Doğal Kurulumlarım
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2024 09:34
Plastik saklama kutuları salınım yapmıyor mu? 60 lt ve üzeri önerebileceğiniz plastik kutu varmı havuz kurmak için ya da büyük havuz brandaları oluyor balık çiftlikleri için onlardan ufak ebatta alıp kutunun içine sarsam salınım yapmayı engeller mi bana link atabilir misiniz bu ürünlerin?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Haziran 2024 12:22
[QUOTE=sonlgsbukucu]Plastik saklama kutuları salınım yapmıyor mu? 60 lt ve üzeri önerebileceğiniz plastik kutu varmı havuz kurmak için ya da büyük havuz brandaları oluyor balık çiftlikleri için onlardan ufak ebatta alıp kutunun içine sarsam salınım yapmayı engeller mi bana link atabilir misiniz bu ürünlerin?[/QUOTE]
Forumda birçok kişi plastik kaplar kullanıyor bu tarz su bahçeleri, mini pondlar vs için ben dahil sorun yaşayan görmedim.
100 litreye kadar saksılar olsa da her yerde bulmak kolay değil, onun dışında sanayi tipi kasalara da göz atabilirsiniz.
Havuz brandaları hakkında pek fazla bilgim yok.
Forumda birçok kişi plastik kaplar kullanıyor bu tarz su bahçeleri, mini pondlar vs için ben dahil sorun yaşayan görmedim.
100 litreye kadar saksılar olsa da her yerde bulmak kolay değil, onun dışında sanayi tipi kasalara da göz atabilirsiniz.
Havuz brandaları hakkında pek fazla bilgim yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2024 16:00
Uzun zamandır güncelleme paylaşmıyordum, açıkçası bu yaz medaka yavrularını büyütmek için pek çaba sarf etmedim bu sebeple elimde sadece 3 medaka kaldı. İkisi yaşlı biri genç olduklarından onlar için de üremeleri açısından pek fazla ümidim yok.
Cennet balıklarına gelirsek yaklaşık 6 ay akvaryumda yaşadılar, sonra 5-6 hafta önce dışarıdaki büyük kuruluma aldım ancak erkek olan sanırım ölmüş çünkü bakıp bitkilerin arasını karıştırdığımda sadece dişi olanı görebiliyorum. Ölen erkek yaşlı olduğu için mi öldü emin değilim ama su şartlarından veya hastalıktan öldüğünü sanmıyorum çünkü dişi de hiçbir sorun yok ve hala yaşıyor. Son zamanlarda yem vermeden veya yem konusunda minimum müdahaleyi gerçekleştirerek bir kurulum yapmak hakkında daha çok araştırmaya başladım. Öncelikle deneyimlerime göre yem takviyesi olmadan en rahat yaşayan akvaryum canlıları salyangoz ve karidesler sıcak ve soğuktan da minimum etkileniyorlar. Bu sebepten karides yavrularını yiyebilen ancak yetişkinlere dokunamayacak bir balık bu sistemler için ideal ancak şu ana kadar hem sıcağı ve soğuğa dayanıklı hem de yavruları yiyip yetişkinlere dokunamayan bir balık türü bulamadım kendi beslediklerim adına konuşursam medekalar yavru karidesleri yiyemeyecek kadar küçükler, Cennet balıkları ise yetişkin karidesi bile yiyebiliyorlar ancak bir parantez açarak şunu da söylemeliyim ki cennet balıklarını 35 litrelik akvaryuma koymadan önce yaklaşık 30 civarı karides vardı bunların yaklaşık 15 tanesini yani yakalayabildiklerimi çıkardım ve başka kurulumları aldım ancak yakalayamadığım karidesler akvaryumda kaldı yaklaşık 6 ay sonra Cennet balıklarını büyük kuruluma geçirince fark ettim ki yaklaşık 5-6 adet karides yaşıyor balık başına yaklaşık 17 litrenin düştüğü bitkili ve bol saklama alanı olan bir akvaryumda bile karidesler bu kadar iyi saklanıyorsa daha büyük kurulumlarda daha fazla karidesin hayatta kalabileceğini düşünüyorum. Yaz bitmeden çevremdeki su kaynaklarında gammarus bulabilir miyim diye bir göz atacağım tahminimce yetişkinleri karideslerden daha dayanıklı ve sert bir kabuğa sahip oldukları için yem olma ihtimalleri daha düşük olacaktır yazmaktan elim yoruldu şimdilik bu kadar ancak konu hakkında güncelleme yapmaya çalışacağım.
