Petshop kelimesi.


umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1507
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Nisan 2007 23:21

Şimdi ortak etkileşim sonucu ortaya çıkmış 'Otobüs' yerine çok oturgaçlı götürgeç mi demek gerekiyor. Elbetteki hayır sadece kullandığımız dili daha sade ve anlaşılır kullanmamız gerekliliği doğrudur. Bir dille başlayıp diğeriyle devam etmek yanlıştır.

Angel Cafe nekadar yanlış diyorsak Melek Cafe ondan daha büyük bir yanlıştır. Melek Kafeteryası yazmamız doğru olanıdır.

'Burdan sola dön orada petshop var onun yanında.' Cümlesi bahsettiğim örneklemeye bakarsak elbette yanlıştır. İşte burada 'petshop' yerine 'evcil hayvan merkezi' ( yada mağazası ) yazmamız en doğrusudur.

Aksi takdirde dilimizin içerisindeki yabancı terimleri ayıklamak ise bizim yapabileceğimiz bir şey değildir. Bu zamanla olabilecek bir şeydir. Ancak yinede tam olarak bir ayrıştırma olmayacaktır. Çünkü doğal olarak etkileşimler yaşanmıştır.  

* Türkçemizde ki Otobüs kelimesi Kiril alfabesinde ( Rus ) Avtobüs şeklinde ifade edilir.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1507
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Nisan 2007 23:28

Bir örnek verecek olursak.

'Bab-ı Alinin yüksek kapısından huruc eyleyip çıkarken, atlı süvariye tesadüfen rast geldim.' Bu cümle sanki tamamiyle Osmanlıca'ymış gibi geliyor kulağımıza.

Halbuki işin aslı Osmanlıca ve Türkçe'nin eşanlamlılarının birlikte ifadesidir.

Bab-ı Ali : Yüksek Kapı
Huruc Eylemek : Çıkmak
Atlı : Süvari
Tesadüf Etmek : Rast Gelmek anlamlarındadır.

Toparlarsak bu cümle aslında şöyledir.

'Yüksek kapının yüksek kapısından, çıkıp çıkarken, süvari süvariye tesadüfen tesadüf geldim.'

Belki konu dağıldı diyebilirsiniz ancak doğal süreç hakkında bilgi olması üzere anlatmak istedim.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

veliferyaÇevrim Dışı

Kayıt: 02/02/2007
İl: Bursa
Mesaj: 35
veliferyaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 00:48
peki arkadaşlar bende bi yere takıldım.her gün kullandığımız artık elimiz ayağımız olan internet sitelerinin hangi birine girmek istersek isteyelim mecburen ''www'' harflerini yazmaktayız yani ingiliz alfabesinde yaklaşık 26 tane harfimiz aynı bu 26 harften biri değilde 3 harften biri kullanılıyo bu kasıtlımı?sizce kendi kültürlerini bize yansıtarak bizim kültürümüzün yok olmasını mı amaçlıyolar ,evet kesinlikle zaten bi ara avrupa uyum yasalarında  (x),(Q) harflerini de dilimize sokmaya çalışmışlardı  Allah yardımcımız olsun artık topraklar ziyade o toprakta yaşayan insanları kullanmak önemli.bizim kültürümüzü ezmelerine izin vermeyelim...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

donutÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 27/12/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3135
donutÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 01:02
[QUOTE=Frontasa]

Değişen türkçemiz hakkında küçük bir yazıyı paylaşmak istiyorum..Umarım konuyu açan arkadaşımızın hassasiyetine örnek olur..

 

Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim."

Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim."

Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim."

Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Fenâ hâlde kal geldi yâni. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim."

Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'

Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden. Off, ay dont nov âbi yaa. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita. 'Hay beybi..'"

[/QUOTE]

Arkadaşlar kimse zaten,dile bir etkileşim sonucu girmiş ve karşılığı olmadığından olduğu gibi yerleşmiş sözcüklere birşey demiyor,diyemiyor çünkü yerine bir şey bulamıyor.

Direksiyon...Fransızca dır.Türkçe karşılığını kaçımız biliyoruz,neredeyse hiç birimiz..Yani artık yerleşmiş.Ancak yukardaki mükemmel örenğe bir bakın,ne demek istendiğini,savunulanın ne olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

  Kısaca insanlarımız,bunun önüne geçmek için kendilerince bir şey yapsın..

 Dışarıda liseli kızlar görüyorum,gördükleri bir genci kastederek,'abi çocuğu gördünüz mü,baby face(bebek yüzlü)yaa'diyorlar.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BIYIKLIÇevrimiçi

Kayıt: 27/03/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 507
BIYIKLIÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 04:35
Dilimiz ve kirletilmesiyle ilgili bir konu açıldığında hep fikrimi söylerim, söylemeye de devam edeceğim. Birincisi bu şekilde konuşmayı yani karşılığı olduğu halde Türkçe konuşurken, yazarken yabancı kelimeleri birebir, karıştırarak kullanmayı marifet sayanların yozlaşmışlığın doruklarında olduklarını artık biliyorum. Bu tür insanlar haklı eleştirilere karşı ya alaycı ya da saldırgan bir üslup sergiliyorlar. Fikirsiz, bilinçsiz insanlar dilimize onu yoketmek isteyenlerden daha çok zarar verdiklerinin farkında bile değiller!

İkincisi eleştirilere daha bilimsel (!) ''zaten dilimizde yeterince yabancı kelime...'' diye çıkışanlar ise şundan habersizler. Dünyada konuşulan her dilin içinde başka dillerden alınma kelimeler var bunlar o milletlerin dil bilimcileri tarafından çevrilmiş, sözlüklerinde yer edinmiş kelimeler. Burada kimsenin Türkçe sözlükte yer edinmiş kelimelere haddini aşarak alakasız karşı çıkabileceğini sanmıyorum... Yani bu düzeni savunmak öyle pek kolay değil arkadaşlar. Bu iş göründüğü kadar basit veya hafif deyişle ''lay lay lom'' luk bir konu da değil. Şüphesi olanlar bir zahmet böyle konularda hemen muhalif olmak yerine sömürgeci ülkelerin geçmişlerini, tekniklerini, nasıl ülkeleri yağmaladıklarını bir araştırsınlar.

Ben böyle konularda artık saldırgan davranıyorum. Her ortamda kurallara uymaya çalışarak kullanabileceğim en ağır kelimeleri kullanıyorum. Yabancı dilde ürünler üretmeyi marifet sayan markaları almıyorum. Eğer mecbursam yabancı ürün alıyorum. Çünkü yokedilmek istenilen milletimizin dili, kültürü, tarihi ve sonucu itibariyle bağımsızlığımızdır. Yabancı dil eğitimi değil ''yabancılık eğitimi'' verilen bir dönemde yaşıyoruz. Bu ayrım başta eğitime susamış cahiller sonrasında iyice yozlaştırılmış eğitimliler tarafından görülemiyor, görmezden geliniyor. Bazı malum okullarda Türkçe dersi seçmeli halde veriliyor. Yine bu malum çevrelerin bağlantılarına, siyasetle olan ilişkilerine baktığımızda ise eğitimi ne derece mide bulandırıcı ortaklıklarla bozmaya çalıştıklarını görebiliyoruz. Açılan hiçbir küçük, büyük işletmeye artık Türkçe isim verilmez olmuştur. Yani bu durum oldukça vahimdir ve artık karşı taraf olarak kendini Türk görenlerinde dillerine uygulanan bu yokedilme yöntemine etkili şiddetle karşılık vermeleri gerekmektedir.

Arkadaşlar Türk milleti böyle kolayca sinsi oyunlara teslim olmamalı. Siyasi iradesizliğe, basın organlarına, dış düşmanlara, iç düşmanlara her türlü kültür, dil yansıtmalarına karşı daima akıllı yaklaşmalı, uyanık olmalıyız. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü asla unutmayalım.

Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, herşeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. (Taha Toros, Atatürk'ün Adana Seyahatleri, S. 39)



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1507
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 10:25
     

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1507
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 10:32

[QUOTE=veliferya]peki arkadaşlar bende bi yere takıldım.her gün kullandığımız artık elimiz ayağımız olan internet sitelerinin hangi birine girmek istersek isteyelim mecburen ''www'' harflerini yazmaktayız yani ingiliz alfabesinde yaklaşık 26 tane harfimiz aynı bu 26 harften biri değilde 3 harften biri kullanılıyo bu kasıtlımı?sizce kendi kültürlerini bize yansıtarak bizim kültürümüzün yok olmasını mı amaçlıyolar ,evet kesinlikle zaten bi ara avrupa uyum yasalarında  (x),(Q) harflerini de dilimize sokmaya çalışmışlardı  Allah yardımcımız olsun artık topraklar ziyade o toprakta yaşayan insanları kullanmak önemli.bizim kültürümüzü ezmelerine izin vermeyelim...[/QUOTE]

* Artık Türkçe alan adı alınabiliyor. Örneğin www .umit .com.tr yerine www .ümit .com.tr alınabiliyor. Ancak uluslararası iletişimde 'ü' harfi kullanılmayan bir ülkede sorun oluşturabilir.

Bu arada kartvizitlerinde fax : yazanların kartlarını iade ediyorum.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 13:02

Aslında bu çok karmaşık bir olay.Bir yandan yabancı dillerde olan ve bizde karşılığı olmayan kelimeler halk tarafından benimseniyor.Diğer yandan da bazıları bu olayı abartıp hayatlarını o kendiliğinden yerleşmiş olan kelimeleri de kullanmayı bırakıp tüm dili yabancılaştırıyor.Bence bu işin içinden çıkamayız.Tartışmak gereksiz.Saygılar...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 13:12
Tebrikler Barış Pekmez tüm kalbimle katılıyorum size.Eminim ki bizler bu işin üstesinden gelebilecek , bir çıkış yolu bulabilecek kapasitedeyiz hep beraber elimizden yada dilimizden geleni yapmaya çalışalım en azından bu forumda Türkçe karşılıkları olan kelimeler yerine yabancı kelimeler kullanmayalım..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

astronÇevrim Dışı

Kayıt: 27/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 131
astronÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 13:13
Bu konuda geldiğimiz en vahim nokta Eurovision adlı uluslararası müzik yarışmasına katıldığımız şarkının (kimse kusura bakmasın eser diyecek değilim) adıdır.Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

delikan76Çevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2007
Mesaj: 139
delikan76Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 15:05

Hobinin ve sitenin tamamen dışında bir konu ama bence yerinde... Uzatacak değilim, konunun Türkiye'de bayrağını taşıyan simge isimlerinden Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun her şeyin özeti olan cümlesi ile katkıda/hatırlatmada bulunmak isterim.

Türkçe giderse, Türkiye gider!

... ve Türkçe bana göre gitmektedir.

NOT: Aslında konuyu petshop devşirme kelimesinden çok daha evvel sadece akvaryum.com değil, başka sitelerde de bir tercih eğilimi açısından nick/rumuz/mahlas/kullanıcı adı seçiminden başlatmak çok daha çarpıcı olur. Dikkat ediniz, bu rumuzları çoğunlukla konu hakkındaki görüşümüzden bağımsız olarak ingilizce kökenli tercih ediyoruz. Çok çok daha vahimi, bazı ailelerin doğmuş çocuklarına isim seçerken, ileride zorlanmasın!!! diye Türkçe karakter içermeyen isimler tercih ettiğini duyuyor, bu konunun ciddi ciddi tartışıldığına şahit oluyorum.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

umitleeÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 31/01/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1507
umitleeÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Nisan 2007 15:42

Hiçbir dil bir gecede oluşmaz, zamanla harmanlanıp gelişir. Diller öncelikle yakın çevreleriyle daha sonra ilişkilerinin yüksek olduğu toplumlar ile etkileşir. Bir süre sonrada tüm diller birbirleriyle etkileşim içinde olabilirler.
Bir dili katletmek bir sürecin sonucudur. Bu öyle bir süreçtir ki, dilde yabancılaşma aslında dile yabancılaşmayla başlar.
Bu kendi dillerini sevmeyen bazı özentili olanlarımızın kasıtlı, bazılarımızınsa yabancı dil bildiğimizi gösterme çabalarımız sonucunda ve bazılarımızcada farkında olmadan yaptığımız büyük bir hatadır.

Elbette hiçkimse 'Kök Türükçe' konuşalım demiyor. Ancak var olan değerimizi utanmadan ve sıkılmadan kullanalım diyoruz.

* Bu arada Etiyopya'yı bilirsiniz yada duymuşsunuzdur en azından. Eskiden Habeşistan denilirmiş. Dillerine uzak bir ifadeymiş bu. Ve bir karar çıkartmışlar. Habeşistan ve bunu çağrıştıran ifadelerle yazılan hiçbir evrak yerine ulaştırılmıyor. Bir mektup yazsanız bu Etiyopya yazmazsanız devlet tarafından kabul edilmiyor. Bizlerse malesef kendimize 'Hindi' denilmesinden zevk alıyoruz. Türkiye yada Turkiye yazılması gerekirken Turkey yazmayı yada yazılmasını maharet sayıyoruz.

'Dünya hakkındaki görüşlerimizi etkileyen şey, öğrenmiş olduğumuz dile bağlıdır.' Sapir - Whorf

umitlee2007-4-2 17:16:7

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir