Başarısız Melek Balığı Ekleme Girişimleri...
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2024 18:32
Merhaba. 150x40x55h bitkili karma cüce Amerikan ve tetra akvaryumuma bir iki ay önce 4 adet melek balığı ekledim.
İlk üc dört gün sorun çıkmadı, ancak sonra meleklerin tadı kaçtı. Önce kuyruk kısmaya başladılar sonra iştahları kesildi ve ne oluyor demeden kısa aralıklarla kaybettim balıkları.
Diğer balıklarda herhangi bir sorun olmadığı için meleklerin bakteri çatışmasına kurban gittiğini düşündüm.
Birkaç ay sonra tekrar denemeye karar verdim ve farklı bir esnaftan yine 4 tane melek edindim. İlk hafta herşey yolundaydı ancak sonra meleklerde ilk seferden farklı olarak ilk önce oksijen yetersizliği baş gösterdi. Akvaryum bitkili olmasına rağmen 7/24 havalandırma yapıyorum, diğer balıklar gayet memnun hayatlarından. Bir süre sonra kuyruk kısmaya başladılar ve yine peşpeşe öldüler.
Melekleri farklı bir kaynaktan edinince bakteri çatışması yaşamam diye ummuştum ama olmadı yine.
Akvaryumumdaki hakim bakterilere meleklerin dirençli olmadığı kanaatindeyim. Böyle bir sorunla karşılaşan ve çözebilenler varsa tecrübelerinden yararlanmak isterim.
Saygılar...
İlk üc dört gün sorun çıkmadı, ancak sonra meleklerin tadı kaçtı. Önce kuyruk kısmaya başladılar sonra iştahları kesildi ve ne oluyor demeden kısa aralıklarla kaybettim balıkları.
Diğer balıklarda herhangi bir sorun olmadığı için meleklerin bakteri çatışmasına kurban gittiğini düşündüm.
Birkaç ay sonra tekrar denemeye karar verdim ve farklı bir esnaftan yine 4 tane melek edindim. İlk hafta herşey yolundaydı ancak sonra meleklerde ilk seferden farklı olarak ilk önce oksijen yetersizliği baş gösterdi. Akvaryum bitkili olmasına rağmen 7/24 havalandırma yapıyorum, diğer balıklar gayet memnun hayatlarından. Bir süre sonra kuyruk kısmaya başladılar ve yine peşpeşe öldüler.
Melekleri farklı bir kaynaktan edinince bakteri çatışması yaşamam diye ummuştum ama olmadı yine.
Akvaryumumdaki hakim bakterilere meleklerin dirençli olmadığı kanaatindeyim. Böyle bir sorunla karşılaşan ve çözebilenler varsa tecrübelerinden yararlanmak isterim.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2024 19:03
Merhaba,
Geçmiş olsun .
Aşılama yaparken bakteri sıfırlaması için kloromin kullanan duymuştum ama kendim kullanmadım.
Kendim aşılama yaparken metilen kullanıyorum.
Geçmiş olsun .
Aşılama yaparken bakteri sıfırlaması için kloromin kullanan duymuştum ama kendim kullanmadım.
Kendim aşılama yaparken metilen kullanıyorum.
Teşekkür Edenler: [T]123966,ali[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2024 19:40
Merhaba; geçmişler olsun.
Sorun,sizinde farkettiğiniz gibi akvaryumunuzun biyolojik ortamının yeni tür_canlı için farklı olması, yeni balığı dezenfekte etmemiz çözüm olmayacak bence.
Şöyle bir yöntem denenebilir belki; nakliye suyunu olabildiğince fazla edinmek ve aşılama süresini uzatabildinizce uzatmak,belki uyum sağlamaya faydası olur.
Yada ustaların dediği gibi tankı bir kez oluşturunca bir daha canlı eklememek. Ah bir becerebilsek![;)]
Dertsiz hobiler efendim.
Sorun,sizinde farkettiğiniz gibi akvaryumunuzun biyolojik ortamının yeni tür_canlı için farklı olması, yeni balığı dezenfekte etmemiz çözüm olmayacak bence.
Şöyle bir yöntem denenebilir belki; nakliye suyunu olabildiğince fazla edinmek ve aşılama süresini uzatabildinizce uzatmak,belki uyum sağlamaya faydası olur.
Yada ustaların dediği gibi tankı bir kez oluşturunca bir daha canlı eklememek. Ah bir becerebilsek![;)]
Dertsiz hobiler efendim.
Beğenenler: [T]123966,ali[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T][T]242105,TheOscar[/T]
Teşekkür Edenler: [T]123966,ali[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Mart 2024 21:21
Ali Bey merhaba,
Sanki durum patojenlerle ilgili gibi duruyor. Ben de aynı problemi platinum meleklerle yaşamıştım. Beş adet almıştım bozuk para boyutunda, yalnızca bir tanesi karantina sürecini çıkarabildi. Dediginiz gibi gruptaki digerlerinin hepsini aynı şekilde kaybetmiştim. Bunu takiben aynı boyutta bir adet siyah melek aldım. Beraber büyüdüler ve birbirlerinden asla ayrılmıyorlar.
Durumun oksijensizlikle alakalı oldugunu düşünmüyorum. Yalnız tek bir türde karma bir akvaryumda buna rastlanması pek olası gelmiyor. Haliyle yine amonyak ve nitrit zehirlenmesi yönünden de, diger balıklar da çok muhtemel şekilde semptom gösterirdi. Benim aklıma tanktaki diger canlılardan kaynaklı agresiflik ve/veya parazitik/diger patojen kaynaklı durumlar geliyor.
Hangi kaynaktan alırsanız alın, aynı evde iki tank arası dahi geçiş yapsanız, illa bir nebze patojen tanıtımı olacaktır. Dolayısıyla farklı kaynaktan balık almanız bunun önüne geçmez. Ancak ithal olmayan, sizin suyunuza yakın bir suda çevrenizde büyümüş ve tercihen hobici ya da güvenilir bir üreticiden edineceginiz canlı çok uzaktan bambaşka yerlerden gelen çok steril koşullarda yetişmiş ve bağışıklık kazanmamış olma ihtimali daha yüksek olan bir canlıya kıyasla daha iyi bir tercih olabilir.
Ne yapılabilir? Bence, mutlaka her yeni canlı için, ayrı bir karantina tankı olusturun. Şu anki ana tankınıza bir adet sünger filtre ekleseniz, canlı yükünüz belirli ölçüde ise, bir ay sonra muhtemelen direkt olarak karantina tankına geçirmek için yeterli bakteri kolonileşmiş olur. Daha kısa ya da daha uzun bir zaman gerekebilir ancak ne kadar uzun genelde o kadar iyi. Daha sonra yeni alacagınız canlıları yeni tanklarında stres azaltacak dekor bulundurarak yapay bitki taş kaya vs gibi ancak taban boş olacak şekilde ışıklar kapalı uygun ısı ve diyetle bir gözlemleyin bakalım. Zaten filtreyle illa bir tanıtım olacaktır. Karantinanın ilerleyen sürecinde keyifler iyiyken aşılama gibi düşünürecek su degişimleri sırasında örneğin ana tanktan da biraz su eklemek ve gözlemlemek iyi olabilir. Bakalım nasıl bir sonuç göreceksiniz
Cüce amerikan dediginiz için söyleyeyim isterim, diger cichlidler de alan büyük olsa da bunlara rahatsızlık veriyor olabilir. Stres de bagışıklığı düşürür. Zaten ufak yepyeni ortamdaki canlı yeni ortam patojenlerine alışmaya çalışırken bir de strese maruz kalınca bu sefer bağışıklığı düşer. Örnegin benim black ram platinumu umursamasa da siyah meleği darlıyordu.
Son olarak bir görüş belirteyim, aldıgınız canlı grubunda da bir problem olabilir. Hayvanlar için zor bir süreç. Ufacık boyutta ithal ediliyor, ithal eden firmaya geliyor, oradan akvaryumcuya geliyor, oradan size geliyor. Bir sürü kez ortam değişikliği, farklı patojenler ve sürekli stres... Dolayısıyla her şekilde illa sürekli bir patojen tanıtımı olacaktır. Karantina uygulamadan da ana tanka yeni canlı eklemek cok büyük risk
Sanki durum patojenlerle ilgili gibi duruyor. Ben de aynı problemi platinum meleklerle yaşamıştım. Beş adet almıştım bozuk para boyutunda, yalnızca bir tanesi karantina sürecini çıkarabildi. Dediginiz gibi gruptaki digerlerinin hepsini aynı şekilde kaybetmiştim. Bunu takiben aynı boyutta bir adet siyah melek aldım. Beraber büyüdüler ve birbirlerinden asla ayrılmıyorlar.
Durumun oksijensizlikle alakalı oldugunu düşünmüyorum. Yalnız tek bir türde karma bir akvaryumda buna rastlanması pek olası gelmiyor. Haliyle yine amonyak ve nitrit zehirlenmesi yönünden de, diger balıklar da çok muhtemel şekilde semptom gösterirdi. Benim aklıma tanktaki diger canlılardan kaynaklı agresiflik ve/veya parazitik/diger patojen kaynaklı durumlar geliyor.
Hangi kaynaktan alırsanız alın, aynı evde iki tank arası dahi geçiş yapsanız, illa bir nebze patojen tanıtımı olacaktır. Dolayısıyla farklı kaynaktan balık almanız bunun önüne geçmez. Ancak ithal olmayan, sizin suyunuza yakın bir suda çevrenizde büyümüş ve tercihen hobici ya da güvenilir bir üreticiden edineceginiz canlı çok uzaktan bambaşka yerlerden gelen çok steril koşullarda yetişmiş ve bağışıklık kazanmamış olma ihtimali daha yüksek olan bir canlıya kıyasla daha iyi bir tercih olabilir.
Ne yapılabilir? Bence, mutlaka her yeni canlı için, ayrı bir karantina tankı olusturun. Şu anki ana tankınıza bir adet sünger filtre ekleseniz, canlı yükünüz belirli ölçüde ise, bir ay sonra muhtemelen direkt olarak karantina tankına geçirmek için yeterli bakteri kolonileşmiş olur. Daha kısa ya da daha uzun bir zaman gerekebilir ancak ne kadar uzun genelde o kadar iyi. Daha sonra yeni alacagınız canlıları yeni tanklarında stres azaltacak dekor bulundurarak yapay bitki taş kaya vs gibi ancak taban boş olacak şekilde ışıklar kapalı uygun ısı ve diyetle bir gözlemleyin bakalım. Zaten filtreyle illa bir tanıtım olacaktır. Karantinanın ilerleyen sürecinde keyifler iyiyken aşılama gibi düşünürecek su degişimleri sırasında örneğin ana tanktan da biraz su eklemek ve gözlemlemek iyi olabilir. Bakalım nasıl bir sonuç göreceksiniz
Cüce amerikan dediginiz için söyleyeyim isterim, diger cichlidler de alan büyük olsa da bunlara rahatsızlık veriyor olabilir. Stres de bagışıklığı düşürür. Zaten ufak yepyeni ortamdaki canlı yeni ortam patojenlerine alışmaya çalışırken bir de strese maruz kalınca bu sefer bağışıklığı düşer. Örnegin benim black ram platinumu umursamasa da siyah meleği darlıyordu.
Son olarak bir görüş belirteyim, aldıgınız canlı grubunda da bir problem olabilir. Hayvanlar için zor bir süreç. Ufacık boyutta ithal ediliyor, ithal eden firmaya geliyor, oradan akvaryumcuya geliyor, oradan size geliyor. Bir sürü kez ortam değişikliği, farklı patojenler ve sürekli stres... Dolayısıyla her şekilde illa sürekli bir patojen tanıtımı olacaktır. Karantina uygulamadan da ana tanka yeni canlı eklemek cok büyük risk
Beğenenler: [T]123966,ali[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T]
Teşekkür Edenler: [T]123966,ali[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Mart 2024 00:36
[QUOTE=Lennie]Ali Bey merhaba,
Sanki durum patojenlerle ilgili gibi duruyor. Ben de aynı problemi platinum meleklerle yaşamıştım. Beş adet almıştım bozuk para boyutunda, yalnızca bir tanesi karantina sürecini çıkarabildi. Dediginiz gibi gruptaki digerlerinin hepsini aynı şekilde kaybetmiştim. Bunu takiben aynı boyutta bir adet siyah melek aldım. Beraber büyüdüler ve birbirlerinden asla ayrılmıyorlar.
Durumun oksijensizlikle alakalı oldugunu düşünmüyorum. Yalnız tek bir türde karma bir akvaryumda buna rastlanması pek olası gelmiyor. Haliyle yine amonyak ve nitrit zehirlenmesi yönünden de, diger balıklar da çok muhtemel şekilde semptom gösterirdi. Benim aklıma tanktaki diger canlılardan kaynaklı agresiflik ve/veya parazitik/diger patojen kaynaklı durumlar geliyor.
Hangi kaynaktan alırsanız alın, aynı evde iki tank arası dahi geçiş yapsanız, illa bir nebze patojen tanıtımı olacaktır. Dolayısıyla farklı kaynaktan balık almanız bunun önüne geçmez. Ancak ithal olmayan, sizin suyunuza yakın bir suda çevrenizde büyümüş ve tercihen hobici ya da güvenilir bir üreticiden edineceginiz canlı çok uzaktan bambaşka yerlerden gelen çok steril koşullarda yetişmiş ve bağışıklık kazanmamış olma ihtimali daha yüksek olan bir canlıya kıyasla daha iyi bir tercih olabilir.
Ne yapılabilir? Bence, mutlaka her yeni canlı için, ayrı bir karantina tankı olusturun. Şu anki ana tankınıza bir adet sünger filtre ekleseniz, canlı yükünüz belirli ölçüde ise, bir ay sonra muhtemelen direkt olarak karantina tankına geçirmek için yeterli bakteri kolonileşmiş olur. Daha kısa ya da daha uzun bir zaman gerekebilir ancak ne kadar uzun genelde o kadar iyi. Daha sonra yeni alacagınız canlıları yeni tanklarında stres azaltacak dekor bulundurarak yapay bitki taş kaya vs gibi ancak taban boş olacak şekilde ışıklar kapalı uygun ısı ve diyetle bir gözlemleyin bakalım. Zaten filtreyle illa bir tanıtım olacaktır. Karantinanın ilerleyen sürecinde keyifler iyiyken aşılama gibi düşünürecek su degişimleri sırasında örneğin ana tanktan da biraz su eklemek ve gözlemlemek iyi olabilir. Bakalım nasıl bir sonuç göreceksiniz
Cüce amerikan dediginiz için söyleyeyim isterim, diger cichlidler de alan büyük olsa da bunlara rahatsızlık veriyor olabilir. Stres de bagışıklığı düşürür. Zaten ufak yepyeni ortamdaki canlı yeni ortam patojenlerine alışmaya çalışırken bir de strese maruz kalınca bu sefer bağışıklığı düşer. Örnegin benim black ram platinumu umursamasa da siyah meleği darlıyordu.
Son olarak bir görüş belirteyim, aldıgınız canlı grubunda da bir problem olabilir. Hayvanlar için zor bir süreç. Ufacık boyutta ithal ediliyor, ithal eden firmaya geliyor, oradan akvaryumcuya geliyor, oradan size geliyor. Bir sürü kez ortam değişikliği, farklı patojenler ve sürekli stres... Dolayısıyla her şekilde illa sürekli bir patojen tanıtımı olacaktır. Karantina uygulamadan da ana tanka yeni canlı eklemek cok büyük risk[/QUOTE]
Yaptığınız detaylı açıklamalar için çok teşekkür ederim. Tavsiye ettiğiniz şekilde bir karantina ve alıştırma süreci canlı eklemesinde üşenilmeden yapılmalı, size katılıyorum ama gel de üşenme [:lol:]
Şaka bir tarafa benim kanaatim de son olarak belirttiğiniz gibi sadece melekleri (ya da benzer hassasiyetleri olan balıkları) etkileyen bir patojenin sorumlu olduğu yönünde. İlk edindiğim meleklerimi kaybettikten sonra aldığım yavru boy German Blue Ramirezilerde, hatta (aslında akvaryum koşulları uygun olmadığı halde) görünce dayanamayıp aldığım 3 yavru Daffodilde en ufak bir hastalık belirtisi olmadı.
Hal böyle olunca muhtemelen meleklerin bağışık olmadığı bu patojene karşı melekleri bir süre karantinada tutmak ve bu sırada karantina tankına ana tanktan azar azar su eklemek su değerlerine alıştırmada çok etkili olsa da onları öldüren patojene karşı bağışıklık kazanmalarını sağlamaz sanırım. Görece az miktarda da olsa klasik aşılardaki gibi zayıflatılmış ya da ölü patojenler ancak aşı etkisi gösterir, zayıflatılmamış olanlar yine ölümcül enfeksiyona sebep olur diye düşünüyorum.
Ama öte yandan seri tansferler sırasında oldukça yıpranan meleklerin tamamen sterilize edilmiş ve huzurlu bir akvaryumda yeterince misafir edilip iyi bir diyetle güçlendirilmesi ve arkasından ana tanktan azar azar su aşılanarak hakim bakterilerle temaslarının sağlanması balıkların hastalığı hafif geçirip bağışıklık kazanmalarını sağlayabilir.
Bir süre ara verip karantina sürecini bahsettiğim gibi uygulayıp sonucu eklerim.
İyi hobiler herkese...[EDIT]ali,2024-03-09 00:39:22[/EDIT]
Sanki durum patojenlerle ilgili gibi duruyor. Ben de aynı problemi platinum meleklerle yaşamıştım. Beş adet almıştım bozuk para boyutunda, yalnızca bir tanesi karantina sürecini çıkarabildi. Dediginiz gibi gruptaki digerlerinin hepsini aynı şekilde kaybetmiştim. Bunu takiben aynı boyutta bir adet siyah melek aldım. Beraber büyüdüler ve birbirlerinden asla ayrılmıyorlar.
Durumun oksijensizlikle alakalı oldugunu düşünmüyorum. Yalnız tek bir türde karma bir akvaryumda buna rastlanması pek olası gelmiyor. Haliyle yine amonyak ve nitrit zehirlenmesi yönünden de, diger balıklar da çok muhtemel şekilde semptom gösterirdi. Benim aklıma tanktaki diger canlılardan kaynaklı agresiflik ve/veya parazitik/diger patojen kaynaklı durumlar geliyor.
Hangi kaynaktan alırsanız alın, aynı evde iki tank arası dahi geçiş yapsanız, illa bir nebze patojen tanıtımı olacaktır. Dolayısıyla farklı kaynaktan balık almanız bunun önüne geçmez. Ancak ithal olmayan, sizin suyunuza yakın bir suda çevrenizde büyümüş ve tercihen hobici ya da güvenilir bir üreticiden edineceginiz canlı çok uzaktan bambaşka yerlerden gelen çok steril koşullarda yetişmiş ve bağışıklık kazanmamış olma ihtimali daha yüksek olan bir canlıya kıyasla daha iyi bir tercih olabilir.
Ne yapılabilir? Bence, mutlaka her yeni canlı için, ayrı bir karantina tankı olusturun. Şu anki ana tankınıza bir adet sünger filtre ekleseniz, canlı yükünüz belirli ölçüde ise, bir ay sonra muhtemelen direkt olarak karantina tankına geçirmek için yeterli bakteri kolonileşmiş olur. Daha kısa ya da daha uzun bir zaman gerekebilir ancak ne kadar uzun genelde o kadar iyi. Daha sonra yeni alacagınız canlıları yeni tanklarında stres azaltacak dekor bulundurarak yapay bitki taş kaya vs gibi ancak taban boş olacak şekilde ışıklar kapalı uygun ısı ve diyetle bir gözlemleyin bakalım. Zaten filtreyle illa bir tanıtım olacaktır. Karantinanın ilerleyen sürecinde keyifler iyiyken aşılama gibi düşünürecek su degişimleri sırasında örneğin ana tanktan da biraz su eklemek ve gözlemlemek iyi olabilir. Bakalım nasıl bir sonuç göreceksiniz
Cüce amerikan dediginiz için söyleyeyim isterim, diger cichlidler de alan büyük olsa da bunlara rahatsızlık veriyor olabilir. Stres de bagışıklığı düşürür. Zaten ufak yepyeni ortamdaki canlı yeni ortam patojenlerine alışmaya çalışırken bir de strese maruz kalınca bu sefer bağışıklığı düşer. Örnegin benim black ram platinumu umursamasa da siyah meleği darlıyordu.
Son olarak bir görüş belirteyim, aldıgınız canlı grubunda da bir problem olabilir. Hayvanlar için zor bir süreç. Ufacık boyutta ithal ediliyor, ithal eden firmaya geliyor, oradan akvaryumcuya geliyor, oradan size geliyor. Bir sürü kez ortam değişikliği, farklı patojenler ve sürekli stres... Dolayısıyla her şekilde illa sürekli bir patojen tanıtımı olacaktır. Karantina uygulamadan da ana tanka yeni canlı eklemek cok büyük risk[/QUOTE]
Yaptığınız detaylı açıklamalar için çok teşekkür ederim. Tavsiye ettiğiniz şekilde bir karantina ve alıştırma süreci canlı eklemesinde üşenilmeden yapılmalı, size katılıyorum ama gel de üşenme [:lol:]
Şaka bir tarafa benim kanaatim de son olarak belirttiğiniz gibi sadece melekleri (ya da benzer hassasiyetleri olan balıkları) etkileyen bir patojenin sorumlu olduğu yönünde. İlk edindiğim meleklerimi kaybettikten sonra aldığım yavru boy German Blue Ramirezilerde, hatta (aslında akvaryum koşulları uygun olmadığı halde) görünce dayanamayıp aldığım 3 yavru Daffodilde en ufak bir hastalık belirtisi olmadı.
Hal böyle olunca muhtemelen meleklerin bağışık olmadığı bu patojene karşı melekleri bir süre karantinada tutmak ve bu sırada karantina tankına ana tanktan azar azar su eklemek su değerlerine alıştırmada çok etkili olsa da onları öldüren patojene karşı bağışıklık kazanmalarını sağlamaz sanırım. Görece az miktarda da olsa klasik aşılardaki gibi zayıflatılmış ya da ölü patojenler ancak aşı etkisi gösterir, zayıflatılmamış olanlar yine ölümcül enfeksiyona sebep olur diye düşünüyorum.
Ama öte yandan seri tansferler sırasında oldukça yıpranan meleklerin tamamen sterilize edilmiş ve huzurlu bir akvaryumda yeterince misafir edilip iyi bir diyetle güçlendirilmesi ve arkasından ana tanktan azar azar su aşılanarak hakim bakterilerle temaslarının sağlanması balıkların hastalığı hafif geçirip bağışıklık kazanmalarını sağlayabilir.
Bir süre ara verip karantina sürecini bahsettiğim gibi uygulayıp sonucu eklerim.
İyi hobiler herkese...[EDIT]ali,2024-03-09 00:39:22[/EDIT]
Beğenenler: [T]240932,Ehtiyar[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir