Kum ReeFlowers

Merhaba arkadaşlar,
akvaryumumun boyutu 130x60x60. İçindeki canlılar 30 yunus 10 mono. Daha önceden akvaryumumda 0 numara silis kum (beyaz) vardı fakat çok beğenmediğim için onu kaldırdım. Dün aldığm reeflowers (1-1. 5mm) beyaz kum aldım 25 kg lık ve onu koydum üstünede 1-2 kg hagen kum serpiştirmeyi düşünüyorum sizce nasıl olur ?. Ve en önemlisin reeflowers kum hakkında yorumlarınızıda yazarsanız sevinirim. . keremcr2013-03-31 10:24:09

ÖM den kum için şahsi fikrimi sormuşsunuz;

Reeflowers kum size gayet uygun kalsiyumlu kum diye biliyorum oldukça iyi bir kumdur yunusları da iyi gösterir. Monoları bencede çıkarmalısınız. Hagen kum hiç güzel durmayacaktır.

Selamlar, yunuslar için beyaz kum oldukça iyi bir seçimdir, gölgelerini görüp korkmaları gibi bir durum ben hiç yaşamadım. Reeflovers kumu iyice yıkarsanız bulanıklık olayının baya bir önüne geçersiniz. Direk koyarsanız 1 hafta gibi bir süre balık eklememelisiniz. Çünkü oldukça bulanacak.

Benim akvaryumum 1 senedir karışıktı 20 sp 10 kaliko 10 portakal 10 beyaz prensese 5 mono 5 küf rengi balık 10 iceman 100 balık vardı. Fakat hepsini satıyorum çok az kaldı 25 -30 yunus 10 mono yaptım düşünün okadar balık vardı 1 kere bile şu monoların strese girdiğini görmedim en kaliteli malzemeler var paraya kıymadım gidip NewlifeS yem aldım bunun aşağısına düşmedim.Bana göre bu monolar bukadar karışık yaşadılarsa ve 5 6 cmden 10 15 cme geldilerse 30 tane yunuslada elbet yaşar rahat bir şekilde. Yorumlarınızı bekliyorum.Onur Nergiz2013-03-31 11:40:16

30 yunus mu :) Sıkıntı var benden söylemesi :) Monolar o akvaryumda çok hoş duruyordur, şüphesiz :) Ama 130 cm lik akvaryum, 30 yunus ve Mono, biraz sıkıntılı olacak benden de söylemesi :)

Selamlar.

Akvaryum hobisinde sıklıkla karşılaştığımız durumlardan biridir: "Ben yaptım, oldu!"

İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte hobimizde de çok önemli gelişmeler yaşandı. Özellikle son 7-8 sene içinde pek çok akvaryum sitesi düzenlendi, insanlar bilgiye daha kolay ulaşmaya başladılar. Daha öncesinde, akvaryum hobisiyle öğrenebileceğimiz şeyler kulaktan dolma şeylerden ibaret idi.

İnternetin çok faydası oldu. Akvaryumla ilgili sıkıntılarımıza dair sorulara daha hızlı ve daha anlaşılabilir cevaplar almaya başladık.

Öte yandan, doğru diye bilinen yanlışlıklara da daha kolay ulaşma durumu meydana geldi.

Bir örnek üzerinde duralım (tamamen varsayımdır, tamamen örnek bir durumdur, buna benzer şeyler yaşanmaktadır):

Forumlarda yeni bir hobici, bir konuda fikir belirtiyor: "Lepisteslerimin yanına Japon balığı almak istiyorum." diyor.

Tecrübeli hobiciler, lepistes ile Japon balıklarının birbirleriyle uyumlu olmadığını anlatmaya çalışıyorlar.

Yeni hobicinin bu fikrine karşılık, kendini bilgili sanan bazı kişiler (cahil olmak asla suç değildir, cehalette diretmek hatadır sadece) tam o esnada devreye girebiliyor: "Benim akvaryumumda da lepisteslerle Japon balıkları bir arada yaşıyorlar. Şimdiye dek sorun yaşamadım."

Tecrübeli hobiciler buna karşı çıkmalarına rağmen, yeni hobiciye cevap veren kişi ısrarcı olabiliyor.

"Ben böyle yaptım, benim akvaryumumda sorun yaşanmadı. Demek ki hiçbir akvaryumda sorun yaşanmaz!"

Bir akvaryumda yanlış bir uygulama yapmak ve herhangi önemli bir sorunla karşılaşmamak, o uygulamanın doğru olduğunu göstermez. Yeni hobiciler bu durumlarda yanılgıya düşürülüyor. Çünkü "ben yaptım, oldu" mantığı devreye giriyor.

Benim de yanlış uygulamalarım var. Ama "doğrusu budur, ben yaptım, oldu" diye diretmiyorum.

Mesela; 20 litrelik bir akvaryum lepisteslere için uygun değildir. Risklere açıktır. Kapasitesi yeterli değildir. Su kalitesinin yakalanması çok zordur. Dolayısıyla hastalıklar başta olmak üzere çeşitli olumsuz durumlarla karşılaşma riski oldukça yüksektir. Benim böyle bir akvaryumum var. 20 litrelik akvaryumda, lepistes besliyorum. Üztelik, birkaç da moli var. Ama ben böyle bir şeyi hiç kimseye tavsiye edemem. Yanlıştır. Risklidir. Böyle bir uygulama, yeni başlayan birine hiçbir şekilde önerilmemelidir.

Ben yaptım, oldu!

Bir defasında bisikletimle uzun bir yolculuk yapıyordum (seneler önce). Sırt çantamı hazırladıktan sonra dağ bitikletimi alıp yola koyulmuştum. Yolculuğumun ikinci gününde bir uçurumdan aşağı uçtum. Yaklaşık 7-8 metrelik bir uçurumdu. Ciddi anlamda yaralanmıştım, ama ayağa kalkabilmiştim hemen akabinde. Ölmemiştim. "7-8 metrelik uçurumdan aşağı uçulabilir, kimseye bir şey olmaz!" şeklinde tavsiyelerde bulunsam, bu ne kadar doğru olur?

Seneler önce denizde bir trakonya balığı tarafından sokuldum. Ciddi bir tehlike atlattım. Ama ölmedim. Bu durumda "Trakonya balığı tehlikeli değildir. Gördüğünüz yerde üstüne güvenle basabilirsiniz!" diye tavsiyede bulunmam ne kadar akılcı olur?

Örnekler çoğaltılabilir. Eskisi kadar çok rastlanmasa da, "ben yaptım, oldu" mantığıyla bazen bazı forum sitelerinde karşılaşabiliyoruz.