Yeni bitkili tank kurulumu
Gönderim Zamanı: 30 Haziran 2007 10:11
Merhabalar...
Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bitkili tank projemde sona yaklaştım. İlerledikçe burada fotoğrafları da paylaşacağım.
Bombesi nedeniyle tam bilmesem de yaklaşık 150-160 L su aldığını düşündüğüm tanka önce DIY floresanlar ekledim. Normalde sadece 2 adet floresan alan kapakta şu anda 3 Philiphs Aquarelle, 2 Phlihps Daylight ve 2 de grolux olmak üzere 133 W ışık var.
Zeminde en alt tabakada kalınlığı ölçülemeyecek kadar ince torf, onun üzerinde dere kumu, onun üzerinde de aquaclay var. Toplam kalınlık önlerde 8, arkalarda 11-12 cm civarında.
İki adet mango kökü, ki birinin üzerinde yosun var, de ekleyeceklerim arasında.
Yaklaşık 35-40 kök bitki ile başlamayı düşünüyorum ve tecrubeli arkadaşlardan yardım isteyeceğim kısım da burada başlıyor.
1- Dinlendirilmiş su ile dikim yapacağım. Suyun oturmamış olması bitkileri olumsuz etkiler mi?
2- Evdeki tuz kullanmadığım -ama sonuçta sert suya sahip- chiclid tankımdan bir miktar su eklemek bu "oturma" sürecine olumlu bir etki sağlar mı?
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 00:21
Su derinliğiniz 60 cm veya daha fazla değilse ilk kurulum aşamasında florasanların sadece yarısını yakın ve ilk hafta boyunca bu şekilde devam edin. Biyolojik sistem kendini toparlayana kadar bu şekilde aşırı yosunlaşma gibi olayların önüne geçmiş olursunuz.
Suyun oturmamış olması bitkileri birkaç yönden etkiler. Bunun başında azot ve potasyum gibi maddelerin şehir suyunda nispeten az bulunmasıdır. Fakat 1-2 hafta boyunca bu koşula rahat dayanabilirler. Ayrıca filtrasyonun oturup oturmamasının bitikiler açısından çok büyük bir etkisi olmayacaktır. Hatta amonyak onlar için nitrattan daha iyidir. Amonyağı aminoasitlerin yapıtaşı olarak kullanırken nitrata göre daha az enerji harcarlar. Yani bu yönden de bir olumsuzluk yaşamazsınız.
Bitkileriniz sert suyu kaldıramayan türler değillerse sorun olmaz. Fakat su sertliğinin artması pH'ın düşmesini engelleyecek hatta yükseltecektir. Daha sonraları pH'ı düşürmek isteseniz de zor olacak, belli bir sınırın altına ndirebilmek için daha yumuşak su ile su değişimi yapmanız gerekecektir. Düşük pH ise bitkiler için her zaman daha iyidir. (Demir, bakır vb. mikro besinlerin kullanılır halde kalması için pH'ın düşük olması gerekir. Aksi halde mikro besin açısından zorluk çekilebilir.)
Suyun oturmamış olması bitkileri birkaç yönden etkiler. Bunun başında azot ve potasyum gibi maddelerin şehir suyunda nispeten az bulunmasıdır. Fakat 1-2 hafta boyunca bu koşula rahat dayanabilirler. Ayrıca filtrasyonun oturup oturmamasının bitikiler açısından çok büyük bir etkisi olmayacaktır. Hatta amonyak onlar için nitrattan daha iyidir. Amonyağı aminoasitlerin yapıtaşı olarak kullanırken nitrata göre daha az enerji harcarlar. Yani bu yönden de bir olumsuzluk yaşamazsınız.
Bitkileriniz sert suyu kaldıramayan türler değillerse sorun olmaz. Fakat su sertliğinin artması pH'ın düşmesini engelleyecek hatta yükseltecektir. Daha sonraları pH'ı düşürmek isteseniz de zor olacak, belli bir sınırın altına ndirebilmek için daha yumuşak su ile su değişimi yapmanız gerekecektir. Düşük pH ise bitkiler için her zaman daha iyidir. (Demir, bakır vb. mikro besinlerin kullanılır halde kalması için pH'ın düşük olması gerekir. Aksi halde mikro besin açısından zorluk çekilebilir.)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 13:11
Güzel bir başlangıç olmuş, belli ki araştırmaları iyi yapmışsınız. Onur Bey'in söylediği tüm konulara harfiyen katılıyorum. En az 2-3 hafta balık eklememenizi öneririm.Sera florena (gübre olarak) ve nitrivec'i de bakteri kültürü için kullanabilirsiniz.(Cichlid akvaryumundan su eklemek yerine)
batuhanbayram 2007-07-01 13:11:41
Aydınlatmayı ise direk 12 ssat olarak değil de belli peryotlarla açık kapalı şeklinde ayarlamanızı tafsiye ederim.3 saat açık 3 saat kapalı 5 saat açık 5 saat kapalı gibi. Akvaryumu izlediğiniz zamanlara göre ayarlayarak düzenleyebilirsiniz.
Bir Dıy CO2 işinize yarayabilir, paraya kıyarsak, diğer CO2 reaktör alternatiflerini de düşünebilirsiniz.
Bitki dizaynına ve koyacağınız balıklara karar verirken çok dikkatli karar verin. İçinize sinmeyen bir bitki yada balığı asla tanka koymayın. Sonra bitkileri çıkarırken zemini bozabilir, balıkları yakalarken eziyet çekebilirsiniz. (Sae ler için kapan kurmak zorunda kalmıştım).
Son olarak Bitkili akvaryum dünyasına hoşgeldiniz. Hemşerim olarak her türlü ihtiyacınızda yardımcı olmaya hazırım. Bu arada 3 hafta sonra kızım Trabzon'da dünyaya gelecek inşallah.Onu da akvaryum camiasına kazandıracaz artık..:D
Saygılarımla...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 14:28
Onur Bey ve Batuhan Bey, öncelikle ayrı ayrı teşekkür ederim.
perhaps 2007-07-01 14:30:08
Onur Bey, Co2, torf ve şu an tankta bulunan 10-15 cm kadar suya salınım yapmasını düşündüğüm Mango köklerinin Ph'ı aşağı çekebileceğini umuyorum. Yanılıyor muyum? Dikim yaptığım andan itibaren gübrelemeye başlamalı mıyım? Elimde Seachem Flourish var, ki özellikle yabancı forumlarda çok methini duyuyorum. Tablet gübre zaten her zaman edinebileceğim bir malzeme. İlk başta düşündüğüm bitkiler:
Crinum thaianum
Anubias sp.
Vallisneria sp.
Rotola rotundifolia
Nyphaea sp. (bulabilirsem kırmızı)
Myriophyllum sp.
Ludwigia sp.
Hygrophila sp.
Gymnocoronis spilanthoides
Hydrocotyle leucocephala
Egeria densa
Echinodorus sp.
Didiplis sp.
Cryptocoryne sp.
Ceratopteris thalictroides
Aponogeton sp.
Cabomba caroliniana
Barclaya longifolia
Ammannia gracilis
Lobelia cardinalis
Limnophilia aquatica
Anubias sp.
Vallisneria sp.
Rotola rotundifolia
Nyphaea sp. (bulabilirsem kırmızı)
Myriophyllum sp.
Ludwigia sp.
Hygrophila sp.
Gymnocoronis spilanthoides
Hydrocotyle leucocephala
Egeria densa
Echinodorus sp.
Didiplis sp.
Cryptocoryne sp.
Ceratopteris thalictroides
Aponogeton sp.
Cabomba caroliniana
Barclaya longifolia
Ammannia gracilis
Lobelia cardinalis
Limnophilia aquatica
Bunların bir kısmı yine yabancı forumlarda denge oluşumunu hızlandırıcı türler oldukları, diğer bir kısmı da görsel özellikleri nedeniyle tercihim oldular. Ben peyzaj mimarıyım ve bitkisel tasarım zaten hep ilgi alanım. Bu kez suyun içinde naturel peyzaja yönelik birşeyler oluşturmayı düşünüyorum ama açık konuşmak gerekirse bu bitkilerin ekolojik isteklerine pek de yakın sayılmam. Umarım genel olarak sorun çıkarmayan türlerdir. Ya da tavsiyeleriniz doğrultusunda ekleme-çıkarma yapabilirim. Tekrar sağolun...
Batuhan Bey, öncelikle kızınız hoş gelecek inşallah, ismiyle yaşasın. Benim de 11 aylık bir kızım var ve uykusuz gecelerimizde birlikte chiclidlerimizi seyrediyoruz :) Yukardaki şeyleri sanki Onur Bey'e özel yazmışım gibi oldu ama görüşlerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum. CO2 konusunda olayın maddi boyutundan ziyade, asıl endişem Trabzon'da dolumunu sağlamak. Bir de iş yeri şartlarımda DIY daha uygun geliyor. Bu arada bir de DIY reaktör yaptım, çalışacağını umuyorum.
Bitkili tank dünyasında hoşbuldum, siz ve aileniz de Trabzon'a hoş geliyorsunuz :) Görüşmek üzere...
Tekrar teşekkürler, saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 16:54
Batuhan Bey balık eklenmesi için 2-3 hafta demiş ama bence 2 haftayı geçirmeyin. Bitkiler makro besin eksikliği çekebilirler. Pek tabii ki suya yem vb. maddeler atılıp gerekli makro besinlerin bir kısmı elde edilebilir. Hatta çok çok dikkatli olmak şartıyla NPK gübreler de kullanılabilir. BU sayede uzun süre balıksız bir bitki akvaryumu projesi sürdürülebilir. Fakat NPK gübre kullanımında çok dikkatli olunmalıdır. Kullanılacaksa bir uzmandan veya deneyimli birinden yardım alınmalı. Mesela Batuhan Bey bir ziraatçi olarak size damla sulama gübrelerinin akvaryumda kullanımı konusunda yardımcı olabilir. kendisinin başına iş açıyorum, kusura bakmasın.
Bitki dikimi konusunda ise iki yöntem vardır. Bunlardan biri bitkilerin hepsini ilk kurulumda dikmektir, diğeri ise yavaş yavaş ekimdir. Yavaş yavaş dikim yapacaksanız ilk olarak kök sistemi gelişmiş bitkileri tercih ediniz. İşiniz kolay olur, ileride bir bitkiyi dikerken diğerini çıkartmazsınız. Bir diğer çözüm de benim gibi basit bir taban malzemesi ile 2-3 ay bitkilere kondisyon kazandırıp sonra akvaryumu bozup baştan kurmaktır ki bu da sadece toprak içeren taban malzemesi kullanacaksanız uygulanmalıdır.(Toprak kullandığınızda bitkiyi bir daha sökemiyorsunuz. Sökek yerine kökünden kesim yaprakları atıyor, kökü çürümeye bırakıyorsunuz.)
Köklere gelince bunların pH'ı düşürmesi çürümeleri esasına dayanır. Kökler diğer malzelemelere göre(dal, yaprak vb.) çok çok yavaş çürürler. Mesela dallar 1 ay içinde çürüyüp giderken kestane kökü 30-40 yıl suyun içinde tam çürümeden kalabilir. Bu zaman içinde ortama çok az amonyak salınımı olur ve çok yavaş fakat düzenli şekilde hümik asit salınımı gözlenir. Bu sayede su bozulmadan pH düşürücü etkisinden yararlanılır. Yani kısacası kökün suyun pH'ını etkilemesi için çürümeye başlaması şarttır. Bu da çürükçül bakterilerin kökün üzerine yerleşmesine bağlıdır. Bu ise genelde1-2 hafta içerisinde istenilen düzeye gelir, suyun pH'ına etki başlar.
Eğer bitkiler konusunda çok deneyimli değilseniz bence mümkün olduğunca az tür ile başlayınız. Yoksa bir bitki diğerinin ışığını kesebiliyor, hızlı çoğalıp çok besin tüketen bitkiler arasında rekabet oluyor ve bir tür yok olabiliyor. Örneğin benim akvaryumaektiğim sazların sayısı kısa sürede birkaç katına çıktı, sudaki besinleri aşırı tüketti. İlk başta azman olan nilüfer fazla büyümemeye başladı ve bu nilüferden kaynaklı sorunumu giderdi fakat 10-15 tane cardemine lyrata besin sıkıntısından hakkı rahmetine kavuştu. Yani ne kadar az tür beslerseniz o kadar kolay peyzaj yaparsınız ve o kadar az değişkenle uğraşırsınız. Böylece benim gibi "Yeter artık bozacam bu akvaryumu" deyip isyan etmezsiniz. Hem dikkat ederseniz uluslararası alanda ünlü pek çok kişi akvaryumlarında 7-8'den fazla tür kullanmazlar. Bu hem peyzajı yaparken kolaylı sağlar hem de zamanla bitkiler arasında besin rekabetinden sorun çıkmaz. Sonuç hem sade ve güzel bir akvaryum, hem de uzun süreli, kalıcı güzelliktir.
Bu arada Allah analı babalı büyütsün. Büyüdüklerinde ufak kardeşlerimize de bir üyelik ayarlayalım.
Bitki dikimi konusunda ise iki yöntem vardır. Bunlardan biri bitkilerin hepsini ilk kurulumda dikmektir, diğeri ise yavaş yavaş ekimdir. Yavaş yavaş dikim yapacaksanız ilk olarak kök sistemi gelişmiş bitkileri tercih ediniz. İşiniz kolay olur, ileride bir bitkiyi dikerken diğerini çıkartmazsınız. Bir diğer çözüm de benim gibi basit bir taban malzemesi ile 2-3 ay bitkilere kondisyon kazandırıp sonra akvaryumu bozup baştan kurmaktır ki bu da sadece toprak içeren taban malzemesi kullanacaksanız uygulanmalıdır.(Toprak kullandığınızda bitkiyi bir daha sökemiyorsunuz. Sökek yerine kökünden kesim yaprakları atıyor, kökü çürümeye bırakıyorsunuz.)
Köklere gelince bunların pH'ı düşürmesi çürümeleri esasına dayanır. Kökler diğer malzelemelere göre(dal, yaprak vb.) çok çok yavaş çürürler. Mesela dallar 1 ay içinde çürüyüp giderken kestane kökü 30-40 yıl suyun içinde tam çürümeden kalabilir. Bu zaman içinde ortama çok az amonyak salınımı olur ve çok yavaş fakat düzenli şekilde hümik asit salınımı gözlenir. Bu sayede su bozulmadan pH düşürücü etkisinden yararlanılır. Yani kısacası kökün suyun pH'ını etkilemesi için çürümeye başlaması şarttır. Bu da çürükçül bakterilerin kökün üzerine yerleşmesine bağlıdır. Bu ise genelde1-2 hafta içerisinde istenilen düzeye gelir, suyun pH'ına etki başlar.
Eğer bitkiler konusunda çok deneyimli değilseniz bence mümkün olduğunca az tür ile başlayınız. Yoksa bir bitki diğerinin ışığını kesebiliyor, hızlı çoğalıp çok besin tüketen bitkiler arasında rekabet oluyor ve bir tür yok olabiliyor. Örneğin benim akvaryumaektiğim sazların sayısı kısa sürede birkaç katına çıktı, sudaki besinleri aşırı tüketti. İlk başta azman olan nilüfer fazla büyümemeye başladı ve bu nilüferden kaynaklı sorunumu giderdi fakat 10-15 tane cardemine lyrata besin sıkıntısından hakkı rahmetine kavuştu. Yani ne kadar az tür beslerseniz o kadar kolay peyzaj yaparsınız ve o kadar az değişkenle uğraşırsınız. Böylece benim gibi "Yeter artık bozacam bu akvaryumu" deyip isyan etmezsiniz. Hem dikkat ederseniz uluslararası alanda ünlü pek çok kişi akvaryumlarında 7-8'den fazla tür kullanmazlar. Bu hem peyzajı yaparken kolaylı sağlar hem de zamanla bitkiler arasında besin rekabetinden sorun çıkmaz. Sonuç hem sade ve güzel bir akvaryum, hem de uzun süreli, kalıcı güzelliktir.
Bu arada Allah analı babalı büyütsün. Büyüdüklerinde ufak kardeşlerimize de bir üyelik ayarlayalım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 18:14
Hygrophila sp. , Rotola rotundifolia ,Hydrocotyle leucocephala yerine : Hydrocotyle verticillata , Barclaya longifolia veya Alternanthera reineckii , Lobelia cardinalis (bulabilirseniz) , ve en önemlisi o güzel aydınlatma sistemi ve co2 ile rahatlıkla yetiştirebileceğiniz Hemianthus callitrichoides, Glossostigma elatinoides (tavsiyemdir) veya Eleocharis parvula - yetiştirilip, çoğaltılmaları zor türlerdir- gibi ön alan bitkileri ile harika bir akvaryum kurabilirsiniz. Benim Size tafsiyem bu yönde olacak.
batuhanbayram 2007-07-01 18:16:04
Özellikle , Crinum thaianum veya caroliniana gibi çok hızlı besin tüketip, hızla büyüyen ve önemli gölgeleme sorunları yaşatacak bitkileri tafsiye etmiyorum. Caroliniana benim akvaryumda var kesip dağıtmadığım kalmadı hala bitiremedim. Söküp Rotala yapmayı bile düşünüyorum.
Npk gübrelerinin akvaryumda kullanımı konusunda geniş bir bilgiye sahip değilim malesef.Ben de uzun süre önce mezun olmuş ve mesleğini icra etmeyen mühendislerdenim Çok beklemeden cüce vatoz gibi bazı türleri yavaş yavaş ekleyebilir ve biraz fazla yem atarak bi süre npk ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Bunun öncesinde nitrivec kullanmanız farz olur tabi böyle bir yöntem uygulayacaksanız.
Akvaryumunuzun resimlerini şimdiden merak ediyoruz, ayrıca aydınlatmanızı kıskandığımı söylemeliyim ancak fazla ışığın da bazı zararları mevcut, makaleler bölümünde bunla ilgili yazılar vardır.
Kolay gelsin.
İlk yaşını doldurmadan bir üyelik alacaz artık kızıma da. Allah herkese nasip etsin...
Saygılarımla...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 18:26
Batuhan Bey; açıkçası ışıklandırma ile ilgili sorunlar olabileceğine değinmeniz iyi olmuş. Ben sınavlarım yüzünden 75x45x40(h) bitki akvarumumla pek ilgilenemedim, budamalar askıya alındı. Yaklaşık 1 aydır akvaryuma CO2 vermiyorum. 96W aydınlatmayı 60W'a düşürdüm. Buna rağmen en arkadaki sazlar uzayıp ön camı yarı yarıya kapattı. (Toprak kullanınca böyle oluyor, filizleri de sökemiyorum. Yapraklarını kesip bitkileri öldürmek zorunda kalacağım.)
Şu anda 1,5-1,7 metrelik sazlarım mevcut. Yaprak kalınlıkları 3-4 cm'yi buluyor. Güller suyun 5 cm üstüne çıktılar. java mosslar akvaryum tabanını kapladı. Bacopalar suyun dışına çıktı... Yani fazla ışık da sık budama yapmak gibi bir zorunluluğu getiriyor. Ayrıca bitkiler hızlı büyüyünce stabil bir görüntü yakalayaıyorsunuz. Budama yaptıkça görüntü bozuluyor, sonra ideal görüntü yakalanınca 5-6 gün içinde bozuluyor, yine budama yapmak gerekiyor. Kısacası bir süre sonra ideal bitki yoğunluğu sağlanınca bence ışıklandırmada kısıntıyı düşünün.encort 2007-07-01 18:28:19
Şu anda 1,5-1,7 metrelik sazlarım mevcut. Yaprak kalınlıkları 3-4 cm'yi buluyor. Güller suyun 5 cm üstüne çıktılar. java mosslar akvaryum tabanını kapladı. Bacopalar suyun dışına çıktı... Yani fazla ışık da sık budama yapmak gibi bir zorunluluğu getiriyor. Ayrıca bitkiler hızlı büyüyünce stabil bir görüntü yakalayaıyorsunuz. Budama yaptıkça görüntü bozuluyor, sonra ideal görüntü yakalanınca 5-6 gün içinde bozuluyor, yine budama yapmak gerekiyor. Kısacası bir süre sonra ideal bitki yoğunluğu sağlanınca bence ışıklandırmada kısıntıyı düşünün.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 20:44
O zaman da çok istediğim zemin bitkileri yok olup gidiyor Onur Bey. Glossoyu yaymak için ne yaptımsa olmadı. neredeyse sabitler. Ne ileri ne geri. Başlangıçta bitki seçimi bu sebeple çok çok önem kazanıyor. Akvaryumu kurmadan önce kafanızda oluşturmak ve o bitkiler için nelere ihtiyaç olduğunu belirleyip, harekete geçmek gerekiyor. Bu sebeple Bitkili tanklara, gerçek ve sağlam bir planlama ile başlanmalı.
Ben bunu tam yapamadım malesef. Bahsettiğiniz gibi 6 gün ideal durumda tutamıyorum akvaryumu. Mutlaka budama gerekiyor. Çok sık budanan caroliniana'ların ana sapları kalıyor bi süre sonra ve derin kökleri ile sadece bir grup sap.:(
Mecbur söküp yeni budananları ekiyorsunuz. Bu döngü çok hızlı olduğu için de bazen sıkılıyor insan. Keşke hepsi anubias hızında büyüseye kadar geliyor olay
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Temmuz 2007 22:00
Batuhan Bey; akvaryumun 6 ay sonra ne hale geleceğini planlayıp buna göre her şeyi hazırlayıp hedefine tam olarak ulaşanlar zaten Takashi Amano tarzı kişilerdir. Bizim o işi tam olarak yapamamız pek mümkün gözükmüyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir