Hobimizde çok mu evhamlıyız?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bütün yazıları tek tek okudum. Ben şahsım adına akvaryuma sık müdahalelere karşıyım. Tecrübelerim sonucu öğrendiğim: ne kadar az müdahale o kadar az ölüm. Yeter ki ilk kurulumda döngü ve dengeyi sağlam kuralım.
Belki bazı arkadaşlar kızacak ama söylemeden duramayacağım. Akvaryuma yapılan müdahalelerin tamamına yakını kayıpsız yavru almak adına yapılıyor. Bir iki yavru kayıp veririz korkusuna kusturuyoruz hayvanları. Bir iki yumurta mantarlaşır korkusuna habire su değiştirip habire ph ayarlamaya çalışıyoruz. Doğal seleksiyona karşı durup hastalıklı yada zayıf doğan yavrularıda hayata kazandırmaya çalışıyoruz.
Peki ne için? Yem paramız çıksın. Ya da hobimiz ucuza gelsin diye. Ben ilanlardaki takas tekliflerine mesaj attığımda şaşırıyor millet. Bana lazım olmayan ne istersen al. Sana lazım olmayan ne istersen ver gibi bir teklif yaptığımda genelde kaç liralık takas diye soruluyor. Benim emeğim kıymetli arkadaşlar. Hobime harcadığım vakit 3-5 liralarla ölçülemez.
Balıklarımıza kurabildiğimizce doğal bir ortam kuralım ve maddi kaygılar uğruna, daha fazla yavru alabilmek için hayatlarına, sularına müdahale etmeyelim. Kardeş balıklardan üretim yapmayalım ki gen havuzumuz genişlesin. Paraya değil takas a ağırlık verelim. Bırakın doğal seleksiyon işlesin. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir. .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Şimdi ise gözünün içine bakmamıza rağmen kayıplar hala devam ediyor. Bence nedenleri :
1- Son yıllarda çeşmeden akan sularımızın değerleri çok kötüleşti. Eskiden ( 15-20 yıl ) kimse dışardan su almazdı. Evlerimizdeki çeşmeden akan sudan içerdik. Şimdi öylemi?
2- Çok büyük oranda İTHAL balık geliyor Türkiye'ye. Eskiden bu kadar değildi. Tabiki ülkemiz suyuna alışık olmayan balıklar tahtalı köye
3- Yıllar boyunca ben dahil herkes kardeş balıklarda üretim yaptı. Gen havuzu küçüldü. Balıkların bağışıklık sistemleri zayıfladı.
Bundan çok değil 10 yıl gibi bir süre içinde şu anda beslediğimiz Cichlidlerimizde böyle olacak bu gidişle.
1. maddeye yapacak bir şey yok ama 2 ve 3. maddelerde ilerleme kaydetmemiz için daha çok fırın ekmek yemek gerekiyor diye düşünüyorum.
Saygılar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Muhtemelen aynı yaşlarda hobiye başlayıp, aynı yolu takip ettik. Bahsettiğiniz konular beni de düşündüren şeyler. Belki çok idealist davrandığımı düşünenler olabilir, belki de "hayır, yapamazsın" diyenler de olabilir; ama hobide "yem parası" gibi maddi kaygılara yer verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta bu işten zevk alıyorsak, olayı "üretim" değil, "hobi" olarak görüyorsak zaman zaman elimizi cebimize atmamız lazım.
Şunu kabul ediyorum ki, bir takım balıklarda -ki ilk mesajlarda hassas balıklar olarak bahsedilmişti- olmazsa olmaz değerleri sağlamak zorundayız. Fakat, anlamadığım konu, daha çok yavru uğruna hobinin geleceğine bilerek veya bilmeyerek yaptıklarımızdır.
Mbuna konusuna biraz zayıf girdim, ama eski deneyimlerim ve akvaryum.com sayesinde kendimi geliştirdiğim kanaatindeyim. Bu çerçevede, daha önce tartışılan "nadir tür" konusunda birşeyler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun için 410 litrelik akvaryum için gerekli hazırlıklarımı yaptım. Yerli üretim, mümkünse akvaryum.com bünyesindeki hobici arkadaşlardan nadir türler arasında yer alan bir koloniyi alıp, bunları üretmeyi düşünüyorum. Volkan Bey'in bahsettiği kardeş balık üremesinin önüne bir nebze geçebilmenin yolunun da aynı tür yavruların takası olduğunu düşünüyorum. Gelecek nesillerin daha sağlıklı olması için böyle birşey yapmanın zor olmadığı kanaatindeyim. Ve... Nadir türlerin yaygınlaşması konusu... Bu sıkıntının da elimizdeki fazla yavruların, tek tür beslemeyi düşünen akvarist dostlarla paylaşılması ile çözüleceğini düşünüyorum. Böylece yavru değişimi yapabileceğimiz yeni akvaristleri de bulmuş olacağız.
Sonuçta, hobiyi keyif için yapan ve maddi kaygılarını minimuma indirgemiş akvaristlerle Volkan Bey'in bahsettiği sıkıntıların daha rahat aşılacağı ve daha sağlıklı balıklarla sürdürüleceğine inanıyorum.
Saygılarımla...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Şimdi ise gözünün içine bakmamıza rağmen kayıplar hala devam ediyor. Bence nedenleri :
1- Son yıllarda çeşmeden akan sularımızın değerleri çok kötüleşti. Eskiden ( 15-20 yıl ) kimse dışardan su almazdı. Evlerimizdeki çeşmeden akan sudan içerdik. Şimdi öylemi?
2- Çok büyük oranda İTHAL balık geliyor Türkiye'ye. Eskiden bu kadar değildi. Tabiki ülkemiz suyuna alışık olmayan balıklar tahtalı köye
3- Yıllar boyunca ben dahil herkes kardeş balıklarda üretim yaptı. Gen havuzu küçüldü. Balıkların bağışıklık sistemleri zayıfladı.
Bundan çok değil 10 yıl gibi bir süre içinde şu anda beslediğimiz Cichlidlerimizde böyle olacak bu gidişle.
1. maddeye yapacak bir şey yok ama 2 ve 3. maddelerde ilerleme kaydetmemiz için daha çok fırın ekmek yemek gerekiyor diye düşünüyorum.
Saygılar
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir