Bu sıralar en çok gördüğüm Amerikan Cichlid i hastalığı bu. En çok da Green Terör ler de gördüm. 

Orta amerikan'da olması daha önce hiç rastlamadığımdan ilginç geldi... HITH genelde Güney Amerikanlarda görülür.  

H.i.t.H. özünde iç parazit tarzında olduğundan buna göre bir tedavi gerekiyor. Geçen sene bir olay üzerine Refet yorum yapmıştı. O zamanki bilgilerden öğrendiğim kadarıyla aslında hep hazırda var ama sadece şartlar ortaya çıktığında (kötü su, stres, diğer ağır hastalıklar, vb) bunun da hızla gelişip sona götürüyor.
Klasik tedavilerin yanı sıra stres azaltıcı ilaçlar, iyi beslenme,  kaliteli su değişimi, iyi filtreleme olması gerekiyor ve bir de adını hatırlayamadığım bir ilaç var. Ancak bu şekilde iyileştirilebiliyor.
Umarım kimse karşılaşmaz ve bütün bunları uygulamaya da gerek olmaz.


[QUOTE=Cenk Bildir]Orta amerikan'da olması daha önce hiç rastlamadığımdan ilginç geldi... HITH genelde Güney Amerikanlarda görülür.  [/QUOTE]
Bizim genel müdürün 25-30 cm midaslarından birinde ilk geldiği zamanlarda ve 3 büyük midas bölmesiz dururken gözlemlemiştim. Gözleri bile buğulu hal almıştı. Ama su değişimi, bölmelerle ayırma, düzenli yemleme derken zaman içerisinde düzeldi. Şu an o balık tam bir canavara dönüştü. Kafasında ise sadece kapanmış bir çukur izi kaldı. O da zamanla azalıyor. Öncesini bilmeyen hiç anlayamaz.

Balık intihar etmiş gibi duruyor. Mayhem albüm kapağı gibi olmuş yanında tüfek eksik =) Şaka bir yana böylesi büyük bir balığın bu kadar sürede tükenmesi üzücü.

Cenk, çok geçmiş olsun. Bu aralar bir kara bulut var üzerimizde. Hadi hayırlısı diyelim... Daha önce flowerhornlarda gördüm. Midaslarda hiç görmedim ama onu da Köksal görmüş. Herneyse artık, önemli olan çok değerli balıklarımızı kısa sürede malesef kaybettik. Hepimize geçmiş olsun.

[QUOTE=Köksal Gürkan]H.i.t.H. özünde iç parazit tarzında olduğundan buna göre bir tedavi gerekiyor. Geçen sene bir olay üzerine Refet yorum yapmıştı. O zamanki bilgilerden öğrendiğim kadarıyla aslında hep hazırda var ama sadece şartlar ortaya çıktığında (kötü su, stres, diğer ağır hastalıklar, vb) bunun da hızla gelişip sona götürüyor.
Klasik tedavilerin yanı sıra stres azaltıcı ilaçlar, iyi beslenme,  kaliteli su değişimi, iyi filtreleme olması gerekiyor ve bir de adını hatırlayamadığım bir ilaç var. Ancak bu şekilde iyileştirilebiliyor.
Umarım kimse karşılaşmaz ve bütün bunları uygulamaya da gerek olmaz.


[QUOTE=Cenk Bildir]Orta amerikan'da olması daha önce hiç rastlamadığımdan ilginç geldi... HITH genelde Güney Amerikanlarda görülür.  [/QUOTE]
Bizim genel müdürün 25-30 cm midaslarından birinde ilk geldiği zamanlarda ve 3 büyük midas bölmesiz dururken gözlemlemiştim. Gözleri bile buğulu hal almıştı. Ama su değişimi, bölmelerle ayırma, düzenli yemleme derken zaman içerisinde düzeldi. Şu an o balık tam bir canavara dönüştü. Kafasında ise sadece kapanmış bir çukur izi kaldı. O da zamanla azalıyor. Öncesini bilmeyen hiç anlayamaz.

[/QUOTE]

Cenk abi geçmiş olsun güzel balıkmış. kafada delik hastalığı iç parazit ile aynı bakteri yüzünden oluyor, yurt dışında hexamita diye de biliniyor. Hastalığa sebep olan bakterinin adı spironucleus vortens, hith geçiren discusların kafalarındaki delikten alınan mukozada bu bakteriye rastlanmış. 