Cennet balıklarına gelirsek yaklaşık 6 ay akvaryumda yaşadılar, sonra 5-6 hafta önce dışarıdaki büyük kuruluma aldım ancak erkek olan sanırım ölmüş çünkü bakıp bitkilerin arasını karıştırdığımda sadece dişi olanı görebiliyorum. Ölen erkek yaşlı olduğu için mi öldü emin değilim ama su şartlarından veya hastalıktan öldüğünü sanmıyorum çünkü dişi de hiçbir sorun yok ve hala yaşıyor. Son zamanlarda yem vermeden veya yem konusunda minimum müdahaleyi gerçekleştirerek bir kurulum yapmak hakkında daha çok araştırmaya başladım. Öncelikle deneyimlerime göre yem takviyesi olmadan en rahat yaşayan akvaryum canlıları salyangoz ve karidesler sıcak ve soğuktan da minimum etkileniyorlar. Bu sebepten karides yavrularını yiyebilen ancak yetişkinlere dokunamayacak bir balık bu sistemler için ideal ancak şu ana kadar hem sıcağı ve soğuğa dayanıklı hem de yavruları yiyip yetişkinlere dokunamayan bir balık türü bulamadım kendi beslediklerim adına konuşursam medekalar yavru karidesleri yiyemeyecek kadar küçükler, Cennet balıkları ise yetişkin karidesi bile yiyebiliyorlar ancak bir parantez açarak şunu da söylemeliyim ki cennet balıklarını 35 litrelik akvaryuma koymadan önce yaklaşık 30 civarı karides vardı bunların yaklaşık 15 tanesini yani yakalayabildiklerimi çıkardım ve başka kurulumları aldım ancak yakalayamadığım karidesler akvaryumda kaldı yaklaşık 6 ay sonra Cennet balıklarını büyük kuruluma geçirince fark ettim ki yaklaşık 5-6 adet karides yaşıyor balık başına yaklaşık 17 litrenin düştüğü bitkili ve bol saklama alanı olan bir akvaryumda bile karidesler bu kadar iyi saklanıyorsa daha büyük kurulumlarda daha fazla karidesin hayatta kalabileceğini düşünüyorum. Yaz bitmeden çevremdeki su kaynaklarında gammarus bulabilir miyim diye bir göz atacağım tahminimce yetişkinleri karideslerden daha dayanıklı ve sert bir kabuğa sahip oldukları için yem olma ihtimalleri daha düşük olacaktır yazmaktan elim yoruldu şimdilik bu kadar ancak konu hakkında güncelleme yapmaya çalışacağım.
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]195540,Gökdeniz Kale[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Eylül 2024 18:12
Kurulumlarımda sıklıkla görmeye alıştığım su böcekleri dışında su yüzeyinde yaşayan, gözle görülebilen, zıplayan minik böcekler fark ettim, sanırım bir çeşit springtail türü.
Cennet balığı ya da medakalar bu böcekleri tahminimce yiyebiliyorlar. Dişi cennet balığına 3 gündür yem vermedim ve gözlem yaptım, hareketleri normal, ve gözle görülebilen bir zayıflama yok. Bu tabiki uzun vadede de işlerin aynı şekilde yolunda gideceğini göstermiyor ancak yine de "yem verilmeyen kurulum" için ufak bir adım, bunun yanında cennet balığının bulunduğu bahsettiğim kurulumda kuru yapraklar, bol bol tortu ve yosun var yani springtail sandığım böceğin duruma etkisi ne kadar emin değilim.
Cennet balığı ya da medakalar bu böcekleri tahminimce yiyebiliyorlar. Dişi cennet balığına 3 gündür yem vermedim ve gözlem yaptım, hareketleri normal, ve gözle görülebilen bir zayıflama yok. Bu tabiki uzun vadede de işlerin aynı şekilde yolunda gideceğini göstermiyor ancak yine de "yem verilmeyen kurulum" için ufak bir adım, bunun yanında cennet balığının bulunduğu bahsettiğim kurulumda kuru yapraklar, bol bol tortu ve yosun var yani springtail sandığım böceğin duruma etkisi ne kadar emin değilim.
Beğenenler: [T]240031,Thefishmannn[/T][T]199205,Rafayel[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Eylül 2024 22:53
Su pirelerini bu yaz da yaşatamadım, özellikle Antalya'nın yaz sıcağında pek kolay olmuyor.
Yine de doğa bir şekilde yolunu buluyor, yazın kültür çökünce tüm suyun buharlaşmasını bekledim ve kabı içeri aldım, bir hafta önceyse kabı tekrardan çeyreğine gelecek şekilde doldurdum ve birkaç gün bekledim, dün baktığımda ise kapta 5-6 su piresi ve bolca ostrakod olduğunu gördüm, kültürden sadece su pireleri değil ostrakodlar da bir sonraki nesile geçmeyi başarmış [:iyi:]
Yine de doğa bir şekilde yolunu buluyor, yazın kültür çökünce tüm suyun buharlaşmasını bekledim ve kabı içeri aldım, bir hafta önceyse kabı tekrardan çeyreğine gelecek şekilde doldurdum ve birkaç gün bekledim, dün baktığımda ise kapta 5-6 su piresi ve bolca ostrakod olduğunu gördüm, kültürden sadece su pireleri değil ostrakodlar da bir sonraki nesile geçmeyi başarmış [:iyi:]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]240031,Thefishmannn[/T][T]199205,Rafayel[/T][T]231847,MasterChief[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ekim 2024 23:31
Bu sistemlerde hem kısmi besin eksikliğinden, hemde dışarıda olduğunu düşünürsek sıcaklık değerlerinden her bitki yaşayamıyor, veya bazı bitkileri yaşatması çok daha zor oluyor. Neredeyse her durumda istisnasız hayatta kalabilecek benim gördüğüm 2 bitki var; japon şemsiyesi ve nilüfer. Eğer sistem 30-40 litre veya üstüyse bir de yeterli derinlik varsa bu bitkiler neredeyse her hava koşuluna ve durumuna karşı dayanıklılar, her ne kadar nilüfer kışın çok etki etmese de yazın tam bir kurtarıcı bitki.
Bu iki bitki haricinde Bacopa monnieri'nin de bu bitkilerden pek bir eksiği yok, akvaryum hobisine ilk başladığımdan beri elimde olan bir bitkidir, çok zor koşullarda bile ölmez, yaprak dökse bile uygun ortamı bulduğunda tekrar sürgünler vererek çoğalır. Bunlar dışında o kadar güvendiğim pek bitki yok. Najas, tilki kuyruğu, eleoda gibi bitkiler bile çok gelişince birden yok olabiliyorlar veya kışın oldukça güç kaybedebiliyorlar. Hal böyle olunca çevremdeki su kaynaklarındaki bitkiler ekstra ilgimi çekiyor, çünkü mantıken aynı sıcaklık, aynı hava şartları, aynı nem oranı ile bitkiyi yaşatmakta 1-0 önde başlayacağım. Daha önce de doğadan azar miktarda çeşitli bitki türleri alıp ufak denemeler yapsam da pek başarılı sonuçlar elde edememiştim, birkaç gün önce bir doğa gezisinde çeşitli bitkilere rastladım ve 3 türden ufak örnekler aldım. Şuana kadar türünü tespit edebildiğim veya etmeye en yaklaştığım bitki Potamogeton natans kendisi gözlemlediğim kadarıyla yaz kış su üstüne yaprak çıkaran mantık olarak nilüfere benzeyen ancak kışın da yapraklarının su üstünde kalması özelliği ile yaşatabilirsem potansiyelinin yüksek olduğunu düşündüğüm bir bitki.
Bu iki bitki haricinde Bacopa monnieri'nin de bu bitkilerden pek bir eksiği yok, akvaryum hobisine ilk başladığımdan beri elimde olan bir bitkidir, çok zor koşullarda bile ölmez, yaprak dökse bile uygun ortamı bulduğunda tekrar sürgünler vererek çoğalır. Bunlar dışında o kadar güvendiğim pek bitki yok. Najas, tilki kuyruğu, eleoda gibi bitkiler bile çok gelişince birden yok olabiliyorlar veya kışın oldukça güç kaybedebiliyorlar. Hal böyle olunca çevremdeki su kaynaklarındaki bitkiler ekstra ilgimi çekiyor, çünkü mantıken aynı sıcaklık, aynı hava şartları, aynı nem oranı ile bitkiyi yaşatmakta 1-0 önde başlayacağım. Daha önce de doğadan azar miktarda çeşitli bitki türleri alıp ufak denemeler yapsam da pek başarılı sonuçlar elde edememiştim, birkaç gün önce bir doğa gezisinde çeşitli bitkilere rastladım ve 3 türden ufak örnekler aldım. Şuana kadar türünü tespit edebildiğim veya etmeye en yaklaştığım bitki Potamogeton natans kendisi gözlemlediğim kadarıyla yaz kış su üstüne yaprak çıkaran mantık olarak nilüfere benzeyen ancak kışın da yapraklarının su üstünde kalması özelliği ile yaşatabilirsem potansiyelinin yüksek olduğunu düşündüğüm bir bitki.
Beğenenler: [T]240275,Laterthanbefore[/T][T]203577,Merty[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ekim 2024 12:32
Geçen yazıda doğada bulduğum 3 bitkiden bahsetmiştim bunlardan birinin daha türünü saptayabildim "utricularia vulgaris"[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/121020241156471.jpg[/IMG] ilk bakışta normal bir bitkiye benzese de daha dikkatli bakınca üstünde minik yapılar görebilirsiniz. İşte bu yapılar bu bitkinin avlanmasına yarıyor. Evet yanlış okumadınız, avlanmasına yarıyor [:D] okuduğum kaynaklara göre bu bu bitki etçil bir bitki, üstündeki kese benzeri yapılar aynı flytrap gibi ağız şeklinde, çok hızlı açılıp kapanabiliyor. Zooplanktonlar,Küçük salyangozlar, üstüne konan minik sinekler, yavru su pireleri, sivrisinek larvaları ve yeni doğmuş karides yavrularını yiyebiliyor. Hatta ve hatta küçük balıkların yeni doğan yavrularının bile yem olabileceğini okudum. Bunun dışında kışın sıcaklık düştüğünde turion adlı yapılara dönüşüyor ve su altına çekiliyor bahar geldiğinde ise bu yapıdan tekrar büyümeye başlıyor. Alglere karşı hassasmış.Doğada aldığım yerde oldukça fazla vardı -yaklaşık 50 litre bir akvaryumu dolduracak kadar- bu bitkiyi normalde cennet balığının olduğu büyük kuruluma koymuştum ancak o kurulumda hem alg miktarı fazla olduğu için hem de kurulumdaki sivrisinek larvalarının vb. Cennet balığına yem olmasını istediğim için bu bitkiyi başka bir kavanoza alıp orada gözlemleyeceğim.[EDIT]UrasArt,2024-10-12 12:34:03[/EDIT]
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T][T]231847,MasterChief[/T]
Teşekkür Edenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Ekim 2024 23:48
Daha önce bu konuda da su bahçelerinde ve mini pondlarda güneş ışığına bağlı ekstra alg gelişiminden bahsetmiştim. Bu yosun çeşitleri zaman zaman besin olarak, saklanma alanı olarak ve aynı bitkiler gibi suyu filtreleme görevi görüyorlar. Ancak gereksiz alg oluşumu beni rahatsız ediyor, zaman zaman çok fazla çoğaldıklarında bitkileri aşırı baskılamamaları için haftada bir kere seyretmek gerekiyor. En büyük kurulumumda artık bitkiden çok yosun var. Ben de alg miktarını ne kadar düşürebilirim diye bir deneme yapmak istiyorum. Tabii ki devamlı güneş ışığı gören bir kurulumda İlk birkaç yıl kadar yosun miktarını aşırı azaltmak mümkün değil, ve zaten sıfır algte benim amacım değil çünkü yazının başında da belirttiğim gibi aslında alglerin farklı çeşitlerinin farklı faydaları var. Sadece bu miktarı ne kadar minimalize edip kontrol altına alabileceğimi merak ediyorum. Bunun için 50 litrelik boş bir saksımı tekrardan kurup denemelerimin detaylarını paylaşacağım. Bu arada yeni kurulum yaparken yeni bir balık türüne de ev sahipliği yapmayı düşünüyorum eğer bir sorun çıkmazsa.
