Sivas Kızılırmak'ta Yakalanan Piranha

"Sivas'taki Kızılırmak'ta avlanan amatör balıkçıların oltasına son 20 günde üçüncü kez pirana takıldı. İl Gıda ve Tarım Müdürlüğü yetkilileri ile Cumhuriyet Üniversitesinden bilim insanları nehirde inceleme yapmaya karar verdi."

Yukarıdaki haber bugüne 1 Ağustos 2017'ye ait. Ülkemizde de korkulan oluyor ve yaptıklarının sonucunu göremeyen insanlar doğamızın katledilmesine neden oluyorlar. Bu balıkların kızılırmakta görülmesi demek, kollarıyla birlikte tüm kızılırmakta balık kalmaması, bölgesel türlerin yok olması demek.

Lütfen herkes çevresini uyarsın ve bilinçlendirsin. Bir heves alınan, bu ülkeye ait olmayan; balık, sürüngen, amfibi canlılar doğaya bırakılırsa, doğaya zarar verme olasılıkları, yerel türleri yok etme olasılıkları çok yüksek...

Örneğin Avustralya 1950'lerde ülkeye zararlı böcekleri yesin diye getirilen kurbağanın istilası altında. Bu konuda ağızları yandığı için, artık ülkelerine karınca bile sokamazsınız.

Pirana gibi zararlı/etçil canlıları sakın doğaya bırakmayın. Öldürün daha iyi...

NOT : Vay hayvan düşmanı, vay cani diyecek olanlarla polemiğe girmeyeceğim. Kendileriyle 3-5 yıl içinde kızılırmakta balık kalmayınca tekrar konuşuruz.

Birisi 5 tane bırakmıştır 3 ü tutulmuştur piranalar zor üreyen balıklardır ki ülkemiz sularında üremeleri imkansız yakındır kışın toplu halde ölürler merak etmeyin.
Hem piranaya gelene kadar başta japonlar olmak üzere malawi canlı doğuran zebra gibi balıklar yerli türleri tehdit ediyor piranaların yerli türleri bitirmesi söz konusu değil hem gambusya sazan varken pirana neyin neslini tüketecek. Zaten pirananın yiyeceği istilacı sazandan başka büyük balık yok gibi.
Ama doğaya bırakmamak gerekir.[EDIT]AhmetEmre,2017-08-01 14:20:48[/EDIT]

Tutulanlarin hiçbirisi nattari değil pacu cinsi. Natteriler Türkiye deki sularda ureyemez ve yaşayamaz fakat pacular uriyebilir.Pacular omnivordur yani hem et hem otla beslenirler. Ileride kizilirmaktaki balık turlerini azaltmalari muhtemeldir.

benzer şekilde beyşehir gölüne yıllar önce atılan sazan balığı, kısa sürede hızla üreyip, sazlık oluşmasını engelleyen bakteri vs ne varsa tüketmiş, bu yüzden göl saz içinde kalmıştır. ekolojik dengeyi bozmamak gerekir, sonra geri alınamıyor bazı kayıplar

Benim çevremde de çok büyüdükleri için elden çıkaramadıkları vatozları nehirlere salanlar var.umarım onlarda dengeyi bozmaz [:)]

Lutfen bakamadiginiz baliklari dogaya salmayalim arkadaslar. Natteri, pacu veya bir baska tatli su baligida olsa, dogada adaptasyon olamama gibi bir durum yok. Kayseri uzerinden uzunlugu 65 km, derinligi yer yer 100 mt tutan yamula barajina ulasirsa kisin sogugunu atlatip, adapte olabilir. Ondan sonra al basa belayi! Nasrettin hoca misali ; Ya tutarsa!

Bildiğiniz üzere küresel ısınma nedeniyle her yer eskisinden daha sıcak. Biz 1980'lerde ankarada 3-4 ay hiç durmadan kızak kayardık, şimdi kar 1 hafta bile durmuyor. Bu canlılar da kışın soğuktan ölmeyecek ve başımıza bela olacak.

Aslında alıp besleyip büyütüp öldürmek yerine bu türlerin akvaryum balığı olmadığıni anlayıp beslememek ve insanları bu türleri akvaryumda beslememe konusunda bilinçlendirmek daha insancıl bir çözüm. Ama bu noktadada aramizda yaşıyan bazı sorumsuzlar yine durmayacaklardir. Bir kaç yıl önce sırf şaka olsun diye seyhan nehrine natteri salan insanlar vardı.

Hiçbir koşulda, ne satın alınan balığın / canlının doğaya salınması, ne de öldürülmesi, kabul edilemez.
Doğaya salınan canlı, önce adaptasyon sorunu çekecektir. Küresel ısınmanın etkisi ile artan sıcaklık koşulları nedeniyle zor da olsa kışı atlatması mümkündür. Kışı atlatan balık, üremeye başlayacak ve orta vadede, doğal türlerimizi, yok edecektir. Ayrıca doğaya salınan tropikal balık, sert ve soğuk sularımıza adapte oluncaya kadar ve ömrü boyunca her kış mevsimi, alışık olmadığı soğuk ve sert suda işkence çekecektir. Tıpkı şehirde yaşamaya alışmış bir insanın Himalaya'lar gibi yüksek ve soğuk bir bölgede yaşayacağı soğuk işkencesi gibi.
Bir balığı satın alan kişi, ömrü boyunca o balığın sorumluluğunu almış demektir. Doğru koşullarda yaşatılmasından ve ömrünün sonuna kadar o balığın yaşamasından direkt olarak balığı satın alan sorumludur. Satın almak bir tercihtir ve sorumluluğu üstlenmek demektir.
Alper Bey'e katılıyorum: Özellikle piranha gibi, büyük ve büyüdükçe agresyon seviyesi artan bir balık, akvaryuma uygun değildir. İlla ki beslenecekse de ömrünün sonuna kadar bakabilme sorumluluğuna sahip kişilerce ve en az 500L. hacminde akvaryumlarda bakılmalıdır.
Kişisel görüşüm, piranhadan çok daha renkli ve keyifli balık türlerinin bulunduğudur.
Kendi tercihlerimizin bedelini ne doğaya saldığımız balığa; ne de bu türü tanımadığı için kolay av olan, yok olan yerel türlere ödetmemeliyiz. Buna sebebiyet veren kişi, sonuçlarının vebalini, iki dünyada da üzerinde taşıyacaktır.
Herhangi bir hayvan türünü beslemek, tıpkı çocuk büyütmek gibi sorumluluk ve maalesef maddi imkan gerektirir.

O balığın kızılırmak gibi sert bir ortamda yaşaması hele kışın imkansız

Bu konuda yaşar yada yaşaymaz ürer yada üreyemez diye kesin bir bilgimiz yok ......fakat yılların tecrübesiyle yazıyorum şuana kadar yaşadıklarına göre üreyip çoğalmalarıda mümkündür ph , su sıcaklığı evet bunlar piranaların etçil yada otçul farketmesizin Türkiye şartlarına özelliklede o bölgede zor görünsede antalya ve çevresinde bırakılanlar var ise oraları için bu durum bana göre olasıdır yaşarlar vede üreyebilirlir ör; beyaz köpek balığıda marmarara sularına ara ara girer normalde uygun değil bu sular ama girerler ve avlanırlar ... asıl tehlike etçil olan atılmışsa herhangi bir yere sapancada çok yakalandı örneğin üreme olursa büyük tehlike.(Bence üreme ihtimalleri var )

Üreme ve yaşama adapte olma konusunda şöyle bir durumda söz konusu. Pirana pacu ve diğer türler hakkındaki genel bilgiler hep yaşadıkları suların koşullarıdir. Fakat Türkiye koşullarında bu canlıların doğal ortamlarından değilde direkt olarak akvaryumlarda üretilerek bize ulastiklarini düşünürsek ve beslendikleri tank koşullarınında doğalarindan çok uzak olup kendilerini bir şekilde o koşullara adapte ederek buyudukleri göz önüne alınınca ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Emre bey'inde dediği gibi bir canlıyı sahiplenmek onun bütün sorumluluklarını üstlenmek ve hayatı boyunca ona gereken ilgiyi göstermek demektir.[EDIT]rocknrolla84,2017-08-02 20:33:24[/EDIT]

1000 okunma olana kadar güncel :)

[URL=http://www.milliyet.com.tr/sivas-taki-piranalarin-sirri-gundem-2495744/]Sivas'taki piranaların sırrı çözüldü![/URL]

Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mahir Yıldırım, yaptığı açıklamada, bu balıkların petshoplardan alındığını ve bir süre bakıldıktan sonra sahipleri tarafından kimseye emanet edilemediği için Kızılırmak'a bırakıldığını tahmin ettiklerini aktardı.

"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BİRKAÇ PİRANA DAHA YAKALANABİLİR"

Balıkların Güney Amerika'da yetiştiğini ve Türkiye'deki akarsularda yetişmeyeceğini belirten Mahir Yıldırım, "Bu balıklar Güney Amerika balığıdır. Türkiye'deki akarsularda yetişemez, üreyemez. Kızılırmak'ta yaşama şansı olmayan balıklar burada kışı bile atlatamaz.


[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/27027/030820171248451.jpg[/IMG]