Aquascape Ve Sürdürülebilirlik - Küresel Isınma

Merhaba Arkadaşlar

Internette gezinirken, alman bir hobicinin konuşmasına denk geldim ve aklımda soru işaretleri oluşmaya başladı sizinle de bu konuda sohmet etmek ve görüşlerinizi almak istedim. Konu akvaryum hobisinin dünya için daha sürdürülebilir bir şekilde yapılması.

Aslında alman konuşmacı konuya aquascaping ve aqua soil lerden girdi. Aquascaping de aslında kafada canlandırılan bir tasarımın gerçekleştirilinceye kadar yapılan peyzaj çalışmaları. Sonra Final yap ve tamamen boz baştan başla. Aqua soillerin çok fazla su değişimi yapılarak kullanıldığını bununda çok fazla atık su oluşturduğu ve bunun zaten kısıtlı olan tatlı su kaynaklarına zarar verdiğini, atılan aşırı gübrelerin suları tuz bakımından zengin hale getirdiği ve daha çok doğa severlerin akvaryum hobisini daha sürdürülebilir şekilde yapmasının daha kendi adına benimsediği noktalar olduğunu anlatıyordu.

Aslında düşününce mantıksız değil. Aqua soil kullan özellikle büyük bir akvaryumunuz da varsa çok sık su değiştir amonyak vs gübre seviyelerini kontrol et, topraklarımızı sularımızı tuzlayan gübreler kullan, led bile olsa günde en az 6 saat yüksek wattlı ışıklar kullan. Devir daimi yüksek, yüksek watt lı kocaman filtreler kullanmak. Carbon ayak izi derken CO2 tüpleriyle CO2 sal.

Hightech tanklar yerine Low Tech tanklar daha doğa dostu görünüyor gözüme, aslında bu güzel hobi bunlar da akılda tutularak yapılamaz mı? Bu sebeplerden dolayı internette de bolca videosu bulunan balıkların mutlu mesut üredikleri yaşadıkları akvaryumlar her geçen gün daha sempatik geliyor bana.

Bir örnek, 1997 Den beri dükkanındaki akvaryumlarda su değiştirmeyen bir akvaryumcu.

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=rg1u-XVMU3Q[/VID]

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=VfAJ3ITS3Nw[/VID]

Siz ne dersiniz?

Aslında evet çok mantıklı fakat adamın bir tane bile bitkisiz tankı yok bunu geçtim az bitkili bile yok hepsi amazon ormanları gibi sadece dakika 20:29'da altta gözüken tankda az bitki vardı o tankında durumu pek iyi gibi durmuyor yani sıfır su değişimli bir akvaryum yapılmak isteniyorsa ya tankın aşırı derece bitkili olması gerekiyor (buda daha iyi bir ışık ve daha kötü bir görüntü demek) yada filtrenin çok çok iyi olması gerekiyor (buda "yüksek watt lı kocaman filtreler kullanmak" cümlesinin ta kendisi oluyor) uzun lafın kısası bir yerden kurtarırken illa bir yerden feragat etmek gerekiyor diye düşünüyorum.

Aslına bakarsanız videoları sadece su değiştirmeden adamın dükkanını işletmesine örnek için koymuştum, tabiki o inanılmaz görsellikteki akvaryumlrın hightech ihtiyaçları var. Belki de kuruluma veya tasarıma başlamadan önce aslında yaptığımız şeyin bedelini de düşünüp ona göre de hareket etmek en mantıklısı.

Bir Türk hobici olarak bahsi geçen konunun ülkemiz için çok da sorun olmadığı görüşündeyim. TL ile para kazansa bu dayı soil ile en fazla bir hadi çok sevdalıysa iki akvaryum kurar onlar da muhtemelen 70 litreyi geçmezdi. Varsa ülkemizde 100 200 kg soil ile akvaryum kurabilecek insanlar onlar da zaten birkaç yüz kişiyi geçmezdi. Dünyanın en çevreci ve düşük güçteki motorlarına sahip arabalarını kullanan yurdum insanı bunu nasıl "benim ki az yakıyor valla seninki su gibi içiyor" şeklinde çevreci bir yarışa çevirdiyse emin olun mayadan co2 ürettiğimiz canım hobimizde karbon ayak izi bitkilerden çıkan oksijen vs denklem girdiğinde 0 çıkabilir hatta son zamanda artan bitki sevdasından sonra eksi bile çıkarsa şaşırmam. Derseniz ki elektrik su harcaması forumda iç filtre ısıtıcı vb malzemelerin elektrik sarfiyatını tamamen çevreci sebeplerden araştıran hobidaşlarımız en çevreci ekipmanları tercih eder zaten. [:lol:]

İlginç bir konu,videoları da izledim baştan sona kadar.
Kişisel görüşüm şu ki: Akvaryum hobisinden su tasarrufu sağlamaya sıra gelene kadar fabrikaların harcadığı tonlarca suyu düşünüp dertleniyorum ben[:)]
Kendi evimizdeki, minicik sucul dünyamızın suyunu yine de israf etmiyor çiçeklerle buluşturuyorum, bu da kendimce oluşturduğum bir tasarruf biçimi[:)]

Almanya gibi bir ülkede tatlı su kaynakları eminim ülkemizden daha fazladır ama adam bu kadar hassas yaklaşıyor konuya. Sonuçta kimsenin boşa su harcamak isteyeceğini sanmıyorum ama bilinçli olmakta da fayda var. Bu arada bu videolarda sürdürülebilirlikten bahsetmiyor. Başka bir Alman'a hangi zemin malzemesini tercih ediyorsunuz diye soruyorlar, adam başlıyo Aqua Soillerden ve neden karşı olduğunu sıralıyor. Çamurlaşması, tekrar tekrar kullanmaya ve uzun kullanıma müsait olmaması vs. En sonunda da kişisel olarak bu tip topraklar kullanınca çok fazla su değişimi vs gerektiğinden, dünya daki tatlı su kaynakları vs. anlatıyor. Hiç bu açıdan düşünmemiştim deyip sizin görüşünüzü almak istedim. Artık aklımın bir köşesinde olacak bu bakış açısı da. Damlaya damlaya göl olur misali bence tatlı su kaynaklarımızı her bir birey olarak ne kadar korursak okadar iyidir.

Bir Çin atasözüyle başlayayım..
"Biz dünyayı atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan ödünç aldık"

Doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması konusunda hemfikirim..Yani,yaşam standartlarımızı koruyacak,temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak ölçüde kullanarak "Çocuğum,torunum da aynı standartlara sahip olacak mı?"düşüncesiyle hareket etmek,geleceğe zarar vermemek,kaba tabirle"dibini sıyırmamak"elbette görevimiz olmalı..
Lakin;
Sürdürülebilirlik demek akvaryum suyunu israf diye değiştirmeyip wc de haznesi sekiz on litre alan sifonu çekmek değildir.Suyu değiştirmiyorsan o sifonu da çekmeyeceksin arkadaş[:)]
Doğal kaynaklarımızla ihtiyaçlarımız arasında denge kurmaktır kısaca..
Sürdürülebilirlik,sizin deyiminizle high yerine çevre dostu lowtech kurmakta değildir,o tamamen ekonomik sürdürülebilirlik ile alakalıdır [:)))]

Bir de şu konu var;
Günümüz kapitalist coğrafyasında ne kadar çevre katliamcısı,doğayı tahrip eden firma varsa televizyonlarda topladığı atıkları gözümüze sokup bir anda "Çevre dostu"olup çıkıyor.Gülüyorum...
Eğer çevre dostu aranıyorsa,sabahın ayazında mesaiye başlayan Kağıt toplayıcılarını bilirim...

Konuyu dağıtmayayım.Sağlıklı hobiler

İlginç ve bir o kadar dikkat edilmesi gereken bir konu bence. Lakin sürdürülebilirliğin küçük bir kaç nüansla değil bir yaşam felsefesi haline getirilirse başarılı olacağı kanaatindeyim. Akvaryum sularına gelince bizim dört tanktan çıkan değişim suyu, evdeki çiçeklere hatta komşularımızın çiçeklerine anca yetiyor. Su kaynaklarına dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de atık yağlar. Bir litre kullanılmış yağ, 1 milyon litre içme suyunu, yani 15 kişinin bir yıllık suyunu içilmez hâle getiriyor. Kızartmayı seven bir toplum olarak acaba buna dikkat ediyor muyuz ?, Sanmıyorum.
Dip not:'Alo Atık Hattı (444 28 45) [;)]

Akvaryumdan çıkan suları değerlendirmek çok önemli, 4 akvaryumda ne kadar su değişimi yaptığını bilmiyorum ama 200LT bir akvaryumda 60-70 litre su değişimi yapsanız evde seranız yoksa bu sunun büyük bölümü eminim tuvalete gidiyordur. Bence Neye dikkat ediyoruz ki suya dikkat edelim diye göz ardı edilemez. Tatlı su kaynakları çok çok değerli, Türkiye gibi küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkelerin daha da dikkat etmesi gerekir diye düşünüyorum. Benim kafamda bir şimşek çaktı ve artık bu konuda daha çok dikkat etmeye kararlıyım. Akvaryumlarımı daha çok sürdürülebilir, daha çok kendine yeten sistemler olarak planlamak istiyorum. Eskiden aquasoil lere imrenerek bakarken eğer bunları yıllarca kullanamayacaksam, daha çok su değiştirmeme neden olacaksa istemiyorum (çamurlaşma vs...) , eğer yaptığım aquascape uzun süre gidecek şekilde değilse o tasarımdan uzak durmak istiyorum. Çok yüksek ışık isteyen bitkilerden uzak durmak istiyorum vs. vs. Doğa ile bu kadar alakalı bir hobiyi doğayı dünyayı sevmeyen biri bence yapmıyordur. Bu hobinin de ona göre bir ayak izi olmalı diye düşünüyorum. Bilmem katılır mısınız?

Tasarruf hayatın her noktasında önemli, önemli fakat;

Düşük watt'lı bir filtre 1000 lira, normali 100 lira olunca tercihimizi tasarruftan yana kullanamıyoruz :)
İşin ekonomisini bir kenara bırakırsak ben yıllardır su değişimini minimumda tutup değiştiğim suyu da bitkilere veriyorum. Eskiden teraslı ve terasında bitkiler olan bir evde olduğum içinde tam tersini yapıp su değişimini maksimumda tutuyordum. Özellikle yazları hergün neredeyse su değişimi yapıyordum hem bitkiler hem balıklar durumdan memnundu anlayacağınız :)

Balığı, kediyi, kuşu, köpeği seven, besleyen insan eğer ki bilinçli ise zaten doğayı seviyor ve koruyordur,
Kapitalist sistemin %1 tasarrufu hepimizin %100 tasarrufundan daha faydalıdır.[EDIT]OrdiBuko,2022-01-27 12:59:56[/EDIT]