 Hastalık bildiğimiz iç parazit olarak bağırsakta başlıyor etkileri özellikle balık stres altındayken görülüyor. hastalık ilerlediği zaman diğer organlara sıçrayıp metabolic hexamita haline geliyor ve kan yoluyla balığın her yerini sarıyor. kafada oluşan delikler aslında balığın bağırsaklarında başlayan hexamitanın sindirimi engellemesi ve balığın yiyeceklerden mineral alamaması sonucu ihtiyacı olan mineralleri iskelet sisteminden çekmesi sonucu oluyor. yani bir nevi kemik erimesi. kafatasında oluşan dokuda spironucleus yerleşip oradaki dokunun daha da bozulmasına sebep oluyor.

 Bilinen en etkili tedavisi metronidazole yani flagyl, yalnız metronidazolün sudan balığa geçmesi çok düşük oranda oluyor çünkü 30 derecenin altında sıcaklıklarda siz suda çözündüğünü düşünsenizde ilaç metabolize olmuyor. En etkili yöntem yeme karıştırmak, yem yemeyen balıklarda hortumla mideye enjekte etmek. eğer ikiside olmuyorsa 10 litreye 1500 mg denk gelecek şekilde 30 derece suda 3 saat banyo yaptırmak ve bunu en az 1 hafta boyunca yapmak. 

 Bir süre önce flagylin serum şeklinde bulunabildiğini farkettim ve iç parazit olan balıklarımda deneyip başarılı oldum sanırım gerçekten eriyik halinde olduğundan solungaçlardan metabolize olabiliyor, tavsiye ederim. 

 Bu arada metronidazolün suda aktiflik süresi 8 saattir. ciddi durumlarda 8 saatte bir 40 litreye 500 mg aktif madde gelecek şekilde günde 3 kere ve 3 gün boyunca uygulanabilir. Her uygulamadan önce %30 su değişimi gereklidir. Eğer günlük uygulanıyorsa tedavi 1 hafta sürmelidir.

 Ayrıca iç parazite iyi geldiği kanıtlanmış clout ve bactopur direct gibi ilaçlar da HITH için çözüm olmaktadır. Balıkta HITH baş gösterdiğinde bilin ki balık uzun süredir spironucleus bakterisini taşıyordur ve stress altındadır.

 Balığın durumunu şu ana kadar bilmiyordum, ileride böyle bir durumla karşılaşırsanız umarım yazdıklarımın tedaviye faydası olur.

Cenk Bey geçmiş olsun, inanın çok üzüldüm. Böylesine nadir bir tür, eminim ki bu şekilde bir sonu hiç hak etmemiştir. Beslediğimiz her canlı ile aramızda ister istemez duygusal bir bağ oluşuyor ancak bu tip ölümler insanı hobiden soğutmasada kimi zaman canını acıtabiliyor. Bu şekilde tatsız bir son ile hiçbirimizin karşılaşmaması dileğiyle...

Festea konusunda 12 Şubatta yazdığım mesaj:

Teşekkür ederim arkadaşlar...

Cenk abi geçmiş olsun umarım birdaha böyle üzücü bir durumla karşılaşmassın.Böyle nadir bir türü kaybetmek gerçekten üzücü.Genelde büyük balıklarda strese bağlı böyle sıkıntılar olabiliyor.Yeni yerlerine adaptasyon sorunu hastalığı tetikleyebiliyor.Uzun süre yolculuk yapması da buna vesile olmuş umarım birdaha böyle üzücü bir olayı hiçbirimiz yaşamayız.

Tekrar yumurta dökmeye hazırlanıyorlar.

Cenk abi tebrik ederim.Sayende gözümüz alıştı bu güzel görüntülere.Anladığım kadarıyla erkek ve dişi çiftleşme dönemi dışında ayrı yaşıyorlar.Bunun sebebi kavga / yaralanma ihtimalini azaltmak sanırım.Biraz zoraki bir çift olmuş anlaşılan ama yinede çok yakışıyorlar.Maşallah ...

Her daim beraberler Onur, ayıraç mı öyle düşündürdü?

Evet Cenk abi ayıraçı dişi ve erkeği ayırmak için kullandığını düşünmüştüm.Sanırım diğer balıklardan çifti ve yavruları ayırma amaçlı kuruldu.Dişi ve erkeğin bu kadar uzun süreli ve sorunsuz birlikteliği iri Amerikan camiasında pek sık rastlanan bir durum değil bildiğim kadarıyla bu sebeple her daim beraber olmaları çift bağlarının kuvvetli kurulduğunun kanıtı olmuş.Cenk abi bu yavrular için nasıl bir sistem düşünüyorsun?Şu 200-300 litre hacme sahip büyük su varilleri düşünülebilir mesela kısa süreli boylandırma adına.