Akvaristin etik ilkeleri

 

 

Her kurumun, insanların etik ilkeleri vardır.

Bizlerin, akvaristlerin etik ilkeleri yokmudur?

Etik ilkelerİmiz neler olmalıdır?

Akvaristler arasında etik ilkeler belirlemeye ihtiyaç varmıdır?

Yüksek insani değerler olarak dürüstlük, başkasının hakkına saygı ve doğruluk gibi kavramların toplum gözünde paraya ve çıkara dönüşmüş olması genel olarak ortak görüş olarak karşımıza çıkmaktadır.
Akvaristler besleyecekleri canlıların fiziksel ve sosyal gereksinimlerini karşılayabilecekse beslemelidir. Aksi taktirde beslememelidir. Akvaristler doğal yaşama saygılı ve doğal yaşamın korunması konusunda duyarlı olmalıdır. Sorumluluğunu üstlendiği canlılara eziyet etmemeli ve birini diğerinden üstün görmemelidir. İhtiyaç duyduğu tüm bigilere rahatça ve kandırılmadan ulaşabilmelidir. Konu ile ilgili bilgilerini daima artırma talebinde bulunmalıdır. Edindiği bilgi ve becerilerini bir başkası ile paylaşmaya hazır olmalı ve bilgi sahibi olmak için mümkün olduğunca bilimsel verilere ulaşmaya çalışmalıdır. Aynı zamanda bilimsel verilere ulaşmaya çalışan kurumlara destek vermeye gönüllü olmalıdır. Akvaryumlarda hakkında yeterli bilgi bulunan balıklar beslenmelidir. Doğadan yakalanmış balıklar yerine akvaryum üretimi balıklar, özellikle de yerli üretim balıklar tercih edilmelidir. Deniz canlıları bir tartışma konusu olup, akvaristler uygun şartların sağlanması halinde, teknolojinin gelişmesi ile akvaryumlarda bakılabileceğini ve soyu tükenme sınırındaki canlılara bir umut olabileceği düşünülmelidir. Her akvarist, sahip olduğu akvaryumun bakım süreci içinde kaynak harcadığını ve bunu israf etmemesi gerektiğinin farkında olmalıdır. Su değişiminin bile bir atık olması nedeniyle, çevreye zarar vermediğinden emin olmalı ve atıklarını azaltmak için gereken tedbirleri almanın ülke ekonomisine katkı yapacağını düşünmelidir. Elinde bulundurduğu hiç bir canlıyı doğaya salıvermemeli, bunun salıverdiği ortamdaki biyolojik çeşitliliğe olumsuz etkileri olacağını bilmelidir. Bunun yanı sıra genetiği değiştirilmiş canlıların yaratılmaması için talebinden vaz geçebilmelidir. Akvaristler, beslenecek canlıların seçimi konusunda bilinçli olmalıdır. Akvarist beslediği canlıların gerek ithal aşaması, gerek esnaflarca satılmasında bulunan eksik yönlere, bireylerin satın alma gücü ile düzeltilmesinde önemli bir payının olduğu unutulmamalıdır.

Akvaryum sonuçta bir hobi, hobimi istediğim gibi yaparım, istediğim balığı alırım, istediğim gibi yaşatırım, özgür bir ülkede yaşıyoruz, akvaryumculuk etiklerine uymasam ne olur?

Cevaplar bellidir.
Hiç bir şey olmaz, çünkü balıkların kendi haklarını koruyacak güçleri yoktur. Bizim elimize bakıyorlar, bir yerde elimizde oyuncak gibiler, tamamen çaresiz ve savunmasızlar. Ancak uygar insan, bir zorlama olmadan da diğer insanların ve canlıların yaşama haklarını düşünür, onları elinden geldiğince gözetmeye çalışır.
Gücünü kötüye kullanıp işi bencilliğe ve zorbalığa dökmez. Uygar insan, kendisi güce kolayca boyun eğmediği gibi, karşısındakinin de haklarını 'Nasıl olsa güç bende' diyerek ezme hakkını kendinde görmez. Uygarlaşamamış insan güce boyun eğer ve güçle boyun eğdirir.

Doğal yaşama saygı anlamına gelen akvaryum etkileri yaygınlaşamazsa, akvaryum hobisi sosyal açıdan bakıldığında felsefesini yitirir, hiçbir zaman da kültürlü kesimde prestij kazanamaz. Halbuki akvaryumculuğun gelişmesi için en çok bu kültürlü kesime ihtiyaç vardır.