Beğenenler: [T]231847,MasterChief[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2024 21:12
Evet, bakacağım yeni balık türü bugün elime ulaştı. Eski adıyla aphanius mento, yeni adlandırmadaki ismi sanırsam paraphanius mento ama emin de değilim. Boyları 1 ila 2 santim arasında 2 erkek 6 dişi olarak alsam da satıcı o kadar da güvenilir değil yani kesin oran bu mu tam olarak belli değil. Zaten bu boyda kesin bir cinsiyet ayrımı mümkün mü ondan da emin değilim. Kavgacı ve hareketli bir tür olduğunu biliyorum o yüzden bulundukları kuruluma bol bol saklanma alanı yapmaya çalıştım. Bitkiler büyüdükçe daha da sağlıklı olacaktır. 1 yıl kadar önce bu türün pondlarda bakımı ile ilgili soru sorduğum bir konu açmıştım ve tolga abi daha çok birey ile daha büyük hacimlerde daha kalabalık şekilde bakılmalarının daha doğru olduğundan bahsetmişti. Şuan elimde içinde sadece bir cennet balığı dişisi bulunan 200+ litrelik bir kurulum var. onun dışında içinde sadece karidesler olan 15 ve 40 litrelik kurulumlarım da var. Yani bu balıklar için yeterince yer ayırdım. Üretim, olası kavgalar vb. çoğu şeyi düşündüm. Şuan ise 50-55 litre civarı bir kurulumdalar, olası aşırı kavgalar halinde 2 trio şeklinde ayırabilirim ancak şuanlık hem küçük olduklarından hem de kış geldiğinden aynı kurulumda hepsine birden bakmakta bir sorun görmedim.
Türün genel bilgilerinden bahsedecek olursam 5-30 derece arasında yaşayabiliyorlar. Diğer subtropikal iklim balıkları gibi yazın oldukça aktif olup kışın ise dinlenme dönemine geçiyorlar. Killfishlerin geneli akvaryumdan atlamayı çok sevseler de, bu türün pek de zıplamadığını da okudum. Yerli killfishler oldukça ilgimi çekiyor, umarım bu türü sağlıklı bir şekilde yaşatıp nesillerini devam ettirebilirim.
Türün genel bilgilerinden bahsedecek olursam 5-30 derece arasında yaşayabiliyorlar. Diğer subtropikal iklim balıkları gibi yazın oldukça aktif olup kışın ise dinlenme dönemine geçiyorlar. Killfishlerin geneli akvaryumdan atlamayı çok sevseler de, bu türün pek de zıplamadığını da okudum. Yerli killfishler oldukça ilgimi çekiyor, umarım bu türü sağlıklı bir şekilde yaşatıp nesillerini devam ettirebilirim.
Beğenenler: [T]199205,Rafayel[/T][T]240932,Ehtiyar[/T]
Teşekkür Edenler: [T]240932,Ehtiyar[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2024 19:38
Paraphaniuslarda son durum ne emin değilim. Balıkları aldıktan sonra f0 olduklarını öğrendim, zaten geldiklerinde oldukça korkuyorlardı ve biri diğerlerine göre daha korkmuş veya hasta gibiydi emin olamıyorum. Şuan pond'da su yeşil ve oldukça bitki-yaprak var, yani saklanacakları yerler çok. Nadiren 1 veya 2 tane görebilsem de genel olarak kaç tane yaşıyor bilmiyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Kasım 2024 13:31
Hala sadece su ekleyeceğim, başka hiçbir ekleme yapılmayacak bir ekosistem yapmak üzerine araştırmalar yapıyorum. Bu ekosistemlerde şu ana kadar en zorlandığım kısım besin piramadinde en üstteki canlıyı bulmak oldu. Eğer çok büyük bir kurulum değilse bu canlının balık olma ihtimali yok /çok zor. Balıklar omurgasızlara göre daha hızlı ve kısmen daha zeki oldukları için zaman içinde su pirelerinin, ostrachodların ve hatta karideslerin kökünü kurutabilirler. O yüzden en üstteki canlının da bir omurgasız olması büyük bir avantaj ve devamlılık sağlar. Bundan dolayı aklıma Cambarellus Diminutus (cüce kerevit) geldi ve bunun üzerine biraz araştırma yaptım. Zaten daha önce de beslemeyi düşünmüştüm. Genel olarak 16-18 derecenin altında bakılması önerilmiyor ancak bir kaynakta 10 dereceye kadar hayatta kalabildiğini okudum. Bu sebeple sanırım dış mekan kurulumlarına pek uygun değil ancak araştırmaya devam edeceğim. Ev içi bir mini su bahçesinde veya doğal bir akvaryumda bakılabilir. Akvaryumda bol bitki, biraz kök ve taş olur. Canlı olarak su pireleri, ostrachodlar, physa ve ramshornlar, karidesler ve belki nematodlar olur. Küçükten büyüğe canlılar eklenir ve 2-3 ay gibi bir sürede sistem oturur. Tüm canlılar yeterince çoğaldıktan sonra kerevitler abartıya kaçmadan ancak nesillerini de devam ettirebilecek sayıda, örneğin 8 litre başına bir kerevit olacak şekilde eklenir. Herşey doğru yapılırsa sisteme yem atmaya gerek kalmaz. Işık ihtiyacı güneş ışığı ile karşılanır ve sonuç olarak sistemin tek ihtiyacı buharlaşan suyu temizlemek ve çok kısa zaman aralıkları olmayacak şekilde arada su değişimi yapmak olur. Tabii ki uygulamadan bir sorun çıkar mı bilemeyiz.
Beğenenler: [T]125030,GhostKoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Kasım 2024 23:07
Mentodies'ler kendilerini göstermeme konusunda oldukça kararlılar. Ve en az benim kadar inatçılar [:D] zaten biraz ürkek bir tür olduğunu okumuştum ancak bu kadar beklemiyordum. Gündüzleri görmek neredeyse imkansız, suyun içinde kıpırtı bile olmuyor. Su piresi verdikten sonra hareketsiz beklemeyi veya kamera kurmayı denedim ama işe yaramadı. Zaten hareket etmeleri için herhangi bir sebepleri yok. Yem olarak su piresi ve ostrachod veriyorum. Yani yüzeye gelmelerink sağlayacak bir yem değil. Su hafif yeşilimsi olduğu için en dibi görmek çok zor. Zaten çok fazla bitki var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2024 22:33
Mentodiesler hala çok ürkek olsalar da artık en azından yakalayabileceğim kadar kendilerini gösteriyorlar, bu da bir ilerleme. Çok hızlılar ve zamanlarının çoğunu dipte geçiriyorlar. Birde doğadan alınmış olunca onun da etkisi vardır. Kaç tane yaşıyor bilmiyorum ama en az 3 tane. Büyük ihtimalle 5-6 tane. Kaçı erkek kaçı dişi pek bir fikrim yok. Su eskiye göre yeşilliğini kaybetti. Belki havaların soğuyup ışık miktarının azalmasından belki de yüzeydeki bitki fazlalığından bilemiyorum. Ara ara gece kaç dişi var kaç erkek diye fener açıp bakınıyorum. Normalde balıkları kepçe ile yakalayıp bu şekilde fotoğraflamak pek doğru değil ama insan bazen merakına yenik düşebiliyor. [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/181120242232491.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/236810/181120242232541.jpg[/IMG] bir dişi ile bir erkek yakalayabildim şu ana kadar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir