanın belli bölümlerinin tekrar yeme karıştırılmasıydı diye hatırlıyorum. Teknik olarak detaylarını bilemiyorum o sebeple hatalı ifadem varsa daha iyi bilen arkadaşlar düzeltebilir. Bunun yanında benzeri uygulama örnekleri de çoğaltılabilir. Özellikle NTV'de yayımlanmış olan "FOOD INC." belgeselini izlemenizi tavsiye ederim.
Sonuç olarak; bu anlattıklarımın birçoğunu tasvip etmememe rağmen canlı ticaretinde böyle durumlar olabiliyor. O sebeple, arkadaşın yaptığı uygulama bunlardan sonra çok da kötü gelmiyor kulağa...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 13:29
[QUOTE=ubirkol][QUOTE=Rafi60][QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
Elbettede doğada da yeniyor ancak yüzde kaçı yeniyor ve  bir tepside diğer balıklara sunuluyor.

[QUOTE=kulbinli][QUOTE=ubirkol]Canlı ile uğraşılan işler ticarete döndüğünde böyle şeyler yaşanması gayet doğaldır. Balığın bir başka balığı yemesinden daha vahim birçok şey var. Çünkü doğada balıklar zaten birbirlerinin yavrularını yiyorlar. Bunda bence bir problem yok. Ticareti yapan kişinin tercihidir. Birşey diyemem. Bir arkadaş canlının yaşam hakkından bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Doğada var mı ki bu yaşam hakkı. Şu an akvaryumlarda ürettiğimiz birçok balık doğada olsa ya doğmayacak, ya da yavruyken diğer balıklar ve hatta ebeveynleri tarafından yenileceklerdir. işi bu boyutuyla da değerlendirin bence.
Son bir bilgi; Kullandığımız yemlerin içeriğinde yüklü miktarda balık unu ve yağı bulunuyor. Türkiye'de yakalanan hamsinin 3/4ü balık unu fabrikalarına gidiyor ki yem sanayi ve diğer sanayi kollarında kullanılsın. [/QUOTE]
 
Sizde haklısınız ama unutmamanız gereken bir olay var;
doğada vahşi yaşam hakim,bizim beslediğimiz balıklar ise evcil balıklar,akvaryumlarımızda beslediğimiz balıkları gidip yaşadığı yerlere salarsak,büyük bir çoğunluğu ayak uydurup yaşayamayacaklardır.Doğada bir düzen vardır,bir balık yavrular ve bu yavruların büyük bir kısmı büyüyemeden ölürler,ya yem olurlar,ya açlıktan yada başka bir nedenden ötürü yaşayamazlar ama zebra yavrularını canlı yem olarak kullanan arkadaşlar doğan yavruların hepsinin yaşama hakkını ellerinden alıyorlar,doğada o yavrular yaşasaydı içlerinden ergenliğe ulaşanlar muhakkak olacaklardı ama burda kurtuluş imkanı yok yani bu balıklar doğal ortamı temsil etmiyorlar.
Yemlerdeki balık unu ve balık yağına gelelim;
onlarda mecburen yemlere katılan balıkların diyet ihtiyaçlarını,besin ihtiyaçlarını koruması için zorunlu bir gerekliliktir.Ordan balıkları canlı canlı biz öldürmüyoruz,fabrikalar bunları yapıyorlar.Düşünün hayvanat bahçelerinde etçil hayvanlara verdikleri yemler kasaptan alınan kesilmiş canlılar,hiçbir hayvanat bahçesinde aslan kafesine bir koyunu veya inaği canlı bırakmıyorlar.Bıraksalar dahi hernekadar o hayvanlar vahşi hayvanlar olsalarda bir avlanma tecrübeleri yok,iç güdüsel olarak saldıracaklardır ama çoğu avını büyük ihtimal öldürmeyi beceremiyecektir,çünkü o vahşi hayvanlar kafeslerde vahşi hayatı bilmeden,öğrenmeden doğan hayvanlar.
Saygılar...
[/QUOTE]
Buralarda kulanılanlar artık olan yani insanların yemedikleri kısımlardan yapılanlardır.[/QUOTE]
Balık unu fabrikalarında kullanılan balıklar insanların yemediği balıklardır ifadesi çok doğru değil. Evet insanların yemediği balıklar da gönderiliyor un fabrikalarına ancak sezon öncesi teknelerle anlaşarak hatta peşinatlar vererek balık avlanması da sağlanıyor. Zaten böyle olmasa bu fabrikaların ne üretim programları olabilir ne de ne kadar rün satacakları konusunda planları olabilir. Fabrikalar böyle gelişi güzel çalışmaz arkadaşlar.
Bunun yanında akvaryumunda ürettiği zebra balığını diğer balıklarına yem yapan arkadaşı tasvip ediyorum gibi algılanmasın lütfen. Ben sadece işin içinde ticaret olunca neler yapılabildiğini hatırlatmak için yazdım bunları.
Hatta bir örnek daha vereyim. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimi yapılan tesislerde hayvanın para etmeyen, satılamayan kısımları rendering tesisine gönderilir. Yani toynakları, bazı kemikleri vs. Rendering tesisinde bu parçalar yüksek sıcaklıkla pişirilir ve öğütülür, un haline getirilir. Daha sonra yem katkısı olarak kullanılmak üzere yem fabrikalarına gönderilir. Allahtan Türkiye'de henüz çok fazla yapılan bir işlem değil bu. Ama AB ve ABD'de yıllardır uygulanan bir sistem. Aynı şey tavukta, domuzda da sözkonusu. Örneğin deli dana hastalığını hatırlayanlar vardır. Türkiye'de hemen hemen hiç görülmemesine rağmen AB'de hastalığın önüne geçemediler. Bunun sebebi hasta hayvanın belli bölümlerinin tekrar yeme karıştırılmasıydı diye hatırlıyorum. Teknik olarak detaylarını bilemiyorum o sebeple hatalı ifadem varsa daha iyi bilen arkadaşlar düzeltebilir. Bunun yanında benzeri uygulama örnekleri de çoğaltılabilir. Özellikle NTV'de yayımlanmış olan "FOOD INC." belgeselini izlemenizi tavsiye ederim.
Sonuç olarak; bu anlattıklarımın birçoğunu tasvip etmememe rağmen canlı ticaretinde böyle durumlar olabiliyor. O sebeple, arkadaşın yaptığı uygulama bunlardan sonra çok da kötü gelmiyor kulağa...
[/QUOTE]
 
Zaten onun içinde kötü olmayan bir davranış şekli ki oda çekinmeden yapıyor,siz öyle görebilirsiniz ama bu çok yanlış bir davranıştır,çünkü doğaya bir nevi müdahale etmektir.Bile bile isteyerek bir canlının yaşam hakkının elinden alınmasıdır.Böyle şeyler hayvan haklarına aykırı bir harekettir ve cezayi işlem uygulanan bir harekettir.Bilginize....
Geçenlerde İzmirde yaşanan olayı hepimiz tvlerden,gazetelerden duymuşuzdur,görmüşüzdür.Pitbull cinsi köpeği ile kedileri öldüren insan,gerçi bunu yapan insanlık vasıfları olan birimidir orasıda ayrı bir konu ama zebra yavrularını başka balıklara canlı yem yapan ile kedileri pitbulluna parçalatan arasında ne fark vardır bana söylermisiniz lütfen.
kulbinli2010-11-02 13:33:59

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZuckarÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 13/05/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 3259
ZuckarÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Kasım 2010 14:04
Yanlış biliyorsunuz bizim balıklarımıza verdiğimiz ve deniz çifliklerinde kullanılan balık unlarının çoğu webde izlediğimiz akıl almaz kan revan içinde olan balina yunus avlanması sağlıyor. Dünyanın balık unu ihtiyacının büyük kısmı uzak doğu kıyılarında yapılan balina katıl balına ve yunus avlarından karşılanıyor.
Sadece balık unu değil kedi köpek ve hatta tavuk yemlerinin bir bölümü balık unuyla yapılıyor.
 http://www.youtube.com/watch?v=58bUUBdNGkk
Hem kendileri yiyorlar hemde fazlasını balık ununa çeviriyorlar.
İsveç ve norveç tamamen bu iş için tekneler ve insanlar istihdam ediyor.
ABD balık ununun çoğunluğunu yengeçten sağlıyor orda yenğeçlerin sadece bacakları yeniyor gövde kısmı balık ununa gidiyor. Okyanustan yemeye değmeyen türler yakalanıp bu sanyiye ham madde oluyor.
Sezen Aksu ablamızın dediği gibi Hiçbirimiz Masum Değiliz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir