Resif Akvaryumlarında Su Kimyasına giriş...
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2010 14:35
Merhaba,
Resif meraklıları için "Reef Central" sitesinin arşivlerinden derlediğim bir özet sunmak istiyorum, ilk başlarda gözümüzü korkutan parametrelerin aslında basit ve doğru kontrol edildiğinde işimizi kolaylaştıran ve harcamalarımızı hafifleten şeyler olduğunu aşağıda özetlediğim uzman yazısını okuyarak anlayabiliriz. Diğer yandan kontrol etmemiz gereken en önemli parametreleri de açıklıyor. Umarım bizim gibi yeni başlayan tüm resifçilere yol gösterir.
Yukarıdaki tablo ortalama bir resif tankı ve okyanus suyunun karşılaştırmasını veriyor, üstteki kısım kontrol edilmesi gereken önemli parametreleri içeriyor. Alttaki kısım ise daha önemsiz parametrelerden bahsediyor.
KRİTİK PARAMETRELER: Reefkeeping.com 'dan uzman özetidir. Sorumluluk kabul edilmez :) Yalnızca teorik değil, uzun zamanların tecrübelerinden derlenen bilgilerdir.
KALSİYUM : Kalsiyum karbonat iskelet yapılarını oluşturan sert mercanlar, kalkerli kırmızı pembe algler (coraline), Halimeda makro yosunu, deniz tarakları ve istiridyeler bu ihtiyaçlarını etraflarındaki suda bulunan kalsiyumdan karşılarlar.
Bu tür canlıları barındıran tanklarda 360 ppm 'in altına düşürülmeden, 380- 450 ppm arasındaki kalsiyum yeterlidir. Daha fazla kalsiyum yüklemenin canlıların büyümesini arttırmadığı/hızlandırmadığı gözlenmiştir. Eğer tankınızda belirli bir kalsiyum tüketimi varsa, sürekli yenilenmesi gerekir.
Önemli : Kalsiyum/alkalinite dengeli katkıların sadece kalsiyumu değil, alkaliniteyi de yükselteceğini unutmayın. Bu iki önemli parametre birbirini direkt etkilemektedir, çok fazla kalsiyum katkısı alkalinitenizi düşürecektir ve tankta kalsiyum karbonat çökelmesine (kireç taşı) neden olacaktır.
Çok fazla alkalinite katkısı da tanktaki kalsiyumunuzu düşürecektir. Tankınızda mercan bakmak yerine ısıtıcılarda, motor millerinde, kayalarınızda kireçtaşı öbekleri görmemek için :) iki parametrenin katkılarında yönteminizi iyi belirlemelisiniz.
UYARI: Testlerinizin doğru ölçtüğünüzden emin değilseniz, farklı markalarla test ederek seviyelerinizi doğru belirlemelisiniz, aksi takdirde herşey yolunda giderken yanlış bir müdehale ile sistemi bozabilirsiniz.
Katkı Yöntemlerini internetten diğer sitelerde da inceleyebilirsiniz; kalkwasser, kalsiyum reaktörleri, 2 taraflı katkı sistemleri, kalsiyum klorit eklentileri.
ALKALİNİTE: Yukarıda bahsedilen mercan ve diğer canlıların gövde oluşturmak için sudaki Bikarbonat'ı>>>>Karbonat'a çevirip kullandıkları bilinmektedir. Tanklarda bikarbonat ölçmenin kolay yolu ise alkaliniteyi ölçmektir.
Alkalinite kısaca; deniz suyunu PH 4.5 seviyesine getirmek için (bikarbonat>>>karbonik asit'e ancak bu ph seviyesinde dönüşür) gereken asit miktarının birimidir. Bu asit miktarı belirlenince sudaki bikarbonat miktarı da ölçülebilir.
Normal tanklarda alkalinite, yani sudaki bikarbonat kullanımdan dolayı sürekli düşme eğilimindedir, 7- 11 dKH arasında alkalinite uygun olacaktır, yine de kalsiyum seviyenizi çok miktarda düşürmeyecek kadar yüksek tutulabilir. Daha önce belirtildiği gibi; çok yüksek alkalinite kalsiyumu bağlayıp çökelterek "kireç taşı" oluşumuna neden olur.
Alkalinite arttırmak için en basitinden kabartma tozu (baking soda-sodyum bikarbonat), çamaşır sodası (washing soda-sodyum karbonat) gibi hafif alkali ürünler kullanılabilir.
TUZLULUK: Önerilen tuzluluk oranı 35 ppt (1.026 sg) 'dir. Doğala yakın olanın korunması tavsiye edilir.
SICAKLIK: Sıcaklık yükseldikçe canlıların metabolizmaları da hızlanacağından; Oksijen kullanımı dolayısı ile karbondioksit, besin kullanımı, kalsiyum ve bikarbonat(alkalinite) kulanımı da artar.
Canlıların büyüme hızı ve atık üretiminde artış görülür.Sudaki oksijenin çözünürlüğü düşer, oturmuş bir tankta oksijen çözünürlüğü ve metabolik hız önemli şeyler değildir, fakat yüksek sıcaklıkta herhangi bir elektrik kesintisinde, bu yüksek oranlar oksijenin daha hızlı tükenmesine ve kısa sürede ölümlere yol açabilir, önlem almanız için vaktiniz dar olacaktır.
Mercan gelişiminde sabit bir sıcaklık değeri yoktur, ki halihazır okyanuslarda da ısı sabit değildir. Yüksek veya düşük ısılarda mercanlarınız türlerine göre sağlıklı olabilir, gelişebilir. 24.5- 28 derece(yıllık ortalama 26 derece ) arası uygun sıcaklıklardır. Yazları normalden biraz soğuk tank, kışları da normalden biraz sıcak bir tank, elektirik kesintilerinde daha uzun sürelerde soğuyup/ısınacağından acil bir durumda müdehale için size zaman kazandıracaktır.
PH: Suyun asidik veya bazik olduğunu belirleyen parametredir.
0<<<<<<<<<<<asidik<<<<<<<<<<<<7(nötr)>>>>>>>>>>>>bazik>>>>>>>>>14
Normal deniz suları 8.0 - 8.3 arasında sulardır. Tanklarda 7.8-8.5 değerleri kabul edilebilir seviyelerdir (Alkalinite minimum 2,5 meq/L, Kalsiyum minimum 400 ppm oldukça ve bu değerler sabit tutuldukça). Yine de sürekli Yüksek Ph (8.4 ve üstü) kalsiyum çökelmesine dolayısı ile kireç taşı oluşumuna neden olurken, düşük ph (7.4 ve altı) ve kalsiyum değeri kalsiyum alışverişini zorlaştırır, ayrıca balıkları rahatsız ettiği görülmüştür.
Ph dalgalanmalarında; kısa süreli Ph yükselmeleri, düşmelere kıyasla daha az tehlikelidir.
MAGNEZYUM: Magnezyumun öneminin nedeni; kalsiyum ve alkalinite dengesiyle doğrudan ilişkisidir. Denizler ve tanklarımızın suları kalsiyum karbonata aşırı doymuş halde bulunmaktadır, bu oran daha fazla yükseldiğinde suyun bu artışı dengelemesi magnezyum sayesinde olmaktadır. Magzenyum fazla karbonatın çökelmesi sırasında araya girerek buna engel olur. 1250-1350 ppm değerlerinde magnezyum bu dengeyi korumakta yeterli gelecektir, katkı sırasında gündelik 100 ppm den fazla magzenyum eklenmemesi tavsiye edilir.
Sert mercanlar ve kalkerli alg'ler (coraline) de magnezyumu kullanırlar.Tankınızın alkalinite ve kalsiyum seviyesi bir türlü düzene girmiyorsa, sudaki magnezyum seviyesi test edilmeli ve düşükse yavaş yavaş belirtilen değerlere getirilmelidir.
Ekipmanlarınızda (ısıtıcı, motor vs.) oluşan kireç taşı (kalsiyum çökelmesi); yüksek Ph, düşük kalsiyum, düşük alkalinite yanında düşük magnezyumdan da kaynaklanabilir.
FOSFAT: Yemlerle, tamamlanan tatlı su ile ve bazı kalsiyum/alkalinite katkı yöntemleri ile tanka girer. Belirtilen parametrelerin üstüne çıkmasına izin verilirse, mercanların kalsiyum alımını kısıtlar ve yosun problemine yol açar. 0.03 ppm 'in üstüne çıkartılmaması tavsiye edilir.
Fazla fosfat aşağıdaki yöntemlerle kontrol edilebilir; makro yosun (refigium veya tank içi) eklemek ve düzenli hasat etmek, fosfat içerikli yem kullanmamak veya azaltmak, skimmer, demir içerikli fosfat tutucu medya kullanmak (fosfat reaktörleri).
AMONYAK: Tankınızdaki kaçınmanız gereken en zehirli bileşiktir. 0.1 ppm den bile etkilenen deniz canlıları bulunmaktadır. 0.2 ppm gibi bir değer balıklarınız için zehirlidir. Oturmuş tanklarda Nitrat çevrimi ile en azından balıklarınız için daha az zehirli bileşiklere indirgenir(Amonyak>>>Nitrit>>>>Nitrat). Eğer çevriminiz tamamlandı ise 0.1 pm den az ölçülmelidir. Ph yükseldikçe sudaki amonyak sabit olsa bile, bileşiğin zehirliliği artar.
DİĞER PARAMETRELER:Reefkeeping.com 'dan uzman özetidir. Sorumluluk kabul edilmez :) Yalnızca teorik değil, uzun zamanların tecrübelerinden derlenen bilgilerdir.
SİLİKAT: İlk kurulumdaki Diatom probleminiz bir türlü bitmek bilmiyor mu? O zaman sorununuz kullandığınız sudaki Silikat'tır. Suyunuzu arıtmak (RODI: Reverse Ozmoz ve Deiyonize su) veya uygun damacana su kullanmak çözüm olabilir.
Eğer camlarda ve kayalarda sürekli diatom probleminiz yoksa, dilerseniz "sodyum silikat" şeklinde silikat dozlayabilirsiniz. Nedeni tankınızdaki süngerler ve yumuşakçaların silikata ihtiyaç duymasıdır. Normal deniz suyunda olduğu gibi 3 ppm silikat ölçülebilir bir değerdir.Tekrar Diatom gözlemlerseniz dozlamayı durdurabilirsiniz.
İYOT: İlla ki dozlamak gerekli değildir, ölçmek ve belirli bir oranda sabit tutmaya çalışmak bile gereksizidr. Deniz suyunda 0.6 ppm civarında bulunmaktadır. Dozlamak isterseniz Iodate yerine Iodide katkıları kullanmanız tavsiye edilir (hem canlıların sudan kullanımı kolay olur, hem de hazır test kitleri iodide seviyelerini ölçebilmektedir).
NİTRAT: Geldik forumlarda en çok tartışılan konuya :) Yemlerle ve canlı yükünün getirdiği atıklardan Nitrat çevirimi sonucunda ortaya çıkan bileşiktir. Deniz akvaryumlarında kendi başına çok zehirli değildir.
0.2 ppm den az hedeflenmesinin sebebi; yosun oluşumu ve dinoflegallates gibi istenmeyen zararlıları tetiklemesi, mercanlardaki zooxantalle(fotosentetik) bakterilerini arttırarak büyüme hızını düşürmesi ve istenmeyen renk değişikliklerine neden olmasıdır.
Resif akvaryumlarında yukarıdaki problemleri göz önünde bulundurarak 20 ppm 'e kadar Nitrat riskli ama tolere edilebilir bir değerdir.
Eski dönemlerde sadece su değiştirerek azaltılabilen Nitrat'ı günümüzde azaltmanın çeşitli metodları bulunmaktadır. Tercihinize göre; Güçlü Skimmer kullanmak, Makro Alg (Refigium kullanımı ve hasadı), Turf Sistemi, Denitratörler (nitrat reaktörleri), DSB (Derin Kum Tabanı) uygulaması, ve son olarak yine Periyodik su değişimi.
NİTRİT: Tuzlu suda Nitrit, tatlı suya oranla daha az zehirli bir bileşiktir. Denizlerde balıklar 100 ppm e kadar olan değerlerde bile sağlıklı olabilmektedir. Tamamen oturmuş bir tankınız varsa Nitrit ölçmenize gerek bile yoktur.
STRONTIUM: Kritik bir parametre değildir, denizlerde 8 ppm civarıdır. Bazı spesifik canlıların ihtiyacı vardır (Gastropodlar, Cephalopodlar, Radolaria) . Tankınıza eklediğiniz kaliteli tuzlarla birlikte, katkılarla vs. zaten gelmektedir. Tankınızda 5-15 ppm Stronsiyum idealdir.
Ölçmeden ve 5 ppm 'in altına inmeden eklememeniz tavsiye edilir.
ORP: Anlamı; Suyun bağıl oksitleme kapasitesidir, temele inildiğinde komplike bir konudur, takibine gerek yoktur. Meraklı resifçiler araştırabilirler.
BOR: Alkalinite katkılarının çoğunda bulunan ve ayrıca tuzlarla da eklenen bir elementtir. Ölçmeye veya takip edilmesine gerek yoktur. Ph tamponlamasına ve bazı canlılara faydası olduğu bilinmektedir. 4.4- 10 ppm arasında olması tavsiye edilir. Doğal değerlerin üstü zehirli etki gösterebilir.
DEMİR: Okyanuslarda Phytoplankton, tanklarda ise makro alglerin büyümesinde gerekli bir elementtir. Eğer özellikle baktığınız bir Makro Alg yoksa, demir sizi ilgilendirmeyebilir. İstediğiniz miktarda katkı eklemeniz sorun olmaz, yine de tankınızdaki değişiklikleri iyi gözlemlemeli ve katkılamayı dozunda yapmanız tavsiye edilir.
SONUÇ: Resif tanklarındaki kimyasal konular çoğu hobicinin gözünü korkutmaktadır, tankınızda izlemeniz gereken önemli parametrelere olduğu gibi, daha önemsizlerine de göz attık.
İlk resimdeki tablolarda kiritik başarı için "Kalsiyum" ve "Alkalinite" düzenli katkı gerektiren iki önemli parametredir. 1.tablodaki diğer tüm parametreler de sürekli izlenmeli ve kontrol edilmelidir.
1.tabloya dikkat eden bir hobici, uzun sürecek güzel bir tank ve içinde yaşayan sağlıklı canlılarla bu hobiden daha fazla keyif alacaktır.
Mutlu resifler...
Arkadaşlar umarım fikir verir ve daha bilinçli bir resif tankı sahibi ve bakıcısı olmamıza yardımcı olur. Unutmayalım ki bakamadığımız ve kötü şartlardan ölen her canlı, denizlerden daha fazla balık, mercan ,anemon toplanmasına ve doğal hayatın hızla bozulmasına neden oluyor.
Saygılarımla,
Beğenenler: [T]210709,forzAugur[/T][T]232701,Selim23[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T][T]243459,AtiNeco[/T][T]240260,BETA.4[/T]
Teşekkür Edenler: [T]210709,forzAugur[/T][T]226159,Abgestorben[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T][T]243459,AtiNeco[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2010 14:48
Murat eline sağlık çok güzel bir rehber olmuş bu güzel bilgilerin çevirisini yapıp bizimle paylaştığın için Teşekkür ederim. Bu arada yarın geliyormusun buluşmaya?
+1: [T]101810,invincible[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2010 14:51
Murat Bey Emeğinize Sağlık Teşşekkürler.. Barış Bey Bu Buluşma Bursa Buluşmasımı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Aralık 2010 17:45
Murat bey elinize sağlık kimine göre korkutucu kimine göre bilgilendirici güzel bir yazı.
Buluşma mı ?
[QUOTE=berk183]Ppm değeri tam olarak nedir ?[/QUOTE]
ppm bir ölçü birimi..Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 09:39
Ppm, (İng.: Parts per million) milyonda bir birime verilen isimdir. Herhangi bir karışımda toplam madde miktarının milyonda 1 birimlik maddesine 1 ppm denir. Derişim birimi olarak kullanılır. Her üç harfi de küçük olarak "ppm" şeklinde yazılır. Herhangi bir şeyin milyonda birini de ifade edebilir. Çok düşük değerleri ifade etmek için kullanılır.
Örnek:5000 g etanol içinde 5 mg metanol varsa metanol 1 ppm değerinde etanolün içinde bulunuyordur denir..
Kaynak:Wikipedia
İlk buluşmayı sormuştu Barış :) gidemedim tabi.
Makale Reef Central arşivlerinden olması lazım. Doğru bir saptamada bulunmuşsun Ufuk, ama arkadaşlar korkmayın, sadece terimlere yabancı kalmayalım diye ekledim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 09:45
Nedense beni hiç korkutmuyor, aksine hoşuma gidiyor. Kimya öğretmeniyim acaba ondanmı?:)
Teşekkürler bilgiler için. Analitik kimyada ppm,ppt.ppb hesaplamaları yaptığımız günlere gittim. Bu arada kimyanın en zor alanlarından biridir analitik kimya.
Teşekkürler bilgiler için. Analitik kimyada ppm,ppt.ppb hesaplamaları yaptığımız günlere gittim. Bu arada kimyanın en zor alanlarından biridir analitik kimya.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 10:14
Ahh ulan ah çok iyi hatırlıyorum lisede bunlar benim okuldan sonra gercek hayatta ne işime yarar deyip hiç ders çalışmadığımı ve Kalsiyumun CA, Magnezyumun MG olması kadar basit simgeleri dahi kafama sokmamak için elimden gelen haylazlığı yaptığımı. Hey gidi günler hey şimdiki aklım olsa kitabı yalar yutardım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 11:51
:) Katılıyorum, ama lisede avagadro dediler, elektron dediler, gerçek hayatta ne işimize yarayacak diye yormadık kendimizi. Bu hobinin en güzel yanı yıllar sonra kimyayı sevdirdi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 17:15
[QUOTE=predator]Ahh ulan ah çok iyi hatırlıyorum lisede bunlar benim okuldan sonra gercek hayatta ne işime yarar deyip hiç ders çalışmadığımı ve Kalsiyumun CA, Magnezyumun MG olması kadar basit simgeleri dahi kafama sokmamak için elimden gelen haylazlığı yaptığımı. Hey gidi günler hey şimdiki aklım olsa kitabı yalar yutardım. [/QUOTE]
O zaman bi kulağınızı çekeyim:) CA degil Ca, MG değil Mg. Ne farkeder demeyin fark eder. Yazılıda olsa 2 puan kırmıştım
mmoner (Murat Bey) , Aslında gerçek hayatta nerelerde karşınıza çıkacağını bilmemeniz çok normal. Bunu söylemek öğretmenin görevidir. Konunun günlük hayatla bağlantısı dersin hemen başında verilerek öğrenciyi derse güdüleme yoluna gidilmelidir. Malesef eski sistemde yetişen öğretmen büyüklerimiz Çok eski öğretim tekniklerini kullanmaktalar. Şahsen ben konuyu günlük hayatla pekiştirmeye her zman özen gösteririm.
sek_onder 2010-12-24 17:19:46
O zaman bi kulağınızı çekeyim:) CA degil Ca, MG değil Mg. Ne farkeder demeyin fark eder. Yazılıda olsa 2 puan kırmıştım
mmoner (Murat Bey) , Aslında gerçek hayatta nerelerde karşınıza çıkacağını bilmemeniz çok normal. Bunu söylemek öğretmenin görevidir. Konunun günlük hayatla bağlantısı dersin hemen başında verilerek öğrenciyi derse güdüleme yoluna gidilmelidir. Malesef eski sistemde yetişen öğretmen büyüklerimiz Çok eski öğretim tekniklerini kullanmaktalar. Şahsen ben konuyu günlük hayatla pekiştirmeye her zman özen gösteririm.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Aralık 2010 17:38
Ya şey kem küm ben zaten biliyodum hocam ya "caps lock" tuşu açık kalmış :P kihkihkih :)
Konuyu günlük hayatla pekiştirip anlattığınız ve öğrencilerinizi sıkmadığınız için Önder hocaya burdan kocaman bir alkış :) tebrikler hocam.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Eylül 2012 14:10
Acaba rica etsek tabloları güncelleyebilirmisiniz?Bende tablo namına bişey gözükmüyor
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir