İstanbul Akvaryum Kompleksi

Ben bugün İstanbul Akvaryum’a gittim, izlenimlerimi sizinle de paylaşayım istedim...

Gayet büyük bir alana yayılmış, (şu an her ne kadar çalışmıyor olsalar da) LCD bilgi ekranlarıyla donatılmış gayet güzel bir kompleks.

2 akvaryum (akvaryum denince bizim ölçülerimizdeki 500 lt - 1 ton gibi küçük hacimler akla gelmesin) henüz açılmamıştı fakat diğer tüm akvaryumlar faaldi.

Her bir tema için gayet güzel hazırlanmış bölümler/odalar var. Duvarlardaki bilgilendirmeler, heykeller, Süveyş Kanalı minyatürü gibi görsel olarak çok güzel hazırlanmış dekorlar mevcut.

Fakat maalesef,

1) Tüm akvaryumlardaki mercanların %95'i yapay.

2) Kızıldeniz temasının işlendiği akvaryumu Mısır'dan resmi bir görevli görse, Kızıldeniz turizmini baltaladığımızı öner sürerek diplomatik problem çıkarır. Çok az balık vardı akvaryumlarda, onların da neredeyse hiçbiri Kızıldeniz'e özgü türlerden değil. Mercanlar zaten yapay; 2-3 canlı mercan var (Goniopora ve Caulastrea), onlar da Kızıldeniz’e özgü değil. Muhtemelen Pasifik temalı akvaryumdan buraya aktarmışlar.

3) Dünyanın kalburüstü tüm şehirlerindeki Akvaryum komplekslerinde geleneksel olarak yer alan “dev havuz içindeki tüp geçit” nedense Dünya’nın en büyük tematik Akvaryum kompleksinde pas geçilmiş. O yüzden köpekbalıklarıyla fotoğraf çektirmek isteyen arkadaşlar yeşil bir panonun önünde durup boşluğa bakarak çok şaşırmış ya da korkmuş bir yüz ifadesi takınarak poz veriyor. Çıkışa yakın bir yerdeki fotoğraf standında o şaşıran ya da korkan arkadaşlar photoshop ile bir tüp geçit fotoğrafına yapıştırılıyor. Tek fotoğraf 15 TL, çift fotoğraf 20 TL

4) Pasifik temalı akvaryum maalesef çok yetersiz. Singapur’daki ya da Endonezya’daki sıradan bir ihracatçı bile yaklaşık 700 kalem deniz balığı sunabiliyor ithalatçılara. Burası dünyanın en büyük tematik Akvaryum kompleksi ise Pasifik türlerinin en az %10'u buraya getirilmeliydi bence.

5) Büyük havuzlar haricindeki akvaryumların hiçbirinde dalga etkisi yoktu. Bu hem bazı balıklar hem de neredeyse tüm mercanlar için çok tehlikeli. Dalga yoksa beslenme de yok, mercanlara besini dalga getiriyor zira. Ben bunu görevli bir arkadaşa ilettim. O da konuyu yetkililere ileteceğini söyleyip çok değerli vatandaşlarımıza “fotoğraf çekerken flaş kullanmayın” diye bağırmak için yanımdan ayrıldı.

Umarım,

Yapay mercanlar asılları gelene kadar oradadır, sonra asılları ile yer değiştireceklerdir

Henüz Kızıldeniz, Atlantik ve Pasifik temaları için ithalat yapmamışlardır da bundan sonra ithalat yapıp yeterli canlı stoğu olan akvaryumlar görülür

Bahsettiğim tüp geçit tesiste biryerlerde vardır da ben görmemişimdir

Bu arada,

Üzerinde “ dokunmak yasaktır” yazanlar da dahil olmak üzere sergilenen eserlerin nasıl tek tek ellendiğini,

İnsanların dinlenmek için akvaryumlara nasıl elleriyle yaslanarak etrafı seyrettiğini

Birgün önce patlayan flaşlardan ölen balıkların haberlerinin yayınlanmasına rağmen her fotoğraf çekenin nasıl azimle flaş patlattığını

Herkül heykelinin elindeki sopanın altına girip de sopayla kafasına vuruluyormuş hissini yüzüne yansıtarak fotoğraf çektiren arkadaşları

Kendisinden önce gelip de içeri girmek için sıraya giren 500 kişinin önüne geçmek için gösterilen “sıra kaynakçılığı” becerilerini siz de görseydiniz,

Bırakın böyle bir tesisi, bize Digitürk akvaryumunun bile fazla olduğunu siz de hissederdiniz.

Türkiye'de 4 kişilik bir aile akvaryum gezmek için 85 TL vermez. 
Eğer bu bir hizmet ve halka su canlıları sevgisini aşılamak içinse maksimum 5 TL gibi bir fiyat olmalıdır. Eğer bu bir ticaret ise (ki öyle görünüyor) Türkiye için ölü bir yatırımdır.

Yanısıra her zaman şunu savunurum; müzeler ve kültürel öğelerin sergilendiği yerler ile bu tür sosyal projeler tüm öğrencilere ücretsiz olmalıdır.