Yeni Tank Sendromu Ve Azot Döngüsü
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 04:00
Makaleyi incelemedim ama en müsbet sonucu vermiş sizin anlatımınıza göre. Nitrat %6 oranında artmışsa döngü %6 oranında daha etkin hale gelmiş demektir. [:)] sabahı gördük midyeler sayesinde beraberce [:)] sevgili dostum midyeleride dahil edin makaleye çekincelerinizle ki rahat rahat uyuyallım bu gece [:)] şaka bir yana elinize sağlık makaleniz çok faydalı olacaktır forum okuyucularına. selamlarımla[EDIT]viscool,2016-06-22 04:02:06[/EDIT]
Beğenenler: [T]213974,tunasoylemis[/T]
Teşekkür Edenler: [T]1,bjkalley[/T][T]213974,tunasoylemis[/T]
+1: [T]213974,tunasoylemis[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 16:18
[B]Eline sağlık abi ilgiyle okudum kendimce bazı çıkarımlarda bulundum. Böyle problemle karşılaşanlar için bulunmaz bir yazı örneği olmuş.[/B]
Teşekkür Edenler: [T]1,bjkalley[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 16:52
Merhaba : Ev taşınma olayından dolayı akvaryumu da baştan kuracağım. Kayıp yaşamamam için 2 günde cumartesi ve pazar gününde nasıl bir yol izlemem gerekli. Hangi bakteri kültürü ve hangi su düzenleyiciyi eklemeliyim. Bitkili bir akvaryumu tekrar kuracağım. Bu konuda bir yol gösterirseniz sevinirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 17:26
Makalede bu soruların cevabı var aslında. Marka olarak su düzenleyici de fazla bir kalite farkı yok. Performans olaraken başarılı bulduğum seachem prime, fiyat / performans'da ise reeflowers effective conditioner. Sera, JBL, Tetra'nın ürünlerini de kullanabilirsiniz hepsi işe yarar.
Bakteri kültürü ise oldukça önemli ve hala yeni ürünler çıkan, araştırmaları devam eden, patentler alınan bir konu. Birkaç saat elektrik gidince filtrede ölen, belli sıcaklık arasında yaşayan bakterileri raf ömrü uzun şişelere hapsetmek kolay değil. Alırken tarihine mutlaka bakın, kışın sevkiyat sırasında vb. donmamış olması gerekir.
Çok fazla tartışma dönen bir konu, kimi ürün bakteri sporu barındırıyor daha uzun raf ömrü var, kimisi canlı bakterileri doğrudan içeriyor. Benim kullanıp fayda gördüğüm ürünler Dennerle BactoClean Bio, Tetra SafeStart, nutrafin cycle. JBL Denitrol. Bu dördüne de eğer doğru sıcaklıklar altında ve raf ömrü geçmeden tutulmuşsa kefilim. Su düzenleyicisi gelişmiş arge istemeyen bir ürün ancak bakteri kültürü alırken ince eleyip sık dokuyun.
Hatta Seachem Stability bakteri kültüründe yazıda bahsettiğim iki bakteri türü dışında tortuları parçalayan üçüncü bakteri türü de bulunuyor ancak hiç kullanmadığım için üstte öneremedim, Türkiye'de yok ne yazık ki.
Bakteri kültürü ise oldukça önemli ve hala yeni ürünler çıkan, araştırmaları devam eden, patentler alınan bir konu. Birkaç saat elektrik gidince filtrede ölen, belli sıcaklık arasında yaşayan bakterileri raf ömrü uzun şişelere hapsetmek kolay değil. Alırken tarihine mutlaka bakın, kışın sevkiyat sırasında vb. donmamış olması gerekir.
Çok fazla tartışma dönen bir konu, kimi ürün bakteri sporu barındırıyor daha uzun raf ömrü var, kimisi canlı bakterileri doğrudan içeriyor. Benim kullanıp fayda gördüğüm ürünler Dennerle BactoClean Bio, Tetra SafeStart, nutrafin cycle. JBL Denitrol. Bu dördüne de eğer doğru sıcaklıklar altında ve raf ömrü geçmeden tutulmuşsa kefilim. Su düzenleyicisi gelişmiş arge istemeyen bir ürün ancak bakteri kültürü alırken ince eleyip sık dokuyun.
Hatta Seachem Stability bakteri kültüründe yazıda bahsettiğim iki bakteri türü dışında tortuları parçalayan üçüncü bakteri türü de bulunuyor ancak hiç kullanmadığım için üstte öneremedim, Türkiye'de yok ne yazık ki.
Beğenenler: [T]177643,ceo46[/T]
Teşekkür Edenler: [T]177643,ceo46[/T][T]7262,tolgasüren[/T]
+1: [T]177643,ceo46[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 17:33
JBL Denitrol markayı tercih edicegim. Sera marka Su düzenleyici kullandıktan bir kac saat sonra bakteri kültürünü dış filtrenin emiş borusuna uygulamayı düşünüyorum. Kafamdaki diger bir soru işareti ise 60 litre kovada cüce cikletler 48 saatte hava vererek sıkıntı yaşar mı acaba ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 17:38
Refet bey merhaba,
Seachem ammonia alert'den memnnunsunuz anladığım kadarıyla. Benimde başımdaki tek sıkıntı şu anda herhangi bir amonyak testi yapmıyor olmamdan ötürü API marka test ile birlikte bu ürünü almaktı. Bu sayede JBL Proscan, Seachem Ammonia ve API test kitinin doğruluklarını test etmiş olacağım. Özellikle proscan cep telefonu uygulaması ile çalıştığı için insanın kafasında ufak bir soru işareti oluyor .
Bu arada amonyok test etmesemde filtrem içerisinde amonyak emdiğini iddia eden süngerlerden var. Başarılılar mı bilemiyorum şimdilik. [:x]
Müsadenizle Seachem Ammonia ile ilgili ufak bir kaç sorum var;
- İlgili ürünü başka testlerin sonuçları ile karşılaştırma şansınız oldu mu? Birde düşük ph isteyen canlılarda bu ürünü almak yerine, hem amonyum hem de amonyoğı ölçecek başka testlere yönelmek lazım diye algılıyorum. Bu arada ben amonyum ölçüm olarak hep aklımda kalan sınır 7 ph altıydı, 6.5 ph altı mıdır doğru olan ?
- Ürünün çapı ne kadar ? Yani "görüntü kirliliğine yol açacak bir büyüklüğü var mı" korkusu var biraz. Elde az tank olup ve salonda da durunca insan sipariş veripte hüsran yaşamak istemiyor, bundan soruyorum. [:)]
Umarım konuyu çok dağıtmamışımdır. Bilgiler için çok teşekkürler.... [:iyi:]
Keyifli hobiler. [EDIT]bilentungul,2016-06-22 17:39:38[/EDIT]
Seachem ammonia alert'den memnnunsunuz anladığım kadarıyla. Benimde başımdaki tek sıkıntı şu anda herhangi bir amonyak testi yapmıyor olmamdan ötürü API marka test ile birlikte bu ürünü almaktı. Bu sayede JBL Proscan, Seachem Ammonia ve API test kitinin doğruluklarını test etmiş olacağım. Özellikle proscan cep telefonu uygulaması ile çalıştığı için insanın kafasında ufak bir soru işareti oluyor .
Bu arada amonyok test etmesemde filtrem içerisinde amonyak emdiğini iddia eden süngerlerden var. Başarılılar mı bilemiyorum şimdilik. [:x]
Müsadenizle Seachem Ammonia ile ilgili ufak bir kaç sorum var;
- İlgili ürünü başka testlerin sonuçları ile karşılaştırma şansınız oldu mu? Birde düşük ph isteyen canlılarda bu ürünü almak yerine, hem amonyum hem de amonyoğı ölçecek başka testlere yönelmek lazım diye algılıyorum. Bu arada ben amonyum ölçüm olarak hep aklımda kalan sınır 7 ph altıydı, 6.5 ph altı mıdır doğru olan ?
- Ürünün çapı ne kadar ? Yani "görüntü kirliliğine yol açacak bir büyüklüğü var mı" korkusu var biraz. Elde az tank olup ve salonda da durunca insan sipariş veripte hüsran yaşamak istemiyor, bundan soruyorum. [:)]
Umarım konuyu çok dağıtmamışımdır. Bilgiler için çok teşekkürler.... [:iyi:]
Keyifli hobiler. [EDIT]bilentungul,2016-06-22 17:39:38[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2016 20:13
[QUOTE=ceo46]JBL Denitrol markayı tercih edicegim. Sera marka Su düzenleyici kullandıktan bir kac saat sonra bakteri kültürünü dış filtrenin emiş borusuna uygulamayı düşünüyorum. Kafamdaki diger bir soru işareti ise 60 litre kovada cüce cikletler 48 saatte hava vererek sıkıntı yaşar mı acaba ?[/QUOTE]
Sıkıntı yaşamazlar. Öncesinde 24 saat bir süre yem vermeyin.
[QUOTE=bilentungul]Refet bey merhaba,
Seachem ammonia alert'den memnnunsunuz anladığım kadarıyla. Benimde başımdaki tek sıkıntı şu anda herhangi bir amonyak testi yapmıyor olmamdan ötürü API marka test ile birlikte bu ürünü almaktı. Bu sayede JBL Proscan, Seachem Ammonia ve API test kitinin doğruluklarını test etmiş olacağım. Özellikle proscan cep telefonu uygulaması ile çalıştığı için insanın kafasında ufak bir soru işareti oluyor .
Bu arada amonyok test etmesemde filtrem içerisinde amonyak emdiğini iddia eden süngerlerden var. Başarılılar mı bilemiyorum şimdilik. [:x]
Müsadenizle Seachem Ammonia ile ilgili ufak bir kaç sorum var;
- İlgili ürünü başka testlerin sonuçları ile karşılaştırma şansınız oldu mu? Birde düşük ph isteyen canlılarda bu ürünü almak yerine, hem amonyum hem de amonyoğı ölçecek başka testlere yönelmek lazım diye algılıyorum. Bu arada ben amonyum ölçüm olarak hep aklımda kalan sınır 7 ph altıydı, 6.5 ph altı mıdır doğru olan ?
- Ürünün çapı ne kadar ? Yani "görüntü kirliliğine yol açacak bir büyüklüğü var mı" korkusu var biraz. Elde az tank olup ve salonda da durunca insan sipariş veripte hüsran yaşamak istemiyor, bundan soruyorum. [:)]
Umarım konuyu çok dağıtmamışımdır. Bilgiler için çok teşekkürler.... [:iyi:]
Keyifli hobiler. [/QUOTE]
Merhaba Bilen Bey,
Ne demek, konu bu zaten :)
Seachem Ammonia Alert, amonyak+amonyum ölçen testlere göre daha düşük çıkıyormuş, sebebi de amonyumu ölçmemesi. Testlerle doğrulamayı yapmadım.
pH olarak net bir ayırma çizgisinden bahsetmek aslında zor. pH yapı olarak logaritmik bir ölçü, karşısındaki yüzdeyi de logaritmik yapınca karşımıza doğrusal bir grafik çıkıyor.
[IMG]http://reefkeeping.com/issues/2007-02/rhf/images/Resize-Wizard-3.gif[/IMG]
Amonyum için araştırma yaptım ve bilgi bulabildiğim her kaynakta toksik bir etkisi olmadığına rastladım. Bu yüzden amonyumu ölçmenin bir faydası yok, ani pH yükselmesi felakete yol açar, onun dışında bir sorun olmaz gibi görünüyor.
Boyut olarak 4 cm'e 4 cm gibi bir şey, kenara köşeye çekilmezse görsel olarak rahatsız edici olabilir.
Bu arada uyarılarınız ve yaptığım araştırmalarla makaleyi güncelledim. Ağırlıklı olarak [B]Dikkat etmem gereken uç su şartları neler?[/B] kısmı yenilendi.
Sıkıntı yaşamazlar. Öncesinde 24 saat bir süre yem vermeyin.
[QUOTE=bilentungul]Refet bey merhaba,
Seachem ammonia alert'den memnnunsunuz anladığım kadarıyla. Benimde başımdaki tek sıkıntı şu anda herhangi bir amonyak testi yapmıyor olmamdan ötürü API marka test ile birlikte bu ürünü almaktı. Bu sayede JBL Proscan, Seachem Ammonia ve API test kitinin doğruluklarını test etmiş olacağım. Özellikle proscan cep telefonu uygulaması ile çalıştığı için insanın kafasında ufak bir soru işareti oluyor .
Bu arada amonyok test etmesemde filtrem içerisinde amonyak emdiğini iddia eden süngerlerden var. Başarılılar mı bilemiyorum şimdilik. [:x]
Müsadenizle Seachem Ammonia ile ilgili ufak bir kaç sorum var;
- İlgili ürünü başka testlerin sonuçları ile karşılaştırma şansınız oldu mu? Birde düşük ph isteyen canlılarda bu ürünü almak yerine, hem amonyum hem de amonyoğı ölçecek başka testlere yönelmek lazım diye algılıyorum. Bu arada ben amonyum ölçüm olarak hep aklımda kalan sınır 7 ph altıydı, 6.5 ph altı mıdır doğru olan ?
- Ürünün çapı ne kadar ? Yani "görüntü kirliliğine yol açacak bir büyüklüğü var mı" korkusu var biraz. Elde az tank olup ve salonda da durunca insan sipariş veripte hüsran yaşamak istemiyor, bundan soruyorum. [:)]
Umarım konuyu çok dağıtmamışımdır. Bilgiler için çok teşekkürler.... [:iyi:]
Keyifli hobiler. [/QUOTE]
Merhaba Bilen Bey,
Ne demek, konu bu zaten :)
Seachem Ammonia Alert, amonyak+amonyum ölçen testlere göre daha düşük çıkıyormuş, sebebi de amonyumu ölçmemesi. Testlerle doğrulamayı yapmadım.
pH olarak net bir ayırma çizgisinden bahsetmek aslında zor. pH yapı olarak logaritmik bir ölçü, karşısındaki yüzdeyi de logaritmik yapınca karşımıza doğrusal bir grafik çıkıyor.
[IMG]http://reefkeeping.com/issues/2007-02/rhf/images/Resize-Wizard-3.gif[/IMG]
Amonyum için araştırma yaptım ve bilgi bulabildiğim her kaynakta toksik bir etkisi olmadığına rastladım. Bu yüzden amonyumu ölçmenin bir faydası yok, ani pH yükselmesi felakete yol açar, onun dışında bir sorun olmaz gibi görünüyor.
Boyut olarak 4 cm'e 4 cm gibi bir şey, kenara köşeye çekilmezse görsel olarak rahatsız edici olabilir.
Bu arada uyarılarınız ve yaptığım araştırmalarla makaleyi güncelledim. Ağırlıklı olarak [B]Dikkat etmem gereken uç su şartları neler?[/B] kısmı yenilendi.
Beğenenler: [T]177643,ceo46[/T]
Teşekkür Edenler: [T]130330,bilentungul[/T][T]163299,noshmpty[/T][T]177643,ceo46[/T][T]7262,tolgasüren[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2016 03:07
[QUOTE=viscool]Makaleyi incelemedim ama en müsbet sonucu vermiş sizin anlatımınıza göre. Nitrat %6 oranında artmışsa döngü %6 oranında daha etkin hale gelmiş demektir. [:)] sabahı gördük midyeler sayesinde beraberce [:)] sevgili dostum midyeleride dahil edin makaleye çekincelerinizle ki rahat rahat uyuyallım bu gece [:)] şaka bir yana elinize sağlık makaleniz çok faydalı olacaktır forum okuyucularına. selamlarımla[/QUOTE]
Volkan bey, merak ettim, midye ihtalatı falan mı var.[:)] Şaka.
Nitratın artması döngüyü %6 oranında etkin hale mi getiriyor yoksa bu sayede akvaryum gibi bir ortamda %6 civarında fazlalık bir toksisite mi oluyor üzerine düşünmek gerek.
Azotun, organik formu yani bir organik bir yapıdan salınmış veya organik yapılar tarafından oluşturumuş ancak mineralize olmamış hali ile azotun amonyak nitrit nitrat azotları şeklinde adlandırılan inorganik hallerine göre değerlendirirsek, azotun organik halinin toksisitesi muhtemelen diğerlerine göre yok denecek kadar azdır. Suda bir yemi eritseniz bu organik azot kaynağı olacağı gibi, bir aminoasit de organik azottur. Bunun yanında kullanılabilen kaynak olarak alındığında bir bakteri de, bir fitoplankton da organik azot olabilir. Hatta köpek balığı için, yiyorsa, insan da suya girerse organik bir azot (protein) olabilir. Midyenin organik azotu işleyip nihai olarak suda nitrat formunun artmasının nitirfikasyon döngüsüne katıkısı ancak üretimsel olur. Yani amonifikasyonu bir balık veya bir çürükçül bakteri yapacağına bu görevin bir kısmı midyeye yaptırmış oluruz.
Verdiğiniz tür makaleleri kendi bağlamları içinde değerlendirmek gerek.
Mesela doğada bir noktadaki bir ekolojide midye fazlaca önem arz edebilir. Diyelimki sudaki azot fosfor konsantrasyonlarına bağlı olarak bir suda aşırı fitoplankton gelişiyor ve veya ötrofikasyon oluşuyor, oluşan fotosentetik canlı öyle bir popilasyona ulaşıyor ki suda suyun alt sütünunda oksijen bırakmıyor ve sistem komple ölüp, sedimente çöküyor, sedimentte ise oksijensiz ortamda azot fiksasyonu oluyor. Tabii bu oksijen fakirliği öyle noktaya ulaşıyor ki suda balık şu bu herşey ölebiliyor. (bazı yerlerde böyle oluyor) Böyle bir ekolojide midyeyi kullanıp fitoplanktonu midyeye organik azot kaynağı yapıp nitrat oluşturursanız ve denitrifikasyon döngüsünü tümsel bir çöküşe bırakmadan, kısım kısım nitrat oluşturup daha dengeli seyreden bir yapı oluşturacağınız için bunu sevindirici bulursunuz. Yoksa suda nitrat artmasına kimse sevinmez. Ama o ekolojide midye ile süreçleri daha zararsız, daha yumuşak geçişli tamamlamak mümkün olabilir.
Amonyak konusunda da birşeyler yazayım.
Amonyum, amonyak veya total amonyak (nh3+nh4) şeklindeki ölçümleri ph dan bağımsız okumamak gerek. Sıcaklık ta önemli ancak ph kadar radikal bir etkisi yok.
Total amonyak, standart su ph ları cıvarında (6,5-8 diyelim), suda çok çok büyük bir oranda amonyum olarak yer alıyor. (ortama salınan amonyak, amonyuma çevriliyor.)
Mesela ölçülen amonyak değeri ph ına göre çok farklı anlamlara gelebilir.
Çok düşük ph da 0,001 gibi bir amonyak ölçmek rakam küçük olmasına rağmen büyük bir potansiyel olabileceği gibi, yüksek bir ph da (9 gibi) 0,1 ölçmek daha az bir potansiyeli işaret edebiliyor. Refet beyin eklediği grafikten durum net şekilde anlaşılıyor.
Piyasadaki tüm testleri tanımıyorum açıkçası uzun zamandır amonyak testi de kullanmadım ama üzerinde nh3/nh4 veya total amonia gibi yazılar yazan testler işin mantığını anlamak için daha yararlı olabilir. Sanırım saeachemin ürünü o anlık o andaki ph a göre amonyak konsantrasyonu belli bir noktaya ulaştıysa onu haber veriyor. Ancak sudaki total amonyağın nasıl bir potansiyel taşıdığını söylemiyor fakat tabiki ph değerinizi biliyorsanız bunu anlamak mümkün.
Suda amonyak var deyip %50 su değiştirip, yapılan bilinçsiz bir uygulama ile su değişmesine rağmen zararlı amonyak konsantrasyonunu akvaryumda 10 kat artırmak mümkün.
Mesela yeni bir hobici akvaryum alıyor, ciklet balığı almış diyelim, kıyak olsun diye yumuşak bir damacana su kullanıyor, aradan biraz zaman geçiyor, balılarda bir iki sürtünme falan oluyor, foruma bakıyor he diyor bu balıklar yüksek ph severmiş, karbonat ekleniyormuş deyip bir uygulama yapıyor. Sonra olan oluyor tabii.
Balık çürükçül midye vesair tarafından salınan amonyak, kısa sürelerde suda ph düzeyine bağlı olarak çok çok daha az toksik olan amonyuma çeviriliyor. Bu olay aslında suda ilk ve en basit dengelerden biri. Sanki su, diğer canlılar zarar görür düşüncesi ile amonyağı amonyuma çeviriyor şeklinde düşünülebileceği gibi, zaten böyle olduğu için canlıların bu şekilde evrimleştiğini yani amonyağa karşı metabolizmanın zayıf kaldığını ancak amonyuma göre metobalizmanın etkilenmeyen bir mekanizma oluştuğunu düşünmek mümkün.
Her ne şekilde olursa olsun hem su kimyasında hem canlılar arasında mühiş bir denge mekanizması işliyor.
Balık veya başka organizmaca ortama salınımlanan amonyak bazik karakterde iken yani ph artıcı etki gösterecekken yani suda ph artırıp total amonyağın zehrileyiciliği artacakken oluşan nh4, amonyağın konjuge asidi olarak davranıyor, kısacası amonyak baz gibi davranıp ph artıracakken, nh4 e dönüşüp asit gibi davranıp ph ın fazla artmaması sağlanıyor. Ph artsa total amonyak çok daha zehirleyici olacak. Diğer ilginç taraf su tarafından çevrilen amonyum formu bitkilerin en sevdiği besinlerden biri oluveriyor. Her bir canlının atığını başka bir canlı kullanıyor. Aslında bu olay canlılar arasındaki ilişki ve birliktelik göstergelerinin en basitlerinden biri.
Amonyak ve amonyum arasında veya nitrit ile nitrik asit arasında, co2 hco3 co3 arasında hep böyle dengeler var,En zararlı formlar bile eğer bir denge sağlanmışsa uygun ve yararlı konsantrasyonlarda kalıyor. Mesela bir nitrik asitte ph artırımını engelliyor, kimi metalleri şelatlıyor vesair, bir bakteri türü çıkıyor etil alkol üretiyor vesair bir sürü karışık süreç işliyor. Ama sürecin bir bütün halde işlemesi için çeşitli canlıların birlikteliğine ihtiyaç var.Göremediğimiz mikro dünya görev paylaşımını yapıp işi bitiriyor. Tabiki bu mikro dünyada dengenin bir parçası olarak fotosentetik canlıların da önemli bir yeri var. (algler vesair) . Dengeler basit veya daha uzun ve karmaşık da olabilir. Mesela en ufak bir fotosentetik canlı olmayan bir sistemde bütün azotu süreci nitrifiksayon denitrifikasyon üzerinden yürüyebileceği gibi, araya alg bitki şu bu sokulursa daha karmaşık hale gelip azotun bir kısmı asimile (bünyeye alma) edilebilir, sonra onu bir canlı yer vesair. Ancak hangi süreç yürütülürse yürütülsün bir ürünü hasat etmedikten sonra , suya eklenen madde yoğunluğunu ortadan kaldırmak mümkün olmaz. Denitrifikasyonlu ortamlarda azot gaz formuna geçebilecek olsa da gaz formuna geçemeyen sedimente çöken kararlı organikler, inorganikler de önemli, tabii bunlarda ayrı bir yaşam kaynağı oluyorlar. Bitki midye salyangoz gibi bir canlı ile suya eklenen herhangi bir formun asıl ortadan kaldırılma yolu hasat etme yöntemidir. Yani suya 1 midye koyup, bunu diğer yapıların atıkları ile besleyip bir ayda 20 ye çıkarıp, atıyorum 19 unu sudan çıkarırsak, azotu da fosforu da karbonu da çıkarmış olabiliriz. Yoksa şunu ekle temizlesin gitsin gibi bir yaklaşım çok pratik ancak gerçekçi değil, çünkü bir canlıya bir girdi varsa mutlaka bir çıktı da vardır.
Aslında hobicilik daha çok nitrifikasyon üzerine yoğunlaştığından (amonyağın zararlı yıkımından kaçınma) diğer kısmı anlamak belki pratikte pek önemli olmayabiliyor. Su değiştirme kolaylığı bu durumu doğuruyor ancak sudaki denge ve ilişkileri daha ileri boyutta anlamak isteyenler, karbon döngüsü gibi konulara yoğunlaşabilirler. [EDIT]ringo,2016-06-23 03:08:35[/EDIT]
Volkan bey, merak ettim, midye ihtalatı falan mı var.[:)] Şaka.
Nitratın artması döngüyü %6 oranında etkin hale mi getiriyor yoksa bu sayede akvaryum gibi bir ortamda %6 civarında fazlalık bir toksisite mi oluyor üzerine düşünmek gerek.
Azotun, organik formu yani bir organik bir yapıdan salınmış veya organik yapılar tarafından oluşturumuş ancak mineralize olmamış hali ile azotun amonyak nitrit nitrat azotları şeklinde adlandırılan inorganik hallerine göre değerlendirirsek, azotun organik halinin toksisitesi muhtemelen diğerlerine göre yok denecek kadar azdır. Suda bir yemi eritseniz bu organik azot kaynağı olacağı gibi, bir aminoasit de organik azottur. Bunun yanında kullanılabilen kaynak olarak alındığında bir bakteri de, bir fitoplankton da organik azot olabilir. Hatta köpek balığı için, yiyorsa, insan da suya girerse organik bir azot (protein) olabilir. Midyenin organik azotu işleyip nihai olarak suda nitrat formunun artmasının nitirfikasyon döngüsüne katıkısı ancak üretimsel olur. Yani amonifikasyonu bir balık veya bir çürükçül bakteri yapacağına bu görevin bir kısmı midyeye yaptırmış oluruz.
Verdiğiniz tür makaleleri kendi bağlamları içinde değerlendirmek gerek.
