Müdahaleye rağmen pH neden düşmüyor?
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 14:28
Yeni kurduğum (3 hafta) bitkili tankımda pH seviyesini düşüremiyorum. Dış filtreye peat moss koydum, 3 kez pH düşürücü kullandım ama yaptığım ölçümlerde; pH düşürücüden 2 saat sonra 7,5 dan 7,2 gibi seviyeye iniyor fakat ertesi sabah ölçütüğümde yine 7,5. Şu anda co2 sistemim yok sıvı karbon (Seachem flourish excel) kullanıyorum. Tabanda en altta 8kg fondo vivo (içinde azoo misket gübre), üstte karışık 5 kg amazon river ve 5 kg fish 101 siyah kum. Hiç kaya yok, 2 mango kökü var. Hacim 120 litre (100x30x40h), dış filte dışında hava motoruna bağlı pipo filtre var.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 14:42
Hava motoru ve pipo filtre suyu havalandırarak sudaki oksijeni arttırıyor ve buna bağlı olarak ph azda olsa yükseliyor diyebilirim. Yoksa diğer yazdıklarınız olması gereken yerinde uygulamalar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 14:50
Çeşme suyu alkali, pH 7,5-8,0 arasında. Bilmediğim değerler kH ve gH. Fakat suyu en az 2-3 gün dinlendirip ve pH düşürücü ekleyip akvaryuma koyuyorum.
Pipo filtreyi düşük havada kullanıyorum akşamları da 6 saat kapalı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 19:43
Su dertliğini düşürmeden pH'i düşürmeniz çok zahmetli olur. Sertliği düşürmeden pH'i düşürmeye çalişmak için bolca asit eklemesi yapilmalidir. Fakat bu durum iletkenliği ciddi ölçüde arttirarak özellikle düşük iletkenlik seven canlilar için uygun olmayan bir su değerinin oluşmasina sebep olacaktir.(Discus, yumuşak su bitkileri gibi)
Bu durumda uygulayabileceğiniz en garanti yöntem sudaki tamponlayici maddelerin miktarini azaltmaktir. Bunu da su değişiminde eklenecek çeşme suyuna saf su veya ters osmos suyu ekleyerek yapabilirsiniz. Böylece sertlik, dolayisiyla tamponlama düşecektir. Önceden eklediğiniz pH düşürücünün çok daha azini ekleyerek pH'i düşürebilir ve ürtüne üstlük yükselmesi derdinden kurtulabilirsiniz.
Önemli bir diğer nokta da bitkilerin sudaki CO2'yi tüketmeleri sonucu pH'in yükselmesidir. CO2 takviyesi yapmiyorsaniz pipo filtreye ek olarak bir de hava taşi kullanin. Böylece suda azalan CO2 atmosferdeki CO2 ile takviye edilecek, bu bitkilere de pH'in düşük tutulmasina da bir nebze yardimci olacaktir. CO2 takviyesine başladiğinizda bu yöntemi kullanmayi birakirsiniz.
Buna benzer bir şekilde akvaryumuma CO2 takviyesini durdurmamdan sonraki gün işiklar açikken 6,5 olan pH'im 8'in üzerine çikmişti. Buna benzer bir durum sizde de oluyor, aklinizda bulunsun. Yoğun bitkilendirmede CO2 takviyesi yapmiyorsaniz havalandirmayi ihmal etmeyin.
onuruygun 2010-02-10 19:48:05
Bu durumda uygulayabileceğiniz en garanti yöntem sudaki tamponlayici maddelerin miktarini azaltmaktir. Bunu da su değişiminde eklenecek çeşme suyuna saf su veya ters osmos suyu ekleyerek yapabilirsiniz. Böylece sertlik, dolayisiyla tamponlama düşecektir. Önceden eklediğiniz pH düşürücünün çok daha azini ekleyerek pH'i düşürebilir ve ürtüne üstlük yükselmesi derdinden kurtulabilirsiniz.
Önemli bir diğer nokta da bitkilerin sudaki CO2'yi tüketmeleri sonucu pH'in yükselmesidir. CO2 takviyesi yapmiyorsaniz pipo filtreye ek olarak bir de hava taşi kullanin. Böylece suda azalan CO2 atmosferdeki CO2 ile takviye edilecek, bu bitkilere de pH'in düşük tutulmasina da bir nebze yardimci olacaktir. CO2 takviyesine başladiğinizda bu yöntemi kullanmayi birakirsiniz.
Buna benzer bir şekilde akvaryumuma CO2 takviyesini durdurmamdan sonraki gün işiklar açikken 6,5 olan pH'im 8'in üzerine çikmişti. Buna benzer bir durum sizde de oluyor, aklinizda bulunsun. Yoğun bitkilendirmede CO2 takviyesi yapmiyorsaniz havalandirmayi ihmal etmeyin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 22:00
[QUOTE=onuruygun] Su dertliğini düşürmeden pH'i düşürmeniz çok zahmetli olur. Sertliği düşürmeden pH'i düşürmeye çalişmak için bolca asit eklemesi yapilmalidir. Fakat bu durum iletkenliği ciddi ölçüde arttirarak özellikle düşük iletkenlik seven canlilar için uygun olmayan bir su değerinin oluşmasina sebep olacaktir.(Discus, yumuşak su bitkileri gibi)
Bu durumda uygulayabileceğiniz en garanti yöntem sudaki tamponlayici maddelerin miktarini azaltmaktir. Bunu da su değişiminde eklenecek çeşme suyuna saf su veya ters osmos suyu ekleyerek yapabilirsiniz. Böylece sertlik, dolayisiyla tamponlama düşecektir. Önceden eklediğiniz pH düşürücünün çok daha azini ekleyerek pH'i düşürebilir ve ürtüne üstlük yükselmesi derdinden kurtulabilirsiniz.
Önemli bir diğer nokta da bitkilerin sudaki CO2'yi tüketmeleri sonucu pH'in yükselmesidir. CO2 takviyesi yapmiyorsaniz pipo filtreye ek olarak bir de hava taşi kullanin. Böylece suda azalan CO2 atmosferdeki CO2 ile takviye edilecek, bu bitkilere de pH'in düşük tutulmasina da bir nebze yardimci olacaktir. CO2 takviyesine başladiğinizda bu yöntemi kullanmayi birakirsiniz.
Buna benzer bir şekilde akvaryumuma CO2 takviyesini durdurmamdan sonraki gün işiklar açikken 6,5 olan pH'im 8'in üzerine çikmişti. Buna benzer bir durum sizde de oluyor, aklinizda bulunsun. Yoğun bitkilendirmede CO2 takviyesi yapmiyorsaniz havalandirmayi ihmal etmeyin.
[/QUOTE] Akşamları ışık açıkken sıvı karbon (2,5 ml) verip havayı kapatıyorum. Bitki yoğunluğum yüksek olduğu için belkide işaret ettiğiniz gibi CO2 yeteri kadar olmuyor ve pH yükseliyor. Yanlız bana hep söylenen fazla havalandırmanın pH yı yükselttiğiydi, sizin dediğiniz durumda benim akşamları hatta havalandırmayı tam olarak açmam gerekiyor. Bir de bunu deneyeyim sonuçları burada bildiririm. Teşekkürler...
Bu durumda uygulayabileceğiniz en garanti yöntem sudaki tamponlayici maddelerin miktarini azaltmaktir. Bunu da su değişiminde eklenecek çeşme suyuna saf su veya ters osmos suyu ekleyerek yapabilirsiniz. Böylece sertlik, dolayisiyla tamponlama düşecektir. Önceden eklediğiniz pH düşürücünün çok daha azini ekleyerek pH'i düşürebilir ve ürtüne üstlük yükselmesi derdinden kurtulabilirsiniz.
Önemli bir diğer nokta da bitkilerin sudaki CO2'yi tüketmeleri sonucu pH'in yükselmesidir. CO2 takviyesi yapmiyorsaniz pipo filtreye ek olarak bir de hava taşi kullanin. Böylece suda azalan CO2 atmosferdeki CO2 ile takviye edilecek, bu bitkilere de pH'in düşük tutulmasina da bir nebze yardimci olacaktir. CO2 takviyesine başladiğinizda bu yöntemi kullanmayi birakirsiniz.
Buna benzer bir şekilde akvaryumuma CO2 takviyesini durdurmamdan sonraki gün işiklar açikken 6,5 olan pH'im 8'in üzerine çikmişti. Buna benzer bir durum sizde de oluyor, aklinizda bulunsun. Yoğun bitkilendirmede CO2 takviyesi yapmiyorsaniz havalandirmayi ihmal etmeyin.
[/QUOTE] Akşamları ışık açıkken sıvı karbon (2,5 ml) verip havayı kapatıyorum. Bitki yoğunluğum yüksek olduğu için belkide işaret ettiğiniz gibi CO2 yeteri kadar olmuyor ve pH yükseliyor. Yanlız bana hep söylenen fazla havalandırmanın pH yı yükselttiğiydi, sizin dediğiniz durumda benim akşamları hatta havalandırmayı tam olarak açmam gerekiyor. Bir de bunu deneyeyim sonuçları burada bildiririm. Teşekkürler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 22:25
Merhaba,
Dj_ReX 2010-02-10 22:28:33
pH düşürücü olarak ne kullanıyorsunuz bilmiyorum ama Onur Bey'in dediği gibi ters osmos suyu kullanmıyorsanız, su değerleri için kimyasal işinde en iyisi Seachem'in ürünlerini deneyiniz, ben uzun zamandır çok memnunum ürünlerinden. Neutral Regulator ve Acid Regulator ürünleri çok iyiler. Eğer acid regulator kullanacaksanız fosfat bazlı olduğu için alg gelişimini tetikleyebilir. Benim düşük destekli 400 L tankımda bir problem yaşamadım, üstelik yosun yiyici popülasyonum da fazla değil ve sık su değiştirmiyorum. Co2 ve karbon takviyesi de yapmıyorum dışarıdan, orta yoğunlukta bitki bulunmakta tankımda. Kaya yok iki adet kök var, biri bilmediğim bir ağaç kökü(salınım yapmıyor) diğeri red moore(özellikle salınım yapması için kaynatmadan koymuştum).
Tank değerleri
Ph 6.4 (sabit)
kh 3-4
gh 4-8 (gübrelemeye göre değişiyor, son 1 aya kadar gübre vermiyordum, gübreleme ile birlikte 4 ten 8 e çıktı.)
Musluk suyu değerlerim
Ph 7.5-8 arası
kh 5
gh 6
Seachem Acid buffer ülkemize gelmiyor, gelse çok iyi olacak. Acid Regulator ile arasındaki fark onda fosfat yok, fakat acid regulator daha stabil bir pH sağlıyor orası gerçek.
Bir de zamanında temizlendiğinde zeolit te işe yarıyor gH düşürmekte. Sera Super Peat haricindekiler de pek bir işe yaramıyor (eheim ve bahçe torfu da denemiştim). Sera Super Peat ve Seachem'in kimyasalları ile bu iş çözülüyor bence. Zamanında pH düşürmek için çok uğraşmıştım ben de. Kendim bu yöntem ile çözdüm ve sizinle paylaşmak istedim.
Seachem Ar-Ge ye çok önem veriyor, onun için de her ürünü çok çok kaliteli. Suda kimyasal olarak ne yapmak istiyorsam önce imkanları zorluyorum , olmazsa Seachem yapmış mı diye bakıyorum :) 500 gram Acid regulatörü 4000 L ye kadar ph 6.8 elde etmek için kullanabilirsiniz yaklaşık olarak. Fiyatı ise 30 TL, keza neutral regulatorün de fiyatı o aralıkta. 250 ml leri de 16 TL civarı olmalı.
Sürç-i lisan ettiysek affola.
Stabil pH lı günler dilerim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2010 22:49
Havalandirmanin pH'i yükseltmesi sizin CO2 takviyesi yaptiğiniz durumda geçerlidir. Bu durumda havalandirma ile sudaki CO2 atmosferdeki ile ayni düzeye iner ve pH yükselir.
Sizin durumunuzda ise sudaki CO2 miktari bitkilerin tüketimi ile atmosferdeki miktarin altina düşmekte. Siz suyu havalandirmakla CO2 miktarinizi atmosfer düzeyine arttirmaktasiniz.
Yani koşullara göre havalandirma CO2 kaybi anlamina da kazanimi anlamina da gelebilir ve pH'a etkisi buna göredir.
Kaan Bey; GH ile ilgili bir sorun yok. Burada tek önemli olan KH'in düşürülmesidir. İkisi çok farkli sonuçlar doğurur. Ayrica zeolitin GH'i düşürmesi doğru olsa bile Ca ve Mg'yi tutup ortama Na verdiğinden bitki akvaryumunda filtre malzemesi olarak kullanilmasi pek de uyugn değildir.(tabanda çok iyi iş yapar)
Sizin durumunuzda ise sudaki CO2 miktari bitkilerin tüketimi ile atmosferdeki miktarin altina düşmekte. Siz suyu havalandirmakla CO2 miktarinizi atmosfer düzeyine arttirmaktasiniz.
Yani koşullara göre havalandirma CO2 kaybi anlamina da kazanimi anlamina da gelebilir ve pH'a etkisi buna göredir.
Kaan Bey; GH ile ilgili bir sorun yok. Burada tek önemli olan KH'in düşürülmesidir. İkisi çok farkli sonuçlar doğurur. Ayrica zeolitin GH'i düşürmesi doğru olsa bile Ca ve Mg'yi tutup ortama Na verdiğinden bitki akvaryumunda filtre malzemesi olarak kullanilmasi pek de uyugn değildir.(tabanda çok iyi iş yapar)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2010 17:51
[QUOTE=Dj_ReX]
Merhaba,
Merhaba ,
Sere Super Peat suyu kahverengileştiriyor mu acaba ?
Teşekkürler
pH düşürücü olarak ne kullanıyorsunuz bilmiyorum ama Onur Bey'in dediği gibi ters osmos suyu kullanmıyorsanız, su değerleri için kimyasal işinde en iyisi Seachem'in ürünlerini deneyiniz, ben uzun zamandır çok memnunum ürünlerinden. Neutral Regulator ve Acid Regulator ürünleri çok iyiler. Eğer acid regulator kullanacaksanız fosfat bazlı olduğu için alg gelişimini tetikleyebilir. Benim düşük destekli 400 L tankımda bir problem yaşamadım, üstelik yosun yiyici popülasyonum da fazla değil ve sık su değiştirmiyorum. Co2 ve karbon takviyesi de yapmıyorum dışarıdan, orta yoğunlukta bitki bulunmakta tankımda. Kaya yok iki adet kök var, biri bilmediğim bir ağaç kökü(salınım yapmıyor) diğeri red moore(özellikle salınım yapması için kaynatmadan koymuştum).
Tank değerleri
Ph 6.4 (sabit)
kh 3-4
gh 4-8 (gübrelemeye göre değişiyor, son 1 aya kadar gübre vermiyordum, gübreleme ile birlikte 4 ten 8 e çıktı.)
Musluk suyu değerlerim
Ph 7.5-8 arası
kh 5
gh 6
Seachem Acid buffer ülkemize gelmiyor, gelse çok iyi olacak. Acid Regulator ile arasındaki fark onda fosfat yok, fakat acid regulator daha stabil bir pH sağlıyor orası gerçek.
Bir de zamanında temizlendiğinde zeolit te işe yarıyor gH düşürmekte. Sera Super Peat haricindekiler de pek bir işe yaramıyor (eheim ve bahçe torfu da denemiştim). Sera Super Peat ve Seachem'in kimyasalları ile bu iş çözülüyor bence. Zamanında pH düşürmek için çok uğraşmıştım ben de. Kendim bu yöntem ile çözdüm ve sizinle paylaşmak istedim.
Seachem Ar-Ge ye çok önem veriyor, onun için de her ürünü çok çok kaliteli. Suda kimyasal olarak ne yapmak istiyorsam önce imkanları zorluyorum , olmazsa Seachem yapmış mı diye bakıyorum :) 500 gram Acid regulatörü 4000 L ye kadar ph 6.8 elde etmek için kullanabilirsiniz yaklaşık olarak. Fiyatı ise 30 TL, keza neutral regulatorün de fiyatı o aralıkta. 250 ml leri de 16 TL civarı olmalı.
Sürç-i lisan ettiysek affola.
Stabil pH lı günler dilerim :)
[/QUOTE]Merhaba ,
Sere Super Peat suyu kahverengileştiriyor mu acaba ?
Teşekkürler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2010 18:50
Hiçbir peat yoktur ki suyu kahverengileştirmesin...
Dj_ReX 2010-02-13 18:56:58
Onur Bey,
Düzenli ters yıkama yapılırsa suya niye sodyum versin, tıpkı reçine gibi.. Biz labratuarda test ettik kimyager amcamla, asit ile yıkandığında nasıl ki reçine suya sodyum salmıyorsa düzenli bakımla zeolit te salmayacaktır. Gh sorunu yaşanırsa diye bilgi vermiştim, yoksa dediğiniz gibi direk kH ile ilgilidir pH olayı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2010 22:23
Kaan Bey; zeolitin yanlış hatırlamıyorsam Ca ve Mg tutarken ortama Na vermek gibi bir alışkanlığı var. Siz yıkama yaptığınızda tuttuğu Ca ve Mg'yi yıkama ortamına verip yeniden Na alıyor. Yalnız burada bir nokta önemli. Diyelim ki akvaryumdayken 2 birim verip 1 birim Ca aldı. Siz zeoliti alıp yıkadığınızda da eski haline döndü. Bu durumda akvaryumda Na artacak; Ca,K,Mg gibi elementler akvaryumda azalıp yıkama yaptığınız suya taşınacak, zeolit ise yıkama ardından ilk haline yakın sayılabilecek bir hale gelecektir. Bu şekilde yapılacak devamlı yıkamalarla akvaryuma düzenli olarak Na verilmesi söz konusu olacak.
Aşağıdaki linkte bir philipsite mineralinin içerdiği silisyum miktarına göre belirli sıcaklıklarda Na-K ve Na-Ca iyon değişimlerinden hangisini ağırlıklı olarak yapacağı incelenmiş. Bunun gibi makaleleri tarayacak olursanız rahatlıkla Na-Ca iyon değişimi ile ilgili makale bulabilirsiniz. Pek çok zeolit minerali bu iyon değişimlerini yapmaktadır. Bahsettiğim durum buydu.
http://www.informaworld.com/smpp/content~db=all~content=a791188441
onuruygun 2010-02-13 22:25:49
Aşağıdaki linkte bir philipsite mineralinin içerdiği silisyum miktarına göre belirli sıcaklıklarda Na-K ve Na-Ca iyon değişimlerinden hangisini ağırlıklı olarak yapacağı incelenmiş. Bunun gibi makaleleri tarayacak olursanız rahatlıkla Na-Ca iyon değişimi ile ilgili makale bulabilirsiniz. Pek çok zeolit minerali bu iyon değişimlerini yapmaktadır. Bahsettiğim durum buydu.
http://www.informaworld.com/smpp/content~db=all~content=a791188441
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2010 08:20
Onur Bey,
Makale için teşekkür ederim. Makalede değinilmiş güzel bir detay var, test sıcaklıkları 35 ve 70 derecelerde ki bizim işimize yarayacak değerler değil , fakat ortamdaki silisyumla direk bağlantısı var Ca-Na değişiminin. Silisyum miktarı arttıkça Ca-Na arası bir tercih yapılmıyor, ne zaman silisyum azalıyor , tercih Na 'dan yana oluyor, yazana göre.
Ben konuda üstad değilim, bilginizi sınamak istediğimden değil, merak ettiğimden soracağım şimdiki sorumu. Bizim laboratuvarda ters yıkama yaptığımız materyallerin suyu arıttıktan sonra sodyum indikatörüne negatif tepki vermesi nedendir acaba ? İçme suyunda da kullanıldığı için dikkat ediliyor özellikle reçinede ters yıkama sürelerinin geçmemesine amcamın bahsi bu yöndeydi, ben osmos a kısmi alternatif olması bakımından nispeten yumuşak su elde etmek için daha ucuz filtrelere yöneldiğimde merak etmiştim bu durumun aslını, aslının bu olduğunu öğrenince (yanlış ta olabilir, ben amcamın yalancısıyım) biraz denemek istedim. İkinci bir soru geliyor bu sefer akıllara. Benim sırf reçine ile filtrelenmiş (3 kartuşlu ev tipi arıtma) sudan kurulu bir tankım var, buradaki bitkiler low tech sistemde güzel gelişme gösteriyorlar, tabanda quartz kum kullanıyorum ve düzenli potasyum ve sıvı gübre kullanıyorum. Eğer sodyum oranı fazla olsa tankta ne gibi anormallikler sezmem gerekir ? Ben işler yolunda gittiği için pek fazla dert etmiyordum ama içten içe bir hüsn-ü kuruntu var okuduklarımdan sonra. Aydınlatırsanız sevinirim.
Teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2010 14:48
Kaan Bey; makalede bir diğer ayrıntı da var. Şöyle ki o sıcaklıklar sadece deney sonuçlarının sıcaklık ile değişimini gösteriyor ve burada sadece bir adet zeolit minerali kullanılmış.
Deneyde yapılmaya çalışılan benim anladığım kadarı ile şu şekilde. Bu mineralin potasyum ve kalsiyum ile iyon değişimi yaptığı biliniyor. Yalnız hangi şartlarda hangisini ne miktarda yapacağına değinilmiş. Yani Ca ve K iyon değişimi yapıldığı kesin. Burada incelenen iki nokta var, sıcaklık arttıkça iyon değişiminin eşitlik sabiti(Margules parametreleri üzerinden) ne oranda değişiyor, mineralin içindeki silisyum miktarı değiştikçe iyon değişimi sürecinde ne tip olaylar oluyor?
Deney bunun üzerine gerçekleştiriliyor. Mesela zeolit üzerinde üre ve amonyum çalışmaları yapılırken 200 derece gibi sıcaklıklar da kullanılmakta. Buradan yola çıkarak "Biz bu sıcaklıklarda çalışmıyoruz" deyip sonuçları işimize yaramaz kabul etmek bizim bilgiyi kullanmamızı zorlaştırır. Bahsedilen 35 ve 70 dereceleri 20 derecede bu işlemin olmayacağı anlamına gelmiyor. Ayrıca philipsite için böyle bir şey geçerli olsa bile diğer zeolit türleri için de ayrı ayrı şeyler söylemek mümkündür.Burada bizim için önemli olan sanırım hangi zeoliti kullandığımız, kullandığımız zeolitin hangi verimde iyon değişimi yaptığıdır ki bunun da tartışılması sanırım apayrı bir konu.
Dediğinizin aksine Na, Ca'ya tercih edilmiyor; orada ufak bir nüans var. Na-Ca bir iyon değişiminin kendisidir ve farklı taraflardadır. Ca ortamdan çekilirken Na ortama verilir ve birinden birinin tek başına olması mümkün değildir. Burada bahsedilen sanırım iki iyondan hangisi lehinde denge koşulu oluşacağıdır ki bu bir potansiyel mantığı içinde iyon değişmi işleminin verimi denilebilecek bir durum oluşturmaktadır.(Diye anladım, son cümle yanlış da olabilir.) Deney düzeneğindeki ortamın NaCl+KCl ve NaCl+CaCl2 çözeltilerinde olduğunu hatırlatayım. Yani dengenin Na 'nın Ca'ya baskınlığı şeklinde değişmesi durumu sudaki Na'nın lehine bir durum oluşturup zeolitin Ca ile iyon değişiminin zorlaşması anlamına gelir. Yani sıcaklık arttıkça silisyumca zengin philipsite'in Ca ile iyon değişimi yapma süreci durma noktasına geliyor.(bu olaylar makaleden edindiğimiz bilgi ile sadece silisyumca zengin philipsite için geçerli, tüm zeolitlerde böyle olacak denilemez.)
Yani deney sonuçları oldukça spesifik bir duruma işaret ediyor. Sadece Na-Ca iyon değişimleri gibi olaylara örnek olması için bu makalenin linkini koymuştum. Na-Ca işlemini örnekler, fakat bizim açımızdan doğrudan zeolit kullanımını kesinleştirici bir bilgi sunmaz.
onuruygun 2010-02-14 15:00:57
Deneyde yapılmaya çalışılan benim anladığım kadarı ile şu şekilde. Bu mineralin potasyum ve kalsiyum ile iyon değişimi yaptığı biliniyor. Yalnız hangi şartlarda hangisini ne miktarda yapacağına değinilmiş. Yani Ca ve K iyon değişimi yapıldığı kesin. Burada incelenen iki nokta var, sıcaklık arttıkça iyon değişiminin eşitlik sabiti(Margules parametreleri üzerinden) ne oranda değişiyor, mineralin içindeki silisyum miktarı değiştikçe iyon değişimi sürecinde ne tip olaylar oluyor?
Deney bunun üzerine gerçekleştiriliyor. Mesela zeolit üzerinde üre ve amonyum çalışmaları yapılırken 200 derece gibi sıcaklıklar da kullanılmakta. Buradan yola çıkarak "Biz bu sıcaklıklarda çalışmıyoruz" deyip sonuçları işimize yaramaz kabul etmek bizim bilgiyi kullanmamızı zorlaştırır. Bahsedilen 35 ve 70 dereceleri 20 derecede bu işlemin olmayacağı anlamına gelmiyor. Ayrıca philipsite için böyle bir şey geçerli olsa bile diğer zeolit türleri için de ayrı ayrı şeyler söylemek mümkündür.Burada bizim için önemli olan sanırım hangi zeoliti kullandığımız, kullandığımız zeolitin hangi verimde iyon değişimi yaptığıdır ki bunun da tartışılması sanırım apayrı bir konu.
Dediğinizin aksine Na, Ca'ya tercih edilmiyor; orada ufak bir nüans var. Na-Ca bir iyon değişiminin kendisidir ve farklı taraflardadır. Ca ortamdan çekilirken Na ortama verilir ve birinden birinin tek başına olması mümkün değildir. Burada bahsedilen sanırım iki iyondan hangisi lehinde denge koşulu oluşacağıdır ki bu bir potansiyel mantığı içinde iyon değişmi işleminin verimi denilebilecek bir durum oluşturmaktadır.(Diye anladım, son cümle yanlış da olabilir.) Deney düzeneğindeki ortamın NaCl+KCl ve NaCl+CaCl2 çözeltilerinde olduğunu hatırlatayım. Yani dengenin Na 'nın Ca'ya baskınlığı şeklinde değişmesi durumu sudaki Na'nın lehine bir durum oluşturup zeolitin Ca ile iyon değişiminin zorlaşması anlamına gelir. Yani sıcaklık arttıkça silisyumca zengin philipsite'in Ca ile iyon değişimi yapma süreci durma noktasına geliyor.(bu olaylar makaleden edindiğimiz bilgi ile sadece silisyumca zengin philipsite için geçerli, tüm zeolitlerde böyle olacak denilemez.)
Yani deney sonuçları oldukça spesifik bir duruma işaret ediyor. Sadece Na-Ca iyon değişimleri gibi olaylara örnek olması için bu makalenin linkini koymuştum. Na-Ca işlemini örnekler, fakat bizim açımızdan doğrudan zeolit kullanımını kesinleştirici bir bilgi sunmaz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir