ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Aquatica
Kullanıcı Grubu:
Kurumsal Üye
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
28 Mart 2009 12:04
Son Ziyaret:
05 Haziran 2009 21:56
Toplam Mesaj:
10 [0.00 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Ahmet Duman
Doğum Tarihi:
17 Ağustos 1971
Yaş:
53
İl:
Izmir
Meslek:
su ür. müh
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Ahmet Duman
ORFİ İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ
ESTİM SANAYİ SİTESİ 4. CAD. NO: 14 KISIKKÖY /İZMİR
TEL: 232 257 52 50 FAX: 257 65 22

SON 10 MESAJI

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ
Hangi tür mikroalgin/mikroalglerin  kültürünü yapıyorsunuz ?
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ

Mikro algler kendisi için gerekli tüm besinleri inorganik maddeleri kullanarak kendisi yapar ve buna omega-3 yağları da dahildir ama tüm türlerde omega-3 miktarı aynı seviyede değildir. Mikro algler deniz ortamında zaten omega-3 yağ asitlerinin ilk kaynağıdır. O nedenle mikroalginizi omeg-3 bakımından zenginleştirmek gerekli de değildir böyle bir şeyin uygulanması da mümkün değildir. eğer copepod, isopod, gammarus, artemia gibi canlıları mikro alg ile besliyor iseniz muhtemelen doymamış yağ asitlerince de zenginleştirmiş ve balığınızı zenginleşmiş canlı yem ile beslemiş olursunuz.  Burada biraz terimlerin karıştığını da hissediyorum o nedenle affınıza sığınarak terimleri basitçe biraz açıklamak istiyorum:

Fitoplankton: , Mikro alg, mikroskobik su yosunu
CO2, N, P, H2O gibi temel bileşenlerden fotosentez ile besin yaparlar : yağları, proteinleri, karbohidratları.
 
Zooplankton: Hayvansal kökenli planktonlar: Artemia, rotifer, su piresi, gammarus, copepod, isopod gibi aktif yüzemeyen akıntılara taşınan canlılardır ki bahsettiklerimiz küçük zooplanktonlardır. Filtre ettiklesi su içerisinden mikroalgleri ve besin partiküllerini süzer, ve oksijen alır.
 
HUFA : (Highly Unsaturated fatty acids ) Doymamış yağ asitleri , Omega-3, Omega -6, DHA, EPA, ARA. Bunlar denizel kökenli yağlar ve mikroalglerde bulunur.
 
Fitoplanktonlar ( mikroalgler) tarafından üretilen HUFA besin zinciri ile zincirin en son halkası insana kadar taşınır : ( fitoplanktondan  >zooplanktona>küçük balık > büyük balık >insana )
 
Zooplanktonlarınıza verdiğiniz microalglerin içerdiği omega-3 seviyesinin yeterli olmadığını düşünüyorsanız o zaman hazır omega-3 yağ emülsiyonları ile zenginleştirebilirsiniz. Emülsiyonun içindeki yağ damlacıkları mikroalgae hücreleri gibi küçük boyutta olduğundan zooplanktonlarınız tarafından sudan filtre edilip yenilebilir.
 
 
 
Aquatica2009-04-10 21:15:09
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ
önceki yazdığımı kopyalayıp yapıştırıyorum:
"Mercan ve canlı yem beslemek/zenginleştirmek için ise bu iş için üretilmiş ve Volkan beyin tavsiye ettiği türden yağ emülsiyonu şeklindeki ürünleri tercih etmek gerekir. aksi taktirde çok kötü sonuçlar verir, ölümlere neden olabilir, canlı yemi birbirne yapıştırır, yüzeyleri kaplayıp oksijeni bloke edebilir vs. vs. "
 
Artemia, gammarus, isopod gibi canlı yemde deniz kökenli yağın kendisini direkt kullanamassınız (beslenemez) muhakkak yağ emülsiyonu olması gerekir.  Piyasadaki yağ emulsiyonu ürünlerini veya var ise mikroalgae ürüleri ile gammarus, isopod gibi kültürleri beslemek ve çoğaltmak mümkün olabilir ama tecrübe ve bilgi ister.
 
Fitoplanktonlar mercanların omega-3 ihtiyaçlarını muhakkak ki karşılar.İdeal besin olur.  Ama doğadaki gibi çok çeşitli türler kullanmak gerekebilir. Bunların canlısını ya da tazesini akv mağazalarından sürekli bulma şansımız var mı, bu sorunun cevabını ben bilmiyorum.
 
Piyasa da satılan yağ emülsiyonlarında dikkat edilecek nelerdir diye sorarsanız
1-yağ oranı yüksek olanları tercih etmek ekonomik olur ( su satın almazsınız)
2- DHA/EPA oranı yüksek olmalı yani toplam yağ asitleri içerisinde DHA , EPA dan fazla olmalıdır
3- Var ise su oranı %5'i geçmeyen konsantre ve sonradan sulandırılarak kullanılan bir ürün seçmek lazım , ekonomik ve uzun ömürlü olur. (içinde su yok ise bakteri üremesi de olmaz)
 
Tabi bu oranlar üzerinde yazıyor ise ...
Bu ürünler genellikle yağ ile su karışımıdır.  (1-10micron boyutunda mikroskobik yağ damlacıklarının su içerisinde askıda kalarak ve birbirine yapışmadan dolaştığını düşünün)
 
Akşam vaktim olur ise emülsiyon konsunda sizi bilgilendirmeye çalışacağım
saygılar
 
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ

Selam arkadaşlar,

İnsanlar için üretilen omega-3 yağlarını sadece yapay yeme bir bir miktar ilave etmek sureti ile rahatlıkla kullanablirsiniz sadece doğru uygulamak önemli. Ama sürekli bu şekilde yağ oranı yüksek bir yemle beslemeniz doğru olmaz balığın metabolizmasını bozabilirsiniz. Konulan yağın yem ağırlığının da %15ini geçmemek lazım. Ve kullanacağınız yapay yemin yağ oranı da fazla yüksek olmazsa iyi olur. Fazla yağ yemlerin balıklar için cazibesini de azaltabilir, denemek lazım. Hatırladığım kadarıyla bu yağların bir de aromalıları var onları kullanmamak lazım. Ama bu takviyeyi her gün yapmak yerine haftada 1 yapılması bence daha doğru olur. Piyasada insanlar için üretilen ürünlerin tipleri markaları konusunda fazla bilgim olmamasına rağmen söyleyebileceğim DHA/EPA oranı yüksek (1den büyük) ürünler var ise onları tercih edebilirsiniz.  Bir de unutulmaması gereken omega-3 yağ asitlerinin son derece kolay oksitlendiğidir ki bu şekilde hazırlayarak verdiğiniz yem balıklar tarafından çok büyük oranda ve hızlı bir şekilde tüketilmelidir ki hem balığa faydalı olabilsin hem de akvaryumunuzun su kalitesini düşürmesin.
 
Mercan ve canlı yem beslemek/zenginleştirmek için ise bu iş için üretilmiş ve Volkan beyin tavsiye ettiği türden yağ emülsiyonu şeklindeki ürünleri tercih etmek gerekir. aksi taktirde çok kötü sonuçlar verir, ölümlere neden olabilir, canlı yemi birbirne yapıştırır, yüzeyleri kaplayıp oksijeni bloke edebilir vs. vs.  İşin pratiğini de Altay bey yazısında gayet güzel anlatmış..
 
 
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ
Evet Volkan bey bu ürün işe yarar gibi görünüyor. %79 su içeren bir emülsiyon. Akvaryumlarda kullanımı pratik olabilir. canlı yem zenginleştirme işlemi için 40 dk gibi süre vermiş. Bu kısa bir süre ve muhtemelen ürün fazla koruyucu içermiyor ve direkt yeme karıştırılabiliyor, daha uzun süreli zenginleştirmede ortamda bozulma riski vardır tahminim. Profesyonel uygulamalarda canlı yem zenginleştirme işlemi 48 saati bulabilir.
teşekkürler
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ
 
Bir akvaryum sisteminde su içerisinde askıda kalan plankton türlerinin yaşaması biraz zor olur ve filtreler ve PS ler tarafından sistemden uzaklaştırılır ayrıca akvaryumun su kriterleri de çoğu kez gelişmeleri için uygun olmaz. O nedenle bunlara ihtiyaç var ise akvaryumunuza dışarıdan takviye etmek gerekir.
Örneğin silisli algler (diatomlar) ortamda silisyum var ise ürerler ve çabucak silisyumu bitirebilirler. Ama sanırım akvaryumda kahverengimsi yeşil bir görüntü pek hoş olmayabilir. Mikroalgler konusunu daha sonra ilk fırsatta açacağım.
 
Her türün kendine özgü besin ihtiyaçları vardır. Reeflerin beslenmesi konusunda çok fazla bir tecrübem olmamasına rağmen sadece yağ bazlı bir besinin yeterli olamayacağı kesindir. Bunların beslenmesine gerekli protein ihtiyacının çeşitli şekillerde karşılanmasının yanında omega-3 takviyesi de üremeleri ve sağlıklı gelişimleri için önemli olabilir. Ama reeflerde esas  besin nannochloropsis, isochrysis gibi algler, mikronajı uyuyor ise spirulina elzem proteinleri ve omega-3 ihtiyaçlarını karşılaması gerekir diye düşünüyorum. Özellikle isochrysis galbana DHA bakımından zengindir.
Ancak deniz balıklarında Anaç balıktan yumurtaya, yumurtadan larvaya larvadan metamorfoz ve genç bireye kadar her noktada omega-3 takviyesi elzemdir.
 Anaçlar için  omega-3 bakımından zengin taze yemler, karides, kalamar, omega-3 ile zenginleştirilmiş zooplanktonlar, hem omega-3 hem de esansiyel aminoasitlerin karşılanması için genelde yeterli olur ve yumurta kalitesini artırır.
 
Canlı zooplankton ile beslenmesi gereken balık larvalarında ise durum biraz farklıdır. Cansız/yapay yeme alışıncaya kadar verilen zooplankton zenginleştirilmelidir.
Omega-3 yağları ve/veya fitoplankton ile beslenerek zenginleştirilmiş canlı yem (artemia vb zooplanktonlar) balık larvalarına verilir.
Omega-3 yağları ise zooplankton yada diğer filter-feeding organizmalar tarafından kullanılabilmesi için su içinde askıda kalan ve 1-10micron ( 0,001mm-0,01mm) büyüklüğünde damlacıklar haline getirilmesi gerekir. Bu yapıya emülsiyon diyoruz. Emülsiyonlar konusunda daha sonra yazacağım. (örnek mayonez )).
 
Bu arada çeşitli reef türlerinin filtre edebildiği partikül boyutları hakkında bilgisi olan arkadaş var ise bilgisini paylaşırsa sevinirim. Belki bu türler için
omega-3 emülsiyonu hazırlayabilirim ;)
 
Saygılar
 
Mesajıma bir eklenti daha yapayım. Bazı türler mesela hamsi bolca DHA içerir ve kirliliği + parazit+hastalık etkeni riskini bir kenara bırakırsak omega3 ihtiyacını karşılayabilir.
 
 
 
Aquatica2009-04-07 12:55:19
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ
Selam arkadaşlar,
Önce kimse ilgilenmiyor gibi geldi ama sanırım ilgilenen arkadaşlar var..:)
 
Omega-3 yağ asitlerini en doğal ve suyunuzu min. seviyede kirletrek girmenin yolu özellikle canlı microalgae vermektir. Ama bu çoğu kez akvaryumcular için pratik olmayan bir metod olabilir ve hatta bazı durumlarda yetersiz de kalabilir. 
Omega-3 içeren yağları hem besin zinciri dahilinde yani zooplanktonu beslemek suretiyle, hem de filtre edebilen organizmalar için kullanımı mümkündür ancak bu yağların bir ön hazırlığı gereklidir.
(Biraz eski bilgilerimi derleyeyim bu konuda da sizleri detaylı bilgilendireceğim. )
Sudaki besin partiküllerini filtre eden omurgasızların filtre edebileceği türe has belirli bir mikronaj aralığı vardır ki biz omega-3 içerikli yağımızı hem suyun içerisinde askıda kalabilen bir duruma hem de bu mikronaj aralıklarında damlacıklara dönüştürmek zorundayız ki sudan canlılar ve canlı yemler tarafından filtre edilebilsin ve tüketilemeyen kalıntılardan suyumuz da fazla kirlenmesin.
 
Saygılar,
OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİNİN ÖNEMİ

Yaklaşık bir haftadır akvaryum.com dayım ve bir çok arkadaşın derlemiş olduğu gerek kendi tecrübelerinden gerekse çevirilerden oluşturdukları ve çok ciddi detaya inilmiş olan makaleleri heyecanla ve takdir ederek okuyorum. Ben de belki biraz daha değişik yönde katkı sağlayabilmek için bazı bilgileri sizinle paylaşmayı arzularım.

 

Sizlere deniz ve tatlı su hayvanlarının yaşam faaliyetlerinde ve özellikle üremelerinde çok büyük önem arz eden bir besin gereksinimi olan omega-3 yağ asitleritlerinden bahsetmek istiyorum. Bu besin öğeleri insanlar için de çok büyük önem taşıyan, bebekler, yaşlılar ve hastalar için muhakkak alınması gereken yağ asitleridir ve balık yağında bolca bulunur.

 

Akuatik ortamlarda uzun zincirli doymamış yağ asitlerinin (omega-3, HUFA)  çoğu besin zincirinin ilk halkasını oluşturan fitoplanktonlar tarafından sentezlenir. Hayvan metabolizması tarafından sentezlenemeyen veya çok sınırlı miktarda sentezlenebilen omega-3 yağ asitleri deniz hayvanları için birincil öneme sahip besinlerdendir ve muhakkak dışarıdan alınmasını gerektirir. Sucul ortamda mikroalgler tarafından  sentezenenen omega-3 sırasıyla fitoplankton ile beslenen zooplanktona,  z.plankton ile beslenen balık ve diğer canlılara, onlardan ise diğer karnivor (etçil) türlere geçer.

Omega-3 yağ asitleri balık yada omurgasız hayvanlar için,

-Üremede

-Sağlıklı larval gelişmede

-Sağlıklı büyümede

-Sağlıklı yaşamada olmazsa olmazdır.

 

Balıkları veya omurgasızları üretmeye meraklı olan arkadaşlarımız bu yağ asitlerini muhakkak suretle sağlamak zorundadırlar.Verilen yemler içerisinde omega-3 serisi yağ asitlerinden DHA ( docosahexaenoic acid ) birincil öneme sahiptir. Diğerleri ARA(Arachiodonic acid) ve EPA (Eicopentaenoicacid) dır.  

  Profesyonel üretim tesislerinde muhakkak suretle omega-3 besin takviyesi yapılmaktadır.

Omega-3 (DHA,EPA,ARA) eksikliğinde;

-Kaliteli üreme hücreleri (oosit) üretilemez.

-Yumurtalarda ve larvalarda yaşama oranı düşer,

-Anormal larval gelişime ve deformasyonlara neden olur, metamorfozda ölümler çok artar.

 

Not: Bu yazıyı özellikle üretime meraklı arkadaşlara konunun önemini vurgulamak için bir giriş yazısı olarak hazırladım. Gerek omurgasızların gerek ise balıkların üretim çalışmalarında omega-3 uygulamalarını da daha sonra fırsat buldukça kısa- kısa, dallandırmadan ve özünü vererek yazmayı düşünüyorum.

 Yine fırsat buldukça fazla girilmemiş konular hakkında yazmaya devam etmek isterim.
 
Saygılar Tebessüm

 

 

 

 

Mercan Besinleri ve Planktonlar.
Selamlar,
bu konu deniz ekosistemini anlama ve evlerdeki akvaryum içerisinde de doğayı en iyi şekilde taklit edebilme konusunda en büyük adımlardan biri olduğunu düşünüyorum. Ve sizi tebrik ediyorum.  Plankton üretimi uygulamaları konusunda belki benim de katkılarım olabilir. Yalnız mercan akvaryumları için çok yüksek önem arz eden özel bir tür microalgae veya zooplankton var mı merak ediyorum. Bir de mecanların filtre edebildikleri min-max mikronaj nedir biliyor musunuz ?
 
Mini üretimhane 15metrekare
Merhaba,
 
deponuzun hangi malzemeden yapıldığı önemlidir. polyester ya da boyalı metal, galvanize sac depoları kullanmanızı önermem bunlar su kalitesini değiştirebilir. En uygun ve ucuz polietilen depo olabilir. polietilen su kalitesini etkilemez inert bir malzemedir.  Deponuz tamamen kapalı ve ışık geçirmez olmalıdır, içerisine koyacağınız su organik madde içermiyor ise bakteri üretmez. Uzun süre durabilir. Suyn bozulmasından kasıt bakteri üretmesi anlamına gelir. Depodan su kullanacağınız zaman aldığınız suyu bolca havalandırarak kullanırsanız oluşabilecek anaerobik bakteriyi öldürmüş olursunuz. Tebessüm

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.