Astaxanthin içerikli renklendirici yem?


Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 10:27
[QUOTE=tarikbinziyad]
Söz konusu birimde çalışmadığım için takip etme olanağım gönderdiğiniz dilekçe üzerinden olacaktır. Ne cevap verecekleri de sizin ne sorduğunuzla alakalı olacağından konuyu öncelikli olarak size gelecek cevap yazısı üzerinden buradan takiple değerlendirme yapacağım yapacağım değerlendirme beni bağlar.. [/QUOTE]
Kesinlikle görüşleriniz sizi bağlar, başkalarını bağlamadığı konunun başından beri aşikar.

[QUOTE=tarikbinziyad]
Lütfen beni küçük , itibarsız göstermek için ne Bakanlığıma ne Başka Bakanlık ve Kurumlara nede DEVLETİME çamur atmayın..... Beğenmediğin bakalığımızı umarım bundan sonra beğenirsiniz .. Biz Devletimiz Milletimiz var oldukça varız...[/QUOTE]

Şunu bir açıklığa kavuşturalım. Bir kaç mesajdır benzer cümleler kuruyorsunuz. Sizi tanımam etmem, küçük düşseniz ne büyük yükselseniz ne olur, banane bizene umurumuzda mu sanıyorsunuz. Bu sizin şahsi egonuzun bilincinizde çizdiği bir portredir sadece.

"Bakanlığıma", "Devletime" gibi kelimeler çok saçma. Bunların sizin yada birilerin değil. Kurumunuzun veya diğer kurumların güvensizliklerini, hatalarını, işlerini doğru düzgün yapmadıklarını dile getirdiğimiz zaman itibarsızlaştırmak mı oluyor? Sorgulamadan BİMER ne yazarsa, kurumlar ne derse inanalım mı?

Önümüze bilimsel bir tane araştırma koymadınız. Aşağıdaki alıntı ile ilk alıntıdaki çelişkiyi çözemedim. Bu tarz yaklaşımlar halk dilinde "laf salatası" olarak anılır. Devletim, milletim.... burası siyasete kapalı bir platform. İstikrarsız ve ciddiyetle alakalı olmayan durumları belirttikten sonra şahsınızı muhatap almıyorum...

[QUOTE=tarikbinziyad]Seni sevindirmek için klavye tuşlarına basmak istemiyorum. Kendin bul... aha yönetmeliklerden biri akıl var izan var [K]yorumlayamıyorsan BİMER den yazarsın yazmak zorunda kalırım...[/K][/QUOTE]

[QUOTE=tarikbinziyad]Söz konusu birimde çalışmadığım için takip etme olanağım gönderdiğiniz dilekçe üzerinden olacaktır. [K]Ne cevap verecekleri de sizin ne sorduğunuzla alakalı [/K] [/QUOTE]

+1: [T]192992,IzmirMelih[/T][T]96764,iwagumi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 11:08
Astaxanthın'in zararlı olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğim tek şey tetra discus'un arkasında yazan AB'nin izin erdiği miktarda renklendirici kullanılmıştır yazısı. Buradaki 5 sayfa yazıda da astaxanthin'in neden zararlı olduğu ve hangi mekanizma ile ne zarar verdiğine dair bir yazı görmedim.

[B]Canthaxanthın ve astaxanthın karışımı yemdeki toplam konsantrasyonun 100 mg/kg’ ın üzerinde olmaması gerekir."... astaxanthın ve Canthaxanthın Uluslar arası kanunlarda da kısıtlı katkı maddelerindendir. Organik dahi olsa zararlı ...[/B]

Bu şekilde bir yazı var bir şeyin fazlasının zararlı olması veya kimyasal olması onu zararlı yapıyorsa su zararlı olmuş oluyor.
[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Water_intoxication[/URL]

Linkte fazla su içmesine bağlı ölümlerden bahsediyor bunun da normalde olmayacağı ya egzersiz sonrası aşırı su içmeden ya da su içme yarışmalarından sonra yaşandığından bahsediyor.

[B]Water is considered as one of the least toxic chemical compounds, with an LD50 of over 90 ml/kg in rats.[/B]

Su en az toksik kimyasallardan birisi olarak görülür ve LD50 değeri 90 ml/kg'ın üzerindedir diyor.

Neticede bu iddianız aslan ormanın kralıdır gibi kalben bilinen net bir bilgi değil o yüzden astaxanthın zararlı demek için bakın şu makalede araştırması yapılmış, şu düzeyden fazla kullanınca toksik etki gösteriyormuş demeniz lazım. Bu makale olmadan bu 5 sayfa yazının bir değeri yok.[EDIT]bjkalley,2016-09-09 11:10:20[/EDIT]

Beğenenler: [T]179361,erdemoguz[/T][T]192992,IzmirMelih[/T][T]96764,iwagumi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]96764,iwagumi[/T]
+1: [T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]96764,iwagumi[/T][T]229696,eackgzz[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UmitKARAKAYAÇevrim Dışı

Kayıt: 31/03/2016
İl: Ankara
Mesaj: 230
UmitKARAKAYAÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 11:24
Hangi dediğine inanalım .. yoksa fake hesapları yönetirken mi karıştı...
[QUOTE=Tunc Berk]
Kesinlikle görüşleriniz sizi bağlar, başkalarını bağlamadığı konunun başından beri aşikar.[/QUOTE]
[QUOTE=Tunc Berk]Siz kurumu temsil ediyorsunuz ama gene bütün araştırmayı bana yap diyorsunuz? Siz ne iş yapıyorsunuz tüzel kişilik olarak?
Yinede vatandaş olarak üstümüze düşeni yapalım. Kaynak vermiyorum işin içinde olduğunuz için kaynağı anlarsınız sanırım.
Onlar da tümü...
Ha birde, madendeki emekçilerin; kliması yok, sabah çay simit yok, Türk kahvesi keyfi yok, sıcak öğünü yok, havalandırması var(sözde) 11 saat çalışıp 7,5 saat üzerinden maaş alırlar, memur maaşına asla ulaşamazlar. Dini ve milli günlerde çalışırlar ama çift yevmiye alamazlar, çalışmazlar ise ertesi gün işsizdirler. Mesai bittiği zaman tanınmaz haldedirler. Tamamen beden gücüne dayalı ergonomik olmayan şartlarda çalışırlar. Sizin şartlar kadar zor değil tabi.[/QUOTE]
[QUOTE=Tunc Berk]
Şunu bir açıklığa kavuşturalım. Bir kaç mesajdır benzer cümleler kuruyorsunuz. Sizi tanımam etmem, küçük düşseniz ne büyük yükselseniz ne olur, banane bizene umurumuzda mu sanıyorsunuz. Bu sizin şahsi egonuzun bilincinizde çizdiği bir portredir sadece.
"Bakanlığıma", "Devletime" gibi kelimeler çok saçma. Bunların sizin yada birilerin değil. Kurumunuzun veya diğer kurumların güvensizliklerini, hatalarını, işlerini doğru düzgün yapmadıklarını dile getirdiğimiz zaman itibarsızlaştırmak mı oluyor? Sorgulamadan BİMER ne yazarsa, kurumlar ne derse inanalım mı?
[/QUOTE]
Herkesin ifade özgrlüğü var ben ülkemin demekten devletim demekten milletim demekten gurur duyuyorum. EVET SANA NE ... form da Astaxanthin hakkında bilgi sahibi olmayan insanlar var.. bilsinler istedim .. inanmayanlarada YOL gösterdim .. İYİDE ETMİŞİM .. tespit ettiğim katarıyla aynen böyle kısıtlı sağlıksız ürünleri formda aklayıp paklayıp tertemiz masum bir ürün gibi algı oluşturulmasını engelleyeceğim.

[QUOTE=Tunc Berk]
Önümüze bilimsel bir tane araştırma koymadınız. Aşağıdaki alıntı ile ilk alıntıdaki çelişkiyi çözemedim. Bu tarz yaklaşımlar halk dilinde "laf salatası" olarak anılır. Devletim, milletim.... burası siyasete kapalı bir platform. İstikrarsız ve ciddiyetle alakalı olmayan durumları belirttikten sonra şahsınızı muhatap almıyorum...
[/QUOTE]
İstediğinizde nerelere ulaşabildiğinizi gördük... sizde samimiyet olsaydı Astaxanthin ile alakalı yönetmelikleri benden çok çok önce paylaşırdırnız..
[QUOTE=Tunc Berk]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/173168/070920161249441.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/173168/070920161250341.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/173168/070920161249441.jpg[/IMG]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/173168/070920161250341.jpg[/IMG]
[/QUOTE]

[QUOTE=bjkalley]Astaxanthın'in zararlı olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğim tek şey tetra discus'un arkasında yazan AB'nin izin erdiği miktarda renklendirici kullanılmıştır yazısı. Buradaki 5 sayfa yazıda da astaxanthin'in neden zararlı olduğu ve hangi mekanizma ile ne zarar verdiğine dair bir yazı görmedim.

[B]Canthaxanthın ve astaxanthın karışımı yemdeki toplam konsantrasyonun 100 mg/kg’ ın üzerinde olmaması gerekir."... astaxanthın ve Canthaxanthın Uluslar arası kanunlarda da kısıtlı katkı maddelerindendir. Organik dahi olsa zararlı ...[/B]

Bu şekilde bir yazı var bir şeyin fazlasının zararlı olması veya kimyasal olması onu zararlı yapıyorsa su zararlı olmuş oluyor.
[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Water_intoxication[/URL]

Linkte fazla su içmesine bağlı ölümlerden bahsediyor bunun da normalde olmayacağı ya egzersiz sonrası aşırı su içmeden ya da su içme yarışmalarından sonra yaşandığından bahsediyor.

[B]Water is considered as one of the least toxic chemical compounds, with an LD50 of over 90 ml/kg in rats.[/B]

Su en az toksik kimyasallardan birisi olarak görülür ve LD50 değeri 90 ml/kg'ın üzerindedir diyor.

Neticede bu iddianız aslan ormanın kralıdır gibi kalben bilinen net bir bilgi değil o yüzden astaxanthın zararlı demek için bakın şu makalede araştırması yapılmış, şu düzeyden fazla kullanınca toksik etki gösteriyormuş demeniz lazım. Bu makale olmadan bu 5 sayfa yazının bir değeri yok.[/QUOTE]

Kısıtlı maddeler listesine fazlası sağlığa zararlı olduğu için alınmıştır. kısıtlı katkı maddeleri AB den kopya diye uygulamaya alınmadı. Bunların hepsinin ayrı ayrı toplantıları oldu.. Üniversitelerden ve enstitülerden konusunda uzman kişiler görüş bildirmek için haftalarca burada bulundu.. Toplantı tutanaklarına ulaşmaktansa yönetmelikler ortada yinede aklınıza takılan bir şey olursa İnanmayanlara Bimer i açık yol olarak gösterdim.
Evet her şeyin fazlası zararlı... Astaxanthin gibi katkı maddeleri pamuk prenses değil.. Doğal olduğunu inatla savunan kişiler var .. Bende Doğal olmadığını söyledim.Piyasada tüketilen bu tür ürünlerin hemen hemen hepsinin üretildiği yer (itahl edildiği Ülke değil) uzakdoğu.. Dünyada en çok petrol alan ülke çin... petrol atığı olarak yaptığı ürünler arasında sentetik ürünlerde var teknolojisi müsait adamlar sentetik balda yapıyor sentetik vitaminde sentetik ilaç ta .. karşımda bir eczacı olsa da konuşsak sentetik ürünleri ..ürünün molekülünden molekül bağına kadar adamlar birebir aynısını petrol atığı ile yapabiliyor.. sen ithalatcısın tonlarca doğal ürün üretecem diye denizlerde plankton üretip işleyeceğine ortalama bir tesiste petro-kimya endüstiri ile istediğin miktarda istediğin kadar istediğin çeşitte sentetik ürün üretebilirsin..
İnanıp inanmamak size kalmış .. ne yediğinizi ne içtiğinizi sorgulayınız.. hepimizin en doğal hakkı .. ve bu konuda hassas davranın..... tepki verin..
ben bunları düşünüyorum.. bu yüzden ilgili yönetmeliği yorumlamam da bu yönde....

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 11:54
Kaynakları da verdim.
"Astaksantin, karotenoid ailesinin bir üyesi, bir ksantofil denilen bir oksijenli pigmenttir. Bu 596,8 Da'lık bir moleküler ağırlığa ve altı üyeli halka, polar (su seven) uç grubuna sahip uzun ve çift bağlı polien zinciri ile yağda çözünen bir besin maddesidir. Eşsiz moleküler yapı o üstün antioksidan kapasiteyi verir.

Astaxanthin birçok kaynağı ancak Haematococcus Pluvialis olarak bilinen Mikroalglerde çıkarılan bir all-doğal, yenilenebilir malzeme en iyi kaynak olduğu görülmektedir. En yüksek kaliteyi sağlamak için standardize edilmiştir.

Antioksidanlar, serbest radikalleri hücrelere yaptıkları hasarlardan koruyan desteklerdir. Astaxhantin çok güçlü karotenoid antioksidan olduğundan dolayı güçlü bir serbest radikal temizleyicidir. Beta Karoten, C Vitamini ve E vitamininden oldukça güçlü karotenoid içerir.

Araştırma literatüründe astaksantin bilimsel desteği vardır. İn vitro çalışmalar, klinik öncesi çalışmalar ve birkaç insan klinik çalışmalarda da dahil olmak üzere literatürde önemli çalışmalar olmuştur. Bu veriler sürekli Astaxanthin, eşsiz moleküler yapısı ve güçlü antioksidan aktiviteye sonuçlanan, kardiyovasküler, bağışıklık, anti-inflamatuar ve nörodejeneratif dahil çeşitli koşullar için etkili bir tedavi yöntemidir olabileceğini düşündürmektedir.

Astaksantin terpenler olarak bilinen fitokimyasallar daha geniş bir sınıfına ait bir karotenoid - o renkli, yağ / yağda çözünür bir pigmenttir. Astaksantin Mikroalglerde, maya, somon, alabalık, krill, karides, kerevit ve kabuklular bulunabilir. Astaxanthis Haematococcus pluvialis (tatlı su yosunu) türetilmiş ve 40.000'den fazla PPM yüksek doğal bir konsantrasyon içerir. Astaksantin güçlü bir antioksidan olduğu bilinmektedir ve kardiyovasküler immün, enflamatuar ve nörodejeneratif hastalıklarda yararlıdır. Araştırmalar vücut oksidatif hasardan dokuları yanı sıra göz, beyin ve merkezi sinir sistemine hazır hale getirir, kan-beyin bariyerini, geçen korur varsayımını destekliyor.

Bir İngiliz organik kimyacı ve profesör, Basil Charles Weedon, o yağda çözünür pigment yapıları eşleştirmek için manyetik rezonans spektroskopisi kullanılan 1970 yılında astaksantin keşfetti.

Astaksantin, ancak tüm kanıtlar çok daha güçlü bir biyolojik antioksidan olduğunu belirtir, beta-karoten en çok benzeyen bir cartenoid vardır. Astaksantin güçlü serbest radikal süpürücü aktivitesi gösteren ve lipid peroksidasyonu ve LDL-kolesterol, hücre zarlarının ve vücut dokularının oksidatif hasara karşı korur

(- Insan klinik çalışmasında plasebo çalışmalarda başlangıçtan 8 kat daha fazla artış 2) Astaksantin insan bağışıklık gücünü ve dayanıklılığını arttırır.
Astaksantin H. pylori (pre-ülser hazımsızlık) hastalarında semptomları azaltır.
Astaksantin böylece oksidatif hasardan koruyan hücreyi oksidatif hasardan hücreleri ve mitokondriyal zarlarını korur.
Astaksantin antikor üreten hücrelerin sayısını artırarak., sağlıklı bir bağışıklık sisteminin sağlar.
Astaksantin dil hücreleri, ağız boşluğu, kalın bağırsak, mesane, rahim, meme kanserlerini önler
Astaksantin kardiyovasküler hastalık riskini azaltarak, plak oluşumuna neden lipid peroksidasyonunu inhibe eder.

Astaksantin stresi azaltır ve AMD, Alzheimer, Parkinson, ALS gibi nörodejeneratif koşullara olağanüstü destek olur, bu hastalıklarla savaşır

Astaksantin singlet ve triplet oksijen söndürülerek UV A ve B hasardan gözleri ve cildi korur.
Astaksantin karaciğerde yeni ve anormal hücrelerin sayısını azaltır.

Astaksantin hemen hemen doğada bulunan en güçlü bir antioksidan olduğu düşünülmektedir.

Astaksantin en güçlü karotenoid antioksidan tarafından radikal temizleyicisidir.

Astaksantin : Beta-karoten'den 65 kat, C vitamini 6000 kez ve E vitamininden 1000 kat daha güçlüdür

Böylece hücre zarına ve hücre içinde mitokondriyal membran korunması, hücre seviyesinde lipid peroksidasyonunu inhibe eder.

Göz, beyin ve oküler katkıda oksidatif stresi hafifletmek için merkezi sinir sisteminde ve glokom ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara hazır hale getirir, kan-beyin bariyerini, haçlar.

Bu tür beta-karoten ve E vitamini gibi diğer karotenoidler ve antioksidanlar çok daha fazla antioksidan kapasite sağlar

Uzun, çift bağlanmış zincirine ekleyerek ziyade bir elektron bağışlayarak serbest radikalleri tuzağa düşürür.

Onun kutup uç gruplar dolayısıyla sertlik ve mekanik mukavemet, artan hücre zarı yayılan çünkü bir köprü gibi hücre zarı stabilize eder.

UVA ve UVB radyasyon ve diğer kaynaklardan üretilen singlet ve triplet oksijen (de-ücretleri) nötralize eder

Artan antikor salgılayan hücrelerin üretimi ve Interleukin 2 ve interferon-gama bastırılması dahil olmak üzere bağışıklık sistemi fonksiyonunu artırır. Inflamasyona neden reaktif oksijen türleri engeller.

E vitamini ve C vitamini antioksidan eylemleri arttırır ve gerektiğinde karaciğerden A vitamini serbest bırakılmasını teşvik eder.

Astaxanthin çok büyük olasılıkla hücre boşluğu junctional iletişimini sağlayarak, kanser inhibe ettiği düşünülen bir mekanizma arttırır yani kanserin başlamasını engeller

Astaksantin "singlet oksijen söndürme diğer karotenoidler" oksidasyon belli bir türüdür. Güneş ışığı ve çeşitli organik maddelerin zararlı etkileri Bu oksijen daha az stabil formda kaynaklanır. Güneş ışınlarının zararlarını alan en güçlü antioksidandır

Astaksantin kan-beyin bariyerini VE kan retina bariyerini gözlerinize, beyin ve merkezi sinir sistemi ve katarakt riskini azaltarak, makula dejenerasyonu, körlük antioksidan ve anti-enflamatuar koruma getiriyor (beta karoten ve likopende bunlar yok), Bu yüzden; Alzheimer hastalığı ve ALS hastalığında çok öncü olabiliyor ve vücuda oldukça fazla destek sağlayabiliyor

Astaksantin lipidler içinde çözülebilir, bu nedenle kolayca hücre zarları halinde birleştirir ve oksidatif hasardan korur.

Güçlü bir UVB soğurucu vardır ve DNA hasarını azaltır

Bu çok güçlü bir doğal bir anti-inflamatuar etki sağlar.

Gözleri, beyin ve merkezi sinir sistemini en güçlü destekleyen, en güçlü destek astaksantin karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir

Astaxanthin vücutta nasıl çalışır?

Alımından sonra, Astaksantin duodenal mukoza tarafından emilir ve hücrelere gövdesi boyunca taşınması için bir lipoproteinin ile bağlanmaktadır karaciğere taşınır. Polar uç gruplar, serbest radikal saldırısı önce gelirse hücre zarı, dış ve iç tarafına da eklenebilir. Astaxanthin hidroksi ve karbonil grupları, böylece onu güçlendirilmesi, hücre zarındaki bu molekülü demirlemek için öncülük yapar.

Astaksantin bir ksantofil denilen bir oksijenli karotenoid olduğunu göstermiştir. Oksijenli olduğundan, bir ksantofil diğer birçok karotenoidler daha fazla antioksidan kapasiteye sahiptir. Ksantofil içinde, astaksantin molekülü her iki ucunda hidroksi ve karbonil grupları hem birlikte uzun konjuge çift bağ polien zinciri içerir. Bu yapılandırma en büyük antioksidan kapasite, onun peroksil radikal zincir kıran yeteneklerini, kendi Polien zinciri içine serbest radikallerin bütünlenmesini (böylece daha etkili bir şekilde bindirme) ve bir antioksidan olarak C vitamini kendi geliştirme desteklemektedir. Diğer karotenoidler ve antioksidanlar, bu işlevlerden birini veya ikisini yerine de, astaksantin onları daha iyi yapar, çoğu durumda, hepsini yapar ve sonunda tüm sistemi güçlendirerek ayağa kaldırır

Serbest radikallerin tuzaklama ek olarak, astaksantin de singlet oksijen ve triplet-ücretleri de ve bu anti-inflamatuar özellikleri veren reaktif oksijen inhibe eder. Astaksantin, kanser hücrelerinin büyümesini inhibe ettiği sanılmaktadır, vücuttaki bir mekanizmadır hücreler arasındaki boşluk birleşim iletişim artabilir.

Hücre zarı iki tabakalı nedir?

Hücre membran adı ile sonuçlanan lipid (yağ) moleküllerinin iki katmandan imal edilir "lipid iki katmanlı". Lipit molekülleri (su seven) bir ucunda ve diğer non-polar polar bulunmaktadır.

Kan-beyin bariyerinin önemi nedir?

Kan-beyin bariyeri nörotransmitterlerin ve besin verirken beyin girmesini zararlı bakteri, virüs, mantar ve diğer maddeleri önlemek için beynin kılcal damarların etrafına sarılmış sıkı kılcal duvarları (hücreler arası 5 nanometre) çok yoğun bir ağdır. Bu geçmeyle beyni besler. Bu besinler büyüme faktörleri, su, yağ-çözünür moleküllerin en az 600 Da fazla oksijen ve karbon dioksit bulunmaktadır.

Astaxanthin klinik çalışmalarda hangi endikasyonlara fayda verdiği gözükmüştür?

Güç ve dayanıklılık (insan çalışmada plasebo taban üzerinde 2.8 kat daha fazla artış) artırır. *

H. pylori (pre-ülser hazımsızlık) hastalarında semptomları azaltır. *

Hücre ve oksidatif hasardan mitokondriyal membranlar, böylece oksidatif hasardan hücreyi korumak korur. **

Antikor üreten hücrelerin sayısını artırma yoluyla bağışıklık sistemini güçlendirir. **

Kanser dil hücreleri, ağız boşluğu, kalın bağırsak, mesane, rahim, meme başlanmasını önler. **

Böylece kardiyovasküler hastalık riskini azaltarak, plak oluşumuna neden lipid peroksidasyonunu inhibe eder. **

** Oksidatif stresi hafifletir ve kan-beyin bariyerini geçer. ** Bu nedenle, AMD, Alzheimer, Parkinson, ALS ve MS. gibi nörodejeneratif koşulların yardımcı olmuştur

UV A ve B hasardan gözleri ve cildi korur. **

Karaciğerde yeni ve anormal bir hücre sayısını azaltır. **

Astaxanthin güvenli midir?

Klinik öncesi çalışmalar Astaksantin güvenli olduğunu göstermektedir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

Kaynaklar :
Chan, KC., Mong, MC., Yin, MC. (2009). “Antioxidant and anti-inflammatory neuroprotective effects of
astaxanthin and canthaxanthin in nerve growth factor differentiated PC12 cells.” Journal of Food
Science 2009:74(7):H225-31.
Chang, CH., Chen, CY., Chiou, JY., Peng, RY., Peng, CH. (2010). “Astaxanthin secured apoptic death of
PC12 cells induced by beta-amyloid peptide 25-35: its molecular action targets.” Journal of Medicinal
Food 2010:13(3):548-56.
Curek, GD., Cort, A., Yucel, G., Demir, N., Ozturk, S., Elpek, GO., Savas, B., Aslan, M. (2010). “Effect
of Astaxanthin on hepatocellular injury following ischemia/reperfusion.” Journal of Toxicology
2010:267(1-3):147-53.
Hussein, G., Nakamura, M., Zhao, Q., Iguchi, T., Goto, H., Sankawa, U., Watanabe, H. (2005).
“Antihypertensive and neuroprotective effects of astaxanthin in experimental animals.” Biological and
Pharmaceutical Bulletin. 28(1):47-52.
Kim, JH., Nam, SW., Kim, BW., Kim, WJ., Choi, YH. (2010). “Astaxanthin Imrpoves the Proliferative
Capacity as well as the Oxteogenic and Adipogenic Differentiation Potential in Neural Stem Cells.”
Food Chemistry and Toxicology 2010:48(6):1741-5.
Kudo, Y., Nakajima, R., Matsumoto, N. (2002). “Effects of astaxanthin on brain damages due to ischemia”
Carotenoid Science. 5,25.
Lee, DH., Lee, YJ., Kwon, KH. (2010). “Neuroprotective Effects of Astaxanthin in Oxygen-Glucose
Deprivation in SH-SY5Y Cells and Global Cerebral Ischemia in Rat.” Journal of Clinical Biochemistry
and Nutrition 2010:47(2):121-9.
Liu, X., Osawa T. (2009) “Astaxanthin Protects Neuronal Cells against Oxidative Damage and is a Potent
Candidate for Brain Food.” Forum Nutr. Basel, Karger, 2009, vol 61, pp 129-135.
Lu, YP., Liu, SY., Sun, H., Wu, XM., Li, JJ., Zhu, L. (2010). “Neuroprotective Effect of Astaxanthin on
H(2)O(2)-Induced Neurotoxicity In-Vitro and on Focal Cerebral Ischemia In-Vivo.” Brain Research
2010: Sept. 21.
Nakagawa, K., Kiko, T., Miyazawa, T., Carpentero Burdeos, G., Kimura, F., Satoh, A., Miyazawa, T.
(2011) “Antioxidant effect of Astaxanthin on phospholipid peroxidation in human erythrocytes.”
British Journal of Nutrition, 2011: Jan 31:1-9.
Oryza Oil & Fat Chemical Company. (2006). “Natural Antioxidant for Neuro-protection, Vision
Enhancement & Skin Rejuvenation.” September 7, 2006.
Satoh, A., Tsuji, S., Okada, Y., Murakmi, N., Urami, M., Nakagawa, K., Ishikura, M., Katagiri, M., Koga,
Y., Shirasawa, T. (2009) “Preliminary Clinical Evaluation of Toxicity and Efficacy of a New
Astaxanthin-rich Haematococcus pluvialis Extract.” Journal of Clinical Biochemistry and Nutrition,
2009:44(3):280-4.
Wang, HQ., Sun, XB., Xu, YX., Zhao, H., Zhu, QY., Zhu, CQ. (2010). “Astaxanthin upregulates heme
oxygenase-1 expression through ERK1/2 pathway and its protective effect against beta-amyloidinduced
cytotoxicity in SH-SY5Y cells.” Brain Research 2010:Sept 7."

Beğenenler: [T]145882,Aspet[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]96764,iwagumi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]96764,iwagumi[/T]
+1: [T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]96764,iwagumi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KromatitÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/08/2015
İl: Istanbul
Mesaj: 6627
KromatitÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 12:31
Konu çok saçmalaştı. Tartışmanızın özü ilgili maddenin dozu ile ilgili. Bence el sıkışın anlaşın derim.
Tunç Bey en başta yazan klinik araştırmalardan sonra da düşünülmektedir yazıyor. Kesin bir ispattan bahsedilmiyor. Devam eden tıbbi bilgilerde ise herhangi bir antioksidanın genel etkilerinden bahsediliyor. Yani hem astaxanthin hem de bildiğiniz mandalinanın ortak etkileri. Paylaştığınız makale derleme türünde bir yazı olup içerik olarak hem neredeyse hem de bence önemsizdir. Astaxanthin yerine herhangi bir X maddesi bir antioksidandır derseniz aynı makaleyi kopyalayıp yapıştırabilirsiniz. Yazının en sonunda ise klinik öncesi çalışmalar deniyor. Yukarıda bir yerde klinik çalışmalar dense de bu yazıdan anlaşılan astaxanthin maddesi ile ilgili olarak insanlar üzerinde düşük veya yüksek dozda maruziyet sonucu olacak şeyler anlaşılmıyor. Ancak 100 ml/kg gibi bir dozlama yapılmışsa klinik veya hayvan deneyinin yapıldığı bunun fazlasının hayvan veya insan için zararlı olduğu sonucuna varırız. Zaten kaynaklara bakınca sadece adlarından klinik çalışmalar yapıldığı ve dolaylı olarak bir doz aralığı belirlendiği anlaşılıyor ama kaynaklardan yazıdan değil. Ancak paylaştığınız yazı bilimsel olarak değersiz bir yazıdır. Önemsemeyin.
Tekrar edeyim. Yazı bir antioksidanın genel özellikleri üzerine. Burada astaxanthin yazılarını silip yerine havuç yazın makale yine de doğru olur. Havucun içinde de karatenoidler vardır.

Tutup da su için ld50 değeri örnek vermenin bir anlamı yok. 70 kiloluk bir insanın su ile intihar etmesi için bir saatte 10 litre su içmesi lazım. Ancak sentetik veya doğal herhangi bir kuru madde ile zehirlenmek için böyle büyük bir emeğe gerek yok.

Sonuç olarak tutup da herhangi biri ''Yav kankiler ben her sabah 250 gram astaxanthin yiyorum bakın nasıl turp gibiyim.'' demediğine göre doz aralığını gözetmeksizin tamamen yararlı veya tamamen zararsız demenin bir anlamı yok.
Hergün bir şekilde 4-6 gram kadar bildiğiniz sofra tuzu almanız lazım. Fazla alırsanız tansiyon hastası olursunuz az alırsanız bir süre sonra komaya kadar gidersiniz.

Büyük kimyacı Paracelsus'un da dediği gibi. Her ilaç bir zehirdir. İlaç ile zehir arasındaki fark dozdur.
Eğer 100 ml/kg dozunu bilim insanları hesaplamış devletler kabul etmişse ya efenim şu şöyle bu böyle diye uzatmanın anlamı yok.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 12:39
[QUOTE=tarikbinziyad]
Evet her şeyin fazlası zararlı... Astaxanthin gibi katkı maddeleri pamuk prenses değil.. Doğal olduğunu inatla savunan kişiler var .. Bende Doğal olmadığını söyledim.Piyasada tüketilen bu tür ürünlerin hemen hemen hepsinin üretildiği yer (itahl edildiği Ülke değil) uzakdoğu.. Dünyada en çok petrol alan ülke çin... petrol atığı olarak yaptığı ürünler arasında sentetik ürünlerde var teknolojisi müsait adamlar sentetik balda yapıyor sentetik vitaminde sentetik ilaç ta .. karşımda bir eczacı olsa da konuşsak sentetik ürünleri ..ürünün molekülünden molekül bağına kadar adamlar birebir aynısını petrol atığı ile yapabiliyor.. sen ithalatcısın tonlarca doğal ürün üretecem diye denizlerde plankton üretip işleyeceğine ortalama bir tesiste petro-kimya endüstiri ile istediğin miktarda istediğin kadar istediğin çeşitte sentetik ürün üretebilirsin..
İnanıp inanmamak size kalmış .. ne yediğinizi ne içtiğinizi sorgulayınız.. hepimizin en doğal hakkı .. ve bu konuda hassas davranın..... tepki verin..
ben bunları düşünüyorum.. bu yüzden ilgili yönetmeliği yorumlamam da bu yönde....[/QUOTE]
Okuduklarımdan edindiğim bilgi şu, doğalı son derece faydalı bir madde.
Siz yapayının zararlı olduğunu petrolden üretildiğini söylüyorsunuz, doğru petrolden üretiliyor. Peki bunun zararlı olduğunu nereden bileceğiz? Petrolden üretilmesi zararlı olması için yeterli bir sebep değil. İnternette bu konuda kısa bir araştırmada bulunduğumda gördüğüm tek kaynak doğal olarak üreten bir firmanın sahibinin insanları uyaran yazısı ki bu da ticari niteliği ön planda olan bir yazı. Bu kadar soru üzerine hala bakın şu araştırma sentetik astaxanthinin, doğalına göre şu şu dezavantajları oluyor kısmını sunamadınız. Bu astaxanthinin doğal ya da yapayının zararlı ya da faydalı olduğu anlamına gelmiyor, tek göstergesi sizin yapay astaxanthin zararlı kullanmayın uyarınızın altını dolduramıyor oluşunuz. İnsanların bunun miktarını kısıtlaması bunun zararlı olduğunu göstermez, c vitaminini de kutu kutu içerseniz zararlıdır, aspirini de. Bu kısıtlamada görebildiğim kadarıyla sentetiği ve doğalı arasındaki farka da bir vurgu yok zaten.

Beğenenler: [T]178429,metehan123[/T][T]184682,tarikbinziyad[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]229696,eackgzz[/T]
Teşekkür Edenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T][T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]229696,eackgzz[/T]
+1: [T]152084,fahrisinan[/T][T]179361,erdemoguz[/T][T]229696,eackgzz[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 12:58
[QUOTE=Kromatit]Ancak paylaştığınız yazı bilimsel olarak değersiz bir yazıdır. Önemsemeyin.
Tekrar edeyim. Yazı bir antioksidanın genel özellikleri üzerine. Burada astaxanthin yazılarını silip yerine havuç yazın makale yine de doğru olur. Havucun içinde de karatenoidler vardır.
[/QUOTE]

Kaynak olarak verdiğim kişiler bu yazınızı okurlarsa çok üzülecekler. Kaynaklar 3-4 yıl öncesine ait, belki geliştirilmiştir. Güncel kaynak var ise paylaşılırsa hepimiz için faydalı olacaktır.Astaksantini diğer karotenoidlerden ayıran en ciddi özellik A vitamini depolanmasına sebep olmamasıdır örneğini verebiliriz. Bu durum kırmızı renkten çok daha ileri ve derin bir konu.
[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Haematococcus_pluvialis[/URL]
[EDIT]Tunc Berk,2016-09-09 13:04:23[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UmitKARAKAYAÇevrim Dışı

Kayıt: 31/03/2016
İl: Ankara
Mesaj: 230
UmitKARAKAYAÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 13:29
[QUOTE=bjkalley]
Okuduklarımdan edindiğim bilgi şu, doğalı son derece faydalı bir madde.
Siz yapayının zararlı olduğunu petrolden üretildiğini söylüyorsunuz, doğru petrolden üretiliyor. Peki bunun zararlı olduğunu nereden bileceğiz? Petrolden üretilmesi zararlı olması için yeterli bir sebep değil. İnternette bu konuda kısa bir araştırmada bulunduğumda gördüğüm tek kaynak doğal olarak üreten bir firmanın sahibinin insanları uyaran yazısı ki bu da ticari niteliği ön planda olan bir yazı. Bu kadar soru üzerine hala bakın şu araştırma sentetik astaxanthinin, doğalına göre şu şu dezavantajları oluyor kısmını sunamadınız. Bu astaxanthinin doğal ya da yapayının zararlı ya da faydalı olduğu anlamına gelmiyor, tek göstergesi sizin yapay astaxanthin zararlı kullanmayın uyarınızın altını dolduramıyor oluşunuz. İnsanların bunun miktarını kısıtlaması bunun zararlı olduğunu göstermez, c vitaminini de kutu kutu içerseniz zararlıdır, aspirini de. Bu kısıtlamada görebildiğim kadarıyla sentetiği ve doğalı arasındaki farka da bir vurgu yok zaten.[/QUOTE]

Benimde yazılmasını beklediğim şey buydu.... gösterdiğiniz ilgi ve alaka için çok teşekkür ederim..
adamların teknolojileri var bal yapıyordu.. içine birde aroma katıyordu.. organik bal diye satıyordu.....sonradan yapılan yatırımlar sayesinde alınan cihazlarla gıdada tespit edilen sahtekarlıkların çoğu artık tespit ediliyor. ... ama iş sentetiği ne geldiğinde yer yüzünde çalışılmış bir tez bulamazsınız ..niye olduğuna buyurun siz karar verin... hasta insanların hastalıklarını iyileştirmesi tedavi amaçlı ilaçların bile birçoğu sentetik.. aslında eczacılar gibi kimyacılar da bilir.. sentetiğe karşı yapılmış hiçbir çalışma bulamazsınız... hafızam yanıltmıyorsa bir laboratuvar ortamında sentetik et bile üretmişlerdi ...
Bilimsel olarak SENTETİK ÜRÜNÜ KİMYASAL TEPKİMEYE SOKTUĞUNUZDA organiği ile aynı tepkiyi vermesi bilim dünyası için yeterli...
Madem bu kadar masum bunu tespit edecek cihazımız niye yok böyle cihazlar niye tasarlanmıyor..... size öyle ürünler sunacaklar ki .. gerçeğinden daha çok hoşunuza gidecek .. yeter ki ekonomik olsun... bence doğal olana sahip çıkmak lazım ekonomik olmasa bile ...piyasada bulunan renklendiricileri ile alakalı mutlaka yapılmış bilimsel çalışmalarda vardır. (benim ilgilenecek vaktim yok ... bu yazdıklarımı bile zor yetiştiriyorum.)
yem yönetmeliğinde açık açık kısıtlama getirmiş..Balıkların sağlığını güçlendirmek bir yana etini satan eti güzel görünsün süsünü satan süslü görünsün diye kullanıyor.. etini satana kısıtlama getirilmiş GIDA BOYASINDAN NE FARKI VAR ? oda kısıtlı üstelik insan tüketiyor...... süsünü satana nasılsa insan yemeyecek pek kimse karışmaz ..
Ben gereksiz bir ürün olduğunu biliyorum satanlarda biliyor ..
Ama para kazanmak çok çok daha önemli ....
renklendirici katkılı yemlerinde kullanılan bu katkı maddelerini nereden?... nasıl ?.. temin edildiği hakkındaki görüşlerimi belirtmiştim.

[QUOTE=tarikbinziyad]
Evet her şeyin fazlası zararlı... Astaxanthin gibi katkı maddeleri pamuk prenses değil.. Doğal olduğunu inatla savunan kişiler var .. Bende Doğal olmadığını söyledim.Piyasada tüketilen bu tür ürünlerin hemen hemen hepsinin üretildiği yer (itahl edildiği Ülke değil) uzakdoğu.. Dünyada en çok petrol alan ülke çin... petrol atığı olarak yaptığı ürünler arasında sentetik ürünlerde var teknolojisi müsait adamlar sentetik balda yapıyor sentetik vitaminde sentetik ilaç ta .. karşımda bir eczacı olsa da konuşsak sentetik ürünleri ..ürünün molekülünden molekül bağına kadar adamlar birebir aynısını petrol atığı ile yapabiliyor.. sen ithalatcısın tonlarca doğal ürün üretecem diye denizlerde plankton üretip işleyeceğine ortalama bir tesiste petro-kimya endüstiri ile istediğin miktarda istediğin kadar istediğin çeşitte sentetik ürün üretebilirsin..
İnanıp inanmamak size kalmış .. ne yediğinizi ne içtiğinizi sorgulayınız.. hepimizin en doğal hakkı .. ve bu konuda hassas davranın..... tepki verin..
ben bunları düşünüyorum.. bu yüzden ilgili yönetmeliği yorumlamam da bu yönde....[/QUOTE]

Düşündüğümde ...Sentetikle Doğal arasındaki fark... mesela... Köyde yumurtlayan tavuk yumurtasıyla organize tesiste yumurtlayan tavuk yumurtası arasındaki fark değil .. biri tavuğun kıçından bir şekilde çıkıyor diğeri petrol atığı laboratuvarda üretilmiş.....kimyasal tepkimeye sokunca iki yumurtada aynı tepkiyi veriyor .. sorun olarak görmüyorsanız.. sentetik yumurta tüketmek sorun olmasa gerek ... şimdi kalkıp bana sentetik yumurta yok demeyin gülerim .. çok pis gülerim ben sadece örnek verdim ..

Bu yüzden ne okuduğunuza dikkat edin .. Ne yediğinize DİKKAT edebilesiniz....

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KromatitÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/08/2015
İl: Istanbul
Mesaj: 6627
KromatitÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 13:33
[QUOTE=Tunc Berk]

Kaynak olarak verdiğim kişiler bu yazınızı okurlarsa çok üzülecekler. Kaynaklar 3-4 yıl öncesine ait, belki geliştirilmiştir. Güncel kaynak var ise paylaşılırsa hepimiz için faydalı olacaktır.Astaksantini diğer karotenoidlerden ayıran en ciddi özellik A vitamini depolanmasına sebep olmamasıdır örneğini verebiliriz. Bu durum kırmızı renkten çok daha ileri ve derin bir konu.
[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Haematococcus_pluvialis[/URL]
[/QUOTE]

Kaynakların hepsi nobelli olsa bile bilimsel yazı incelemesinde yazının içeriği ayrıdır kaynaklar ayrıdır. Paylaştığınız yazı gayet yüzeysel bir derlemedir. Deneysel çalışmaların yapıldığı kaynaklara başvurmuştur ancak içeriği boştur. Örnek h. pylory enfeksiyonunda semptomları azaltır deniyor. Hangi semptom? Yanma hissi, hazımsızlık, reflü, ağız kokusu? Peki nasıl azaltıyor? Ağrı kesici mi bu? Mide ph değeri mi yükseliyor? Belli değil.
Dediğim gibj paylaştığınız yazı içi boş bir yazıdır. Adam üzülse de üzülmese de önemli değil.
Hatta biraz araştırma yaparsanız vit b17 adlı olmayan bir molekülün öncelikle ABD'de kansere birebir diye pazarlandığını görürsünüz.

Konunun özetinde işi bilen adamlar 100 ml/kg denmişse artık üstelemenin anlamı yok.

Beğenenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T]
Teşekkür Edenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Tunc BerkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/04/2015
İl: Antalya
Mesaj: 14428
Tunc BerkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 14:46
[QUOTE=Kromatit]

Kaynakların hepsi nobelli olsa bile bilimsel yazı incelemesinde yazının içeriği ayrıdır kaynaklar ayrıdır. Paylaştığınız yazı gayet yüzeysel bir derlemedir. Deneysel çalışmaların yapıldığı kaynaklara başvurmuştur ancak içeriği boştur. Ö[K]rnek h. pylory enfeksiyonunda semptomları azaltır deniyor. Hangi semptom? Yanma hissi, hazımsızlık, reflü, ağız kokusu? Peki nasıl azaltıyor? Ağrı kesici mi bu? Mide ph değeri mi yükseliyor? Belli değil.[/K]
Dediğim gibj paylaştığınız yazı içi boş bir yazıdır. Adam üzülse de üzülmese de önemli değil.
Hatta biraz araştırma yaparsanız vit b17 adlı olmayan bir molekülün öncelikle ABD'de kansere birebir diye pazarlandığını görürsünüz.

Konunun özetinde işi bilen adamlar 100 ml/kg denmişse artık üstelemenin anlamı yok.[/QUOTE]

Durumu kırmızı ile renklendirdiğim noktaya çekmek lüzumsuzdur. Burada faydalarını değil var ise zararını ele alıyoruz. Bu soruların cevabını almanız bir anlam taşımayacaktır bu noktada. Bunu konunun boş olduğuna dair vurgu yapmak için kullandıysanız aşağıda kaynakları belirttim. Ayrıntılar mevcut.

İşin komik tarafı yazarlar ve yazılanları belirtilmiş bir metine içi boş derken bir yandan da hiç bir isim, kaynak, yazı, makale paylaşılmamış pdf formatında bir bağlantıya "işi bilen adamlar( kim bunlar?)" diyerek kayıtsız şartsız bağlı kalmak.

Bazı kaynaklarda doğal ortamında sağlıklı gelişen bir somon balığının 350 gramında 5-6 mg aktaksantin bulunduğu, bazı kaynaklarda ise doğal ortamda yaşayan somonların yaşadıkları ortama göre 0,5-4,5 mg aktaksantin bulundurduğu yazar. Bu analizleri ele aldığınızda doğal astaksantine sınırlama getirilmiş ise bunun dozaj ile alakalı olmadığı açıkça anlaşılabilir zaten.
Bu nedenle bunu üretiyorlar.[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Haematococcus_pluvialis[/URL]


Burada sentetikin kırmızı biberden daha etkili olduğu ispatlanmıştır. Hatta kırmızı biberin yemin besin değerini bozacağı ifade edilirken sentetik için böyle bir cümle ben göremedim.
[URL]http://journals.tubitak.gov.tr/veterinary/issues/vet-00-24-4/vet-24-4-10-9906-1.pdf[/URL]

Burada da sentetik olanın parlaklığı düşürdüğü fakat kırmızıyı arttırdığı, doğal olanın ise (kırmızı biber unu ve karides artığı) kırmızıya ek sarı renkleri de ortaya çıkardığı, bu nedenle doğal olanın daha iyi sonuç verdiği kanısına varılmıştır. Her iki durumda da gerek doğal gerekse sentetik olsun fazlasında şu zararı vardır göremedim.
[URL]http://www.akuademi.net/USG/USG2005/Y/y01.pdf[/URL]

Ölçünün 100mg/kg olmasının gerekçesini merak etmekteyim.
[EDIT]Tunc Berk,2016-09-09 14:55:17[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ilhannnn01Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 10/11/2015
İl: Adana
Mesaj: 1012
ilhannnn01Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 14:54
Sonuç olarak Astaxanthin içerikli yemleri kullanıyoruz doğal ya da değil, üretici firma üzerine doğal yazıyorsa öyle kabul ediyoruz. Doğal olanı herkesin kolayca ulaşabileceği bir şey de değil, ayrıca doğal Astaxanthin kaynağı olarak kabul ettiklerimiz de yapay olanıyla beslenmiş olabilir. Her şeyde olduğu gibi doğal/organik olanını bulmak günümüzde neredeyse imkansız. O yüzden çok fazla takılmamak gerek diye düşünüyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

celalabayÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 28/05/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 2997
celalabayÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 15:19
Uzun uzun tartışmaları okuyacak kadar zamanım şu an olmaması sebebi ileçok fazla katılım sağlayamam fakat şahsi tecrübemi paylaşmak isterim.

Piyasada astaxhantin iki tip olarak bulunabilmekte..

1- Gram olarak satılan, orjinal diye tabir edilen astaxhantin (bulması da temin etmesi de cidden zordur). 1KG dana yüreği için 1gr kullanımüst limittir. Fazlası yarardan çok zarar verir.
2- Gram veya kilo ile satılan fakat suni üretilen astaxhantin. Sentetik astaxhantin de diyenler var. Bu astaxhantin discus mamalarına katılabiliyor ve uzakdoğulu birçok üretici bunu kullanıyor. Avantajı, 3-4 cm balıklarda bile kıpkırmızı renk görülebiliyor.
Dez avantajları ise maalesef birden fazladır.
- Aşırı kullanımı sonucu mukozanın tamamen yok olması ve deride lokal olarak kabarmalar sonucu hastalıklar...
- Erken yaşta erişkin olup üremezamanı gelince üreyemeyen balıklar,
- iç organlardaki dengesiz gelişim sonucu hastalıklar

Astaxhantin kullanımı bilinçli oranların dışında fayda dan çok zarar sağlamaktadır. Tropical astacolor kullanmak aslında birçok anlamda ihtiyacı karşılamaktadır. Aşırı olmamak kaydı ile kullanılan astaxhantin, renklenme başta olmak üzere, metabolizma ve bağışıklık sistemine de oldukça faydalıdır. Ben şahsen spirulina ya benzetirim. Spirulina da renklenme ve metabolizma yapısına fayda sağladığı gibi,aşırı kullanımı pigeon ırktan gelen balıklarda siyah noktacıklar şeklinde pigment atma eğilimine sebep olmaktadır.

Yazdıklarımın tamamı şahsi araştırma ve tecrübelerimden ibarettir. Bilimsel dayanakları dayaptığım araştırmalar ile kısıtlıdır.

Beğenenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T]
Teşekkür Edenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

livindeadÇevrim Dışı

Kayıt: 13/02/2008
İl: Ankara
Mesaj: 220
livindeadÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 15:45
Konu çok dallanıp budaklanmış bende kendi gözlemlerimi yazayım.

Bende aynı tür 2 erkek kadango balığım var birisi benim çeşitli doğal yemlerle yavrudan büyüttüğüm ama rengi henüz oturmamış diğeri ise akvaryumcudan dayanamayıp aldığım astaxhantin yemle beslenmiş müthiş kırmızı rengi olan erkek kadango.

2 erkeğinde boyları aynı, astaxhantin yemle beslenen erkeği akvaryuma eklediğimde müthiş bir üstünlük kurdu ve bendeki renksiz erkeği dövmeye başladı vaybe dedim korktuğum kadar değilmiş, bir sıkıntı gözükmüyordu lakin 3ay sonra iş üremeye geldiğinde o renklerine hayran olduğum balık fısss, dişiye hiç kur yaptığını görmedim, renksiz olan erkek ise dişi için çıldırıyor ve yumurtaları döllüyordu, baskın erkek renkli olmasına ramen yumurtaları dölleyemedi, sadece görüntü olarak akvaryumda dolaşıyor. şimdilik durum bu, hareketler gayet canlı normal ama üremede iseksizlik var. Bende bunu astaxhantine bağlıyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KromatitÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/08/2015
İl: Istanbul
Mesaj: 6627
KromatitÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2016 15:49
[QUOTE=Tunc Berk]

Durumu kırmızı ile renklendirdiğim noktaya çekmek lüzumsuzdur. Burada faydalarını değil var ise zararını ele alıyoruz. Bu soruların cevabını almanız bir anlam taşımayacaktır bu noktada. Bunu konunun boş olduğuna dair vurgu yapmak için kullandıysanız aşağıda kaynakları belirttim. Ayrıntılar mevcut.

İşin komik tarafı yazarlar ve yazılanları belirtilmiş bir metine içi boş derken bir yandan da hiç bir isim, kaynak, yazı, makale paylaşılmamış pdf formatında bir bağlantıya "işi bilen adamlar( kim bunlar?)" diyerek kayıtsız şartsız bağlı kalmak.

Bazı kaynaklarda doğal ortamında sağlıklı gelişen bir somon balığının 350 gramında 5-6 mg aktaksantin bulunduğu, bazı kaynaklarda ise doğal ortamda yaşayan somonların yaşadıkları ortama göre 0,5-4,5 mg aktaksantin bulundurduğu yazar. Bu analizleri ele aldığınızda doğal astaksantine sınırlama getirilmiş ise bunun dozaj ile alakalı olmadığı açıkça anlaşılabilir zaten.
Bu nedenle bunu üretiyorlar.[URL]https://en.wikipedia.org/wiki/Haematococcus_pluvialis[/URL]


Burada sentetikin kırmızı biberden daha etkili olduğu ispatlanmıştır. Hatta kırmızı biberin yemin besin değerini bozacağı ifade edilirken sentetik için böyle bir cümle ben göremedim.
[URL]http://journals.tubitak.gov.tr/veterinary/issues/vet-00-24-4/vet-24-4-10-9906-1.pdf[/URL]

Burada da sentetik olanın parlaklığı düşürdüğü fakat kırmızıyı arttırdığı, doğal olanın ise (kırmızı biber unu ve karides artığı) kırmızıya ek sarı renkleri de ortaya çıkardığı, bu nedenle doğal olanın daha iyi sonuç verdiği kanısına varılmıştır. Her iki durumda da gerek doğal gerekse sentetik olsun fazlasında şu zararı vardır göremedim.
[URL]http://www.akuademi.net/USG/USG2005/Y/y01.pdf[/URL]

Ölçünün 100mg/kg olmasının gerekçesini merak etmekteyim.
[/QUOTE]
O kırmızı ile işaretlediğiniz kısım lüzumludur. Makalenin yüzeyselliğine içi boşluğuna dikkat çekmektedir. Tıbbi bir makaleyi incelerken finansçı bakış açısıyla bakmıyoruz ne yazık ki. Tıpta öyle her gördüğümüze bu doğru diye atlamıyoruz. Üstte paylaştığınız makalede her derde deva gibi anlatılıyor. Nasıl yenecek/içilecek, günlük alınacak doz ne olacak, kimlere uygundur, karaciğer, böbrek fonksiyonları üzerine etkisi nedir hiçbiri belli değil. Kusura bakmayın öyle balıklama atlayıp savunamazsınız. O makale içi boş bir makaledir. Sadece antioksidan özellikli herhangi bir maddenin genel etki ve özelliklerini anlatmaktadır.
Altta son paylaştığınız 99 tarihli makalenin sonuç kısmından bir alıntı var. Doğal üretim uygulamalarını desteklemeyi öneriyor.
http://journals.tubitak.gov.tr/veterinary/issues/vet-00-24-4/vet-24-4-10-9906-1.pdf
[QUOTE]Bu nedenle, bu konu ile ilgili çalışlmalara hız kazandırılması, doğal karotenoid kaynaklarının kapsamlı bir şekilde incelenmesi ve ekonomik yolla tüketicinin isteği yönünde doğal pembe kırmızı rengin sağlanması amacıyla gerekli araştırmaların yapılması ülkemiz için yararlı olacaktır.[/QUOTE]
Bakınız doğal yolla üretimlerden bahsediyor.
Ayrıca bu çalışma konu olarak bakarsanız astaxanthin ve kırmızı biberin sıcaklık ile birlikte ilgili balıkta et kütlesi ve et rengi ile ilişkisini ortaya koyuyor. Buna itiraz eden yok. Astaxanthin maddesi balıkları kırmızı biberden daha çok renklendiriyormuş olay budur. Ancak renklenen balığın yaşam süresi üzerine bir bilgi var mı göremedim. İşin sağlık kısmı burada devreye giriyor. İn vivo çalışma olur işte bu. Bakarsanız çalışma 45 günlüktür. Daha sonrasında balığın akıbeti üzerine bilgi yoktur.
394. sayfadaki tablo bire bakarsanız sentetik astaxanthin verilen 4. grupta dozlama yapılmış olup doz 39,84 mg/kgdır. Yani 100'ün altında. Niye 100 nasıl yüz diye sormak isterseniz makalesini paylaştığınız kişiye sorabilirsiniz.
Buyrun Prof.Dr. SEBAHATTİN ERGÜN http://aves.comu.edu.tr/sergun/ Muammer Hoca emekli olmuş galiba ama ona da ulaşabilirsiniz.
Buyrun size işi bilen 2 adam.

2. makalede http://www.akuademi.net/USG/USG2005/Y/y01.pdf
Yine 30 ve 60 mg/kg dozda astaxanthin kullanılmış. Bütün balıklara isterlerse avuç avuç verirlerdi ancak demekki bir çekinceleri var.
Bu çalışmada da astaxanthin maddesinin renklendirme gücünün karides unu ve kırmızı biberden daha fazla olduğu ve 30-60 mg/kg da faydalı olduğu belirtiliyor. Fayda daha çok üreme konusunda ve muhtemelen oksidatif stresi engellediği için.
Burada da işi bilen 4 adam var.

Yani sonuç olarak paylaştığınız son 2 makale renklendirme gücü üzerine olup ortaya yeni bir şey koymakta detaylı bir şekilde durumu anlatmakta fakat sondan 3. makale bu madde her derde deva şeklinde propaganda yapan boş bir makale. BOŞ BOŞ BOŞ.
Ayrıca son makalelerde astaxanthin dozu 30-40-60 mg/kg olarak sınırlanmış. Çalışmalarda bu balık 100 mk/kg astaxanthin dozununun üstüne çıkıp avuç avuç yese geçiçi veya kaılıcı kısırlık olur mu, balığın karaciğeri çöker mi, zehirlenir mi, kan beyin bariyerini geçip beyinde birikim yapar mı veya bunlar insanda yüksek dozda ne etki yapar gibi soruların yanıtları yok. Hani yazınızda varsa zararını tartışıyoruz dedik ya. Bu makaleler bunu araştırmıyor. Siz yanlış şeyi araştırıyorsunuz zaten. Bunu bu tartışmada argüman olarak kullanamazsınız. Deney yapan ekip kendileri doz sınırlaması koymuşlar.

Beğenenler: [T]184682,tarikbinziyad[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir