Bunu Neden Biz Yapamıyoruz ?
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2010 19:04
Keşke böyle bir fuarada türkiyede bizde sahip olsak.Ama diğer yandan düşününce böyle bir fuarın kurulması dağılması derken canlılara büyük bir eziyet olur.Sonuçta öyle bir fuara katılımcı olarak gidicek birçok insan ticari bakımdan katılıcaktır.Yani akvaryumcu ve pet-shop buluşma etkinliği gibi birşey olur.Bir yandanda karşıyım şimdi böyle bir etkinliğe
DeathSlayer 2010-05-30 19:09:20
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Haziran 2010 09:26
Ben hiç öyle düşünmüyorum olmasında fayda var hem insanlar istediği türü rahatlıkla bulabileçek
hemde tek elden alma şansını yakalıçak hemde türkiyedeki bütün akvarisleri bir noktada buluşturmuş olaçak .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Haziran 2010 15:19
Sözlerime selam ile başlamak istiyorum herkese selamın aleykum
Değerli akvarist abilerim kardeşlerim. Aslında hiç istemeyerek ve sırf tepki çekmemek için yazmak istememiştim ancak daha fazla dayanamadım. Bizler TÜRKİYE CUMHURİYETİ devletinde yaşayan bireyleriz. Hepimiz bu tür fuarların kendi memleketimizde açılması halinde kişi başı 10 liraya giriş olması halinde ve güzel bir reklamla duyarsak severek ve isteyerek gideriz. Ancak bu istek tek taraflı değilde karşılıklı olursa koşa koşa gideriz. Bugün ticaretin merkezi olan eminönünde x akvaryumcuda bir bağ bitki 15 ila 25 lira arasında. Ya bana yarım bağ yeterli paramda o kadar bölemezmisiniz diyen bir gence satıcının verdiği cevap bu sektörün kalbinden çıkan söz çok açık ve net. ''hayır bölemeyiz '' ya abi ne olur ya 8 liram var hadi yaa diyen gence kaşlar havada ve hayır. Sen al üstünü ben vereyim dedim genc ''abi dilenci değilim'' dedi. Hani yazının başından beri bir zihniyettir gidiyor ya mübarek vatanımın değerli insanlarına karşı asıl zihniyet buradan geçiyor. 2. Si ekonomi. Evveett. Tam üstüne bastınız ayağınız kalabilir kaldırmayın çünkü bir 10 sene kadar daha düzelmeye gücümüz yok. 1300 lira maaşla 600 lira kira fatura bez mama pazar harcı vs. Vs. Bir hesaplayınca hadi gelinde siz alın artemia yem sera bilmem ne ilacı veya bitki gübresi. 3. Cehalet diyenlere urfada oxfort vardıda biz mi okumadık. Ya da çok iyi yetişmiş insanlarız öğretmen anlatıyor ancak 5 genc dinlerken gravatları fora gömleğin yakaları açık pantolon ha düştü ha düşecek 2 kelimenin biri küfür talebe kardeşim öğretmen anlatıyor bıkmış ama anlatıyor sırf dinleyen 5 gencin hatırına. Ve son olarak bana 3 kurşluk x malzemeyi tam 10 katına satmaya kalkışıp birde kıyak yaptım edasıyla terbiyesizce sırıtan x semtin x akvaryumcusuna buradan sevgilerimi yollarken sizlerden tek ricam hiçbir sözümü üstünüze alınmamanız. Çünkü burada yazıyorsanız bu işe gönül vermişsiniz demektir. Ancak yorum yaparken de sorunun asıl kaynağına gitmek yerine cehalet,geri kalmış,zihniyet meselesi,bilinçlenmek lazım,cimriyiz, bu kafalar eski değişmesi lazım gibi sözleri kullanmadan önce daha dikkatli analiz edelim bizler dünya savaşları görmüş dünya tarihinde ihtilaller askeri darbeler ülkesi olarak literatürlere geçmiş (ki bir darbenin maliyeti o ülkeyi en az 15 20 yıl geriye götürüyor)hala pkk denen bir teröre her gün çok sevdiğimiz abilerimizi kardeşlerimizi şehit olarak kurban veren bir milletin çocuklarıyız. Bu kadar sorundan sonra halkı milleti zihniyeti sorgulamanız daha doğru olacaktır. Son olarak son günlerde şehit olarak büyük bir mertebeye en üstün rütbeye ulaşan sevgili kardeşlerimize ALLAHU TEALA C.C. dan rahmet geride kalan ailelerine sabırlar diliyorum. Bugün babalar günüymüş o mübarek şehitlerin çocuklarına kim nasıl hesap verecek bilemiyorum. Hatalarım yanlışlarım ve eğer kırıcı olduysam çok ama çok özür diliyorum.
SAYGILARIMLA
Değerli akvarist abilerim kardeşlerim. Aslında hiç istemeyerek ve sırf tepki çekmemek için yazmak istememiştim ancak daha fazla dayanamadım. Bizler TÜRKİYE CUMHURİYETİ devletinde yaşayan bireyleriz. Hepimiz bu tür fuarların kendi memleketimizde açılması halinde kişi başı 10 liraya giriş olması halinde ve güzel bir reklamla duyarsak severek ve isteyerek gideriz. Ancak bu istek tek taraflı değilde karşılıklı olursa koşa koşa gideriz. Bugün ticaretin merkezi olan eminönünde x akvaryumcuda bir bağ bitki 15 ila 25 lira arasında. Ya bana yarım bağ yeterli paramda o kadar bölemezmisiniz diyen bir gence satıcının verdiği cevap bu sektörün kalbinden çıkan söz çok açık ve net. ''hayır bölemeyiz '' ya abi ne olur ya 8 liram var hadi yaa diyen gence kaşlar havada ve hayır. Sen al üstünü ben vereyim dedim genc ''abi dilenci değilim'' dedi. Hani yazının başından beri bir zihniyettir gidiyor ya mübarek vatanımın değerli insanlarına karşı asıl zihniyet buradan geçiyor. 2. Si ekonomi. Evveett. Tam üstüne bastınız ayağınız kalabilir kaldırmayın çünkü bir 10 sene kadar daha düzelmeye gücümüz yok. 1300 lira maaşla 600 lira kira fatura bez mama pazar harcı vs. Vs. Bir hesaplayınca hadi gelinde siz alın artemia yem sera bilmem ne ilacı veya bitki gübresi. 3. Cehalet diyenlere urfada oxfort vardıda biz mi okumadık. Ya da çok iyi yetişmiş insanlarız öğretmen anlatıyor ancak 5 genc dinlerken gravatları fora gömleğin yakaları açık pantolon ha düştü ha düşecek 2 kelimenin biri küfür talebe kardeşim öğretmen anlatıyor bıkmış ama anlatıyor sırf dinleyen 5 gencin hatırına. Ve son olarak bana 3 kurşluk x malzemeyi tam 10 katına satmaya kalkışıp birde kıyak yaptım edasıyla terbiyesizce sırıtan x semtin x akvaryumcusuna buradan sevgilerimi yollarken sizlerden tek ricam hiçbir sözümü üstünüze alınmamanız. Çünkü burada yazıyorsanız bu işe gönül vermişsiniz demektir. Ancak yorum yaparken de sorunun asıl kaynağına gitmek yerine cehalet,geri kalmış,zihniyet meselesi,bilinçlenmek lazım,cimriyiz, bu kafalar eski değişmesi lazım gibi sözleri kullanmadan önce daha dikkatli analiz edelim bizler dünya savaşları görmüş dünya tarihinde ihtilaller askeri darbeler ülkesi olarak literatürlere geçmiş (ki bir darbenin maliyeti o ülkeyi en az 15 20 yıl geriye götürüyor)hala pkk denen bir teröre her gün çok sevdiğimiz abilerimizi kardeşlerimizi şehit olarak kurban veren bir milletin çocuklarıyız. Bu kadar sorundan sonra halkı milleti zihniyeti sorgulamanız daha doğru olacaktır. Son olarak son günlerde şehit olarak büyük bir mertebeye en üstün rütbeye ulaşan sevgili kardeşlerimize ALLAHU TEALA C.C. dan rahmet geride kalan ailelerine sabırlar diliyorum. Bugün babalar günüymüş o mübarek şehitlerin çocuklarına kim nasıl hesap verecek bilemiyorum. Hatalarım yanlışlarım ve eğer kırıcı olduysam çok ama çok özür diliyorum.
SAYGILARIMLA
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2010 01:51
Bir daha muhtemelen göremeyeceğimiz, ileriki nesillerin forumumuzdaki abiler amcalar görmüş diye bize imrenerek bakacağı, sitede aylardır duyurulan AD Könings'in seminerine bu konuda yazan, yol gösteren akıl veren, akıl verenlere +1 tebrik teşekkür veren kişilerin çoğu neden gelmiyorsa işte o nedenle biz bunu yapamıyoruz.
Organizasyonlardan beklenen amaç kendimizi geliştirmek bir noktaya varmaktansa kısa ve ucuz yoldan balık edinmek, malzeme edinmek, balıkları daha çok üretebilmek (ticari amaçlı) ve bu konuda sırlar beklemek olduğu için bu tür organizasyonlar bizde bu şekilde olmayacaktır. Arada kültür farkı var. Bunun çözümünü de biz yapamayız, bakanlık seviyesinde çözülmesi gereken bir sorun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2010 13:54
Florist Pet Show 2010
Evcil Hayvan ve Süs Bitkileri |
|
|
Ülke - Şehir :
|
TURKIYE- İstanbul |
|
Fuar Tarihleri :
|
07.10.2010 - 10.10.2010 |
|
Sektör :
|
Çicekçilik |
|
Ürünler :
|
Kedi Köpek Türleri Kuşlar, Aksesuarlar, Akvaryum, Yem, Süs Bitkileri, Bahçe, Peyzaj, Çiçek ve Tohum |
|
Organizatör :
|
CNR Ekspo |
|
Web :
|
www.cnrexpo.com |
|
Email :
|
info@fuartakip.com |
Aşağıdaki site şu an (mesajı paylaştığım tairh itibarıyla) henüz yapım aşamasındaymış.
http://www.petshowfuari.com/
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2010 20:55
Değerli Akvarist Arkadaşlar,
-Akademik alt yapı
-Kurumsallık
-Sivil toplum örgütlerine destek olmak ve organisazyon yapmak
-Çıkar gözetmemek
-Okumak
-Yabancılar ile temas
-Ticari firmalar ile ortak paylaşım.
Bu sıraladığım maddelerin bir kısmi ütopik olsa da maalesef torunum dahi beklentimiz olan noktaya geleceğimizi göremez.
Refet Ali nin katıldığım cümlesi"bakanlık seviyesinde çözülmesi gereken bir sorun" yukarıdakileri vatandaş olarak maalesef beceremediğimiz için devlet babadan beklemek kalıyor.
Saygılar
Tamer Ballıcalı
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2010 08:05
[QUOTE=Erdal Hoca]
Erdal Hoca 2010-06-23 08:20:29
..................... Başta da söylediğim gibi hangi hobi olursa olsun, hayatın her alanında olduğu gibi bu iş de doğrudan eğitim ve kültürle ilgilidir. Daha sonra işin ekonomik kısmı devreye girer. Yani kimse, vay efendim bu krizde, vatandaşın durumu ortadayken hobi nasıl ilerlesin gibi feryat etmesin. Hobi bilinci oturmuş olsa, kriz falan engel olamaz.
Küçük bir iki örnek verelim. Ülkemizde hangi kanalda hobiyle ilgili düzenli olarak ayda bir kere bile olsa yayınlanan bir program var? Hangi bilimsel konulu bir panel, konferans vb. etkinlikte salonlar dolup taşıyor? İçeriği ne olursa olsun hangi fuar ( içeriği otomobil bile olsa standlarda bikinili mankenler yoksa) gerekli kalabalığa ulaşıp ilgi görüyor?Bir de magazin programlarının, konusu saçma sapan olan dizilerin izlenme oranına ve ne acıdır ki onların içeriğine bakalım.
Şöyle bir hayal kuralım... Diyelim ki fazladan 10 trilyon paramız var.( Yeni parayla milyon oluyor herhalde ) Ben kendi adıma 1 trilyon harcayıp ilk mesajdaki gibi bir fuar açsam, bu fuar da 6 ay açık kalsa sizce ülkemizde ne kadar ilgi görür? Gelen ziyaretçilerin profili nasıl olur? Videodaki anlatıcı 300 bin ziyaretçiyi az bulmuş. Bizde kaç kişi gelirdi acaba????
Zaman teknoloji çağı, artık tüm bilgiler bir tık uzaklığında diyoruz lafa gelince; ancak bu bilgilerden de faydalanmıyoruz. Moda söyleyişle " bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya " bayılıyoruz, çok seviyoruz.
Sanıyorum Hindistanla ilgili bir belgeslde görmüştüm. Pazarda numaralı gözlük satılıyordu. İnsanlar sergiden gözlük satın alıp kullanıyordu. Güldüm kendi kendime. Hayret dedim, demek ki göz doktorları boşuna dirsek çürütüyor. Ne zamanki aynı manzarayı ülkemizdeki pazarlarda da gördüm, şok oldum. Böyle bir ortamda akvaryum hobisini nasıl ilerleteceksiniz ki?
Yaşım 45, ben kendi adıma umutlu değilim. Ama umarım ki gençler sayesinde gün gelir ben de ölmeden ülkemizde böyle bir fuar, fuardan daha önemlisi oradaki ziyaretçiler gibi kalabalık ve bilinçli bir kesimin bu hobiyle igilendiğini görürüm.
[/QUOTE]
7 Şubat tarihinde bu konunun 2. sayfasına yazdığım mesajdan bir bölüm...
Ad Konings'i dinlemek için 15 milyonluk bir şehirde bu kadar az sayıda dinleyici geliyorsa " biz bu otobüsü kaçırmışız " demektir.
Bu işin ( bana göre ) ekonomik sıkıntıyla bir ilgisi olmadığını da tekrarlamak istiyorum. Böyle bir organizasyona katılmak ya da hobi için harcama yapmamayı ekonomiye bağlayanlara katılmıyorum. Küçücük bir örnek vermek istiyorum: Artık her evde üstelik her bireyde birer ikişer cep telefonu var, hem de son model.. Veya çoğu kişinin sigaraya verdiği aylık para ne kadar acaba? Bu ve benzeri şeylere para bulunabildiğine eminim...
Bunu biz neden yapamıyoruz? sorusunun cevabı şu cümlede gizli:
[QUOTE=bjkalley]Arada kültür farkı var. Bunun çözümünü de biz yapamayız, [/QUOTE]
Bu vesileyle organisayonda emeği geçenlere ve katılımcılara tekrar teşekkür ederim.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Haziran 2010 08:59
[QUOTE=Erdal Hoca]...Bunu biz neden yapamıyoruz? sorusunun cevabı şu cümlede gizli:
...
...
[QUOTE=bjkalley]...Arada kültür farkı var. Bunun çözümünü de biz yapamayız, ...[/QUOTE]
[/QUOTE]
Yukarıdaki alıntılardan sonra özellikle bir kaç yorumu paylaşmak istedim.
Aşağıdaki yorumlarım ikisine de cevap değildir.
Sadece okuyunca zaten aklımda olup yazacaklarımı bağlayacak bir nokta olarak bu alıntıları ekledim.
Biz YAPAMIYOR veya YAPAMAZ durumda değiliz.
Sadece ve kesinlikle YAPMIYORUZ.
Bunu ancak BİZ YAPABİLİRİZ VE İSTERSEK YAPARIZ. Başkasından bekleyerek nereye kadar yürüyecek. Ama yapılacak işler bir iki kişinin yapması ile değil herkesin yapması ile olur. İş sadece bir kaç kişinin üzerine kalır ve onlar da yapmaya çalışıp sonuç alamazsa yapamıyoruz noktasına gelinir. Halbuki çok sınırlı bir girişimle yapmaya çalışmak yerine geniş kapsamlı bir harekete yayılsa neler neler yapılabilir ve yapılır.
Bizler bilgilerimiz ve elimizdeki kaynaklar açısından pek kişiden çok daha ileri düzeydeyiz. Ama "tembellik" ve "nasılsa bir yapan bulunur" düşüncesi sayesinde maalesef hep en gerilere gidiyoruz.
İşin çok daha kötü olan bir boyutu ise "yapabildiği halde yapmayan, üzerine bir de yapanların önüne geçen kişiler" olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir araba sopayı hakeden bu kişiler için ne yapılsa ve söylense yeridir.
Refet'in "Bakanlık seviyesinde çözüm" düşüncesi aslında geniş kapsama yayma çabasının bir ifadesi olarak ele alınabilir. Farklı ifade edilmiş ama özünde aynı yeri işaret eden bir yorumdur.
Tüm lafım "yapabildiği halde yapmayanlara" ve "işi yapanları engellemeye çalışanlara" yöneliktir.
Yorumlarım da sadece fuar konusu ile sınırlı değildir. İstediğiniz konuyu ele alın, aynı yorumları paylaşırım.
Yukarıdaki alıntılardan sonra özellikle bir kaç yorumu paylaşmak istedim.
Aşağıdaki yorumlarım ikisine de cevap değildir.
Sadece okuyunca zaten aklımda olup yazacaklarımı bağlayacak bir nokta olarak bu alıntıları ekledim.
Biz YAPAMIYOR veya YAPAMAZ durumda değiliz.
Sadece ve kesinlikle YAPMIYORUZ.
Bunu ancak BİZ YAPABİLİRİZ VE İSTERSEK YAPARIZ. Başkasından bekleyerek nereye kadar yürüyecek. Ama yapılacak işler bir iki kişinin yapması ile değil herkesin yapması ile olur. İş sadece bir kaç kişinin üzerine kalır ve onlar da yapmaya çalışıp sonuç alamazsa yapamıyoruz noktasına gelinir. Halbuki çok sınırlı bir girişimle yapmaya çalışmak yerine geniş kapsamlı bir harekete yayılsa neler neler yapılabilir ve yapılır.
Bizler bilgilerimiz ve elimizdeki kaynaklar açısından pek kişiden çok daha ileri düzeydeyiz. Ama "tembellik" ve "nasılsa bir yapan bulunur" düşüncesi sayesinde maalesef hep en gerilere gidiyoruz.
İşin çok daha kötü olan bir boyutu ise "yapabildiği halde yapmayan, üzerine bir de yapanların önüne geçen kişiler" olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir araba sopayı hakeden bu kişiler için ne yapılsa ve söylense yeridir.
Refet'in "Bakanlık seviyesinde çözüm" düşüncesi aslında geniş kapsama yayma çabasının bir ifadesi olarak ele alınabilir. Farklı ifade edilmiş ama özünde aynı yeri işaret eden bir yorumdur.
Tüm lafım "yapabildiği halde yapmayanlara" ve "işi yapanları engellemeye çalışanlara" yöneliktir.
Yorumlarım da sadece fuar konusu ile sınırlı değildir. İstediğiniz konuyu ele alın, aynı yorumları paylaşırım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Haziran 2010 15:37
Ne zaman bizim akvaryumcular ve petshoplar 1'e alıp, 30'a satmaktan vazgeçer. Ne zaman bu işi sadece %1000 kar yapmak yerine, az kazan helal kazan mantığına geçer. Ne zaman insanlara sağlıklı hobicik içi gerekli bilgiyi verip, 10 dakika beklemiş suya o suyu test etmeden balık vermez, ne zaman 30 litrelik akvaryuma 3 dişi 1 erkek yunus satmaz, o zaman bunlar gerçek olur. Çok uzak değil yani. Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Temmuz 2010 17:54
Bizim ülkemizdeki akvaryumculara o kadar şey söylüyoruz.Ancak onların da böyle yapmasının sebebi akvaryumculardan ve toptancılardan alınan vergiler.Adam hem dükkana kira ödüyor hem elektrik harcıyor hem de vergi veriyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Temmuz 2010 18:56
[QUOTE=backhere]Bizim ülkemizdeki akvaryumculara o kadar şey söylüyoruz.Ancak onların da böyle yapmasının sebebi akvaryumculardan ve toptancılardan alınan vergiler.Adam hem dükkana kira ödüyor hem elektrik harcıyor hem de vergi veriyor.[/QUOTE]
Akvaryumcular vergiden muaf olsun!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Temmuz 2010 11:11
[QUOTE=shadowhakan06]Ne zaman bizim akvaryumcular ve petshoplar 1'e alıp, 30'a satmaktan vazgeçer. Ne zaman bu işi sadece %1000 kar yapmak yerine, az kazan helal kazan mantığına geçer. Ne zaman insanlara sağlıklı hobicik içi gerekli bilgiyi verip, 10 dakika beklemiş suya o suyu test etmeden balık vermez, ne zaman 30 litrelik akvaryuma 3 dişi 1 erkek yunus satmaz, o zaman bunlar gerçek olur. Çok uzak değil yani. Saygılar.[/QUOTE]
1e alıp 30'a satabilen neredeyse hiç yok. 1'e alıp 3'e veya 5'e satan olabilir ve bu da aradaki riskleri ve kayıpları düşününce normaldir. Suyu test etme kısmını kim yapacak? Sattığı her kişinin evine gidip su kontrolü mü yapacak? Alırken suyu yen koyduğunu söylemeyen kişiye ne yapabilirsiniz ki... Üstelik bunu forumda bile bu şekilde yapanlar var. Benim birebir balık verdiğim ve kırk kere uyardığım, suyu hazır olsun diye bir hafta beklettiğim kişi balıkları yine de dinlenmemiş suya atıp bir kısmını öldürmüştü.
1e3d yunusu 30 litreye satan adam da pek kalmadı. Bazı abartanlar var ama o kadar da tek taraflı değil bunlar... Alan da biraz araştırsın. Alan hobici değil mi? Akvaryumcu mu? Yani akvaryumcuya laf atan taraftakilerden birisi...
Tüm çözümler tek taraflı değil çok yönlü olursa çözüm haline gelir. Tek taraflı hiçbir şey çözüm değildir. Sadece yaptırım veya baskıdır. Bu da uzun vadede sonuç vermez.
[QUOTE=fatihsahin][QUOTE=backhere]Bizim ülkemizdeki akvaryumculara o kadar şey söylüyoruz.Ancak onların da böyle yapmasının sebebi akvaryumculardan ve toptancılardan alınan vergiler.Adam hem dükkana kira ödüyor hem elektrik harcıyor hem de vergi veriyor.[/QUOTE]
Bilgiler yeterli düzeyde olmadan konuya direk vergi diyerek girmek doğru olmaz. Akvaryumcudan da, kuruyemişçiden de, ayakkabıcıdan da, lokantadan da, oyuncakçıdan da vergi alınıyor. Alınan vergiler de üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir kaç faklı türde ve seviyede vergilendirme olsa da özü aynı sayılır.
Sadece ithalatçılar için çok ekstra vergi söz konusudur. Hatta alınan verginin ana referansı balık değil suyun litresidir. Bana ve hatta bu işi yapan bir çok kişiye göre saçma bir uygulamadır.
10 litre suda 10 balık getirince 10 lira vergi verip, yine 10 litre suda 1 balık getirince de 10 lira vergi veriliyor. Vergi tutarı elbette gerçek değil ama mantığı aynen budur.
İş vergi ile çözülecek bir konu değildir. Vergi sıfırlansa dahi zihniyet değişmediği sürece peşinden gelecek olan şey teşvik isteriz talebidir. Diğer bir deyişle bize üste para verin denmeye bile başlanır.
Herşey kişilerde ve onların zihin yapısında bitiyor.
1e alıp 30'a satabilen neredeyse hiç yok. 1'e alıp 3'e veya 5'e satan olabilir ve bu da aradaki riskleri ve kayıpları düşününce normaldir. Suyu test etme kısmını kim yapacak? Sattığı her kişinin evine gidip su kontrolü mü yapacak? Alırken suyu yen koyduğunu söylemeyen kişiye ne yapabilirsiniz ki... Üstelik bunu forumda bile bu şekilde yapanlar var. Benim birebir balık verdiğim ve kırk kere uyardığım, suyu hazır olsun diye bir hafta beklettiğim kişi balıkları yine de dinlenmemiş suya atıp bir kısmını öldürmüştü.
1e3d yunusu 30 litreye satan adam da pek kalmadı. Bazı abartanlar var ama o kadar da tek taraflı değil bunlar... Alan da biraz araştırsın. Alan hobici değil mi? Akvaryumcu mu? Yani akvaryumcuya laf atan taraftakilerden birisi...
Tüm çözümler tek taraflı değil çok yönlü olursa çözüm haline gelir. Tek taraflı hiçbir şey çözüm değildir. Sadece yaptırım veya baskıdır. Bu da uzun vadede sonuç vermez.
[QUOTE=fatihsahin][QUOTE=backhere]Bizim ülkemizdeki akvaryumculara o kadar şey söylüyoruz.Ancak onların da böyle yapmasının sebebi akvaryumculardan ve toptancılardan alınan vergiler.Adam hem dükkana kira ödüyor hem elektrik harcıyor hem de vergi veriyor.[/QUOTE]
Akvaryumcular vergiden muaf olsun!
[/QUOTE]Bilgiler yeterli düzeyde olmadan konuya direk vergi diyerek girmek doğru olmaz. Akvaryumcudan da, kuruyemişçiden de, ayakkabıcıdan da, lokantadan da, oyuncakçıdan da vergi alınıyor. Alınan vergiler de üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir kaç faklı türde ve seviyede vergilendirme olsa da özü aynı sayılır.
Sadece ithalatçılar için çok ekstra vergi söz konusudur. Hatta alınan verginin ana referansı balık değil suyun litresidir. Bana ve hatta bu işi yapan bir çok kişiye göre saçma bir uygulamadır.
10 litre suda 10 balık getirince 10 lira vergi verip, yine 10 litre suda 1 balık getirince de 10 lira vergi veriliyor. Vergi tutarı elbette gerçek değil ama mantığı aynen budur.
İş vergi ile çözülecek bir konu değildir. Vergi sıfırlansa dahi zihniyet değişmediği sürece peşinden gelecek olan şey teşvik isteriz talebidir. Diğer bir deyişle bize üste para verin denmeye bile başlanır.
Herşey kişilerde ve onların zihin yapısında bitiyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