Mesela doğada bir noktadaki bir ekolojide midye fazlaca önem arz edebilir. Diyelimki sudaki azot fosfor konsantrasyonlarına bağlı olarak bir suda aşırı fitoplankton gelişiyor ve veya ötrofikasyon oluşuyor, oluşan fotosentetik canlı öyle bir popilasyona ulaşıyor ki suda suyun alt sütünunda oksijen bırakmıyor ve sistem komple ölüp, sedimente çöküyor, sedimentte ise oksijensiz ortamda azot fiksasyonu oluyor. Tabii bu oksijen fakirliği öyle noktaya ulaşıyor ki suda balık şu bu herşey ölebiliyor. (bazı yerlerde böyle oluyor) Böyle bir ekolojide midyeyi kullanıp fitoplanktonu midyeye organik azot kaynağı yapıp nitrat oluşturursanız ve denitrifikasyon döngüsünü tümsel bir çöküşe bırakmadan, kısım kısım nitrat oluşturup daha dengeli seyreden bir yapı oluşturacağınız için bunu sevindirici bulursunuz. Yoksa suda nitrat artmasına kimse sevinmez. Ama o ekolojide midye ile süreçleri daha zararsız, daha yumuşak geçişli tamamlamak mümkün olabilir.
Amonyak konusunda da birşeyler yazayım.
Amonyum, amonyak veya total amonyak (nh3+nh4) şeklindeki ölçümleri ph dan bağımsız okumamak gerek. Sıcaklık ta önemli ancak ph kadar radikal bir etkisi yok.
Total amonyak, standart su ph ları cıvarında (6,5-8 diyelim), suda çok çok büyük bir oranda amonyum olarak yer alıyor. (ortama salınan amonyak, amonyuma çevriliyor.)
Mesela ölçülen amonyak değeri ph ına göre çok farklı anlamlara gelebilir.
Çok düşük ph da 0,001 gibi bir amonyak ölçmek rakam küçük olmasına rağmen büyük bir potansiyel olabileceği gibi, yüksek bir ph da (9 gibi) 0,1 ölçmek daha az bir potansiyeli işaret edebiliyor. Refet beyin eklediği grafikten durum net şekilde anlaşılıyor.
Piyasadaki tüm testleri tanımıyorum açıkçası uzun zamandır amonyak testi de kullanmadım ama üzerinde nh3/nh4 veya total amonia gibi yazılar yazan testler işin mantığını anlamak için daha yararlı olabilir. Sanırım saeachemin ürünü o anlık o andaki ph a göre amonyak konsantrasyonu belli bir noktaya ulaştıysa onu haber veriyor. Ancak sudaki total amonyağın nasıl bir potansiyel taşıdığını söylemiyor fakat tabiki ph değerinizi biliyorsanız bunu anlamak mümkün.
Suda amonyak var deyip %50 su değiştirip, yapılan bilinçsiz bir uygulama ile su değişmesine rağmen zararlı amonyak konsantrasyonunu akvaryumda 10 kat artırmak mümkün.
Mesela yeni bir hobici akvaryum alıyor, ciklet balığı almış diyelim, kıyak olsun diye yumuşak bir damacana su kullanıyor, aradan biraz zaman geçiyor, balılarda bir iki sürtünme falan oluyor, foruma bakıyor he diyor bu balıklar yüksek ph severmiş, karbonat ekleniyormuş deyip bir uygulama yapıyor. Sonra olan oluyor tabii.
Balık çürükçül midye vesair tarafından salınan amonyak, kısa sürelerde suda ph düzeyine bağlı olarak çok çok daha az toksik olan amonyuma çeviriliyor. Bu olay aslında suda ilk ve en basit dengelerden biri. Sanki su, diğer canlılar zarar görür düşüncesi ile amonyağı amonyuma çeviriyor şeklinde düşünülebileceği gibi, zaten böyle olduğu için canlıların bu şekilde evrimleştiğini yani amonyağa karşı metabolizmanın zayıf kaldığını ancak amonyuma göre metobalizmanın etkilenmeyen bir mekanizma oluştuğunu düşünmek mümkün.
Her ne şekilde olursa olsun hem su kimyasında hem canlılar arasında mühiş bir denge mekanizması işliyor.
Balık veya başka organizmaca ortama salınımlanan amonyak bazik karakterde iken yani ph artıcı etki gösterecekken yani suda ph artırıp total amonyağın zehrileyiciliği artacakken oluşan nh4, amonyağın konjuge asidi olarak davranıyor, kısacası amonyak baz gibi davranıp ph artıracakken, nh4 e dönüşüp asit gibi davranıp ph ın fazla artmaması sağlanıyor. Ph artsa total amonyak çok daha zehirleyici olacak. Diğer ilginç taraf su tarafından çevrilen amonyum formu bitkilerin en sevdiği besinlerden biri oluveriyor. Her bir canlının atığını başka bir canlı kullanıyor. Aslında bu olay canlılar arasındaki ilişki ve birliktelik göstergelerinin en basitlerinden biri.
Amonyak ve amonyum arasında veya nitrit ile nitrik asit arasında, co2 hco3 co3 arasında hep böyle dengeler var,En zararlı formlar bile eğer bir denge sağlanmışsa uygun ve yararlı konsantrasyonlarda kalıyor. Mesela bir nitrik asitte ph artırımını engelliyor, kimi metalleri şelatlıyor vesair, bir bakteri türü çıkıyor etil alkol üretiyor vesair bir sürü karışık süreç işliyor. Ama sürecin bir bütün halde işlemesi için çeşitli canlıların birlikteliğine ihtiyaç var.Göremediğimiz mikro dünya görev paylaşımını yapıp işi bitiriyor. Tabiki bu mikro dünyada dengenin bir parçası olarak fotosentetik canlıların da önemli bir yeri var. (algler vesair) . Dengeler basit veya daha uzun ve karmaşık da olabilir. Mesela en ufak bir fotosentetik canlı olmayan bir sistemde bütün azotu süreci nitrifiksayon denitrifikasyon üzerinden yürüyebileceği gibi, araya alg bitki şu bu sokulursa daha karmaşık hale gelip azotun bir kısmı asimile (bünyeye alma) edilebilir, sonra onu bir canlı yer vesair. Ancak hangi süreç yürütülürse yürütülsün bir ürünü hasat etmedikten sonra , suya eklenen madde yoğunluğunu ortadan kaldırmak mümkün olmaz. Denitrifikasyonlu ortamlarda azot gaz formuna geçebilecek olsa da gaz formuna geçemeyen sedimente çöken kararlı organikler, inorganikler de önemli, tabii bunlarda ayrı bir yaşam kaynağı oluyorlar. Bitki midye salyangoz gibi bir canlı ile suya eklenen herhangi bir formun asıl ortadan kaldırılma yolu hasat etme yöntemidir. Yani suya 1 midye koyup, bunu diğer yapıların atıkları ile besleyip bir ayda 20 ye çıkarıp, atıyorum 19 unu sudan çıkarırsak, azotu da fosforu da karbonu da çıkarmış olabiliriz. Yoksa şunu ekle temizlesin gitsin gibi bir yaklaşım çok pratik ancak gerçekçi değil, çünkü bir canlıya bir girdi varsa mutlaka bir çıktı da vardır.
Aslında hobicilik daha çok nitrifikasyon üzerine yoğunlaştığından (amonyağın zararlı yıkımından kaçınma) diğer kısmı anlamak belki pratikte pek önemli olmayabiliyor. Su değiştirme kolaylığı bu durumu doğuruyor ancak sudaki denge ve ilişkileri daha ileri boyutta anlamak isteyenler, karbon döngüsü gibi konulara yoğunlaşabilirler. [EDIT]ringo,2016-06-23 03:08:35[/EDIT]
Beğenenler: [T]177643,ceo46[/T][T]1,bjkalley[/T][T]148285,tekkir[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Haziran 2016 01:32
[QUOTE=ringo]
Volkan bey, merak ettim, midye ihtalatı falan mı var.[:)] Şaka.
Nitratın artması döngüyü %6 oranında etkin hale mi getiriyor yoksa bu sayede akvaryum gibi bir ortamda %6 civarında fazlalık bir toksisite mi oluyor üzerine düşünmek gerek.
Azotun, organik formu yani bir organik bir yapıdan salınmış veya organik yapılar tarafından oluşturumuş ancak mineralize olmamış hali ile azotun amonyak nitrit nitrat azotları şeklinde adlandırılan inorganik hallerine göre değerlendirirsek, azotun organik halinin toksisitesi muhtemelen diğerlerine göre yok denecek kadar azdır. Suda bir yemi eritseniz bu organik azot kaynağı olacağı gibi, bir aminoasit de organik azottur. Bunun yanında kullanılabilen kaynak olarak alındığında bir bakteri de, bir fitoplankton da organik azot olabilir. Hatta köpek balığı için, yiyorsa, insan da suya girerse organik bir azot (protein) olabilir. Midyenin organik azotu işleyip nihai olarak suda nitrat formunun artmasının nitirfikasyon döngüsüne katıkısı ancak üretimsel olur. Yani amonifikasyonu bir balık veya bir çürükçül bakteri yapacağına bu görevin bir kısmı midyeye yaptırmış oluruz.
Verdiğiniz tür makaleleri kendi bağlamları içinde değerlendirmek gerek.
Mesela doğada bir noktadaki bir ekolojide midye fazlaca önem arz edebilir. Diyelimki sudaki azot fosfor konsantrasyonlarına bağlı olarak bir suda aşırı fitoplankton gelişiyor ve veya ötrofikasyon oluşuyor, oluşan fotosentetik canlı öyle bir popilasyona ulaşıyor ki suda suyun alt sütünunda oksijen bırakmıyor ve sistem komple ölüp, sedimente çöküyor, sedimentte ise oksijensiz ortamda azot fiksasyonu oluyor. Tabii bu oksijen fakirliği öyle noktaya ulaşıyor ki suda balık şu bu herşey ölebiliyor. (bazı yerlerde böyle oluyor) Böyle bir ekolojide midyeyi kullanıp fitoplanktonu midyeye organik azot kaynağı yapıp nitrat oluşturursanız ve denitrifikasyon döngüsünü tümsel bir çöküşe bırakmadan, kısım kısım nitrat oluşturup daha dengeli seyreden bir yapı oluşturacağınız için bunu sevindirici bulursunuz. Yoksa suda nitrat artmasına kimse sevinmez. Ama o ekolojide midye ile süreçleri daha zararsız, daha yumuşak geçişli tamamlamak mümkün olabilir.
Amonyak konusunda da birşeyler yazayım.
Amonyum, amonyak veya total amonyak (nh3+nh4) şeklindeki ölçümleri ph dan bağımsız okumamak gerek. Sıcaklık ta önemli ancak ph kadar radikal bir etkisi yok.
Total amonyak, standart su ph ları cıvarında (6,5-8 diyelim), suda çok çok büyük bir oranda amonyum olarak yer alıyor. (ortama salınan amonyak, amonyuma çevriliyor.)
Mesela ölçülen amonyak değeri ph ına göre çok farklı anlamlara gelebilir.
Çok düşük ph da 0,001 gibi bir amonyak ölçmek rakam küçük olmasına rağmen büyük bir potansiyel olabileceği gibi, yüksek bir ph da (9 gibi) 0,1 ölçmek daha az bir potansiyeli işaret edebiliyor. Refet beyin eklediği grafikten durum net şekilde anlaşılıyor.
Piyasadaki tüm testleri tanımıyorum açıkçası uzun zamandır amonyak testi de kullanmadım ama üzerinde nh3/nh4 veya total amonia gibi yazılar yazan testler işin mantığını anlamak için daha yararlı olabilir. Sanırım saeachemin ürünü o anlık o andaki ph a göre amonyak konsantrasyonu belli bir noktaya ulaştıysa onu haber veriyor. Ancak sudaki total amonyağın nasıl bir potansiyel taşıdığını söylemiyor fakat tabiki ph değerinizi biliyorsanız bunu anlamak mümkün.
Suda amonyak var deyip %50 su değiştirip, yapılan bilinçsiz bir uygulama ile su değişmesine rağmen zararlı amonyak konsantrasyonunu akvaryumda 10 kat artırmak mümkün.
Mesela yeni bir hobici akvaryum alıyor, ciklet balığı almış diyelim, kıyak olsun diye yumuşak bir damacana su kullanıyor, aradan biraz zaman geçiyor, balılarda bir iki sürtünme falan oluyor, foruma bakıyor he diyor bu balıklar yüksek ph severmiş, karbonat ekleniyormuş deyip bir uygulama yapıyor. Sonra olan oluyor tabii.
Balık çürükçül midye vesair tarafından salınan amonyak, kısa sürelerde suda ph düzeyine bağlı olarak çok çok daha az toksik olan amonyuma çeviriliyor. Bu olay aslında suda ilk ve en basit dengelerden biri. Sanki su, diğer canlılar zarar görür düşüncesi ile amonyağı amonyuma çeviriyor şeklinde düşünülebileceği gibi, zaten böyle olduğu için canlıların bu şekilde evrimleştiğini yani amonyağa karşı metabolizmanın zayıf kaldığını ancak amonyuma göre metobalizmanın etkilenmeyen bir mekanizma oluştuğunu düşünmek mümkün.
Her ne şekilde olursa olsun hem su kimyasında hem canlılar arasında mühiş bir denge mekanizması işliyor.
Balık veya başka organizmaca ortama salınımlanan amonyak bazik karakterde iken yani ph artıcı etki gösterecekken yani suda ph artırıp total amonyağın zehrileyiciliği artacakken oluşan nh4, amonyağın konjuge asidi olarak davranıyor, kısacası amonyak baz gibi davranıp ph artıracakken, nh4 e dönüşüp asit gibi davranıp ph ın fazla artmaması sağlanıyor. Ph artsa total amonyak çok daha zehirleyici olacak. Diğer ilginç taraf su tarafından çevrilen amonyum formu bitkilerin en sevdiği besinlerden biri oluveriyor. Her bir canlının atığını başka bir canlı kullanıyor. Aslında bu olay canlılar arasındaki ilişki ve birliktelik göstergelerinin en basitlerinden biri.
Amonyak ve amonyum arasında veya nitrit ile nitrik asit arasında, co2 hco3 co3 arasında hep böyle dengeler var,En zararlı formlar bile eğer bir denge sağlanmışsa uygun ve yararlı konsantrasyonlarda kalıyor. Mesela bir nitrik asitte ph artırımını engelliyor, kimi metalleri şelatlıyor vesair, bir bakteri türü çıkıyor etil alkol üretiyor vesair bir sürü karışık süreç işliyor. Ama sürecin bir bütün halde işlemesi için çeşitli canlıların birlikteliğine ihtiyaç var.Göremediğimiz mikro dünya görev paylaşımını yapıp işi bitiriyor. Tabiki bu mikro dünyada dengenin bir parçası olarak fotosentetik canlıların da önemli bir yeri var. (algler vesair) . Dengeler basit veya daha uzun ve karmaşık da olabilir. Mesela en ufak bir fotosentetik canlı olmayan bir sistemde bütün azotu süreci nitrifiksayon denitrifikasyon üzerinden yürüyebileceği gibi, araya alg bitki şu bu sokulursa daha karmaşık hale gelip azotun bir kısmı asimile (bünyeye alma) edilebilir, sonra onu bir canlı yer vesair. Ancak hangi süreç yürütülürse yürütülsün bir ürünü hasat etmedikten sonra , suya eklenen madde yoğunluğunu ortadan kaldırmak mümkün olmaz. Denitrifikasyonlu ortamlarda azot gaz formuna geçebilecek olsa da gaz formuna geçemeyen sedimente çöken kararlı organikler, inorganikler de önemli, tabii bunlarda ayrı bir yaşam kaynağı oluyorlar. Bitki midye salyangoz gibi bir canlı ile suya eklenen herhangi bir formun asıl ortadan kaldırılma yolu hasat etme yöntemidir. Yani suya 1 midye koyup, bunu diğer yapıların atıkları ile besleyip bir ayda 20 ye çıkarıp, atıyorum 19 unu sudan çıkarırsak, azotu da fosforu da karbonu da çıkarmış olabiliriz. Yoksa şunu ekle temizlesin gitsin gibi bir yaklaşım çok pratik ancak gerçekçi değil, çünkü bir canlıya bir girdi varsa mutlaka bir çıktı da vardır.
Aslında hobicilik daha çok nitrifikasyon üzerine yoğunlaştığından (amonyağın zararlı yıkımından kaçınma) diğer kısmı anlamak belki pratikte pek önemli olmayabiliyor. Su değiştirme kolaylığı bu durumu doğuruyor ancak sudaki denge ve ilişkileri daha ileri boyutta anlamak isteyenler, karbon döngüsü gibi konulara yoğunlaşabilirler. [/QUOTE]
Midye dolma dışında hiçbir alakam yoktur midyelerle :) yazınız için teşekkür ederim.
Volkan bey, merak ettim, midye ihtalatı falan mı var.[:)] Şaka.
Nitratın artması döngüyü %6 oranında etkin hale mi getiriyor yoksa bu sayede akvaryum gibi bir ortamda %6 civarında fazlalık bir toksisite mi oluyor üzerine düşünmek gerek.
Azotun, organik formu yani bir organik bir yapıdan salınmış veya organik yapılar tarafından oluşturumuş ancak mineralize olmamış hali ile azotun amonyak nitrit nitrat azotları şeklinde adlandırılan inorganik hallerine göre değerlendirirsek, azotun organik halinin toksisitesi muhtemelen diğerlerine göre yok denecek kadar azdır. Suda bir yemi eritseniz bu organik azot kaynağı olacağı gibi, bir aminoasit de organik azottur. Bunun yanında kullanılabilen kaynak olarak alındığında bir bakteri de, bir fitoplankton da organik azot olabilir. Hatta köpek balığı için, yiyorsa, insan da suya girerse organik bir azot (protein) olabilir. Midyenin organik azotu işleyip nihai olarak suda nitrat formunun artmasının nitirfikasyon döngüsüne katıkısı ancak üretimsel olur. Yani amonifikasyonu bir balık veya bir çürükçül bakteri yapacağına bu görevin bir kısmı midyeye yaptırmış oluruz.
Verdiğiniz tür makaleleri kendi bağlamları içinde değerlendirmek gerek.
Mesela doğada bir noktadaki bir ekolojide midye fazlaca önem arz edebilir. Diyelimki sudaki azot fosfor konsantrasyonlarına bağlı olarak bir suda aşırı fitoplankton gelişiyor ve veya ötrofikasyon oluşuyor, oluşan fotosentetik canlı öyle bir popilasyona ulaşıyor ki suda suyun alt sütünunda oksijen bırakmıyor ve sistem komple ölüp, sedimente çöküyor, sedimentte ise oksijensiz ortamda azot fiksasyonu oluyor. Tabii bu oksijen fakirliği öyle noktaya ulaşıyor ki suda balık şu bu herşey ölebiliyor. (bazı yerlerde böyle oluyor) Böyle bir ekolojide midyeyi kullanıp fitoplanktonu midyeye organik azot kaynağı yapıp nitrat oluşturursanız ve denitrifikasyon döngüsünü tümsel bir çöküşe bırakmadan, kısım kısım nitrat oluşturup daha dengeli seyreden bir yapı oluşturacağınız için bunu sevindirici bulursunuz. Yoksa suda nitrat artmasına kimse sevinmez. Ama o ekolojide midye ile süreçleri daha zararsız, daha yumuşak geçişli tamamlamak mümkün olabilir.
Amonyak konusunda da birşeyler yazayım.
Amonyum, amonyak veya total amonyak (nh3+nh4) şeklindeki ölçümleri ph dan bağımsız okumamak gerek. Sıcaklık ta önemli ancak ph kadar radikal bir etkisi yok.
Total amonyak, standart su ph ları cıvarında (6,5-8 diyelim), suda çok çok büyük bir oranda amonyum olarak yer alıyor. (ortama salınan amonyak, amonyuma çevriliyor.)
Mesela ölçülen amonyak değeri ph ına göre çok farklı anlamlara gelebilir.
Çok düşük ph da 0,001 gibi bir amonyak ölçmek rakam küçük olmasına rağmen büyük bir potansiyel olabileceği gibi, yüksek bir ph da (9 gibi) 0,1 ölçmek daha az bir potansiyeli işaret edebiliyor. Refet beyin eklediği grafikten durum net şekilde anlaşılıyor.
Piyasadaki tüm testleri tanımıyorum açıkçası uzun zamandır amonyak testi de kullanmadım ama üzerinde nh3/nh4 veya total amonia gibi yazılar yazan testler işin mantığını anlamak için daha yararlı olabilir. Sanırım saeachemin ürünü o anlık o andaki ph a göre amonyak konsantrasyonu belli bir noktaya ulaştıysa onu haber veriyor. Ancak sudaki total amonyağın nasıl bir potansiyel taşıdığını söylemiyor fakat tabiki ph değerinizi biliyorsanız bunu anlamak mümkün.
Suda amonyak var deyip %50 su değiştirip, yapılan bilinçsiz bir uygulama ile su değişmesine rağmen zararlı amonyak konsantrasyonunu akvaryumda 10 kat artırmak mümkün.
Mesela yeni bir hobici akvaryum alıyor, ciklet balığı almış diyelim, kıyak olsun diye yumuşak bir damacana su kullanıyor, aradan biraz zaman geçiyor, balılarda bir iki sürtünme falan oluyor, foruma bakıyor he diyor bu balıklar yüksek ph severmiş, karbonat ekleniyormuş deyip bir uygulama yapıyor. Sonra olan oluyor tabii.
Balık çürükçül midye vesair tarafından salınan amonyak, kısa sürelerde suda ph düzeyine bağlı olarak çok çok daha az toksik olan amonyuma çeviriliyor. Bu olay aslında suda ilk ve en basit dengelerden biri. Sanki su, diğer canlılar zarar görür düşüncesi ile amonyağı amonyuma çeviriyor şeklinde düşünülebileceği gibi, zaten böyle olduğu için canlıların bu şekilde evrimleştiğini yani amonyağa karşı metabolizmanın zayıf kaldığını ancak amonyuma göre metobalizmanın etkilenmeyen bir mekanizma oluştuğunu düşünmek mümkün.
Her ne şekilde olursa olsun hem su kimyasında hem canlılar arasında mühiş bir denge mekanizması işliyor.
Balık veya başka organizmaca ortama salınımlanan amonyak bazik karakterde iken yani ph artıcı etki gösterecekken yani suda ph artırıp total amonyağın zehrileyiciliği artacakken oluşan nh4, amonyağın konjuge asidi olarak davranıyor, kısacası amonyak baz gibi davranıp ph artıracakken, nh4 e dönüşüp asit gibi davranıp ph ın fazla artmaması sağlanıyor. Ph artsa total amonyak çok daha zehirleyici olacak. Diğer ilginç taraf su tarafından çevrilen amonyum formu bitkilerin en sevdiği besinlerden biri oluveriyor. Her bir canlının atığını başka bir canlı kullanıyor. Aslında bu olay canlılar arasındaki ilişki ve birliktelik göstergelerinin en basitlerinden biri.
Amonyak ve amonyum arasında veya nitrit ile nitrik asit arasında, co2 hco3 co3 arasında hep böyle dengeler var,En zararlı formlar bile eğer bir denge sağlanmışsa uygun ve yararlı konsantrasyonlarda kalıyor. Mesela bir nitrik asitte ph artırımını engelliyor, kimi metalleri şelatlıyor vesair, bir bakteri türü çıkıyor etil alkol üretiyor vesair bir sürü karışık süreç işliyor. Ama sürecin bir bütün halde işlemesi için çeşitli canlıların birlikteliğine ihtiyaç var.Göremediğimiz mikro dünya görev paylaşımını yapıp işi bitiriyor. Tabiki bu mikro dünyada dengenin bir parçası olarak fotosentetik canlıların da önemli bir yeri var. (algler vesair) . Dengeler basit veya daha uzun ve karmaşık da olabilir. Mesela en ufak bir fotosentetik canlı olmayan bir sistemde bütün azotu süreci nitrifiksayon denitrifikasyon üzerinden yürüyebileceği gibi, araya alg bitki şu bu sokulursa daha karmaşık hale gelip azotun bir kısmı asimile (bünyeye alma) edilebilir, sonra onu bir canlı yer vesair. Ancak hangi süreç yürütülürse yürütülsün bir ürünü hasat etmedikten sonra , suya eklenen madde yoğunluğunu ortadan kaldırmak mümkün olmaz. Denitrifikasyonlu ortamlarda azot gaz formuna geçebilecek olsa da gaz formuna geçemeyen sedimente çöken kararlı organikler, inorganikler de önemli, tabii bunlarda ayrı bir yaşam kaynağı oluyorlar. Bitki midye salyangoz gibi bir canlı ile suya eklenen herhangi bir formun asıl ortadan kaldırılma yolu hasat etme yöntemidir. Yani suya 1 midye koyup, bunu diğer yapıların atıkları ile besleyip bir ayda 20 ye çıkarıp, atıyorum 19 unu sudan çıkarırsak, azotu da fosforu da karbonu da çıkarmış olabiliriz. Yoksa şunu ekle temizlesin gitsin gibi bir yaklaşım çok pratik ancak gerçekçi değil, çünkü bir canlıya bir girdi varsa mutlaka bir çıktı da vardır.
Aslında hobicilik daha çok nitrifikasyon üzerine yoğunlaştığından (amonyağın zararlı yıkımından kaçınma) diğer kısmı anlamak belki pratikte pek önemli olmayabiliyor. Su değiştirme kolaylığı bu durumu doğuruyor ancak sudaki denge ve ilişkileri daha ileri boyutta anlamak isteyenler, karbon döngüsü gibi konulara yoğunlaşabilirler. [/QUOTE]
Midye dolma dışında hiçbir alakam yoktur midyelerle :) yazınız için teşekkür ederim.
Beğenenler: [T]41753,ringo[/T][T]7262,tolgasüren[/T]
Teşekkür Edenler: [T]41753,ringo[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Haziran 2016 17:52
Merhaba,
Makaleyi zevkle okudum kayıtsız kalamadım. Çok başarılı, faydalı ve yalın bir özetleme. Teşekkür ederim. Elinize sağlık.
Makaleyi zevkle okudum kayıtsız kalamadım. Çok başarılı, faydalı ve yalın bir özetleme. Teşekkür ederim. Elinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Kasım 2016 23:37
Çok faydalı bir başlık olmuş.Anlatım ise harika teşekkürler.[:iyi:]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir