X-Ray Cihazlarının Balıklarımıza Etkileri
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 11:57
Selam dostlar...
ahbeabi 2009-02-17 12:27:34
Merak ettiğim konu havaalanlarındaki x-ray güvenlik cihazlarıyla ilgili. Aramalarım sonuç vermeyince konu açma gereği duydum. Merak eden başka arkadaşlarda vardır eminim.
Biliyorsunuz bu uygulamalarda bizim içinden geçtiğimiz kapı gibi olan cihaz farklı, bagajlarımızı verdiğimiz bölüm ayrı. Bizim içinden geçtiğimiz kapıdaki sistem bizler için ciddi bir tehlike oluşturmayacak şekilde, metal dedektörü işlevi görüyor, fakat bagajlarımızı verdiğimiz sistemde lazer ışınlarıyla çantamızın içindeki hemen her objeyi farklı renklerde görebiliyorlar.
Bir anımı da paylaşayım sizlerle, uzun yıllar önce bir arkadaşım sırt çantası içindeki canlı tavşanını Akmerkez'deki pet shop'a götürme amacıyla bu cihaza vermiş. Kendisi kapıdan geçmiş. Hemen güvenlikten geçince çantayı açıp tavşana bakmış, hayvan ölü gibiymiş, fakat titriyormuş. Aklı sıra hemen kalp masajı gibi bişeyler yapmış tavşanına, fakat ne yazık ki hayvan kısa süre içinde ölmüş. (biraz şehir efsanesi gibi olduğunun farkındayım fakat bana böyle anlatmıştı.)
Bende bu kötü tecrübeyi hatırlayarak, iki sene önce uçakla (kaçak şekilde) bir dostuma elma salyangozları götürecektim. Şu yolu izledim;
Evden çıkarken yanıma bir litrelik su şişesinde akvaryum suyu aldım. Cebime iki tane balık poşedi koydum. Elma salyangozlarını da ayrı bir poşede normal nakliye yapar gibi suyla birlikte koydum. Bir arkadaşım beni arabasıyla alana bırakıyordu. Kapıya geldiğimizde salyangozların poşetlerini açtım. Cebimdeki yedek poşede, nem sağlayacak kadar çok az bir su ile biraz da hava bırakarak 8-10 adet damızlık elma salyangozunu naklettim. Eski su dolu poşedi arabada bırakarak hemen çıktım. Bu poşedi, özellikle biraz bol seçtiğim pantolonumun uygun cebine yerleştirdim. İlk güvenlik kontrolünden geçtim, online check-in yaptırmıştım, kısa sürede bekleme salonuna giden ikinci güvenlikten de geçtim. Ardından hemen lavaboya gittim. Cebimden salyangoz dolu poşedi çıkarıp açtım. El bagajımdaki bir litre sudan yeterli miktarda ekledim. Poşedi bağlayıp ikinci yedek poşedi de onun dışına geçirip bağlayıp çantama yerleştirdim. Ve salona geçerek uçağımın kalkmasını bekledim.
Antalya'ya vardığımda beni arkadaşım karşıladı. Arabaya bindiğim anda ilk işim çantamdaki salyangozları kontrol etmek oldu. Şükürler olsun hepsi çok sağlıklıydılar. Şimdi, eceliyle ölen birkaçı dışında, onları hediye ettiğim arkadaşımın akvaryumunda torunlarıyla mutlu bir hayat sürüyorlar.
Fakat bugün forumda nakliye ile ilgili araştırma yaparken bir başlıkta Hakan Yabaş Bey'in bu yazısını buldum. Kendisi 2006 yılında Almanya'dan 6 adet 3 cm.lik Frontoza Moba Blue Zaire getirmiş!
[QUOTE=hyabas]Almanya dönüşüm uçakla oldu, uçakta hiç bir problem yaşamadım ancak Thomas (Airfish'in sahibi) bana bir sorun çıkmaması için poşeti gümrükçülerin gözüne sokma, bir çanta içine koy dedi (sırt çantası içinde poşet x-ray cihazından geçerken içi boş görünüyormuş yani hiç bir şey göremiyorlarmış). Sorun çıkarsa beni cepten aratırsın dedi. Hiçbir sorun yaşamadım...[/QUOTE]
Bu x-ray cihazlarında frontozalara bile birşey olmuyorsa ben salyangozlar için boşuna mı o kadar uğraşmışım?
Konuyla ilgili bilgisi olan arkadaşların yorumlarına ihtiyacım var. Çünkü mart ayı içinde küçük bir balık kaçakçılığı planım var. Elbette kendi akvaryumum için, bazı malawi yavrularını İstanbul'dan yurtdışına çıkarmayı planlıyorum. Tabii bu kez plastik kova, strafor kutu ve pilli hava motoru gibi daha komplike bir sistemle olacak bu iş. Tek tereddütüm güvenlik konusunda sorun yaşamak. Ben hem suyu hem de balıkları o sistemde görebilirler diye düşünüyorum. Yoksa balıkları sağlıklı şekilde getirebileceğimi biliyorum. Daha önce arabayla otobüsle çok uzun yolları problemsiz aştım.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 12:29
Kaçakçılıkta son nokta .Şaka bir yana 3-5 balık taşımak kaçakçılık sayılmaz bence ama tavşan meselesi bana göre çantada çok kaldığından dolayıdır diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla deniz ticaretinde kullanılan büyük çelik konteynırlar(10 cm kalınlık) için kullanılan x-ray cihazlarının bile fazla etkisinin olmadığıdır. Zaten öyle bir şey olsa bile hemen etkisini göstermez. Tavşan çanta kurbanı bence .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 12:35
[QUOTE=kurty_pirate]Tavşan çanta kurbanı bence .[/QUOTE]
Bence de öyle. Ama hani anlatılan bazı trajik hikayeler insanda derin izler bırakır ya, bende de bu tavşan hikayesi öyle etki yaptı sanırım. Hep korktum o x-ray hatlarından! Yanlışlıkla elimi içine sokarsam elim erimeye başlar falan şeklinde...
Zararlı olmaz mı diyorsunuz arkadaşlar? Tabii zararlı olmasının yanında bir de suyu ve balıkları görüp sorun çıkarırlar mı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 12:49
Bence de bir problem olmuyordur. Çünkü mesela insanlar röntgene giriyorlar film çekimi için. Bu gibi ışınlar uzun vadede sürekli maruz kalındığında etki gösteriyorlar diye biliyorum ben.
raydek 2009-02-17 12:50:24
Ama planınız çok güzelmiş doğrusu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 12:51
Bildiğim kadarıyla uçağa sıvıyla binilmiyor.Balıkları yanınıza alamayacağınıza göre, bagaja güvenli bir şekilde nakletmeniz mümkün.Ama burada bir sorun var.Bagaj görevlileri resmen karpuz fırlatır gibi bagajları bölüme aktarıyorlar.Hadi onu da atlattınız bagajın ısısı eksili değerlerde.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 12:51
[QUOTE=ahbeabi]Evden çıkarken yanıma bir litrelik su şişesinde akvaryum suyu aldım. Cebime iki tane balık poşedi koydum. Elma salyangozlarını da ayrı bir poşede normal nakliye yapar gibi suyla birlikte koydum. Bir arkadaşım beni arabasıyla alana bırakıyordu. Kapıya geldiğimizde salyangozların poşetlerini açtım. Cebimdeki yedek poşede, nem sağlayacak kadar çok az bir su ile biraz da hava bırakarak 8-10 adet damızlık elma salyangozunu naklettim. Eski su dolu poşedi arabada bırakarak hemen çıktım. Bu poşedi, özellikle biraz bol seçtiğim pantolonumun uygun cebine yerleştirdim. İlk güvenlik kontrolünden geçtim, online check-in yaptırmıştım, kısa sürede bekleme salonuna giden ikinci güvenlikten de geçtim. Ardından hemen lavaboya gittim. Cebimden salyangoz dolu poşedi çıkarıp açtım. El bagajımdaki bir litre sudan yeterli miktarda ekledim. Poşedi bağlayıp ikinci yedek poşedi de onun dışına geçirip bağlayıp çantama yerleştirdim. Ve salona geçerek uçağımın kalkmasını bekledim.
Antalya'ya vardığımda beni arkadaşım karşıladı. Arabaya bindiğim anda ilk işim çantamdaki salyangozları kontrol etmek oldu. Şükürler olsun hepsi çok sağlıklıydılar.
[/QUOTE]
James Bond, elinize su dökemez...
James Bond, elinize su dökemez...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 13:02
[QUOTE=hacilar] James Bond, elinize su dökemez...
[/QUOTE]
ahbeabi 2009-02-17 13:11:56
[/QUOTE]
Teşekkürler Tansel Bey. Yalnız lavaboya girdiğimde yüzümdeki plastik maskeyi ve parmaklarımdaki yapay parmak izlerini çıkarıp tuvalete attığımı yazmayı unutmuşum!
Adnan Bey, balıkları yine el bagajımda yanıma alma fikrim var, yoksa kargoya veremem kesinlikle. Geçen günlerde thy de sıvı madde alımını artık yasakladığını açıkladı. Böyle bir uygulama yapıyorlarsa artık suyu da rahatlıkla görebiliyor olmalılar öyle değil mi.
Zaten bu iş en başından beri yatacak gibi görünüyor bana. Ama fikirleri olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum yine...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 13:59
Arkadaşlar,
THY'nin sıvı madde alımının duyurulduğunu nereden çıkarıyorsunuz?
Duyuru
El Bagajında Sıvı Kısıtlamaları
09.02.2009
15 Nisan 2009 tarihinden itibaren el bagajlarında tüm sıvılar, jeller, aerosoller, vb. maddelerin kısıtlı taşınması ile ilgili yeni düzenlemeler;
Duty-free mağazalarından veya uçuş esnasında satın alınan sıvı maddelerin kapalı, özel poşetlerin içerisinde faturası ile birlikte taşınması gerekmektedir.
Lütfen seyahatinizin son noktasına kadar kapalı poşetleri açmayınız. Aksi takdirde güvenlik kontrol noktalarında poşetin içeriğine el konulabilir.
http://www.shgm.gov.tr/index2.html
http://www.shgm.gov.tr/doc3/brosur.pdf
http://www.shgm.gov.tr/doc3/abafis.pdf
- El bagajlarında taşınacak sıvıların her biri en fazla 100ml. olmalıdır.
- Bu sıvılar maximum 1(bir) litrelik 20cm x 20cm şeffaf kilitli poşetlerin içerisinde ayrı olarak taşınmalıdır.
- Her yolcu sadece 1(bir) adet poşet taşıyabilecektir.
- İlaçlar (reçeteli ve orijinal ambalajlı) ve bebek mamaları bu uygulamadan muaftır.
- Sıvılar: Su, şurup vb. diğer içecekler. kremler, losyonlar,yağlar, parfümler, makyaj malzemeleri, (sıvı ruj, maskara vb.) diş macunu, traş jel ve köpükleri, saç jöleleri, deodorantlar, kontak lens sıvıları, şampuanlar, reçel, bal, yoğurt vb. maddeler.
Duty-free mağazalarından veya uçuş esnasında satın alınan sıvı maddelerin kapalı, özel poşetlerin içerisinde faturası ile birlikte taşınması gerekmektedir.
Lütfen seyahatinizin son noktasına kadar kapalı poşetleri açmayınız. Aksi takdirde güvenlik kontrol noktalarında poşetin içeriğine el konulabilir.
http://www.shgm.gov.tr/index2.html
http://www.shgm.gov.tr/doc3/brosur.pdf
http://www.shgm.gov.tr/doc3/abafis.pdf
Sanırım bu da bir şehir efsanesi. Adamlar kargo bölümüne sıvı almayacağız demiyorlar. Sıvı maddeleri kabinde taşımak için düzenlemeler var diyorlar.
Bence bu tür bir "operasyon" yapmadan önce THY Kargo'ya telefon açın. Belki inanmayacaksınız ama, çok cana yakın, çok samimi şekilde yardımcı oluyorlar.
Sağlıklı balıklar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 16:13
Tavşan çanta içinde korkudan titremiş bence.Ölümü de büyük ihtimal o kalp masajından olmuştur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 18:55
[QUOTE=Oguzzz]Arkadaşlar,
THY'nin sıvı madde alımının duyurulduğunu nereden çıkarıyorsunuz?[/QUOTE]
Oğuz Bey, öncelikle bu faydalı bilgileri verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Fakat bende aynı sizin belirttiğiniz gibi sıvı madde alımının yasaklanacağını yazmıştım. 100 ml sınırı olduğunu biliyorum, zaten yabancı havayolu şirketleri yıllardır bu kuralı uyguluyorlar. Ama 100 ml benim durumumda tamamen yasak olmasıyla aynı şey.
Yalnız birşey dikkatimi çekti! Ben o haberi duyduğumda bu uygulama direk başladı diye düşünmüştüm. Siz 15 Nisan tarihinden itibaren başlayacağını belirtmişsiniz. Daha vakit var yani. Acabaaa...?!
Ben bu başlığı açmadan önce zaten thy'nin sitesindeki kargo ile ilgili sayfalarını yalayıp yutmuştum. Fakat ne yazık ki bulunduğum yer onların kargo gönderilen şehirler listesinde yer almıyor. Ben yinede burdaki thy ofisine gidip konu ile ilgili detaylı bilgi almayı düşünüyorum. Belki o sayfada sadece kargo uçaklarının uçtuğu noktaları yazmışlardır, ama buraya normal seferlerle kargo gönderimi yapıyorlardır.
Eğer düşündüğüm gibiyse bu operasyona asla girişmem zaten. Ordan bir dostuma güzelce kargo yaptırır göndertirim, ben burdan karşılarım. Hem böylece uçuş tarihim 20 Mart'a kadar da balıklarımı beklememiş olurum.
Tekrar teşekkürler yardımlarınız için...
Onur! İnan mesajını okurken kahkaha patlattım. Ama cidden şimdi düşününce senin dediğin şekilde olma ihtimali daha yüksek gibi geliyor.
Zavallı hayvan yaa.. Arkasından gülerken bile içim acıyor...
Ama belki o da, onu ağlayarak değil gülerek anmamızı isterdi! Tamam susuyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 19:14
Sorun tavşanın X-Ray e maruz kalmasında değil , çantanın içinde canlı hayvan olduğunu bildirmezseniz diğer kargolarla beraber koyarlar , normal kargo bölümü izole değildir sıcaklık ani ve çok düşer herhangi bir canlının uzun süreli bir uçuşta hayatta kalması zaten çok zordur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2009 19:38
Teşekkürler Emre Bey.
ahbeabi 2009-02-17 19:41:47
Bende bu sebepten ötürü normal bagajları koydukları bölüme canlı balıkları haber vermeden koymayı hiç düşünmedim. Daha önce yaptığım gibi el bagajımda, kabin içinde getirme planı yapıyordum.
Dediğiniz gibi normal kargo bölümündeki şartlar değil bir hayvan, bir insan için bile zorlayıcı olabilir.
Şu an thy'nin Sabiha Gökçen'den kalkan iç hat tarifeli uçuşlarında aynı uçakla kargo gönderimi hizmeti de sunuyorlar. Buna canlı hayvan taşımacılığı da dahil. Siz güzelce balıklarınızı hazırlayıp poşetliyorsunuz. Ardından hayvan taşımacılığı için hep kullanılan strafor kutuya koyuyorsunuz. Boş kalan alanları gazete kağıdı yada başka materyallerle dolduruyorsunuz. Uçuştan en az 1 saat önce gidip kargoyu veriyorsunuz. Üzerine birkaç tane ''canlı hayvan'' yapışkanı vuruyorlar. Varış noktasında balıkları biri karşılıyor. Bu hizmetten yararlanarak daha önce balık gönderimi de yapmıştım bir kere. Gayet memnun kalmıştım.
Lakin ben bu hizmetten yararlanamıyorum gibi görünüyor şimdilik. Çünkü yurtdışına kargo kabul ettikleri uçaklar buraya uçmuyor. Fakat günde üç kez normal tarifeli seferleri gidip geliyor. Şimdi ben gidip bir görüşücem. Eğer buraya canlı hayvan kargosu alıyorlarsa hemen o ofisten çıkıp gerekli organizasyonu yapmak için telefona sarılıcam.
Ha göndermiyorlarsaa... İşim zor gibi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir