taban ve aerob/anaerob zon
***
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Severely Anerobic Zone konusunda ise bir nokta atlanmış. Bunun oluşması için bu bölgenin redox değerinin -300 veya daha düşük olması gerekiyor. Genelde tanklarımızın tabanı bunu oluştırabilecek kalınlıkta ve özellikte olmuyor. Ayrıca bu bakterilere gereken besin maddeleride tabanda çok fazla bulunmuyor, gerçi sülfat suda bol bol var fakat zaten bu bakteriler sirkülasyonun düşük olduğu yerlerde çoğaldıklarından sudaki sülfürde bu bölgelere fazlaca ulaşmamaktadır ayrıca dünüştürdükleri maddeler dışında da farklı besinlere ihtiyaç duyabilmekteler. Çoğumuzun tabanında mutlaka bu bölgelerde oluşur ama ürettikleri H2S çok düşük olduğundan Tehlike oluşturmadan farklı formlara dönüştürülür. Metan oluşumu ise daha düşük redox değeri ile başlar. Genelde tanklarımızda Metan oluşumu kolay kolay meydana gelmez.
Bazı kişilerin tanklarında bu 3. bölge fazlaca oluşabiliyor. Hatta Suyun ciddi şekilde yumurta çürüğü gibi koktuğuna şahit olmuştum. H2S gerçekten kötü kokar. Ayrıca tabanın balon gibi şiştiğinide görmüşlüğüm var. Bunları gördüğüm tanklarda tabanın en altında saksı toprağı gibi veya birçok organik malzeme içeren kalın bir katman ve üzerinde kalın bir ince kum tabakası şeklinde kurulmuştu. Taban tam bir anerobik bakteri üretim tesisine dönüşmüştü.
Aynı şekilde taban kuranlardan da bana bu konuda soru soranlar bir ara çok olmuştu. Sanırım 1-2 yıl önce tabanda toprak vs gibi değişik alternatiflerin kullanımına herkes merak salmıştı o dönemde bu olayları yaşayan kişiler çok defa bana bu sorunlarından dolayı mesaj atmışlardı.
Tabanda tüm bakteri gruplarının oluşup tam anlamıyla kolonileşmesi 3-4 ayı bulmaktadır bu nedenle tank kurulum süreçleride 3 ay kadar uzun sürelerde yapılmalıdır. Tanklarda herşeyin bir zincir gibi birbirine bağlı olduğunu unutmamak gerek.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=yasmut]
Tanklarda herşeyin bir zincir gibi birbirine bağlı olduğunu unutmamak gerek.
Saygılarımla
[/QUOTE]
Ne kadar dikkatli davranmaya çalışsak ta bitki dikiminde veya kimi zaman dizayn değişikliğinde tabanda hassas olan bu bölgelere istemeden de olsa müdahale gerçekleşiyor. (Örneğin tabanı kaplayan glossoyu yenilemek veya bir rotala grubunu taşımak) Geçmişte aynı olay 2 kere tekrar ettiği için sormak istiyorum bu müdahalenin KH değerine etkisi nasıl olabilir.?
saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Birçok firma ve kişi farklı taban yükseklikleri tavsiye etmektedir, Bunun sebeplerinden biriside sattıkları meteryalın özellikleridir.Her kumun su geçirgenliği , sirkülasyon sağlaması gibi bir çok özelliği farklı. Bu nedenle özel tip kumlar kullanılıyor ise satıcı firmanın dediklerini demekte yarar var. Zaten yeterli ve uygun görmezseniz daha kalın kullananabilirsiniz. Firmaların dediği tamamen doğru olandır diye bir kaide yoktur. Zaten bir çok dizaynda ADA ürünleri ile 20 cm lik tepeler yapan iyi akvaristler bulunmakta.
ADA ürünlerinden örnek verirsek bu ürünlerden az oranlarda elime geçti ve nano tanklarda deneme şansım oldu hatta kimya laboratuvarında bazı testlerden geçirdim. Bu ürünlerde yazanların dışında kesinlikle biyolojik aktivasyonu arttıran eklenmiş maddeler var bu madeeler etkin biyolojik ekosistem oluşmasına yardımcı olmaktadır. Asıl konuya gelirsek Power sand kullanılmasının önerilmesi Anerobik zone oluşturulması ile birleşiyor. Power sand yapısal olarak micro kanal ve çatlaklar içeren bir yapıya sahip. Ayni şekilde lav kayalarında da bu özellik bulunmaktadır ve birçok taban ürünüde aynı özelliklere sahip, Bu mikroskobik kanallarda anerobik bölümler oluşmaktadır. Oksijenin fazla ulaşmadığı bu bölümlerde anerobik bakteriler kolonileşirler. Yani bu tip metaryeller kullanıldığında taban kalınlığına ihtiyaç azalmaya başlıyor.
Zaten şunuda belirtmek gerekir taban 1 cm bile olsa bu bakteriler üreyecek bir yer mutlaka bulurlar, sayıları az , etkileri düşük olur ama mutlaka ürerler bu doğal döngünün mutlak bir gereksinimidir. Bu bakteriler olmadan sistemin çalışması mümkün değildir. Bu bakterilerin 10 larca çeşiti akvaryumda çoğalmaktadır ve yine yazmadığımız üzerinde durmadığımız ve hatta bilinmeyen 10 larcada hatta 100 lerce görevleri olduğu uzmanlarca söylenmektedir. Zaten doğada hem karada, hem suda bulunan çok çeşitli anerobik bakteriler doğal dönüşüm mekanizmasının en büyük bölümlerinden birini oluştururlar.
Bizim için en önemli görevleri demir ve manganın işlenmesi, Yem artıkları, balık dışkılar, bitki çürükleri vs.. organik ürünlerin parçalanarak inorganik hale dönüştürülmesi gibi düşünebiliriz. Öyleki Sıvı gübrelere katılan birçok madde bu bakteriler tarafından işlenmeden hiç bir işe yaramazlar. ADA ürünleri arasında bu bakterileride içeren toz bakteri kültürleri bulunmaktadır bunlar tabanın en alt kısımlarına serpilerek kullanılır.
Bana göre standart taban yüksekliği önlerde 5-6cm arkalarda 10-12 arasında olmalıdır. Fakat değişik tasarımlarda bu taban kumu ölçümlerinde ciddi değişiklikler yapılabilir.
Sizin tankınıza bakarsak mutlaka tabanınızda bu bakteriler var ,zaten tankınızı yürütecek kadar ürememiş olsalar tankınız çökerdi.Aynı zamanda bitkilerinde besin eksikliği belirtileride yaşardınız. Tabi sayıları ne kadar bunu bilemeyiz ancak bu bakterilerin altından kalkamayacağı kadar suya organik yük verirseniz sisteminiz çökecektir buda yosunlaşma, organik yük nedeniyle oluşan canlıların çoğalması gibi gözlemlenebilir.
Ben bununla ilgili bir tank çökertme denemesi yapmıştım. 1 yıldır işleyen yoğun moss bulunan tabanı 4-6cm arası aquaclay kaplı içinde 3000 kiraz karides bulunan tanka organik maddeler yüklemesine başladım, yemler, salatalık, kabak gibi organik besinler vermeye başladım. Belli limitlere kadar tankın dengesi hiç buzulmadı çok iyi idare ediyordu, fakat organik yükü daha da yükselttmeye başladığımda ortamdaki oragnik bileşikleri parçalayacak kadar bakteri kolonisi olmadığından başka anlıların üremesi başladı. ilk böceklere benzeyen çeşit çeşit minik yaratıklar kontrolsüz olarak çoğalmaya başladı , camlarda tüpcük şeklinde canlılar oluştu. Suyun kokusu bozulmaya başladı ve yük daha da artınca bu kez hydralar çeşitli solucan benzeri yaratıklar aileye katıldı. Tank baya canlı çeşidine kavuştu. Yoğun su değişimleri ve yemlemenin ciddi azaltılması ile hepsini kontrol altına aldım fakat yok edemedim. Çünkü hepsinin arasında ortama hakim olma savaşı başlamıştı bir kere.
Konuyu toparlarsam bu bakterilerin oluşabileceği yerler ne kadar fazla olursa akvaryumda o kadar sorunsuz ve dayanıklı olur. Tankınızı bu konuda değerlendirip balık ve organik yükü buna göre kontrollü arttırmak sorunların oluşmasını engelleyecektir. Bu bakteri kolonileri 3 ay gibi bir zamanda ancak oturur bu nedenle yeni kurulan tanklara bu 3 ayda kontrollü balık ve yem eklenmesi çok önemlidir. Akvaryumun suyunu doldururken tabana şırınga ile enjekte edilen veya tabanın en altına konulacak toz bakteri kültürleri bu işlemi hızlandırabilmektedir.
Oturmuş tanklarda yapılan dizayn değişiklikleri bu bakterileri biraz sarsar fakat büyük kısmı sağlam kalacağından kolayca koloniler kendilerini onarırlar. Özellikle bitki tanklarında kumu fazla hareketlendirecek dip çekimi ve büyük bitkileri kökleri ile sökmek gibi işlemler yapılmaması uygun olacaktır.
Bol bakterili günler...
Beğenenler: [T]211689,Onur Özer[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herkese selamlar, tam anlayamadığım bir nokta var mazur görün. Hem bakteriler çok olsun, sistem okadar sağlam olur diyorsunuz, hemde bazen çok arttıklarında yumurta kokusu vs. olduğunu belirtmişsiniz. Yani H2S'in çok olması iyi birşeymi, yoksa bahsettiğiniz bakteriler 3.bölge bakterileri değilmi ? Yani yükseklik önerileriniz en alt zondaki bakterilerin çok artmaması için, değilmi ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Emre Bey,
Bu pomza gerçekten çok etkili bir malzeme. Pomzanın tabanda kullanımı bana 7 yıl kadar önce üstadım Sn. İlyas Aydemir öğretmişti. Bakterilerin oluşumunu hızlandıran bir yapıya sahip olduğu gibi büyükte bir bakteri yüzeyi sağlıyor. Her kurduğum tabanda en alt katmana 3-4 avuç fındık büyüklüğünde pomza taşları koymaktayım bence çok yararlı bir malzeme.
Aquaclay ise zaten bir bitki kumu değil, bu şekilde insanlara çok satıldı fakat bu malzeme ilk çıktığında ben almanyadan almıştım 1 litrelik kutularda satılıyordu ve biyolojik filtrasyon malzeme olarak stılmaktaydı, birden büyük ambalajlarda kum diye heryerde satılır olur. En alt katmanda bu nedenle ise yarayabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beğenenler: [T]211689,Onur Özer[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Başka bir noktada her ne yaparsak yapalım kattığımız elementlerin bir kısmı mutlaka bozular veya fosfat gibi - iyonlu maddelerle bağlanır bizim çabamız bunu en düşük seviyeye getirmek bunun içinde Na-EDTA dışında , K-EDTA, DTPA gibi daha güçlü şelatlayıcılardan bir miktar kullanmaya yönlendiriyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Minare salyangozları kumu baya eşeleyen canlılar. Fakat havalandırmanın bir yararı olduğu kanısında değilim. Zaten her yere oksijenin fazla girmesi İstediğimiz bişey değil. Fakat zemindeki artıkların ve sudaki besinlerin taban altındaki bakterilere ulaşmasını hızlandırabilirler bunu yavaş yaptıklarından bakterilere zarar vermeyeceklerdir büyük ihtimal yararlı olan şey budur ama emin değilim çünkü yararlarını tespit etmek pek mümkün bir olay değil tamamen varsayımlar üzerine konuşulan bir konu.
Ben bu tip salyangozları tanklarıma sokmak istemem. Fakat zebra salyangoz gibi ufak güzel görünen ve çok iyi çalışan salyangozlar büyük fayda sağlıyabiliyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Doğrusunu isterseniz ben minik ramshorn salyangozlarına öyle alıştımki, tankın fotoğrafını çekerken bile onları temizlemek aklıma gelmedi. Daha büyüklerinin ise dediğiniz gibi yosun yiyen salyangoz (zebra nerite) olmasında fayda var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herkese selamlar, tam anlayamadığım bir nokta var mazur görün. Hem bakteriler çok olsun, sistem okadar sağlam olur diyorsunuz, hemde bazen çok arttıklarında yumurta kokusu vs. olduğunu belirtmişsiniz. Yani H2S'in çok olması iyi birşeymi, yoksa bahsettiğiniz bakteriler 3.bölge bakterileri değilmi ? Yani yükseklik önerileriniz en alt zondaki bakterilerin çok artmaması için, değilmi ?
[/QUOTE]Beğenenler: [T]211689,Onur Özer[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir